19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 EKİM 2013 PERŞEMBE 16 DIŞ HABERLER [email protected] Tahran’dan Cenevre açılımı Dış Haberler Servisi İran’ın, nükleer silah yapmasına imkân verecek uranyum üretimine son vermeyi ve Kum kentindeki Fordo nükleer tesisini kapatmayı önereceği öğrenildi. Cenevre’de gelecek hafta yapılacak nükleer görüşmeler öncesinde konuşan yetkililer, Tahran’ın buna karşılık ABD ve Avrupa Birliği’nin yaptırımları kaldırmasını istiyor. Amerikan Wall Street Journal gazetesine konuşan ve İranlı yetkililerden bilgi alan eski bir Batılı diplomata göre, Tahran yönetimi, Cenevre görüşmelerine ciddi önerilerle gidecek, bu öneriler arasında uranyum üretiminde kullanılan santrifüjlerin sayısının ve uranyum zenginleştirme oranının sınırlandırılması da yer alacak. u İran’ın, Kum kentindeki Fordo nükleer tesisini kapatmaya ve yüzde 20 oranında uranyum üretimini durdurmaya hazırlandığı bildiriliyor. İran nükleer tesislerindeki denetlemeleri daha rahat hale getirmeyi, Kum kenti yakınlarında yeraltında bulunan uranyum zenginleştirme tesisinin faaliyetlerine son vermeyi de önerecek. ABD ve Batılı ülkeler, İran’ın petrokimya ürünleri ihracatına ve değerli metal ticaretine getirilen kısıtlamaların, İran’ın yüzde 20 oranında uranyum üretimini ve Fordo tesisinin faaliyetlerini durdurma şartıyla kaldırılabileceklerini açıklamışlardı. Amerikalı ve Avrupalı diplomatlara göre, İran’ın bundan önceki yönetimi bu öneriye hiçbir zaman resmi olarak cevap vermedi. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’le Cenevre görüşmelerine katılacak olan diplomatlardan edinilen bilgilere göre, Tahran yönetimi, nükleer yakıt stokunu üçüncü bir ülkeye göndermeyi de önererek, buna karşılık başkent Tahran’daki nükleer reaktörün yakıt ihtiyacının uluslararası piyasalardan karşılanmasını isteyecek. Cenevre görüşmelerinde anlaşmazlık konusu olabilecek bir konu ise Arak kentindeki ağır su reaktörü. ABD, bu reaktörün, İran’ın nükleer silah üretmesi için ikinci bir alternatif olabileceğine inanıyor. İran’ın Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani önderliğindeki yeni yönetimi ile ABD ve Batılı ülkeler arasında son günlerde görülen yakınlaşma girişimlerine de bir yenisi eklendi. İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague önceki gün yaptığı açıklamada, 2011’den beri kapalı olan büyükelçiliklerin karşılıklı olarak açılması için ilk adımların atıldığını söyledi. Bu arada İran Cumhurbaşkanı, kadınların örtünmesine karışacak en son kurumun polis olduğunu söyledi. Ruhani, “Kadınlarımız polis karşısında rahat ve güvende olmalı” dedi. Çarşaf Demokrasisi Gözde Kansu’nun kovulmasında beni en çok şaşırtan, bu olayın hâlâ bu kadar yankı yaratması/yaratabilmesi oldu. “Dozu kademeyle artırılan İslamcılık/ incremental Islamism” yöntemi ile alıştıra alıştıra buraya gelmemiş miydik? Hamleler önce “ucube” denen heykellerin bertaraf edilmesi, medyanın ve sanatçıların hizaya getirilmesi, bir “etnik temizlik” yaparcasına laik unsurlardan temizlenmesi ile başlamamış mıydı? Bunu sonradan “dizilere” verilen ayarlar ve “alkol yasakları” izledi. En son “demokrasi paketinden” çıkan tesettür ve çarşaf özgürlüğünden sonra iş şimdi işte buralara kadar geldi. Neredeyse kaçınılmaz olan bir sonuç: Hükümet partisinin bizzat sözcüsü olan bir yöneticinin bodoslamadan TV dekoltelerini hedefe oturtmasıyla ekranda gözüken dekolteli son kadın kovuluyor. Emir yüksek yerden “tak” çakılıyor, “şak” yerine getiriliyor. O hesap! Bu da örtünme açılımı PYD lideri Müslim’in oğlu çatışmada öldü ABD: Esad terörist değil Dış Haberler Servisi ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Beşşar Esad için kullandığı “terörist” ifadesini değerlendirerek “çok kötü bir insan ama terörist diyemem” dedi. Harf, “Esad rejiminin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tasarısı bağlamında yerine getirmesi gereken sorumluluklarının olması, siyasi meşruiyet bahşedildiği anlamına gelmiyor. Esad rejiminin gitmesi gerekli ve rejimden sonra yerine gelecek geçici hükümet de BMGK tasarının uygulanmasının sorumluluğunu üstlenecek. Bu, tam da Bakan Kerry’nin söylediği şey” diye konuştu. Harf, günlük basın toplantısında, Erdoğan’ın, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Suriye Devlet Başkanı’na yönelik sözlerini eleştirmesiyle ilgili bir soru üzerine, ABD olarak Esad’ın meşruiyetini kaybettiğine ve iktidardan gitmesi gerektiğine ilişkin duruşlarının değişmediğini söyledi. RAKKA (AA) Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) lideri Salih Müslim’in oğlu Şervan Müslim, Tel Ebyad ilçesindeki çatışmalarda hayatını kaybetti. Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, Şervan Müslim, Irak Şam İslam Devleti örgütü (IŞİD) ile PYD’ye bağlı, Halk Savunma Birlikleri (YPG) arasında Tel Ebyad ilçesinde çıkan çatışmalarda öldürüldü. Salih Müslim’in en küçük oğlu olan Şervan Müslim, Koban’da, annesinin de katıldığı cenaze merasiminin ardından defnedildi. asaklar ‘karışmıyoruz’ diyerek başlıyor Hüseyin Çelik ne buyuruyor? “Dün bir kanaldaki yarışma programında sunucu öyle bir kıyafet giymiş ki olmaz bu yani. Kimseye karıştığımız yok ama çok aşırı. Dünyada da kabul edilemez.” Maazallah, iyi ki karışmıyor. Karışsa bir de acaba ne olacak? Sokakta sonunda artık ahlak polisi dolaştıracaklar. Ramak kaldı… Çelik’in dekolte ayarından sonra, durumdan vazife çıkaran yurttaşlar zaten seve seve bu göreve gönüllü talip olacak; kendinden menkul “kabul edilemez” çıtaları üzerinden onun bunun yırtmacına, etek boyuna, yakasına, koluna şevkle zaten müdahil olabilecekler... Bir kez bu iklim yaratılmayagörsün… Son içki yasakları gündeme gelmeden önce, Başbakan da “İşbaşına geldiğimizden beri biz neyi yasakladık?” demiyor muydu: “Hangi özgürlüğü kısıtladık?” diye bas bas bağırıyor, ardından sıralıyordu: “Kimin yaşam tarzına, giyimine kuşamına müdahale ettik? Ne kadar viski, bira tüketiyorsun dedik mi? İsteyen istediği kadar içiyor. Aksırıncaya tıksırıncaya kadar içiyorlar. Mahalle baskısı diyorlar. Hükümete atılan iftiralar bugüne kadar hangi partiye bu boyutta yapıldı?” Bu sözler üzerinden iki yıl geçti geçmedi… Matematik bir gerçeklik gibi arkasından IV. Murat yasakları geldi. Hükümet partisi sözcüsünün, dolayısıyla hükümetin şimdi “kabul edilmez” bulduğu dekolteler de bundan böyle anlaşılan, tıpkı İran’da olduğu gibi kamuya açık olmayan yerlerde dilenen ölçüde serbest olacak. Kapalı devre alanda karışan görüşen bulunmayacak. Bir eş dost davetinde, kendi evimizde, nişanımız, düğünümüzde örneğin istediğimiz gibi giyinebileceğiz. Bunun dışında, en umulmadık çevrelere kadar bulaşan ağır bir “mahalle baskısı” işleyecek. Bu yaz daha Meral Tamer misalkarşısına ikide bir çıkan şortları meşrebince “kabul edilemez” ilan etmemiş miydi? Çelik’in “dekolte kritelerine” adım adım böyle gelindi. Y ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Yunanlı bakanlara, adanın Türk ve Rum tarafına birlikte gitmeyi iki kez önerdiği ancak bu önerinin Atina tarafından reddedildiği öğrenildi. Adanın toplumsal temsilcilerinin Atina ve Ankara’ya yapacağı karşılıklı ziyaret öncesinde Davutoğlu, benzer bir önerinin Yunanistan tarafından kabul edilmediğini KKTC Dışişleri Bakanı Özdil Nami ile görüşmesinin ardından açıkladı. Davutoğlu “Bundan sonra bu düzey yükselebilir, farklı şekillerde toplantılar olabilir, gönül ister ki dörtlü oturup konuşalım. Bu coğrafya bizim coğrafyamız” dedi. ‘Adaya birlikte gidelim‘ Lampedusa’da yuhalandılar Geçen hafta bir göçmen gemisinin batması sonucu 274 göçmenin yaşamını yitirdiği son yılların en büyük trajedisine sahne olan Lampedusa Adası sakinleri kurtarma çalışmalarını izlemek amacıyla adayı ziyaret eden İtalya Başbakanı Enrico Letta ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’yu yuhaladılar. Ada sakinleri, Letta ve Barroso’ya “Rezalet” ve “Utanın” diye bağırdılar. Lampedusa Adası, Afrika’dan Avrupa’ya kaçan göçmenlerin ilk ayak bastığı ana noktalardan biri. Ada sakinleri uzun süredir İtalya ve Avrupa Birliği yetkililerinin her yıl Lampedusa’ya varan binlerce göçmen konusunda yetersiz kaldığından şikâyet ediyor. (AFP) İngiliz istahbaratının başı solcu gazetelere kızdı Dış Haberler Servisi İngiltere iç istihbarat birimi MI5’in Başkanı Andrew Parker, solcu gazetelere istihbarat bilgileri sızdırılmasının Batı güvenliğine “tarih boyunca verilen en büyük zarar olduğunu” ileri sürerek çalıntı bilgiler yayımladığını iddia ettiği Guardian gazetesini İngiltere kökenli binlerce teröriste “rehber kitap” hediye etmekle suçladı. İngiltere’nin tüm iletişim ağını kontrol eden istihbarat birimi GCHQ’nun tekniklerinin açıklanmasının “teröristler için avantaj” olduğunu belirten Parker bilgilerin gizli tutulmasının terörle mücadelede gerekli olduğunu ifade etti. Guardian, eski CIA çalışanı Edward Snowden’ın sızdırdığı bilgilere dayanarak GCHQ’nun gizli tekniklerini yayımlamıştı. İran’da da böylesi serbest Aliyev yeniden seçildi ANKARA (AA) Azerbaycan’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini resmi olmayan ilk sonuçlara göre, yüzde 84.68 oyla mevcut Cumhurbaşkanı İlham Aliyev kazandı. Aliyev’i, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç birlikte tebrik etti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de yayımladığı mesajla Aliyev’i kutladı. Washington, Mısır’a yardımı tırpanlayacak Dış Haberler Servisi ABD’nin Mısır’a bazı askeri ve ekonomik yardımları kesmeye hazırlandığı, terörizme karşı mücadeleye ise destek vermeye devam edeceği bildiriliyor. Kimliğini saklı tutan Amerikalı yetkililer, ABD Başkanı Barack Obama’nın henüz kesin kararını vermediğini, kararın hafta sonunda açıklanabileceğini duyurdular. Yetkililer, Mısır’ın İsrail ile barış anlaşması çerçevesindeki yükümlülüklerini desteklemeye dönük yardımlar, terörle mücadele ve Sina Yarımadası’nın güvenliğine yönelik fonlar gibi yardımların devam edeceğini belirttiler. Beyaz Saray ise Amerikan medyasında çıkan “tüm askeri yardımların kesileceği” yolundaki haberleri yalanladı. Devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin, Aralık 2012’de Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde protesto gösteri yapanların ölümüne yol açmakla suçlandığı davanın ise 4 Kasım’da başlayacağı duyuruldu. Mursi karşıtları, Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde oturma eylemi başlatmışlar, Mursi yandaşlarının eylemcileri dağıtma girişimi üzerine çatışmalar patlak vermiş ve 7 kişi hayatını kaybetmişti. Dış Haberler Servisi Rusya’da Kuzey Buz Denizi’ndeki petrol platformunda protesto gösterisi yaparken gözaltına alınan, aralarında Gizem Akhan’ın da bulunduğu 30 Greenpeace üyesine yeni suçlamalar yöneltilecek Yetkililer, gemide “narkotik maddeler” bulunduğunu, bazı araçların ekolojik amaçlar dışında da kullanılabileceğini öne sürdü. Greenpeace’e suçlama Onlar? zorlay?c? önlemlerle sözde yola getirmeye çal?şmak eski kuşaklara düşmez! GENÇLİK BİR ŞEYLERİN DEĞİŞMESİNİ İSTİYOR. T.C. DEMRE (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI SAYI: 2013/3 SATIŞ Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Antalya ili, Demre ilçesi, Zümrütkaya Köyü, Köyiçi mevkii, 15 Cilt, 1470 sayfa, 328 ada, 8 parselde kayıtlı 1050,44 m2 yüzölçümüne sahip 20/600 Arsa Pay/Payda, Mesken Vasfında 1. Kat 8 no.lu Bağımsız bölüm taşınmaz. Demre ilçesi Gökyazı Mahallesi’nde bulunan, 328 ada, 8 parsel üzerine yapılan Ali Takır Apartmanı’nın l. katındadır. Apartman Zemin kat ve 4 normal kattan müteşekkil, 5 katlı betonarme bir apartmandır, apartmanın zemin katı dükkân olarak kullanılmaktadır, apartmanın 4 adet üst katları ise her bir katta 4 daire olmak üzere 16 adet daire mesken olarak kullanılmaktadır. Apartmanın l.ci kat 8 no.lu bağımsız bölüm, dairenin içerisinde halin oturulmaktadır. 1. salon, 1 ebeveyn yatak odası, ebeveyn yatak odasında 1 adet banyo, 1 oturma odası, 1 mutfak, 1 banyo ve 1 WC+Lv, antre ve holden ibarettir, l. kat 8 no’lu bağımsız bölüm olan daire apartmanın güney ve batı cephesinde bulunmaktadır, dairenin iç ve dış duvarları sıvalı ve badanalı ve boyalı, elektrik ve su tesisatlıdır. Islak hacizler seramik, bütün odaların taban döşemeleri laminet parke ile kaplıdır, doğramalar ahşap konstriksiyonludur, normal malzeme kullanılarak yapılmıştır. Betonarme yapı olan 8 no.lu daire 127 m2’dir, betonarme apartman Bayındırlık ve İskân Bakanlığı verilerine göre 3 sınıf B grubu yapılara girmektedir. Asansörlüdür. Apartmandaki dairesinin bulunduğu 328 ada, 8 no.lu parsel arsa konumunda oluşu, şehir merkezinde olup, 5 katlı ticari ve konut alanı olan yerler içerisinde oluşu, apartmandaki davaya konu dairenin, şehir merkezinde oluşu, anayol kenarında olması, apartmanın l. katında oluşu, apartmanın güney tarafında çocuk parkına bakması, şehir manzarasına hâkim konumda oluşu, adliyeye, bankalara, marketlere, şehir oto garajına, okullara, resmi kurumlara yakınlığı ve bu yerlere kolay ve rahat ulaşılıyor olması gibi nedenlerden dolayı taşınmaza bilirkişilerce 85.000,00 TL kıymet takdir edilmiştir. Kıymeti: 85.000,00 TL KDV Oranı: %1 Kaydındaki Şerhler: Tapu kaydındaki gibidir. 1. Satış Günü: 02/12/2013 günü 15.00 15.10 arası 2. Satış Günü: 27/12/2013 günü 15.00 15.10 arası Satış Yeri: Demre Adliyesi Ana Giriş Kapısı Önü Demre/ANTALYA Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/3 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 01/10/2013 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 61097) ehlikenin farkında mısınız diyenler haklıymış!’ “Demokrasi Tramvayı”nın iç daraltan yolculuğunu, ilk durağından itibaren izleyen ve Kırmızı Kedi Yayınları’ndan çıkan son “Demokrasi Tramvayı” adındaki kitabımda uzunlamasına irdeleyen biri olarak, Kansu olayına hiç şaşırmadım. Beni şaşırtan şey, orada burada çıkmaya başlayan “Demek haklıymışlar” yazıları oldu. Dün bir internet sitesinde okuduğum bir yazı örneğin; “Yıllar önce Cumhuriyet gazetesinin bir reklamı vardı; tehlikenin farkında mısınız?” diyerek başlıyor ve özetle şöyle devam ediyordu: “…Bir süre sonra bu reklama ve bu reklamın temsil ettiği kaygılı kesime eleştiri üzerine eleştiri geldi. İçi boş bir şeriat ve gericilik korkusu yaydıkları iddia edildi. Hatta alaya alındılar. Bu şeriat korkusunun yapay olduğu, darbeciler tarafından kurgulandığı, gerçekte ise irtica diye bir tehlikenin hiçbir zaman var olmadığı iddia ediliyordu… …AKP iktidara geldikten, hatta ilk dönemi geçtikten sonra bir kısım liberal ve hatta kendini ‘sosyalist’ olarak adlandırmaktan utanmayan bir kısım zevat, ‘bak gördünüz mü işte, demokratikleşiyoruz, hiç de öyle irtica tehdidi yok’ falan diye laik kesimi adeta alaya aldı. …Laikler bağır çağır ‘bu insanların asıl amacı farklı’ diye uyarmaya çalıştıklarında haklıydılar. İrtica tehdidinden, gericilikten dert yandıklarında sonuna kadar haklıydılar. …Ve sene 2013. Milli Eğitim Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı yapmış bir milletvekili, aynı zamanda iktidar partisinin sözcüsü görevindeki bu şahıs, tek bir eleştirisiyle bir program sunucusunu sırf dekolte giydiği için işten attırabiliyor…” (Kaynak: ekşi sözlük) Evet “Cumhuriyet” gazetesi ve bizler.. tarih önünde haklı çıktık! Tıpkı Gül’ü “sansürcülükten” mahkum eden AİHM nezdinde haklı çıkmış olduğumuz gibi… Ne yazık ki böyle haklı çıkmak insanı sevindirmiyor. Tehlikenin varlığının vaktiyle görülmemiş olmasından duyulan üzüntüyü büsbütün katlıyor… ‘T Yaşam?n? sosyalizme, bar?şa, bilime ve demokrasiye adayan, ömrü boyunca “Dünyan?n ve Türkiye’nin ayd?nl?k geleceğine” kararl? ad?mlarla yürüyen, siyasetçi ve bilimci Türkiye İşçi Partisi Genel Başkan? aram?zdan ayr?l?ş?n?n 26. y?l?nda sayg?yla, sevgiyle ve 45 y?l önce, 19 Haziran 1968’te TBMM’deki bir konuşmas?ndan günümüze dersler ç?kararak an?yoruz. “(......)Genç kuşaklarla biz eski kuşaklar aras?nda bir kopma durumu görülmektedir. (......) Onlar?n bir tak?m davran?şlar? biz eski kuşaklara garip gelmektedir, yad?rgamaktay?z, bazen şaş?rmaktay?z. Ama bunun karş?s?nda görülen baz? tepkiler var ki, çok yanl?şt?r. Yermek, küçümsemek, eleştirmek, hele suçlamak, gençlerin bu davran?şlar? karş?s?nda biz eski kuşaklar?n asla yapmamas? gereken davran?şlard?r. (......) Gençlik bir şeylerin değişmesini istiyor. Bizlere düşen gençlere bu yolda yard?mc? olmakt?r. Onlar? zorlay?c? önlemlerle sözde yola getirmeye çal?şmak değildir.” Behice Boran’? Türkiye İşçi Partili ve Genç Öncülü Arkadaşlar? Anma: 13 Ekim 2013 Pazar, 13.00, Zincirlikuyu / İstanbul T.C. POLATLI 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) İLAN ESAS NO: 2013/160 Esas Davacı ÖZ RİZE GIDA TEM TUB. tarafından davalı SS.RULMANCILAR TÜKETİM KOOP. aleyhine açılan iflas (İflasın Açılması) davası nedeniyle; Açılan bu davanın yargılaması 12/12/2013 günü saat 10.30’a bırakılmıştır. İ.İ.K.’nin 158/1 VE 166/2. maddesi uyarınca alacaklıların, itiraz etmek isteyenlerin ve davaya katılmak isteyenlerin ilandan itibaren 15 gün içinde mahkememize müracaat etmeleri ilanen tebliğ olunur.13/09/2013 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın:60676)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle