23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 OCAK 2015 CUMA 8 HABERLER Kamyonların durdurulması İstanbul Haber Servisi Cumhuriyet Gazetesi’nin önceki günkü sayısıyla yayımladığı, Charlie Hebdo seçkisinin ardından, gazetemize, yazarlarımıza yönelik tehdit mesajları ve saldırı çağrıları meslek örgütleri ve hak savunucuları tarafından kınandı. Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) de dağıtım kamyonlarının durdurulmasının kabul edilemez bir sansür biçimi olduğunu belirtti. İnsan Hakları Derneği’nden (İHD) yapılan açıklamada ise “Cumhuriyet Gazetesi’nin ifade özgürlüğüne sahip çıkmasının eleştirilmesi ve fiili olarak saldırı girişimlerinin yapılması Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığını göstermesi bakımından ibret vericidir” denildi. sansür Destek çığ gibi İstanbul Haber Servisi Cumhuriyet’in Charlie Hebdo’ya yönelik desteğinin ardından yapılan tehditlere karşı dün de gazetemizin Şişli’deki merkezine gelen çok sayıda siyasetçi, sanatçı, yazar ve yurttaş desteklerini belirtti. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Brüksel’e giderken Cumhuriyet’i hedef alan açıklamalarına dikkat çekilerek “Cumhuriyet gazetesi yaptı DİSK de ğı açıklama ile dini hassasiyetle gazetemize re özen gösterdiğini açıklamıştır. destek İktidar buradan yeni kutuplaşma ziyaretinde ve siyasi malzeme çıkarmaya ça bulundu. lışmasın. Cumhuriyet gazetesinin başına gelebilecek en ufak olayın tim Kurulu Üyesi Celal Ovat, DİSK İstansorumlusu kendileri olacaktır” denildi. bul Temsilcisi Önder Atay, DİSK/Basınİş Gazetemizin Charlie Hebdo’nun karika Genel Başkanı Faruk Eren, KESK Eşgenel türlerinden oluşan 4 sayfalık ek vermesi Başkanı Lami Özgen, KESK Eşgenel Başnin ardından başlayan tehditlere karşı dün kanı Şaziye Köse, KESK Genel Sekreteri aralarında CHP Genel Başkan Yardımcıla Hasan Toprak, TMMOB İKK Süleyman rı Sezgin Tanrıkulu, Veli Ağbaba, CHP Solmaz, TTB İkinci Başkanı Mehmet RaDenizli milletvekili İlhan Cihaner, Sarıyer şit Tükel, TTB Merkez Konsey Üyesi HüBelediye Başkanı Şükrü Genç, sanatçı seyin Demirdizen, İstanbul Tabip Odası lar Tarık Akan, Rutkay Aziz, Hilmi Ya Başkanı Selçuk Erez, Öğretim Elemanlarayıcı, gazeteci Nuri Dikeç, DİSK Genel rı Derneği Başkanı Tahsin Yeşildere, İsSekreteri Arzu Çerkezoğlu, DİSK Yöne tanbul Meslek Odaları Koordinasyonu (İSMOK) Kazım Mermer, Prof. Dr. Gençay Gürsoy ve çok sayıda yurttaş geldi. Misafirler gazetemiz imtiyaz sahibi Orhan Erinç, Genel Yayın Yönetmenimiz Utku Çakırözer ve Haber Müdürümüz Aykut Küçükkaya ile görüşerek destek mesajlarını iletti. HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Genel Yayın Yönetmenimiz Utku Çakırözer’i arayarak destek mesajını iletti. Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ da Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç’e destek verdiklerini söyledi. Akşam saatlerinde de Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü gazetemizi ziyaret ederek, Utku Çakırözer ile görüştü. Yaklaşık 10 dakikalık görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan İnönü, “ Olaydan ötürü gelip geçmiş olsun dileklerimizi ilettim” dedi. Grup Yorum üyeleri de gazetemize gelerek geçmiş olsun dileklerinde bulunarak baskıya karşı Cumhuriyet gazetesinin yanında olduğunu açıkladı. Sezgin Tanrıkulu Genel Yayın Yönetmeni Utku Çakırözer ve Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç’le görüştü. Gazete dağıtım araçlarının aranması darbe dönemine benzetildi. Basın özgürlüğünün en az 10 yıl geriye gittiğine dikkat çekildi ürkiye için çok tehlikeli bir emsal T IPI Hukuk Bürosu Direktörü Steven M. Ellis, “Bir gazete dağıtımının ancak hükümet yetkilisinin onayından geçtikten sonra yapılabilmesi kabul edilemez bir sansür biçimidir ve Türkiye için çok tehlikeli bir emsal oluşturmaktadır. Şimdi, ülkedeki tüm medya suç işlemenin engellenmesi için rehin mi tutulacaktır? Türk yetkililer, kimi insanların zaman zaman incinmesi, şaşkınlığa uğraması ya da rahatsız olmasına rağmen ifade özgürlüğünün ne kadar önemli olduğunu vurgulayacak ve şiddetin asla kabul edilemeyeceğini ifade eden güçlü mesajlar vermelidir. Oysa bu polis baskını, ifade özgürlüğünün sadece şiddet yanlılarına tanınan bir hak olduğu sinyallerini vermektedir” dedi. İHD Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada da Cumhuriyet Gazetesi’ne ciddi bir sansür girişiminde bulunulduğu vurgulandı. Cumhuriyet’in Charlie Hebdo’dan 4 sayfalık seçki yayımlamasının oldukça önemli ve ifade özgürlüğü bakımından değerli bir yaklaşım olduğu belirtildi. İfade özgürlüğünün, demokrasinin temeli olduğu belirtilerek, şöyle denildi: “Cumhuriyet Gazetesi’nin ifade özgürlüğüne sahip çıkmasının eleştirilmesi ve fiili olarak saldırı girişimlerinin yapılması Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığını göstermesi bakımından ibret vericidir. Aynı zamanda siyasal iktidarın bu yönlü eleştirileri de Türkiye’de demokrasinin asgari şartları bile yerine getirmediğini göstermiş ve anti demokratik uygulamaların bir örneğini oluşturmuştur. Cumhuriyet Gazetesi’ne ifade ve basın özgürlüğü değerlerine sahip çıktığı için teşekkür ediyor, gazeteye ve çalışanlarına yönelik her türlü hukuksuz ve fiili saldırıları kınıyor, gazete çalışanlarına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.” Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir gazetemize hiçbir yasal dayanağı olmadan polis tarafından baskın yapılmasını, ‘“açıkça bir sansür girişimi”’ olarak nitelendirerek, “12 Eylül dönemi uygulamalarını anımsatan ve ancak faşist diktatörlüklerde rastlanan sözkonusu uygulamayı şiddetle kınıyor, polis baskınıyla birlikte yandaş basın organları tarafından da hedef tahtasına konulan Cumhuriyet gazetesi için koruyucu tedbirlerin alınmasını istiyoruz” dedi. l ‘Ama’lı cümleler meşruiyet katıyor Gazete önündeki bariyerleri ve dağıtım araçlarını darbe dönemine benzeten Sezgin Tanrıkulu, “Gazetecilerin basın ve ifade özgürlüğünü kullanan Cumhuriyet’in önünde haber için beklemesi ülke adına utanç. 2015 yılında Türkiye’nin geldiği vahim tablo bu. 2 gün içinde yaşananlarla Türkiye basın ve ifade özgürlüğü alanında en az 10 sıra geri gitmiştir” dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Bürüksel’e giderken yaptığı açıklamada “Hazreti Peygamber’in onurunu korumak konusunda o kadar kararlıyız. Hiç kimse bunu yapamaz. Bu sebeple her bir Müslüman bütün varlığını ortaya koyacak şekilde bir hassasiyete sahip” sözlerini eleştiren Tanrıkulu, “Başbakanın uçağa binerken kullandığı cümlelerle düşünce ve ifade özgürlüğü ayaklar altına alınmıştır. Paris’te yürüyüp Türkiye’de aynı tutumu almayıp ‘ama’lı cümleler kurmak saldırılara meşruluk yaratıyor. Cumhuriyet Gazetesi yaptığı açıklama ile din düşmanlığı ve peygambere karşı olmadığını ve yayın ilkeleri gereği tartışmalı karikatürleri yayımlamadığını zaten söyledi. Bunun üzerinden siyaset yapmak ve kutuplaşma yaratma sorumsuzluğunu başbakan yüklenemez. Cumhuriyet gazetesinin başına gelebilecek en küçük olaydan sorumlu olurlar” diye konuştu. Cumhuriyet’e teşekkür l Din düşmanı gibi gösterilmek isteniyor CHP milletvekili İlhan Cihaner, sanatçılar Rutkay Aziz ve Tarık Akan gazetemize destek ziyaretinde bulundu. Veli Ağbaba ise Cumhuriyet gazetesinin birileri tarafından din düşmanı gibi gösterilmek istendiğini ama bunun gerçekle bağdaşmadığını söyledi. Bazı sivil toplum örgütlerinin Cumhuriyet’i hedef göstererek toplumu germe içinde olduğunun altını çizen Ağbaba, “Bugün herkesin Cumhuriyet gazetesinin ifade özgürlüğüne sahip çıkması gerekiyor. Türkiye’nin yeni bir oyuna gelmeyeceğine inanıyorum. Bazı gazeteler açıkça hedef gösteriyor. Türkiye’nin böyle bir oyuna gelmeyeceğine inanıyorum. Çevremize baktığımız zaman Türkiye’nin laik yapısının ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Özellikle hükümeti ve siyasetçileri sağduyuya davet ediyorum. Artık ne düşüneceğimize karar vermeye çalışıyorlar” dedi. Diktatörlüklerde... Bürolara ziyaretçi aktı l Ankara Büromuz, dün sivil toplum kuruluşları ve siyasiler tarafından ziyaret edildi. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, CHP milletvekilleri Adnan Keskin, Uğur Bayraktutan, Mehmet Ali Susam, eski CHP milletvekili Mustafa Özyürek, Birleşik Kamuİş Genel Başkanı Hasan Kütük ve yönetim kurulu üyeleri, Cumhuriyet Kadınları Derneği, KESK, Halkevleri Yönetim Kurulu üyeleri, Halkın Türkiye Komünist Partisi Genel Başkanı Umut Kuruç ile merkez komite üyesi Kurtuluş Kılçer akademisyen Yalçın Çakmak, Devrimci 78’liler Derneği, Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği, Birgün gazetesi çalışanları, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri, gazeteciyazar İlhan Taşcı, Çağdaş Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu üyeleri gazetemize desteklerini iletti. ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay “Cumhuriyet, hem gericilerin hem de hükümetin baskısı altında. Saldırıyı yapanlar da emri verenler de aynı kişiler. Kadıyı, kadıya şikâyet eder hale geldik. Baskılara boyun eğmeyeceğiz, özgürlük çin Cumhuriyet’te nöbet tutmaya geldik” dedi. Nerede laiklik? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Charlie Hebdo saldırısının ardından Paris’teki büyük mitinge katılan ancak Charlie Hebdo’nun son sayısından seçki yapan Cumhuriyet gazetesi için “İnanmayabilirsiniz. Basın özgürlüğü ile hakaret etme alçaklığını yan yana koymayız” açıklamasını yapan Başbakan Ahmet Davutoğlu’na muhalefetten ve sivil toplum örgütlerinden tepki yağdı. l CHP’nin kültür ve sanattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş, Davutoğlu’nun çelişkili tavrını anımsattı. Karakaş, “Herkesin benimsediği, herkesin alkışladığı görüşlerin açıklanması tam anlamıyla ifade özgürlüğünü anlatmıyor. Toplumun önemli kesiminin doğru bulmadığı, karşı çıktığı görüşlerin açıklanması ifade özgürlüğü sayılıyor bu çağda” dedi. l CHP Grup Başkanvekili Engin Altay Davutoğlu’nun açıklamalarının kışkırtıcılık içerdiğine işaret etti. Davutoğlu’nun açıklamalarını “saldırma talimatı” olarak değerlendiren, bundan sonra yapılacak her türlü saldırının sorumlusunun da kendisi olacağını belirten Altay, “Keşke Başbakan bu hassasiyetini ‘Tayyip Erdoğan’ın üzerinde Allah’ın bütün vasıfları toplanmış’ diyen milletvekiline karşı gösterebilseydi. Keşke Başbakan, Bakara Suresi ile alay eden densiz Bakan’a bu dini hassasiyetini gösterebilseydi” dedi. Davutoğlu’nun açıklamalarına da tepki var: l Kamyonlara baskın özgürlüğe aykırı İlhan Cihaner ise Cumhuriyet gazetesinin dağıtım araçlarının matbaa çıkışı polisler tarafından engellenmesinin hukuk dışı olduğunu belirterek özetle şunları söyledi: “Cumhuriyet gazetesine yönelik bu baskı, darbe dönemlerinde gördüğümüz yayımlara kontrol sisteminin benzeri. Gazete inançlara dair hassasiyet gösterdiğini zaten söylüyor. İktidar ise bunu göz göre göre linç vesilesine dönüştürmeye çalışıyor. Kamyonlara baskın anayasanın basın özgürlüğü ilkesine aykırı. Bu yasa 1876’dan beri yani Osmanlı döneminden beri mevcut. Yayın ortaya çıkmadan içeriğine dair kontrol yapılıyorsa bu darbe dönemidir. Savcı talimatı ile bile yapılacak bir şey değil. Polis hangi kanun maddesine dayandırarak arama yaptı hükümet açıklamalı. Bu yol uygulamaya dönüşmeden derhal kapatılmalı.” Cumhuriyet’le yürüdü İstanbul Haber Servisi KESK Büro Emekçileri Sendikası (BES) İstanbul 3 No’lu Şube, AKP’nin MemurSen’le imzaladığı yüzde 3+3 zam içeren toplusözleşmeyi protesto etti. Sendika üyelerinin yoksulluğun, açlığın ve sömürünün belgesi diye nitelendirdikleri bordrolarını yakarak tepkilerini gösterdikleri eylemde Cumhuriyet’e destek de vardı. Eylem boyunca elinde Cumhuriyet gazetesi taşıyan EğitimSen üyelerinden Mehmet Aydoğdu, gazetemize yapılan saldırıları protesto etti. Aydoğan, “Tüm ilerici güçlerin, hâkimlerin, sendikaların, tüm kuruluşların Cumhuriyet gazetesinin yanında olması gerekmektedir. Çünkü, bu yalnızca Cumhuriyet’e saldırı değil, yapılan IŞİD’çi zihniyetin bütün yönleriyle Türkiye’nin tüm ilerici güçlerine yaptığı bir saldırıdır” diye konuştu. Eğitim Sen 2 No’lu Şube Başkanı Turgut Yokuş ise “Fransa’da yürüyüşe katılan sayın başbakana söylemek isteriz ki ‘dön ülkene bak.” dedi. l Din üstünden çatışma Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç de demokrasinin daha çok etkin olması gereken bir ülkede Cumhuriyet gazetesinin çevresinin polis panzeri ile çevrilmesinin ve insanların kontrol altında tutulmasının acı olduğunu ve demokrasinin sadece darbelerle değil, bu şekilde de sekteye uğratılabileceğini söyledi. Cumhuriyet gazetesinin demokratik laik Türkiye ile özdeş bir gazete olduğunun altını çizen Ruktay Aziz ise “Cumhuriyet her anlamıyla korunması gereken bir gazete. Tüm çalışanlarını selamlıyorum” dedi. Tarık Akan da Cumhuriyet gazetesinin 90 yıldır hep Atatürkçü, laik cumhuriyeti savunduğunu ve onun için yanında olduklarını belirtti. THY’nin cumhuriyet gazetesini almamasını da eleştiren Akan,“Yasak hiç bir şeyi şeyi ifade etmez tiraj daha fazla artacaktır” diye konuştu. KESK Eşgenelbaşkanı Lami Özgen, geçmişten bugüne muhalif basına yönelik iktidarların ve sistemin anti demokratik tutum içinde olduğunu belirtti. Cumhuriyet’e yönelik baskının daha önce çeşitli basın kuruluşlarına da uygulandığını kaydeden Özgen,“Burada sorumlu hükümet. İktidar değişik kesimleri din üzerinden çatıştırmaya yönelik tutumundan vazgeçmelidir” dedi. Sertel: İktidarın bir oyunu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Katliama uğrayan Charlie Hebdo’yla dayanışma sergileyen gazetemize yönelik destekler sürüyor. Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Atilla Sertel, Cumhuriyet gazetesi dağıtım araçlarının durdurulup aranması ve ardından yönlendirilmiş provakatörlerin gazeteye yönlendirilmesinin iktidarın bir oyunu olduğunu vurguladı. Cumhuriyet’in hedefe çekildiğini söyleyen Sertel, “Baskının ardından başlatılan linç girişiminin tek sorumlusu iktidardır” dedi. CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, TGS İzmir Şube Başkanı Halil Hüner, Eski CHP İl Yönetim Kurulu Üyesi Altan İnanç, Yazar Muzaffer İzgü’yle çok sayıda okurumuz da büromuzu ziyaret etti. izin gibi düşünmeyenlerin özgürlüğü l HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan’ın “Bu ülkede Hz. Peygambere hakaret edilmesine izin vermeyiz” diyerek olmayan bir düşman üretme çabasına girdiğini ifade etti. Oluç, Davutoğlu’nun açıklamasıyla gazetemiz Cumhuriyet’i kast ediyorsa bunun doğru olmadığını belirterek gazetenin yayımladığı seçkide ne Hz. Muhammet’e ne de herhangi bir inanca yönelik tahkir olduğunu kaydetti. Oluç, “Bu tutum bir dine veya inanca küfür olarak da algılanamaz. Koparılan yaygara tamamen politik amaçlıdır, yapaydır ve gerçeklikle alakası yoktur” dedi. Oluç, “Düşünce ve ifade özgürlüğü sizin gibi düşünmeyenlerin özgürlüğüdür. Basın özgürlüğü, iktidar sahiplerinin beğenmediklerini de yayımlama özgürlüğüdür” diye konuştu. l HDK Eş Sözcüsü ve Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, “Cumhuriyet’in Charlie Hebdo’dan yaptığı seçkide hiçbir dini, herhangi bir peygamberi bu arada Hazreti Muhammet’i herhangi bir biçimde incitecek, Müslümanların duygularını incitecek bir çizgiye, yazıya, görüşe yer vermediğini gördüm” dedi. Davutoğlu’nun kendisini “İslamın koruyucusu” ilan ettiğini dile getiren Kürkçü, “Devletin devreye girerek taraflardan birinin yanında yer alması laiklik ilkesinin ayaklar altına alınması demek” dedi. S l Son hedefleri Türkkan: Başbakan hedef gösteriyor l MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ise, Davutoğlu’nun, gazetemize yönelik açıklamalarıyla ilgili “Cumhuriyet Gazetesi’nin mukaddes değerlere yönelik bir ifadesi varsa bunu önlemenin yolu belli. Bunu önlemenin yolu bu gazeteyi bazı çevrelere hedef göstermek değil. Başbakan’ın ifadesi şansız bir ifade. Bir Başbakan’ın bir gazeteyi ve çalışanlarını hedef göstermesi yeni kutuplaştırma ve kavgalar getirir” değerlendirmesi yaptı. Ankara Barosu yazılı açıklama ile Cumhuriyet’in dağıtım araçlarının polis tarafından aranmasına tepki gösterdi. Aramanın yargı kararına dayanmadığına işaret eden Baro, “Henüz yayımlanmamış bir gazeteye, dağıtım aşamasında, tüm hukuk kuralları hiçe sayılarak yapılan bu fiili gece yarısı baskını, ciddi bir sansür girişimi olarak nitelendirilmelidir” değerlendirmesini yaptı. l Yeni Türkiye’nin özeti DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu “14 Ocak’ta Cumhuriyet önünde Charlie Hebdo’ya yönelik saldırıyı destekleyen sloganlar atılması, Cizre’de 12 yaşında bir çocuğun daha öldürülmesi, internet sitelerinin engellenmeye çalışılması yeni Türkiye’nin özeti gibi idi. Ama 14 Ocak’ta yeni Türkiye’nin her türlü baskısına karşı susmayanların, direnenlerin olduğu bir gündü. Biz emek örgütleri bu direnişin yananda her zaman yer alacağız” diye konuştu. Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih Kanadoğlu da gazetenin dağıtımının engellenmeye çalışılmasını Anayasaya ve Basın Yasası’na aykırı olarak değerlendirdi ve sansür niteliğinde olduğunu belirtti. Kanadoğlu, “Siyasi iktidarın ‘ileri’ demokrasisinde bu tür olayların şaşırtıcı bir yönü yoktur. Asıl şaşırtıcı olan basın özgürlüğünü hedef alan girişime karşı bir kısım medyanın takındığı tutumdur” dedi. l ‘İleri demokrasi’ şaşırtmadı C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle