18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 1 Mayıs 2015 haber EDİTÖR: FATMA KOŞAR TASARIM: YALÇIN ERZAN 4 ıbrıs’a ilk kez, 1976 Haziranı’nda, Rum kesiminde toplanan, “Küçük Ülkelerin Varlıklarını Koruma, Kıbrıs Örneği” konulu bir konferansa konuşmacı olarak katılmak üzere gittim. Adaya, Rum bölgesinden girdim, Yeşil Hat’tı geçerek Türk kesimine gittim ve oradan da ayrıldım. Lefkoşa’da ilk gözüme çarpan şey, sınırın bir yanında mavi bayrakların (Yunan) öbür tarafından kırmızı bayrakların (Türk) dalgalanmasıydı. Adanın iki kesiminde geçirdiğim iki hafta boyunca bu izlenimim daha da pekişti. Bütün Kıbrıs’ta bir tane Kıbrıs bayrağı vardı, o da ayıp olmasın diye uluslararası konferansın yapıldığı binanın önüne çekilmişti. Kendisiyle görüştüğüm Makarios’un, mütevazı sarayının önündeki bayrağı da, bir Kıbrıslı Rum sosyalist genç zorla astırdıklarını söylemişti. İşin ilginci, mavi bayrakların bayramları, kırmızı bayraklılara karşı zafer kazandıkları günlerin yıldönümüydü; kırmızı bayraklıların bayramları da mavi bayraklıları yendikleri tarihlerdi. İkisi de birbirlerine karşı zafer kazandıkları gün bayram yapan “maviler ve kırmızılılar” bu duyguyla yaşar, ikisi de bayraklarını hâlâ bırakamadıkları “anavatanlarının yavru vatanları” olurken, bir yandan da Kıbrıs sorununa bir arada yaşamayı öngören, barışçı bir çözüm aranmasının nafile uğraşısı içindeydiler. HHH Başarı kazanmalarına imkân yoktu tabii ki. Kıbrıs’ta iki toplumun başlangıçta yan yana bile başlasa zaman içinde bir arada yaşamaya evrilecek bir iradeye sahip olmadıkları sürece, kimse o küçük adada bir çözüm bulma mucizesini yaratamazdı. Doğrusu ya, Paris yıllarımda tanışıp dost olduğum, solcu Kıbrıslı Rum gençlerin tutumları da bana daha o zaman pek umut vermemişti. Albaylar Cuntası’nın iktidara gelmiş olduğu Yunanistan’da komünistler başta olmak üzere tüm solculara, demokratlara yapılan zulme karşın, Kıbrıslı Rum dostlar, enosis idealinden vazgeçmeye hiç de niyetli olmadıklarını ifade ediyorlardı.. Eknik kimlikler böylesine ağır basınca, iki hasım anavatanın çocukları nasıl bir arada yaşama iradesini geliştireceklerdi? Ada halkının, kimsenin baskısı ve müdahalesi olmadan sorunu aralarında çözebilmeleri için, bir arada yaşama iradelerini geliştirmeleri gerekliydi. 1976 baharında ise böyle bir durumun henüz çok uzağındaydık. Her iki taraf için de geçerli olan bu gerçeği bütün çıplaklığıyla, uluslararası toplantıda dile getirdiğimde, doğrusu ya, Rum tarafından da birkaç şoven mırıltı dışında, pek itirazla karşılaşmadım. HHH Bu kadar açıklamadan sonra, KKTC’nin yeni Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “anavatanyavru vatan” ilişkisine itiraz eden çıkışını neden olumlu karşıladığımı ayrıntılarıyla anlatmama gerek yok sanırım. Mustafa Akıncı’nın Tayyip Erdoğan’ın büyük tepkisini çeken açıklaması, bir anlamda KKTC’nin vesayet ilişkisi karşısında ilk kez yüksek sesle itirazı, rüştünü ispatı gibi görülebilir. Mustafa Akıncı’nın, bu vesayet ilişkisine itiraz ederek daha eşit ilişkiler talep etmesine Tayyip