11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 TEMMUZ 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 1 milyonu aşkın ilköğretim 8. sınıf öğrencisinin tercih dönemi yarın başlıyor Puan değil, sıralama FİGEN ATALAY Hayat Kimin Tercihi? Üniversite sınav sonuçları açıklandıktan sonra sokaklarda özel üniversitelerin ilanları var. “Hayat bir tercihtir” türünden ilanlar bunlar. Ama öğrenciler nasıl bir tercih yapacaklar? Konuştuğum öğrencilerin çoğu sınava girmeden önce gerçek tercihlerini tam olarak bilmiyordu. Daha doğrusu, alabilecekleri puanlar bir yana, herkesin okuması gereken bölümleri tercih etmeye çalışıyorlardı. Bunda sanırım anne babaların ve öğretmenlerin de rolü var. Öğrencilerin gerçek ilgi alanları, yetenekleri, sevdikleri branşlar yerine, onları kafalarında kurdukları başarı modeline yönlendirmeye çalışıyorlar. Bunun için dünyanın parasını harcayıp özel okullara, olmazsa dershanelere gönderiyorlar. Doğal olarak da o kadar yıllık yatırımın karşılığını bekliyorlar. ??? Liseyi bitirdiğim zaman “felsefe” okumak istediğimi söylediğim zaman çevremdeki tepkileri iyi hatırlıyorum. Herkes deli olduğuma iyice emin olmuştu. Şimdi en iyi okulları en iyi derecelerle bitiren sonra yurtdışında yine iyi okullarda yüksek lisans yapan öğrencilere bakıyorum. Dünyanın en büyük uluslararası şirketlerine girmek için çırpınıyorlar. Bu şirketler, dünyanın en zeki ve iyi eğitimli çocuklarına son derece düşük maaş, fazlasıyla çalışma ve kendi markaları ve sistemleri sayesinde iyi bir gelecek vaadediyor. Günümüzün iş anlayışı, çok büyük bir rekabet karşısında en iyi eğitimli, en zeki, en yetenekli gençlerin bile sistemin her an vazgeçilebilir bir üyesi olmasını öneriyor. Onlara, her yolu deneyip dünyanın dört bir yanından gelmiş kendileri gibi zeki, başarılı gençlerin önüne geçmeleri için sistemin bütün isteklerini yerine getirmelerini öğütlüyor. Hayat bir tercih mi? Belki tercihlerinizin toplamı. Ama gençler acaba kendi gerçek tercihlerini yapabiliyor mu? ??? Almanya’da bir lise müdürü, her öğretim yılı başında öğretmenlere şu mektubu gönderirmiş: “Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü. İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini çok iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar... Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum. Sizlerden istediğim şudur. Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin. Okuma, yazma, matematik çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır.” Seviye Belirleme Sınavı sonuçlarına göre 196 barajının üstünde puan alan öğrenciler, yerleştirme işlemleri için tercihlerini 18 Ağustos 2012 tarihleri arasında yapacak. Tercih başvurusu sadece bir kez yapılacağı için çok dikkatli olmak gerekiyor. Bu yıl SBS’de 677 öğrenci soruların tamamını doğru yanıtladı. Çocukların ve annebabaların hayalini süsleyen çok az sayıdaki “en iyi” okula, bu sınavda tam puan alanlarla sadece 12 yanlışı olanlar girebilecek. İstanbul Erkek Lisesi Müdür Vekili Abdullah Mollaoğlu, puanların yanıltıcı olabileceğine dikkat çekerek, tercih yapacak öğrencilerin yüzdelik dilim ve sıralamaya bakmaları gerektiğini vurguladı. Mollaoğlu, lise tercihinde bulunacak öğrenci ve velilere şu önerilerde bulundu: “Puana bakmayın, puan yanıltıyor. Türkiye sıralaması, İstanbul sıralaması nedir? Ona bakın, yüzdelik dilime bakın. İstanbul Erkek Lisesi, geçen yıl en son 1078. öğrenciyi 491 puanla aldı. Bu sene 45 puan yükselmiş. Ayrıca tercih yaparken, 10 yıl, 20 yıl sonrasını düşünün, uluslararası alanda neler yapmak istediğinize karar verin, okulların programlarına bu gözle de bakın. Okulun konumunu, çevresini de değerlendirin.” Nezihe Ezgi Menzi, SBS Türkiye birincisi olmuştu. Tercihler geniş aralıkta yapılmalı Fen Bilimleri Dershanesi SBS Rehberlik Birimi uzmanlarının tercih önerileri şöyle: Tercih listelerinde 10 okul tercih edilecek ve bu liste sadece bir kez oluşturulacak. Bu nedenle tercihler geniş bir aralıkta yapılmalı. Öğrencilerin tercihlerinde, öğrencinin “genel başarı sırası”, “genel başarı yüzdelik dilimi”, “il başarı sırası” ve “il başarı yüzdelik dilimi” göz önünde bulundurularak; a. İlk sıralardaki tercihlerinde kendi başarı sırasının ve yüzdelik diliminin üzerinde başarı sırası ve yüzdelik diliminden öğrenci alan okullara; b. Orta sıradaki tercihlerinde yerleşme ihtimali yüksek olan, kendi başarı sırası ve yüzdelik dilimi içinde olan okullara; c. Son sıradaki tercihlerinde ise yerleşme olasılığı çok yüksek ve kendi başarı sırasının ve yüzdelik diliminin altında olan okullara yer verilmelidir. d. Tercih başvurusu sadece bir kez yapılacak ve başvuru işleminden sonra değiştirilemeyecektir. Bu nedenle, tercihler bir önceki yılın okul taban puanlarına ve öncelik sırasına göre yapılmalıdır. Bireysel başarı önemli İlköğretimi bu yıl bitiren yaklaşık 1 milyon öğrencinin büyük çoğunluğu, hayal ettikleri okullara giremeyecekler belki ama başarı, sadece iyi bir okula kayıtla gerçekleşmiyor. İstanbul Erkek Lisesi Müdür Vekili Abdullah Mollaoğlu, “Bütün okullardaki kitaplar aynı. Bizim okula girip 4 yıl boyunca çalışmayan bir öğrenci başarılı olamaz ama çok daha düşük puanla i; 03 Eylül 2012 saat hakkı verilmesi işlem 12 Eylül 2012 saat 17.00’ye k, 08.00’de başlayaca n otomatik olarak yapılacakda fın ra ta m te sis rını ekadar ilerin yedek durumla kmeknc re öğ e, nl de ne Bu tır. gere : rekli takip etmeleri i tamamlandığında okul sisteminden sü Yerleştirme işlem asil hem yedek; m tedir. yedek listeden a. Bazı öğrenciler he ce asil; saat 17.00 itibarı ile tlarını 14 Eyde 12 sa 20 r l ile lü nc Ey re e 12 öğ rin zı le ih Ba rc b. öğrenciler, kayı dece yedek olarak te kayıt hakkı kazanan kadar yaptırmak zorundac. Bazı öğrenciler sa ilirler. ye lül 2012 saat 17.00’ yerleştirilmiş olab çbir tercihine asil ya da yedek hi dırlar. kazandığı okud. Bazı öğrenciler ise emiş olabilir. listeden kayıt hakkı e dönemlerinil as m n ril ni şti ci rle en 31 ğr ye Ö ak 27 r olar ncile yedek yerleştirm t hakkı kazanan öğre la kayıt yaptırması, tercihine yerleşmesine bir Asil listeden kayı leri arasında saat 17.00’ye kaki de daha üst sıralarda . Ağustos 2012 tarih arı durumunda bu haklarını ak ac al engel oluşturmay yıtlı iken yedek listeden başdar kayıt yaptırmam a ka girilen bir okulun öğrencisi, gür. le er 3 H ed n erhangi bir okul hakkı kazanan öğrenciler bu kayb kontenjanı n la ka ık aç t yı de ka nü gününe çalışırsa kazanır. Bier a el ka bir okul ceki (kayıtlı Yedek yerleştirm yedek listede yer alacaktır. Yeıkları takdirde, bir ön otomatik nd reysel başarı çok önemli. Herlla i ku nc ı re ın ar kl ri ha le n ih de rc katı kadar öğ m te kayıtları siste cunda öğrenciler; hangi bir okula giren bir öğrenoldukları) okuldaki mda kontenjanı azalan okul dek yerleştirme sonu zla 3 okulun yedek listesinru du fa ci, düzenli çalışırsa üniversitede iye kayıt olarak silinir. Bu arasında bulunan en re sıradaki bir öğrenc rilir. gö ye te en yüksek puanlı bölümleri kalis k de r. ye rle in ili in ve iç iç ab de ol enjanlar dan otomatik olarak zanır. Önemli olan derslere günü minde boşalan kont hakkı sistem tarafın Yedek kayıt döne an sıradaki öğrenciye kayıt gününe çalışmak” dedi. yedek listede yer al BUNLARA DİKKAT Eski YÖK Başkanı’na sahtecilik suçlaması EĞİTİMSEN, 4+4+4 GENELGESİNİ DANIŞTAY’A TAŞIDI Demir ‘ağır cezalık’ oldu ALİCAN ULUDAĞ İHO laikliğe aykırı SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Bir dönem genel müdürlüğünü yaptığı TÜİK’in araç, malzeme ve personelini mesai saatleri içinde villasının özel işlerinde kullandığı iddia edilen eski YÖK Başkanvekili Ömer Demir hakkında açılan davada mahkeme, olayda “resmi belgede sahtecilik” suçu olabileceği gerekçesiyle dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi. Böylece, Demir ve iki TÜİK bürokratı hakkında istenen ceza miktarı 7 yıldan 15 yıla çıktı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, dönemin YÖK Başkanvekili Ömer Demir, TÜİK Destek Hizmetleri Daire Başkanı Erdoğan Akan ve Teknik İşler Müdürü Fethi Yüksel hakkında Mayıs 2011’de iddianame düzenleyerek, dava açtı. Ömer Demir, iddianamede genel müdürlüğünü yaptığı sırada TÜİK’in araç, malzeme ve personelini mesai saatleri içinde Gölbaşı’ndaki villasının işlerinde kullandırdığı, bu konuda sanıklar Erdoğan Akan ve Fethi Yüksel’i azmettirdiği savunuldu. Ömer Demir, Erdoğan Akan ve Fethi Yüksel’in, zincirleme olarak görevi kötüye kullanmak ve Taşıt Yasası’na muhalefet suçlarına azmettirmekten 6 yıl 11 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Ancak davanın açıldığı Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi, sanıkların eylemlerinin aynı zamanda “resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturma ihtimali bulunduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı verdi ve dosyayı asliye ceza mahkemesine gönderdi. Bu kararda, davanın müştekisi TÜİK teknisyeni Bayram Yüksel’in avukatı Murat Gezek, “sanıklar tarafından şoförlere sahte belgeler düzenlettirilerek kamuya ait araç ve gereçleri özel işlerde kullanıldığını” gösteren belgeler sunması etkili oldu. Avukat Gezek, “Usulsüzlüğü örtmek için sanıkların Gölbaşı’na giden araçların sevk belgelerini ortadan kaldırdığını, yerine yenilerinin düzenlendiğini” kaydetti. Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesi de dosya üzerinde yaptığı incelemede sanıkların kamu görevlisi olması nedeniyle sahte resmi belge tanzim ettikleri iddia olunan eylemlerinin, Türk Ceza Yasası’nın 204/2 maddesi kapsamında “kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturacağını bildirdi. Mahkeme, bu maddeye göre yargılama yapıp delilleri değerlendirerek suç vasfını tayin etme görevinin ise üst dereceli ağır ceza mahkemesinde olduğunu vurguladı. Dosya, bu nedenle Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Yani Ömer Demir ve diğer iki sanık, ağır ceza mahkemesinde “kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik” suçundan da yargılanacak. Bu suça karıştığı tespit edilenlere, 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası veriliyor. Böylece sanıklar 14 yıl 11 aya kadar ağır hapis istemiyle hâkim karşısına çıkacak. ANKARA CHP’nin 4+4+4 yasasının iptali için başvurusu Anayasa Mahkemesi’nde gündemini beklerken sisteme ilişkin ikinci dava EğitimSen’den geldi. EğitimSen, Danıştay’dan 9 Mayıs 2012 tarihinde Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer imzasıyla yayımlanan genelgenin, “okula başlama yaşı, okulöncesi eğitim ve imam hatip ortaokullarının bağımsız olarak kurulmasına ilişkin” hükümlerinin “Anayasaya, cumhuriyetin temel nitelikleri ve milli eğitimin genel amaçlarına aykırı olduğu gerekçesiyle” yürürlüğünün durdurulmasını ve iptalini istedi. Genelgenin,“İHO’ların bağımsız ortaokullar olarak kurulmasına öncelik verilecektir” hükmünü içeren maddesi ile ilgili olarak dava dilekçesinde, “Kuşkusuz imam ve hatip yetiştiren eğitim kurumları, diğer mesleki eğitim veren eğitim kurumları gibi toplumun gereksinimleri arasındadır. Ancak bu geresinimlerin karşılanmadığı, dolayısıyla yeni imam hatip okulları açılması gerektiği yönünde somut bir veri olmadığı halde, çok sayıda imam hatip ortaokulunun açılmasına öncelik verilmesinin emredilmesi”nin anayasanın genel eşitlik ilkesine aykırı olduğu belirtildi. Bakan Dinçer, önceki gün katıldığı bir televizyon programında, ülke genelinde 440 tane bağımsız İHO’nun açılacağı bilgisini vermişti. Dilekçede, İHO düzenlemesinin, “Henüz 9 yaşında olan iyiyi, kötüyü, doğruyu yanlışı ayırma gücüne sahip olmayan, dolayısıyla tercih seçeneği olmayacak çocukların, büyük ölçüde ailenin ve ülkedeki politik iklimin etkisinde kalarak imam ve hatip olmaya zorlanması milli eğitimin genel amaçları arasında yer alan ‘çocuklarımızın gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip yetiştirilme’ amacına hizmet etmeyeceği” vurgulandı. Dilekçede, “İHO açılmasına öncelik veren düzenleme ile henüz 9 yaşında olan çocuklarımız, müfredatında yalnızca bir din ve bu dine ait mezhebin temel öğretisinin önemli bir yer tuttuğu eğitim kurumlarına gönderilmeye zorlanacaktır. Bu düzenlemenin Cumhuriyetin temel nitelikleri arasında yer alan ve milli eğitim sisteminin genel amaçları arasında yer alan laiklik ilkesi ile bağdaştırılmasına olanak yoktur” ifadelerine de yer verildi. Ayrıca EğitimSen dava dilekçesinde, 4+4+4 yasasının “okula başlama yaşı, ilköğretim kurumlarını ilkokul ve ortaokul olarak düzenlenmesi, imam hatip ortaokullarının bağımsız olarak kurulmasına öncelik verilmesi”ne ilişkin maddelerinin anayasanın, cumhuriyetin temel niteliklerini tanımlayan 2. maddesi başta olmak üzere, “kanun önünde eşitlik ve eğitim hakkını” düzenleyen maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması talep edildi. ‘İmam hatip’ eylemi Kartal Öğretmen Zekeriya Güçer İlköğretim Okulu öğrenci ve velileri, okullarının imam hatip okuluna dönüştürülmesini Kartal Kaymakamlığı önünden Kartal AKP ilçe binası önüne yaptıkları yürüyüşle protesto etti. Eyleme, Türk halk müziği sanatçısı Pınar Aydınlar (Sağ) da katılarak destek verdi. Grup adına konuşan Okul Aile Birliği Başkanı İdil Yücesoy, dava açma hazırlıklarına başladıklarını, eylül ayına dek her hafta pazartesi günü saat 16.00’da Kartal Meydanı’nda eylem yapacaklarını, eylemlerine birçok aydının destek vereceğini söyledi. Pınar Aydınlar ise “Bugün birbirimize kenetlenme günüdür. Pek çok okul imam hatip olacak. Mücadeleci halkın nelerle karşı karşıya kalacağını biliyoruz” dedi. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE) MEB de umreye yolladı MAHMUT LICALI ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda okuyan öğrencilere yönelik 20112012 eğitimöğretim yılının ara tatilinde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen umre organizasyonu tartışma yaratırken MEB bu kez 3. Arapça Yarışmaları’nda dereceye giren öğrencileri umreye götürdü. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın geçen eğitimöğretim yılının ara tatilinde veli, öğrenci ve öğretmenler için düzen Diyanet sömestr tatilinde yollamıştı. C MY B C MY B lediği umre turlarını MEB aracılığıyla okullarda duyurması tartışma yaratırken bakanlık bu kez 3. Arapça Yarışması’nda dereceye giren öğrencileri umre turuyla ödüllendirdi. MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün koordinasyonunda Ensar Vakfı ve Önder İmam Hatipliler Derneği tarafından düzenlenen organizasyonda dereceye giren öğrencilere umre turu hediye edildi. MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün organizasyonuyla Türkiye’den 462 okulun katıldığı Arapça yarışmalarında öğrenciler 3 etapta 5 farklı dalda çeşitli yarışmalara katılmıştı. İl, bölge ve Türkiye finali ile yaklaşık 4 ay süren Arapça yarışmalarında farklı dallarda birinci olan öğrenciler bir hafta süren umre turuna katıldı. Yarışmalarda birinci olan öğrenciler umre turuyla ödüllendirilirken ikinci olanlara iPad, üçüncü olanlara ise iPhone hediye edildi. Umre turunun fotoğrafları MEB’in Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde yayımlandı. Sitedeki duyuruda, “İhram giyip umreye niyet ederek Mekke’de Mescidi Haram’a gelen öğrenciler duygu dolu anlar yaşadılar. Kâbe’yi tavaftan sonra sa’y yapan öğrenciler ilk umrelerini yerine getirmenin mutluluğunu yaşadılar” ifadeleri yer aldı. PANKART DAVASINDA TAHLİYE YOK ‘Hesaplaşma bu şekilde olmamalı’ HİLAL KÖSE Öğretmen Meral Dönmez ve Ankara Üniversitesi öğrencisi Gülşah Işıklı, “Füze kalkanı değil, demokratik lise istiyoruz” pankartı açtıkları için yargılandıkları davada yine tahliye edilmedi. Dönmez ve Işıklı, “üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek”,“örgüt propagandası yapmak” ve “işyeri dokunulmazlığını ihlal etmek” suçlarından yaklaşık 8 aydır tutuklu yargılanıyor. Özel Yetkili İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 2. oturumu dün yapıldı. Sanıkların avukatı Taylan Tanay, 3. yargı paketiyle kabul edilen yasaya göre derhal tahliye kararı verilmesi gerektiğini belirterek, “Bu mahkemeler adil yargılama hakkını ihlal ediyor. Bir hesaplaşma yapılacaksa da bu yasama organıyla yapılmalı, öğrencilerle, öğretmenlerle ya da muhaliflerle olmamalı” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle