16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 ARALIK 2012 PAZAR 10 TEPAV’IN SAĞLIK RAPORU HABERLER Ormanlık alanı tahrip eden kömür ocaklarını ağaçlandırmak yerine havalimanı yapılıyor Sosyal güvenlik alarm veriyor TEPAV’ın hazırladığı değerlendirme raporunda sağlık harcamalarındaki artışın 1yılda yüzde 22 arttığı belirtildi. FIRAT KOZOK Yine orman talanı ÖZLEM GÜVEMLİ DİNK’İN AVUKATI ÇETİN ANKARA Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) raporuna göre, 20082011 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 13 olan sağlık harcamalarındaki artış bu yıl yüzde 22’ye yükseldi. Harcama tutarının yıl sonunda 44.4 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor. TEPAV’ın “Son Dönemdeki Sağlık Harcamalarının Analizi” başlıklı çalışmasından çıkan sonuçlar ana hatlarıyla şöyle: * 2012 yılının ilk 8 ayındaki gerçekleşmelere göre tahmin edilen toplam sağlık harcamasının, yıl sonunda yüzde 22’lik bir yıllık artış oranı ile 44.4 milyar TL’ye ulaşacağı hesaplanıyor. Bunun 14.4 milyarını ilaç harcamaları, 29.4 milyarını da tedavi harcamaları oluşturuyor. * 20082011 döneminde yıllık ortalama yüzde 13 artış gösteren sağlık harcamalarının 20112012 döneminde artış hızındaki yükselme dikkat çekici. Bir diğer dikkat çekici durum ise ilaç harcamalarındaki durağanlık. 2012 yılında sağlık harcamalarındaki artışın kaynakları incelendiğinde, artışın yüzde 95’inin tedavi, yüzde 3’ünün ilaç, yüzde 2’sinin ise diğer harcamalar kaynaklı olduğu görülüyor. Sağlık harcamalarındaki artışın kaynaklarından tedavi harcamalarının payı 2011’de yüzde 85, 2010’da yüzde 90, 2009’da ise son üç yıldan farklı olarak yüzde 34 olarak saptanmıştı. * Tedavi harcamalarının kaynağını oluşturan hastaneye başvuru sayılarının 3 yüzde 24’lük bir artışla 2012 yılı sonunda 304 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Başvuru sayılarındaki artışa yüzde 90 oranla devlet ikinci ve üçüncü basamak hastaneleri katkı yaparken, özel hastaneler ve üniversite hastanelerinin artıştaki payı sırasıyla yüzde 3 ve yüzde 6 olmak üzere oldukça düşük. * Hastanelere başvurulardaki artışların yanı sıra tedavi harcamalarına etki eden dikkat çekici bir diğer etken de hastanelerde başvuru başına düşen ortalama maliyetler. 2012 yılında başvuru başına düşen ortalama maliyet artışı yaşanan hastaneler yüzde 8’lik artış ile devlet ikinci basamak hastaneleri. 338 milyon reçete * Sağlık harcamalarının bir diğer önemli bileşeni olan ve son yıllarda durağan bir seyir izleyen ilaç harcamalarının kaynağı reçete sayılarının 2012 yılı sonunda 338 milyona ulaşmış olacağı tahmin ediliyor. Reçete sayısında 2012 yılında 2011 yılına göre bir artış gözlenmiyor. Hatta 8 aylık gerçekleşmelere göre yapılan tahminde yüzde 1’lik bir düşüş olması bekleniyor. * Son dört yıldaki sağlık harcamaları analiz edildiğinde, harcamaların artışındaki kaynakların değişim eğiliminde olduğu görülüyor. Tedavi harcamalarındaki artışın, son üç yılda dikkat çekici şekilde ilaç harcamalarındaki artışın önüne geçmesinin yanı sıra, hastanelere başvurularda ve maliyetlerde sağlık hizmet sunucularının eğilimlerinde değişimler gözleniyor. İstanbul’un 3. havalimanın yapılacağı Terkos Havzası’nın kaderi şu an atıl durumda olan kömür ocakları ile değişti. İlk ruhsatları 1940’lı yıllarda verilen kömür ocakları için on binlerce hektarlık orman, yasalara uygun şekilde yok edildi. Eski Orman Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, kömür işletmeciliği sonucu bölgenin Ay yüzeyine benzediğini belirterek “İlk suçumuz ocaklardı. Şimdi havalimanı yaparak bu görüntüyü örtebilirsiniz, ama proje getireceği sorunları hesaplamadan uygulanırsa kentin ekolojik koşullarını dengeleyen, su havzaları için büyük önem taşıyan İstanbul’un kuzey orman alanları yok edilecektir. Şimdiden garanti edebiliriz ki çevresi yerleşim yerleri ile dolacak” uyarısı yaptı. Erdin, kömür ocakları ile topoğrafyası değişen bölgenin, 3. havalimanından sonra da kimliğinin tamamen değişeceğini söyledi. Yeni havalimanı, Karadeniz sahilinde Yeniköy ve Akpınar arasındaki eski kömür ocaklarının da yer aldığı 92 milyon metrekarelik alana inşa edilecek. Yüzde 85’i orman olan bölge, kömür ocakları yüzünden tahrip olmuş durumda. Bölgedeki tahribata şimdi havalimanı ve 3. köprü bağlantı yolları inşaatı da eklenecek. Bölgede yıllarca bilirkişi olarak görev yapan İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Erdin, toprak altındaki kömürü çıkarırken böl ‘Başdenetçi kamuoyunu yanıltıyor’ Haber Merkezi Öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in avukatı Fethiye Çetin, Dink’e verilen mahkumiyet cezasının Yargıtay Genel Kurulu’nda görüşülmesi sırasında onama yönünde oy kullanan ve geçen günlerde başdenetçi seçilen Nihat Ömeroğlu ’nun kamuoyunu yanılttığını bildirdi. Mahkumiyet kararının onandığı sırada dosyanın Dink’e ait olduğunun farkına varmadığını açıklayan Ömeroğlu’nu yanıtlayan Çetin, dün yaptığı yazılı açıklamada, “Dink kararından sonra kendi kararınızın hâlâ doğru mu yanlış mı olduğu konusunda bir karar veremiyorsanız, o zaman ‘hukukun üstünlüğü, özgürlükler, tarafsızlık, bağımsızlık’ gibi sözlerinize nasıl inanalım” diye sordu. Avukat Çetin şu değerlendirmelerde bulundu: “Hrant Dink, söz konusu Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararını öğrendiğinde, ‘Bu benim ölüm fermanım’ demişti. Ömeroğlu’na, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 24 Aralık 2010 tarihinde kesinleşen DinkTürkiye kararından bir cümleyi hatırlatmak istiyorum. AİHM, altında Başdenetçi Ömeroğlu’nun imzası da bulunan karar için; ‘Hrant Dink’i ölümcül bir saldırının ortasına atan karar’ nitelemesinde bulunmuştu. Başdenetçi, yine basına yansıyan haberlerden öğrendiğim kadarıyla, altına imza attığı kararın dosyasında Fırat Dink diye yazılı olduğunu, onun Hrant Dink olduğunun farkına bile varmadığını söylemiş. İşte bu savunması, neresinden bakarsanız bakın, ülkenin yüksek mahkemesinde görev yapan ve şimdi de kamu başdenetçiliğine seçilen kişinin edeceği sözler değil. Zira, bu doğru değil. Dosyadaki hemen bütün belgelerde, Şişli Asliye Ceza Mahkemesi kararında ve diğer kararlarda sanık ismi olarak ‘Fırat (Hrant) Dink’ geçiyordu. ” Yeni havalimanı, Yeniköy ve Akpınar arasındaki 92 milyon metrekarelik alana inşa edilecek. genin Ay yüzeyine döndüğünü, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir kömür işletmeciliği yapılmadığını belirtti. Açık alan kömür işletmeciliği ile bölgenin topoğrafyasının, toprak yapısının tamamen değiştiğini anlatan Erdin, “İlk ayıbımız budur. Buradan çıkarılan kömürler, kükürtdioksit oranı yüksek diye sonradan İstanbul’a sokulmadı, isabetli bir karardı. Ama o toprakları o hale getirinceye kadar kömür çıkarıp kullanılamaz hale getirdik” dedi. Dünyanın birçok yerinde bu yöntemle kömür çıkarıldığını ve bu yöntemin en pahalı aşamasının da bölgeyi eski haline getirmek olduğunu anlattı. Bölgede bilirkişilik yaptığı dönemi anlatan Erdin, “Orman idaresi ile kömür işletmeleri arasında ucu bucağı belli olmayan sorunlar vardı. Kimin nerede, ne iş yaptığı belli değildi. Maden arama iznini almış, taşerona devretmiş, taşeron işçiye devremiş, herkes beğendiği yeri kazmış. Toprağı 4050 metre kazıp kömürü ilkel yöntemlerle çıkarıp kamyonlarla taşıdılar” diye konuştu. Kıyı yapısı değişti Madencilik sırasında neredeyse hiç kontrol edilmediği için kıyının döküm alanı olarak kullanıldığını ifade eden Erdin dolgularla Karadeniz kıyısı yapısının değiştiğini kaydetti. Ormanın, kömür çıkarma bahanesi ile yok edildiğine dikkat çeken Erdin şöyle devam etti: “Buradaki alanın toprağı orman özelliği gösteriyor ancak üzerinde orman yok. Bölgede yapay göller var ki önceden tepeydiler. Ölçüm yaparken arazide tepe arıyorum göl çıkıyordu karşıma. Topoğrafya 100’lerce metre değişti. Coğ rafyası değişti. Bu alanın geçmişini bilerek dikkatli yaklaşmak gerek. Havalimanı olarak değerlendirilmesi en basit yaklaşım. Bu tahribat kamusal alanların hoyratça kullanımının en tipik örneği. Bu alanlar, gelip geçici siyasi iktidarların günlük kararlarına kurban edilmemeli.” WWF Türkiye Doğa Koruma Direktörü Sedat Kalem, ormandan kömür ocaklarına yapılan tahsislerin, daha sonra bölgenin tekrar ormana dönüştürülmesi şartı ile gerçekleştirildiğini anlattı. Ya da orman idaresinin şirketlerden daha sonra ormanlaştırma için kullanmak üzere para alması gerektiğini ifade eden Kalem, “Tabii defakto bir durum olunca çukurlar açılıp bu hale gelince havalimanı gibi, yerleşim alanları gibi farklı amaçla kullanmak için gerekçe yaratılmış oluyor” diye konuştu. İnternete ve diğer elektronik ortamlara erişim anayasal hak haline geliyor İnternet anayasaya giriyor AYŞE SAYIN ANKARA Günlük yaşamın vazgeçilmezi olan “internet”e anayasal güvence geliyor. TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda 4 partinin uzlaşmasıyla yazımı tamamlanan “Bilgiye erişim ve bilişim özgürlüğü” maddesiyle, “internete ve diğer elektronik ortamlara erişim” anayasal hak haline gelirken internet haberleşmesinde “gizliliğin” esas olması benimsendi. TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu bünyesindeki 1 numaralı yazım komisyonu, “Bbilgiye erişim hakkı ve bilişim özgürlüğü” maddesinin yazımını tamamlarken “Çevre ? Anayasa Uzlaşma Komisyonu “Bilgiye erişim hakkı ve bilişim özgürlüğü” maddesinin yazımını tamamlarken “Çevre hakkı” maddesinde de önemli ölçüde uzlaşma sağlandı hakkı” maddesinde de önemli ölçüde uzlaşma sağlandı. 3 fıkradan oluşan “Bilgiye erişim hakkı ve bilişim özgürlüğü” maddesinde “Herkes, bilgiye, internete ve diğer elektronik iletişim ortamlarına serbest erişim hakkına sahiptir: Devlet bu hakkın etkin ve adil biçimde kullanılabilmesi için gerekli düzenlemeleri yapar” ilkesine yer verildi. İnternet ortamında yayılan kişisel bilgiler ve verilerin “tehdit” haline gelmesi de dikkate alınarak madde metninde internet aracılığıyla yapılan haberleşmelerin “gizliliği” esas olarak benimsendi. Maddenin ikinci fıkrası, “İnternet aracılığıyla yapılan haberleşmenin gizliliği esastır. Herkes, internet aracılığıyla paylaştığı kişisel verilerin korunmasını; düşünce ve kanaatlerinin gizliliğine saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir” şeklinde düzenlenerek bu konuda yükümlülük getiriliyor. Maddenin, 3. fıkrasında kişisel verilerin korunması, düşünceyi açıklama, basın ve sözleşme özgürlüğü, özel yaşamın gizliliği ve “çocukların cinsel sömürüye” karşı korunmasına ilişkin de anayasal esaslar çerçevesinde “yasal düzenleme” yapılması öngörüldü. Buna göre, “İnternet ve diğer elektronik iletişim ortamlarına erişim hakkı, özel yaşam ve aile yaşamının gizliliği ile kişisel verilerin korunması, haberleşme özgürlüğü, bilgiye erişim hakkı, düşünceyi açıklama ve basın özgürlüğü ve sözleşme özgürlüğüne, çocukların cinsel sömürüye karşı korunmasına ilişkin anayasal esaslar dikkate alınarak kanunla düzenlenir” hükmü konuldu. Tezcan’dan Silivri daveti ? ANKARA (ANKA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “Ergenekon olarak adlandırılan ve 21. yüzyıl hukuksuzluğuna imza atan davanın” sonuna yaklaşıldığını belirterek, “Tüm yurttaşlarımızı 13 Aralık’ta saat 9’da Silivri’ye davet ediyoruz” dedi. Yazılı bir açıklama yapan Tezcan, “Tüm dünyanın gözü önünde Ergenekon olarak adlandırılan ve 21. yüzyıl hukuksuzluğuna imza atan davanın sonuna yaklaşılmıştır. Savcının mütalaa vermesi için duruşma 13 Aralık Perşembe gününe ertelenmiştir. Adalet duygusunun olmadığı hukukun ayaklar altına alındığı bu sürece sessiz kalmayacağız. Silivri toplama kamplarındaki engizisyon intikamcılığına seyirci olmayacağız. Tüm yurttaşlarımızı 13 Aralık’ta Silivri’ye davet ediyoruz” dedi. VEFAT Baromuzun 10091 sicil sayısında kayıtlı AVUKAT Değerli ağabeyimiz, büyüğümüz, dostumuz, yoldaşımız, meslektaşımız ŞAHABETTİN BAKIRSAN vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi 02.12.2012 Pazar günü (bugün), Yeşilköy Mecidiye Camii’nde kılınacak ikindi namazını müteakip ebedi istirahatgâhına defnedilecektir. Merhuma Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. Avukat ‘Hak arama terörist faaliyet’ ? ANKARA (ANKA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e, “Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan ve televizyon kanallarında yayımlanan kamu spotu filminde hak arama eylemlerinin terörist faaliyet olarak gösterildiğinden haberdar mısınız?” diye sordu. Tanrıkulu, TBMM Başkanlığı’na, Bakan Şahin’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şu soruları yöneltti: “Demokratik ülkelerde hükümetler toplanma ve gösteri özgürlüğünün korunması ve kullanılması için tedbirler alırken, bakanlığınıza bağlı bir birimin bu hakkı kullananları terörist olarak değerlendirmesini neyle açıklıyorsunuz?” ŞAHABETTİN BAKIRSAN’ı sonsuzluğa uğurluyoruz. Bugün saat 14.30’da Yeşilköy Mecidiye Camisi’nde yapılacak cenaze töreninin ardından Topkapı Kozlu Mezarlığı’nda onunla vedalaşacağız. Hep ezilenlerin, emekçilerin yanında onurlu bir yaşam süren unutulmaz ağabeyimiz, güle güle... KATILIMCI AVUKATLAR (KAV) İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI DENİZLİ 1. İCRA VE İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL DÜZELTME İLANI SAYI: 2012/117 TAL. Cumhuriyet gazetesinin 25.10.2012 tarihli sayısında 1963 ilan numarası ile yayınlanmış olan taşınmaz artırma ilanında, artırma ilan metninde Denizli Merkez Sırakapılar Mah. 4055 ada, 15 parselde kayıtlı taşınmazın tamamının satılacağı gibi yazılmış ve hisse oranı belirtilmemiş olduğundan taşınmazın borçluya ait 53/333 hissesinin satışa çıkarılmış olduğu şeklinde düzeltilmiştir. İlanen tebliğ olunur. 30.11.2012 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 76288 )
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle