Katalog

16 OCAK 2015 CUMA CUMHURİYET [email protected] SAYFA YAŞAR KEMAL’İN SAĞLIK DURUMU İYİYE GİDİYOR KÜLTÜR 15 Sabahat Akkiraz Kültür Servisi Akciğer enfeksiyonu ve kalbindeki ritim bozukluğu sebebiyle hastaneye kaldırılan edebiyatımızın büyük ustası Yaşar Kemal’in sağlık durumunun durağan ve kontrol altında olduğu belirtildi. Yazarın eşi Ayşe Semiha Baban yazarın sağlık durumu için “Temkinli bir şekilde bekliyoruz” dedi. Yaşar Kemal’e geçmiş olsun ziyaretleri ise gün boyu sürdü. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı Raşit Tükel, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ yazarı ziyaret eden isimler oldu. Gazetemiz imtiyaz sahibi Orhan Erinç gazetemiz çalışanları adına dün Yaşar Kemal’i hastanede ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulundu. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akif Karan yazarın durumuyla ilgili yaptığı açıklamada, olumsuzluğa gidişin söz konusu olmadığını belirtirken “Kısa zamanda daha iyi haber vermeyi umut ediyoruz” dedi. Karan bir gazetecinin Yaşar Kemal’in şuurunun açık olup olmadığı yönündeki soruyu ise yanıtlamadı. Diğer taraftan yazarı ziyaret eden Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ziyaret sonrası yaptığı açıklamada “Şuuru yarı açık, biraz uyutuluyor. Ama neticede iletişim kurulabiliyor” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Yaşar Kemal’in eşi Ayşe Semiha Baban’ı telefonla arayarak geçmiş olsan temennisini iletti. Destek amacıyla Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası üyeleri tarafından yazarın tedavi gördüğü Çapa Tıp Fakültesi’nin bahçesine “Diren İnce Memed!” pankartı asıldı ve sendika üyeleri tarafından “Diren İnce Memed yanındayız” sloganı atıldı. ‘Diren İnce Memed!’ ‘Bir kadını sever gibi... Kâinatı sevmek...’ Nâzım Hikmet’i beş dakikada anlat dediler. Beş anahtar sözcük seçtim. Her birine bir dakika ayırdım. Ortaya şu çıktı: (Ah! Bugün öyle gereksinimiz var ki bu beş anahtar sözcüğe...) Kıvırcık Ali unutulmadı l İstanbul Haber Servisi Dört yıl önce trafik kazasında yaşamını yitiren Türk halk müziğinin sevilen sanatçısı “Kıvırcık Ali” unvanlı Ali Özütemiz ölüm yıldönümünde, Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu’nun ev sahipliğinde yapılan organizasyonla anıldı. Bakırköy Belediyesi Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde önceki gece yapılan anma programına Kıvırcık Ali’nin çocukları Eren ve Ecemgül Özütemiz, annesi Güllü Özütemiz, CHP genel başkan yardımcıları Veli Ağbaba, Sezgin Tanrıkulu, Gürsel Tekin katıldı. Yurttaşların yoğun ilgi gösterdiği anma etkinliğinde Sabahat Akkiraz, Zerrin Özer, Alişan, Hüsnü Şenlendirici ile Taksim Trio, Hüseyin Turan, Belkıs Akkale, İlkay Akkaya, Latif Doğan ve Erdal Erzincanlı sahne aldı. Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu “Yakın dostluğunu yaşadığım Kıvırcık Ali’nin, anma programında salonumuzun basamakları dahil her yerini dolduran ve aşırı kalabalıktan dolayı salona giremeyen on binlerce yurttaşımıza teşekkür ediyorum. Kıvırcık Ali yaşamında ozan kimliğiyle halk müziğimize sayısız eser kazandırmıştır ve bu akşam da gördük ki milyonlarca yürek de kazanmış” diye konuştu. 1 Bütünlük O, bir bütün... İnançları, düşüncesi, yaşamı, eylemleri, aşkları ve eseri bir bütündür. Ulusal kimliğine tutkun yurtsever şairle, yaşamını enternasyonalizme adamış, dönemin tarihsel determinizmine meydan okuyan, ideal bir gelecek umudunu yeşerten, bu düşüncelerinden asla ödün vermeyen şair bir bütündü. Nâzım Hikmet komünistti. Marksist Leninistti. Sömürüsüz, baskısız, adil, eşitlikçi, özgürlükçü, daha güzel, daha iyi, daha doğru bir dünya; sınıfsız bir toplum özlemiyle yanıp tutuşuyordu. 2. Yaratıcılık Kendinden önceki Türk şiirini, Doğu ve Batı dünya şiirini çok iyi biliyordu. Yeni şeyler söylemek için, yeni formlar gerektiğine inanıyordu. Sözlü edebiyatın, deyişlerin zenginliğinden, ses, ritim ve uyumlarından yola çıkıp, kendi şiirinin gürül gürül akan müziğini yaratıyordu. Şiirleri, büyük bir orkestra senfonisinin çok zengin bir imge gücüyle taçlanmasıydı. Canlı, yaşayan, dinamik, çok renkli, derin, imge yüklü, müzik yüklü sözcüklerle, kısacası dili kullanarak eşsiz bir müzik yaratacaktı. Yarattığı bu “müziğe”, materyalizmi, diyalektiği ve sınıf kavgasını kattı. Nâzım Hikmet’i tanımanın, anlamanın en iyi yolu, onun eserlerini okumaktır. Çünkü öylesine açık, saydam bir yazar ki tüm düşüncelerini duygularını eserine aktarmış. Onu okumak, onu tanımakla eşdeğerde... hapis, sürgün, ölüm tehditleri, direncini yenemedi, aksine cesaretini körükledi. “Mesele esir düşmekte değil / teslim olmamakta bütün mesele!” Komünizmin yasak olduğu bir ülkede, düşüncelerini en açık seçik biçimde dile getirdi. İdealize ettiği sistemin yanlışlarını eleştirmekten geri kalmadı. Onun cesareti, insan onurunun hizmetindeydi. Direnci, umutla beslendi. Direnci özgürlük anlayışını perçinledi. “Düşmana inat bir gün daha yaşamak...” için bir “ölüm kalım meselesi”ydi. 5. Empati Onun şiiri, tarih ve coğrafya içinde sınır tanımayan, süregelen, çoğalan, eşsiz bir serüvendir. Yaşamın her anını ve yaşamın her alanını kapsar. Ama en çok “öteki” dediklerimizi kapsar. Ezileni, sömürüleni, haksızlığa uğrayanı, susturulanı, sesini duyuramayanları, suskunluğa, yokluğa, yoksulluğa mahkum edileni, yok sayılanı… O, hapishanede dört duvar arasından, yeryüzüne uzanır evrene açılır. Kalbi en uzak yıldızla çarpar, kalbinin yarısı buradaysa, öteki yarısı Çin’de Sarı Nehre akar. Şiirinin bütünü, 20 yüzyıl dünya siyaset tarihinin bir mikrokosmosunu oluşturur. La Jakond ile SiYaU, Taranta Babu, Benerci, Hiroşimalı çocuklar, Arhavili İsmail tanığımdır. Nâzım Hikmet, Türk şairi, dünya şairi, namuslu, dürüst, cömert, çalışkan, iyi bir insandı. Sevgi, dayanışma, barış ve umut üreten iyi bir insan... Dün 113. yaş günüydü. “Nice nice yıllara!” 4. Aşk Yaptığı her işe aşkla sarıldı. Aşkla yaşadı, aşkla yazdı... Bir kadına âşık olmakla, insanlığa âşık olmak, ideallerine âşık olmak arasında ayrım yapmadı. “Bir kadını sever gibi kâinatı sevmeye koyuldum...” Onda, sevgiliye fısıldanmış çok özel bir duygu, tüm insanlığa adanmış bir çığlığa dönüşebilir. Tüm tutkuları, tıpkı şiiri gibi, onun 3. Direniş O bir direnişçiydi. Yaşamında ya da sanatında asla boyun eğmedi. Baskı, n Kültür Servisi Orhan Pamuk, yarın saat 14.30 ile 16.30 saatleri arasında D&R Kanyon mağazasında, Kafamda Bir Tuhaflık kitabını imzalayacak. Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan kitap, Türkiye’nin son 40 yılının genel bir görünümünü sunuyor. Pamuk’un uzun zamandır üzerinde çalıştığı kitap, 1970’lerden 2010’lara Türkiye’nin geçirdiği dönüşümü gösterip tartışırken, kişisel öyküleri büyük bir lezzet ve mizahla aktarıyor, onları temel felsefi, ahlaki sorulara bağlıyor. Orhan Pamuk’tan imza günü Çukurova 8. Kitap Fuarı Adana’yı şenlendirdi SAVAŞ KÜRKLÜ 135 sansür, yasaklama ve baskı! ANKARA (Cumhuriyet sansürü ve yasağı konuldu. Bürosu) CHP’nin kültür ve Örneğin, “Piyano” gibi sayısız sanattan sorumlu Genel Başkan uluslararası ödüller almış, Yardımcısı Ercan Karakaş, 3 Oscarlı bir filmi gösteren genel merkezde düzenlediği GÜN TV şiddet gerekçesiyle basın toplantısıyla “Kültür cezalandırıldı. TBMM Başkanı ve Sanata Uygulanan Baskı Cemil Çiçek’in başvurusuyla, ve Sansür/2014 Raporu”nu 4 eski bakanın rüşvet aldığı açıkladı. Raporda geçen yıl iddiasıyla kurulan TBMM Türkiye’de 135 olayda hükümet Soruşturma Komisyonu’yla ilgili tarafından doğrudan kültür ve haberlere komisyonun süresinin sanata yönelik yasaklama, baskı bittiği 27 Aralık tarihine kadar ve sansür uygulandığı ifade “yayın yasağı” getirdi. edildi. Rapordan 4 17 kez internet dikkat çekici ve sosyal medya başlıklar şöyle: yasağı uygulandı. u Ercan Karakaş, 4 AKP hükümeti 4 16 kez diğer genel merkezde tarafından 32 kez sanat dalları ve düzenlediği basın belgesel, sinema edebiyat alanında ve tiyatro oyununa sansür ve yasaklama toplantısıyla sansür ve yasak olayı yaşandı. Fazıl “Kültür ve Sanata uygulandı. Say’ın eserleri Uygulanan Baskı 4 22 kez sanat Cumhurbaşkanlığı kurumlarında Senfoni ve Sansür/2014 usulsüz görevden Orkestrası’nın Raporu”nu açıkladı. alma, atama ve (CSO) programından zorla istifa olayı çıkartıldı. 2000 meydana geldi. yılından bu yana 2007 yılında Devlet Opera ve düzenlenen “Antalya Piyano Balesi Genel Müdürlüğü’ne Festivali”nin 15.’si festivalin getirilen ve TÜSAK yasa önceki yıllardaki sanat tasarısına karşı çıkışıyla bilinen yönetmeni Fazıl Say’sız başladı. orkestra şefi Prof. Dr. Rengim 4 16 kez kültür varlıklarına Gökmen görevden alındı. ve sanat alanlarına saldırı Mustafa Kurt’un “Sansür gerçekleşti. Devlet Tiyatroları var” diyerek istifa ettiği Devlet Genel Müdürlüğü’nün 60 yıldır Tiyatroları Genel Müdürlüğü kullandığı ve tiyatronun içinde görevine Devlet Tiyatroları atölyelerin de bulunduğu “İrfan (DT) ve Devlet Opera ve Şahinbaş Atölye Sahnesi”ne 3. Balesi (DOB) sanatçılarının kez baskın yapıldı. karşı çıktığı Türkiye Sanat 4 Toplam 135 olayda Kurulu (TÜSAK) yasasını hükümet tarafından doğrudan destekleyenler arasında yer alan kültür ve sanata yönelik Nejat Birecik atandı. yasaklama, baskı ve sansür 4 18 kez Radyo, TV, gazete uygulandı. CHP Kültür ve Sanat Platformu sansür ve baskıları raporlaştırdı DOĞUMUNUN 113. YILI ADANA Yazar, kitap, okur buluşmasının önemli ayaklarından, “Çukurova 8. Kitap Fuarı” Adana’ya bir festival kadar canlılık ve heyecan getirdi. Cumhuriyet Kitapları ile birlikte 250 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla gerçekleşen fuarın ilk gününe özellikle öğrenciler ilgi gösterirken ikinci gün, Nesin Vakfı’na bağlı Nesin Yayınevi’nin düzenlediği, Judith Liberman’ın anlatıcı olduğu “Aziz Dede’den Masallar” etkinliği özellikle çocuk ve gençlerin ilgisini çekti. Ahmet Telli’nin şiir dinleti ve söyleşisi de bir o kadar ilgi gören etkinlik oldu. Sosyal Demokrasi Vakfı’nın (SODEV) düzenlediği, “Hukuk ve Demokrasi” başlıklı panelin konuşmacısı ise Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’ydu. Feyzioğlu, hukuk ve demokrasi konularına değindiği konuşmasında ülke gündemindeki siyasi konulara da yer verdi, soruları yanıtladı. Fuarın 3. günü olan dün ise “Mavisel Yener Çocuklarla buluşuyor” söyleşisi, Nihal Yolmaz’ın yönettiği, Seyyit Nezir, Nazmi Bayrı, Veli Erdem’in konuşmacı olduğu, “Demirtaş Ceyhun Öyküsünde Çukurova İzleri” başlıklı panelin yanı sıra, 68’liler Vakfı’nın düzenlediği, Mehmet Çelebi’nin yönettiği ve Mete Akalın, Cemil Orkunoğlu, Fikret Babuş, Ahmet Çetiner’in konuşmacı olduğu, “68’liler ve Cumhuriyet” başlıklı söyleşi gibi birçok yayıncı kuruluşun etkinlikleri gerçekleşti. Fuarda bugün gazetemizin çizerlerinden Behiç Ak, “Çocuklar İçin Sanal Bir Labirent: Postayla Gelen Deniz Kabuğu” adlı okumasöyleşisini 13.0014.00 arası yapacak. Nâzım karanfillerle anıldı İSTANBUL/İZMİR (Cumhuriyet) Nâzım Hikmet doğumunun 113. yılında, memleketine veda ettiği Tarabya rıhtımında denize karanfiller atılarak anıldı. Sarıyer Belediyesi’yle Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği etkinliğe Rutkay Aziz, Tarık Akan ve şairin sevenleri katıldı. Karanfiller, tekneye binen vatandaşlar tarafından suya bırakıldı. Nâzım Hikmet’in Türkiye’den ayrılışının da canlandırıldığı etkinlikte, tekne içindekilerle bir süre yol aldı. Teknede davetlilere seslenen Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Nâzım Hikmet’in şiirlerinden bazı dörtlükler okudu. Şairi özlemle andıklarını dile getiren Genç, yarının Nâzım Hikmet’leri için özgür bir dünya dileğinde bulundu. Daha sonra tekne içinde Nâzım Hikmet’in şiirleri ve ona atfedilen şarkılar seslendirildi. Nâzım Hikmet, doğumunun 113. yılında İzmir’de de adına yaptırılan heykel ve parkların açılışıyla anıldı. Karşıyaka Belediyesi, Girne Caddesi ile Ordu Bulvarı’nın kesiştiği noktaya yerleştirdiği 4 metrelik Nâzım Hikmet Ran heykeliyle, usta şairi Karşıyaka’da ölümsüzleştirdi. Düzenlenen törene Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, CHP Milletvekili Nurettin Demir ile çok sayıda yurttaş katıldı. Akpınar, “Nâzım Hikmet; kavgası sanatının, sanatı kavgasının ürünü olan büyük bir şair, gerçek bir deha” dedi. Buca Belediyesi tarafından Yenigün Mahallesi’nde, 4 bin 500 metrekarelik alana kurulan Nâzım Hikmet Parkı’nın açılışı da, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi. Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, “İyi ki varsın Nâzım Hikmet” diye konuştu. Karşıyaka C M Y B