Erdoğan’ın öfkelenmesini anlamak da doğrusu pek mümkün değil. Sen hem Annan Planı’nı kabul edecek, hem de 2004 yılında Kıbrıs Türkleri’nin de kabulü yönünde etki hatta baskı yapacaksın, hem de anavatan statünde en ufak bir değişikliğe tahammül edemeyeceksin. Bunu anlamak olanaksız. Tabii, Mustafa Akıncı’nın rüştü ispat çıkışının bir anlam taşıyabilmesi Rum tarafının da Yunanistan karşısında aynı tutumu benimsemesine bağlıdır ki bu konuda da çok iyimser olduğumu ne yazık ki söyleyemeyeceğim. Ama çıkış yine de kendi içinde tutarlı bir demokrasi dersidir. Yavru Vatan Anavatan I AKP’nin oyları HDP ve MHP’ye kaydı Obama’ya seçim kazandıran şirketin yaptığı ve Kılıçdaroğlu’na sunulan son ankete göre üç büyük ilde CHP’nin oyu yüzde 35’e çıkarken, AKP’nin oyu yüzde 38 HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “3 büyük kentte AKP ile oy farkımız 3 puana indi” sözleriyle işaret ettiği kamuoyu yoklamasının ABD Başkanı Barack Obama’ya seçim kazandıran ABD’li Benenson Stratey Group adlı şirket tarafından yapıldığı ortaya çıktı. Şirket 2011 genel seçimlerindeki sonuçları son iki ayda yaptığı 5 ayrı anketle karşılaştırdı. Bu ay yapılan son ankete göre, üç büyük ilin toplamında CHP’nin oy oranı yüzde 35, AKP’nin 38, MHP’nin 13 ve HDP’nin ki yüzde 6. 2011 seçimlerinde iki parti arasında 13 olan FIRAT puan farkı, 3’e geriledi. KOZOK MHP ve HDP’nin oyları ise 2’şer puan arttı. Yine 3 büyük kentte, Kılıçdaroğlu’na ve Başbakan Davutoğlu’na olumlu bakanların oranı eşitlenmiş durumda, ancak Ocak ayına göre Davutoğlu’nun imajında üç büyük kentte yüzde 7, İstanbul’da ise yüzde 9 oranında gerileme var. CHP’nin 7 Haziran se K C çim stratejisini oluşturmak için anlaştığı ve Obama’ya seçim kazandıran ABD’li Benenson Strategy Group, CHP için Ocak ayından itibaren 5 farklı anket çalışması yaptı. Bunlardan kritik önemdeki bir tanesi geçtiğimiz Mart, ikisi de geçtiğimiz ay gerçekleştirildi. Türkiye’de örneğine pek rastlanmayan ölçümlemelerin yapıldığı anketlerde özellikel İstanbul, Ankara ve İzmir’deki seçmen eğilimleri yoklandı. İşte o anketlerden çıkan çarpıcı ana sonuçlar: Mart ayında CHP’nin oyu yüzde 25’e gerilerken, AKP’ninki yüzde 50’ye, MHP’ninki 11’e, HDP’nin oyu da yüzde 7’ye yükseldi. Ancak CHP’nin ekonomi odaklı seçim vaatleri sonrasında geçtiğimiz ay bu tablo değişmeye başladı. Son ankette CHP, 2011 se İstanbul’da AKP düştü çimlerindeki oy oranı olan yüzde 31’e ulaşırken, AKP yüzde 44’e geriledi. MHP’nin oyu yüzde 12’ye, HDP’nin oy oranı da yüzde 7’ye yükseldi. 2011 seçimlerinde CHP ile AKP arasında yüzde 18 olan oy farkı yüzde 13’e gerilemiş oldu. Kentte MHP oyları yüzde 3, HDP oyları da yüzde 2 oranında arttı. Son ankete göre üç büyük ilde Kılıçdaroğlu’na olumlu bakanların sayısında yüzde 3, İstanbul’da ise yüzde 7 arttı. Başbakan Davutoğlu’na “olumlu” bakanların oranı da hem üç büyük kentte, hem de İstanbul’da düşüş gösteriyor. Üç büyük kentteki imajı yüzde 9, İstanbul’daki imajı da yüzde 6 oranında gerileyen Davutoğlu’na “olumlu” bakanların oranı 3 büyük kentte yüzde 40 iken “olumsuz” bakanların oranı yüzde 58’e ulaşıyor. Erdoğan’a “olumlu” bakanların oranı da hem 3 büyük ilde (yüzde 8) hem de İstanbul’da (yüzde 4) düşmüş durumda. 3 büyük ilde yüzde 42, Erdoğan’a “olumlu” bakarken, yüzde 56 “olumsuz” bakıyor. İstanbul’da olumsuz bakanlar yüzde 50. l ANKARA Davutoğlu’na hodri meydan Televizyonda karşı karşıya gelme çağrısı yapan CHP lideri, kaynak tartışması konusunda ‘Kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğim, sözüm söz’ dedi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Afyonkarahisar mitinginde Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu televizyonda tartışmaya çağırdı, “Meydanlarda, ‘Kaynağını nereden bulacaksın?’diye soracağına gel beraber, senin istediğin televizyon kanalında sor, ben sana anlatayım. Soruları sen sor. Ben en fazla üç soru soracağım. Bunun için yürek gerekiyor” dedi. Kılıçdaroğlu, Afyon’da Anıt Park önünde partisi taraFından düzenlenen mitingde hükümeti sert sözlerle eleştirdi. “CHP iktidarında 4 yılda bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek, bütün evlerde huzur, bütün evlerde barış olacak” diyen Kılıçdaroğlu, AKP iktidarının 13 yıldır ülkeyi yönettiğini ve bu süre içinde 6 milyon 200 bin işsiz, 17 milyon yoksul yarattığını vurguladı. Kılıçdaroğlu, “17 milyon insanımız var. 3 milyon 750 bin hanede oturuyorlar. Bakın bunları verirken diyorlar ya ‘Bu Kılıçdaroğlu nasıl hesaplamış?’ Ben hesap uzmanıyım. Neyin ne olduğunu gayet iyi bilirim. 27.5 yıl devlete bu işin hesabını yaptım. AK Saray’a, kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğim sözüm söz” dedi. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının satır başları şöyle: 4 Saraya gelince para var. 2 milyon Suriyeli’ye 5.5 milyar dolar para var. Yandaşlara, ihalelere para var, köşeyi dönenlere para var. Emekçiye gelince ‘Bilal’in İzmir ziyareti tam rezalet’ CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın önceki gün İzmir’de imam hatip lisesi müdürleriyle yaptığı toplantıya katılan İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın görevden alınması gerektiğini söyledi. Toprak’ın muhatabı olmadığını vurgulayan Çıray, “Muhatabım İçişleri Bakanlığı’dır, siyasilerdir” dedi. Çıray, “Bu tam anlamıyla bir rezalettir, skandaldır. Bilal Erdoğan, neredeyse istisnasız bütün zorbalık rejimlerinde muktedir çocuklarının düştüğü yanılgıya düşmüştür. Bilal Erdoğan da babası gibi İzmir’den dersini alacak” diye konuştu. l İZMİR Cumhuriyet CHP liderinin Afyonkarahisar’daki mitinginde renkli görüntüler yaşandı. Gençler Kemal Kılıçdaroğlu’na çiçek vererek teşekkür etti. (Fotoğraf: DHA) parayı nereden bulacaksın? Parayı bulacağım, hortumları keseceğim. 4 Taşeron işçilere de ilgili kurumda kadro sözümüz var. 4 Yüzölçümü Konya’dan küçük olan Hollanda’nın tarım ürünü ihracatı 150 milyar dolar. Türkiye’nin 12 milyar dolar. Dünyanın en pahalı mazotunu Türk çiftçisine satıyorlar. Mazotu çiftçi için 1.5 lira yapacağız. 4 Türkiye’de bugün 5 milyon vatandaş kredi kartı borcu var. 5 milyon vatandaşımızın faizinin en az yüzde 80’ini sileceğim. Türkiye’de artık eski siyaset anlayışını çöp sepetine attıklarını belirten CHP Lideri, hiç kimseyi etnik kimliği, inancı ve yaşam tarzından ötürü siyasete malzeme yapmayacaklarını belirterek konuşmasını “Geleceğimiz, çocuklarımız için 7 Haziran’da sandığa gidip CHP’ye ‘evet’ dediğimizde yeni, yaşanacak bir Türkiye’ye ‘merhaba’ diyeceğiz” diye tamamladı. lAFYONKARAHİSAR/DHA Yeni Türkiye için CHP ABD’li diplomatlar: Hepimiz sarışınız Amerika’nın Ankara Büyükelçisi John Bass Instagram hesabından ‘sarı saçlı’ bir fotoğrafını paylaştı. Bass, fotoğrafıyla birlikte “ABD’li diplomatlar: hepimiz sarışınız. American diplomats: we’re all blonde.” ifadelerini kullandı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Vekili Marie Harf’a twitter’dan ‘Hadi sarışın cevap versene. Come on blonde answer now’ diye mesaj yazmıştı. Harf ise “O sözlere yanıt verip, Gökçek’i onurlandırmayı düşünmüyorum” demişti. Soruları yanıtlayan Gökçek, “Bu kadın sarışın Amerikalı diye tanınır. Her zaman gazetelerde sarışın Amerikalı diye verirler. Benim uydurduğum kelime değil” dedi. Gökçek, Bass’ın fotoğrafıyla ilgili olarak ise “Ben dikkat etmemiştim saçının o kadarı sarı olduğunu, iyi boyatmamış. Sayın elçi bana müracat etsin. Kuaförler önerebilirim” diye konuştu. l Haber Merkezi Efkan Ala lojmanı hâlâ boşaltmadı Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın görevden ayrılmasına rağmen resmi konutunu hala boşaltmadığı ortaya çıktı. Ala’nın hala lojmanı kullanmasına tepki gösteren CHP Konya Millevtekili Atilla Kart, milletvekili “adayı” olmak dışında bir sıfatı olmayan Ala’nın hala lojmanı kullanmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, “Buna rağmen bu kaynakları kullanması fiilen bakanlık yaptığını gösteriyor” dedi. Konuyu soru önergesiyle Meclis gündemine taşıyan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’na ise hükümetten hiçbir yanıt verilmemesi dikkat çekti. Millet gazetesinin haberine göre; Ala’nın görevi bıraktığı 6 Mart’tan sonra konutu boşaltmak için 15 gün süre istedi, ancak aradan geçen 2 aya rağmen hâlâ Çankaya Köşkü’nün he TÜBİTAK’a işe alımla ilgili 5 tutuklama TÜBİTAK’ta “usulsüz işe alım yapıldığı ve terör örgütüne para toplandığı” iddialarına yönelik sürdürülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 5 şüpheli tutuklandı. Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen şüphelilerin “Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak kendisine veya başkasına yarar sağlanması ve bu yolda vaatte bulunulması” suçundan tutuklandığı belirtildi. Cumhuriyet Savcısının “Kamu malına zarar vermek” suçundan adli kontrol şartıyla nöbetçi hakimliğe sevk ettiği 3 kişinin ise serbest bırakıldığı öğrenildi. l ANKARA / Cumhuriyet Gökçek: İyi boyatmamış men yanında bulunan bakanlık konutunda oturmaya devam etti. 1725 Aralık yolsuzluk soruşturması sonrası Muammer Güler’in istifasıyla boşalan İçişleri Bakanlığı’na atanan Ala, valilerinin kullandığı köşkü kullanmaya başlamıştı. l ANKARA Cumhuriyet C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle