Katalog

SAYFA CUMHURİYET 1 OCAK 2014 ÇARŞAMBA 12 Wiesenthal’in ‘Yahudi karşıtları‘ listesine Gezi’deki ‘faiz lobisi‘ çıkışıyla girdi Dış Haberler Servisi ABD’nin önde gelen Yahudi araştırmaları enstitüsü Simon Wiesenthal Center, dün 2013’ün en Yahudi karşıtı ve İsrail karşıtı açıklamaları listesini açıkladı. İlk sırayı İran’ın dini lideri Ayetullah Hamaney alırken Başbakan Tayyip Erdoğan ikinci oldu. Hamaney kasım ayında yaptığı ve İsrail’i “bölgenin kuduz köpeği” olarak nitelendirdiği konuşması nedeniyle listenin başında yer aldı. Hamaney, İsrail’in liderlerinin “insan olarak adlandırılamayacağını” da söylemişti. Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye Başbakanlığı döneminde genel olarak aşırı bir İsrail düşmanlığının söz konusu olduğu mesajı verilen raporda, özellikle iki önemli siyasi krizde sergilenen tutumun, zihniyetini gösterdiği vurgulandı. Başbakan Erdoğan özellikle, DIŞ HABERLER [email protected] Başbakan, Simon Hamaney 1., ‘C Erdoğan 2. Gezi Parkı protestolarının suçunu “faiz lobisi”ne attığı konuşmasıyla, ikinci sıraya yerleşti. Raporda, Erdoğan’ın yardımcısının “faiz lobisi” ifadesinin “Yahudi diyasporası”na işaret ettiğini belirttiği hatırlatıldı. Erdoğan’ın Mısır’da Muhammed Mursi’nin devrildiği darbeyi İsrail’in organize ettiğini söylemesi de Simon Wiesenthal Center’ın raporunda vurgulanan bir başka nokta oldu. Aralık ayında “Erdoğan ve medyadaki müttefiklerinin” yolsuzluk skandalında yine “dış güçleri” işaret ettiği kaydedilen raporda, son krizin de “faiz lobisi” tarafından kışkırtıldığı suçlamaları anımsatıldı. Raporda, New York Times’ın medyada adı geçen suçluların ABD ve İsrail olduğu şeklindeki ifadeleri de yer aldı. Listede üçüncü sırada Birleşmiş Milletler Filistin Toprakları Özel Raportörü Richard Falk yer alıyor. SUK BAŞKANI GEORGE SABRA enevre yolu açık gözükmüyor’ BD ve Rusya, Suriye’de tarafları 22 Ocak’ta 2. Cenevre Konferansı için buluşturmaya A hazırlanırken, Suriye muhalefetinin en örgütlü yapısı olan Suriye Ulusal Konseyi Başkanı George Sabra, bu şartlar altında konferansa katılmayacaklarını belirtti ve “BM garantisi olmadan Cenevre 2’ye gitmeyiz” dedi. DUYGU GÜVENÇ Şam: Yabancı teröristler Türkiye’den geçiyor Dış Haberler Servisi Şam yönetiminin “teröristlerin Suriye’ye girmesini destekleyen ve onlara silah yardımı yapan Türkiye ve diğer ülkelerin sorumlu tutulması için” BM Güvenlik Konseyi’ne resmi başvuruda bulunduğu bildirildi. Rusya’nın Sesi radyosunun haberine göre BM Genel Sekreteri Ban Kimun ve Güvenlik Konseyi Başkanı adına gönderilen mektup önceki gün yayımlandı. Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Beşar Caferi, mektupta şu suçlamaları getirdi: “Türkiye hükümeti, Bab El Havva, Fauz, Ayn El Bayda, Hırbet El Coz, Reyhanlı, Gazali ve Atima bölgelerinden sistematik olarak terörist ve silah geçişlerini sağlıyor. Türkler, Suriye halkına, devlet kurumlarına ve altyapı tesislerine her gün terör saldırısı yapan grupları destekliyor.” Suriye krizinde son yıllarda yaşanan olayları sıralayan diplomata göre Şam, olaylarda Ankara’nın doğrudan etkili olduğunu düşünüyor. Caferi, özellikle de 2012 yılının sonunda “Türkiye hükümetinin başta Libya, Çeçenistan ve Kazakistan’dan olmak üzere farklı uyruklardan çok sayıda teröristi kabul ettiğini ve Suriye sınırında gördükleri eğitimden sonra Suriye’ye sızmaları için destek verdiğini” söyledi. Suriye Daimi Temsilcisi, mektubun ekine TürkiyeSuriye sınırını geçen 546 Yemenli teröristin ismi kayıtlı bir listeyi de koydu. N etanyahu’nun temmuz ayında verdiği onayla, 3. gruptaki 26 Filistinli esir, yıllar sonra serbest kaldı. Gece yarısı bırakılan esirlerden 18’ini Ramallah’ta Abbas karşıladı. Esirlerden 3’ü Gazze’ye, 5’i işgal altındaki Doğu Kudüs’e döndü. (Fotoğraf: AP) 26 Filistinli esir ailesiyle buluştu İsrail, Kerry’nin ziyareti öncesi 3. grup Filistinlileri serbest bıraktı Dış Haberler Servisi İsrail, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin bölgeye gelişi öncesinde, ABD arabuluculuğunda varılan anlaşma çerçevesinde 26 Filistinli esiri daha serbest bıraktı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, temmuz ayında görüşmeler başladığında 104 tutukluyu 4 aşamada bırakmayı kabul etmişti. Serbest bırakılanlar 3. grubu oluştururken, kalan esirlerin 2014 mart ayında bırakılması bekleniyor. Esirlerin gece yarısı itibarıyla serbest bırakılmasından sonra, Batı Şeria’da Araplara ait 3 araç, Yahudi aşırılar tarafından ateşe verildi. Ayrıca bir evin duvarına sprey boyayla “Batı Şeria’da kan akacak, bu savaştır” yazıldı. Kudüs’te de 150 kişilik bir grup Netahyahu’yu protesto etti. İsrail mahkemesi, kurbanların ailerinin karara karşı son dakikada yaptığı başvuruyu reddetmişti. Washington, kararı “ileriye doğru pozitif bir adım” olarak niteledi. Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 18 Filistinliyi Ramallah’ta başkanlık binasında karşıladı. Abbas, bütün esirler evlerine ulaşana kadar nihai anlaşma olmayacağını söylemişti. Serbest bırakılan Filistinliler, Filistin lideri Yaser Arafat’ın mezarına çiçekler koydu. 3 Filistinli Gazze Şeridi’ne dönerken, 5 Filistinli de işgal altındaki Doğu Kudüs’e gitti. İsrailli sivilleri ya da askerleri öldürme suçlamasıyla 1928 yıl hapis cezalarına çarptırılan 26 Filistinli, 1993 Oslo anlaşmalarının imzalanmasından önce tutuklanmıştı. Filistinliler, serbest bırakılanları, İsrail işgaline karşı savaşırken esir düşen kahramanlar olarak görüyor. Güney Sudan ateşkese çatışmayla başlıyor Dış Haberler Servisi Güney Sudan’da isyancıların lideri Riek Maçar, kendisine bağlı güçlerin Bor şehrini ele geçirdiğini öne sürdükten sonra barış görüşmelerine katılmaya hazır olduğunu bildirdi. Maçar, Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’ya 3 kişilik bir heyet gönderildiğini kaydetti. Maçar daha önce görüşmelere katılmak için darbe planına karıştığı öne sürülen 11 kişinin serbest bırakılması koşulunu getirmişti. Maçar, rakibi Devlet Başkanı Salva Kiir’in darbe planı yapıldığı iddiasını yalanlıyor. Uganda ise ateşkesi kabul etmezlerse isyancılara yönelik askeri operasyon başlatacağı açıklaması yaptı. Başkan Kiir, BBC’ye yaptığı açıklamada, Maçar’la iktidarı paylaşmayı reddetmişti. Geçen iki hafta içinde, şiddet olayları sonucu binden fazla kişi hayatını kaybetti, 120 binden fazla kişi evlerini terk etti. İsyancıların kontrolünü ele geçirdiklerini söyledikleri Bor şehri, stratejik açıdan önemli bir noktada bulunuyor. Sudan ordusu sözcüsü, savaş boyası olarak vücutlarını külle kapladıkları için “beyaz ordu” olarak bilinen etnik militanlar ile isyancılar arasında ittifak olduğunu söylüyor. Maçar, bu iddiayı reddediyor. Güney Sudan’da daha önce de taraflar görüşme masasına güçlü konumda gidebilmek için çatışmalara girmişti. Assange’ın babasının da olduğu heyet, Esad’ı ziyaret etti. WikiLeaks grubu: Ziyaret bilgimiz ve onayımız dahilinde değil S 2013’te 100’den fazla gazeteci öldürüldü Dış Haberler Servisi Uluslararası Gazeteciler Federasyonu’na göre (IFJ), 2013’te görevi başında 108 gazeteci öldürüldü. Brüksel merkezli örgüte göre 2013, gazeteciler açısından en çok kaybın yaşandığı ikinci yıl oldu. 39’u Suriye’de olmak üzere toplam 132 gazeteci ve medya çalışanının öldürüldüğü 2012, bu alanda en kanlı yıl olarak tarihe geçmişti. Örgüt, en çok gazeteci katledilen ülkeleri Suriye (15), Irak (13), Pakistan, Hindistan, Filipinler (10’ar), Somali (7) ve Mısır (6) olarak sıraladı. Bölge olarak Asya Pasifik birinci sırada, Ortadoğu 2. sırada yer aldı. Örgütten yapılan açıklamada, hükümetler gazetecilere yönelik şiddeti durdurmak için daha fazla önlem almaya çağrıldı. Daha önce Sınır Tanımayan Gazeteciler, 2013’te 71 gazetecinin hayatını kaybettiğini açıklamıştı, IFJ, film ekipleri ve sunucuları da dahil ediyor. Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü ise 2013’te ölen gazeteci sayısını 117 olarak açıkladı. EN FAZLA CAN KAYBININ OLDUĞU İKİNCİ YIL Parti WikiLeaks’ten Esad’a ziyaret Dış Haberler Servisi ABD’nin gizli diplomatik yazışmalarını sızdıran WikiLeaks grubu, Avustralya WikiLeaks Partisi’nden bir heyetin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’la görüşmesinin kendi bilgileri ve onayları dahilinde olmadığını bildirdi. Batı’nın askeri müdahalesine karşı Suriye halkıyla dayanışma amaçlı heyette, partinin başkanı, WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange’ın babası John Shipton da bulunuyor. Suriye devlet başkanlığının Twitter hesabına göre heyet Esad’la 23 Aralık’ta buluştu. Avustralya merkez sol İşçi Partisi ziyareti “sorumsuzluk” olarak niteledi. WikiLeaks partisi, Assange tarafından kurulsa da, sızdırma faaliyetini yapan gruptan farklı. Nitekim WikiLeaks heyetle arasına mesafe koydu. Shipton’ın, Suriyelilerle dayanışma için Şam’da WikiLeaks parti bürosu açmak istediği bildirildi. ANKARA Suriye muhalefetinin en örgütlü yapısı olan Suriye Ulusal Konseyi Başkanı George Sabra, Suriye muhalefetinin bu şartlar altında 22 Ocak’ta düzenleneceği ilan edilen 2’nci Cenevre Konferansı’na katılmayacağını açıkladı. Sabra, 2. Cenevre Konferansı’nın yapılabilmesi için şartlarını şöyle sıraladı: “Bir tek şartımız var; Suriyeli, İranlı ve Rus yetkililerden net bir açıklama bekliyoruz ki bu da, Cenevre 2’nin temel amacı başkanın yetkilerini de kapsayan, tüm yetkilere sahip geçici hükümetin oluşturulmasıdır ve bunun için de Güvenlik Konseyi’nin garantisine ihtiyacımız var. Cenevre 2’nin sonucunun, Suriye içerisinde BM gücü tarafından uygulanacağı güvencesi gerek.” ABD ve Rusya’nın 22 Ocak’ta Montrö’de yapılmasında uzlaştığı 2. Cenevre Konferansı’na katılım konusunda, çatı örgüt olan Suriye Muhalefeti Devrimci Güçler Koalisyonu’nun kararını 56 Ocak’ta İstanbul’da yapılacak genel kurulda vereceğini anımsatan Sabra, “Sizi garanti ederim ki, Esad’ın kalacağı bir konferansı hiçbir Suriyeli kabul etmez. Artık hiçbir Suriyeli Cenevre’ye, Esad’ın cumhurbaşkanlığına devam edeceği bir anlaşmaya imza atmak için gitmez. Hiçbir Suriyeli bunu yapmaz” dedi. İşte Sabra’nın Cumhuriyet’in sorularına verdiği yanıtlar: 2. Cenevre Konferansı’ndan ne bekliyorsunuz? Bizim kararımızı herkes biliyor. Suriye’deki durum ve uluslararası kamuoyu bu haldeyken, Halep’te, Dara’da her yerde rejim tarafından Suriye’de son iki haftada başlatılan şiddet döneminde 2. Cenevre Konferansı’na gidebileceğimizi düşünmüyorum. Konferansın amacı terörizme karşı çıkmak olmalı. Rusya’nın ve İran’ın politikası ortada. Onlar devrim güçlerini bölmeye çalışıyor ve devrim güçlerinin birbiriyle savaşması için karşı karşıya bırakıyor. Bizim için 2. Cenevre Konferansı’nın asıl amacı tüm yetkileriyle yeni bir hükümet yapısının oluşturulması ve bu yapıda başkanlık yetkilerinin de olması. Ve kurulacak bu hükümet geçiş döneminde sorumluluğu alacak. Bu demektir ki; Beşşar Esad’ın bu dönemde abra: Hiçbir ve Suriye’nin Suriyeli Esad’ın geleceğinde hiçbir devam edeceği rolü olmayacak. bir anlaşma için Aradaki farkın hâlâ Cenevre’ye gitmez. çok büyük olduğu ortada bizimle rejim arasında. Ben kişisel olarak konferansın gelecek ay toplanması olasılığı olduğunu düşünmüyorum. Katılacağını açıklayanlar da var... Nihai karar, 56 Ocak’ta İstanbul’da yapılacak genel kurul toplantısında karar verilecek. Esad 2014 seçimlerine katılabilir mi? Sizi garanti ederim ki, Esad’ın kalacağı bir konferansı hiçbir Suriyeli kabul etmez. Artık hiçbir Suriyeli Cenevre’ye, Esad’ın cumhurbaşkanlığına devam edeceği bir anlaşmaya imza atmak için gitmez. Hiçbir Suriyeli bunu yapmaz. ‘ rjantin’in başkenti Buenos Aires’te, sıcaklarla boğuşan halk, iki haftadır süren elektrik kesintileriyle, su kesintisini protesto için sokaklarda barikatlar kurdu. (REUTERS) Buzdolabı barikat oldu A Yardımlarda düşüş devam ediyor mu? Yardımlarda düşüş var. Ama bizim hâlâ bölgede ve uluslararası toplumda dostlarımız var. 2. Cenevre, ya Suriye’deki çatışmaya gerçek bir çözüm olacak ya da bölgede yeni bir çatışma ortamı açacak.Ya Suriyelilerin amacına ulaşması için desteklemeye devam edeceksiniz ve Şam’daki hükümete terörist rejim diyeceksiniz ya da şiddet tüm bölgeye yayılacak. Geçen günlerde Lübnan’da bir siyasetçi öldürüldü. Hiç şüphe yok ki Beşşar Esad ve onun müttefikleri yaptı bunu. Toplantıya kimlerin katılması bekleniyor? Şu anda Cenevre 2 için bir delegasyonumuz yok. Ve toplantıya katılmak yönünde aldığımız ortak bir karar yok. Biz her zaman Rus, ABD, Fransa, Türkiye, Katar büyükelçileriyle temastayız ve konferans için durumu kolaylaştıracak neler yapılabileceğini tartışıyoruz. Ama gerçekten de 2. Cenevre için yol açık gözükmüyor. Şiddet tüm bölgeye yayılır’