14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 EYLÜL 2012 PAZAR 8 HABERLER Emekli Oramiral Örnek’in oğlu, Özkök ve Yalman’ı kastederek tepkisini gösterdi: Kılıçdaroğlu: Onlara amca dediğim için utanıyorum İstanbul Haber Servisi Balyoz Davası’nda 20 yıl hapis cezasına çarptırılan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek’in oğlu Tolga Örnek, kararlara yönelik tepkisini “Bu davanın seyrini değiştirebilecek, bu davanın bu kadar uzamasını önleyebilecek bir eski Genelkurmay Başkanı ve bir eski Kara Kuvvetleri Komutanı vardı. İkisine de ‘amca’ dediğim için utanıyorum ve ömür boyu da utanacağım” sözleriyle gösterdi. Tolga Örnek, önceki akşam kararın açıklanmasından sonra CNN Türk televizyonunda bir programa telefonla katılarak davanın sonuçlarını yorumladı. Karara hazır olduklarını belirten Tolga Örnek, “Ama hiç kimse bu kadar gaddar, bu kadar katliam ceza çıkacağını ve tahliye olmayacağını beklemiyordu. Ben duyunca şoke oldum. Ceza bekleniyordu, çünkü bu süreç böyle işledi. Sanıklar bu davayı aylar önceden çürüttü. Ceza bekliyorduk ama bu kadar ağır, bu kadar vahşi bir karar beklemiyorduk. Benim için bugün TSK’nin bitirildiği gündür” diye konuştu. Tolga Örnek, davada tanık olarak dinlenmesi talep edilen, ancak kabul edilmeyen eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ı kastederek şöyle devam etti: “Benim kişisel olarak çok üzüldüğüm bir şey var. Bu davanın seyrini değiştirebilecek, bu davanın bu kadar uzamasını önleyebilecek bir eski Genelkurmay Başkanı ve bir eski Kara Kuvvetleri Komutanı vardı. İkisine de ‘amca’ dediğim için utanıyorum ve ömür boyu da utanacağım. Onlar mahkeme kabul etmese bile kendileri gelip tanıklık yaparak davanın bu aşamalara gelmesini çok önceden önleyebilirlerdi. İkisi de bunu yapmadı. İkisi de bence TSK’ye ve Türkiye’ye büyük ihanet ettiler. Bunu söylerken de sadece şahsım adına konuşmuyorum, oradaki bütün aileler böyle düşünüyor. Onları vicdanıyla baş başa bırakıyoruz biz.” Mahkemeler özel görevli mahkemeler BEKİR ŞAHİN 20 yıl hapse mahkum edilen emekli Orgeneral Doğan’ın damadı Rodrik, Washington Post’a yazdı: leri 20022003 olarak görünse de, belgeHaber Merkezi Balyoz davalerde ilk kez Microsoft Office 2007’de kulsında 20 yıl hapse mahkum edilen lanılmaya başlayan bazı fontlar ve diğer emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın özellikler bulundu. Dolayısıyla belgelerin damadı Dani Rodrik, Washington bu yazılımın piyasaya çıktığı 2006 ortaPost gazetesine yazdığı “Türkisından önce hazırlanmış olması mümkün ye’nin düşük adaleti” başlıklı maAKP’nin 2002’de iktidara geldiğinden bu NEW YORK/LONDRA (ANKA) Hükükalede, mahkemenin verdiği kararları yana orduyla güç mücadelesine kilitlendiğini değil. CD’lerin üzerindeki el yazılarının mete karşı darbe planı yaptığı iddiasıyla asda aynı şekilde sahte olduğu anlaşıldı. Daeleştirdi. “Balyoz davasının birifade ederek, emekli Orgeneral Çetin Dokerlerin yargılandığı Balyoz davasıyla ilgili hası birçok zanlı bu belgeleri hazırlaçoklarınca Başbakan Recep Tayyip mahkumiyet kararları yabancı basında da ge ğan’ın mahkemeden önce WSJ’ye verdiği dıkları ya da darbe planlama toplantıErdoğan’ın ordunun kafasını koröportajda, Batılı ülkeleri “ılımlı İslama” niş yer aldı. Medya organları, davaya ilişkin larına katıldıkları iddia edilen tarihlerparmak için kullandığı bir araç inanmakla eleştirdiğini belirtti. eleştirilere ve desteklere yer verirken; “Türolarak görüldüğünü” iddia eden kiye Kürt militanların tehdidi altındayken İngiliz Financial Times gazetesi, Balyoz da de ya Türkiye’nin dışında ya da yüzlerRodrik, TSK’yi de yıllarca Türk vasının Türkiye’yi böldüğünü ve ordunun si ce kilometre uzakta olduklarını kanıtlaaskerlerin moralini düşürebilir”, “Türkidı. Belgelerde ayrıca 2003 yılında var oltoplumundaki İslamcı güçleri bastıyasi güç kaybının altını çizdiğini belirterek, ye’nin adli hatası”, “Ordunun siyasi güç ran güçlü bir kurum olarak tanımladavayı destekleyenlerin kararı “hukuk zafe mayan ya da o zamandan sonra değişmiş kaybının altı çizildi” yorumları yapıldı. kurum ve yer isimleri gibi sayısız zaman dı. En tehlikelisinin mahkemenin ri” olarak değerlendirdiklerini muhaliflerin ABD’nin çok satan gazetesi Wall Street Jouyumsuzlukları yer alıyor” diye yazdı. “belgede sahtecilikle yaptığı açık ise davanın “uydurma kanıtlara” dayandıurnal, hükümet yanlılarının kararı “demokortaklık” olduğunu belirten Rodrik, rasi zaferi” bazılarının ise “AKP’nin eleşti ğını söylediğini kaydetti. Telegraph gazetesi enaryo düzmece “Mahkeme hem yerel hem de ulusise, “Türkiye’nin modern tarihinde en çok rileri bastırmak için kullandığı bir başka lararası hukuku ihlal ederek, saRodrik, tüm bu bulguların tek bir sonusuçlamanın yapıldığı dava bitti” diye yaaraç” olarak nitelendirdiğini belirtirken bazı vunmanın, kanıtların bağımsız ca işaret ettiğini, bu sonucun da iddia edizarak haberinde sanıkların AKP’yi orduya analistlerin, Türkiye Kürt militanların tehdimercilerce doğrulanması için yapkarşı güç mücadelesini kazanmak için bu da len darbe senaryosunun “düzmece” oldudi altındayken askerlerin moralini düşüreceRodrik tığı tüm talepleri reddetmiştir” ğunu öne sürdü. Rodrik yazısını şöyle tavayı üretmekle suçladığını belirtti. ği uyarısını yaptığını aktardı. Gazete, ifadesini kullandı. mamladı: “Umarım dünya; Türkiye’deHürriyet’in internet sitesinde yer alan ki bu büyük adli yanlışın üzerinde dahabere göre dünyanın sayılı ekonomistleri arasında kümetin avukat, siyasetçi, gazeteci, akademisyen “suçlama belgelerinin” sahte olduğunun, sa ha fazla odaklanacak. Türkiye kendini Orgösterilen, Harvard Üniversitesi öğretim üyesi ve subayları Ergenekon soruşturmasıyla bastır vunma avukatlarınca tutulan ABD’li, Alman ve tadoğu’daki demokratik özgürlüklerin lideri Rodrik “suni” bir yargı sürecinin ardından verilen dığını ifade eden Rodrik, “1000’den fazla Kürt Türk uzmanlarca teyit edildiğini belirtti. Rodrik, olarak pazarlarken, bu ve benzeri davakararlarla 300’den fazla subaya hapis cezası ve siyasetçi ve aktivistin ise terörle bağlantılı ol “Savcılık, o dönemde zanlılar tarafından üre lardaki tutumları aksini gösteriyor. Ümit rildiğini belirterek, Türkiye’deki mahkemelerin, dukları gerekçesiyle yargılandığını” belirtti. tildiği iddia edilen CD’lerde bulunan imza edelim de bu çirkin manipülasyonların ay“hangi siyasi görüşte olduğu fark etmeksizin Rodrik, Türkiye’deki tutuklu gazeteci sayısının, lanmamış belgeleri kaynak göstererek dar dınlatılması, Türkiye’de hukukun üstünlütüm hükümet karşıtlarını cezaevine gönder Çin ve İran’ınkinden de fazla olduğuna dikkat çek benin 2003 yılında planlandığını öne sürdü. ğünün daha güçlü bir şekilde kurulduğu mek için fazla mesai yaptığını” ifade etti. Hü ti. Rodrik, davada verilen kararın dayandırıldığı Ancak belgelerin üzerindeki son kayıt tarih günlerin gelmesini hızlandırsın.” Türkiye’nin düşük adaleti YABANCI BASIN: ADLİ HATA S GAZİANTEP CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Balyoz davası kararlarına ilişkin sert eleştirilerini dün de sürdürdü. Kılıçdaroğlu, “Silivri yargılamaları adaletin dağıtıldığı, kamu vicdanının tatmin olduğu mahkemeler değildir. Silivri yargılamaları artık tarihe mal olan yargılamalardır. Orada adalet beklemek söz konusu değil, mahkemeler siyasal mahkemelerdir, özel mahkemelerdir, özel görevli mahkemelerdir, siyasi otoritenin emrinde olan mahkemelerdir. Oralarda adalet olmaz” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, çeşitli toplantılara katılmak ve temaslarda bulunmak üzere dün Gaziantep’teydi. Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Kılıçdaroğlu, Balyoz davasının sonuçlarını değerlendirdi. Silivri yargılamalarının artık tarihe mal olan yargılamalar olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Delillerin değerlendirilmediği, bilirkişi raporlarının göz ardı edildiği bir yargılama sürecinde adalet beklemek doğru değildir. Onlar siyasi mahkemelerdir. Dolayısıyla kararlarının da siyasi olduğunu düşünmemiz gerekiyor. Adaletin olmadığı yerde, siz hukukun üstünlüğünden söz edemezsiniz. Dolayısıyla Silivri yargılamaları, adaletin dağıtıldığı, kamu vicdanının tatmin olduğu mahkemeler değildir. Vicdanın, siyasi otoritenin eline verildiği mahkemelerdir o mahkemeler, dolayısıyla buralarda adalet söz konusu değildir” dedi. CHP’li Tarhan: Okyanus ötesi esintili ANKARA (Cumhuriyet) CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Balyoz davası kararıyla ilgili “Hukuksuzluktan da öte okyanus ötesi esintili bu karar vicdanlarda yerini almıştır. İçeride/dışarıda tutsaklar bilsin ki devran döndüğünde, ‘hukuk’suz tüm süreçler, askeri/sivil darbe hukuku da yargılanacaktır” dedi. Tarhan, dün yaptığı yazılı açıklamada “Tarih 21 Eylül 2012, Başbakan, her konuştuğunun sanki gerekçesi varmış gibi ‘gerekçesini bilmeden konuşmam’ diyerek ‘hukuksuz’ bir karara ‘hukuksal’ kisvesi kazandırmaya ve sureti haktan görünmeye çalışmakta. İçeriğini önceden bildiği muhtemel olan kararın gerçek bir yargı kararı olduğu algısını yaratmak için ‘Yargıtay kararının beklenmesinden’ söz etmesi de oyunun bir parçası. Yargı meselesi ‘hallolunmadan’ önce anlamlı olabilirdi belki, ama yarattıkları yargı sistemi ve kadrolaşması adil bir sonuç beklemeyi ne yazık ki olanaksız kılıyor” dedi. Tarhan, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Hukukçular bilir ki sırf rövanş almak için ve ‘birilerine dersini vereyim’ diye bir davaya başlamak da sonuçlandırmak da siyasidir, siyasi olan hiçbir davanın içinde de hukuk yoktur. Bu kararla, TSK üzerinden yeni bir kamplaşma tetiklenmiş, yargı artık mutlak bir gözdağı ve susturma aracı haline gelmiştir.” 18 ve 16 yıl gibi ağır cezalar alanların içindeki önemli bir bölüm yurtdışında olduğunu kanıtladı ama... Bu cezaları anlamak çok zor BARKIN ŞIK Eğitim görüyordu ANKARA “Balyoz Darbe Planı”nda yer alan ve verilen cezalar için temel kanıt niteliği taşıyan dokümanları hazırladığı öne sürülen 13 isim, belgeleri hazırladıkları iddia edilen yer ve zaman diliminde yurtdışında olduğunu kanıtladı. Ancak bu isimler 18 ve 16 yıl gibi ağır hapis cezası almaktan kurtulamadı. Sanıklardan kimisi atılı suçun gerçekleştiği anda, TRT için “SavaştaBarışta Türk Ordusu” programını çekerken kimisi İsrail’de tatbikatta, kimisi NATO harekâtında, birçoğu da yurtdışında eğitim görevlerinde bulunuyordu. İşte o isimler ve hikâyeleri: BİRİ KOSOVA’DA PİLOT DİĞERİ DENİZDE ine 16 yıl hüküm giyen Albay Doğan Fatih Küçük’ün adı, 2003’te hazırlanan 11 no’lu CD’deki bir dokümanda geçiyor. Savcılar, 3’üncü Kolordu’dan görevlendirilecek kişilerin listesinin hazırlanmasında Küçük’ün katkıda bulunduğunu savundu. Küçük ise savcılıktaki ifadesinde bu planları ve listeleri ilk defa duyduğunu, 19 Aralık 2002 ile 20 Mayıs 2003 arasında Kosova’da NATO’nun Uluslararası Kolordusu’nda görev yaptığını belirtti ve bunu belgeledi. 18 yıl ceza alan Tümamiral Cem Gürdeniz’in de denizde seyir halinde olmasına karşın, 46 tane Suga belgesinin son halini kaydettiği iddianamede yer aldı. Gölcük’ten çıkan Suga belgelerinin önemli bir ço Y 16 yıl hüküm giyen Kurmay Albay Muharrem Nuri Alacalı, Balyoz iddianamesinde, Suga harekât planı kapsamında Ankara bölgesindeki müzahir subay ve astsubay listesini hazırlayarak, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren ıskat veya vazife görmekten men etmeye teşebbüs” ile suçlanıyordu. 11 numaralı CD’deki kayıtlı EKE.doc isimli Word belgesi üstverisine göre 6 Ocak 2003’te “Nuri ALACALI” kullanıcı ismi ve “Dzkk” şirket ismi ile oluşturulan belgenin altında da Alacalı’nın adı ve rütbesi yer alıyordu. Ancak Alacalı, mahkemede, Temmuz 2002 Haziran 2003 tarihleri arasında ABD’de, US Naval War College’da eğitim gördüğünü ve Türkiye’ye girişçıkış yapmadığını resmi belgelerle kanıtladı. ğunluğunun üstverisinde son kaydeden olarak Cem Gürdeniz’in adı yer aldı. O dönem 3. Muhrip Filotilla Komodoru olan Gürdeniz, belgelerin kaydedildiği iddia edilen, 15 Eylül 200211 Kasım 2002 tarihleri ve 27 Aralık 20025 Şubat 2003 tarihleri arasında “Kara deniz Özel Görevi” ile denizde olduğunu belgeledi. Ayrıca 16 yıl ceza alan albaylar Taylan Çakır ve Aytekin Candemir, seminer sırasında Bangladeş’te, Hasan Hakan Dereli Pakistan’da, İlkay Nerat Kuzey Irak’ta, Orkun Gökalp Saraybosna’da olduğunu belgeledi. İngiltere’de kolej eğitiminde nan, kullanımdan kalkmış 5 no’lu harddisk’ten çıkan toplantı sonuç.doc ve EKA Toplantı Sonuç Raporu.doc isimli Word belgeleri de buna kanıt olarak gösterildi. 18 yıl hüküm giyen Albay Büyüksağnak, 23 Ekim 2002’den itibaren 1 seneliğine EUROMARFOR Karargâhı’nda Roma/İtalya’da yurtdışı görevde olduğunu ve bu süre içinde Türkiye’ye hiç girişçıkış yapmadığını belgeledi. 16 yıl hüküm giyen Albay ise o tarihlerde sağlık gerekçeleriyle izinli olduğunu belgeledi. Raporlu olan da var İddianamede Tuğamiral Cem Aziz Çakmak ve Albay Yaşar Barbaros Büyüksağnak, Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul, Binbaşı Ahmet Gökhan Rahtuvan, Albay Ali Yasin Türker, Albay Cahit Serdar Gökgöz ve Albay Mehmet Cenk Dalkanat’ı, Ankara’da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda 13 Aralık 2002 ve 2 Ocak 2003’te Suga planları ile ilgili toplantı yapmakla suçlandı. İddiaya göre bu kişiler darbe toplantısı yaptıktan sonra, bir de toplantı tutanağı tuttu. Gölcük’te bulu 16 yıl hüküm giyen Tuğgeneral Mehmet Eldem, iddianamede, Ankara’daki 4. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda Oraj planları ile ilgili kimi Word belgelerinin son kaydını yapmakla suçlandı. Eskişehir’de bulunan, flash bellek içindeki “mehmeteldem” kullanıcı adı ile kaydedilmiş iki adet Word belgesi (teklif.doc ve ofk.doc). üstverisine göre bu Word belgelerinden ilkinin son kaydı “mehmeteldem” kullanıcı adıyla 6 Kasım 2003’te yapıldı. Ancak Eldem, Haziran 2003Temmuz 2004 arasında kesintisiz olarak İngiltere’de ileri düzey komuta ve kurmay kolejinde görevli olduğunu is NATO harekâtında İddianamede, Albay Berker Emre Tok, Kasım C MY B C MY B patladı. İddianamede, Albay Derya Ön, Albay Erhan Şensoy, Tuğamiral Fahri Can Yıldırım, Albay Nuri Üstüner, Tuğamiral Şafak Yürekli, Albay Ümit Metin, Albay Faruk Doğan ve Albay Ergün Balaban 3 Ocak 2003’te Aksaz’da (Muğla) Suga planı ile ilgili toplantı yapmakla suçlandı. İddiaya göre toplantı sonrası, Şensoy bir toplantı tutanağı hazırladı. Gölcük’te bulunan, kullanımdan kalkmış 5 no’lu harddisk’ten çıkan Toplantı Tutanağı.doc isimli Word belgesi de buna delil olarak gösterildi. Üstverisine göre bu Word belgesi “ERHAN ŞENSOY” kullanıcı adı ile 2 Ocak 2003’te oluşturuldu. Ancak her biri 16 yıl hüküm giyen Yıldırım ve Şensoy, TCG Gelibolu’nun, Yürekli ve Ön ise TGG Giresun’un birinci ve ikinci komutanı olduklarını ve bu iki geminin, komutanlarıyla birlikte 29 Aralık 2002 04 Ocak 2003 tarihleri arasında “Reliant MermaidV” arama ve kurtarma tatbikatı için denizde ve sözde toplantının yapıldığı tarih olan 3 Ocak 2003’te Hayfa/İsrail limanında bulunduğunu kanıtladı. TRT’de kayıtta 2002 ayı boyunca mesai sonraları Aksaz’daki (Muğla) Üs Komutanı Tuğamiral Ahmet Aksoy’u izleyip rapor etmekle suçlandı. Gölcük’te bulunan, kullanımdan kalkmış 5 no’lu harddiskten çıkan kasım raporu.doc isimli Word belgesi, üstverisine göre bu Word belge, “BerkerEmreTok” kullanıcı adı ile 3 Aralık 2002’de kaydedildi. 16 yıl hüküm giyen Tok’un görevli olduğu TCG Trakya fırkateyninin o tarihte Aksaz’da değil, Gölcük’te (Kocaeli) konuşlu olduğu ve izlediği iddia edilen Tuğamiral’e 700 km uzakta olduğu belgelendi. Tok, Word belgesini kaydettiği iddia edilen tarihte (3 Aralık 2002’de) NATO’nun Active Endeavour harekâtı kapsamında görevli olduğunu ve fırkateyni ile birlikte uluslararası sularda seyrettiğini kanıtladı. ‘Duymazlıktan gelindi’ Partisinin Beylikdüzü ilçe toplantısına katılan CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de,“Balyoz Planı” davası kararına ilişkin değerlendirmeler yaptı. Hamzaçebi, “Balyoz davasında sanıkların, ‘Hukuksuz yargılanıyoruz. Savunma hakkımız ihlal edildi. Deliller uydurma, sahte’ feryatları duymazlıktan gelinerek mahkumiyet cezaları verildi” dedi. İddianamede, 16 yıl hüküm giyen Albay Ali Türkşen ile ilgili olarak, “AzınlıklarEmir.doc” isimli Word belgesi için, “Belgenin dijital kullanıcı yolları incelendiğinde oluşturma tarihinin 05.11.2008, son kaydetme tarihinin 14.12.2008 olduğu, belgeyi yazanın ve son kaydedenin Ali TÜRKŞEN isimli kullanıcı olduğu görülmektedir” dendi. Üstverisine göre, AZINLIKLAR EMİR. doc belgesi ilk olarak 5 Kasım 2008’de sabah saat 9.41’de Ali Türkşen kullanıcı adı ile kaydedilmiş. Ancak Türkşen, belgenin kaydedildiği gün TRT’de sabah 08.30’da başlayan ve gün boyu devam “Savaşta Barışta Türk Ordusu” çekimlerini yaptığını kayıtlarıyla mahkemeye sundu. BDP’den 12 Eylül vurgusu İstanbul Haber Servisi BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak “Balyoz Planı” davası kararına ilişkin, 12 Eylül darbesiyle mücadele edilmesi gerektiğini belirterek, “Bu mücadelede bu tür davaların caydırıcı olacağına inanmıyorum” dedi. BDP tarafından Taksim’deki Elite World Hotel’de düzenlenen Anayasa konferansından sonra konuşan Kışanak, “Şu anda Türkiye 12 Eylül faşist darbesinin yarattığı bir anayasayla ve o darbenin ürettiği kurumlarla yönetilen bir ülke durumunda. Bununla hesaplaşmadıktan sonra diğerlerinin bir önemi yok.” Washington’da ataşe 16 yıl hüküm giyen Tümgeneral Beyazıt Karataş, 27 Mayıs 2011 tarihli savcılık ifadesinde, belgeleri devrettiği ileri sürülen “Kasım 2003” tarihinde Türkiye’de olmadığını kanıtladı. Karataş, o tarihte Türkiye’nin Washington’daki hava ataşesi olarak görev yaptığını ve Türkiye’ye hiç girişçıkış yapmadığını belgeledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle