14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Yazıişleri Müdürleri: Güray Öz (Sorumlu) Murat Ataş Miyase İlknur (Ek Yayınlar) Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım Ekonomi: Hasan Eriş Dış Haberler: Özgür Ulusoy Kültür: Celâl Üster Spor: Arif Kızılyalın Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıldız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kongar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 ? Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Ap. B Blok No: 80/5 Tel: (0242) 2480057 Faks: (0242) 2430509 ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Tunca Çinkaya ? Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 5.19 Güneş: 6.46 Öğle: 13.04 İkindi: 16.26 Akşam: 19.09 Yatsı: 20.29 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 23 EYLÜL 2012 Bir Soluklan, 19. Altın Koza Film Festivali’ndesin! Güneydoğu’da süren savaş, uyduruk arabalarla görev yerine götürülen ama ölüleri helikopterlerle taşınan gencecik şehitler, öte yandan bu toprağın insanları olduklarını cümleten unuttuğumuz PKK militanlarının yola atılmış cesetleri, ansızın cephanelikleri ve içindekileri bir ateş topuna döndüren tuhaf kazalar, Zap Suyu’nda bir hafta boyunca aranan, neden sonra Genelkurmay’ın dalgıç göndermeyi akıl edip de çürümüş cesedi bulunan ve ailesine verilen genç ölüler, şehit cenazesinde durumu ve AKP yönetimini protesto eden ve göğsünde şehidin fotoğrafını taşıyan kadının bizzat cenaze sahipleri tarafından linç edilmeye çalışılması, sokak ortasında ölümüne artık şaşırmadığımız kadınlar, kanunla geçerliliği kalmamış mahkemelerin anında tartışılan, ülkede zaten sıfırlanan adalet duygusunu eksilere çeken infazlar ve tecavüze uğrayan ördekler, dava açılan ayılar… (Biraz üçüncü sayfa haberlerini okuyun efendim! ) Neyse daha fazla canımızı sıkmadan, bir kaçamak yapalım, geçen hafta kendimi 19. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’ne attığımı söyleyip bir pazar günü biraz soluklanalım. Bu yıl ikincisini yapılan ve süreklilik kazanmasından benim özellikle keyif aldığım Altın Koza Sinema Atölyesi’ndeki altı günlük yoğun bir çalışmanın ardından (atölyenin koordinatörü benim, teknik destekçi ise geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Konya Selçuk Üniversitesi) biraz sakinleşip bilgisayarımın başına oturuyorum. Atölye çalışmalarını daha sonra anlatacağım, öncelikle söze yarışmalardan, jürilerden söz ederek başlıyorum. Bu yıl ulusal yarışma jürisi hem çok şanslı, hem şanssız. Çünkü çıtanın üstünde bana göre en az yedi film var, bazı yıllar iki film bile zor bulunur, başıma gelmişti bilirim. Yönetmen Ferzan Özpetek başkanlığındaki jüri Zeki Demirkubuz’un “Yeraltı”, Pelin Esmer’in “Gözetleme Kulesi”, Reis Çelik’in “Lal”, İsmail Güneş’in “Ateşin Düştüğü Yer”, Orhan Eskiköy ve Zeynel Doğan’ın “Babamın Sesi” adlı filmlerinin de içinde bulunduğu 14 filmlik seçkiye bakalım nasıl yaklaşacak. Kararlar ne olursa olsun, bundan Türk sineması fayda görecek. Neticede jüri ve yarışan filmler harbiden sıkı! Kısa bir not: Sonuçları bugün gazetelerde okuyabilirsiniz, ben bu yazıyı yazarken henüz sonuçlar belli değildi ve jüri üyeleri de olması gerektiği gibi pek ketum. Şimdi gözlerinizi kapatın size bir masal anlatacağım. Bir TIR yolda ilerliyor. TIR’ın içinde Eyvah Eyvah 2, Nefes, Anadolu Kartalları, Memleket Meselesi, Entel Köy Efe Köye Karşı, Beynelmilel, Mommo Kızkardeşim, Berlin Kaplanı, adlı filmlerin yüzlerce metrelik bobinleri, TIR Adana’dan yola çıkmış ama haritası çok geniş. Bu TIR 17 Temmuz17 Eylül arasında, 61 günde 14 bin 500 kilometre yol yapıp Erzurum’dan İskenderun’a, Maraş’tan Safranbolu’ya kadar inanılmaz bir coğrafyada, 38 il ve 61 noktada durup, perdesini açacak ve dünyanın en güzel işini yapıp, çoluk çocuk, genç ihtiyar, kadın erkek herkese film gösterecek. Herkese binbir çeşit rüya, binbir çeşit hayal sunacak. Bendeniz, bu TIR’ın içinde olup bu muhteşem ülkenin su başlarında, dağlarının doruklarında, geniş ovalarında hayal satmak isterdim. Altın Koza’nın bu yıl “Adana’dan Anadolu’ya Türk Sineması Yollarda” başlığı altında gerçekleştirdiği bu muhteşem işi akıl edenleri, hayata geçirenleri ve çekirdeğini alıp film izlemeye koşanları sevgiyle kucaklıyorum. Of ne derin bir soluk bu! Bitmedi, bu yıl festivalin sloganlarından biri “Engelsiz Festival.” Bu ne demek diye sormayın, Adana’da sayıları yaklaşık 17’ye varan, engelli yurttaşlarımızın sorunlarıyla ilgilenen, çözüm arayışı içinde olan sivil toplum kuruluşu var. Bu kuruluşlar, festivalde biz de varız demişler ve festivalin sloganlarından biri “Engelsiz Festival” olmuş. Yani hiçbir alanda engel tanımayan bir festival! Engelsiz Filmler Festivali! Slogan bu ya, bu yılki Altın Koza Sinema atölyesine özellikle, engelli yurttaşlarımızın katılımı için her şey yapılmış. Bilmeyenler için birkaç söz, ortopetik engelli bir insanın bırakın bir atölyeye katılması, yolda dolaşması bile çok zordur. Yıllar önce, İzmir’de beşinci katta bir söyleşide ortopetik engelli bir okurumun sözlerini hiç unutmam. “Işıl hanım” demişti, “sizi dinlemek benim için büyük bir keyif ama arada ayrılmak zorundayım çünkü burada engelli tuvaleti yok.” Evet, Adana’nın aynı zamanda bölgenin tek ortopedi hastanesi Ortopedia’nın salonunda biz engelli ve engelsiz yurttaşlar toplandık. Konumuz her zamanki gibi gökyüzüydü. Ben senaryo dersi verdim, usta yönetmen Theo Angelopoulos’un görüntü yönetmeni Andreas Sinanos ışığı ve görüntü estetiğini, eleştirmen Esin Küçüktepepınar bir filmin nasıl okunması gerektiğini, Amerikan sinemasının Amerikan yaşam tarzını nasıl filmler aracılığıyla dünyaya yaydığını, bunun tehlikelerini, kurgu yönetmeni Aylin Zoi kurgunun teknik bir işlemden daha çok bir ruh hali olduğunu anlattı ve sonuçta atölye öğrencilerinin yazdıkları senaryolardan üç kısa film çektik. Festivalin sitesine konulacak bu filmleri izlemenizi öneririm. Özellikle ressam olmayı kafasına koyan, bana göre şimdiden ressam ortopedik özürlü kızımız Sema’nın yaptığı resimler için… Ben en çok mavi ata binmiş Sema’yı beğeniyorum… Gündüz mayo, gece elbise ? İtalya’nın Milano kentindeki kadın moda haftasında Frankie Morello’nun kreasyonu büyük beğeni topladı. Morello, mayodan bozma gece elbiseleriyle 2013 yazına damga vurmaya hazırlanıyor. (AFP) Uykusuzlukla ANKARA (AA) Az uyumanın, dirençli hipertansiyonu artırabileceği belirlendi. Amerikan Kalp Derneği tarafından yapılan araştırmaya, 200’den fazla yüksek tansiyon hastası katıldı. Bilim insanları, uyku kalitesi düşük olanların, dirençli hipertansiyona yakalanma riskinin iyi uyuyanlardan neredeyse 2 kat fazla olduğunu gördü. beslenen düşman Babamın Sesi’ne iki ödül birden adınların uyku kalitesi daha düşük K Araştırmada, yüksek tansiyon hastalarının uyku sorunu yaşama ihtimalinin daha fazla olduğu, düşük uyku kalitesinin de dirençli hipertansiyonu tetikleyebileceği vurgulandı. İtalya’daki Pisa Üniversitesi tarafından desteklenen araştırmada, kadınların uyku kalitesinin erkeklere göre daha düşük olduğu da belirlendi. Dirençli hipertansiyon, kan basıncını düzenleyen 3 ilaç alınmasına karşın düşmeyen yüksek tansiyon olarak tanımlanıyor. 19. Adana Altın Koza Film Festivali dün yapılan törenle sona erdi. Jüri başkanı yönetmen Ferzan Özpetek, görüntü yönetmeni Eyüp Boz, müzisyen Hasan Saltık, öğretim görevlisi Hülya Uğur Tanrıöven, oyuncular Nejat İşler ile Nurgül Yeşilçay ve yapımcı Zeynep Özbatur Atakan’dan oluşan seçici kurul, ulusal yarışmada 14 filmin yarıştığı festivalde En İyi Film ve En İyi Senaryo ödülüne Osman Eskiköy’ün “Babamın Sesi” filmini layık gördü. Kurul, En İyi Yönetmen ödülüne “Gözetleme Kulesi”yle Pelin Esmer’i, En İyi Kadın Oyuncu Ödülüne “Gözetleme Kulesi” filmindeki rolüyle Nilay Erdönmez’i değer görürken, En İyi Erkek Oyuncu’nun sahibi ise “Lal Gece” deki rolüyle İlyas Salman, “Yeraltı” filmindeki rolüyle Engin Günaydın oldu. Açıkhava ablukaya alındı! C MY B C MY B Kültür Servisi Duman ve Büyük Ev Ablukada topluluğu önceki gece Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde seyircilerini ablukaya aldı! Büyük Ev Ablukada’nın performansıyla başlayan gecede, en son 2009 yılında Harbiye Açıkhava’da hayranlarıyla buluşan Duman unutulmaz şarkılarını seslendirdi. Konserine sevilen şarkılarından “Seni Kendime Sakladım”a hayranlarının eşliğinde başlayan Duman, “Eski Köprünün Altında” ve “Aman Aman” gibi şarkılarıyla da izleyenleri coşturdu. Grup, aynı zamanda Orhan Gencebay’ın unutulmaz eserlerinden “Gönül”ü de ilk kez bu konserinde seslendirdi. Hipertansiyon
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle