14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EYLÜL 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 13 Bütçe açığını kapatmak için kolları sıvayan hükümet, akaryakıtta vergiyi yükseltti, harçlara zam yaptı AKP’den insafsız zamlar Bakanlar Kurulu, akaryakıttan alınan ÖTV’de, alkolden alınan asgari maktu vergi tutarlarında artışa gitti. Motor silindir hacmi 1600 cm3’ü geçmeyen taşıtlar için uygulanan yüzde 37 vergi, yüzde 40’a çekildi. Binde 16.5 olan tapu harcı da binde 20’ye çıkarıldı. Ekonomi Servisi Bakanlar Kurulu, akaryakıt ürünlerinden alınan özel tüketim vergisi tutarlarında, alkolden alınan asgari maktu vergi tutarlarında artışa gitti. Motor silindir hacmi 1600 cm3’ü geçmeyen taşıtlar için uygulanan yüzde 37 vergi oranı yüzde 40 olarak yeniden tespit edildi. Tapu işlemleri üzerinden binde 16.5 oranında alınan tapu harçları ise bugünden itibaren binde 20 olarak alınmaya başlayacak. Bazı Mallarda Uygulanan Özel Tüketim Vergisi Oran ve Tutarları ile Tapu Harçları Oranlarının Belirlenmesi Hakkında Karar Resmi Gazete’de yayımlandı. Karar, Maliye Bakanlığı’nın 20 Eylül 2012 tarihli yazısı üzerine, Bakanlar Kurulu tarafından 20 Eylül 2012 tarihinde kararlaştırıldı. Dünden itibaren yürürlüğe giren karar, bazı mallarda uygulanan özel tüketim vergi oranları, maktu ve asgari maktu vergi tutarlarının yeniden tespiti ile tapu harçlarının yeniden belirlenmesi amacıyla hazırlandı. Buna göre, motor silindir hacmi 1600 cm3’ü geçmeyenler için uygulanan yüzde 37 vergi oranı yüzde 40 olarak yeniden tespit edildi. Tapu işlemleri üzerinden binde 16.5 oranında alınan tapu harçları ise binde 20 olarak belirlendi. ‘Ayırma’nın Kaynağı Toplumun önemli bir bölümünün önsel olarak kabul ettiği bazı sorunlar, yargılar, görüşler, bana pek de gerçekçi gelmiyor. Genel eğilimlere ters düşen görüşler oluştuğunda, insan kendini de sorgulamak gereğini duyuyor. Acaba yanlışlık, yanılgı hatta gariplik bende mi diye... Kavrayamadığım sorunlardan biri de Kürt sorunu... Gerçekten Türkiye’de bir TürkKürt ayrımı var mı? Etnik köken olarak kendilerini Kürt olarak niteleyenler ikinci sınıf vatandaş, hatta parya muamelesi mi görüyorlar? Haksızlıklar hep Kürt diye nitelendirilen vatandaşlara mı yapılıyor? Sorgulamaya, iç ve dış gözlem yapmaya çalışıyorum. Önsel kabullerin, irdelemenin, bazı odakların belli amaçla sesyayarlar aracılığıyla yaydıkları görüşleri gözü kapalı benimsemenin, Türkiye’yi nerelere sürüklediğini, ne gibi sorunlar yarattığını kaygı ile izliyor, gözlemliyoruz. Temmuz 1955 tarihinden bu yana elli yedi yıldır kamu kurumlarında, özel işletmelerde, değişik üniversitelerde, değişik zamanlarda, bazen de eşzamanlı olarak görev yaptım. Halen de yapmaya çalışıyorum. Hoşlanmadığım halde kısa aralıklarla da olsa üst düzey yöneticilik yapmak zorunda da kaldım. Bir yöneticinin görevinin, görevleri en iyi şekilde yürütecek kişileri aramak, seçip atamak ve bunlar arasında amaca ulaşmak konusunda eşgüdüm sağlamak olduğunu düşünürüm. Yöneticinin atamalarda deneyim, kıdem, yararlılık (liyakat), kişilik gibi ölçütleri dikkate almasının başarı için temel koşullar olduğu da bir gerçektir. Üst düzey yönetici, olanak ölçüsünde haksızlıklardan kaçınmak, geçmiş haksızlıklar varsa bunları onarmak konusunda çaba harcamalıdır. Bu düşünceler doğrultusunda yöneticilik yapmaya çalıştım. Doğal olarak etnik farklılık, bir tercih nedeni ya da bir eksiklik, bir nakise oluşturmadı. Kişileri etnik kökenleriyle sorgulamadım. Etnik ayrımı, yapay ve anlamsız bulurum. İnsanlık tarihini, insanın memeliler sınıfına mensup bir canlı türü olduğunu düşünün, insanın kökeni konusundaki teorilere, dini inançlara bakın, zaten etnik ayrımın anlamsızlığı sonucuna varırsınız. İnsanlarda kendilerini haklı görmek eğilimi vardır. Ben de TürkKürt ayrımı konusunda yanlış bir görüşüm olabileceği kuşkusunu taşırım. Bu nedenle kamuda ve özel kesimde de yöneticilik yapmış bir arkadaşıma atamalarda TürkKürt ayrımı yapılıp yapılmadığını sordum. Kesinlikle böyle bir ayrım yapılmadığını, kökenini sorgulamadığını söyledi. Bu gözlemler PKK olayı alevlenmeden önceki döneme aittir. PKK olayı su yüzüne çıktıktan sonra, ayrım yapılıp yapılmadığı konusunda bir gözlemim yok. Atamalarda, terfilerde, ödüllendirmede, dışlamada, tasfiyede öznel nedenler etkili oluyor. Bu öznel, sübjektif nedenler, köken farklılığından çok daha etkili olmaktadır. Hemen her örgütte ayrışma, görüş ayrılıkları vardır. Arkadaş grupları hatta çıkar birlikleri oluşur. Bu ayrışmanın ardında bazen cemaat, tarikat, dernek, genel bir deyişle sivil toplum örgütleri bulunur veya böyle bir örgüte mensup olmak etkendir. Yine her örgütte, çalışması, kişiliği, davranışları ile örgüte itibar, kurumsal kimlik kazandırmaya çalışanlar, bir ekonomi terimi ile rant yaratanlar olduğu gibi, bu ranttan yararlanan, kişisel çıkar kollayan kişi ve gruplar da vardır. Kurumun mensubu olmak, taşınan sıfat ve etiketler, bu tür kişilere yeni olanaklar yaratır. Özellikle kamu kuruluşlarında hemen her dönemde değişen şiddette partizanlık yapılmaktadır. Burada da partinin genel çıkarından çok, politikacının kişisel emelleri, beklentileri rol oynar. Aslında partizanlık, kurumlarda orta vadede siyasal partiye zarar verir. Ayrım, dışlama daha çok kişilikli olanlar, sıradanlaşmayı içine sindiremeyenler, daha nesnel davrananlar; gruplara, kliklere, hiziplere girmeyi kişiliklerine yediremeyenlere, yalakalık yapmayanlara yönelik bir süreçtir. Tersine bir ayrım, seleksiyon vardır. Kötü, iyiyi bir şekilde elimine etmeye çalışır. Ne yazık ki iktisatta ünlü Grasham kanunu, “kötü para iyi parayı dolanımdan kovar” kanunu, özellikle zayıf yöneticilerin yönettikleri kurumlarda geçerlidir.” Zamlar, vatandaşın bütçesini zorlayacak. Akaryakıtta artış, piyasada temel gıda ürünlerinden giyime dek her şeye zam anlamına geliyor. ÖTV’deki artışa yıl sonunda uygulanacak enflasyon güncellemesi de eklenince vergi zammı fahiş fiyat artışlarına yol açacak. nin damıtılması yolu ile elde edilen alkollü içeceklerden alınan asgari maktu vergi 83.16 TL’den 97.16 TL’ye çıkarıldı. TÜRKİYE KAMUSEN: alınan vergi tutarı 0.309 TL artırıldı. Verginin vergisi alınıyor Böylece 1 litre benzinden alınan 1 lira 87 kuruşluk ÖTV, 2 lira 17 kuruşa yükseldi. Yani 1 litrede 30 kuruşluk artış oldu.Ancak benzin satışlarında ÖTV’nin yanı sıra yüzde 18 de KDV alınıyor. KDV, ÖTV üzerinden yüzde 18 olarak hesaplanıyor. Dolayısıyla 30 kuruşluk ÖTV artışına, yüzde 18 de KDV eklendiğinde 1 litre benzinden alınan vergi artışı 35.4 kuruş oluyor. Böylece 60 litrelik bir depo zam öncesi 259 liraya dolarken; zam sonrası 280 liraya dolacak. Yapılan vergi artışıyla benzin fiyatları yüzde 8.1 yükselmiş olacak. ÖTV motorinden de aynı şekilde alınıyor. Zam öncesi litre motorinden alınan ÖTV tutarı 1 lira 29 kuruşken; zam sonrası 1.59 kuruşa yükseldi. Yine 30 kuruşluk bu fark yüzde 18 KDV eklenmesiyle 35 kuruşa yükselmiş oldu. Dizel bir aracın deposu yüzde 9.1’lik artışla 230 lira yerine 251 liraya dolacak. Zammı artan bir diğer ürün ise rakı fiyatları oldu. 1 litre rakıdan alınan ÖTV miktarı 11 lira artış gösterdi. Ancak benzin ve motorinde olduğu gibi rakıdan alınan yüzde 18 KDV de ÖTV üzerinden hesaplandığı için 1 litre rakının fiyatı 11 lira değil, 13 lira artmış olacak. Üzüm şarabı veya üzüm cibresi Dar ve sabitgelirlinin idam fermanı Türkiye KamuSen Genel Başkanı İsmail Koncuk, devlet bütçesini yönetmekten aciz olanların “Deli Dumrul” vergileriyle vatandaşı ezmekte mahir olduğunu belirtti ve “Memurlara yüzde 4+4 zammı reva gören yetkililer, bir kalemde vergileri yüzde 11.7 artırarak adeta dar ve sabit gelirlilerin idam fermanını imzalamıştır” dedi. İsmail Koncuk, devlet bütçesini yönetmekten aciz olanların vatandaşı ezmekte mahir davrandıklarını bildirdi. Konu ile ilgili tepkisini yaptığı basın açıklaması ile dile getiren Koncuk, şu bilgileri aktardı: Akaryakıttan alınan vergilerin artırılması benzinde yüzde 6.7, mazotta yüzde 7.5 ve LPG’de yüzde 11.7 zam anlamı taşıyor. Bankadan kredi çeken ve kıt kanaat parasıyla başını sokacak bir ev almak isteyen bir vatandaşın, 100 bin TL’lik bir konut için ödeyeceği tapu harcı da 400 TL arttı. Akaryakıtta vergi yükü arttı Oktanı 95’ten az benzinlerin litresinden alınan vergi 0.3 TL artışla 1.85 TL’den 2.15 TL’ye yükseldi. 95 oktan kurşunsuz benzin, 95 oktan katkılı kurşunsuz benzin, içindeki kurşun miktarı litrede 0.003 gramı geçmeyen diğerlerinden litre başına alınan vergi tutarı 0.3 TL artışla 1.8765 TL’den 2.1765 TL’ye; 98 oktan kurşunsuz benzin ve oktanı 98’den az olan benzinin litresinden alınan vergi tutarı 1.9985 TL’den 2.18 TL’ye çıkarıldı. Ağırlık itibarıyla kükürt oranı yüzde 0.05’i geçmeyen motorin, kırsal motorin ve ağırlık itibarıyla kükürt oranı yüzde 0,005’i geçen fakat yüzde 0.2’yi geçmeyen diğerlerinden litre başına alınan vergi tutarı 1.2945 TL’den 1.5945 TL’ye yükseltilirken ağırlık itibarıyla kükürt oranı yüzde 0,005’i geçen fakat yüzde 0.2’yi geçmeyen kırsal motorin, deniz motorini ve diğerlerinden litre başına alınan 1.2245 TL vergi, 1.5245 TL olarak belirlendi. Oto biyodizel ve yakıt biyodizelden litre başına Lüks tüketime zam yok Küçük silindirli yani fiyatı daha düşük, orta sınıfın kullandığı otomobillerden alınan vergilerin 3 puan artırılması: Buna göre 30 bin TL bedelle bir araç alan vatandaşın ödeyeceği vergi 11 bin 100 TL’den 12 bin TL’ye çıktı. 1600 cc’den küçük motorlu araçların fiyatı yüzde 3 zamlanmış oldu. Lüks otomobillerden alınan vergiler artırılmadı. AKP hükümeti iktidara geldiğinde 1.6 TL olan benzinin litre fiyatı, bu vergi artışıyla birlikte 4.76 TL’ye yükseldi. Son 10 yılda benzinin fiyatı 3’e katlandı. Tüketiciler dava açıyor MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Zamlara büyük tepki gelirken tüketici dernekleri de ÖTV’deki artışları yargıya taşıyor. Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Şükran Eroğlu, kazanç kaynağı haline getirilen ÖTV’lerin tümüyle kaldırılmasını istediklerini söyledi. Hükümetin tüketiciye bu kadar yüklenmesinin nedenini anlamakta zorlandıklarını belirten Eroğlu, “Emekten, toplumdan yana olduğunu, ülkeye refah getirdiğini söyleyen hükümetin açıklamaları sa dece söylemde kalıyor. Uygulamalara baktığımız zaman durmaksızın vergi oranlarının arttığını, zamların hiç bitmediğini görüyoruz” dedi. Eroğlu, akaryakıt fiyatlarının AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 2 lira civarındayken bugün 5 liraya çıktığına işaret ederek hükümetin söyledikleri ile yaptıklarının birbirini tutmadığını bildirdi. ÖTV’nin 1999 yılında deprem için kaynak yaratmak amacıyla geçici olarak çıkarıldığına dikkat çeken Eroğlu, “Bugün ise çığrından çıkmış vaziyette. Yıllardır ÖTV’nin kaldırılmasını, diğer vergilerin de Avrupa standartlarına çekilmesini, azaltılmasını is tiyoruz. Hükümet artık halkı, tüketicileri sağılan inek olarak görmekten vazgeçmeli” diye konuştu. ÖTV artışlarının iptal edilmesi için yargıya başvurarak dava açacaklarını belirten Eroğlu, ÖTV’nin kaldırılması, diğer vergilerin de Avrupa standartlarına çekilmesi için 25 bin imza topladıklarını, Maliye Bakanlığı ve TBMM’ye gönderdiklerini ancak sonuç alamadıklarını söyledi. Eroğlu, “Halkı hiçbir şekilde dinlemiyorlar ama buna rağmen halktan yanaymış gibi davranıyorlar. Tüketicinin yükü arttı. Dava açacağız. Çünkü biz Tüketiciyi koruma derneğiyiz” dedi. Boeing’den Türkiye’de eğitime destek Ekonomi Servisi Eğitim, sağlık, insani hizmetler ve kültürsanat alanlarında pek çok sosyal sorumluluk projesi gerçekleştiren havacılık şirketi Boeing, İstanbul ve Tekirdağ’da iki yeni bilişim teknolojileri sınıfı açtı. Öğrencilere burs imkânı da veren Boeing Türkiye, 12 yılda eğitim alanında destek verdiği proje sayısının 38 şehirde 107’ye ulaştığını açıkladı. 2021 Eylül’de açılışı yapılan bilişim teknolojileri sınıfları, İstanbul Bakırköy’deki Özel Dadyan Ermeni İlköğretim Okulu’nda ve Tekirdağ Hayrabolu’daki Çerkezmüsellim İlköğretim Okulu’nda kuruldu. İstanbul’daki bilişim teknolojileri sınıfından 400’ün üzerinde öğrenci ve 46 öğretmen, Tekirdağ’daki bilişim teknolojileri sınıfından ise 400’ün üzerinde öğrenci ve 22 öğretmen faydalanacak. Eğitimin dünyanın geleceği için önemli olduğunu vurgulayan Boeing Türkiye Başkanı Greg Pepin, “Türkiye’nin birçok ilinde ilköğretim okullarına kurmuş olduğumuz bilişim teknolojileri sınıflarının, yarınların sahibi olan çocuklarımıza, çağdaş ve geniş bir bakış açısı kazandırmasını umuyoruz” dedi. Zengin daha zengin, yoksul daha da yoksul ? CHP Milletvekili Umut Oran’ın yaptığı hesaplamaya göre, Türkiye’de en zenginle en yoksul arasındaki fark 8 değil, 14.4 kat. Türkiye’de yoksul sayısı 20 AB ülkesinin toplam nüfusu kadar ve AKP iktidarında büyümeye rağmen gelir dağılımı daha da çok bozuldu. Ekonomi Servisi CHP Milletvekili Umut Oran, TÜİK’in açıkladığı son yoksulluk verilerini değerlendirirken şu sonuçlara ulaştı: ? TÜİK, 2011 Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nda zenginyoksul arasındaki gelir farkını yüzde 20’lik nüfus dilimlerine göre 8 kat olarak açıkladı. Ancak yüzde 10’luk nüfus dilimleri esas alınınca en zenginlerle en yoksullar arasında 14 kattan da fazla bir fark olduğu ortaya çıkıyor. ? En varlıklı yüzde 10’luk dilimde yer alan nüfusta eşdeğer hane halkı geliri 33 bin 685 liraya ulaşırken, en yoksul yüzde 10’luk dilimde bu tutar 2 bin 337 lirada kalıyor. Buna göre gelirde, en zengin yüzde 10’luk kesim ile en yoksul dilimdekiler arasında 14.4 kat fark olduğu ortaya çıkıyor. ? Çarpık bir tablo arz eden gelir dağılımı önceki yıla göre iyileşme bir yana daha da bozuldu. En varlıklı yüzde 10 ile en yoksul yüzde 10’luk nüfus dilimleri arasındaki gelir farkı önceki yıl 13.9 kat olmuştu. ? En zengin yüzde 10’luk dilimdeki haneler toplam gelirin tek başına yüzde 31.3’üne sahip olurken en alt dilimdekiler gelirden sadece yüzde 2.2 pay alabiliyor. En yoksulların payı 2003’tekinin de altında... TURKCELL’İN KONUĞU AL GORE: 21.5 milyon yoksul ? Türkiye’nin son on yılda hızla büyüdüğü, kalkındığı iddialarına karşılık TÜİK verileri, baz alınan gelir düzeyi kriterlerine göre Türkiye’de 721.5 milyon arasında değişen sayıda yoksul olduğunu gösteriyor. Bu sayılar ise halkın ortalama refah düzeyinin belli bir oranının altında olan nüfusu, yani göreli yoksulluğu gösteriyor. ? 21.5 milyon yoksul ile Türkiye içinde adeta ayrı bir yoksullar ülkesi oluştu. 21.5 milyonluk topluluk, AB üyesi olan Almanya, Fransa, Birleşik Krallık, İtalya, İspanya, Polonya ve Romanya dışında kalan diğer 20 ülkenin toplam nüfusa denk düşüyor. ? Yıllık hane halkı kullanılabilir medyan gelirinin yüzde 40’ı olan 3 bin 233 TL’nin esas alındığı hesaplamaya göre bile 7 milyon 189 bin kişinin yoksulluk sınırı altında olduğunu gösteri AB Türkiye’ye katılmak istemeli yor. Yıllık hane halkı kullanılabilir medyan gelirinin yüzde 70’i olan 5 bin 657 TL kriter olarak alındığında ise yoksul sayısı 21 bin 519’a ulaşıyor. Her iki bazda da 20072011 arasında yoksul sayısında ciddi bir artış görülüyor. ? AKP’nin iddiasına göre “Türkiye hızla kalkınıyor, büyüyor” ve krizler hep “teğet” geçiyor ama ne hikmetse yoksul sayısı azalmıyor, çarpık gelir dağılımı düzelmiyor; tersine yoksul daha yoksul, zengin daha zenginleşiyor. Ekonomi Servisi Turkcell, “Liderler Konferansı” etkinliğinin bu yılki konuğu eski ABD Başkan Yardımcısı, Apple Yönetim Kurulu Üyesi ve Google Üst Düzey Danışmanı, Nobel Ödüllü Al Gore oldu. Al Gore, küresel ekonomideki kötü gidişata dikkat çekerek “Şu an asıl Avrupa Birliği Türkiye’ye katılmak istemeli” diye konuştu. Al Gore, iletişim teknolojilerinin dünyayı dönüştürdüğünü hatırlatarak,“Matbaanın icadı ile bilginin dağıtımı sürecinde bir devrim yaşandı. Aslen medeniyetin beşiği olan Anadolu coğrafyasıysa bu süreci ıskaladı.Ancak bundan sonra Türkiye iletişim teknolojilerindeki başarısıyla geleceğe yön veren ülkeler arasında yer alacak” dedi. Al Gore, ABTürkiye ilişkilerine göndermede bulunarak son durumda AB’nin Türkiye’ye katılmak için başvurmak isteyebileceğini ifade etti. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv ise Liderler Platformu ile dünya ve Türkiye’nin gündemindeki konulara farklı bakış açıları getirdiklerini belirterek etkinliği sürdüreceklerini kaydetti. çalışanları geri alınsın C MY B C MY B THY Direnişteki Havaİş üyeleri, THY’nin Taksim bilet satış bürosu önünde oturma eylemi yaparak işten atılmaları protesto etti. THY ve Teknik AŞ’de işten atılan işçilerin geri alınması talebiyle yapılan eylemde “Grev hakkı yasaklanamaz” pankartı açıldı. Eyleme İlerici Kadınlarla Dayanışma Derneği (İKO) ve Tüm İlerici Gençlik Derneği (TÜMİGD) üyeleri de destek verdi. Havaİş Sendikası üyesi Doğan Kalyoncu, grup adına yaptığı konuşmada, havacılık iş7kolunda tam bir demokrasi ayıbı yaşandığını söyledi. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle