07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 OCAK 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Adına ister muhafazakâr ister İslamcı deyin bir çatışma; ülkeyi başka bir yola, uçuruma sürükler mi? Dünyanın hiçbir gelişmiş demokratik ülkesinde yolsuzluğun üzeri örtülmez, bunu örtmek için iktidar olunmaz. Kafalar karışmış! Savaş çığlıkları atılmış! Çevrende komşu kalmamış! Dallar arasında çabalayan rüzgâra kapılmışsın sanki arkadaş... Neler oluyor, görmüyorsun! Toprağın delice saldırdığı o kıvrımın içinde yürürken, yaşananlara gözünü kapatıyorsun... Bir ateş evinde oturmuş görmüyorsun hiçbir yeri... Kalk, çık dışarıya bak! Göğe bak! Ağaçlara, kuşlara... Hayata bak arkadaş... Bunca rezillikleri gör ve uyan artık! Son bir gülüş yarat çocuklarımız için, son bir çığlık at umut çiçeklerimizin çoğalması için! Korkma, çekinme bunu yap... HHH Bu ülkede adalet ve hukuk tartışıldı hep... 13 yaşındaki çocukların bedenleri delik deşik edilirken de... Sokak ortasında aydınlarımız, yazarlarımız, bilim insanlarımız delik deşik edilirken de... Bu ülke de barıştan söz edildi hep sınır boylarında Mehmetler alçakça öldürülürken de... Dağlarda gençler... Uludere’de, Başbağlar’da, Sivas’ta çocuklar, gençler, ozanlar... Kırıldık ey halkım kırıldık! Ormanları yaktık, köyleri boşalttık! İstanbul Mavi Çarşı’da, Ulus’ta, İskenderun’da kör teröre yenik düştük! Asit kuyularını da gördük biz bu ülkede... 30 yıl önce gözaltına alınıp kaybolanları da... Susurluk’u yaşadık! Nedense kör gecelerin içinde yürümeyi sevdik... Yıldızlara bakmadık, sevmedik, sevinmedik! Ey güzel gülüşüne işlenmiş ölüm! Biz seni toplum olarak ne kadar sevdik! Artık hiçbir alevin kısıtlayamayacağı gizli bir varlık, gizli soğuğun eşlikçisi olabilir mi şairin dediği gibi bilmiyorum. Şiirin parçaladığı yerde yeniden doğan ve çoğalan hayat, bir mavi sularla buluşturabilir mi? O zaman yazıma noktayı koyayım: Merhaba yeni yıl, merhaba, umut ve insanlık! ‘İtaatsizliği bildirin’ SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Yeni İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, “Başta vali olmak üzere, Emniyet Müdürü ve bazı hâkimler ile tüm partilerin tamamının dinlendiğini” açıkladığı ili “Güneyde; AKP, CHP, BDP ve diğerleri başa baş bir mücadele yürütüyor” diye tanımlayarak Mersin’i işaret ettiği belirtiliyor. Mersin’de Emniyet’in Milli Eğitim’e “gizli” bir yazı göndererek cadı avı başlattığı ortaya çıktı. Yazıda, “Hükümet üyeleri, devlet büyükleri, rektörlere yönelik protesto eylemleri yapılmasının planlandığı” belirtildi, “muhtemel eylem” en ince ayrıntısına kadar anlatıldı ve Milli Eğitim’den “Gelişme olması halinde Emniyet müdürlüğüne bilgi verilmesi” istendi. Mersin İl Emniyet Müdürlüğü, Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderdiği “muhtemel eylem” başlıklı “gizli” yazıda, “Yasadışı terör örgütlerince, Gezi Parkı protesto eylemleri türü sivil itaatsizlik eylemlerinin devamını sağlamak amaçlandığı” belirtildi. Yazıda, “önümüzdeki süreçte” lise ve üniversitelerde düzenleneceği belirtilen “itaatsizlik” eylemleri en ince ayrıntılarına kadar anlatıldı. Mersin Valisi adına vali yardımcısı Turgut Serimer’in gönderdiği yazıda, Gezi Parkı türü “sivil itaatsizlik” eylemlerinin devamını sağlamanın yanı sıra, “Gençlik Federasyonu ve bu İçişleri Bakanı Ala’nın ‘çete 6 ay boyunca dinledi’ açıklamasıyla işaret ettiği belirtilen Mersin’de Emniyet, MEB’e istihbarat talebinde bulunmuş na bağlı Gençlik Dernekleri oluşumları vasıtasıyla, lise ve üniversitelerde direniş masaları ve direniş çadırları açılması yönünde talimat verildiği” aktarıldı. Üniversitelerde eğitim öğretim döneminin başlaması ile düzenlenecek eylemlerde neler yapılacağının sıralandığı yazıda, “Öğrenci Kolektifleri organizasyonunda, hükümet üyeleri, devlet büyükleri, rektörlere yönelik protesto eylemleri yapılmasının planlandığı” belirtildi. Yazı, Milli Eğitim müdürlüğüne 1 Ekim 2013 tarihinde gönderildi. Ancak evrak dağıtım işleminde Milli Eğitim müdürlüğünün ağır davrandığı gözlendi. 1 Ekim’de gönderilen gizli yazının, ilçe milli eğitim müdürlüklerine ve üniversitelere gönderilmesinin 7 Kasım’ı bulması dikkat çekti. Umut Çiçekleri Açar mı?.. Hava soğuk ve yağmur çiseliyor... 2014’ün ilk yazısını yazmak için masama oturmuş pencereden dışarıyı seyrediyorum... Bir zaman tünelindeyim... Zbigniew Herbert’in dizeleri... Yeşilli kahverengili dallar, umutlar, aşklar, hüzünler, acılar... Bak arkadaş sen ne düşünüyorsun bilmiyorum. Yaşama sevinci, onurlu olmak! Kavgamız bu olmalı! İnsanca yaşam için, hukuk için, adalette eşitlik için!.. Savaştan yana değil barıştan yana olmak için! Herbert ne diyordu anımsatayım ben sana: “Savaşlardan konuşuyordum. zindanlardan, gemilerden Öldüren öldürülen kahramanlardan ve unuttum onu” HHH Ben de deniz fırtınalarından konuşuyordum Herbert gibi. Çöken duvarlardan... Yanan buğdaylardan... Devrilen tepelerden... Unuttum ılgını! Çünkü hukukun gücü değil, gücün hukukunun silindir gibi ezip geçtiği bir coğrafyada, siyasal iktidarın aymazlığıyla karşı karşıya kalmıştık... Başkaldırımız bu yüzdendi... Bir kördüğüm gibiydik... Ayrıştırılamamıştık! Hukuk ve yargı üzerinden yapılan paylaşım, kirli çamaşırların ortaya dökülmesi, çelik kasalar, ayakkabı kutuları... Piyasalarda panik, çöküşler, fırsatçılık... Kim, nerede duruyordu, bu yapılanmanın ardında kimler vardı, çıkar ilişkileri, hukuk devletinin sarsılması ne anlama geliyordu. Bir acımasızlığın içindeydik! Hukuk adına karar verenler, baskıcı bir rejimin habercisi oluyordu... HHH Her şeye karşın 2014 yılının güzel geçmesini istiyorum... İş, ekmek, aş! Demokrasi ve özgürlük! Savaş değil barış! Yeni yılın ilk yazısı bu! 2014 yılında umut tomurcuklanıp bize yaşama sevinci katar mı? Gecenin ayazında, o ıssız vadilerde, dağlarda ovalarda memleketimin dört bir yanında barış ateşleri yanar mı? Sevdalar çoğalır mı, hüzünler biter mi? İçişleri Bakanı Efkan Ala Diyarbakır’daki mahkemelerin serbest bırakmadığı tutuklu 5 vekil tahliye talep etti AYM’ye başvurdular MAHMUT ORAL DİYARBAKIR KCK davalarından tutuklu bulunan 4 BDP’li ve 1 bağımsız milletvekilinin avukatları Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulundu. AYM’nin, CHP milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay için “tutukluluğunun makul süreyi aştığı ve seçilme hakkının ihlal eldildiği” yönündeki kararının ardından Balbay’ın tahliye edildiğini anımsatan avukatlar, tutuklu 5 milletvekili için de tahliye talep etti. AYM’nin “tutukluluğunun makul süreyi aştığı ve siçilme hakkının ihlal edildiği” yönündeki kararının ardından CHP milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, 9 Aralık’ta tahliye edilmişti. AYM’nin kararı, KCK davalarından tutuklu bulunan BDP’li Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, Şanlıurfa milletvekili İbrahim Ayhan, Şırnak milletvekilleri Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız ile Van Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş için de umut olmuştu. Ancak Diyarbakır 5 ve 6. Ağır Ceza Mahkemeleri AYM’nin kararının emsal teşkil etmediğini savunarak tutuklu milletvekillerinin tahliye taleplerini reddetmişti. Tutuklu milletvekilerinin avukatları tahliye için AYM’ye başvurdu. BDP Hukuk İşlerin den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ve Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin de aralarında bulunduğu avukatlar dün Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu üyesi Cihan Aydın, “Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar tüm tutsaklar için geçerliydi. Diyarbakır mahkemelerinin hukuka uymadığını ve hukukun ihlal edildiğini hep birlikte gördük. Bu mahkemeler vermiş olduğu kararlarla Anayasa Mahkemesi’nin kararının bağlayıcılığını hiçe saydılar. Biz de Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Anayasa Mahkemesi, bir an önce karar vermelidir” dedi. BDP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Beştaş da, “Yerel mahkemelerin vermiş olduğu kararların hukukta, anayasada bir karşılığının olmadığı, ikili bir hukukun işlediğini hep birlikte gördük. Biz içerdeki milletvekillerinin tahliyesini talep ederken, Yargıtay 10. Dairesi alelacele Sebahat Tuncel’in cezasını onadı. Tuncel hakkındaki kararın alelacele alınması, Diyarbakır mahkemelerinin vermiş olduğu kararlardan bağımsız ele alınamaz. Bu hukuksuzlukların bir an önce ortadan kaldırılması gerekir” diye konuştu. Taksim’de önceki gün metro güvenlik görevlilerinin uyguladığı şiddet Ankara ve İstanbul’da protesto edildi. Ankara’da polis eylemcilere coplarla saldırdı. Polis yılın son gününde de destan yazdı Öldüresiye darp ANKARA/İSTANBUL İstanbul’da kâğıt mendil satarak geçinen 20 yaşındaki Aykut Kelek’in parası olmadığı için Taksim Metrosu turnikelerinden atlayarak geçmesi üzerine güvenlik görevlilerince darp edilmesi dün Ankara ve İstanbul’da protesto edildi. Ankara’da polis eylemcilere coplarla saldırdı. Ankara’da metroda yapılan eylemde, çevik kuvvet, turnikelerin üzerinde basın açıklamasını okunmasının ardından eylemcilere coplarla saldırdı. Bazı eylemciler yerlerde sürüklenirken, diğer eylemciler “Ulaşım hakkımız engellenemez”, “Biz halkız”, “Hırsızlar” sloganları attı. İstanbul’da da metronun Taksim çıkışında toplanan, aralarında Halkevleri, Sosyalist Gençlik Derneği, HDK Gençlik Meclisi, Öğrenci Kollektifleri’nin bulunduğu gruplar adına yapılan açıklamada “Arkadaşımızı 2 lirası olmadığı için dayağa maruz bırakanlar bugün soyguncuları koruyorlar. Yoksul insanlar bir hiç uğruna dayak yiyorlar” denildi. Aykut Kelek’in acımasızca dövülmesini protesto etmek için güvenlik dedektörü kırıldı. Daha sonra yüzlerce kişi metroya girerek turnikelerden ücretsiz olarak geçti. Şiddet uygulayan güvenlik görevlileri yuhalanarak protesto edildi. Başına güvenlik görevlisi tarafında metal dedektörle vurulan Kelek’in beyin kanaması geçirdiği, durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Yargıtay’dan AKP Genel Başkan Yardımcısı Şahin’e ‘imam yargıç’ yanıtı ‘Bilgi ver, işlem yapalım’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in “Yargıtay’da bir yargıç bir dosya hakkında nasıl karar vermesi gerektiğini Pensilvanya’ya sordu” açıklamasına Yargıtay’dan yanıt geldi. Yargıtay, “Kamuoyunda yer aldığı şekliyle bu iddialar, kurumumuzca yasal girişim yapılmasını sağlayacak ve yeterli bir sonuca ulaşmayı temin edecek somut bilgiler içermemektedir. Somut bilgi ve belge ibrazı halinde gerekli yasal işlemler derhal başlatılacaktır” açıklaması yaptı. Yargıtay’ın açıklamasında, yargının her türlü eleştiriye açık olduğu, ancak polemiklere neden olacak eleştiri niteliği taşımayan, yeterli bilgi içermeyen ve yargının bağımsızlık ve tarafsızlığı zedeleyici sonuçlar doğurabilecek açıklamaların da kabul edilmesinin mümkün olmadığı belirtildi. Açıklamada, “Yargıtay olarak, anayasanın ‘hiçbir organ makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz’ hükmü ile bağlıyız ve bu hükmün anlam ve önemine inanıyoruz. Bu inanç ve anlayışla, aynı madde çerçevesinde ‘bağımsız; anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak’ vicdani kanaatlerimize göre hüküm vermekteyiz. Kamuoyunda yer aldığı şekliyle bu iddialar, kurumumuzca yasal girişim yapılmasını sağlayacak ve yeterli bir sonuca ulaşmayı temin edecek somut bilgiler içermemektedir. Somut bilgi ve belge ibrazı halinde gerekli yasal işlemler derhal başlatılacaktır” ifadeleri kullanıldı. Şahin, kendisini “kara propaganda yapmak”, ‘yolsuzluğu perdelemek” ile suçlayan, Fethullah Gülen’in avukatı Nurullah Albayrak’ın açıklamalarına, bir açıklamayla yanıt verdi. Uzun siyasi hayatında araştırıp kanaat sahibi olmadığı hiçbir konuda kara propaganda veya iftira amaçlı beyanı olmadığını belirten Şahin, “Gündeme getirdiğim ve yeni öğrendiğim konunun ayrıntıları ile ilgili sahip olduğum bilgileri yetkili merciin usulünce talebi halinde paylaşabilirim” dedi. Dosyada ‘Bilal Kadı’ buluşması CANAN COŞKUN El Kaide terör örgütünün Türkiye finansörü olduğu iddia edilen Yasin el Kadı’nın Birleşmiş Milletler (BM) terör listesinde bulunduğu ve Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye’ye girmesinin yasak olduğu dönemde Swiss Otel’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile buluştuğunu gösteren fotoğraflar ortaya çıktı. Atatürk Havalimanı’ndan Başbakanlık koruma amirleri tarafından yurda sokulduğu iddia edilen Kadı’nın Bilal Erdoğan’la gayri resmi ortağı olduğu bazı şirketlerin yönetim toplantılarına katıldığı öne sürüldü. Şubat 2012’den, BM terör listesinden çıkarıldığı 5 Ekim 2012 tarihine kadarki 8 aylık süreçte 4 kez yasadışı yollardan Türkiye’ye geldiği belirlenen Yasin el Kadı, Bilal Erdoğan’la buluşmasıyla ilgili teknik takip görüntülerinin de yolsuzluk soruşturması dosyasına girdiği öğrenildi. Soruşturma dosyasındaki iddiaya göre El Kadı, Türkiye’ye girdiği belirtilen 17 Nisan 2013 tarihinde Swiss Otel’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile buluştu. Soruşturma dosyasında ileri sürülen bilgilere göre sözkonusu buluşmada Boshporus360 isimli şirket aracılığıyla Etiler’deki polis okulu arazisini nasıl alacakları görüşüldü. Kadı’nın bir gün sonra da 18 Nisan’da BİM Genel Merkezi’ne giderek toplantılara katıldığı da iddialar arasında yer aldı. Bu toplantının ardından ise Kadı’nın aracına, iki torba dolusu kutular içinde para nakledildiği, Kadı’nın bu parayı daha sonra uçakla, yine yasadışı yollardan yurtdışına kaçırdığı iddia edildi. Soruşturma dosyasında yer aldığı öne sürülen iletişim tespit tutanaklarına göre soruşturmanın şüphelileri arasında yer alan ve eşiyle birlikte Boshporus360’ın görünen sahibi Cengiz Aktürk’ün, Yasin el Kadı’nın şirkete ortak olduğunu belirttiği konuşmalar yansıdı. 8 Mart 2012 tarihinde saat 11.29’da Cengiz Aktürk ile X şahıs arasında gerçekleşen konuşma soruşturma dosyasına girdi. Şahin: Paylaşırım ‘Bizden kutu çıkmadı’ İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yeni yıl kutlamasında “kutulu” mesaj verdi. Kocaoğlu, dün belediye çalışanlarının yeni yılını kutladı. Belediyeye yapılan operasyonda ayakkabı kutusu çıkmadığını belirten Kocaoğlu, “2.5 yıl önce adalet herkese lazım olacak demiştim. Bugün adalet yönetene de yönetilene de, tepeden tırnağa herkese lazım olmaya başladı” dedi. (EMRE DÖKER) Konuşmalara yansıdı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle