03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 2014 PAZAR 4 HABERLER Davutoğlu’nun A Takımı’na giren Mahçupyan, bugüne kadar siyaseti etkilemek için yazdığını anlattı: Süleyman Demirel Sevgili, Bugün Isparta İslamköy’de Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nin açılış töreni var. Demirel Vakfı’nın düzenlediği müze, Hacı Yahya Evi, Şehriban Hatun Camii, Süleyman Demirel Özel Arşivi, Süleyman Demirel Kütüphanesi’nin de bulunduğu Süleyman Demirel Külliyesi çerçevesinde yer alıyor. Hemen hemen Cumhuriyet ile yaşıt olan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel (doğumu 1924) yaşarken tarihteki yerini almış bir kişi. Yaşamına baktığınız zaman, onun bir başarı öyküsü olduğunu görüyorsunuz. Evet Isparta’nın İslamköy’ünde doğmuş olan bir köylü çocuğu, Cumhuriyetin okullarında yetişip, pozitif bilimler okuyup, Cumhuriyet tarihinin en genç genel müdürü oluyor, daha sonra, Osmanlı dönemi doğumlu cumhurbaşkanları ve başbakanları izleyerek, ilk kez bir Cumhuriyet çocuğu olarak, yönetimin zirvesine erişiyordu. Süleyman Demirel’in başbakanlığı ile birlikte Anadolu’nun bağrından kopup gelmiş, iyi eğitimli bir Cumhuriyet çocuğunun yönetimin zirvesine oturmasıyla Cumhuriyet, kendini yönetecek öz kadrolarını yetiştirme yetisini kanıtlıyordu. Bu hem o çocuğun hem de Cumhuriyetin büyük başarısıydı. HHH Evet Cumhuriyeti Osmanlı uyruğu olarak doğmuş, Osmanlı’nın okullarından yetişmiş insanlar kurmuşlar, nice badireyi atlatarak geliştirmişler, çok partili bir hale getirip, Cumhuriyetin uyruğu olarak doğmuş, onun okullarında yetişmiş olanlara teslim etmişlerdi. Cumhuriyetin kurucularından İsmet İnönü, 1950 seçimlerindeki yenilgisinden sonra “Bu benim en büyük zaferimdir” diyecekti. Gerçekten de Cumhuriyetin ilanının 27, “Tevhidi Tedrisat”ın 26. yılında bir tek parti devletinin çok partili yapıya dönüşmesinden büyük başarı olabilir miydi? Çok partililiğin korunması güç oldu. Ve Süleyman Demirel de “çok partili yapıyı” koruma mücadelesinin yürütücülerinden biri olarak, Türk demokrasisinin otuz beş yıllık dönemine damgasını bastı. Lenin “Siyaset Neva Prospeckt’de gezmeye benzemez, gırtlağına kadar çamura batarsın” diyordu. Bu gerçek bütün siyasetçiler için geçerlidir. Bir ülkeyi ve siyasal olayları irdelerken olanların yalnızca siyasilerin iradelerinin ürünü olmayıp, toplumsal birikimlerin, dürtülerin sonucu olduğunu da gözden uzak tutmamalıyız. Kim ki içinde bulunulan bütün kötülüklerin müsebbibi olarak, iktidardaki kişiyi gösterir, o gerçekte hiçbir şeyi doğru dürüst görememiş demektir. HHH Hele hele halkın oyuyla, iradesini beyan etme olanağını bulduğu hallerde, iktidar, en azından hem nedendir, hem de sonuç. Bu gerçeği göremeyip “Şu adam giderse bütün sorunlar biter” diyenlerin selamete ermeleri güçtür. Çünkü o adam ne olursa olsun, biraz da sonuçtur. Irak’ta Saddam’ın gitmesiyle demokrasinin geleceğini sananlar, Saddam’ı doğuran nedenler ortadan kalkmadan sonucun değişmeyeceğini, çok acı deneyleri yaşayarak gördüler. O yüzden siyasetçinin başarısını, onun içinde bulunduğu koşullar çerçevesinde irdeleyip değerlendirmek gerek. Tabii ki bu iktidarın dizginlerini elinde tutanın iradesinin hiç mesabesinde kabul edilmesi anlamını taşımaz. Bütün mesele koşulların katkısıyla siyasetçinin katkısı arasındaki bağlantıyı doğru kurmaktır. Zaten tarihin yargısının üstünlüğü de bu fırsatı sunmasındadır. O zaman, kaç kez seçim yenilgisiyle, kaç kez darbeyle devrilip gittiği zirvelere yeniden tırmanmayı becerebilen Süleyman Demirel’in kişisel bir başarı öyküsü olan yaşamını irdelerken, aynı sürecin Cumhuriyetin başarısı olup olmadığı sorusunun yanıtını da bugün vasıl olduğumuz neticeye bakarak, Cumhuriyet çocuklarının, Cumhuriyetin Cumhuriyet çocuğu olamayan kurucularına oranla daha çok mu, daha az mı başarılı oldukları konusundaki hükmü de tarihe bırakalım. CHP’ye de giderdim FIRAT KOZOK ANKARA Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “A takımına” katılan gazeteciyazar Etyen Mahçupyan, “Bizler toplum için etkili olmak, tabii ki siyaseti de etkilemek için 20 yıldır yazıyoruz. Bu nedenle Sayın Başbakan’dan gelen teklifi kabul etmemek çok anlamsız olurdu. Ondan önce Sayın Kılıçdaroğlu da böyle bir teklif yapsa onu da kabul ederdim” dedi. Davutoğlu ile çalışacağı alan konusunda bir görüşme yapmadıklarını ifade eden Mahçupyan, buna karşın Türkiye’nin en önemli iki temel sorununun “bürokratik zihniyet” ve “Kürt meselesi” olduğunu ifade etti. Davutoğlu ile yıllar öncesine dayanan bir tanışıklığı olduğunu ifade eden Mahçupyan, danışmanlık teklifinin son akil insanlar heyetleri toplantısının ardından yapıldığını söyledi. Mahçupyan, “Hangi konuda çalışacağım meselesini hiç konuşmadık. Türkiye bir yeniden inşa döneminin eşiğinde. Bu sürecin olabildiğince çok, geniş toplumsal kesimi kuşatarak, bir biçimde cemaatler halinde yaşamadan, toplum haline gidişi sağlayacak şekilde olması lazım” dedi. Gazeteciyazar olarak bugüne kadar siyaseti etkileme düşüncesiyle hareket ettiğini belirten ve bu noktada teklif edilen görevi bir fırsat olarak değerlendirdiğini anlatan Mahçupyan, “Türkiye öyle bir noktada ki bence böyle bir görevi kime sorsalar, eğer bir partiye ya da kesime karşı ideolojik reddiye taşımıyorsa, kabul etmesi lazım” diye konuştu. Mahçupyan “Kılıçdaroğlu’ndan teklif gelse de kabul eder miydiniz” sorusuna da “Evet. Kesinlikle kabul ederdim. Anlaşırsınız ya da dokunuz uyar, uymaz ayrı mesele. Ama sonuçta bizler toplum için etkili olmak, siyaseti de etkilemek için yazıyoruz. Böyle bakınca bunu kabul etmemek anlamsız geliyor” dedi. 2023’e ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını, “Cumhuriyet’e taşıyan önemli olayların kilometre taşı’ olan “100. yıl etkinlikleri” ile kutlayacak. CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın koordinasyonunu üstlendiği proje kapsamında 2023 yılına dek her yıl önemli olayların 100. yılı için sempozyum düzenlenecek. Bu kapsamda ilk olarak 1415 Kasım’da, tanınmış tarihçi ve bilim insanlarının katılımıyla “1. Dünya Savaşı sempozyumu” gerçekleştirilecek. Sempozyumun en ilginç konukları ise dönemin önemli aktörleri Enver Paşa, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir ve İngiltere Başbakanı Winston Churchill’in torunları olacak. Proje koordinatörlüğünü üstlenen CHP İzmir Milletvekili Balbay, bir grup gazeteciyle yaptığ sohbet toplantısında detayları anlattı. CHP’nin Cumhuriyetin 100. yılına giden yolda 20. yüzyılın belleğini, bilimin ışığında 21. yüzyıla taşımayı amaçladığını vurgulayan Balbay, önümüzdeki yıl Çanakkale Savaşları ve Ermeni olaylarının, 2017 yılının ise Sovyet Devrimi’nin 100. yılı olduğunu belirterek söz konusu tarihi olaylarla ilgili de tarafsız bilim insanlarının katılımıyla sempozyumlar düzenleyeceklerini bildirdi. “100. Yılında” projesi kap Sempozyumlara Churchill’in torunu da çağrıldı Süleyman Demirel Müzesi açılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Isparta’nın İslamköy ilçesinde, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in adına kurulan Demokrasi ve Kalkınma Müzesi ile Külliyesi, bugün ziyarete açılıyor. Demirel, adına açılacak müzeyi “Bu müze, Türk demokrasisi ile birlikte büyüyen ve gelişen bir çocuğun, Cumhuriyetin imkân ve faziletinden faydalanarak, ülkenin kalkınması için sarf ettiği çabanın sergilendiği bir müzedir. Müzede, kerpiç bir köy evinden, devletin en onurlu görevi olan Cumhurbaşkanlığı makamına çıkan çocuğun hayatı sergileniyor” sözleriyle tanımladı. Demirel adına inşa edilen müzenin bugün açılışı yapılacak. Açılışa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katılacak. Selçuklu ile Osmanlı mimarisi tarzında kubbeli olarak inşa edilen müze, 1500 metrekarelik alanı kaplıyor. Süleyman Demirel Külliyesi’nin de içinde yer aldığı müzede özellikle Cumhuriyet tarihimizin son 50 yıllık dönemine ait demokrasi ve kalkınma dönüşümünün belge, bilgi ve fotoğrafları sergileniyor. İslamköy’de, 16 bin metrekarelik bir alanı kaplayan Süleyman Demirel Külliyesi’nde, müzenin yanı sıra Demirel’in doğup büyüdüğü, 1920 yapımı, ahşap ve kerpiçten inşa edilmiş, baba Hacı Yahya Demirel’in adını taşıyan ev de yer alıyor. 100. yıl açılımı Kılıçdaroğlu’ndan örgüte 29 Ekim mektubu: Cumhuriyeti öğretelim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti örgütüne 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın coşku içinde kutlanmasını isteyen mektup gönderdi. CHP lideri Kılıçdaroğlu mektubunda, Cumhuriyetin en önemli değerlerden biri, 29 Ekim’in de en büyük bayram olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Yüreği her daim Cumhuriyet için çarpan, eşitlik ve kardeşlik için, adalet ve özgürlük için yılmadan mücadele eden sizleri bu 29 Ekim’de çok önemli bir görev bekliyor. Bu 29 Ekim’de, Cumhuriyet değerleriyle, Cumhuriyet idealleriyle kavgalı, hukuk tanımaz bir zihniyete, Cumhuriyet ne demektir öğretelim.” ‘BAŞMÜZAKERECİ’ POLEMİĞİ ArınçÖnder arasında restleşme tırmanıyor İSTANBUL / ANKARA (Cumhuriyet) HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in, “Başmüzakereci Öcalan’dır” sözüne tepki gösteren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç “Sen Öcalan’ın karşısında hangi konumdasın? Haddini bil” dedi. Arınç’a yanıt gecikmedi. Önder de ‘Had bildirme ruhsatını size kim verdi?’ dedi. Partisinin İstanbul İl Danışma toplantısında konuşan Arınç, Önder’in, “Başmüzakereci Öcalan’dır” sözüyle ilgili “Kim kiminle neyi müzakere ediyor? Sanki Avrupa Birliği’nde bir tane başmüzakerecimiz var, onun yanına biri daha eklendi. Beyefendinin ağzından çıkan laf bu; ‘sekretarya’ bilmem ne… Sen haddini bil kardeşim. Sen Öcalan’ın karşısında hangi konumdasın? Aldığın, götürdüğün Kandil’deki insanlarla ilişki nasıl bir ilişki? Kim başmüzakereci, konuştuklarını bilsene! Hükümeti zor durumda bırakmak için bundan daha büyük provokasyon olabilir mi?” şeklinde konuştu. Arınç erken genel seçime ilişkin “7 Haziranda olur, daha önce olur. Hazırlık yapmalıyız. Biz gidersek her şey kötüye gider. Biz iktidara gelmesek yatırımlar durur, bu bütçe yürütülemez” dedi. Arınç’ın bu sözlerine Önder’den jet yanıt geldi. Önder, “Bu had bildirme dillerini hangi ara öğrendiniz? Kim size bu ruhsatı verdi? Had nedir? Sınırı nerede başlar? Bu sınırı kim tayin eder? Bakanlığınızın görev tanımı içinde var da biz mi bilmiyoruz?” dedi. Önder, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Öcalan başmüzakerecilik sıfatını tarihi Newroz Bildirgesi’ni yazdığı gün aldı. Türkiye’de demokratik bir barış, özgür eşit ve hakça bir yaşam isteyen bütün halkların iradesini siz de bir yasayla onayladığınız gün tescil edildi. Evet, bir başmüzakereciniz daha var. O da; yasayla tariflediğiniz Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’dır. Üstelik sizin aslında girmek istemediğiniz, onların da aslında sizi almak istemediği Avrupa Birliği için fuzuli bir başmüzakereciniz varken bu toprakların en kadim meselelerinden birini çözmek için neden olmasın, ne mani? Barış meselesi laubalilik kaldırmaz, ciddi bir iştir” dedi. Önder, açıklamasında, “Bana gelince; barışı isteyen irade için katkı sunmaya çalışan, bu halkın en az sizin kadar meşru bir vekiliyim. Konumum ve rolüm budur. Provokatör lafını size misliyle iade ediyorum. Esas provokasyon kamu düzenini salt polisiye tedbirlerle sağlamaya çalışmaktır. O kadarını bir onbaşı da yapar. Siz sözüm ona bakansınız, biraz daha derin bir kavrayış beklenir” dedi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da terör örgütü lideri Öcalan’ın sekretarya oluşturulması talebiyle ilgili “Herhangi bir kişinin cezaevinde daimi bulunmasına yasalarımız gereği imkân bulunmamaktadır” dedi. samında düzenlenecek ilk sempozyumun 1. Dünya Savaşı’nın 100. yılı nedeniyle yapılacağını söyleyen Balbay, tarihçiler, bilim insanları ve gazetecilerin 1415 Kasım’da İstanbul’da yapılacak sempozyumda, 1. Dünya Savaşı’nı ve o dönemden bugün için çıkarılması gereken dersleri tartışacağını söyledi. Açılış konuşmasını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yapacağı sempozyuma Prof. Halil İnalcık, Prof. İlber Ortaylı, Prof. Feroz Ahmad, Prof. Talat Halman, Prof. Norman Stone, Prof. Hasan Köni, Prof. Ersin Kalaycıoğlu, Prof. Sina Akşin, Prof. Murat Belge, araştırmacı Murat Bardakçı gibi isimler katılacak. Bilim insanları ve tarihçile rin yanı sıra sempozyumun en dikkat çekici isimleri ise İsmet İnönü’nün torunu Hayri İnönü olacak. Balbay, Churcill’in torunu Celia Sandys’le de irtibata geçtiklerini ve programının uygun olması halinde sempozyuma konuşmacı olarak katılacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Cumhuriyet’in 100. yılı benim” mesajı verdiğine dikkat çeken Balbay, “Biz de hayır, senin değil, 100. yıl hepimizin diyoruz. Cumhuriyet’in 100. yılını, Cumhuriyeti kuran partinin iktidarında kutlayacağız diyoruz. 100. yıla giden yollardaki bütün kilometre taşları konusunda da toplumu bilgilendireceğiz” diye konuştu. ‘Misliyle iade ediyorum’ Arınç’tan tehdit BAŞBAKAN AHMET DAVUTOĞLU: Öcalan’a sekretarya ‘Sekretarya imkânsız’ sözümüz yok Yurt Haberleri Servisi Kayseri’de konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Öcalan’ın sekretarya talebiyle ilgili “Hiçbir hükümet yetkilimizden, başta benden. İmralı’da sekreterya kurulacağına dair bir ifade sözkonusu olmamıştır. Hiçkimseye verilmiş bir sözümüz de yok. Kamu düzeni sağlanmadan hiçbir talep, hiçbir görüşme bu anlamda yapılamaz” dedi. Peşmerge’nin Kobani’ye geçişiyle ilgili sorular üzerine Davutoğlu, “Esas niyet Kobani’nin savunulması filan değil. Kobani’de IŞİD bir terör örgütü ise kendileri de Suriye rejimi ile işbirliği yapan bir grup olarak orada üs edinmek istiyorlar. Şu ana kadar Kobani’ye bir geçiş olmamıştır ama Türkiye’nin iyi niyetini herkes görmüştür” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Davutoğlu, “Onun partisi Türkiye’de 27 Mayıs İhtilali’ni destekleyen partidir. Darbecileri destekleyen, o darbecilerle işbirliği yapan partidir. Çankaya Köşkü’nü kirleten bu zihniyettir. Çankaya Köşkü tarihte birkaç kere kirlenmişse biri de o gündür” dedi. Kayseri’nin Talas ilçesinde raylı sistem hattı ve yeni hal kompleksinin açılışına katılan Davutoğlu “Bizden önce el pençe divan duran başbakanlar gördü bu ülke. Bizimle birlikte bu aziz millet özgüveni yaşadı, özgüveni zirveye çıktı. Gezi olaylarıyla, 17 Aralık komplosuyla, son olarak da Kobani bahanesiyle şehirlerimizi talan etmeye çalışanlar da hep bu özgüveni hedef edindi” dedi. Operasyon FEST Travel ARJANTİN ŞİLİ 14 24 Mart 2014 AT FIY ÜSÜK AM EN D IN PROGR EN Z ENG “UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Los Glacieres Ulusal Parkı / UNESCO Somut olmayan Dünya Mirası Listesi’ndeki “Tango” / İki ülke: Şili, Arjantin / Ateş Toprakları “Tierra del Fuego” / Macellan’ın izleri, ateşin ve buzun oluşturduğu dünyanın en vahşi toprakları / Destansı Torres del Paine / Lago Argentino ve Perito Moreno Buzulu / Onlarca canlı türü... www.engezi.com 0212 216 10 36 / 37
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle