16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 ARALIK 2012 PAZAR 8 İstanbul Y Edirne Y Kocaeli Y Çanakkale Y İzmir Y Manisa Y Denizli Y Zonguldak Y Sinop PB Samsun PB 17 17 20 18 20 21 20 19 21 23 HABERLER TÜRKİYE Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sivas Antalya PB PB Y Y PB PB PB 21 22 16 15 15 13 20 Adana Mersin Erzurum Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB PB PB PB PB B B PB 21 20 10 17 18 15 16 12 12 10 Oslo B 8 Helsinki Y 5 Stockholm PB 6 Londra B 3 AmsterdamY 6 Brüksel Y 3 Paris PB 5 Bonn K 3 Münih Y 1 Berlin PB 2 DIŞ MERKEZLER Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y B B B Y Y Y 5 10 2 8 9 13 20 Zürih K 1 Moskova Y 1 Aşkabat B 14 Taşkent A 13 Baku B 13 Bişkek A 6 Tiflis B 17 Kahire PB 26 Şam B 21 Tahran B 10 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK İZMİR CUMHURİYET SAVCISI, POLİSİN HUKUK ÇERÇEVESİNDEN AYRILAMAYACAĞINI SÖYLEDİ GÜNDEM MUSTAFA BALBAY ? Baştarafı 1. Sayfada komisyonun “Pandora’nın kutusunu açtığını” söyledi. Olası darbeleri önlemek amacıyla hükümet kolları sıvadı. Bu sırada merakımı kışkırtan gelişmeler gündeme giriverdi. Nasıl önlenecekti darbeler? Açıklanan önlemleri özetlersek; ne zaman hazırlığı biteceğine ilişkin bir tarih verilemeyen yeni anayasa ile... Bu, bir. İlgili yasalardaki darbeyi koruyan, uygulamalarına olanak sağlayan maddeler temizlenerek... İkiii! AKP Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in verdiği bilgiye göre; 27 Mayıs’tan 28 Şubat’a kadar çıkarılan 2820 yasa, kararname, tüzük ve yönetmelik masaya yatırıldı. Ara dönem izlerini taşıyan düzenlemeler tek tek tespit edilerek yürürlükten kaldırılacak... Üççç! Ve dörttt: İç Hizmet Yasası’nda yazılı olan; “TSK’nin vazifesi Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş Türkiye Cumhuriyeti’ni kollamak ve korumaktır” 35. maddesi de kaldırıldı mı... ....bir hükümet bir elinde anayasa ve bir elinde yasalar, “darbe yassakk” diye yönetime el koyanların karşısına dikildi mi, tamamdır. Bundan böyle darbe marbe yok! ??? Anayasaya madde koymakla, yasaları temizlemekle darbelerin önleneceğini düşünmek abesle iştigal, ham bir hayal. Dünya koşulları ve iç nedenler elverişli oldu mu, darbe bir oldubittidir... Askeri darbelere karşı olduklarını her vesile inandırıcı söylemlerle ilan eden Batılı demokrasiler; 27 Mayıs’ı, 12 Eylül darbesini ve yönetimini o gün resmen tanıdılar. Anayasa ve yasalar yasaklıyor diye darbeler önlenebilseydi; koca Sovyet rejimi tank üstüne çıkan, üstelik sarhoşluğu ile ünlü bir adamın halka çağrısıyla bir iki günde alaşağı olabilir miydi? Darbeleri önlemenin, defterden silmenin yolu; halkın oylarıyla iktidara gelenlerin, darbe olasılığını akla gelmeyecek dirayetle ve kuşkusuz adil yöntemlerle ülkeyi idare etmelerinden geçiyor. Geçenlerde ifadesi alınan bir darbe önderi; “Şayet siyasetçiler ülkeyi iyi yönetselerdi 12 Eylül’ler olmazdı” dedi... Örneğin 27 Mayıs ve 12 Eylül darbelerinin önceki yıllarını, günlerini yaşayanlar bu saptamanın doğruluğuna tanıktır. ??? Oysa gelen giden darbelere hangi koşulların çanak tuttuğunu araştıracak yerde Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu; iktidar şefinin mantığı doğrultusunda bir rapor hazırladı. Pandora’nın kutusunu açmakla övünebilir, övünüyor da Komisyon Başkanı Bayan Baş. Ama onun da patronunun da akıllarından çıkarmamaları gereken evrensel ve tarihsel bir kural her zaman geçerlidir... Gün gelir, devran döner, dış ve iç koşullar değişir; bir de bakarsınız bugünlerde yaşadıklarımızı içeren bir Pandora kutusu daha açılıverir. Gelecek yıllar, ülke ve kimileri hesabına nelere gebe, bilinmez ki.... Bu nedenle dün yaşananlar yarın başımıza gelmez, olmaz demesinler. Bugün artık olmaz, olamaz dedikleri, bir gün gelir, gerçekleşebilir. İyi pazarlar! Hak ihlalleri kabul edilemez İZMİR (Cumhuriyet Ege ? İzmir polisine “Toplumsal Olaylara Müdahale halkla birlikte yapmalı, iyilerin dostu, kötülerin korkulu Bürosu) İzmir Cumhuriyet Savcısı Cevdet Aydemir, po Yetkisi ve Hukuki Sınırları” konulu bilgi veren Cevdet rüyası olduğu halka iyi anlaAydemir, “Toplumsal olaylardaki en önemli konu, tılması gerekir” diye konuştu. lisin görevini yerine getirirken, insan haklarına müdahale asla bireysel davranmama ilkesidir” diye konuştu. Toplumun legal veya illegal tepkilerinde ciddi bir artışın konusunda bilgilendirilmiş olgözlendiğini belirten Cevdet ması gerektiğini söyledi. SavAydemir, polise 29 yasa maddesinde cı Aydemir, illegal gösteri ya da etgörev ve sorumluluk verildiğini, baş Aydemir, “Her illegal toplumsal olayın da beraberinde legal müdakinlik olduğu hallerde de polisin buka hiçbir meslekte bu kadar çok sohaleyi getirdiği ya da getireceği na legal yöntemlerle müdahale etme rumluluk olmadığını söyledi. Aydedüşünüldüğünde müdahale tarz ve sinin şart olduğunu bildirdi. Savcı mir, polisin ne olursa olsun hukuki sistematiğinin önemi büyüktür. Aydemir, polisin yasaların dışına çısınırlar içerisinde müdahale etme Polis illegal gösterilere, legal bikamayacağını söyleyerek, “Yasalar hakkı ve sorumluluğu olduğunu bilçimde müdahale etmelidir. Polis önce insan hakkı diyor” dedi. dirdi. kaçana, düşene copla vurmayacak. İzmir polisine “Toplumsal OlayAydemir, “Polislik mesleği zor. Zor kullanma sırasındaki fiiller lara Müdahale Yetkisi ve Hukuki Halka hizmet bağlamında polisin orantılı olmalıdır” dedi. Sınırları” konulu bilgi veren Cevdet halkla ilişkisi önemlidir; mesleğini ? Baştarafı 1. Sayfada fuarda” olan yazarları gündeme getirmesi bir bakıma fuarın özetiydi. Fuarın açılışında konuşan PEN Uluslararası Başkanı John Rolston’un, “Türkiye’de belirsizlik ve korku egemen” sözleri bu özetin çerçevesini çiziyordu. Fuarın genel havası ise bu iklimin kalıcı olamayacağını, toplumun bunu değiştirecek diriliğe sahip olduğunu gösteriyordu. Bütün sorun bu iradenin biraz daha özgüven kazanıp korku çemberini tümüyle kırması. Türkiye’de bir şeye başlamak kolaydır, sürdürmek daha zordur. 31. yıla ulaşan İstanbul Kitap Fuarı’nı bugünlere getirenleri bir kez daha kutluyoruz. Zira fuar kurulduğu günden bu yana korku iklimlerini yenmenin, baskılara karşı koymanın, aklın aydınlığını savunmanın zemini oldu. Bu yıl da aynı işlevi sürdürdüğünü görmek, demir parmaklıkların ardından bakınca çok daha anlamlıydı. ??? Fuarda kendi adıma da “gökyüzü dolusu teşekkürler” diye bitirmem gereken pek çok etkinlik vardı. Kitap fuarlarına yeni bir yapıtla katılmayı kendime ve okura karşı özel bir sorumluluk olarak değerlendiriyorum. O nedenle iki elim demir parmaklıkta da olsa yeni bir ürünle fuara koşmak istiyorum. Bu yıl, hapiste aldığım mektuplardan bir seçki yapıp okurla paylaşmanın zamanıdır diye düşündüm. 30 bin kadar mektubu önce bine indirdim. Bu çok zor oldu. Ama binden 300’e indirmek çok daha zor oldu. Her mektup azaltışta adeta suç işliyor gibiydim. Mektuplar, toplumun içinde var olan bütün duyguları, bir röntgen filmi netliğinde ortaya koyuyordu. Her mektuptan bir cümleyi, hiç dokunmadan başlığa koydum. O cümlelerden en az on kitap adı çıkardı. Daha önce yazdığı mektuplarda adını yazmaya korkmuş, cesaretini toplayıp bana adıyla soyadıyla mektup yazma kararı almış bir yurttaşın sözünü kitabın başlığına koydum: “O Mektubu Yazan Bendim...” Bu kez okurun karşısına okurla çıkmış oldum. Okur, yazdığını okuyacak, ben ayna tutan oldum. Ya da bu kitabı yazan okur, yazdıran Mustafa Balbay diyelim. Kitapla ilgili konferans ve imza günü etkinliğini Cumhuriyet Kitapları, fuarın kurulduğu yer olarak Beylikdüzü CHP İlçe Örgütü ve Balbay’a Özgürlük Girişimi birlikte tasarladı. Bunun için sanatçılardan, aydınlardan, yazarlardan, mektup yazanlardan bir yelpaze oluşturdular. 24 Kasım’daki bu etkinliğe ve 25 Kasım’daki Cumhuriyet Okurları (CUMOK) konferansına emeği geçenlerin adlarını yazmak istedim. Sütuna sığacak gibi değil. Katılan sanatçılardan imza kuyruğuna girenlere kadar herkese şunu söylemek istiyorum: “Ben, sizlerde yer ettiğim kadar özgürüm.” Toplumun içinde var olabilmek benim için özgürlük kadar değerli. Bir de fuar mektupları var. Gerek Cumhuriyet Kitapları standına gerekse Konak Belediyesi standına konan “Mektup Sandığı” kitaba koyduklarımın devamı gibiydi. Bir kitapsever şöyle demiş: “Evet bedel ödeyen sizler birer yıldızsınız. Biz de gökyüzüyüz. Sizlerin kaybolmasına izin vermeyeceğiz. Biz varken size bir şey olmaz...” ??? Eserleriyle, konuşmalarıyla, her şeyiyle kitap fuarına güç katan Orhan Bursalı, fuarda gazeteci olarak da etkinliğini sürdürmüş. 29 Kasım Perşembe günkü yazısında imza gününe katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’la yaptığı sohbetten söz ediyordu. Tezcan’ın ülke çapında adalet mitingleri düzenlenmesi fikrinin meydanlarda karşılık bulacağını vurgulayan Bursalı, pek çok ankette de adalet ve eşitliğin iki önemli talep olarak öne çıktığına dikkat çekiyordu. Kitap fuarında da hapisteki aydınları selamlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kurban Bayramı ziyaretinde, adalet arayışı için daha etkin çaba gündeme gelmişti. Kılıçdaroğlu, kendisini Aydın CHP İl Başkanlığı döneminde tanıdığım Tezcan’ın bunun için sorumluluk alacağını söylemişti. O günden sonra Tezcan’la bir sonraki görüşmenin takvimini belirleyerek düzenli olarak görüşüyoruz. 1 Mayıs’lar, 19 Mayıs’lar, 9 Eylül’ler, 29 Ekim’ler, 10 Kasım’lar, kitap fuarı buluşmaları artık somut bir talebe dönüşmeli. Adalet ve eşitlik, daha özgür, daha demokratik, daha gelişmiş bir Türkiye’nin anahtarıdır. Adalet ve eşitlik buluşmaları... Var mısınız? Anmalarda, kutlamalarda, fuarlarda, salonlarda çok olduğumuzu biliyorum... Soruyorum: Adalet ve eşitlikte var mısınız? Susmayacağız Balbay’ın ablası Fidan İZMİR (CumhuriÇavdar ve kardeşi Suat yet Ege Bürosu) ErBalbay katıldı. genekon davasında tuBalbay’a Özgürlük Gituklu olan gazetemiz rişimi İzmir Grubu Sözyazarı ve CHP İzmir cüsü Gürol Saygı, SilivMilletvekili Mustafa ri’de hukuk terörü olduBalbay’ın yeni kitabı ğunu ve anılan davayla il“O Mektubu Yazan gili susmayacaklarını söyBendim” , İzmir’ de ledi. Konak Belediye Başokuyucularıyla buluştu. kanı Hakan Tartan da TürBalbay’ın, Silivri Cekiye’de ciddi bir demokzaevi’nde yazdığı son rasi eksikliği yaşandığını kitabı, “Balbay’a Özvurgulayarak, “Yürekgürlük Girişim Platlerdeki çoğunluk bir gün formu” ve Konak Beacılarımızı silecek” dedi. lediyesi’nce gerçekTartan, Balbay’ın İzleştirilen, “Silivri’de mirliler için yazdığı mekNeler Oluyor?” adlı tubu da okudu. Balbay, etkinlikte yazarlar ve aydınlar tarafından im Balbay’ın, Silivri Cezaevi’nde yazdığı, “O Mektubu Yazan Bendim” adlı mektubunda şu görüşlere son kitabı yazarlar ve aydınlar tarafından İzmirliler için imzalandı. yer verdi: zalandı. “Siz benim gökyüzümEtkinlikte, Balbay’ın sünüz, siz benim özgürİzmirliler için yazdığı rış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Can mektubu Konak Belediye Başkanı Hakan Ataklı, Mustafa Mutlu, Yaşar Aksoy, lüğümsünüz. Sevgili İzmirli kardeşleTartan okudu. Konak Belediyesi Dr. Se Müyesser Yıldız, Ali Ekber Yıldırım, rim, ben yeryüzünde tek bir süper güç lahattin Akçiçek Eşrefpaşa Kültür ve Hidayet Karakuş, Haluk Işık, Muzaf biliyorum; o da örgütlü halktır.” Etkinlikte konuşan Mustafa Mutlu da Sanat Merkezi’nde, Balbay’ın tutuklu fer İzgü, Mustafa Balbay adına kitaplaCHP milletvekillerine çağrıda bulunarak, luğunun 1367’nci gününde buluşan İz rı imzaladı. mirlilerin etkinliğe ilgisi yoğun oldu. Etkinliğe; CHP İzmir Milletvekilleri, Silivri’de nöbet tutmaya çağırdı. Gazetemiz Ege Bölge Temsilcisi SerBuluşmada, gazetemiz Ege Bölge Tem Aytun Çıray, Alaattin Yüksel, Oğuz silcisi ve yazarı Serdar Kızık, gazetemiz Oyan, Erdal Aksünger, Hülya Güven, dar Kızık da Silivri’de emperyalizmin huyazarı Şükran Soner, Mete Kızık, Ba CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören, kuk kurallarının işletildiğini söyledi. Balbay’ın son kitabı için bir araya gelen İzmir buluşmasında mesaj: Fotoğraf: VEDAT ARIK SANIK YAKINLARI: ‘Hukuksuzluk ödüllendiriliyor’ İstanbul Haber Servisi Cumartesi Anneleri 401. kez Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdikleri oturma eyleminde 12 Eylül darbesini yapan generallerin tutuklu yargılanmasını isteyerek adalet çağrısı yaptı. Kayıp yakınları tarafından gerçekleştirilen eylemde, 18 yıl önce Diyarbakır’da gözaltına alınarak kaybedilen Ender Toğcu’nun dosyası açıklandı. Diyarbakır’da olduğu için eyleme katılamayan Ender Toğcu’nun 82 yaşındaki annesi Soliya Toğcu’nun gönderdiği mektup okundu. Mektupta anne Toğcu “Oğlum kaybedildiğinde 25 yaşında sırım gibi bir delikanlıydı. Onu devletten önce sağ istedim. Sonra cenazesini, şimdi de kemiklerine razı oldum. Onu kaybedenler hesap verene kadar, hak yerini bulana kadar davamızın peşindeyiz” diye seslendi. Eylemde 12 Eylül döneminde gözaltında kaybedilenlerin yakınları da söz aldı. Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak, hukuksuzluğun AKP eliyle sürdürüldüğüne dikkat çekerek “Bugün AKP iktidarı eliyle hukuksuzluğun, adaletsizliğin altında imzası olanlar terfi ettiriliyor. Gözaltına tacizden, tecavüzden sorumlu olanlar terfi ettiriliyor. Bu, hukuksuzluğun AKP eliyle ödüllendirilmesidir” diye konuştu. Balyoz davası bir hukuk skandalı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) “Balyoz Davası”nda yargılananların yakınları İzmir’de alanlara çıktı. “Balyoz davasında halktan saklanmaya çalışılan gerçekler” başlıklı bildiri dağıtan grup yargılamanın büyük bir hukuk skandalı olduğuna dikkat çekti. Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde toplanan grup bildiri dağıttı. Etkinliğe Emekli Subay Eşleri Dernek Başkanı Nevin Yenilmez de katıldı. Tutuklu Tümgeneral Ayhan Gümüş’ün kızı Pelin Gümüş tarafından yapılan açıklamada, “Bu davayla ilgili 2000’e yakın sahtecilik iddiası olduğunu ve bunların yurtiçi ve yurtdışından ODTÜ, ARSENAL, YTÜ, Boğaziçi ve Marmara Üniversitesi gibi seçkin bazı kurumlar ve bilirkişilerce ispatlandığını biliyor musunuz” denildi. İddianamede suç olarak tanımlanan belgelerin tamamının imzasız ve CD’de kayıtlı dijital belge olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Atılı suç döneminde yurtdışında olan ve iddia edilen suç konusu faaliyetlerde bulunmasının maddeten mümkün olmadığı belgeler ile kanıtlanmış olan sanıklara bu davada hüküm verildiğini biliyor musunuz” diye soruldu. ‘Kayıplarımızı arıyoruz!’ İstanbul Haber Servisi TAYAD’lı aileler 1992’de gözaltında kaybedilen Ayhan Efeoğlu’nun mezarını Silivri’de aradı. Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi olan Efeoğlu, 6 Ekim 1992’de gözaltına alınmıştı. Eski özel harekât polisi Ayhan Çarkın’ın Efeoğlu’nun öldürülüp gömüldüğünü itiraf etmesinden sonra Silivri’de ormanlık alanda kazı çalışmaları yapılmış ancak bir bulguya ulaşılamamıştı. Yaptıkları hukuki girişimlerden sonuç alamayan TAYAD’lı aileler dün Çarkın’ın gösterdiği yerde yeniden arama yapmak üzere Okmeydanı Sibel Yalçın Parkı’nda toplanarak Silivri’ye gitti. Beyci köyü yakınlarındaki ormanlık alanda sağanak yağış altında, kendi imkânlarıyla 3 farklı noktada kazı yapıldı. Aileler, ikisi küçük 4 kemik parçası, bir hırka, halı parçası ve parçalanmış ayakkabı buldu. Aileler, Efeoğlu’nun bir fotoğrafında üzerinde hırka olduğunu belirtti. Kazı yapıldığı sırada, olay yerine Silivri savcısı ile olay yeri inceleme ekipleri geldi. Aileler tarafından bulunan deliller, tutanakla savcıya teslim edildi. Mayın patlaması sonucu ağır yaralanmıştı Şırnak’ta kaza kurşunu: 1 şehit ? Haber Merkezi Bir televizyon programında geçen sezon bir programa katılan ve danslarıyla beğeni toplayan İsmail Akça (25), vatani görevini yaptığı Şırnak’ta terhisine 61 gün kala kaza kurşunuyla şehit oldu. Aydın’ın Kuşadası ilçesinde yaşayan Akça’nın ailesine oğullarının şehit olduğu haberini askeri yetkililer önceki gün verdi. Kuşadası Kaymakamı, Garnizon Komutanı ve Emniyet Müdürü şehit ailesini ziyaret ederek ‘başsağlığı’ diledi. Şırnak şehidine hazin veda MERSİN (Cumhuriyet) Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Gülyazı beldesinde 19 Kasım’da meydana gelen mayın patlamasında ağır yaralanan ve tedavi gördüğü GATA’da önceki gün şehit olan er Duyal Ceylan dün Mersin’de toprağa verildi. Mersin Muğdat Camisi’ndeki törene şehidin yakınları, yurttaşlar ve yetkililer katıldı. Şehitlerin cenazesi resmi törenin ardından Mersin Mezarlığı’ndaki şehitlikte toprağa verildi. Bu arada, şehit er Ceylan’ın Trabzonda görev yaptığı ancak 20 Haziran’da verdiği dilekçeye istinaden gönüllü olarak Şırnak’ta göreve başladığı, şehidin tezkere almasına 65 gün kaldığı öğrenildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle