16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ARALIK 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kanuni Sultan Süleyman gibi atın üzerinde “30 sene durmak” devleti adam gibi yönetmek ile doğru orantılı ise... Ben size söyleyeyim: Bu 30 saniye duramadığını unuttu... ? Yani atın üstünde durmak ölçü değil... 30 sene olur... 30 saniye olur... Binersin, anında öte yandan inersin... At altta, sen üstte oldukça sorun yok... ? Yeter ki bir öte yandan indiğinde ve ortalık karıştığında, tek gözünü açıp durum tespiti yapacaksın: At nerede?.. Çünkü at gitmiş, ola ki onun yerine il başkanı gelmiştir kaldırmaya... Bakmadan binsen bile eğil sor: “Sen kimsin?..” “Hüseyin...” ? Günlerdir Türk basını, televizyonlar, köşelerde yazarlar, bunun bir dizi filmine kızıp “30 senesi at sırtında geçti, bizim ecdadımız öyle değildi” demesini tartışıyor... Oysa ecdadımız aynen öyleydi... Dizi devam ederse; Sultan Süleyman’ın çadırına çağırdığı oğlu Şehzade Mustafa’yı boğduracağını göreceksiniz... Yedi dilsiz cellat ipi boynuna taktıklarında “Yardım et baba” diye bağıracak... Kanuni perdenin arkasından oğlunu boğmalarını öyle izleyecek... Türk milleti kendi tarihini bilmez... Öğreniyor işte... Kızdıkları bu... ? Kendi komutanlarının kafasını kestiriyor mesela... Cellatlar yine dilsiz... Gizli tanık diyelim... ? Merhametin, sevginin, vefanın asla olmadığı... Kine, nefrete, entrikaya, düzenbazlığa, ihanete, ispiyonculuğa, kelle kesmeye, zindana dayalı bir sultanlar âlemi işte... ? Bir de Ebussuud Efendi girdi mi diziye?.. O an kızdı zaten... Çünkü Ebussuud Efendi, Çorum mitinginde Başbakan’ın “Çorum’un yetiştirdiği Şeyhülislam Ebussuud Efendi’den gurur duyuyoruz” dediği zat... Eeee... Gurur kaynağı daha diziye çıkar çıkmaz, bir esnafı şeriata göre kulağından kapıya çiviledi... Çocuklar korktu evde... Gerçek tarihte bu Ebussuud Efendi; medreselerden felsefe, geometri gibi dersleri kaldırıp, şeriatın fıkıh ve kelamını getiren ulemadır... Sonra tüfeği İngilizlerden aldılar... “Alevilerin malı, canı, namusu size helaldir” diye fetva vermesinin ve Alevilerin yakılmasının uzantısını sorarsanız: Madımak... ? Niye kızacaksın “Ecdadımız öyle değil” diye?.. ? Aradan 600 sene geçti... Sultanlar da değişmedi atlar da... 3 Sultanlar ve Atları Ortadoğu’da Sandık Diktatörlüklerine Doğru Sevgili içerdeki ve dışardaki okurlarım… ABD’nin pragmatik dış politikası önce, başka ülkelerin iç dinamiklerini kendi çıkarları çizgisinde kullanır… Bu nedenle, genellikle ülkelerin iç politika dinamiklerini dikkate alır, mecbur kalmadıkça radikal müdahalelerde, örneğin askeri operasyonlarda bulunmaz… Ama gerektiğinde, ya da gerektiğini düşündüğünde, bu tür müdahalelerden de geri kalmaz. Elbette ülkelerin iç dinamikleri doğrultusunda ya da bunları radikal biçimde değiştirmek için manipülasyon yaparken, kendi halkına ve dünyaya da yaptıkları konusunda “kabul edilebilir” mesajlar vermek için, “demokrasi” gibi, “insan hakları” gibi evrensel değerleri öne çıkarır… Bu pragmatik politikanın en belirgin ve çelişkili sonucu, Güney Amerika ve Ortadoğu ülkelerindeki diktatörlerin “belli bir noktaya kadar” desteklenmesi ve bunlara her türlü desteğin, yine “belli bir doyum noktasına kadar” verilmesi olmuştur! Ama ülkelerin iç dinamikleri açısından bu “belli noktalar” aşıldığında, yani diktatörler artık hem kendi halkları gözünde hem de ABD nezdinde kredilerini tüketmeye başladığında onları harcamakta da tereddüt etmemiştir… Hemen taraf değiştirmiş, yıpranan diktatörlerin düşürülmesine aktif ya da pasif destekle yardımcı olmuştur. Güney Amerika’da Noriega, Somoza gibi, Ortadoğu’da Şah Rıza Pehlevi, Mübarek gibi diktatörlerin sonu, böyle örneklerdir. ??? 11 Eylül saldırısından sonra, İslam adına yapıldığı iddia edilen terörün küresel niteliği, dünkü yazımda işaret ettiğim İslamın ABD çıkarları çerçevesinde kullanılma stratejisinin yeniden gözden geçirilmesine yol açmıştır. İran örneğinde, Şah’a karşı olan İslami hareketin Humeyni rejimi ile kendi aleyhine dönüşmüş olması, bu yeni stratejik değerlendirmede ABD’yi daha dikkatli olmaya ve devrilen diktatörlerin yerine gelecekler hakkında önceden tedbir almaya yöneltmiştir. Bu çerçevede, şimdilik içerde güçlü görünen ve istikrarı koruyan Suudi Arabistan, Kuveyt gibi ülkelerdeki diktatörlerle ittifaklar devam ettirilirken, Mübarek olayında görüldüğü gibi, yıpranan öteki diktatörlüklerde, yine bir ABD icadı olan “Ilımlı İslam” veya “Demokratik İslam” gibi aslında çok tartışmalı kavramlar devreye sokulmuş ve ABD çıkarlarını koruyacaklarına inanılan İslamcı gruplara, bu gruplar nihai olarak diktatörlüklere de yönelseler, destek verilme politikası uygulanmaya başlanmıştır. Elbette bu çok sorunlu bir politikadır, çünkü hem İslam dünyası kendi içinde yekpare bir bütün değildir, hem de “Ilımlı İslam” denilen ortam “Radikal Siyasal İslam”ı yeşerten tarla olarak işlev görür, üstelik hiç de “demokratik” değildir. Nitekim, Libya’da, Suriye’de, Tunus’ta görülen istikrarsızlıklar, bu sorunlu politikanın, henüz nasıl sonuçlanacağı bilinmeyen etkileridir. Dünkü yazımda Mursi’nin hızlı uygulamasında açığa çıkan dört aşamalı yeni diktatörlük modelinden söz etmiştim. Esas olarak, bir diktatörlükten bir başka diktatörlüğe, “İslam destekli sandık diktatörlüğüne” geçiş olan bu model, ülkelerin kendine özgü özelliklerinden dolayı İran’da farklı, Türkiye’de farklı, Mısır’da farklı işlemektedir; elbette ABD’nin rolü de değişiktir. Salıya İran, Mısır ve Türkiye modellerine geri döneceğim… Belki “Silivri Vakası” da bu çerçevede görülebilir. Cami projesiyle gündeme gelen Büyükada’da birçok sorun var Göztepe Parkı betonlaşmasın Göztepe Parkı’na cami yapılması kararı, semt sakinleri, sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler tarafından protesto edildi. “Cami istemiyorlar, dinsizler” şeklindeki suçlamalara da tepki gösteren semt sakinleri caminin başka bir yere yapılmasını istedi. Ortak açıklamada, “Bizler herkese açık olan parkımızı betonlaştırmayacağız” denildi. Açıklamanın ardından semt sakinleri düzenlemiş oldukları imza kampanyasına destek imzaları topladı. Grup kısa süreliğine yolu kapatarak alkış ve ıslıklarla eylem yaptı. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) Önce hastane İstanbul Haber ServisiCHP İstanbul Milletvekili Celal Dinçer, Adalar Belediyesi’nin güçlendirilmesi ile ilgili bir yasa teklifi hazırladı. Büyükada’ya cami projesiyle ilgili değerlendirme yapan Dinçer “İhtiyaç varsa 8 değil 10 cami de yapılır. Biz camiye karşı değiliz. Ama önceliklerin belirlenmesi lazım. Adalar’ın şu an hastanesi yok” dedi. Adalar’daki 2 hastanenin AKP döneminde kapatıldığına dikkat çeken Dinçer, “Kültür merkezi yok, kongre salonu yok, kapalı spor salonu yok, kapalıyı bırakın açık spor alanı bile yok, ulaşımı da sorun, eğitimi de. Ama Başbakan Erdo ‘DİN SİYASETE ALET EDİLİYOR’ Yasa teklifi hakkında Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu ve ilçedeki mahalle muhtarları Büyükada’nın Atatürk Meydanı’nda basın toplantısı düzenledi. Büyükada’ya cami yapılacağı iddiaları ile ilgili soruları da yanıtlayan Dinçer, “AKP’nin dini değerleri siyasete alet etme atağı sürüyor. Sağlık, eğitim, ulaşım gibi sorunlarla boğuşan, kültür merkezi olmayan Adalar’ın önce bu sorunlarının çözülmesi gerekli” dedi. adet manastır, 15 adet kilise, 3 adet sinagog, 7 adet cami ve 1 cemevi olmak üzere toplam 35 adet dini tesis alanı bulunduğunu ve Kasım 2011’de yürürlüğe konan Nazım İmar Planı raporunda yeni dini tesis önerilmemesine karar verildiğini de anımsattı. Büyükada’da 4, Heybeliada, Burgazadası ve Kınalıada’da birer cami bulunuyor. Spekülasyona açık YOL KENARINDA BULDULAR Belçikalının şüpheli ölümü ğan’a göre Arap turistlere yetmediği için Adalar’ın öncelikli ihtiyacı camiymiş. Polikliniğe dönüştürülen Büyükada Devlet Hastanesi binası nın yerine yapılacak yeni bina tamamlanıncaya kadar prefabrik bir yapıda sağlık hizmeti verilmeye devam edilecek” dedi. Dinçer, Adalar’da 9 Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu da “Şova yönelik girişimleri doğru bulmuyorum. Spekülasyona açık bir konu. Başbakan’ın ağzından böyle bir şey duymadım” dedi. İstanbul Haber ServisiBeyoğlu’nda arkadaşlarıyla eğlendikten sonra evine giderken yolda baygın halde bulunan Belçikalı üniversite öğrencisi, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü 3. sınıf öğrencisi Belçikalı Nathan Van Iseghem, Beyoğlu’nda arkadaşlarıyla birlikte eğlendiği bardan önceki gece 03.30 sıralarında ayrılarak Şişli’deki evine gitmek için yola çıktı. İnönü Mahallesi, Yedikuyular Caddesi’nde kaldırımda hareketsiz halde yatan Iseghem’i gören yurttaşlar sağlık ekiplerine ve polise haber verdi. Kaburgalarının kırık olduğu belirlenen ve Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülen Iseghem, tüm müdahalelere karşın hayatını kaybetti. Polis çevredeki güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Sınav yolunda kaza ? SAMSUN (Cumhuriyet) Samsun’dan Tekkeköy yönüne giden Harun Özyılmaz yönetimindeki otomobil, SamsunOrdu karayolunun 5. kilometresinde kontrolden çıkarak yol kenarında park halinde bulunan TIR dorsesine çarptı. Kazada, Ondokuz Mayıs Üniversitesi öğrencisi olan ve sınava yetişmek isteyen Cihat Kahraman öldü, 4 kişi yaralandı. Evine 20 metre kala öldürüldü ? KIRIKKALE (AA) Karaahmetli beldesindeki bir lokantada garson olarak çalışan Süleyman İlgün (22), işten çıktıktan sonra Yeni Mahalle 291. Sokak’ta, evine 20 metre kala tartıştığı bir kişi tarafından bıçakla boğazı kesilerek öldürüldü. Evli ve bir çocuk babası Süleyman İlgün’ün cinayet zanlısı olarak bir kişi gözaltına alındı. 17 yaşındaki genç öldü ? İstanbul Haber Servisi Avcılar E5 karayolunda Orhan Gün yönetimindeki otomobil, Şükrübey metrobüs durağı yakınlarında karşıdan karşıya geçmek isteyen 17 yaşındaki Mustafa Tunç’a çarptı. Tunç olay yerinde hayatını kaybetti. Kazayı görerek yavaşlayan 3 araç da zincirleme trafik kazasına neden oldu. Emekli polis kurşun yağdırdı ? HATAY (AA) Kırıkhan ilçesinde malulen emekli polis memuru Muhammet Murat K. (41), tartıştığı kayınperderi Nuri Polat (66) ile yanındaki Bestami Alkaya (34), Ünal Polat (44) ve Vural Tursun’a (44) kurşun yağdırdı. Bestami Alkaya olay yerinde yaşamını yitirdi 3 kişi yaralandı. Çarşaflı soygunculara baskın ? İstanbul Haber Servisi Pendik’te 14 Kasım’da bir banka şubesinden çarşaflı kadın kılığında soygun gerçekleştirdikleri iddiasıyla aranan 2 kişi yakalandı. Bölgedeki bir mağazadan 2 erkeğin çarşaf alıp denediği bilgisine ulaşan polis, güvenlik kameralarının kayıtlarından soyguncuların kimliğini belirledi. M.B., K.J ile 3 kişi gözaltına alındı. Sayısal 1.5 milyon lira devretti ? ANKARA (AA) Sayısal Loto’nun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar “08, 24, 26, 38, 40 ve 49” olarak belirlenirken 6 bilen çıkmadı, 1 milyon 569 bin 310 lira 17 kuruş haftaya devretti. Çekilişte 5 bilenler 3 bin 478 lira 80’er kuruş, 4 bilenler 39 lira 75’er kuruş ve 3 bilenler 5 lira 65’er kuruş ikramiye almaya hak kazandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle