15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 2013 ÇARŞAMBA 8 HABERLER Çiçek, anayasanın akıbetinin ne olacağı konusunda muhalefet liderlerini ziyaret etti Nabız yokladı AYŞE SAYIN ANKARA TBMM Başkanı Cemil Çiçek, başta AKP’nin “başkanlık sistemi” önerisi olmak üzere siyasi partilerin “kırmızı çizgileri” nedeniyle tıkanan yeni anayasa çalışmalarının devam edip etmeyeceği konusunda çıktığı liderler turunda, muhalefet partilerinden “masadan kalkmıyoruz, çalışmalara devam edilsin” yanıtı aldı. Anayasa çalışmaları performansı konusunda “şikâyetçi ve olumsuz” tablo çizen Çiçek’in bugün Başbakan Tayyip Erdoğan’la yapacağı görüşme, yeni anayasanın kaderini belirleyecek. Çiçek, liderler turu kapsamında ilk olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştü. Edinilen bilgiye göre görüşmede yeni anayasa yapımında şimdiye kadar gelinen aşamayı anlatan Çiçek, sadece 48 madde üze KILIÇDAROĞLU’NDAN ‘GEZİ’Lİ MESAJ: UZLAŞMALIYIZ TBMM Başkanı Çiçek, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaretinde komisyonun çok verimli çalışamadığına işaret edip çözüm önerilerini sordu. Kılıçdaroğlu, komisyonun şimdiye kadar uzlaştığı ve uzlaşamadığı bütün maddelerin kamuoyunun, sivil toplum örgütlerinin, akademisyenlerin tartışmasına açılması gerektiğini belirtince Çiçek, bu konuda da tüm partilerin mutabakatının gerektiğini ifade etti. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, “O halde uzlaşma arayalım” önerisini getirdi. Görüşmede CHP’li Atilla Kart ve Süheyl Batum, görüşmelerin tıkanmasının en büyük nedeninin AKP’nin getirdiği “Başkanlık sistemi” önerisi olduğunu ifade ettiler. Kılıçdaroğlu, “AKP’nin bu ısrarından vazgeçip diğer maddelerin de tartışması yapılabilirse büyük ölçüde uzlaşma sağlanabilir düşüncesindeyiz” diye konuştu. Bunun üzerine de Çiçek, tutuklu milletvekillerini kastederek, “Yazık, mesela orada milletvekili dokunulmazığı konusunda herkesin önerisi var, milletvekilleri tutuksuz yargılansın diye. Onun için de bu çalışmaların yürümesi gerekiyor, ama birşey yapamıyoruz” dedi. Gezi Parkı eylemlerinin ardında farklı bir siyasi iklim olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Gençler, özgürlük, daha güçlü bir demokrasi istiyorlar. Bunun ilk adımı anayasayla olacaktır. Geri çekilmek, tatil geliyor, seçim geliyor gibi mazeretlere sığınmak doğru değil” dedi. Çiçek: Başbakan’a ‘Başkanlık Sistemini Çek’ Diyemem TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yeni anayasa konusunda dün üç muhalefet partisinin liderleriyle görüştü. Bugün ise Başbakan Tayyip Erdoğan ile bir araya gelecek. Çiçek ile görüşen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve kurmaylarının daha sonra kendi aralarında yaptıkları değerlendirmeden sızan bilgiler şöyle: “Çiçek’in görüşmede sürecin olumsuz taraflarına vurgu yapması dikkat çekici. Anlaşılan o ki, artık Anayasa masası kalkacak. Yarın (bugün) yapılacak görüşmeden sonra bu iş netleşecektir” diğer muhalefet partilerinin liderleri MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak ile partilerin Meclis’teki grup başkanlığı odalarında görüşürken Başbakan Tayyip Erdoğan ile Başbakanlık Konutu’nda bir araya gelecek. CHP lideri Kılıçdaroğlu dünkü görüşmemizde buna tepkisini şöyle ifade etti: “Başbakan’ın partilerarası bir konuda Meclis Başkanı’na Başbakanlık Konutu’nda randevu vermesi devlet teamüllerine aykırıdır. Meclis Başkanı’nın dört partinin birlikte yürüttüğü anayasa sürecine ilişkin bir görüşme Başbakanlık’ta yapılamaz. Onun yapılacağı yer ya Meclistir, ya da AKP Genel Merkezidir. Başbakan bu tavrıyla ‘ben çağırırım o da gelir’ mesajı veriyor. Anayasa sürecini de nasıl gördüğünü herkese göstermiş oluyor. Demokratik teamüllerimize hiçbir şekilde uygun olmayan bir davranıştır.” rinde uzlaşıldığını belirtti. Bunun üzerine Bahçeli, parti olarak komisyon çalışmalarının devamından yana olduklarını ifade etti. Hükümetin, “çözüm süreci” kapsamında PKK ve BDP ile yürüttü ğü müzakerelere dikkat çeken Bahçeli, “Yeni anayasa bir yerlerde yürütülen gizli müzakerelere, gizli pazarlıklara kurban da edilmemeli alet de edilmemeli. Kimse kendi gizli günde mi için bu komisyonu kullanmasın. Partiler açık ve net olmalı. Farklı hesapları olanlar açıklamalı. Meclis bu işe alet olmamalı” görüşünü dile getirdi. Çiçek, BDP Eş Genel Baş kanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak’la da bir araya geldi. Görüşmede BDP eş genel başkanları, BDP olarak başlatılan çalışmaların devam etmesinden yana olduklarını ifade etti. ‘Harp okulları ve askeri liselerde neler oluyor’ ? CHP’li Umut Oran, Deniz Harp Okulu’nu ve öğrencilerini hedef haline getiren karalama kampanyasını Meclis gündemine taşıdı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Deniz Harp Okulu’nu ve öğrencilerini hedef haline getiren karalama kampanyasını Meclis gündemine taşıdı. Oran, yaptığı yazılı açıklamada, TSK’nin yapısının değiştirilmesi için bazı adımlar atıldığı, bu kurumların da yoğun bir baskı altında olduğu yönündeki iddiaların giderek yoğunlaştığını belirterek “Harp okullarında ve askeri liselerde neler oluyor? Başta hükümet olmak üzere herkesi bu kurumları korumaya ve bu kurumların dengesiyle oynamamaya çağırıyorum. Kimse askeri okulları kendi ideolojisi ve talepleri doğrultusunda dizayn etmeye kalkışmamalı, bu hareketlerin sonu ülkemiz için gerçekten vahim olur” dedi. Bu konuda kendisine iletilen duyumlar olduğuna işaret eden Oran, hükümet ve Milli Savunma Bakanlığı’nın yanıt vermesi gereken iddiaları ise şöyle sıraladı: “Harp okullarında eğitim almakta olan askeri lise çıkışlı öğrenciler, sivil liselerden gelen öğrencilere göre neden daha fazla devre kaybediyor? Askeri lise çıkışlı öğrencilere bir yıldırma politikası mı uygulanıyor? Neden askeri liselerden gelen ve FYO (Fakülte Yüksekokulda Okuma) hakkı kazanan öğrencilere mülakat sınavlarında ‘Şuradaki dağın ismi nedir’ gibi alakasız sorular soruluyor? Bu mülakatları yapan komutanların kimlikleri neden saklanıyor? Mülakattan elenip de Kara Harp Okulu (KHO) intibak kampına katılan kaç öğrenci halen KHO’ya devam etmektedir?” Son 10 yılda harp okullarından toplan 1764 öğrenci ayrılırken sadece 2007’den sonra ayrılanların sayısının 1439 olduğuna dikkat çeken Oran, ayrılanların yüzde 81.5’inin 2007 yılı sonrasında okullarından ayrıldığını ifade etti. Askeri lise çıkışlı öğrencileri yıldırmak için “şok mangaları” kurulduğu, bu öğrenciler eliyle bazı komutanların askeri lise çıkışlı öğrencilere mobbing yaptığı iddialarının medyaya yansıdığına işaret eden Oran şu sorulara yer verdi: “2010 yılında Deniz Harp Okulu’nda eğitim görmekte olan bazı Deniz Lisesi mezunu öğrencilere yönelik iftiralar atılmış, bazı internet sitelerinde de ‘eşcinsel’ oldukları iddia edilmiştir. Söz konusu öğrencilere iftira atıldığı ortaya çıkmıştır, bu iddiaları ortaya atan gazeteler ve yayın kuruluşlarına karşı hangi hukuki işlem yapılmıştır? Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu için müracaatta bulunan adayların evlerine, bu okullarda okuyan öğrencilerin ‘ahlaksız’ ve ‘eşcinsel’ olduğu yönünde birtakım ifadeler içeren CD’ler gönderildiği iddia edilmektedir. Müracaatta bulunan adayların adreslerini kim almıştır, Deniz Harp Okulu ve Deniz Lisesi’ne yönelen bu saldırının sorumluları neden ortaya çıkartılmamıştır? 20062013 yılları arasında harp okullarından kaç askeri lise kaynaklı öğrenci ve kaç sivil lise kaynaklı öğrenci mezun olmuştur?” Görüşmede Kılıçdaroğlu ve CHP heyeti Çiçek’e şu bilgileri vermiş: “Bugüne kadar toplam 48 maddede uzlaştık. 25 maddede ise bir sonraki turda uzlaşabiliriz. Ancak 40’a yakın madde tamamen AKP’nin sonradan getirdiği Başkanlık sistemi önerisi nedeniyle görüşülemiyor.” Başkanlık kilitledi Yargıçlar derhal bırakmalı Öte yandan CHP lideri Kılıçdaroğlu Anayasa Mahkemesi’nin uzun tutukluluklar ile ilgili kararı doğrultusunda mahkemelerin aralarında milletvekillerinin de bulunduğu tutuklu isimleri salıvermesi gerektiğini vurguladı. Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç’ın dün Fikret Bila’ya verdiği demece işaret eden Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Anayasa Mahkemesi 10 yıl tutukluluk halini uzun bularak iptal etti. Bu karar tüm yargıçları bağlayıcı nitelektedir. Orada parlamentoya verilen verilen 1 yıllık süre ise yargıçlara değil yasama organına verilmiş süredir. Yargıçlar bu süreyi beklemeden bir an önce tahliye kararları vermek durumundadır. Hatta resmi gazeteyi bile beklememeleri gerekir. O yargıçların bu karar sonrasında o insanları bir yıl daha bekletme lüksü yok. Bu yönde emsal kararlar da var. Hem Anayasa Mahkemesi’nin hükmü, hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi aynı şeyi söylüyor. Toplum vicdanı evrensel hukukun gereğini yerine getirmelerini bekliyor.” Uzun tutukluluk mağduru isimler arasında CHP’li 2, MHP’li 1 ve BDP’li 5 milletvekili de bulunuyor. Bu isimlerin tutukluluk süreleri henüz 5 yılı geçmediği için, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iptal kararının bu vekilleri kapsayıp kapsamayacağı tartışma konusu. Kılıçdaroğlu bu konuda ise “Zaten geçmişte benzer durumda olan milletvekillerine ilişkin emsal kararlar vardı. Ama şimdi Anayasa Mahkemesi’nin de kararı var. Bunu da gözönünde bulundurarak milletvekillerini denetimli serbestlik uygulamasından faydalanacak şekilde tahliye etmeleri gerekir. Bu insanların kaçma ya da delil karartma şüphesi bulunmamaktadır. Milletvekili kaçacak diye bir anlayış olabilir mi? Mesele hak ve özgürlükler olduğunda hepimizin ama özellikle de yargıçların özgürlükten yana tavır alması gerekir. Anayasamızın ve kanunlarımızın tabi olduğu tüm uluslararası hukuk kuralları da bunu gerektirir” diye konuştu. Şikâyetinizi götüremem BAŞBAKAN ERDOĞAN KURMAYLARIYLA BİR ARAYA GELDİ CHP heyeti AKP’nin ‘başkanlık’ önerisini şikâyet ederek, “Öneriyi çeksinler, komisyon çalışması devam etsin” şeklinde bir çalışma teklifi getirmiş. Ancak Çiçek bu öneriye şu yanıtı vermiş: “Bu sizin kırmızı çizginiz. Herkesin şöyle ya da böyle kırmızı çizgileri var. Ben her partinin kırmızı çizgilerini birbirine anlatamam. Sizin önerinizi de Başbakan’a ben götüremem. Tarafsızlığımı korumak zorundayım. Bu tür önerileri komisyonda partilerin birbirine yapması lazım.” CHP’liler bu sözlere “Ama bu başkanlık önerisi öyle sıradan bir öneri değil. 40’a yakın maddeyi bağlayan, rejimin özüne ilişkin bir öneri” karşılığını verseler de bir sonuç alamamışlar. Kısmi değişiklik gelebilir Çiçek ile görüşme sonrasında Kılıçdaroğlu’nun kurmaylarına değerlendirmesi şöyle olmuş: “Biz devam etmek istiyoruz ama galiba karşı tarafta artık yeni anayasa umudu yok. AKP şimdi ‘Mutabık kaldığımız maddeleri çıkaralım öyleyse’ önerisiyle gelebilir. Bugüne kadar mutabık kaldığımız 48 maddeyi çıkarmak için kolları sıvayabilirler. Ancak orada da üzerinde uzlaşma sağlanan maddeler arasında bir bütünlük olmadığını da en iyi yine Çiçek biliyor.” Mini zirvede Kandil’in yanıtı masaya yatırıldı AYŞE SAYIN ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan, kurmaylarını toplayarak dün Başbakanlık’ta mini bir zirve gerçekleştirdi. Zirvede, Abdullah Öcalan’ın Kürt sorunu konusunda başlatılan müzakere sürecinin ikinci aşamasına ilişkin yol haritasını ortaya koyduğu mektubu ve çözüm süreci görüşüldüğü belirtildi. KCK’nin Öcalan’a verdiği yanıt, önceki gün Kandil’den dönen BDP aracılığıyla hükümete iletildi. Başbakan Erdoğan, Başbakanlık Resmi Konut’ta Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Başbakanlık Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ile bir araya geldi. Yaklaşık 15 gün önce İmralı’ya giden BDP heyeti, Abdullah Öcalan’ın 2. aşamaya ilişkin yol haritasını içeren mektubu, grup başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken tarafından Kandil’e iletildi. Önceki gün Kandil’den dönen BDP’lilerin KCK’nin mektubunu, dün akşam yapılacak zirve öncesinde hükümete ilettiği ortaya çıktı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da katıldığı Başbakanlık Konutu’ndaki zirvede bu mektubun da değerlendirildiği kaydedildi. Konuya ilişkin bilgiyi veren BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “KCK’nin mektubu da hükümete iletildi, Öcalan’ın da iletilecektir. Başbakan okuyor mektubu, biz de okuyoruz ama tek kelimesini bile kamuoyuna açıklamamız doğru olmaz” diye konuştu. BDP’nin KCK’nin mektubunu ve görüşlerini iletmek üzere İmralı’ya gitmek için Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunduğu öğrenildi. Fotoğraf: ARŞİV Konutta randevuya tepki Çiçek, CHP liderinin yanı sıra, CHP çözüm turunda TUNCELİ (Cumhuriyet) CHP’nin Doğu ve Güneydoğu bölgesinde, Kürt sorununun çözüm için görevlendirdiği heyet, Tunceli’de çalışmalarına başladı. Milletvekilleri ve PM üyelerinden oluşan heyet sivil toplum kuruluşları ve halka bir araya gelerek beklentilerini dinleyecek ve CHP’nin politikalarını anlatacak. CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan’ın başkanlığını yaptığı ve PM üyesi Emel Yıldırım, Halit Toraman, Hüseyin Yaşar, milletvekilleri Levent Gök, Ensar Öğüt, Namık Havutçu’dan oluşan heyet, Tunceli’deki ilk görüşmesini il, ilçe örgütleri ve partililerle gerçekleştirdi. CHP Milletvekilleri Kamer Genç ile Mehmet Hilal Kaplan’ın da katıldığı heyet Grand Şaroğlu Hotel’de basın toplantısı düzenledi. Oyan, “Hem kendimizi anlatma fırsatı buluyoruz hem de kendimizi anlatmamızın ötesinde bir de dinlemek için buradayız” dedi. Öğrencileri yıldırma çabası 10. Yıl Marşı’nı ‘faşist, ideolojik bir marş’ olarak nitelediler İHD’den cezalara protesto İstanbul Haber Servisi İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Danimarka’da yayın yapan Nuçe TV, MMC ve Roj TV’ye verilen cezaları Taksim Tramvay Durağı’nda protesto ettti. İHD İstanbul Şube Yönetim Kurulu üyesi Ali Gök, “Alınan bu kararla Kürtlerin ve bir bütün olarak Mezopotamya halklarının düşünce, ifade ve haber alma hakkı, Kopenhag kriterlerinin doğrudan ihlali ve yok sayılması anlamına gelmektedir” dedi. Yayın yasağı, bölge genelinde eylemlerle protesto edildi. PKK Tatvan’da 3 işçiyi kaçırdı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Bitlis’in Tatvan ilçesine bağlı Dalda köyü yakınlarındaki taşocağı şantiyesini önceki gece 20.30 sıralarında basan PKK üyesi bir grup, 3 kepçe operatörünü kaçırdı. Öte yandan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Şırnak’ın Cizre ilçesinde PKK’nin gençlik yapılanmasına yönelik operasyonda gözaltına alınarak Diyarbakır’a sevk edilen 11 kişinin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına itiraz etti. Yeniden gözaltına alınan 10 kişi tutuklandı. Firari 1 kişinin ise arandığı bildirildi. AKP’nin alerjisi zirvede! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP; Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “asabını” bozan “10. Yıl Marşı”yla ilgili hıncını “torba yasa” görüşmelerinde uç noktaya taşıdı. AKP Milletvekili Mehmet Metiner 10. Yıl Marşı’nı “faşist bir marş” diye nitelerken, Adalet Bakanı Sadullah Ergin de marşın “ideolojik” hale getirildiğini savunması, TBMM Genel Kurulu’nda sert tartışmalara yol açtı. AKP’li Metiner’in 10. Yıl Marşı ile ilgili sözleri ortalığı karıştırdı. Genel Kurul’daki görüşmelerde söz alan MHP’li Hüseyin Türkoğlu, AKP’nin mitinginde MHP bayraklarının taşınmasına tepki göstererek, “Evde zorla tuttuğunuz yüzde 50 de artık bu zulüm ve yağma düzeninden sıkılmıştır. Onlar da size güvenmiyor” diye konuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak ise Kırkpınar’da 10. Yıl Marşı’nda protokolde oturan bakanlar ve valinin ayağa kalkmamasını eleştirdi. Bunun üzerine Ergin, “10. Yıl Marşı’nda vatandaşları veya protokolü ayağa kalkmaya zorlamak kimsenin haddi ve hakkı değildir” görüşünü savundu. Metiner, “O Cumhuriyet marşı değil, faşist bir marştır!” diye bağırdı. Ergin ve Metiner’in bu sözlerine CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, “O bayrak oradan geçiyor, on binlerce insan ayağa kalkıyor ama protokol kalkmıyor” diye tepki gösterdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle