24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 2014 PAZAR 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada Gerinerek evet diyecektir RTE. Kobani’de, burnunun dibinde, bu ülkeyi de daha bugünden tehdit eden IŞİD tehlikesini durdurmak için Suudiler, Birleşik Arap ülkeleri iyi veya kötü katkıda bulunuyor. Peki sen Kobani’den kaçanları konuk yapmaktan başka, ABD’ye, komşu ülkelere şu ya da bu biçimde ukalalık etmekten başka ne gibi bir yardım yapıyorsun? Kobani’de PYD’ye silah yardımı yapıyor diye ekranlara çıkıp, bize rağmen bu yardımı yaptı diye ABD’yi eleştiriyorsun. Bu PYD de PKK gibi terör örgütüdür içerikli bu açıklamaların, pekâlâ haklı diyelim. IŞİD’in kanlı saldırılarını önlemek için senin açıkladığın bir plan, bir önlem var mı? Yok! Bugüne dek artık Batı dünyasının bıktığı, Kobani’den kaçanları bağrımıza bastık demekten başka… Batı dünyası yine terbiyeli... Türkiye’yi gücendirmemek için durmadan Kobani’ye yapılan malzeme yardımını eleştiren konuşmalarını en azından alaya almıyorlar. Şu haline bak bir kere. Ne söylesen aynı gün artık ne Obama ne de Kerry yanıtlama zahmetine katlanıyor. Seni artık aynı gün, aynı seviyede gördükleri için ABD Dışişleri Sözcüsü Marie Harf yanıtlıyor. HHH Üstelik bu hükümetin izlediği zikzak politikaları nedeniyle yeniden biçimlenen Ortadoğu haritasında yerimizin ne olacağını da kestirmek olanaksız. İktidar da muhalefet de ülkenin geleceğini tartışacakları yerde birbirine küfrederek siyaset yapıyorlar. Başbakan, eski başbakanı aratmayacak içerikte CHP’ye hemen her gün saldırıyor. AD; bir zamanlar RTE gibi, ana muhalefete bu ülkenin gereksindiğini söyledi. Ana muhalefet liderini Kobani’nin yerini bilmeyecek kadar cahil olmakta suçladı. Çakma Gandi diye Gandi’nin nerede yaşadığını bilmez gibi siyasal terbiyesizliğe örnek verdi. Öteki de AD’ye, başbakan ol ama önce adam ol demeye gelen yanıtlar veriyor. TV ekranları bu anlamsız, yararsız haberler ve tartışmalarla dolu. HHH Başarısız diplomatik gelişmelere, öncelikle badem bıyıklının kendine özgü yarattığı ülkeye ve Başbakan’ın da küfür sözcüklerine bakarak akla şu ilk fıkra geliveriyor. Bakalım size bu ilk fıkra kimi ve kimleri anımsatacak. İkinci Dünya Savaşı’nın ilk günlerindeydi. Baba Karpiç’in lokantasında çakıştırıyorlar. Dördüncü kadehten sonra coşan bir politikacı; “Şu Hitler’in” dedi, “bizim siyaset adamlarımızdan nesi fazla”? Zamanın ünlü yazarlarından Ercüment Ekrem Talu rakısından bir yudum içip yanıt verdi: “Sade bir ‘H’si!” İkinci fıkranın bugün kimi, kimleri anımsattığını kolaylıkla bulacaksınız: Şair Haşim bir yakın dostuna fena halde kızmıştı. Dişlerini gıcırdatarak: “Beyefendi, beyefendi” dedi. “Siz onun ipek kravatına, şık kostümüne, kibar tavrına, tatlı diline aldanmayınız… O tıpkı yataklı vagonlardaki pırıl pırıl aynalı kapılara benzer. Tokmağı çevirip açtınız mı, arkası apteshanedir!” İyi pazarlar!.. HABERLER VAN’DA DA SİLAH SESİ PANİK YARATTI VAN (Cumhuriyet) Van’ın İpekyolu Caddesi üzerinde bulunan polis lojmanlarında silah sesi paniğe yol açtı. Van Emniyet Müdürlüğü açıklamada bulundu. Lojmanların güvenliğini sağlayan nöbet kulubesinde silah seslerinin duyulduğunu, ancak bunun bir saldırı olmadığını, siyah renkli bir araçta şüphelenildiği, bunun üzerine de 2 el uyarı ateşi açıldığı belirtildi. Şüpheli aracında olay yerinden kaçtığı kaydedildi. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY n Baştarafı 1. Sayfada Yıllar önce kurt, güvercin bir de arı Ele geçirmişti bu ülkede iktidarı. Biz de La Fontaine’den yardım istemiştik, O usta, biz çırak, iktidarı silkelemiştik. Gel zaman git zaman, İktidar çarkı döndü muntazaman. Ama gelen gideni arattı, Ak iktidar yeni karakterler yarattı. Geçen gün buluştuk ustam La Fontaine’le ormanda, Kalabalıktık, bir yanda tilki bir yanda manda. Sordum: “Köprünün altından çok sular geçti, Ak’ım diyenler karayı seçti. Hele bak ormana Gerek yok kendini yormana, Hayvanlar âleminden kime karşılık geliyor, Ak deyince aklına hangi kahraman geliyor.” Karganın peynirinden bir dilim aldı, Aslanın yelesine bakıp hayale daldı. “Bunlar beni şaşkına çevirdi, En zorlandığım devir bu devirdi” dedi La Fontaine devam etti: “Hayvanlardan ders toplayıp verdim insanlara, Yararlı olur dedim onlara. Zor değildir tanımak hayvanları, Yük taşır eşek, bal üretir arı. Karşılaşırsan bir ayıyla dağ başında, Bilirsin ki bir iş vardır başında. Ama karşına çıkarsa bir tavşan, Kaçmazsın, senden önce odur koşan. Geliyorsa bir yılan kıvrıla kıvrıla, Acele et, sen ondan önce fırla. Ama karşılaşırsan bir insanla, Bilinmez anlaşır mısın aynı lisanla. Anlaşsan bile zordur bilmen niyetini, Bir bakmışsın ister selamının diyetini...” Haklısın La Fontaine, Hayvanın alacası dışında, İnsanın alacası içinde. Bıraktın bizi dağ başında, Hayvanlara tek rol biçiyorsun İnsanı kılıktan kılığa sokuyorsun. Sohbet güzel de ben Ak’ım diyenleri sormuştum. Biraz da onları yorumla, Orman adalet arıyor mumla. Bir de senden dinlemek isterim, Bunlar Ak’ım derken ne dedi? El sürdü tavuğun altın yumurtasına, Su koydu karganın tasına Devam etti La Fontaine Şöyle yaslanıp arkasına: “Ben de onu diyecektim... Bilirim insanın çok kişilikli yapısını Kâh sarılmak kâh vurmak için çalar Komşusunun kapısını. Bu insanlardan kurulu iktidarlar da öyledir, Her dem değişir bir şöyle bir böyledir. Ama bunlar gibisini ben de görmedim. En kötü masalımda bile başkasının başına Böyle çorap örmedim. Çok gördüm, Kurtla bir olup kuzuyu yiyen, Sonra da koyunla bir olup kuzuya ağlayan. Ama ben görmedim, İnsanların hem yüreğini dağlayıp Hem dağlama parası isteyen. Memleketin altını oyup, Karşılığında oy isteyen. Ama bilirim, İnsanoğlu narindir ağır sözü kaldırmaz, Aptal dersin kızar, soyarsın aldırmaz.” Dur dedim, biraz nefes al La Fontaine, Bu söylediklerine kızarır her ten. Bugünlerde bir başka tartışma var ormanda, Bunu konuşuyorlar evde, kahvede, harmanda. Ormanın hâkimi benim diyen tepedeki Ak, Beğenmedi ormanın ezeli sarayını, Yüzlerce odalı yeni bir saray yaptı kendine, Karşı çıkmak kimin haddine. Ormanı yönetecek bu yeni saraydan Umurunda değil, varsın ahali çıksın raydan. Eskiden iktidar başının hangi ilde sarayı var deniyordu, Şimdi değişti devran, Hangi ilde sarayı yok, o soruluyor. Neden orada arsa almadı, buna kafa yoruluyor. Yargılama sistemi de değişti, Hırsızlar yargıç oldu, soyguncular savcı. Hazine’yi soyan tanık, Neden soyuluyor diye soran sanık... “Dur” dedi La Fontaine, “bu kadar uzamaz masal. Hayvanlar âleminden akbabaya karşılık geliyor, Senin verdiğin misal. Eğer bir ormanda aslan değil de akbaba ise kral, Orada değişir her kural. Akbaba yasaları geçer akçe olur. Kural da, kumpasını ‘kur’ istediğini ‘al’ olur...” Askere hain saldırı YUSUF ZİYA CANSEVER VAN Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde yüzleri maskeli 3 kişinin silahlı saldırısına uğrayan Uzman Çavuş Ramazan Gülle ile erler Yunus Yılmaz ve Ramazan Köse şehit oldu. Bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. Yüksekova’da son olarak Temmuz 2011’de benzer saldırılar yaşanmıştı. 2010 ve 2011’de yaşanan 3 saldırıda 5 asker şehit edilmişti. Aradan geçen ortalama 3.5 yıllık sürede ise askere buna benzer saldırı yapılmadı. YüksekovaŞemdinli karayolundaki Harunan Karakolu’nda görevli Uzman Çavuş Ramazan Gülle, beraberinde erler Yunus Yılmaz ve Ramazan Köse ile birlikte görev yaptıkları karakola elektrik malzemesi almak için Yüksekova’ya gitti. 3 asker saat 16.00 sıralarında Cengiz Topel Caddesi’nde yürürken, yüzleri maskeli 3 kişinin yakın mesafeden silahlı saldırısına uğradı. Arkadan yaklaşan saldırganlar 3 askeri başından vurdu. Askerlerden 2’si olay yerinde, biri de kaldırıldığı Yüksekova Devlet Hastanesi’nde şehit oldu. Saldırganlar, kalabalıktan yararlanarak kaçarken, güvenlik güçleri saldırganları yakalamak için operasyon başlattı. Polis Özel Harekât Timleri ve askerler saldırının ardından olay yerine giderken, esnaf kepenk kapattı, alışveriş için bölgede bulunan yurttaşlar saldırının şokuyla koşarak bölgeden kaçtı. 14 Temmuz 2010’da Cengiz Topel Caddesi’nde dolaşan Uzman Çavuş Yasin Ak, sabah silahlı saldırı sonucu şehit olmuştu. Yüksekova’da 24 Nisan 2011’de Uzman Çavuşlar Yalçın Bozok ve Durdu Çapar, yine Cengiz Topel Caddesi Cezaevi Kavşağı’nda silahlı saldırı sonucu şehit olmuştu. Yine Yüksekova’da 5 Temmuz 2011’de 2 uzman çavuş benzer bir saldırıyla şehit edilmişti. Nedim Zeydan Caddesi’nde sivil kıyafetli olan uzman çavuşlar 27 yaşındaki Yahya Karakaya ile 25 yaşındaki Murat Kozanoğlu şehit edilmişti. rimize Allah’tan rahmet, değerli ailelerine ve yüce milletimize başsağlığı ve sabırlar dileriz” denildi. 20102011’deki saldırılar avutoğlu: Çözüm süreci devam edecek Başbakan Ahmet Davutoğlu, saldırıyla ilgili açıklamasında “milletimizin başı sağolsun. Bütün bunlar, açık şekilde Kobani olayları ve arkasını takip eden gelişmeler göz önüne alındığında, Türkiye’ye kaosa, kargaşaya sürüklemek isteyen iç ve dış çevreler ve odaklar tarafından nasıl planlar yapıldığının açık bir göstergesi. Bütün halkımızı bu saldırı karşısında tek vücut halinde olmaya, tam bir birlik ve beraberlik içinde bu saldırıya karşı milli şuurumuzu, bilincimizi harekete geçirmeye davet ediyorum” dedi. Çözüm sürecinin devam edeceğini belirten Davutoğlu, “Çözüm süreci vahşilere taviz verme süreci değildir” ifadesini kullandı. İçişleri Bakanı Efkan Ala ise “Milletimizin başı sağ olsun. Tabii o kişilerin yakalanması için gereken yapılıyor” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da “Gün bitmeden bir acı haber daha geldi. Hain saldırıda 3 askerimiz şehit. Tüm Türkiye’nin başı sağolsun” dedi. D enelkurmay ‘bölücü terör örgütü’ dedi Genelkurmay da saldırıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bölücü terör örgütü mensubu silahlı üç terörist tarafından; 25 Ekim 2014 günü saat 16.00’da, Yüksekova ilçe merkezinde düzenlenen silahlı saldırı sonucu, bir Uzman Jandarma Çavuş ve iki Jandarma Er şehit olmuştur. Şehitle G Tunceli yasak bölge TUNCELİ (DHA) Tunceli’nin Pülümür Vadisi’ndeki çatışmalarda ölen PKK’liler için oluşturulan mezarlığın açılmak istenmesi üzerine valilik, dün kente giriş ve çıkışları yasakladı. HDP Muş Miletvekili Demir Çelik, HDP merkez yönetimi ile Tunceli Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü yetkilileri yaptığı görüşmede anlaşma sağlandığını mezarlığın açılışının bugün yapılacağını iddia etti. Ancak Valilik, İçişleri Bakanlığı’nın aldığı kente giriş ve çıkış yasağının 24 saat uzatıldığını açıkladı. Tunceli’ye 30 kilometre uzaklıkta bulunan Pülümür Vadisi’nin Alacık Köyü yakınlarında yaptırılan PKK MezarPKK mezarlığı açılışı yapılacağı gerekçesiyle Tunceliye giden tüm yollar kapatıldı. (DHA) lığı dün açılmak istendi. Çıkabilecek herhangi bir olayı önlemek amacıyla da Tunceli Valiliği, İçişleri Bakanlığı’nın onayıyla ikinci bir emre kadar kente giriş ve çıkışları yasakladı. Kente gelen araçlar, güvenlik güçlerince geri gönderilirken, alınan kararın olumsuz bir durumda sivillerin zarar görmesini önlemeye yönelik olduğu belirtildi. Tunceli Belediye Başkanı DBP’li Mehmet Ali Bul, 7 ilçe ile çevre iller ve Pülümür Vadisi’ne giden tüm yolların asker ve polis panzerleriyle kapatıldığını söyledi. Kentte olağanüstü hal uygulandığını vurgulayan Bul, “Durum 1990’lara dönüştü. Bu durum barış sürecine hiçbir biçimde hizmet etmiyor. Seyahat özgürlüğü hukuksuz engelleniyor. OHAL döneminde bile böylesine bir yasak alınmamıştı” dedi. DBP İl Başkanı Ergin Doğru da “İzmir’den bile çevik kuvvet getirilmiş” diye konuştu. BUGÜN GEÇECEKLERİ İLERİ SÜRÜLDÜ Peşmerge yolu sır gibi saklanıyor MAHMUT ORAL Kobani ÖSO’ya mesafeli MAHMUT ORAL KOBANİ IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırıları 41. gününü geride bırakırken, Cumhuriyet Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin göndereceği peşmergelerin geçişi öncesi Kobani’ye girdi. Boş sokaklar ve kapalı dükkanlar terk edilmiş kent izlenimi yaratırken AKP’nin söyleminin aksine YPG’lilerin dışında kadınlar, çocuklar ve yaşlılar da Kobani’yi terk etmemiş. Suruç’tan sınırı geçerek IŞİD’in 41 gündür aralıksız olarak saldırdığı Suriye’nin Kürt bölgesi Rojava’nın Kobani kentine girdik. IŞİD’in eline geçince ABD uçaklarının vurduğu Til Şeir Tepesi’ne vardığımızda, IŞİD’in silahlarından kurşunlar, sağımıza solumuza düşüp toprağa saplandıkça, savaşa tanıklık etmekle savaşı yaşamanın arasındaki farkı görüyoruz. Tepeye çıkmak istediğimizde YPG’liler IŞİD’in keskin nişancılarının bölgede olduğunu belirterek buna izin vermiyor. Gelişimizin PYD yetkililerine haber verilmesinin ardından gönderilen araçla Kobani’ye giriyoruz. Yumurtalık köyünün karşısındaki mevkide, AKP’nin “Kobani’de sivil kalmadı” söyleminin aksine kadınlar, çocuklar ve yaşlılarla karşılaştık. Batı yakasından kente girerken, kazılmış hendekleri, üzerinde PKK lideri Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarının yer aldığı YPG bayraklarını, silahlı YPG militanlarını görüyoruz. Araba ile ilerledikçe, yolda çürüyen hayvan leşlerinden yayılan kokular, burada aslında çok büyük bir yıkım yaşandığını ortaya koyuyordu. Terk edilmiş sokaklar, kapalı dükkanlar, cadde üstünde bırakılmış arabalar, kentteki savaş havasını daha da ağırlaştırıyor li, odaya ışık sızdırmaması için, duvarları yastıklarla kapatıyor. Akıllı telefonlarımızdaki konum belirtme servislerini mutlaka kapatmamız gerektiğini anlatan YPG’li IŞİD’in internet üzerinden konumumuzu tespit edip, bulunduğumuz yeri bombalayabileceğini anlatıyor. Telefon ile uzun konuşmamamızı öneren YPG’li, Türkiye’nin bulunduğumuz yerin istihbaratını IŞİD’e verebileceğini söylüyor. YPG’li, şehrin doğusundaki Miştenur Tepesi altında kalan Kaniya Kurda (Kürt pınarı) ve Mikdele mahallelerinin yani kentin yüzde 40’ının IŞİD’in elinde olduğunu anlatıyor. IŞİD’in artık çok daha sofistike silahlarla saldırdığını belirten YPG’li eskiden keskin nişancıların elinde kanas tüfekleri olduğunu şimdi ise IPAD’e bağlı, joystikle kumanda edilebilen ve termal görüş sistemine sahip kanas silahı olduğunu anlatıyor. Bu sistemde, keskin nişancının tüfeğin başında olmasına gerek yokmuş. Çünkü sistem, nişancıya SMS göndererek, hedefi vurup vurmamayı soruyor, nişancı sadece mesaj göndererek ya da joystik ile hedefi vurabiliyormuş. IŞİD’in Mürşitpınar Sınır Kapısı’na 1 km kadar yaklaştığını ifade eden YPG’li “IŞİD burada her saldırdığında Türkiye tarafında ışıklar söndürülüyor. Bu sayede IŞİD, karanlıkta Mürşitpınar tarafına doğru sızma yapabiliyordu. Başlangıçta bunu bilmiyorduk ama sonra öğrendiğimizde IŞİD’i burada pusuya düşürmeye başladık” diyor. IŞİD ile 41 gündür mücadele eden YPG’liler, ÖSO adına gelecek savaşçıların da şeriatçı IŞİD’le aynı hayalleri paylaştığını düşünüyor ünyanın her yerinden IŞİD’e katılıyorlar Koalisyon uçaklarının ilk başlarda IŞİD hedeflerini tam anlamıyla vurmadığını dile getiren YPG’li, “Son iki üç haftadan bu yana yüzde 90’ın üzerinde tam isabetle vuruluyor. YPG de tarihi bir direniş sergiliyor. Saldırıların ilk günlerinde 150 kadar elit savaşçıları vardı. Ama şimdi YPG direnişi ve uçakların bombaları, onları daha çok elit savaşçı göndermeye zorladı. Şu anda daha önce savaşmış, elit ve sokak savaşını, gerilla taktiklerini bilen savaşçılar gönderiyorlar” diyor. Söz Erdoğan’ın açıkladığı 1300 Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) militanının Kobani’ye gelmesi konusuna geliyor. Ona göre, Erdoğan’ın gelecek dediği ÖSO bileşeni İslami Cephe’ye bağlı ve bu örgüt, IŞİD’in bir başka versiyonu. Türkiye, bu örgütü Kobani’ye sokarak “Kenti bir başka yöntemle IŞİD’e teslim etmek” istiyor. İslami Cephe’nin kuruluş bildirgesinde de ilk amaçlarının, IŞİD gibi İslam Devleti kurmak olduğunu, hilafeti getirmek istediklerini, toplumu İslam dinine göre reforme etmek istediklerini dile getiriyor. Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin IŞİD saldırıları altındaki Kobani’ye destek için gönderdiği peşmerge birliklerinin bugün Kobani’de olması bekleniyor. Kuzey Irak, PYD ve Türkiye’de yetkililer güzergah konusunda da açıklama yapmıyor. IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırıları sürerken, Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne yakınlığıyla bilinen Rudaw, ilk peşmerge birliğinin bugün ağır silahlarla Kobani’de olacağını yazdı. Rudaw’ın haberine göre ilk etapta ağır silahlarla 150 peşmerge Kobani’ye gönderilecek. Rudaw’a konuşan Peşmege Güçleri Birinci Destek Birliği Komutanı Ahmed Gerdi, son hazırlıkların tamamladığını ve Türkiye üzerinden Kobani’ye gidecek olan ilk birliğin hazır olduğunu ifade etti. Gerdi, Kobani’ye gidecek birliğin Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) peşmergelerinden oluştuğunu belirtti. Kobani’ye gidecek olan peşmergelerin kimlik bilgilerinin, Türkiye ve ABD ile paylaşıldığı öğrenildi. Peşmerge Bakanlığı Genel Sekreteri Caber Yaver ise peşmergenin geçişinin “askeri sır” niteliğinde olduğunu belirterek bu konuda yapılan açıklamalarla bir ilgilerinin olmadığını böyledi. Yaver’in açıklaması gidişin gizli tutulması çabası olarak yorumlanırken, peşmergelerin Türkiye üzerinden geçeceği güzargah ise sır gibi saklanıyor. Bazı kaynaklar peşmergelerin kuzey Irak’tan uçakla Şanlıurfa’ya getirileceğini, karayoluyla Suruç üzerinden Kobani’ye geçirileceğini belirtirken, dbazı kaynaklar ise kuzey Irak’ın Halil İbrahim Sınır Kapısı’nda toplanacak peşmergelerin Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye gireceğini, ardından Suruç üzerinden Kobani’ye geçirileceğini belirtiyor. Kobani’ye geçecek olan peşmergelere Türk askeri nezaret edecek. D KCK: AKP’nin Rojava politikası çökmüştür DİYARBAKIR (Cumhuriyet) KCK’den dün yapılan açıklamada, AKP’nin Rojava politikası sert bir dille eleştirildi. AKP’nin Rojava’yı tasfiye etmek istediği belirtilen açıklamada, “AKP’nin Ortadoğu ve Rojava politikası çökmüştür. Kürt halkının direnişi ve uluslararası siyaset karşısında ciddi biçimde zorlanmaktadır. Özellikle IŞİD’e sunduğu destekten vazgeçmemesi, hâlâ Kobani direnişinin yenilmesini isteyen politikalarda ısrar etmesi AKP’nin gerek Kürt sorununun çözümünde, gerekse Kobani politikasında bir zihniyet değişikliğine gitmediğini ortaya koymaktadır. Kürt sorununun çözümünde adım atma yerine bu tür yasalara yönelmesi, AKP hükümetini de çözümsüzlükte bitirecek bir rol oynayacaktır” denildi. ‘Dünya IŞİD’e karşı ortak hareket etmeli’ Kobani Kantonu Başbakanı Enver Müslim ile bir grup hükümet üyesi bize “hoş geldiniz” demeye geldi. Kobani’de hala binlerce sivil bulunduğuna dikkat çeken Müslim “IŞİD sadece Kobani ve Kürtlere karşı bir düşman değil. İnsanlığa karşı suç işleyen bir terör örgütüdür. Bunun için de tüm dünya ülkelerinin IŞİD’e karşı ortak hareket etmesi, ağır silahlarla destek vermesi gerekiyor” dedi. ŞİD’in joystikli keskin nişancıları Bizi bir apartmana götüren YPG’liler, can güvenliği nedeniyle sokaklardan görüntü almamıza izin vermiyor. Bombaların sesi altında beklerken, YPG’li görev I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle