12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Yazıişleri Müdürleri: Güray Öz (Sorumlu) Murat Ataş Miyase İlknur (Ek Yayınlar) Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım Ekonomi: Hasan Eriş Dış Haberler: Özgür Ulusoy Kültür: Celâl Üster Spor: Arif Kızılyalın Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıldız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kongar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 ? Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Ap. B Blok No: 80/5 Tel: (0242) 2480057 Faks: (0242) 2430509 ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Tunca Çinkaya ? Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 4.05 Güneş: 5.52 Öğle: 13.18 İkindi: 17.10 Akşam: 20.31 Yatsı: 22.08 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 31 TEMMUZ 2012 İşte zehirler 15 gün çile var İstanbul Haber Servisi İstanbul’un en yoğun ulaşım ağlarından Mecidiyeköy Metrobüs Durağı’nın altgeçidi bu sabah saat 06.00’dan itibaren 15 gün süreyle kapatılıyor. Peron alanının genişletilmesi, yürüyen merdiven ve asansör montajının yapılıp Şeker Bayramı’na yetiştirilebilmesi için yapılan çalışmalar sırasında istasyona erişim, 100 metre ilerideki üstgeçitten sağlanacak. 2008’de hizmete giren metrobüsün Mecidiköy’deki durağına 4 yıl sonra engelli asansörü yapılıp metro bağlantısı sağlanacak. Çalışmaların sonunda 5 metre olan metrobüs durağı yaya peronu genişliği 8 metreye çıkacak. Listede bebek pudrası ve sabun da var ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanlığı tıbbi cihaz ve kozmetik ürünlerinde teknik düzenlemeye aykırı ve güvensiz ürünleri ifşa etti. Aralarında kolonya ve bebek pudralarının da bulunduğu 37 güvensiz ürün için toplam 532 bin 816 TL ceza kesildi. Tıbbi cihaz sektöründe denetlenen 916 üründen 22’sinin güvensiz çıktı, 11’inin ise teknik düzenlemeye aykırı olduğu belirlendi. Kozmetik ürünlerde körlüğe neden olabilen metanole, kurşuna ve ağır metale rastlandı. ? Markalar şöyle: Local Elma Sprey Kolonya, Local Kavun Sprey Kolonya, Dilem Tütün Kolonyası, Dilem Limon Kolonyası, Melikşah Tütün Kolonyası, Dermojin Saç Renklendirici GrayHair, Ottomans Yüz Maskesi Peeling, Restoria Discreet Colour Restoring Cream, Hashmı Kohl Aswad Sürme, YuDaliMs, Rosella Sabun, Gülçiçek Kolonya, Nova Color Yüz Boyası, Depar Biopek Pudra, Burcu Bebek Pudrası. ? Güvensiz tıbbi cihazlar: Magnus Damla Ayar Seti, Dolphin Marka Hazneli Oksijen Maskesi, Day To Day, Forcible, Aldez Tıbbi Cihaz Dezenfektanı, Eurosoft Lens Solüsyonu, Nova Steril Göz Pedi, Plusmed Oksijen Regülatörü, Onstop Anjio Ped, Lacus Marka Damla Ayar Seti, Genject Enjektör, Prestige IQ Glukometre Cihazı, Truebalance Glukometre Cihazı, Foreks Lateks 3 Yollu %100 Silikon Kaplı Foley Sonda (22Fr), Esk Medical Bacterial Hepa Fitler, Alpha Musluklu İdrar Torbası, Labonackheck Gluppy Glukometre Cihazı, Galena Lateks Uretral (Foley) Sonda (18 Fr), Beybi Lateks Muayene Eldiveni, Beybi Musluklu Steril İdrar Torbası, Flon IV Cannula With Port 26G, Flon IV Cannula With Port 26G, Uydumed IV Kanül, Gmate Glukometre Cihazı. İndirimli yolculuk başladı ? İstanbul Haber Servisi Şehir Hatları vapurları ile Boğaz köprülerinden geçen İETT otobüslerinde yüzde 50 indirim uygulaması dün başladı. Fatih Sultan Mehmet ve Haliç köprülerindeki yol çalışmaları nedeniyle Şehir Hatları vapurlarının seferlerinde 2 ay süreyle tarife üzerinden yüzde 50 indirimli yolcu taşınacak. Boğaz köprülerinden geçen İETT otobüslerinde de 2 ay süreyle tek bilet uygulanacak. Cehennem Ateşi Harlanırken! Şimdi gencecik bir kadının 12 Eylül’de nasıl işkenceye maruz kaldığını, nasıl tecavüze uğradığını okuyacaksınız: Asansörle çıktık yukarıya. Götürüldüğüm odanın tabanı beton. Göz bağının altından seçebiliyorum, yere serili hiçbir şey yok. “Kendin mi soyunursun, biz mi soyalım?” Kendim soyunurum, bedenime onları dokundurtmayacağım. Hırkamı, kazağımı, atletimi çıkardım. Bir sandalyeye oturttular, kollarımı kütük gibi bir şeye bağlamaya çalışıyorlar. Nihayet bitti. Askıdayım işte. Odaya biri girdi. Ayak seslerinden, kapının açılıp kapanma sesinden anlayabiliyorum. “Utanmıyor musun bu kadar erkeğin içinde soyunmaya?” Utanıyorum, ama belli etmemeye çalışıyorum. Bana dokunmasınlar yeter. Bu arada üzerimde kalan diğer çamaşırlar da; pantolonum, çoraplarım, iç çamaşırlarım çıkarılıyor. Acı çok daha keskin. Nefes almanın kendisi ayrı bir işkenceye dönüşüyor. Soru soran yok, konuşan yok. Sadece arada bir “Tamam mı, yeter mi” diye sesleniyorlar. Tekrar yerdeyim. Kollarım artık hissetmiyor. Çıplağım, çıplaklığım beni korkutuyor. Utanıyorum. Terliyorum, korkunç terliyorum. Başka şeyler düşünmeliyim. “O kadar erkeğin ortasında çırılçıplaksın, ne düşüneceksin, çıplaksın işte! Giysilerini iste. Hadi iste onları.” Tekrar askıdayım. Kollarım bana ait değil, hissetmiyorum. Giysilerim onları geri versinler. Başka bir şey istemiyorum. Aklımda sadece pantolonum, kazağım, hırkam var. Bunlara kilitlendim... ??? Bildiğim, sevdiğim, bütün türküleri unuttum. Hiç kimsenin yüzünü hatırlamıyorum. En sevdiklerimin bile... Birileri olmalı, bu kadar uzak olamazlar. Tutunacak bir yer bulmalıyım. “Yalnızsın işte. Tutunacak hiç kimse yok. Giysilerini iste. İste onları, daha ne bekliyorsun? Onlar seni koruyacak.” Kapı gürültüsü duydum. Odaya yeni biri girdi galiba. “Daha bitmedi mi? Ne uğraşıyorsunuz, indirin yatırın yere orospuyu!” İndirin, yatırın yere! Bir anda askıdan indirildim. Yere fırlattılar. Başım yere çarptıktan sonra buz gibi betonu hissettim. Terden sırılsıklam olmuşum. Kollarımı kullanıp ayağa kalkmaya çalışıyorum, ama söz geçiremiyorum onlara. Kahkaha seslerini, küfürleri duyuyorum. Göz bağının altından sadece ayakları hayal meyal görüyorum. Ayağa kalkmaktan vazgeçip bacaklarımı toplamaya çalışıyorum. Tekmeyle engelliyorlar. Kollarımı bacaklarımı sıkıca tutmaya çalışıyorlar. Çırpınıp kurtulma çabalarım sonuçsuz. Bağırmaya çalışıyorum, sesim çıkmıyor sanki. Üzerimde bir ağırlık hissediyorum. Duyduğum acıdan dişlerim birbirine geçiyor. Karşı koyamıyor, kıpırdayamıyorum, kafamı bile oynatamıyorum. Kendi haykırışlarım, çığlıklarım, sesim bana yabancı gibi geliyor. İğrenç şeyler söylüyorlar. “Kocan bile böyle becerememiştir” diyor birisi. Üzerimdeki o iğrenç ağırlık işini bitirdiğinde, su nasıl buza dönerse öylece donup kaldım. Mumya gibi dondum kaldım. Ölümü isteyecek gücü bile alıp götürdüler benden. Annemin, babamın, sevdiğimin, sevdiklerimin yüzü yok artık, hatırlayamıyorum. Uçurumdan aşağı yuvarlandım. Artık kirlendim, kimsenin yüzüne bakamam, sevemem, anne olamam! Yaşamak adına hiçbir şey kalmadı elimde, alıp götürdüler hepsini! Boşluğun içinde kayboldum. Evet, bu cehennem sıcaklarında sizlerin, İstanbul’da terörle mücadeleden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcılığı’na atanan Sedat Selim Ay’ın işkence yaptığı Asiye Zeybek Güzel’in kendi başından geçenleri anlattığı 1999’da yayımlanan “İşkencede Bir Tecavüz Öyküsü” adlı kitabından kısaltarak aldığım bir tecavüz öyküsüne ortak olmanızı istedim. Evli, çocuklu ve mutlu ailelere(!), deniz kıyısında kurulmuş saat gibi duydukları her kapı gıcırtısında elleri havada oynamaya başlayanlara inat sanki bu yaz ülkenin tam ortasında bir cehennem ateşi yanıyor ve sürekli dört bir koldan harlanıyor. Oldu işte, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından Türkiye’nin iki kez mahkum edilmesine neden olan bir işkenceci (Sedat Selim Ay) terfi ettirilerek, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcılığı’na atandı. Ey vicdan nereye gizlendin, bugünlerde en çok sana ihtiyacımız var! Not: Sizlere söz vermiştim, değerli heykel ustası Mehmet Aksoy’la birlikte geliştirdiğimiz bir projeden söz edecektim. Cehennem ateşi öyle bir bastırdı ki proje bir başka zamana kaldı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle