Katalog

10 TEMMUZ 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] 13 Dışişleri Kahire elçisine sahip çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanlığı, Kahire Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı’nın, “Hüsnü Mübarek’in devrilmeyeceği” ve son olarak da “Mısır’da darbe olmayacağı” yönünde Ankara’ya kriptolar geçerek yanlış bilgilendirmede bulunduğu iddiasına yanıt verdi. Dışişleri, “Kahire’den gelen tüm bilgi ve belgeler devlet arşivlerimizde mevcuttur. Bu iddialar, en hafif tabiriyle büyük bir haksızlık ve saygısızlıktır” dedi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şunlar kaydedildi. “Mısır’da 2011 Tahrir Devrimi dönemi ve mevcut duruma ilişkin olarak bakanlığımız ve Kahire Büyükelçiliğimizce yapıldığı ileri sürülen değerlendirmeler ve faaliyetler hakkında basınımızda bazı haber ve yorumların yer aldığı görülmüştür. Kahire Büyükelçiliğimizden gelen tüm bilgi ve değerlendirmeler devlet arşivimizde mevcuttur. Devletin gizli muhaberatındaki bilgilere dışarıdan erişim olduğu ima edilerek ortaya atılan iddialar bütünüyle asılsız ve mesnetsizdir. Bu iddialar, çok zor şartlarda özveriyle görev yapan ve Ankara’ya doğru ve sağlıklı bilgi akışını sağlayan büyükelçimiz ve büyükelçiliğimiz mensuplarına karşı en hafif tabiriyle büyük bir haksızlık ve saygısızlıktır.” Sisi’nin kredisi Başbakan’dan BARKIN ŞIK ANKARA AKP hükümeti, askeri müdahaleyle yönetimi deviren Mısır ordusuna karşı yaptırımda bulunmaktan kaçınıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, mayıs ayında İstanbul’da gerçekleşen Uluslararası Güvenlik ve Savunma Fuarı (IDEF 2013) için Türkiye’ye gelen Mısır Genelkurmay Başkanı Abdulfettah Halil el Sisi’yi bizzat kabulü sırasında verdiği 250 milyon dolarlık savunma kredisi ile Eximbank tarafından bu ülkeye açılan 2 milyar dolarlık ihracat kredisinin yürürlükte oldu ğu öğrenildi. Savunma Sanayii Müsteşarlığı kaynakları, kredinin askıya alınması için kendilerine bir talimat gelmediğini bildirdi. Başbakan Erdoğan, Mısır’daki “darbeyi” gerçekleştiren Sisi ile 9 Mayıs’ta bir araya gelmişti. Bu görüşmede, Türkiye’nin özellikle sınır ve sahil güvenliği alanlarında TürkiyeMısır ortak savunma üretim ve tedariki projelerinin gerçekleştirilmesi için 250 milyon ABD Doları tutarında Türk Eximbank kredisi verilmesi kararı çık mıştı. Türkiye, Mısır’a ayrıca ihracat için 1 milyar dolarlık Hazine, 1 milyar dolarlık da Eximbank kredisi açmış bulunuyor. Bu kredinin 1 milyar doları 17 Mayıs’ta serbest bırakıldı. Türk firmaları tarafından Mısır’a gerçekleştirilecek sermaye malı ihracatının ve Türk müteahhitleri tarafından bu ülkede yapılacak projelerin finansmanı bu kredi üzerinden gerçekleşecek. Kredinin kullanımı için Mısır Planlama ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı’nın Eximbank’a resmi kredi talebinde bulunması gerekiyor. TAI tarafından üretilen insansız hava aracı ANKA’ların Mısır’a satışı için de görüşmeler devam ediyor. TAI, bu ülkeye 10 adet ANKA satmak için görüşmeler yürütüyor. Savunma Sanayii Müsteşarlığı kaynakları, hem bu ülkeye açılan 250 milyon dolarlık savunma kredisinin hem ANKA sözleşme görüşmelerinin yürürlükte olduğunu söyledi. Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, ABD’nin Mısır’da ordunun yönetime el koymasını “darbe” olarak nitelendirmemesine ilişkin, “Bu, karmaşık bir durum ve böyle bir karara varmada gereksiz bir şekilde çabucak hareket etmek çıkarlarımıza uygun değil” dedi. ABD, Mısır’da yaşananları “darbe” olarak tanımlarsa bu ülkeye yaptığı yardımları yasalar gereği kesmek zorunda. Bu ülkeye halen yıllık 2 milyar dolar civarında yardımda bulunan ABD’nin Beyaz Saray Sözcüsü, “Yardımlarda bir kesinti olmayacak mı” sorusuna, “Bunun bizim en iyi çıkarlarımıza uygun olmayacağını düşünüyoruz” karşılığını verdi. Türkiye, ABD’den farklı olarak Mısır’da yaşananları “darbe” olarak tanımlamasına karşın, bu ülkeye açtığı kredilerde ve savunma ihalelerinde herhangi bir yaptırıma gitmiyor. Nitekim, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, hafta başındaki Bakanlar Kurulu toplantısından sonra, “İşbaşına geldiğini zanneden hükümete karşı bizim şu anda ekstra bir yaptırım uygulamamız söz konusu değildir. Ortada flu bir durum var, bu flu durumu Dışişleri Bakanlığımız süratle her gün, her an değerlendirmektedir. Biz de işin takibindeyiz” demişti. ABD’nin çıkarına ‘darbe’ olur Hizbullah’a ramazan saldırısı Hizbullah bölgesindeki saldırıda çok sayıda yaralı var. (AFP) Dış Haberler ServisiLübnan’ın başkenti Beyrut’un, Hizbullah örgütünün de faaliyet yürüttüğü Şii bölgesinde dün bombalı otomobillerle gerçekleştirilen saldırılarda en az 53 kişinin yaralandığı bildirildi. Bazı kaynaklar yaralılardan ikisinin durumunun ağır olduğunu bildirirken saldırıda can kayıplarının yaşandığını ileri sürdü. Saldırının Şiilerin Sünnilerden bir gün önce oruç tutmaya başladıkları ramazana denk gelmesi dikkat çekti. Hizbullah’ın güçlü olduğu Bir al Abed bölgesinde bir İslami yardımlaşma kurumunun yakınlarında bomba yüklü araçla gerçekleştirildiği belirtilen saldırının bugüne kadar meydana gelen en ciddi saldırı olduğu bildirildi. Lübnan televizyonları, patlama bölgesinde büyük bir yangın olduğunu ve dumanlar yükseldiğini kaydederken görgü tanıkları da saldırının “çok büyük” olduğunu ifade etti. Hizbullah’ın Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’a verdiği destek yüzünden tansiyonun yüksek olduğu ülkede söz konusu bölge daha önce de saldırıların hedefi olmuştu. Mayıs ayında Hizbullah bölgelerine iki roket saldırısı gerçekleştirilmişti. Öncekiler gibi son saldırıyı da üstlenen olmazken olaydan Sünni İslamcı terör örgütleri sorumlu tutuluyor.Aralarında Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman’ın da bulunduğu çok sayıda politikacı saldırıyı kınadı. FINANCIAL TIMES ‘Özgürlük ve demokrasi aynı şey değil’ Dış Haberler Servisi İngiliz iş çevrelerinini tanınmış gazetesi Financial Times dün yayımlanan sayısında Mısır ile Türkiye’yi karşılaştırdı. Gideon Rachman imzasıyla yayımlanan makalede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için “Seçimle gelmiş otoriter içgüdülü popülist” sıfatı kullanıldı. “Özgürlük ile Demokrasi Birbirine Düşman Olabilir” başlıklı makalede Mısır’daki karışıklıkların özgürlük ve demokrasinin daima aynı şey olmadığını gösterdiği ifade edildi. Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye karşı yapılan askeri darbeyi destekleyen Mısırlı liberallerin, seçimle işbaşına gelmiş olmasına karşın, Müslüman Kardeşler hükümetinin temel özgürlükleri tehdit ettiğine ve bu nedenle de darbenin haklı bir darbe olduğuna inandıkları belirtilen yorumda Mısırlı liberallerin Mursi’yi ve Müslüman Kardeşler’i mahkemelere saygı göstermemek, medyanın gözünü korkutmak, kadınlar ve azınlıkların haklarını koruyamamak ve kamu hayatına gittikçe artan bir şekilde İslami ayar vermekle suçladıkları belirtiliyor. Türkiye’de de laik liberallerin Erdoğan ile partisine karşı gösteri yaptığı hatırlatılan makaleye göre “İstanbul gösterilerindeki bazı şikâyetler Kahire’dekilere benziyor”. Makalede “Vladimir Putin ya da Erdoğan gibi otoriter içgüdülü seçilmiş popülistler iktidara geldiklerinde kentli orta sınıfın değer verdiği özgürlükleri ayakları altına alır, aynı zamanda da konuyu küçük şehir ve kırsal alanlardaki gerçek halka götürerek savunma yaparlar” ifadeleri yer aldı. ‘Organ ticaretinde Çin Kızılhaçı da var’ Dış Haberler Servisi Çin medyası ülkenin Kızılhaç örgütünün organ ticareti yaptığını iddia etti. Çin resmi gazetesi Pekin Günlüğü’nde dün yer alan habere göre Çin Kızılhaçı bazı hastanelere para karşılığı organ bağışçıları temin ediyor. Organ ticareti ve para karşılığı organ bağışının ciddi bir suç kabul edildiği ülkenin güney kentlerinden Guangzhou’daki bir hastane çalışanının, ailelerin bir organı 100 bin yen karşılığı sattığını söylediğini kaydeden gazete, bu fiyatın Jiangsu eyaletindeki bir hastanede 50 bin yen olduğunu belirtti. Özellikle yaşlılar arasında çok yaygın olduğu belirtilen organ naklinin, son zamanlarda öldükten sonra yeniden doğacaklarına inanan ve bu nedenle bedenlerini bütünüyle korumak isteyen Çinliler arasında azalmaya başladığı da kaydedildi. Çin Kızılhaçı yetkilileri Pekin Günlüğü’nün iddiasını reddetti.