Katalog

2 ARALIK 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Yargılanır gibi yapılıyor Evren... Neredeyse 100 yaşına basacak! Oysa Erdal, 17’sinde idam edildi. İster istemez gözlerinizi yumacaksınız bir kez daha... Bir kez daha düşüneceksiniz uzun uzun. Bir kış çiçeği boynunu bükmüş, size bakıyor kimsesizler mezarlığında o kara toprakta yaşarken. Ölüleriniz ise yok! ??? Çoğunluğu 20 yıla sığmış bir hayat... 100 yıla yaklaşmış bir hayata darbeleri sorarken, o “Uykum geldi, sorunuza yanıt vermeyeceğim” derken, gerçekten uyuyor mu? Yargı, siyaset, sen, ben, hepimiz o anda ne düşünüyoruz? Hayatı mı, umudu mu, sevgiyi mi, barışı mı, neyi! Sınır boylarında nöbet tutan, tuzaklarda canını veren Mehmetler ne yapıyor? Yüzde 50’yle iktidara gelenler, barışı, insanlığı, demokrasiyi, özgürlüğü savunur gibi yapıp, toplumu aldatanlar! Diyelim ki askeri vesayet kalktı! Diyelim ki darbe olasılığı yok! Diyelim ki savaşmavaş yok! Şu evrensel hukuk, adalette eşitlik, barış, kardeşlik nerede? O, derme çatma evlerde yaşayanlar, yoksullar, şehit aileleri, babasız çocuklar... Ya Uludere’ye düşen bombalar, Afyon’daki facia, Suriye’nin düşürdüğü savaş uçağımız, iki genç pilotumuz... Neden ve niçin? Bu soruları sormaya hakkımız yok mu bizim? Hep böyle mi olacak, karanlıktan aydınlığa çıkmayacak mıyız? Yalaka gazeteciliğin geçerli olduğu bir süreçte, faili meçhullerin, kıyımların üzerine gitmeyecek miyiz? Susup “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mı diyeceğiz. ??? Hayatın çiçekleneceğini, umutlarımızın çoğalacağını beklemekle geçti bunca yıl... Bunca yıl darbelerle, acılarla, hüzünlerle geçti... Yazılacak kısacık bile olsa öykülerimiz var hepimizin. Yazamadık, yazamayacağız da... Deniz Feneri davası hukuk ayıbı ? Deniz Feneri davasında yolsuzluk yapanları soruşturanların soruşturulduğuna dikkat çeken Kemal Kılıçdaroğlu, dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda da, “Dokunulmazlık eğer kaldırılacaksa bütün milletvekilleri için kaldırılsın. Ayrımcılık istemiyoruz” dedi. ŞULE KÖKTÜRK CHP lideri Kılıçdaroğlu: Kontrgerilla Nerede?.. Sabahın ayazında saçlarına çiy düşmüş çocuklara bakarım, gözlerinin içindeki o yalnızlığa, hüzne, acıya... Binlerce anayı, babayı, kadını, çocuğu, genci düşünürüm. Kenan Evren’i yargılıyor gibi yaparak darbelerle hesaplaşma oyununu sahneye koyanları izlerim. Kontrgerilla nerede? Savcı Doğan Öz’ü öldürenler, idamla yargılanıp aklananlar! Maraş gelir aklıma, Çorum, İzmir İnciraltı öğrenci yurtları... O kıyımlar! Berfo Ana’yı görürüm düşümde... Belki Kars’a kar yağıyordur, Çıldır Gölü buz tutmuştur... Yalandan yargılamayla idam edilen Erdal Eren’in, Veysel Güney’in eğer yaşasalardı bugün kaç yaşında olacaklarını hesaplarım. Veysel Güney’in mezarı nerdedir, kimse bilmez, aramayı bile akıl edemez... Devlet budur işte! Karanlık dehlizlerde katiller saklanır ama bulunmaz! ??? Hepimizin kırık dökük anıları vardır, özlemleri, tutkuları, acıları, hüzünleri... Kimi zaman canımız yanmıştır, yüreklerimiz alev alev tutuşmuştur gecenin kör karanlığında, tam da yıldızların uykuya yattığı saatlerde. Kendi yaşamlarımızla, yazmaya cesaret edemediğimiz öykülerimizle. Bazılarımızın genç ölümleriyle yarım kalan! Ağlayan! Sızlayan! Sevgiyi bir yağmurlu günde kaybeden! Çocuk ve genç! Asker ve sivil! Genç yaşta kara toprağa gömülürken, sevdiklerimiz ölürken... Ve kuşlar sağanak altındayken, kıyımlardan hesap sorulmazken... Neyi, nasıl anlatacaksınız, nasıl yazacaksınız, söyleyin? ‘Ülke geriye gidiyor’ Sempozyumun ardından felsefecilerle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, AP üyeliği de yapmış olan İtalyan felsefeci Giorgio Vattimo, Bernard Stiegler ve JeanLuc Marion ile sohbet etti. Wattimo’ya, Avrupa’daki kriz hakkında ne düşündüğünü soran Kılıçdaroğlu “Avrupa daha demokratikleşmeden bu krizi halledemez. Daha geriye düşeriz” yanıtını aldı. “Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesini destekliyorum” diyen Vattimo’ya Kılıçdaroğlu, “Çok iyi olur. Çünkü geriye gidiyor” yanıtını verdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri davasında ortaya pek çok gerçeğin çıkacağını belirterek “Deniz Feneri davası Türkiye’nin en büyük hukuk ayıbı olarak sadece Türkiye tarihine değil dünyanın tarihine geçti” dedi. Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcıları Umut Oran, Sezgin Tanrıkulu, İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün de bulunduğu bir grupla, Bakırköy Belediyesi ve MonoKL Yayınları tarafından düzenlenen ve dünyaca ünlü felsefecilerin konuştuğu “Demokrasiler Çağında Uygarlık” konulu uluslararası felsefe sempozyumuna katıldı. WOW Ho tel’deki konferansın çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu bir otobüste unutulan ve kendisinin 31 Mart 2011’de açıkladığı bazı belgelerin gerçek çıkmasına ilişkin bir soruya “Deniz Feneri davası Türkiye’nin en büyük hukuk ayabı olarak sadece Türkiye tarihine değil dünyanın tarihine geçti. Öyle bir ayıp ki yolsuzluk yapanlar, para yiyenler serbest ama bunları soruşturanlar soruşturuldu. Ortaya pek çok gerçek çıkacak zaten, daha henüz yargılamanın süreceği mahkeme bulunamadı. İstanbul’da galiba davalar görülecek, o davaları yakından izleyeceğiz” şeklinde yanıt verdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Madımak katliamını araştırmak üzere DDK’yi görevlendirmesine ilişkin bir soru üzerine ise Kılıçdaroğlu, “Hangi gerekçeyle olayları nasıl aydınlatacak doğrusunu isterseniz ben de merak ediyorum” diye konuştu. BDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin fezlekeler konusunda ise Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Bizim arzumuz, dokunulmazlık dosyası olan her millet vekilinin fezlekesinin Genel Kurul’a indirilmesi ve dokunulmazlıkların kaldırılması. Eğer siz kızdığınız milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırıp kızmadığınız milletvekilinin dokunulmazlığını sürdürürseniz, doğru bir davranış değil. Bizim CHP olarak görüşümüz, seçim yapılmasın, kişiler arasında ayrılık yapılmasın, dokunulmazlık eğer kaldırılacaksa bütün milletvekilleri için kaldırılsın. Ayrımcılık istemiyoruz.” Kılıçdaroğlu daha sonra CeBIT Bilişim Fuarı’nı ziyaret etti. CHP’Lİ AYLİN NAZLIAKA’DAN TOPÇU’YA MEKTUP: THY, Cumhuriyet gazetesini yok sayıyor SİNAN TARTANOĞLU ANKARA CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Türk Hava Yolları (THY) uçaklarında yolculara sunulan gazeteler arasında Cumhuriyet gazetesinin olmadığını belirleyerek THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’ya “THY ideolojik sebeplerle Cumhuriyet gazetesini yok saymaktadır. THY’nin siyasi iktidarlarla olan ilişkisi kurumsal kimliğini belirlememelidir” tepkisini gösterdi. CHP Ankara Milletvekili Nazlıaka, THY Yönetim Kurulu Başkanı Topçu’ya 29 Kasım tarihinde yazdığı mektubunda “25 Kasım 2012 tarihinde AnkaraViyana uçuşunda kabin görevlilerinden Cumhuriyet gazetesi istediğini, görevlilerden gazetenin uçakta bulunmadığı yönünde yanıt aldığını, 28 Kasım tarihinde ViyanaAnkara uçuşunda ise dağıtılan gazeteler arasında Cumhuri yet’in olmadığını, görevlilerden gazeteyi istediğinde ise uzun bir arayıştan sonra getirdiklerini” kaydetti. Söz konusu durumun daha önce de yaşandığını, TBMM gündemine geldiğini ancak herhangi bir değişiklik olmadığını belirten Nazlıaka mektubunda, “Resmi web safyasında temel değerleri arasında bireye saygı, dürüstlük, adil davranma ve müşteri memnuniyetini sıralayan THY üzülerek görüyorum ki ideolojik sebeplerle Cumhuriyet gazetesini yok saymaktadır. THY’nin siyasi iktidarlarla olan ilişkisi kurumsal kimliğini belirlememelidir. Kurumun ideolojik olarak kendisine yakın bulmadığı gazetelerin uçuşlardaki dağıtımını yapmaması, yolcunun haber alma özgürlüğüne aykırıdır” ifadelerini kullandı. Nazlıaka, Topçu’dan “gerekli talimatları vererek tüm ulusal basının uçuş sırasında dağıtımının yapılmasını” istedi. Bahçeli: Fezleke kabul edilmeli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Devlet Bahçeli, bir bağımsız, 9’u BDP’li 10 milletvekili hakkında düzenlenen fezlekenin kabul edilmesini ve hesabının sorulmasını isteyerek “Açıkça PKK propagandası yapmak milletvekilliği şöyle dursun, insanlıkla dahi bağdaşmamaktadır” açıklamasını yaptı. Bahçeli, MHP’nin üzerine düşeni yaparak, “PKK’nin yanında hizalananların” tehdit ve şantajlarının işe yaramayacağını kanıtlayacağını bildirdi. Karayılan’ın kitabı dört generali yedi Dış Haberler Servisi PKK’nin liderlerinden Murat Karayılan’ın imzasını taşıyan ve Abdullah Öcalan’ın eski koruması Savvas Kalenderidis tarafından Yunancaya tercüme edilen “Bir Savaşın Anatomisi” isimli kitabın tanıtımının Savunma Bakanlığı’na bağlı savaş müzesinde yapılmasına Türkiye’nin gösterdiği sert tepkinin ardından, müze yöneticisi dört general görevden alındı. Müzenin başkanlığına Korgeneral Panayotis Lazos’un yerine Tuğgeneral Panayotis Kameronis atandı.