Katalog

16 OCAK 2015 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 “Patron böyle karar verdi” diye kesilip atılan medya organlarında hayal bile edilemeyecek kadar özgür ve demokratik bir tartışma ortamı… Aramızda farklı fikirler var; ama kimsenin birbirinin niyetinden kuşkusu yok. Kararlılık tam. “Charlie Hebdo’nun basılan toplantısı da böyle miydi acaba” sorusu geçiyor aklımdan… Asıl hedef bu özgürlük ortamı mı? Amaçları yeni bir Madımak mı? HHH Akşama doğru cüppeliler, sarıklılar, asalılar belirmeye başlıyor gazetenin önünde… “Ölüme hazır olun” yazıyor bir pankartta… CNN, “laiklik yanlısı gazeteye baskı” diye veriyor haberi; Türk Başbakanı’nın Paris tepkisini anımsatıyor. “Paris’te ifade özgürlüğü için yürüyen Davutoğlu, neredeyse köşede belirir” diyoruz gülümseyerek… Sabah ekranda beliriyor ve “Her Müslüman bunun gereğini yapar” diyerek Cumhuriyet’i hedef gösteriyor; saldırganlara arka çıkıyor. Tıpkı, “Bakara makara” diye Kuran’la dalga geçen vekiline sahip çıktığı gibi… “Paris’te kınadığım tehdidi, burada savunurum; orada savunduğum özgürlüğü, burada yasaklarım” der gibi… Başbakan’ın ifade özgürlüğümüzü savunması için ölmemiz mi gerekiyor? HHH Bütün bu tartışmalar arasında bir yandan da sayfalar hazırlanıyor. Musa Kart, ifade özgürlüğünü hiçe sayan iktidarı, sıkılı bir yumruk olarak resmediyor. Özgür Mumcu, karanlığa karşı verdiği mücadelede katledilen babasının fotoğrafının altında yazıyor yazısını... Hikmet Çetinkaya, 70’lerin faşizminde Uğur Mumcu ile kendisine, savunma için verilen silahı gösteriyor. Ve Aydın Engin, gazetemize karşı hissettiğimiz gururun başlığını atıyor: “Torunum bilesin; deden o gün Cumhuriyet’te çalışıyordu”. Kuşaklar boyunca her baskıya göğüs germiş Cumhuriyet, yeni baskıya böyle hazırlanıyor. Böyle krizlerde Cumhuriyet’in kıymeti daha iyi anlaşılıyor. Paris’te katliamı kınayan yürüyüşe katılan Başbakan, Cumhuriyet’in Charlie Hebdo seçkisini basın özgürlüğü kapsamında değerlendirmedi Yeni Akit yine hedef gösterdi İstanbul Haber Servisi Yeni Akit gazetesi, Charlie Hebdo dergisinden seçki yayımlayan gazetemizi hedef göstermeye dün de devam etti. Manşette yer alan “Alçaklığın Uşakları” başlıklı haberde gazetemiz, İslamdan nefret eden yayın organı olarak sunulurken birinci sayfadaki karikatürde de açıkça hedef tahtasına oturtuldu. Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakaya da gazetemizi küfretmekle suçladığı yazısında, şu ifadelere yer verdi: “Tıpkı, 1993’te Aziz Nesin’in Sivas’ta yaptığını, bugün de Cumhuriyet yaptı!..” Yeni Şafak ve Türkiye gazetelerinde dün yayımlanan haberlerde de Charlie Hebdo seçkimiz “provokasyon girişimi” olarak sunuldu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Paris’teki terör saldırısının ardından ülkedeki yürüyüşe katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, derginin saldırıdan sonraki ilk sayısından seçki yayımlayan gazetemize yönelik şiddet çağrılarını tırmandırabilecek açıklamalarda bulundu. Paris yürüşüyüne katılmasını “Uluslararası daya nışmadaki ye rimizi, öncülüğümüzü gösterdik” di ye savunan Bu ne çelişki? Davutoğlu’nun, Cumhuriyet’in Charlie Hebdo ile “dayanışma” amacıyla seçki yayımlamasını, “Bu basın özgürlüğü değildir, basın özgürlüğü ile hakaret etme alçaklığını yan yana koyamayız” sözleri çelişki oluşturdu. Davutoğlu, Brüksel ziyareti öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında Charlie Hebdo seçkisini yayımlayan gazetemizi hedef aldı. Davutoğlu, bu yayını “basın özgürlüğü” kapsamı dışında tuttu. “Basın özgürlüğü hakaret etme özgürlüğü anlamına gelmez” diyen Davutoğlu, “Hele hele bu bizim şahsiyetimizden, kişiliklerimizden çok daha büyük anlam taşıyan ve âlemlere rahmet olan bir peygambere, bir şahsiyete yönelik bir hakaret ise bu basın özgürlüğü değildir. Evet inanmayabilirsiniz, o sizin şahsi takdirinizdir. Ulu şahsiye Cumhuriyet’te Tarihi Bir Gün Önceki gün öğle saatleri… Gazetenin sokağına geldiğimizde cinayet mahallini işaretleyen sarı bant karşılıyor bizi; bir de kimlik soran siviller… Bandın altından, TOMA’lı barikatın yanından, eli tüfekli korumaların arasından geçip giriyoruz sokağa… Cumhuriyet, abluka altında… HHH Gece yarısı polis, matbaa çıkışı kamyonları durdurup “karikatür araması” yapmış. Acele birkaç gazete nüshası kapıp savcıya ulaştırmışlar. Mahkeme kararı yok tabii… Savcı, Charlie Hebdo ilavesine hızla göz atmış, “sakıncalı” kapağın olmadığını görünce “Salın kamyonları” buyurmuş. Savcıların köşe yazısı okumaması sevindirici… HHH Gazetede olağanüstü günlere özgü bir hararet var. Sokağa bakan pencerelerden uzun bir duvar görünüyor; duvarın bir yanında gergin polis TOMA’ları, öte yanında sakin Ermeni mezarları... Pencerelerin iç duvarlarından ise Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok gülümsüyor; laiklik, aydınlık, uygarlık mücadelesinin bedelini anımsatırcasına… Telefonlar çığlık çığlığa; destek için arayanlara teşekkür ediliyor, tepki gösterenlere dil döndüğünce gazetenin duruşu izah ediliyor. İlk saatlerde tepki verenler, desteğe gelenlerden daha hevesli görünüyor. Saatler geçtikçe durum tersine dönüyor; destekçiler, meslektaşlarımız, okurlar, siyasetçiler, sanatçılar, örgütler, dayanışma için Cumhuriyet’e koşuyor. HHH Saat 13.00… Gazetenin yazıişleri salonunda toplanıyoruz. Yaklaşık 100 kişi... Muhabirler, yöneticiler, müdürler, yazarlar, teknik servis… Durumu değerlendiriyoruz. “Ne yaptık”, “neden yaptık”, “bundan sonra ne yapmalıyız” tartışılıyor. te karşı yapılacak hakaretin ne sonuç doğuracağı belli. Herkesin buna dikkat etmesi lazım” diye konuştu. İnsanların şahıslarına gelen hakareti dahi sabırla karşılayabileceğini, ancak Hz. Peygamber’e hakareti aynı ölçüde karşılamayacağını söyleyen Davutoğlu, “Türkiye’de bu hassasiyet varken birileri Hz. Peygamber’e hakaret niteliği taşıyan bir karikatürü basıyorsa, bu açık tahriktir. Türkiye söz konusu olduğunda Hz Peygamber’e hakarete izin vermeyiz. Hükümet olarak da dediğim gibi basın özgürlüğüyle hakaret etme alçaklığını yan yana koymayız” dedi. “Gelin bize saldırın” diyen karikatürün basıldığını söyleyen Davutoğlu, “ister istemez” emniyet güçlerinin tedbir alacağını kaydetti. ‘Açık tahrik’ Fotoğraf: VEDAT ARIK CANAN COŞKUN Gazetemize Charlie Hebdo soruşturması ve yeşil tevhid bayrakları taşıdı. Açıklamaya ÖzgürDer Başkanı Rıdvan Kaya ve gazeteci Adem Özköse de katıldı. Kendilerini sosyal medya üzerinden toplanan grup olarak tanımlayanlar ise suç duyurusu dilekçesinde, gazete yöneticilerimizin Hz. Muhammet’i kendi mizahlarına alet ettiğini iddia etti. ÖzgürDer Başkanı Rıdvan Kaya ise, “Bu içimizdeki Fransızlar yarın herhangi bir cezalandırma eylemine maruz kaldığında asla kınamayacağım. Terör eylemi olduğunu söylemeyeceğim. Bilhassa Said ve Şerif Kouachi kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbim mekânlarını cennet kılsın” dedi. Hukuki Araştırmalar Derneği Konya Şubesi üyesi bir grup avukat ile AKP Konya Karatay Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Süleyman Ümit Can Çetinkaya ve Karan ile gazete yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Kayseri Adliye Sarayı önünde toplanan Saadet Partisi üyeleri, gazetemiz aleyhine suç duyurusunda bulundu. Milli Türk Talebe Birliği Edirne Şubesi üye sahibine gözaltı İstanbul Haber Servisi İTÜ Sözlük’ün sahibi Çağatay Gürtürk, yurtdışından Türkiye’ye döndüğü gece, havalimanında polisler tarafından gözaltına alındı. Sitede yer alan Hz. Muhammet başlığı altındaki yorumlar nedeniyle gözaltına alınan Gürtürk,“halkın dini değerlerini alenen aşağılama” suçundan savcılığa ifade verdikten sonra serbest bırakıldı. Gürtürk, serbest bırakıldıktan sonra “Dün (önceki) gece Türkiye’ye giriş yaparken sözlükte yer alan Hz. Muhammet başlığındaki bazı girişler sebebiyle halkın dini değerlerini alenen aşağılama suçlamasıyla göz altına alınarak hâkim karşısına çıkarıldım. Şu an serbest olmakla beraber bu gelişmeyi sizlerle paylaşmayı uygun görüyorum” açıklamasını yaptı. İTÜ Sözlük’ün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo katliamının ardından çıkan özel sayıdan 4 sayfalık seçkiye yer veren gazetemiz hakkında soruşturma başlattı. “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçlamasıyla soruşturmayı başlatan basın Suçları Bürosu savcılarından Vedat Yiğit daha önce de gazeteci Sedef Kabaş’ı 17 Aralık soruşturması ile ilgili paylaştığı tweet nedeniyle ifadeye çağırmıştı. Gezi Parkı eylemlerinde Dolmabahçe’deki Bezmi Alem Valide Sultan Camisi’nde içki içildiği iddiasıyla şikâyette bulunan avukat Ali Çezik de gazetemiz hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Hukukçular Derneği, kendilerini sosyal medya üzerinden toplanan bir grup olarak tanımlayan kişiler ve avukat Ali Çezik gazetemiz yazarları Hikmet Çetinkaya ile Ceyda Karan, Genel Yayın Yönetmenimiz Utku Çakırözer ve Yazıişleri Müdürümüz Ayşe Yıldırım hakkında suç duyurusunda bulundu. Adliye önünde toplanan gruplar ellerinde siyah si bir grup da önceki gece Edirne’de, MTTB, Osmanlı Eğitim Ocakları, Alperen Ocakları, Genç MÜSİAD ve TÜMSİAD üyeleri de Adapazarı’nda gazetemiz aleyhine eylem yaptı. İçişleri Bakanı Efkan Ala ise gazetemizin dağıtımını yapan kamyonun durdulmasına yönelik değerlendirmesinde, “Peygamberimizin resmedildiği karikatürler yayınlanacak dendiği için istihbarati bir çalışma kapsamında kamyonlar durduruldu. Gazete incelendi. Öyle bir durum olmadığı anlaşılınca kamyonlar dağıtım için yola çıktı” demişti. Savcılık ise soruşturmayı Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesinde yer alan “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” iddiasıyla başlattı. Sosyal medyadan ölüm tehditleri alan Hikmet Çetinkaya çağırması durumunda ifade vermeye gideceğini belirtti. Ceyda Karan’a da koruma tahsis edilmesi için girişimler başlatıldı. Ala ne demişti? Suç duyurusu Tehdit yağdı Cumhuriyet’le dayanıştılar İstanbul Haber Ser visi BirGün Gazetesi 1. sayfasında “#Cum huriyetGazetesiYalnızDeğildir” üst başlığı altında “Arkadaşlarımızın Yanındayız” başlığıyla gazetemize destek verdi. Evrensel Gazetesi de “Cumhuriyet Yalnız Değildir” manşetiyle çıkarak gazetemizin yanında olduğunu duyurdu. Hürriyet, Milliyet ve çok sayıda gazete birinci sayfalarından merkez binamız bahçesindeki polis korumasına dikkat çekerek haberlerinde gazetemizin basıldığı matbaaya mahkeme kararı olmadan “makul şüphe” ile polis baskını yapılmasına vurgu yaptılar. VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Baromuzun 16827 sicil sayısında kayıtlı AVUKAT AHMET KARA vefat etmiştir. Cenazesi 14.01.2015 Çarşamba günü defnedilen aziz meslektaşımıza Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. PARLAMENTO GİRİŞ KARTIMI KAYBETTİM. HÜKÜMSÜZDÜR. FATİH ERGÜN ERTÜRK İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI C M Y B