16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 ARALIK 2012 PAZAR 16 Martin McGuiness, açılımı İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu olan IRA’ya 1969 yılında katıldı. 1972 yılı başında Kanlı Pazar diye anılan olaylar patlak verdiğinde, IRA’nın Derry bölgesi komutanı ve henüz 22 yaşındaydı. 113 kilo patlayıcı madde Fotoğraf: ALİ ARİF ERSEN ve 5000’den fazla mermi yüklü bir arabada yakalanıp mahkemeye sevk edildi. Bir yıl süren dava sırasında yargıçlara: “Halkımızın katliamına karşı savaştık. Evet, Oglaigh na Heireann örgütü üyesiyim ve bu üyelikten çok çok gurur duyuyorum!” diye kafa tuttu. Altı yıl yattığı hapisten çıktı. IRA’nın paramiliter güçlerinin başına geçti ve 1979’dan 1982’ye kadar müzakereci atandı ve 1998 yılında “genelkurmay başkanlığı” yaptıktan Kutsal Cuma anlaşmasını imzaladı. sonra, örgütün siyasal kanadı Sinn 25 Haziran 1999’da yapılan Fein’a geçti. seçimlerde Kuzey İrlanda Meclisi’ne HHH milletvekili olarak girdi ve 2 Aralık’ta 1982’de, Kuzey İrlanda Meclisi’ne Eğitim Bakanı oldu. İlk işi, çocukken milletvekili seçildi. Sinn Fein ve kendisinin de geçemediği ortaokula SDLP üyesi tüm dava arkadaşları giriş sınavlarını iptal etmekti… gibi, McGuiness de meclise girmeyi HHH reddetti. Aynı yıl 9 Aralık’ta İngiliz Yıllar geçiyor, Kuzey İrlanda İçişleri Bakanlığı, Terörle Mücadele meclisleri lağvedilip yeniden açılıyor, Yasası’na dayanarak McGuiness, ama McGuiness her seçimde Gerry Adams ve Dany Morrison’u milletvekili olarak parlamentoda Büyük Britanya topraklarına yerini almayı başarıyordu. girmekten men etti. Tüm İrlanda siyasal partileri McGuiness, 1996’da Kuzey İrlanda ile İngiltere sonunda bir araya Forumu’na üye seçildi. Bir yıl sonra gelip, Saint Andrews anlaşmasını da İngiltere Birleşik Krallık Meclisi’ne imzaladıklarında, takvim de 2006’yı Mid Ulster milletvekili. Yine girip gösteriyordu. oturmadı Meclis’e… 7 Aralık 2007’de yapılan Kuzey Aynı yıl, Sinn Fein tarafından İrlanda seçimleri, Sinn Fein ile partiler arası görüşmelere baş Birlikçi Demokrat Parti’nin büyük üyeleri olduğu dört partili bir koalisyona geçit verdi. Ertesi yıl 26 Mart’ta, Sinn Fein’lı Martin McGuiness Kuzey İrlanda Başbakan Yardımcısı atandı. Başbakan ise eski hasmı, BDP’li Ian Paisley’di… HHH Martin McGuiness, 8 Aralık 2008 günü Paisley ile birlikte ziyaret ettikleri George W.Bush’un yanından çıktıktan sonra eski hasmıyla ilişkilerini sorgulayan gazetecilere şöyle dedi: “Bu yıl 26 Mart’a kadar Ian Paisley ile tek kelime konuşmamış, hatta havadan bile söz etmemiştik. Oysa 7 aydır birbirimize hiç öfkelenmeden, birlikte çalışıyoruz. Bu da yeni bir çağa girdiğimizin resmidir.” 1969’dan 2007’ye, işte size gerçek bir dava adamının ve siyasal yapılanmanın ayrılıkçı terörden demokrasiye geçiş öyküsü. Kıssadan hisse: Savaşta da mertlik gerekir, barışta da... Tepesine vurulunca pişmanlık ifade ve savaşına ihanet edenlerden, sadık kalmayacakları barış yapmaları da beklenemez. BDP’nin açılımı, Barış ve Demokrasi Partisi. Bu siyasal yapılanmanın 2011 seçimlerinde aldığı yüzde 6.4 oy oranına karşın Türkiye gündeminin yüzde 70’ini oluşturması, varlığının darlığına inat işgal ettiği yer açısından görmezden gelinmeyecek bir başarıdır. BDP milletvekillerinin hiçbir partide görülmeyen bir özveriyle maaşlarının yarısını partiye bağışlamaları, bizim hoşumuza gitmese de davalarının ardında kararlı duruşları, kelle koltukta çıkışları, tarafsız anlamda saygıdeğerdir. Ne var ki adında “demokrasi” vurgusu taşıyan bir partinin 10 milletvekilinin, Türkiye ve dünyanın terör örgütü olarak tanımladığı PKK’nin, hem de omuzunda silahlı adamlarıyla kucaklaşması elbette demokratik bir mücadele simgesi değildir. Dünyanın hiçbir parlamentosu, teröristlerle kucaklaşan milletvekillerini hoşgörmez. Üstelik, BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlığını, bizzat açlık grevi yapan PKK ve KCK’liler dokunulur kıldı. Çünkü açlık grevini salt Abdullah Öcalan’a yönelik istemlerle başlatıp, zaten onun emriyle bitirerek, devlete Öcalan’ı biricik muhatap gösterdiler, BDP’yi adeta devreden çıkardılar. Dikkat ederseniz, Başbakan Erdoğan, PKK militanlarıyla kucaklaşan BDP’lilerin dokunulmazlıklarını kaldırmak için startı, olay zamanı ağustos ayında değil, yeni verdi. Neden? Çünkü arada açlık grevleri oldu ve PKK ile KCK, hükümete, yetki makamı diye Öcalan’ı adres gösterdi. Üstelik, PKK’nin de sahada ağır darbe aldığı bir sırada, AKP hükümetine arada parazit yapan BDP’yi oyun dışı bırakmak fırsatını, bizzat Kürtçüler verdi böylece. Dolayısıyla BDP, eğer düştüğü açmazı sorgulayacaksa, önce PKK ile kucaklaşan vekillerinden, ardından Öcalan’dan başka temsilci istemeyen Kürtçülerden başlamalı. Savaşta ve Barışta Mertlik Bir Evde Okul Öncesi Bir Sabah Nimet Hanım kızı Buse’yi o halde görünce bir an söyleyecek bir şey bulamadı. Neden sonra, “Yavrum” dedi, “giyecek başka bir şey bulamadın mı?” Annesinin sözlerinden bir anlam çıkaramayan kız, “Yakışmamış mı” diye sordu. “Yok, sorun yakışıp yakışmamakta değil!” Tümcesinin sonunu getiremeden kız atıldı: “Ne öyleyse?” Sorunun yanıtı aslında basitti, fakat anlaşılamamaktan çekiniyordu anne; “Kolun yavrum” dedi, “bu serin havada kısa kollu tişörtten başka giyecek bir şey bulamadın mı?” Buse güldü, “Anneciğim, pencereden dışarıya bakmadın galiba, bugün pırıl pırıl güneşli bir hava var!” Nimet Hanım’ın alnında ter damlacıkları birikmişti. Kızı haklıydı. Kim bilir kaç kişi o pembe tişörtün altındaki eteğe çok yakıştığını söylemişti. Hava da gerçekten güzeldi. Fakat sorun ne renk uyumunda, ne de havadaydı. Yeni giysi yasasının getirdiği kurallar ilköğretim öğrencisi kızların okula “tenlerini açıkta bırakan” kısa kollu giysi parçalarıyla gelmelerini yasaklıyordu. Devlete göre “açıkta kalan ten” hem erkek öğrencilerin, hem de erkek öğretmenlerin cinsel dürtülerini harekete geçirebilir, cinsel dürtülerini gemleyemeyen erkek öğrenci ve öğretmenler okullarda istenmeyen olaylar çıkmasına neden olabilirlerdi. Nimet Hanım’a göre bu yasağın gerekçesi herhalde bu “dürtü sorunu” olabilirdi. Çünkü ne Bakanlar Kurulu kararında ne de Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayımladığı yönetmelikte “kısa kol” yasağının gerekçesi belirtilmiyordu. Dolayısıyla her anne gibi Nimet Hanım da yasağa kendince “anlaşılabilir” bir gerekçe bulmuştu. İyi de bu, 13 yaşındaki bir kız çocuğuna nasıl anlatılabilirdi?“Kızım, fazla üsteleme, git üzerine uzun kollu bir şey giyiver!” “Neden anne?” “Nedenini sorma kızım, ne diyorsam onu yap!” Nimet Hanım aklı başında, aydın bir kadındı. Buse, yıllardır sınıfındaki erkek çocuklarla arkadaştı. Çoğu evlerine gelip gidiyorlar, birlikte zaman geçiriyorlar, sırasında birlikte ders çalışıyorlardı. Birlikte pikniğe, yüzme havuzuna gitmişlerdi. Şimdi kızının karşısına geçip, “Kızım, o çocuklar var ya, o çocuklar seni kısa kollu görünce akıllarına başka şeyler gelir!” diyemezdi. Demedi de… “Devlet kural koymuş” dedi. “Nedenini bana sorma, elbet bir gün öğrenirsin!” Buse hiçbir şey söylemedi, o gün okula uzun kollu bir gömlekle gitti. İleride “devlet” denince hep o sabahı anımsayacaktı. Biraz burukluk, biraz öfke ve daha çok da ... “Herkesin düşündüğünü söylemek, her zaman cesaret gerektirir.” GEORGES DUHAMEL KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ‘ G ’ N O K T A S I [email protected] Büyükşehir Yasasına Büyükşehir Tepkisi Büyükşehir sayısını, il panelindeki konuşmaları sınırlarında yetkili kılarak derlemiş. çoğaltan; buna karşın Vakıf Başkanı Prof. Dr. 1500’den fazla belde Suat Çağlayan’ın yönettiği belediyesiyle birlikte on İsmet İnönü Sanat binlerce köyü yok eden Merkezi’ndeki panele İzmir yeni yasayı “büyükşehir ve Eskişehir Büyükşehir yöneticileri” de Belediye Başkanları Aziz eleştiriyor. Kocaoğlu ile Prof. Dr. Çünkü yasayı Yılmaz Büyükerşen de hazırlayanlar, “yerel katılmış ve eleştirilerini dile deneyimler” değil, “siyasi getirmişler. beklenti” gözetmiş; Kocaoğlu, “Bu yasayla belediyelerin güçlenmesi yerel yönetimler etkisiz yerine iktidar partisine eleman haline gelecek” bağımlı bir yerel yönetim diyerek eklemiş; “Bir amaçlamışlar... O kadar hamle daha yaparlarsa ki muhafazakârlığın oy hiçbir yetkimiz kalmayacak. deposu kabul edilen Yerel yönetimlerle futbol “kırsal nüfusun” topu gibi oynayacaklar; büyükşehir yönetimlerini Türkiye’nin idari sistemi de belirlemesi temelden sarsılıyor.” hedefleniyor. Bu “niyet”i fark eden herkes soruyor: “Belediye ‘şehremaneti’ demek değil miydi? Kuş uçmaz kervan geçmez köyleri, sarp dağları, uçsuz bucaksız ovaları kapsayan Yeni büyükşehir caddelerimiz! bir büyükşehir hangi ülkede var?” Çünkü yeni yasaya Öte yandan aralarında göre planlama yetkileri Side, Birgi, Dalyan, artık ilgili bakanlıklar Güre, Tirilye, Ören gibi ve bakanlıklar adına yüzlerce tarih, doğa ve valilerde... Kentlerin turizm kentimizin de geleceğini belirleyecek bulunduğu “kapatılacak yatırım alanlarına ve belediyeler” listesi ise türlerine artık hükümet tam bir felaket. Bu bile karar verecek; belediyeler aynı yasanın “yerel sadece uygulamadan yönetim ve demokrasi sorumlu olacak! kültürü” yoksunluğunu Etkisiz ve yetkisiz yerel kanıtlıyor. yönetimler yaratmak Gelişmiş ülkeler on anlamına gelen bu binlere ulaşan belediye durumdan beklentiyi de sayılarını demokrasi adına Büyükerşen özetliyor: daha da çoğaltırken; biz, “Amaç, başkanlık rejimini Osmanlı’dan bu yana yerelden başlatmak.” ancak 3 bini bulabilmiş Örneğin Eskişehir’e 160 belediye sayımızı yarıya km. mesafedeki köyler indiriyoruz! Bunun artık şehrin yönetiminde demokratikleşmeye nasıl temsil edilecekler. Ahır yarayacağını dalkavuk yapmakla apartman kalemşörlere bırakarak, dikmek aynı imar sözü İzmir’deki bir panele kuralına bağlı olacak. getirmek istiyorum. ‘Başkan’ı sadece o kentte yaşayanlar değil, kırsalda aşkanlar konu tarım ve hayvancılıkla şuyor’ uğraşanların oyları belirleyecek. İzmir Büyükşehir Çok merak ediyorum; Belediyesi Basın Merkezi, en başarılı başkanlarımızın “Ege Karadenizliler bile akla, mantığa Kültür Vakfı”nın 23 sığdıramadıkları böylesi Kasım’da gerçekleştirdiği Deli Dumrul bir yasayı “Başkanlar Konuşuyor/ “kim”ler kaleme aldı? Hayaller ve Gerçekler” HARBİ SEMİH POROY BULMACA SEDAT YAŞAYAN UYDUDAN NAKLEN HAKAN ÇELİK [email protected] SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Orman 1 lık alanlarda 2 yaşayan bir cins ardıç 3 kuşu. 2/ Lok 4 manruhu... 5 Büyük fare. 6 3/ Güneş doğmadan 7 önceki ala 8 cakaranlık... 9 İnce pide halinde ekmek. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 4/ Balık yakala 1 S İ N E R J İ H ma aracı... Değer 2 O T A R İ S P A li bir kahve cinsi. 3 F A A D 5/ Girişik bezeme. 4 L İ R V S U K İ M İ 6/ İnsanın kendine karşı duyduğu 5 E P İ T E L Y U M S A İ K saygı... Bütün kut 6 N A S 7 T R İ Ş İ N A Ç sal Hint metinleE Z A N E K O rinin başında ve 8 sonunda yinele 9 Z O M P O V İ T nen mistik hece. 7/ Zerdüştlerde ileri gelen din adamı... Kayınbirader. 8/ Doğanın neden olduğu yıkım... Asya’da bir ırmak. 9/ Bir metni, bir yapıtı açıklama, anlaşılır kılmaya çalışma. T.C. ANKARA 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2011/96 Davacı Abdüllatif Tayfur Köse vekili tarafından davalılar Emine Açıkalın Palaz ve diğerleri aleyhine açılan alacak davasında; Davalı Emine Açıkalın Palaz’ın gösterilen adresinde tebliğ mümkün olmamış ve yapılan zabıta araştırmasından da sonuç alınamadığından, Yargıtay kararı ve karar düzeltme talebinin gazete ilanı ile tebliğine karar verilmiş olmakta; Mahkememizce verilen 01.06.2011 tarih ve 2011/96179 sayılı davanın kısmen kabulüne ilişkin karar Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 26.04.2012 tarih ve 2012/6063142 sayılı kararı ile onanmış ve davacı Abdüllatif Tayfur Köse vekilinin 07.09.2012 tarihli dilekçesi ile karar düzeltme talebinde bulunmuş olmakla; İlanın gazetede yayımlandığı tarihten itibaren 7 gün sonra tebliğ edilmiş olacağı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 26.04.2012 tarih ve 2012/6063142 sayılı kararı ile onanma kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulabileceği, davacı vekilinin karar düzeltme talebine karşı keza tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde cevap verilebileceği davalı Emine Açıkalın Palaz’a davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” Basın: 76204) ‘B YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Boğaza ya da bademciklere yerleşerek anjin türü hastalıklara neden olan mikrop... Konya ilinde bir baraj. 2/ Padişah ya da vezir kavuklarında bulunan tüy ya da püskül biçimindeki sorguç... Kimliği belirlenemeyen uzay cisimlerine verilen ad. 3/ Budizmin, Japonya’da büyük önem taşıyan kolu... Briçte iki manştan oluşan bölüm. 4/ Brezilya’nın plaka imi... Kuzey Amerika yerlilerinin inanışında kutsal güç. 5/ Kol gücünü geliştirmek için kullanılan, gürgenden jimnastik aracı. 6/ Küçük tuzlu bisküvi... Bir renk. 7/ Elçilik ya da konsolosluklarda çalışan koruma memuru... Kinaye. 8/ Soyundan gelinen kimse... Durum, yer, pozisyon. 9/ Kokmuş hayvan ölüsü... Yerölçümünde kullanılan geometrik biçimli tahta lata.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle