Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 TEMMUZ 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 13 Alman Sendikalar Birliği: Merkel, Avro’yu kurtarmak için attığı adımlarla açıkça anayasayı çiğniyor Sendikadan Merkel’e rest FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) Alman hükümetinin ‘ortak para birimi Avro’yu kurtarmak’ için izlediği yolun anayasayı ihlal ettiği, bu kez Alman sendika dünyasının bir numarası tarafından dile getirildi. Alman Sendikalar Birliği (DGB) Başkanı Michael Sommer, Avro’yu kurtarmak için Başbakan Angela Merkel’in attığı adımların açıkça anayasayı çiğnediğini savunurken, “Federal hükümet, federal meclisin bütçe yapma ege ‘Suç Ortağımsınız!’ Günde 17 saat su verilmeyen, 24 saat aydınlanma lambalarının açık olduğu ve her anımın 2 kamerayla izlendiği cezaevindeki koğuşumda bazen kendimi bu sözü söylerken yakalıyorum: “Kimse var mı orada?” Yaklaşık 2 yıldır İstanbul’daki Silivri Cezaevi’nde tutukluyum. Daha mahkeme ne kadar sürecek bilmiyorum. Şimdiden unutuluşa mahkum edildim. Suçum büyük; düşünmek, gezmek, gazetecilik yapmak. Türkiye’nin önde gelen bazı gazete ve TV merkezlerinde yöneticilik yaptım. 12 kitap yazdım. 100200 bin satarak beni ülkemin bestseller yazarı yaptı. Ülkemde sadece mesleki kimliğimle tanınırım. Ergenekon adı verilen gizli örgütün üyesi olduğum iddiası ile hapisteyim. Delil olarak ne gösteriyorlar? Virüsle bilgisayarımıza gönderildiği üç seçkin üniversitemiz, ABD bilişim ve siber suçlar şirketinden alınmış bilirkişi raporlarıyla ispat edilmiş, odatv.com bilgisayarında bulunmuş dosyalar. (Bu virüsü, polis içindeki dinci bir cemaat mensuplarının yaptığından şüphe ediyoruz.) 134 sayfalık iddianame aslında neyin yargılanmakta olduğunu ispat ediyor, 361 “haber”, 280 “kitapyazı”, 52 “köşe yazısı”, 26 “röportaj” ve 5 “makale” sözcüğü geçmektedir! İddianamede silah yok, bomba yok, cinayet yok, eylem yok. Mahkemede bana hâkimler sadece “O haberi neden yaptınız?” veya “Röportajı niye yayımladınız?” sorusunu yöneltti. Türkiye’deki meslektaşlarım şeytani bir entrika ile hapse atıldığımı biliyor. Fakat büyük çoğunluğu, cezaevine gönderilmemek, işsiz kalmamak için korkup yazamıyorlar. Benim ülkemde düşünce, hâlâ kötülüğün simgesi olarak görülüyor. Düşünsel değerlere bağlı kalanlar sahte delillerle hapse atılıyor. Sevgili dostlar, evet siz benim “suç” ortağımsınız! Sizi harekete geçmeye çağırıyorum. Yalnız olmadığımı gösterin. Sessizliğe mahkum edilişime son verin. Sesim olun, kalemim olun. Yıkın yalanlarla örtülü şu zindanın dört duvarını. Yoksa... Yine toprağa, çiçeğe, ağaca ve en dayanılmazı 12 yaşındaki oğlumun kokusuna hasret; insani niteliklerimi kaybetmem için yoğun tecrit uygulanan cezaevindeki koğuşumda kendimle konuşmaya devam edeceğim.. ??? Mesleğim adına utandırıcı, kimi alıntılarla özetlemek zorunda kaldığım mektup, meslektaşımız Soner Yalçın’a ait. Avrupa Parlamento Meclisi Genişlemeden Sorumlu Komisyon üyelerinin elinde, bilgisayarlara virüs sokulduğu savlanan raporlarla birlikte incelemede. Dönemin yargısız infazlarının, işkenceye dönüştürülmüş tutukluluklarının, özele ilişkin örneklerini oluşturuyorlar. Tahliye umutları verilip insanların duyguları ile bir kez daha çok ağır oynandı. Çoğunluk hukukçuların “artık yargısız infaz içerikli öntutukluluklara son verilir” yorumunu yaptıkları 3.yargı paketi sonrasında, sevgili Balbay’ın dediği gibi “Katiller dışarıda, milletvekilleri dahil gazeteciler, bilim insanları, her meslekten aydınlar hepsi içeride”. Medya sansürü, bir tür depresyonda, duymak istemedikleri gerçekleri duymak zorunda kalmamak için haberlerden, olup bitenlerden uzak kalmayı seçen, düşünmekten korkan çoğunluk vatandaşlarımıza rağmen... İlk tutuklanma kararlarının verilmesinden bugüne, yargılamaların bütününde, tutuklu olanların büyük yüzdesi için, suçun şahsiliği, somut oluşumu, kanıtlandırılamaması açısından, değişen hiçbir şeyin olmadığını anımsatmak isterim. Yargılamaları arada bir de olsun izleyenler, iddianamelerin sayfalarını karıştırıp tanıklıklar, sorgulamalardaki akışı merak edenler, hukuksuzluğun boyutlarında askeri darbeler hukukunun hukuksuzluklarının da çoktan aşıldığının sayısız örneklerine tanıklık etmiş oluyorlar. “Terör” örgütü üyeliği gibi ağır bir suçlamada, trajikomik ayrıntılarla aylar geçiyorken; “Kitabını yazdığım kişi ile iki telefon görüşmesi kaydım var. Kitabını nasıl yazmış olabilirim?”, “Siz beni şahsen, gerçekten tanıyor musunuz? Malum benim sahtelerim birden fazla. En az 20 kez bir arada gördüğünüzü söylediğiniz kişi ile hiç yüz yüze görüşmem yok. Bir tek, tanışmadan geçmiş olsun dileğimi ilettiğim telefon konuşmamın kaydı var”, “İddianamede benim bilgisayarımdan çıktığı söylense de bana ait notlar değil. Ancak virüsle sokulmuş olabilir”, “Sahtelik, dışarıdan virüsle sokulduğu iddialarımıza karşı bilirkişi incelemesi aylardır neden yapılmıyor?”... Suçlamaların odağındaki itirafçı tanıkların her nedense önemli ağırlıkta sabıkalılardan çıkması bir raslantı olmalı. Yine tanıkların ağzından çıkan sorulara somut yanıt içeriğinde olması gereken bilgilendirmelerde, “hatırlamıyorum, bilmiyorum, içine bakmadım, tanımıyorum” sözcüklerinin akması bir ironi, şaka, mizah sayılabilir mi? Sanık ve avukatların somut suça ilişkin somut bilgide ısrar etmeleri hallerinde ise yargılamanın zorunlu ilkelerinin gereğinin yerine getirilmemesi, bolca örneği olduğu üzere sözlerinin kesilmesi, duruşmadan atılmakla tehdit edilmeleri... Soner Yalçın’ın mektubunun özel verileri değiştirilerek, çoğunluk tutukluluklar, hukuksuzluklarda geçerli bu tabloda, yine Balbay’ın dünkü duruşmadan “Bu hukuksuzluğu kabul etmeyeceğiz” seslenişi ile noktalayalım. Alman sendikalar da Merkel’in ulusal egemenlik ve demokrasiyi zedeleyerek Avro’yu kurtarma hesaplarına karşı çıktı. Sendikalar, bir Avrupa anayasası için harekete geçilmesi çağrısı yaptı. menliğini kaldırıyor” diye konuştu. Haftalık haber dergisi Der Spiegel’in sorularını yanıtlayan sendika lideri, hükümetin ve parlamentonun Avro’yu kurtarma siyasetinin anayasanın sınırları içinde kalmadığını belirtti. Hükümetin, izlediği siyasetle parlamentonun en önemli yetkisini kaldırdığını iddia eden Sommer, “Mali Pakt da anayasanın değiştirilemez temel ilkeleriyle çelişmektedir” dedi. DGB Başkanı, federal meclisin hükümetten gelen Mali Pakt’a onay ve geniş yetki vererek ulusal demokratik hakları devretmiş olduğunu da hatırlattı. Sommer, bu onayı veren muhalefet partileri SPD ve Yeşiller’i ağır sözlerle eleştirdi. Kurtarma politikaları yurttaşın çıkarına değil Ulusal devletlerin ve demokrasinin alttan alta kaldırıldığını ileri sürerek bir Avrupa anayasası için harekete geçilmesi çağrısında da bulunan Michael Sommer, şöyle konuştu: “Böyle bir zeminde Başbakan Merkel Avrupa düzeyindeki mes lektaşlarıyla birlikte hareket ediyor. Ama bu zeminde demokratik meşruiyete sahip bir Avrupa denetimi bulunmuyor. Federal meclisin yetkilerini sınırlayanların, buna paralel olarak Avrupa Parlemontosu’nun yetkilerini güçlendirmesi şarttır. Aksi takdirde bu, demokrasinin sınırlanması olur. Avrupa, izlenen bu kurtarma politikalarıyla kendi yurttaşlarını siyasal ve ekonomik alanda kısıt altına almaya hazırlanıyor.” CocaCola’da bir Türk daha zirvede yapılanmanın bu Ekonomi Serşekilde olduğuvisi ABD’li içena inandıklarını cek şirketi The belirterek, “Yeni CocaCola Comatadığımız üç pany, şirketin yönetici bugüglobal yönetimine kadar başanin üç birime ayrılarını pek çok rıldığını ve Avalanda kanıtlarupa, Afrika, Avdı. Ahmet BoAhmet Bozer, The rasya ve Pasifik zer, güçlü ulusbölgesindeki CocaCola lararası deneyioperasyonlarını Company’nin mi ile farklı coğyürütecek olan Amerika kıtası rafyalarda işiCocaCola International birimidışındaki tüm ülkeleri mizi büyütürken pekçok banin başkanlığına kapsayan şarıya imza atAhmet Bozer’in uluslararası mış bir lider. getirildiğini açıkSteve Cahillaladı. 22 yıldır Cofaaliyetlerinin ne, Kuzey AmecaCola’da görev yürütüleceği Cocarika operasyonyapan Bozer, Cola International’ın larımızın yöne2008’den bu yabaşkanı olacak. timinde çok na 93 ülkenin önemli bir rol bağlı olduğu Avrasya ve Afrika Grubu’nun oynadı. Irial Finan ise BIG’nin oluşmasında liderbaşkanlığını yürütüyordu. CocaCola’dan yapılan açık lik ederek, The CocaCola lamaya göre; yeni yönetim Company’nin dört kıtadaki yapısı 1 Ocak 2013 itibariyle şişeleme operasyonlarının geçerli olacak. Şirketin global başarısında etkin rol üstlenyönetimi CocaCola Interna di” dedi. Kent şöyle devam ettional, CocaCola Americas ti: “Global operasyonlarıve Bottling Investments Gro mızı benzer büyüklükteki up (BIG) olmak üzere üçe ay iki coğrafi bölgeye ayırarak rılacak. CocaCola Americas ve uluslararası şişeleme opeBaşkanlığına Steve Cahillane, rasyonlarımızı da BIG çatıBIG Başkanlığına ise Irial sı altında toplayarak, öncelikli pazarlar üzerindeki odaFinan getirildi. The CocaCola Company ğımızı arttırmayı ve bu coğÜst Yöneticisi (CEO) ve Yö rafyalardaki işimizi stratejik netim Kurulu Başkanı Muhtar olarak yönlendirme konuKent, şirketin 2020 vizyonu sunda daha esnek olmayı na doğru ilerlerken en doğru hedefliyoruz” dedi. Süleyman Kalkan Federasyon Başkanı E. Ü. Karabıyık VakıfBank 26 yıldır voleybolun içinde. Milli takıma birçok oyuncu kazandıran, Avrupa’da büyük başarılara imza atan iyi bir takımı var. 2010’da A Milli Takım’ın dışında yıldız ve gençleri de destekleyerek sponsorluk tanımını genişleten VakıfBank, bu işi bir sosyal sorumluluk sayıyor. Altyapısında da Anadolu’dan ve İstanbul’dan 120 genç kızı gelecek için hazırlıyor. Voleybolun ana sponsoru şubeleşmede rekora koşuyor Ekonomi Servisi 2010 yılı mar ayda 44 şube daha açacağız. Bu, bel 2011’de sektörde kârlılık yüzde 10 azatında VakıfBank’ın genel müdürlüğüne ki de Türk bankacılığında bir rekordur. lırken bizde yüzde 6 arttı. Çeyrek döbaşlayan Süleyman Kalkan, bireysel Sene sonu 750 şubeyi hedefliyoruz. nem itibarıyla tarihimizin en iyi kârıL Son iki yılda toplam tasarruf mev nı 2012 Mart’ında açıkladık. bankacılığa, proje kredilerine ve KOL KOBİ’lerde zayıftık. Kaynanakları Bİ’lere ağırlık vererek son iki yıllık dö duatımızı yüzde 56.87 artışla 21 milnemde bankanın müşteri tabanını ge yar 913 milyon liraya çıkardık. Bu oran KOBİ’lere ve bireysele yönelttik. KOnişlettiklerini, aktif kalitesini iyileş sektörün (yüzde 30.93) çok üzerinde. Bİ’ler için bin 400 yeni eleman yetiştirdik. KOBİ portföyümüz son iki tirdiklerini, sermayeyi daha yılda iki buçuk kat arttı. Bu seneyi verimli kullanarak kârlılıkde KOBİ yılı ilan ettik. larını arttırdıklarını söyledi. n stratejik kararımız İstanbul’a taşınarak L Proje kredilerinin önemli bir VakıfBank’ın ana spon müşteri tabanımızı genişletmekti” diyen VakıfBank bölümünde VakıfBank’ın imzasoru olduğu Türk Kadın Voleybol Milli Takımı’nın Genel Müdürü Süleyman Kalkan önümüzdeki bir ay sı var. Bireysel kredi müşteri saiçinde 44 yeni şube açmayı planlıyor. yımızı yüzde 39 artırdık. 2 milolimpiyatlardaki ilk maçı yon kişiye maaş ödüyoruz. için Londra’ya gelen KalL Ticari kredilerin takibe dönüşüm L Aynı sürede bireysel müşteri sakan özetle şunları söyledi: L 2010 Mart’ında göreve geldiğim yımızı yüzde 39, KOBİ kredilerini 2.5 oranları bireyselden daha yüksek gede banka geleneksel olarak kamu ban kat artırdık. Takibe dönüşüm oranı, nel olarak. Aktif kalitemiz daha iyi. L En büyük stratejik kararımız İskacılığına odaklanmıştı. Müşteri ta 2010’da yüzde 6’lar seviyesinde ve banının genişletilmesine ve İstanbul sektörün üzerindeydi, şimdi 3.5’lere tanbul’a taşınmaydı. Bu kararımız 3başta olmak üzere tüm ülkeye yayıl düştü. Bunu bir tek alacağımızı bile ak 5 sene içerisinde bilançoyu değiştirecek. Taşınma sürecimiz neredeyse tamasına ağırlık verdik. 2010 Mart’ından tiften silmeden yaptık. L İki yıl üst üste kâr rekoru kırdık. mamlandı. beri 148 şube açtık. Önümüzdeki bir “E HSBC’nin kârı yüzde 11 arttı HSBC’nin vergi öncesi kârı haziran sonu itibariyle yüzde 11 artarak 12.7 milyar dolara yükseldi. Ancak bankanın ABD’deki varlık satışları ve borçlanma senetlerindeki değer değişiklikleri dahil olmayan kârı 10.6 milyar dolara geriledi. Banka ayrıca “hukuki yaptırım ve düzenleme kurumlarıyla ilgili sorunlar” nedeniyle 2 milyar dolar karşılık ayırdı. Banka skandalına karıştığı için yeniden özür dilerken, ABD’li yetkililerle uzlaşmak için 700 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etti. Her gittiğimiz yerde iş çevreleri “Hangi işlemlerde eşin rızasına gerek var, bankacılar bizi sıkıştırmaya başladı” soruları ile yoğun olarak karşılaşıyoruz. Bu husus 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe giren Borçlar Kanunu’nun 584. maddesinde düzenlenmiş. Aslında yeni Borçlar Kanunu Ticaret Kanunu kadar önemli, ama kamuoyunda pek konuşulmadı. Çok önemli değişiklikler var. Kefalette eş rızasının aranması da bu önemli yeniliklerden sadece biri. Bu hususu İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. İsmail Altay’la konuştuk. İsmail Altay, Borçlar Kanunu’ndaki değişikliklerinin özü için şunu söylüyor: “Borçlar Kanunu’nda yapılan değişikliklerin en temeli genel işlem şartlarının değiştirilmesidir. Bu şartlar ekonomik yönden güçsüz olanın da anlaşmada taleplerinin dile getirilmesine imkân sağlamakta, tarafların hukuki silahlarının eşitliğini sağlamaya yöneliktir. Bilindiği gibi, bazı kurum ve şirketler, vatandaşa, tüm haklarından peşinen vazgeçtiğine ilişkin sözleşmeler imzalatmakta, sözleşme serbestisi ilkesinin kapsa Türkiye’nin turizm geliri yılın ikin döı ayn yılın en ci çeyreğinde geç 5 nemine göre yüzde 3.8 artarak dola 275 bin milyar 576 milyon 155 zm turi e; gör e lerin veri ra ulaştı. TÜİK retgelirinin yüzde 82.1’i yabancı ziya et ikam ında tdış çilerden, yüzde 17.9’u yur edildi. Üleden Türk vatandaşlarından elde bin 460 323 on mily 9 ısı say i retç ziya keden çıkış yapan kişi oldu. Turizmde gelir 5.57 milyar dolar Özaydınlı yeniden başkan Migros Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Fevzi Bülent Özaydınlı seçildi. Migros’tan konu ile ilgili KAP’a yapılan açıklamada, Şirketin 27 Temmuz 2012 tarihinde yapılan Yönetim Kurulu Toplantısında görev dağılımı yapıldığı belirtilerek, “Yönetim Kurulu Başkanlığı‘na Fevzi Bülent Özaydınlı’nın seçilmesine karar verilmiştir” denildi. Özaydınlı, Haziran 2008’den bu yana bu görevi yürütüyor. cek işlemlerden ailenin farkındalığını yaratmaya ve eşin rızası olmayan işlemlerin gerçekleşmesini önlemeye yöneliktir. Bu bağlamda kefalet türlerinden de söz etmekte fayda var. 4 tür kefalet vardır. Adi kefalet, müteselsil kefalet, birlikte kefalet, kefile kefil rücua kefil. Adi kefalette, alacaklı borçluya başvurmadıkça, kefili takip edemez. Müteselsil kefalette ise alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehinini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Birlikte kefalette birden çok kişi, aynı borca birlikte kefil oldukları takdirde, her biri kendi payı için adi kefil gibi, diğerlerinin payı için de kefile kefil gibi sorumlu olur. Kefile kefil rücua kefilde ise alacaklıya, kefilin borcu için güvence veren kefile kefil, kefil ile birlikte, adi kefil gibi sorumludur. Rücua kefil, kefilin borçludan rücu alacağı için güvence veren kefildir. Umarız Borçlar Kanunu’ndaki bu önemli değişiklikler ekonomik yönden güçlü olanların veya feodal geleneklerden kurtulamayanların baskısı ile değiştirilmez. mında olduğunu ileri sürerek vatandaşı teslim almaktadır.” Bir koca, banka kredisi alacaksa ve bu kredi sözleşmesini imzalarken kefaleti söz konusu olacaksa bu sözleşme imzalanmadan önce veya imzalanırken eşin rızası gerekmektedir. Ancak mahkeme kararı ile ayrı yaşayan veya yasal olarak ayrı yaşama hakkının doğduğu durumlarda eşin rızası gerekmemektedir. Kim kefil oluyorsa eşinin rızasını alacak. Kadın kefalet veriyorsa kocanın rızası gerekiyor. Bu hükmün gerekçesini İsmail Bey şöyle ortaya koyuyor: “Bu sözleşmelere dayanarak uygulanan baskılar, vatandaşlarımızı cendere altına almış, iflaslar, aile yıkımları, intiharlar gibi birçok trajediler yaşanmasına neden olmuştur. İşte bu kanunla getirilen genel işlem şartları, vatandaşın iradesinin sakatlanmasının önüne geçecektir.” İsmail Altay, eş rızasının kamuoyunda yanlış algılandığı veya tartışıl Kefalette Eşin Rızasının Aranması Hususu Abartılıyor dığını belirterek “kamuoyu oluşturmada, eşin rızası olmadan kredi alınamayacak veya ticaret yapabilmek için karımızdan ayrılmak zorunda kalacağız gibi aslı astarı olmayan söylemler kullanılmaya, ticari hayatın tıkandığı yönünde gerçekdışı beyanlar söz konusudur”. Aslında kredi sözleşmelerinin tümünde gerçek kişi ortakların tümünün kefaleti istendiğinden ve bu kefalet verilmediği takdirde kredi alınmasının mümkün olmaması yüzünden iş çevrelerinin kaygısını anlamak da gerekir. Burada belki bankacılar bunu abartabilirler. Borçlar Kanunu’nun 584. maddesinde eşin rızasının gerekmediği haller de düzenlenmiştir: “Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.” Borçlar Kanunu’nun 603. maddesine göre, eşin rızasına ilişkin hükümler, gerçek kişilerce, kişisel güvence verilmesine ilişkin olarak başka ad altında yapılan diğer sözleşmelere de uygulanacaktır. Kişisel güvence sadece banka kredilerinde verilmemektedir. Kumar borcunun ödenmesinde, ödeme sözleşmelerinde kişisel güvence verilmesinde de eşin rızası gerekmektedir. Bu düzenlemeler aslında aile birliğini korumaya, eşin haberi olmadan ailenin geleceğini olumsuz etkileye İnşaat sektörü inişe geçti ? Ekonomi Servisi İnşaat sektöründeki üretim artışı, ekonomideki yavaşlamaya paralel olarak yılın birinci çeyreğinde hem bir önceki yılın aynı dönemine hem de 2011’in son çeyreğine göre önemli ölçüde hız keserek yüzde 2.8 oldu. Bu yılın ilk 6 aylık döneminde yurt dışında üstlenilen projelerin bedeli ise 8.8 milyar dolar oldu. Türkiye Müteahhitler Birliğinin “Roubini’nin Kusursuz Fırtınasına Doğru Dünya Türkiye İnşaat Sektörü” başlıklı analizine göre, ilk çeyrekte hem yapı ruhsatlarının hem de yapı kullanma izinlerinin sayısında geçen yılın aynı dönemine göre az da olsa artış görülse de söz konusu rakamlar son üç çeyrek dönemin altında kaldı. C MY B C MY B