06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 EKİM 2014 SALI 4 HABERLER Gümüşhacıköy’de atanacak müdürlerin önceden belirlendiği haberimiz doğrulandı ‘Çözüm Süreci’ Fiyaskosu Önce belirteyim: Başlık bir özlemin değil, gözlemin ifadesidir. Türkiye’nin en önemli sorunu demokrasi sorunu çerçevesi içinde yer alan, Kürt sorununun barışçıl çözümünü kökeni ne olursa olsun aklı başında herkes ister. Kimse çözümsüzlüğü temenni etmez, çünkü bedeli herkes için çok yüksektir. Ama önce Bingöl, sonra Yüksekova’da meydana gelenler, Kobani’deki IŞİD saldırıları bahane edilerek Türkiye’nin dört bir yanında patlak veren olaylar, büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Kürt sorununun çözümü konusunda adım atmak siyasal iktidarın işidir. Siyasal iktidar, Kürt sorununa barışçıl çözüm bulacağım diye, “çözüm süreci” denen ama içeriğinin ne olduğu kamuoyuna açıklanmayan, herkesin ayrı telden çalıp, kendine göre yorumladığı bir süreci başlatmış, orada da “dostlar alış verişte görsün” kabilinden temaslarla bir çatışmasızlık süreci yaşanmıştır. Aslında görüşmelerden bir sonuç çıkmamış olması, hiçbir şey olmadığı anlamını taşımıyor. Çözüm süreci denen süreç zarfında büyük zaman kaybına koşut olarak üç de büyük ve önemli gelişme yaşandı. HHH Yaşanan gelişmeleri şöyle özetleyebiliriz. 1 Hiçbir şeyin olmadığı izleniminin engemen olduğu sırada, ülkenin bir kısmında devletin otoritesi sıfırlandı, büyük bir transformasyon süreci içinde bazı bölgelerde iktidar el değiştirdi. Söz konusu otorite transferi o hale geldi, PKK’ye öyle bir güç kazandırdı ki, örgüt yol kesip kimlik denetimi yapmanın da ötesine geçerek, silah zoruyla devletin makinelerini kullanarak kendi şehitliklerini yaptırma eylemlerine bile girişti. Çatışma olmamasını bu olguya, yani örgütün istediği hedeflere çatışmaya gerek duymadan ulaşmasına borçluyuz. Ama kaosun egemen olması, barışçı bir ortamın bölgede oluşması anlamını taşımıyor. Geçenlerde Mardin’den gelen haberler, bölgede Kürtler dışındaki azınlıkların devlet otoritesinden umudu kesip kendi başlarının çaresine bakmak üzere (böyle bir çözümü denemek de bir felakete yol açacaktır) hızla silahlanmakta oldukları yolundaydı. 2 Ülkenin bir bölümünde iktidarın el değiştirmiş olması olgusu, kimilerine bir ayaklanmayı deneme cesaretini vermiş ve şimdiye kadar yaşanmış ülke yüzeyindeki en yaygın Kürt ayaklanması deneyine tanık olunmuştur. 3 Başlangıcından bugüne hiçbir zaman TürkKürt çatışmasına dönüşmemiş öyle algılanabilecek olay yaşanmamış olmasına karşın, artık o aşamaya da gelinmiştir. Olayın KürtTürk çatışmasına dönüşmesinin sorumluluğu iktidara aittir. HHH 4 Bölgedeki gelişmelere paralel olarak, Kürt sorunu bir iç sorun iken bölgesel ve uluslararası bir soruna dönüşmüştür, bölgedeki yeni gelişmelerle birlikte, her geçen gün Kürt sorununa müdahil olanların sayısı artmaktadır. Bütün bunların üstüne gidilmesi siyasi iradeye bağlıdır. Siyasi irade ise herkese pahalıya oturan bir hareketsizlik içinde görülmektedir. Düz Başbakan Ahmet Davutoğlu herkesin bildiği bu gerçeği görmezden gelmektedir. Nitekim, Düz Başbakan AKP’nin bölge milletvekilleriyle yaptığı toplantılarda, Kobani olayları sonrasında patlak veren kaostan yakınanlara karşı sorumluluğu bürokrasinin sırtına yüklemeye çalışmış ve milletvekillerini şu sözlerle vali ve emniyet müdürlerini ihbara çağırmıştır: “Eylemlerde zaaf gösteren, atıl kaldığını düşündüğünüz vali ve emniyet müdürü varsa bana haber verin. Daha yeni atanmış olsa bile vali, emniyet müdürü ve jandarma komutanının gözünün yaşına bakmam, görevden alırım.” Ahmet Davutoğlu kendi iktidarlarının siyasi irade yoksunluğunun sorumluluğunu bürokratların sırtına yüklediğine göre, hareketsizlik, iradesizlik ve kaos daha sürecek demektir. Bunun sorumluluğu da ne bürokrasiye ne muhalefete, olsa olsa yalnızca iktidara aittir. Müdürler sınavı geçti MEHMET MENEKŞE AMASYA Amasya Gümüşhacıköy ilçesinde okul müdürlüğüne atanacakların önceden belirlendiği iddialarının dün yapılan mülakatta doğrulandı. Ataması beklenen l4 kişilik listeden 11’i yüksek puan alarak mülakatı geçti. Amasya’nın Gümüşhacıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden bir yetkili, okul müdürü atamalarına yönelik mülakattan önce atanacak müdürlerin listesinin hazırlandığını belirterek söz konusu listeyi gazetemize ulaştırmıştı. AKP’li Avni Erdemir’in 8 akrabası, İlim Yayma Cemiyeti, AHİMDER gibi hükümete yakın, dini referanslı dernek ve va kıflarlara üye kişilerin mülakattan yüksek puan alarak okul müdürü olarak atanacağı iddia edilmişti. “Akrabalara özel atama” başlığıyla gazetemizde yayımlanan haberin ardından dün Gümüşhacıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, mülakat sonuçlarını açıkladı. Mülakattan önce gazetemize ulaşan listede yer alan 14 kişiden, AKP’li Erdemir’in akrabası Sadık Erdemir, Süleyman Tonguş ve Abdullah Kuzu listeye giremezken, Erdemir’in amcasının oğlu Rüştü Erdemir 83.6, dayısının oğlu Murat Altındağ 74.6, yakınlarından Bünyamin Doluel 71.4 puanla listeye girdi. Gazetemize gönderilen listede yer alan isimlerden İlim Yayma Cemiyeti ve AHİMDER Üyesi Ali İmbat 94.4, EğitimBirSen kontenjanından listeye alınacağı iddia edilen Ender Ayrık 80, Cevdet Koç 84.6, Mustafa Keleş 83.4, Mehmet Yüksek 83 puan alarak başarılı oldu. 154 kişilik listede Eğitim Sen üyesi hiçbir öğretmen yer almazken, Türk EğitimSen üyesi 22 öğretmen listeye girebildi. Ancak onlar da 70 puanın altında aldı. Türk EğitimSen Amasya Şubesi Başkanı Kamil Terzi, “Ben 14 kişi mülakattan geçecek diye Amasya Valiliği’ne dilekçe vermiştim. Bu 14 kişinin 13’ü mülakattan geçti. AKP’ye yakın olan kişiler mülakattan geçmiş. Türk EğitimSen’li olup Merzifon’a karışmıyor ki! da listede yer alan 22 kişi 70 puan altında almış. Sonuçlara itiraz edip dava açacağız” dedi. EğitimSen Amasya Şubesi Başkanı Serdar Gül de “AKP hükümeti kendisinden olmayanı mülakatta eleyerek, eğitimi nasıl bir yere getirmek istediğini izliyoruz” dedi. AKP’li Avni Erdemir ise “Adam bir yerde, makamda, ben milletvekili oldum diye oraları terk mi etsin. Cumhuriyet gazetesi gibi düşünecek değilim ben. Bundan da onur duyarım” dedi. Gazetemizi arayan Rüştü Erdemir ise haberde isminin geçmesine üzüldüğünü belirterek, “Habere Merzifon falan yazmışsınız, Avni Erdemir Merzifon’daki atamalara karışmıyor ki” ifadeleri dikkat çekti. 29 Ekim resepsiyonunu Çankaya Köşkü yerine Ak Saray’da veren Erdoğan’a tepki: Cumhuriyetle hesaplaşıyor SERTAÇ EŞ DAVUTOĞLU, KURMAYLARIYLA TOPLANDI ANKARA Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, görev döneminin ilk Cumhuriyet resepsiyonunu Atatürk’le özdeş Çankaya Köşkü’nde değil, kendi döneminde yaptırdığı Ak Saray’da veriyor. Erdoğan’ın resepsiyonunu protesto eden ve katılmama kararı alan CHP’nin Grup Başkanvekili Levent Gök, “Bu Atatürk’ün ve Cumhuriyetin izlerini silmeye yönelik bir tavırdır” dedi. 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün torunu da olan CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan ise Çankaya Köşkü’nün terk edilmesini “siyasi bir meydan okuma” olarak nitelendirdi. Resepsiyonla aynı zamanda, Atatürk’ün kişisel mirası olan Atatürk Orman Çiftliği arazisine yargı kararları yok sayılarak yapılan Ak Saray’ın da açılışı olacak. Gök, Köşk’ün şimdiye kadarki cumhurbaşkanlarınca kullandığına dikkat çekerek “Atatürk’le özdeş bir yerdir. Atatürk ve Cumhuriyetin izleri vardır. Şu ana kadar hiçbir cumhurbaşkanı Köşk’ün yetersizliğinden bahsetmedi. Erdoğan’ın yapmak istediği, Atatürk’ün ve Cumhuriyetin izlerini silmeye yönelik bir tavırdır. Cumhuriyet kimliğiyle hesaplaşmaktır” dedi. Bilgehan da Çankaya Köşkü’nün terk edilmesine sert tepki gösterdi. Bilgehan, şu görüşleri dile getirdi: “Kurtuluş Savaşı’nı, Cumhuriyet kazanımlarını simgeleyen tarihi Çankaya Köşkü’nün terk edilmesi, siyasi bir meydan okumadır. Ak Saray, temsil ettiği zihniyet gibi geçici olacaktır.” Ak Saray’a karşı hukuk mücadelesi yürüten Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan ise binayı “KaçAk Saray” olarak niteledi. Candan, binanın, Türkiye’de hukukun çiğnendiğinin sembolü olduğunu vurguladı. Candan, “29 Ekim’de Cumhuriyet Bayramı’na denk gelecek şekilde resepsiyonla açılışı yapılacak olan bina, laik demokratik yaşam tarzımıza yönelik bir baskı sürecinin alenen ilanıdır” dedi. Biyolojik ve radyolojik bulgu tespit edilmedi Acil zirve FIRAT KOZOK sarı toz alarmı ANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) İstanbul’da konsolosluklara gönderilen sarı toz tehdidinin ardından Ankara Adliyesi’nde bulunan 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen isimsiz zarf hareketli saatlerin yaşanmasına neden oldu. Bu mahkeme, Ethem Sarısülük davasına bakıyordu. Zarfın gönderildiği saatlerde karşı mahkeme olan 5. Ağır Ceza’da 28 Şubat davası vardı. Mübaşir, mahkeme başkanı Afak İlleez’i “Göndereni belli olmayan isimsiz bir zarf var” diyerek uyardı. Bunun üzerine mahkeme başkanın talimatı ile poşete konan zarf adliye karakoluna götürüldü. Hemen olay yerine AFAD ekipleri çağrıldı. Özel kıyafetli ekipler, zarf üzerinde inceleme yaptı, ancak şüpheli bir duruma rastlamadı. Zarf, içinde bulunanları incelemek üzere Türk Halk Sağlığı Merkezi’ne gönderildi. Ankara Valiliği’nden yapılan açıklamada ise “Ankara Adliyesine PTT yoluyla gönderilen 2 adet zarf göndereninin belli olmaması nedeniyle incelemeye alınmıştır. İlgili kurumca yapılan incelemede zarfların içinde evrak haricinde biyolojik ve radyolojik bir bulgu tespit edilmemiştir” dedi. Geçen hafta ABD başta olmak üzere çok sayıda konsolosluğa zarf içinde gönderilen “sarı toz”un Macaristan Konsolosluğu’na da gönderildiği, ancak Macaristan’ın milli günü nedeniyle 4 gündür kapalı olan başkonsoloslukta dün mesainin başlamasıyla olayın ortaya çıktığı öğrenildi. Başkonsolosluğa zarf içinde şüpheli toz gönderildiği ihbarının alınmasının ardından maddeye maruz kaldığı tahmin edilen altı yabancı uyruklu kişi hastanede gözetim altına alındı. Sağlık Bakanlığı incelemelerde herhangi bir biyolojik harp maddesine rastlanmadığını, ileri tetkiklerin sürdüğünü açıkladı. Bu açıklamanın ardından 24 Ekim günü şüpheli toz maddeye maruz kalan 25 hasta taburcu edildi. Olayla ilgili “tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması ve el değiştirmesi” kapsamında soruşturma açıldı. Adliyede Meydan okuma ANKARA Başbakan Ahmet Davutoğlu, Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde güvenlik toplantısına başkanlık etti. Toplantıda Hakkâri’de şehit edilen 3 asker, peşmergelerin geçişi, Kobani başta olmak üzere bölgedeki gelişmeler ele alındı. Başbakanlık kaynakları peşmergelerin geçişine ilişkin sürecin devam ettiğini bildirdi. Başbakan Davutoğlu, İstanbul’dan Ankara’ya gelmesinin hemen ardından Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde güvenlik toplantısında kurmayları ile bir araya geldi. Davutoğlu başkanlığındaki toplantıya İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Başbakanlık Müsteşarı Kemal Madenoğlu, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Sebahattin Öztürk, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarı Korgeneral Sezai Bostancı katıldı. Toplantıda Hakkâri’de askerlerin şehit edilmesi, peşmergelerin Kobani’ye geçişi ve insani yardımlar, Kobani başta olmak üzere bölgedeki durum ve İç güvenlik paketi değerlendirildi. Başbakanlık kaynakları perşmergelerin geçişine ilişkin “süreç devam ediyor” açıklaması yaptı. Davutoğlu Başbakanlık’a gelmeden önce de Güler, Fidan ve Sinirlioğlu, Başbakanlık’ta bir araya gelmesi de dikkat çekti. B MGK için hazırlık Eminağaoğlu, Erdoğan’ı ‘kınayarak’ HSYK atamalarına tepki gösterdi: O üyeler istifa etmeli ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın HSYK’ye AKP’ye yakın isimleri üye olarak seçmesini “kınarken”, atanan üyeleri istifaya çağırdı. Bu üyelerden Erdoğan’ın avukatı Ali Özkaya’nın ağabeyi ve Hakİş’e bağlı Öz Büro İş Genel Başkanı Muharrem Özkaya ismine sendika içinden de itiraz geldi. Sendika üyesi Halil Günbeyi, Özkaya’nın seçimlerde AKP’ye çalıştığını belirterek “Kurulda noterlik vazifesi yapar” dedi. Yeni HSYK’nin üyeleri dün resmen göreve başladı. Üyeler dünkü mesailerini tanışmayla geçirdi. HSYK ilk toplantısını bugün yapacak. HSYK Genel Kurulu, yapacağı toplantıda kurulun başkanvekili, daire başkanları ile üyelerin görevlerini belirleyecek. Buna karşın Erdoğan’ın kurula yaptığı atamalara yönelik tepkiler dinmedi. Yargıçlar Sendikası Başkanı Eminağaoğlu, HSYK tarafından 2006 yılında benimsenen BM Bangalore Yargı Etiği Kuralları’nda, yargıcın yürütme organının etki alanının dışında bulunması gerektiğinin ifade edildiğini vurguladı. EminağaoğANKARA (Cumhuriyet Bürosu) HSYK’da görev dağılımının nasıl olacağı kulislere yansıdı. İddialara göre; HSYK Başkanvekilliği 14 ay için sosyal demokrat kökenli Mehmet Yılmaz’a, daha sonra 24 aylığına hükümet destekli ekipten birine ve son olarak 14 aylığına ülkücü kökenlilere verilecek. HSYK Genel Kurulu Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığında toplanarak, görev bölümü yapacak. HSYK’de bugün gerçekleşecek görev dağılımına ilişkin bilgiler de kulislere yansıdı. Edinilen bilgilere göre görev dağılımının şöyle olacağı iddia ediliyor: “1. Daire Başkanlığı’na İdari Yargı’dan seçilen ve hükümete yakınlığıyla bilinen Halil Koç, üyeliklere adli yargıdan seçilen sosyal demokrat kimlikli Ömür Topaç, lu, “Yapılan seçimlere bakıldığında, Başbakan’la akrabalık bağı söz konusu bulunan, Cumhurbaşkanı’nın avukatı ile kardeş olan, iktidar partisi kadroları içinde yer alan, yargıçlık davranış kuralları ile bağdaşmayan kişilerin, tarafsız olması gereken bir Cumhurbaşkanı tarafından, üstelik BM Bangalore Yargı Etiği Kuralları’na da aykırı biçimde HSYK’ye seçildiği hayretle görülmüştür ki, bu seçimleri gerçekleşti aşbakanlık’ta gün boyu yaşanan hareketliliğin bir diğer nedeni de 30 Ekim’de yapılacak kritik MGK toplantısıydı. Genelkurmay 2. Başkanı ile MİT ve Dışişleri müsteşarları, toplantı öncesinde son hazırlıklarını yaptılar. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında yapılacak toplantının AOÇ’deki yeni binada yapılması planlanıyor. Paralel yapıyla mücadele ve çözüm sürecinin ana gündem olarak masaya yatırılacağı MGK’nın gündemdeki diğer konular ise; IŞİD tehdidine yönelik yol haritası, IrakSuriye sınırındaki gelişmeler, “kırmızı kitap” olarak alınan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin güncellenmesi. Güncellemede, paralel yapının ulusal güvenliği tehdit eden unsurlar arasına alınacağı ifade ediliyor. İsİmler kulİslere yansıdı İstihbaratçıların bırakılmasına itiraz nANKARA (Cumhuriyet Bürosu) – Yasadışı dinleme operasyonunda gözaltına alınan eski İstihbarat Daire Başkanı Ömer Altıparmak’ın arasında bulunduğu 8 kişinin Sulh Cceza Hakimliği tarafından serbest bırakılması itiraz edildi. Soruşturmayı yürüten savcı Durak Çetin, “kaçma şüphesi yok” denilerek verilen karara karşı 8. Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurdu. Çetin, dilekçesinde Altıparmak’ın yanı sıra eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Lokman Kırcılı, eski Bingöl Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan’ın arasında bulunduğu 8 kişiye yönelik yasadışı dinleme, askeri ve siyasi casusluk suçlarının tutuklamayı gerektirdiğini kaydetti. Geçen hafta yapılan operasyonda 17 kişi gözaltına alınmıştı. yine adli yargıdan seçilen ülkücü kesime yakın Mehmet Durgun, Müsteşar Kenan İpek, geriye kalan üç üye de Yargıtay’dan ve Cumhurbaşkanı kontenjanından gelen üyeler arasından belirlenecek. 2. Daire Başkanlığı’na da aynı zamanda HSYK Başkanvekilliği’ne adli yargıdan sosyal demokrat ekipten seçilen Mehmet Yılmaz, Danıştay’dan seçilen sosyal demokrat kökenli Taci Bayhan, 3. Daire Başkanlığı’na adli yargıdan seçilen ülkücü kökenli ve en çok oyu alan Metin Yandırmaz getirilecek.” Kulislerdeki iddialara göre HSYK Başkanvekilliği 14 ay için sosyal demokrat Mehmet Yılmaz’a, daha sonra 24 aylığına hükümet destekli ekipten birine ve son 14 aylığına ise ülkücü kökenlilere verilecek. dika başkanları olan avukat Muharrem Özkaya’nın kurul üyeliğine atanmasını değerlendirdi. Günbeyi, şu eleştirilerde bulundu: “Biz o dönem çok sık telefon görüşmesi yapıyorduk. Telefonda bize ‘Seçim çalışmaları var, AKP’ye aktif çalışıyorum’ diyordu. Kendisi bir numaralı AKP’ye çalışan bir kişidir. Bu nedenle partinin istediği her şeyi yapabilecek, her şeye okey diyebilecek bir kişidir.” 30 BİRÇOK İLK YAŞANACAK Ekim’deki kritik MGK toplantısına Erdoğan ilk defa cumhurbaşkanı sıfatıyla başkanlık edecek. Davutoğlu da ilk defa başbakan sıfatıyla katılacak. Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş, Yalçın Akdoğan ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da ilk MGK’si olacak. Cumhurbaşkanlığının yeni binası yarın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda ilk kez kullanılmaya başlanacak. Erdoğan’a imzalı kitap CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, milletvekilleri Özgür Özel, Nurettin Demir ve Muharrem Işık’tan oluşan CHP Cezaevlerini İzleme Komisyonu heyeti, AKP döneminde gazetecilerin yaşadığı zorlukları “Kalemi Kırılan Gazeteciler” başlığıyla kitaplaştırdı. 42 tanınmış gazetecinin yaşadıklarının özetinin, 20 gazetecinin ve ismi verilmeyen üç muhabirin kalemlerinden işten çıkarılma öykülerinin yer aldığı kitapta, bireysel ve toplu olarak işten çıkarılan gazeteciler ile halen cezaevinde tutulan gazetecilerin listesi de yer aldı. Asıl yazarın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olduğunu belirten CHP’liler, kitaplarını imzalayıp Erdoğan’a gönderdi. (DHA) ren Cumhurbaşkanı’nı kınıyor, hukuk ve adalete inançları var ise seçilen söz konusu kişileri bu görevlerinden çekilmeye davet ediyor, HSYK’yi yapılan bu işleme karşı açıkça duruş göstermeye çağırıyor, gerçekleşen bu seçimlerle yargı bağımsızlığına yaratılan tehdit ve tartışmayı, uluslararası hukuk kamuoyuna da aktaracağımızı ifade ediyoruz” dedi. Öte yandan Öz Büro İş Sendikası üyesi Halil Günbeyi, sen
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle