29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 TEMMUZ 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 çok yaşadı... Kahramanmaraş’ı, Çorum’u, Gezi’yi unuttuk mu? Ya Sivas Madımak’ı... Yanı başımızda neler oluyor farkında mıyız biz? IŞİD terör örgütü, “Kerbela’ya yürüyoruz” derken, Türkiye susuyor, haberlere yayın yasağı konuluyor. Uğur Dündar’ın İhsanoğlu’na ilişkin yazdığı yazıyı okumanızı öneririm Sözcü’de... Bir de dün yaptığı toplantıda söylediklerini... Ekmel Bey, Kürt sorununun çözülmesini isterken önemli bir vurgu yapıyor... “Çözüm TBMM’de görüşülerek yapılır, elbet uluorta değil. Kürt sorunu çözümlenmeli. Kimseye anadilini konuşma diyemeyiz. Milletin, tümlüğünü dikkate alıp, tek bayrak, resmi dil ve üniter yapımız korunarak...” HHH Ekmel Bey; benim, sizin, bu ülkenin tümlüğünü savunan ama kardeş kanının dökülmesini istemeyen, “savaş değil barış” diyen bir kişi... Bizim ülkemizde kimileri bilgi sahibi olmadan düşünce sahibi oluyorlar. Kolaycılık daha açıkçası yalancılık işlerine geliyor... Önce siz “beyaz Türkler” diye insanlara ayrımcılık yapanlarla mücadele edin, bu ülkenin demokrasiyi ve özgürlükleri savunan aydınları ve gazetecileriyle değil! Zindandan çıktınız, iktidara değil cemaate vuruyorsun durmadan... Cemaat tek başına mı yaptı o operasyonları? Cemaat gökten zembille mi indi? Hem iktidar hem de cemaat birlikte yaptılar o operasyonları! Hem iktidar hem cemaatle hukuk mücadelesi yapın! RTE ne demişti o davalar için: “Ben bu davaların savcısıyım!” HHH AKP’ye destek, cemaate paralel yapı... Demek o gözaltıları, tutuklamaları, paralel yapı gerçekleştirdi?.. Geçin efendim geçin... Hükümet ortağıydı onlar bal gibi biliyorsunuz! 17 ve 25 Aralık olmasaydı tutsaktınız hâlâ, tutsak! Kimseyi yaftalamayın, Ekmel Bey’e “cemaatçi” demeyin! Daha önce utanmadan sıkılmadan Sözcü gazetesi için de “Fethullahçı” demiştiniz, Fehmi Koru’nun bir yazısından yola çıkarak... Bak o bile “mahalle” değiştirdi! Erdoğan Köşk’e çıkabilmek için devlet olanaklarını sonuna kadar kullanıyor En adaletsiz seçim FIRAT KOZOK ANKARA Türkiye, tarihinin en adaletsiz seçim süreçlerinden birini yaşıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın katıldığı mitingler için devlet olanakları sonuna kadar kullanılıyor. Miting yapılan illerin bazılarında ruhsat, pasaport almak için Emniyet’e giden yurttaşlara kapılar kapatılıyor, muhtarlık hoparlörlerinden miting anonsu yapılıyor. Binlerce kişinin katıldığı iftar yemeklerinde siyasi propaganda yürütülüyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün katıldığı bir televizyon programında CHP seçmeninin sandığa giderek inandığı kişiye oy vermesini ve çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu için düzenlenecek bağış kampanyasına destek vermesini istedi. Ancak AKP’nin bu konuda bir endişesi bulunmuyor. Çünkü Başbakan’ın bugüne kadar düzenlediği mitinglerin tamamında devlet seferber oldu. Bunun son örneği Erdoğan’ın salı günü katıldığı Denizli mitinginde yaşandı. Miting için kentteki reklam billboardlarının büyük bölümü kiralandı. Mitingin ardından Erdoğan’ın katılımıyla 15 bin kişilik iftar yemeği düzenlendi. Binlerce TL’lik her iki organizasyonun bütçesinin nasıl karşılandığı konusunda hiçbir açıklama yapılmadı. Bunların da ötesinde yaşanan iki olay, “bu kadarına pes” dedirtti. Denizli Emniyet Müdürlüğü, Erdoğan’ın ziyareti nedeniyle yurttaşa hizmet veremedi. Eski CHP Denizli İl Başkanı Mehmet Ali Ortak, Emniyet’te yaşadığı bir olayı şöyle anlattı: “Ruhsat işlemim vardı. Emniyet’e gittim. Kapıdaki görevli, bana girişlerin kaldırıldığını söyledi, ‘İçeriden müdür telefon etti, işlemler durduruldu, yarın gelin’ dedi. Emniyet personelinin Başbakan’ın ziyareti nedeniyle göreve çıktığı bilgisi verildi.” Bir başka skandal olay da Çivril ilçesine bağlı Topça Mahallesi’nde yaşandı. AKP ilçe başkanlığı, mahalle muhtarlığına ait hoparlörlerden Erdoğan’ın kenti ziyaret edeceğini, akşam da iftar yemeği verileceğini duyurarak, yurttaşları mitinge davet etti. Kentte düzenlenen miting nedeniyle anayolların saatler öncesinden trafiğe kapatıldığını belirten CHP Denizli İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, şöyle konuştu: İstanbul Haber Servisi Ba“Halkın ulaşım hakkı engelBASIN DEN sın Konseyi, CumhurbaşkanlıN ’ lendi. Şimdi soruyoruz; buİ Y SE ğı seçim sürecinde TRT yayınnu ne hakla yapıldı, 15 bin KON ŞVURU larında, adaylara fırsat eşitliği A B kişilik iftar yemeği belediye sağlanması için Yüksek Seçim bütçesinden mi karşılandı, Kurulu’na (YSK) başvurdu. BaBaşbakan’a devlet protokosın Konseyi’nin açıklamasında TRT’nin “Tek yönlü ve taraf tutar nitelikte” yayın yaptığının, haberler içinde adaylü mü uygulandı? Görüyolara eşit ve adil davranmadığının, bazı RTÜK üyeleri tarafından da raporlandığı ruz ki, kamu kaynakları imbelirtilerek “YSK’nin ‘TRT’nin seçim yayınlarında, siyasi partiler arasında fırsat tina edilmeden kullanıldı. eşitliği sağlanmasının zorunlu olduğu’ kararına rağmen, TRT’nin yayınlarındaBaşbakan’ın iftar yemeğinki adaletsiz tutumu sürmektedir” denildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Basın de konuşması dini siyasete Konseyi Yüksek Kurulu olarak, YSK’yi TRT’nin cumhurbaşkanı adaylarına ayırdıalet etmek değil miydi?” ğı süreleri adil ve eşitlikçi biçimde belirlemesini sağlamaya davet ediyoruz.” ‘YSK fırsat eşitliği sağlasın’ Ekmel Bey’i Tanıdınız mı?.. Toplumumuzun, özellikle sözde “ulusalcı, Atatürkçü” gezinip bundan rant sağlayanların, bilgi sahibi olmadan düşünce sahibi olmaları, sayıları çok olmamasına karşın, halkımızı etkileme çabaları yıllardan beri var... Çünkü toplum sözlü kültürden yazılı kültüre geçemedi... Okumayacak ama bir iki tartışma programı izledikten sonra, buyurganların sözlerine inanacak, önüne gelene kara çalacak... CHP’nin içini karıştıracak, neredeyse İzmir’de bile “biz olmasaydık, belediye seçimlerini kazanamazlardı” diyecek... Tıpkı Yalova’da dedikleri gibi... Neyse geçelim bunları! Ekmeleddin İhsanoğlu dün İstanbul’da basın toplantısı düzenledi, düşüncelerini aktardı. Bugün, yine Ekmel Bey’i tanıtmak istiyorum. HHH İhsanoğlu kendilerini “ulusalcı, solcu, sıkı Atatürkçü” olarak gören bazılarının yazdığı gibi gerçekten yobaz ve vatan haini mi? Bunu baştan beri söylüyorum: “İhsanoğlu, laik, demokratik Cumhuriyeti, Aydınlanma Devrimi’ni savunan, cemaatlerle hiçbir ilişkisi bulunmayan bir bilim insanı...” İhsanoğlu ayrımcı değil! İhsanoğlu evrensel hukuka, adalette eşitliğe ve dürüstlüğe inanan bir insan. Okuyan, yazan, edebiyatla çok yakın ilişkisi olan, din sömürüsü ve mezhep ayrımcılığı yapmayan. Polis şiddetine, baskıya karşı dik durabilen, Gezi Direnişi’ni “demokratik bir hak” olarak dillendiren hem Ortadoğu’da hem de Avrupa’da adı saygıyla anılan bir insan! HHH İhsanoğlu önemli bir şey daha söyledi. Unutanlar varsa anımsatayım... Kürt sorununun çözümlenmesini, Türklerin, Kürtlerin tüm etnik kimliklerin, dinlerin, mezheplerin, dillerin birlikte barış içinde yaşamalarını istiyor... Din, dil, ırk, mezhep ayrımcılığına karşı çıkıyor... Mezhep kışkırtmalarını Türkiye HP’liye hapis, AKP’liye serbest Erdoğan’ın “İkinci milli mücadelenin başlangıç noktası” söylemiyle yaptığı cumartesi günkü Samsun mitinginde de benzer tablolar yaşandı. Çevre kentlerden yüzlerce polisin getirildiği Samsun’da da Atatürk’ün kente ayak bastığı Kurtuluş Yolu’nda düzenlenen 12 bin kişilik iftarın sponsoru meçhul. Kentte Erdoğan’ın gelişi için Çarşamba Havaalanı’ndan kent merkezine kadar kilometrelerce uzunluktaki alana asılan AKP bayrak ve flamaları, mitingin üzerinden 5 gün geçmesine karşın kaldırılmadı. CHP İl Başkanı Mehmet Atalay, partisinden bir ilçe başkanına bu yüzden hapis cezası verildiğini anımsatırken, şunları söylüyor: “Günlerdir uğraşıyorum ancak bayrak ve flamalar hâlâ indirilmedi. Bizde olsa değil 1 gün, 1 saat bile fazladan asılı durmasına izin verilmez. Hatta bayrakların geç indirilmesi nedeniyle bir ilçe başkanımıza hapis cezası verildi.” C Yozgat’ta yurttaşlar sıcağın altında saatlerce bekletildi. İftar parası kimden? l Erdoğan, İhsaoğlu’na memleketinde yüklendi ‘Yozgat oynanan oyunun farkında’ YOZGAT(Cumhuriyet) Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek “Kılıçdaroğlu doğru söylüyor. Yalan söyleyenden cumhurbaşkanı adayı olmaz dedi. Nitekim kendisi olamadı” dedi. Ortak aday Ekmeleddin İhsanoğlu’na Marmaray’a bindiği için teşekkür eden Erdoğan “İcranın başı değilim diyor. Anayasayı da okumamış, aç anayasayı bir oku” diye konuştu. Erdoğan, Yozgat’taki mitingde CHP, MHP ve İhsanoğlu’nu eleştirdi. Erdoğan, “Yozgat oynanan oyunun farkında. Çünkü CHP zulmünü bilir. Yozgat tek parti döneminde burada ne büyük zulümler yaşandığını bilir. Burası CHP’nin, İsmet İnönü’nün zulmünü iliklerine kadar yaşamış bir şehirdir. İşte onun için Yozgat’tan Pensilvanya partilerine inanıyorum ki inşallah oy çıkmayacaktır” diye konuştu. İhsanoğlu’nu da isim vermeden eleştiren Erdoğan, “Ne diyor bunların adayı, ‘Ben CHP’nin adayı değilim’ diyor. Doğru diyor çünkü babasını CHP iktidarları bu ülkeden sürdü Mısır’a. Dışarıdan aday ithal ettiler, o adayı da hem CHP’ye hem MHP’ye dayattılar” şeklinde konuştu. İhsanoğlu’nun Marmaray’ı kullanmasına da değinen Erdoğan, “Bu aday o kadar dünyadan bihaber ki Marmaraya binmiş, İstanbul kartı elinde, ‘Buranın proje çalışmalarını Süleyman Demirel yürüttü, Bülent Ecevit yürüttü’ demiş. Ya bunun projesini Osmanlı’dan biz aldık. Marmaray’ı adım adım takip ederek elhamdülillah bitirdik. Ekmel Bey’e teşekkür ediyorum hiç değilse Marmaray’dan istifade etti” dedi. Emniyet ‘kapalı’! evlet Erdoğan’a pervane oldu’ Erdoğan’ın önceki günkü Tokat mitinginde yaşanan görüntüler de diğerlerinden farksızdı. Kente Erdoğan’ın gelişinden iki gün önce 6 ilden binlerce polis getirildi. CHP İl Başkanı Duran Kum, yaşananları şöyle anlatıyor: “Akşamüstü yapılacak miting için saat 10.00 itibarıyla Tokat’ta hayat resmen durdu. Şehrin bütün giriş çıkışları kontrol altına alındı. Deyim yerindeyse, kuş uçurtulmadı ve devlet, Başbakan’ın etrafında pervane oldu. Erbaa’da bir stadyumda düzenlenen iftar yemeğinde yine kamu seferber edildi. Binlerce insan stadyuma taşındı. Başbakan konuşmasında Tokat’ta geçmişte 32 tane caminin kapatıldığını açıkladı. Bu camilerin ismini açıklamasını istiyorum. Kendisi Tokat’a 8 katrilyon yatırım yapıldığını anlattı ama değil çivi çakmak, var olan çiviler bile söküldü burada. Sivil toplum kuruluşlarına bile baskı yapıldı, aynı afişler farklı imzalarla kente asıldı.” ‘D Muhtarlıktan anons Erdoğan, mitingin ardından Yozgat Belediyesi’nin düzenlediği iftara katıldı. Erdoğan İsrail ile Filistin arasında yaşananlar konusunda taraf olduğunu belirtirken “Önce bu zulmü durduracaksınız. Durdurmadığınız sürece Türkiye, İsrail arasındaki normalleşmenin gerçekleşmesi de mümkün değildir” dedi. aldırı durmazsa normalleşme olmaz’ ‘S l BDP’nin 3. Olağan Kongresi bugün Ankara’da yapılacak BDP, DBP olacak; başına Ayna ve Yüksek geçecek MAHMUT ORAL AKP’de yumruklar konuştu AFYON (Cumhuriyet) Eski Emirdağ Belediye Başkanı AKP’li Cengiz Pala’nın 30 Mart yerel seçimlerinde koltuğunu MHP’ye kaptırmasının ardından AKP Emirdağ İlçe Başkanı Hacı Halil Yedikapu da geçtiğimiz günlerde görevden alınmıştı. Koordinatör Milletvekili Ali Aşlık ve İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, yeni ilçe yönetimini belirlemek için dün Emirdağ’a gitti. İlçe başkanlığında Pala ile AKP’den iki ı l yara Belediye Başkan aday adayı olan avukat Seydi Çelik ve partili Muharrem İnce arasında çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Pala, seçimde MHP’ye çalışmakla suçladığı Çelik ve İnce’yi yumrukladı. Kavga partililerin araya girmesiyle sonlandı. Çelik ve İnce’nin Pala’dan şikâyetçi olmaya hazırlandıkları belirtilirken partililerin olayın büyümemesi için tarafları barıştırmaya çalıştığı belirtildi. Anayasal kurumların çalışmasının engellendiğini söyleyen RTÜK’ün muhalif üyeleri ‘Adalet çökertildi’ dedi ‘Devlet ne hale düşürüldü’ FIRAT KOZOK DİYARBAKIR BDP’nin bugün düzenleyeceği kongrede eşbaşkanlıklara Milletvekili Emine Ayna ile yaklaşık 5 yıl KCK ana davasında tutuklu kaldıktan sonra geçten haftalarda tahliye edilen Kamuran Yüksek getirilecek. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) adını alacak parti, demokratik özerklik projesine yönelik çalışmalar yapacak. BDP’nin 3. Olağan Kongresi bugün Ankara’da İnşaat Mühendisleri Odası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek. “Demokratik özerklik ile özgür yaşamı inşa ediyoruz” sloganıyla gerçekleştirilecek olan kongreye 800 delegenin yanı sıra Irak Bölgesel Kürt Yönetimi temsilci leri ile Rojava’dan da Kürt siyasi partilerinin yetkililerinin de katılması bekleniyor. Eşbaşkan adayı Yüksek, Türkiye ve bölge açısından yeni bir model geliştiriceklerini belirterek, DBP’nin Kürtlerin kendi öz yönetimlerini oluşturma ve geliştirmesinin adı olduğunu vurguladı. Yüksek, “Parti bir misyon ve rol partisi olmaya çalışarak, toplumsal dönüşümü ve değişimi demokratik temelde değiştirmeyi hedefleyecek. Bütün topluluklardan kastımız etnik yapılar, inanç gruplarıdır. Bunları demokratik ulus ve demokratik toplum bütünlüğü içinde bir arada yaşatacak projedir. Demokratik özerklik modelini Kürdistan ve Türkiye’de geliştirmeyi hedefleyeceğiz” dedi. ANKARA TRT’nin 3 ayrı kanalında 45 ve 6 Temmuz günlerinde Tayyip Erdoğan’a 533 dakika yer verilirken Ekmeleddin İhsanoğlu’na 3 dakika 25 saniye, Selahattin Demirtaş’a ise 45 saniye ayrılması, buna karşın RTÜK’ten kurum aleyhine bir karar çıkmaması ve YSK’ye rapor gönderilmemesi kurul üyelerini isyan ettirdi. İki anayasal kurum olan RTÜK ve YSK’nin görev yapmasının engellendiğini belirten üyeler, “adalet çökertildi” ifadelerini kullanıyor. RTÜK’ün halen 9 üyesi bulunuyor. Bu üyelerin 5’ini AKP kontenjanından seçilen üyeler oluşturuyor. Üyelerden 2’sinin CHP kontenjanından seçildiği Üst kurul da, 1’er üye de MHP ve HDP kontenjanıyla görev yapıyor. Kurulda, muhalif üyelerin görüşleri şöyle: Esat Çıplak: Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yaşananları görünce, devletin ne hale düşürüldüğünü çok açık görmekteyiz. Devletin ayakta durması için insanların ideolojik temelleri olmasına rağmen hassas davranılırdı, kamu hakkı gözetilirdi. Ancak geldiğimiz noktada her şey çökertildi. Ali Öztunç: Kamu yayıncısı olan TRT, her adaya eşit davranması gerekirken, sadece bir adayın yayın organı gibi davranıyor. TRT, Sovyetler Birliği’nin yayın organı Pravda ile farksız durumdadır. RTÜK’ün AKP kontenjanından seçilen üyeleri de Sa ‘Dilsiz şeytan olmayacağız’ yın Erdoğan’a adeta koltuk borçlarını ödüyorlar. Kulakları var duymuyorlar, gözleri var görmüyorlar, vicdanları ise nasırlaşmış. Ama biz dilsiz şeytan olmayacağız. AKP’li üyeler sanıyorlar ki, devletin kurumu RTÜK, babalarının çiftliği, unutmasınlar ki mahkeme kadıya mülk değildir. Ahmet Yıldırım: Bunu çok içselleştirmeseler de TRT’nin kendisine çekidüzen vermesini bekliyor ve umut ediyorum. Çünkü bu seçimler gelip geçici. Ama TRT’nin üzerine düşen meşruiyet gölgesi kalıcı olur. RTÜK’ün AKP kontenjanından seçilen üyeleri, 3 adaydan birinin daha popüler olduğu, Başbakan’ın aday olmasının haber değeri taşıdığı, bu nedenle eşit süre ayrılmadığı yönünde bir ucube raporun arkasına sığınmış durumdalar. Hâlâ Erdoğan’ın başbakanlığı ile cumhurbaşkanı adaylığı arasına fark koyamayacak kadar yanlı tavır içerisindeler. Süleyman Demirkan: YSK seçimleri yürütmekle görevli bir anayasal kurum. Bu dönemlerdeki yayın adaletinin sağlanması için bu anayasal kurum, bir başka anayasal kurum olan RTÜK’ten rapor alıyor ve buna göre karar veriyor. Şunu kimse unutmasın; eğer RTÜK seçim dönemlerinde görevini yapmazsa, YSK de görevini yapamaz, seçimlere gölge düşer. İktidar partisinin buradaki oyçokluğuyla ya da siyasi talimatlarla devletin anayasal kurumlarının görev yapması açık bir şekilde engelleniyor. Biz bunun şahidiyiz. Buna sadece partilerin değil, vatandaşların da isyan etmesi gerekir. Demirtaş: Mecbur değiliz, değiştirebiliriz İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, halka kin, nefret kusan, toplumun belli kesimlerine düşmanca tavırlar, tutumlar sergileyen devlet görmek istemediklerini ifade ederek, “Biz buna mecbur değiliz. Yaşam tarzımızı kendisi açısından tehdit olarak gören bir devlet istemiyoruz. Bunu değiştirebiliriz. İşte Cumhurbaşkanlığı seçimi bunun en büyük fırsatıdır. Bize hakaret etsin diye parayla adam mı tuttuk? Mecbur muyuz? Değiştirebiliriz” dedi. Demirtaş dün Şişli Kent Kültür Merkezi’nde seçim kampanyasında çalışacak gönüllülerle bir araya geldi. Demirtaş, ölüm yıldönümleri olan eski Halkın Emek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın ile Gezi olaylarında hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ı rahmetle andığını söyledi. Seçim yarışının antidemokratik, eşitsiz ve ayrımcı olduğuna dikkat çeken Demirtaş TRT’nin de aralarında bulunduğu bazı medya organlarının ayrımcı bir tutum sergilediğini belirtti. Demirtaş, “Kedilerin sandığa müdahale etmesini istemiyorsak, halkın oyuna sahip çıkacağız” dedi. Toplantı sırasında bir grup kadın, Demirtaş’ın resmini taşıyarak üzerinde Ermenice “Selo Can SeniÇok seviyoruz İlerici Ermeni Kadınlar” yazılı pankart açtı. ediler müdahale etmesin’ ‘K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle