Katalog

SAYFA CUMHURİYET 10 EKİM 2013 PERŞEMBE 14 GÜNCEL n Baştarafı 1. Sayfada CÜNEYT ARCAYÜREK HABERLER ‘Hayata Dönüş’ operasyonunda talimatla ifade veren dönemin Jandarma Genel Komutanlığı Harekât Başkanı emekli Tümgeneral Özbek: Tanığı ise Atatürk diyemediği için Gazi Mustafa Kemal diyor; çevresinde elleri göğe kalkmış Meclis önünde dua eden başları sarıklı hocaları gösteren 23 Nisan 1920 tarihli fotoğraf. Bu söylemiyle, Mustafa Kemal Atatürk’ün ve çevresindeki bir avuç aydından oluşan kadronun, kolu kanadı koparılmış ülkeyi istila eden düşmanlara şapka çıkaran Osmanlı’dan sonra.... ...ve sonradan başlarını açan fotoğraftaki başı sarıklı insanların da desteğiyle……. ....başı kafası dünyaya açık kadınlıerkekli, Cumhuriyeti bugünlere getiren bir nesilden söz etmiyor. Adeta her açıdan geri bırakılan bu ülkenin ve insanların çağdaşlığı yakalayarak Batı’ya dönüşümünü de eleştiren bir duruş sergiliyor. HHH Türbana kamuyu açmayı, ilkokul öğrencilerinin sabahları ben Türküm diyen, “Ne mutlu Türküm diyene” diye sonuçlanan andı, yemini uygulamadan silmeyi tanımlarken “mensubu olduğu ‘davanın’ adeta iğne ile kuyu kazarak bugünlere ulaştığını” söylüyor “Mensubu olduğu dava?” Açıklamadığı için nedir, ne değildir yine tartışma konusu. Ama iktidara gelmeden, geldikten sonraki açıklamaları zaten çağdaş yaşamdan geriye giden, İslam kurallarına göre, toplumsal bir yaşamı yeğlediğini kanıtlıyor ve kuşkusuz şimdi, “mensubu olduğu davanın” bu ilke doğrultusunda ve içerikte bir dava olduğunu yazan ve söyleyenlere haklılık kazandırıyor. HHH Koptu gidiyor Nereye? Açıklıyor hedefi; “Dava taşını gediğine koyana kadar mücadele edeceğiz” diyor... Bu gidişe, artık nerede duracağı bilinmeyen bu sürece kim karşı çıkacak, dur diyecek? Tek umut seçmen (mi?).. Muhalefetin bile yanlış, gerçeği açıklamıyor diyemediği anketler seçmen umuduna yeşil ışık yakmadığına göre… ....Nerelere gittiğinizi, gideceğimizi hesaplayın gayri!.. HHH Ülkemizde milyonlar çıplak. Lakin iktidar başka çıplaklıkla meşgul!. Seçmenin üç seçimdir sandık başına ya Allah bismillah diyerek gidip oy kullandığı ülkemizde iktidar partisi sözcüsü Hüseyin Çelik, patronun asıl niyetini ağzından kaçırıverdi. Bir TV yarışma programı sunucusunun giysisine taktı. Kadında örtünmenin son aşamasını açıklayıverdi. Tabii sözcü, temsil ettiği zihniyete göre çıplaklığın bu kadarının olamayacağını ilan etti. AKP yandaşlığını onurlu madalya gibi ekranlara taşıyan bir TV’de ve programı yapan şirkette bir telaş... Şu hale bakın: Gazete haberlerine göre, artık liderin değil parti sözcüsünün bir iki cümlelik kimine göre var, kimine göre olmayan ekrandaki çıplaklığı toplumsal suç sayması, kadın sunucunun işine son vermelerine yetti! E canım ne var bu davranışta? Artık AKP lideri ve parti kadrosu nasıl anlıyorsa o kadar laik Türkiye Cumhuriyeti. Cumhurun başı da aynı kafanın, kadronun üyesi değil mi? O da ilk ben olayım, cumhurbaşkanı iken varıp gideyim hacca dedi... Bugün yarın Suudi Arabistan yolcusu... Şeytan taşlamaya gidiyor!.. Kimi çevrelerde cumhurbaşkanı seçiminde “diğer olası adayı” yeğleyen, Çankaya’daki AKP’li etrafındaki yoğun irdelemelere, haberlere, yorumlara, lider nihayet dayamadı. Son grupta, her anlama gelen bir konuşmayla karşı çıktı. AKP öyle böyle değil, “dava” partisidir ve bu partide “ben” yok, “biz” varız, dedi... Bu, partide ben yok ifadesi, bal gibi A. Gül’ün partiye danışmadan cumhurbaşkanı adaylığını açıklayamayacağı anlamına geliyor. AKP lideri, biz derken, cumhurbaşkanı adaylığı parti yönetim kurulları kararına kaldığına göre, ben diyor. Her konuşması zaten ben, ben, ben; biz, siz, onlar ayrıntı! HİLAL KÖSE/ CANAN COŞKUN Saati hükümet belirledi derilmesini istedi. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 12. oturumunda ifade veren Mehmet Polat, operasyon için Ankara’dan, komutanı Albay Burhan Ergin’in olduğu özel bir birliğin geldiğini ifade ederek operasyona hangi birliklerin katıldığını ise bilmediğini ifade etti. Bakırköy’ün talimatı üzerine Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tanık olarak ifade veren Özbek ise “Cezaevindeki olaylar ülkenin gündemindeydi. Konu, MGK gündemine gelmiş ve cezaevlerine operasyon yapılması görüşülmüş. Hükümet bu konuda bir tavsiye kararı almış. Ben de sonra öğrendim” dedi. Cumhuriyet Savcısı Erdinç Hakan Özdabakoğlu’nun, “Müdahale sırasında uygulanacak işlemlerle ilgili plan yapılmadı mı” sorusu üzerine Özbek, “Özel birliği gönderdikten sonra, operasyonun nasıl yapılması gerektiğini İstanbul’daki cumhuriyet savcıları ve İstanbul Bölge Komutanlığı’nın birlikte değerlendirdiklerini ve operasyonu bu şekilde yaptıklarını düşünüyorum” yanıtını verdi. Müdahil avukatı Hasan Fehmi Demir’in “Bu operasyon, Türkiye’nin bütün şehirlerinde aynı gün ve aynı saatte yapılıyor. Bunu koordine eden kimdi” sorusunu da “O saati, zannediyorum ki hükümet kararlaştırmış ve Jandarma Genel Komutanlığı birliklerine bildirmiştir. Sonuç olarak, tüm illerde aynı saatte, eşzamanlı operasyon yapılması emrini hükümetin verdiğini biliyorum” diye yanıtladı. Bayrampaşa Cezaevi’nde, 19 Aralık 2000’de düzenlenen ve 12 kişinin öldürüldüğü “Hayata Dönüş” operasyonuna ilişkin 39 jandarma erinin yargılandığı davada tanık olarak dinlenen dönemin İstanbul İl Jandarma Komutan Yardımcısı Mehmet Polat, “Operasyonu Jandarma Genel Komutanlığı ve Jandarma Bölge Komutanlığı planladı ve icra etti” dedi. Ankara’da talimatla ifade veren dönemin Jandarma Genel Komutanlığı Harekât Başkanı emekli Tümgeneral Osman Özbek ise sabaha karşı düzenlenen operasyonun saatini ve tüm Türkiye’de eşzamanlı olarak yapılmasını hükümetin kararlaştırdığını belirtti. Mahkeme, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliği’nden, varsa, operasyona ilişkin MGK kararının gön JİTEM soruldu Özbek, “JİTEM yapılanmasından bilginiz var mı” diye sorulunca da “Bizim komutanlıkta JİTEM ismiyle bir kadrolaşma söz konusu değildir. Bildiğim kadarıyla o tarihlerde PKK ile yapılan mücadele sırasında istihbarat ve terörle mücadele elemanlarınca üretilen bir kelimedir” dedi. Müdahil avukatları, Bayrampaşa Cezaevi’nde 19 Aralık 2000’de 12 kişinin öldürüldüğü operasyona ilişkin soruşturmayı yürüten ancak hakkında etkin soruşturma yürütmediği ve görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle dava açılan Cumhuriyet Savcısı Ali İhsan Demirel hakkındaki HSYK raporunu da mahkemeye sundular. Mahkeme heyeti, tanık olarak dinlenilmesi için hakkında zorla getirme kararı çıkarılan Binbaşı Zeki Bingöl’ün gelecek celse mahkemede hazır edilmesi için, İstanbul 1. Özel Koruma Taburu’na yazı yazılmasına karar verdi. İran’dan kaçak mazot getiren bir İranlı “dur” ihtarına uymayınca açılan ateş sonucu öldürüldü M.A.A BERAAT ETTİ MİT’çi Saray’da gerginlik Eski Önder’e 20 YUSUF ZİYA CANSEVER VAN İran’dan Van’ın Saray ilçesi Kapıköy köyüne kaçak mazot getiren bir İranlı “dur” ihtarına uymayınca Türk askerlerinin açtığı ateşle öldürüldü. Cenazeyi Kaymakamlık önüne götüren köylüler protesto gösterisi yaptı. Köylülerin içeri girmek istemesi üzerine güvenlik güçleri havaya ateş açtı. Van’ın Saray ilçesi Kapıköy köyüne dün sabah saat 05.30 sıralarında atıyla 2 bidon kaçak mazot getiren İranlı Senar Halidi’ye (26), güvenlik güçleri sınırda “dur” ihtarında bulundu. Dur ihtarına uymadığı belirtilen Halidi, askerlerce açılan ateş sonucu yaşamını yitirdi. Savcının 4 saat sonra olay yerinde yaptığı incelemenin ardından Halidi’nin cenazesi jandarma eşliğinde köylüler tarafından Saray ilçesine getirildi. Köylüler cenazeyi Kaymakamlık binası önüne getirerek protesto gösterisi yaptı. Saray Kaymakamı Ahmet Canpınar ile görüşmelerine izin verilmeyen köylüler içeri girmek istedi. Bu sırada yaşanan arbede nedeniyle güvenlik güçleri havaya ateş açtı. Yaşanan gerilim sırasında 2 yaşlı kadın fenalık geçirdi. Kaymakamlık binası önünde bir süre oturma eylemi yapan köylüler daha sonra cenazeyi sağlık ocağına götürdü. Köylüler, “askerler, ‘dur’ ihtarının ardından yüzlerce kez ateş etti. O saatlerde çocuklarımız da okula gidiyor. Bu kurşunlar onlara da isabet edebilirdi. Vurulan kişi İran’ın sınır bölgesinde bulunan Razi köyündendir ve bizim de akrabamızdır. Böyle bir olayın bir daha yaşanmasını istemiyoruz” diye konuştu. yıl hapis SAVAŞ KÜRKLÜ Halidi’nin cenazesi jandarma eşliğinde köylüler tarafından Saray ilçesine getirildi. DÖRT İLDE ‘9 EKİM’ GERİLİMİ MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkarılmasının yıldönümü nedeniyle pek çok kentte protesto gösterileri yapıldı. Bölgede kepenkler açılmazken Cizre ve Yüksekova’da olaylar çıktı. ŞIRNAK: Cizre ilçesinde önceki gece yüzlerini poşularla kapatan göstericiler, İdil ve Nusaybin caddelerinde barikat kurarak yolu trafiğe kapattı. Yafes Mahallesi’nde de ateşler yakılarak yol kapatıldı. Yüzü kapalı göstericiler bir ara yoldan geçen araçları aramak isteyince güvenlik güçleri müdahale etti. Göstericiler de polise taş ve molotof kokteyli attı. Çatışma, gece geç saatlere kadar sürdü. HAKKÂRİ: Esnafın kepenk açmadığı Yüksekova ilçesinde binlerce kişi cezaevi kavşağında toplandı. Yüzleri kapalı bir grup ilçe merkezine doğru yürüyüşe geçti. Göstericiler, Cengiz Topel Caddesi’ne barikat kurararak yolu trafiğe kapatınca polis basınçlı su, gaz bombası ve plastik mermi müdahale etti. Göstericiler de polise taş, molotofkokteyli ve havai fişek atarak karşılık verdi. Molotofun isabet ettiği zırhlı aracın içindeki 4 polis yaralandı. Ayakta tedavi edilen 3 polis taburcu edilirken 1’inin tedavisinin sürdüğü belirtildi. DİYARBAKIR BDP Diyarbakır İl Örgütü öncülüğünde düzenlenen yürüyüş için Dörtyol mevkisinde yüzlerce kişi toplandı. Terör örgütü PKK ve Öcalan lehine slogan atan kalabayık Nuket Coşkun Caddesi’nde polisler tarafından durduruldu. Kısa süreli arbedenin ardından polis eylemcilere tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Eylemciler de polise taş attı. BATMAN: Petrolkent Mahallesi’ndeki Mehmet Sincar Halk Evi önünde toplanan yüzlerce kişi meşaleler yakarak yürüdü. Yürüyüşe BDP Batman milletvekili Ayla Akat Ata ile parti yöneticileri ile kalabalık bir yurttaş topluluğu katıldı.Yürüyüş sırasında sık sık PKK ve Öcalan lehine sloganlar atıldı. Güvenlik önlemi alan polis, göstericilere müdahale etmedi. ADANA Türkiye’ye sığınan Suriyeli muhalif Albay Hüseyin Mustafa Harmuş ile Binbaşı Mustafa Kassum’u 100 bin dolar karşılığında Suriye’ye teslim ettikleri iddia edilen eski MİT’çi Önder S. 20 yıl, 4 sanık ise 8 ile 16 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı. MİT’in eski Hatay Bölge Başkanı M.A.A. ise beraat etti. Olaya adı karışan MİT Adana Bölge Başkanı N.B. hakkında ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın soruşturma izni vermemesi nedeniyle dava açılamamıştı. Esad rejimine karşı savaşan Özgür Suriye Ordusu komutanlarından Albay Hüseyin Harmuş ve Binbaşı Mustafa Kassum, Hatay’ın Altınözü ilçesindeki kamplara sığınmıştı. 29 Ağustos 2011 günü Harmuş ve Kassum’un kaldığı kamplardan kaçırılarak Suriye’ye teslim edilmesiyle ilgili eski MİT’çi Önder S., o dönem MİT’in Hatay Bölge Başkanı olan M.A.A., işadamları Mete Aslan, Erdoğan Ayhan Kit ile bu kişilerin yanında çalışan Mehmet Nur ile Yılmaz Nur kardeşler hakkında “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi veya askeri casusluk amacıyla temin etmek” ve “kişiyi hürriyetinden alıkoymak” suçlarından dava açıldı. Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada Önder S., 19 yıl İstanbul, Mersin, Adana ve Hatay’da MİT Bölge Müdürlüğü’nde tercüman olarak görev yaptığını belirterek suçlamaları kabul etmedi. Suriyeli Albay Harmuş’un MİT Müsteşarlığı’ndan gelen 4 görevlinin takibiyle, kendilerinin “bypass” edildiğini söyledi. Eski MİT’in Hatay Bölge Başkanı olan M.A.A. da Önder S.’nin MİT Bölge Başkanlığı’na bağlı tercüman olarak çalıştığını kaydetti. Diğer zanlılar da kaçırılma olayıyla ilgilerinin olmadığını belirtti, tahliyelerini istedi. Lisede patlama! DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Yenişehir ilçesi Selahattin Eyubi Anadolu Lisesi’nin kızlar tuvaletinde dün saat 12.00 sıralarında patlama meydana geldi. Ölen ve yaralananın olmadığı patlamada tuvalette büyük hasar oluştu. Okulun güvenlik kameralarını inceleyen polis, bombayı bırakan kız öğrenciyi tespit ederek gözaltına aldı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne sorgulanmak üzere götürülen ve adı açıklanmayan kız öğrenci, bombayı bıraktığını itiraf etti. Yenişehir ilçesinin şehitlik semtinde ise esnafa kepenk kapattırmak isteyen kişilerin bulunduğu ihbarı üzerine bölgeye giden polis ekiplerine el yapımı patlayıcı atıldı. Atılan patlayıcının infilak etmesi üzerine çevrede bulunan 2 yurttaş ayaklarından hafif yaralandı. Polis, saldırganları yakalamak için araştırma başlattı.