28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 TEMMUZ 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER TMSF parasıyla yapılan harcamanın tutarı 2 milyon TL 3 Elektrik faturası için örnek karar İstanbul Haber Servisi İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi, elektrik faturasında kayıp/kaçak kullanım bedeli kesintisi yapılmasına itiraz eden ve elektrik şirketi AYEDAŞ aleyhine Üsküdar Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı’na açtığı iade davasını kazanan tüketici Aziz Sülün’ü haklı buldu. Mahkeme, elektrik şirketinin avukatlarınca açılan “karar iptali” davasını redderek tüketici Sülün’e kayıp/kaçak kullanım adıyla yapılan kesintinin geri ödenmesini kararlaştırdı. Anadolu Ajansı’nın özel haberine göre Sülün, Üsküdar Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı’na sunduğu dilekçede “Kayıp ve kaçak tüketimlerin bedeli karşılığı olarak bunun biz dürüst abonelere yansıtılması kabul edilemez” dedi. İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi Hâkimi Sevtap Kaya “Dağıtım şirketi elektrik dağılımında kaçak kullanım ve elektrik dağıtımı sırasında oluşan kayıpların önüne geçmek zorundadır” kararına vardı. Limuzine binip striptiz izlediler Haber Merkezi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) hizmet veren Bursa merkezli bir organizasyon şirketine yönelik başlatılan soruşturmada, fon paralarıyla usulsüz harcamalar yapıldığı belirlendi. Soruşturmada, TMSF ile ilgisi olmayan seyahatlere çıkıldığı, geceliği lüks otel ve SPA ücretlerinin TMSF’ye fatura edildiği belirlenirken kiralanan Limuzin ve izlenen striptiz şovlarının faturasının bile TMSF’ye kesildiği ortaya çıkarıldı. TMSF’ye hizmet veren Plaza Tur’da (Kongre Organizasyon Seyahat Acentası AŞ) bir süre çalışan Sibel Erdoğan, işten ayrıldıktan sonra alacağını tahsil edemeyince dava açtı. Savcı İsa Dalgıç’ın talimatıyla hazırlanan raporda, 2 milyon TL dolayında harcama yapıldığı belirlendi. “Nitelikli zimmet suçu” işledikleri öne sürülen isimler arasında dönemin TMSF Başkan Yardımcısı Fethi Çalık, TMSF’de avukat Aslı Yıldırım, Uzan Grubu şirketlerinin davalarını takip eden Baker&McKenzie avukatı Sinan Pişmişoğlu da yer aldı. ABD Yanlış Yapıyor, Türkiye Uyarmıyor Daha kitabımın mürekkebi kurumadı... Öngördüğüm sorunların hepsi gündeme geldi. “ABD’nin Siyasal İslam’la Dansı” nisan ayında basıldı... Aradan dört ay geçti... Kitap hâlâ raflarda... Hâlâ Remzi Kitabevi’nin “Çok Satanlar” listesinde… İsteyen alıp bakabilir: Ne dediysem, öyle oldu… Daha da ilginci, “Suriye’nin toprak bütünlüğü” konusunda ABD de benim savunduğum çizgiye geldi! Artık çok geç mi, değil mi, bilmiyorum… Bu saatten sonra, Suriye’nin toprak bütünlüğü korunabilir mi... Kimyasal silahlarlın terörist grupların eline geçmesi önlenebilir mi... İstikrarsızlığın, bütün bölgeye yayılması, İsrail’i ve İran’ı da işin içine sokacak, RusyaÇin ile ABD’yi karşı karşıya getirecek çatışmalara yol açması durdurulabilir mi... Bütün bu hengâme içinde, Türkiye’nin sıcak bir savaşa sokulması, tepemize bombalar yağması olasılığı nedir... Ortadoğu’da kurulması planlanan “Büyük Kürdistan” Türkiye’yi nasıl etkileyecektir... Türkiye Cumhuriyeti’nin Lozan’la saptanan sınırları değişecek midir... İçeride, rejim laik ve demokratik niteliğini koruyabilecek midir? Kitabımda Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve barışçı bir dönüşümü savunmak yerine, sadece Esad’ın gitmesine odaklanan bir politikanın bütün bu olası karanlık sonuçlarını dile getirmeye çalışmıştım... Şimdi ABD, Esad sonrası doğacak kaostan telaşlandı ve bunu durdurmaya çalışıyor... Türkiye ise başındaki etnik terör sorununun komşu ülkelerden gördüğü desteğin yaygınlaşmasından korkuyor... ??? Dün Cumhuriyet’te üç çok ilginç yazı vardı: Ergin Yıldızoğlu, ABD politikasının son birkaç günde nasıl değiştiğine, Esad sonrasında oluşacak tehdidin önlenmesi için doğrudan müdahale çağrılarına dönüştüğüne işaret ediyordu. Erol Manisalı, Ortadoğu’daki değişimin iki hedefini, İsrailArap eksenli denkleme Kürdistan’ın eklenmesini ve bağımsız rejimlerin Müslüman Kardeşler öncülüğünde ABD nüfuzuna sokulmasını dile getiriyordu. Orhan Bursalı da bütün bu değişimlerin Türkiye üzerinde beklenmedik sonuçlar doğuracağına değinmişti. ??? Aslında bu konuda, art arda yazdığım dördüncü yazı bu... Üçüncü yazı, pazar günü, son mahkeme kararları üzerine, şimdiki yazının önüne alarak yazdığım Silivri yazısı olarak algılanabilir... Çünkü o yazıda, Suriye ile Silivri arasında, AKP politikaları bağlamında oluşan organik ve siyasal ilişkiye dikkat çekmeye çalıştım. İlk yazıdan itibaren Kadeş Savaşı üzerinde durmamınsa iki nedeni vardı: Birinci neden Kuzey Suriye bölgesinin tarihsel ve stratejik önemine ve bölgenin istikrarsızlığına dikkati çekmekti... İkinci nedense asıl odak noktam: Kadeş aslında, Hititler ile Mısır arasında bir küçük krallık, bir kaledir ve buranın kralları iki büyük devlet arasında “tabi” (vassal) niteliğindedir. Bu nitelikleriyle elden ele geçer, sürekli “metbu” (egemen, süzeren) değiştirirler. Savaşın en önemli nedenlerinden biri, Hititler’in egemenliğine geçtikten sonra, Kadeş Kralı’nın öteki beylikleri de Mısır’ın egemenliğinden çıkıp Hitit egemenliğine girmeleri için teşvik etmesidir. Söylemeye çalıştığım şu: Türkiye, bölgede, iki imparatorluğun arasında ezilen bir “tabi”, bir küçük devlet olmamalı… Ortadoğu politikasında, yol gösteren, arabuluculuk yapan, ABD ile RusyaÇinİran çizgisindeki çatışmayı kendi bilgisi, çıkarları ve bölge barışı için yönlendiren bir konumu benimsemelidir. Asıl büyük strateji, “komşularla sıfır sorun” gibi, “Yeni Osmanlıcılık” gibi yanlış ve olmayacak politikaların peşinde duvara toslamak, dağılıp yok olmak değil, bağımsız ve özgür devlet niteliğiyle bölge ve dünya barışına katkıda bulunmaya çalışmaktır! İşe, ABD’ye, Suriye devletinin yıkılmasından sonraki tehlikeleri ve “Ilımlı İslam” projesinin aracı olan Müslüman Kardeşler egemenliğinin uzun vadede, Afganistan örneğindeki Taliban ve El Kaide gibi, ABD’ye yönelecek bir terörizmin tohumlarını atmak olduğunu anlatmakla başlanabilir. Çok mu hayalperestim acaba? Freni tutmadı: 5 ölü, 6 yaralı KAYSERİ (AA) Develi ilçesinde bulunan Aşık Seyrani Caddesi’nde inşaat malzemesi taşıyan kamyon, freninin arızalanması sonucu önce önündeki 5 araca, ardından 2 eve çarparak durabildi. Kazada 5 kişi yaşamını yitirdi, 6 kişi ise yaralandı. İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Öksüzkaya, yaptığı açıklamada, “Kamyon ile ev arasında birilerinin sıkıştığı ihbarı var. Ekiplerimiz kurtarma çalışması yapacak” dedi. (AA/SERCAN KÜÇÜKŞAHİN) Eski koca dehşeti: 2 ölü, 1 yaralı ? ANTALYA / İZMİR (Cumhuriyet) Antalya’da şiddet uyguladığı eşinden 1.5 yıl önce boşanan kamyon şoförü M.E., dün sahur vakti saat 03.00 sıralarında 2 çocuğunun annesi Y.B’nin evine gitti. İddiaya göre, evde yabancı bir erkek gören M.E., eski eşi Y.B’yi yüzünden ve elinden ağır yaraladı. İzmir’in Bornova ilçesinde de Necmettin Y., ayrı yaşadığı karısı Şerife Y. ile, karısının birlikte yaşadığı Ömer İ’yi bıçaklayarak öldürdü. Norveçli turistten tecavüz iddiası ? ANTALYA (Cumhuriyet) Alanya’da Norveçli turist Rebeka Opazo Thomsen (19), barda tanıştığı İsveçli 4 turistin kendisine tecavüz ettiğini iddia ederek şikâyetçi oldu. Alanya’daki polis ekipleri, iddia üzerine İsveçli turistleri Rıhtım Caddesi’nde gezerken gözaltına aldı. Şüpheliler, polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle