17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ARALIK 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ ? ‘Türkiye 20002010 yılları arasında azgelişmiş ülkeler ortalamasının altında yatırım yaptı. Türkiye yüzde 20 reel olarak daha ucuz dövizle çalışıyor. Ucuzluğunu bertaraf edecek sistem geliştiremedi. Daha yoğun ithalata ve sermayeye dayalı üretim, istihdam dostu olmayan bir büyüme düzeni yarattı.’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Gazetemiz yazarı ve Yaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erinç Yeldan, Türkiye ekonomisinin, 2003’ten bu yana kalıcı olarak cari açık veren bir hal aldığını söyledi. “İzmir Üniversiteleri Ekonomi Bölümleri Herkes İçin Ekonomi Toplantıları” kapsamında sunum yapan Yeldan şunları aktardı: 13 Prof. Dr. Yeldan: Cari açığın nedeni çok yatırım değil, az tasarruf ? Türkiye’nin 2003’e dek cari işlemler açığı veren bir ekonomisi yoktu. Cari açık, sadece tehdit, kırılganlık meselesi değildir. Cari işlemler açığı dış ticaret dengesi ve görünmez kalemlerdir. ? 2003’e kadar dış ticaret açığını turizm gelirleri gibi diğer gelirle netleştirirdik ve kabaca cari işlemler dengede olurdu. Bu denge yıllar itibarıyla bozuldu. ? Türkiye’nin yüksek cari işlemler açığı vermesinin iki nedeni olabilir: Çok yatırım ya da az tasarruf. Türkiye 2000 2010 yılları arasında azgelişmiş ülkeler ortalamasının altında yatırım yaptı. ? Türkiye yüzde 20 reel olarak daha ucuz dövizle çalışıyor. Ucuzluğunu bertaraf edecek sistem geliştiremedi. Daha yoğun ithalata ve sermayeye dayalı üretim, istihdam dostu olmayan bir büyüme düzeni yarattı. Bunun bedeli ağır olacak. AKP Niçin İktidarda? Son günlerde Türkiye muhafazakârlaşıyor mu? Türkiye muhafazakârlaştığı için mi AKP iktidarda soruları tartışılıyor, kamuoyu araştırmaları yapılıyor, bulgular açıklanıyor. Yapılan kapsamlı araştırmalara karşı, AKP niçin iktidarda sorusunun gözlemlere dayanan yanıtı, yavan gelebilir. Ülkemizde kökü Osmanlı’ya kadar uzanan iki farklı siyasal akım, gerçekte ayrışma vardır. İttihat Terakki Fırkası ile Hürriyet ve İtilaf Fırkası bu siyasal ayrışmanın simgeleri olarak alınabilir. Aslında bu iki farklı siyasal akım, değişik vatandaşlık ve devlet anlayışını, değer yargılarını ve beklentileri yansıtır. İlk anlayışta vatandaş olma, ülke yönetiminde söz sahibi olma, bağımsızlık, özgürlük, emperyalizme karşı olma, ulusal devlet özlemi ağır basar. İkinci görüşte ise ümmet anlayışı, İslami esaslara göre yönetim, dış güçlerle iyi ilişkiler, alışılageleni sürdürme eğilimi egemendir. Bu akımda bağımsızlık, özerklik lafı çok edilmesine karşı hürriyet, gerçek anlamda demokrasi, öncelikli amaçlar değildir. Tarihçiler, sosyologlar kuşkusuz daha iyi çözümlerler. Bildiğimiz kadarıyla İttihat Terakki karşısında, ikinci akımın temsilcisi Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nı daha çok dini örgütler, Arap kökenli vatandaşlar, azınlık olarak nitelendirdiğimiz topluluklar, solcu eskileri, küskün İttihatçılar desteklemiştir. Cumhuriyet döneminde de bu iki akımın varlığı sürmektedir. CHP, İttihat Terakki’nin vatandaş, ülke yönetimini temsil ederken karşısındaki siyasal partiler, hem taban, hem söylem ve anlayış olarak İtilafçı geleneğini sürdürmektedir. CHP, ne ölçüde İttihat Terakki’den etkilenmiştir? Kuşkusuz ciddi bir inceleme konusudur. Ancak CHP, ümmet yerine vatandaş anlayışını, Cumhuriyet ilkelerini korumayı, bağımsızlığı, özgürlüğü, emperyalizme karşı olmayı, dini esaslar, şeriat yerine çağdaş hukuk düzenini, din hürriyetini, laikliği simgelemektedir. CHP, devşirme değil gerçek CHP’liler tarafından böyle algılandığından varlığını sürdürmekte, destek görmektedir. CHP karşıtı siyasal partilere bakıldığında, tabanın, eğilimin Hürriyet ve İtilaf Fırkası’ndan çok da farklı olmadığı görülmektedir. Dini akımlar, dini örgütler, Cumhuriyet karşıtları, küskünler, 1924 yılında kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın ardında toplanmışlardır. 1930 yılında Fethi Bey (Okyar) başkanlığındaki Serbest Fırka denemesinin destekçileri de aynıdır. Bu gelenek veya akım Demokrat Parti, Adalet Partisi, ANAP, Doğru Yol Partisi günümüzde de AKP olarak sürmektedir. MenderesÖzalErdoğan söylemi, posterleri bu taban birliğini yansıtmaktadır. Oy oranları, Türkiye’de Cumhuriyet karşıtlarının, Cumhuriyet ilkelerini benimseyenlerden daha fazla olduğunu göstermektedir. Terakkiperver Fırkası’nın ardından Serbest Fırka’ya yöneliş, ilk serbest genel seçimde DP’nin yüzde 50’nin üstünde oy alışı, Adalet Partisi’nin oyunun 1960 sonrasında ulaştığı düzey, AKP’nin son seçimde aldığı oy oranı, bunun bir yerde göstergesi. 1974 ve 1977 seçimlerinde CHP birinci parti de olsa, CHP karşıtı partilerin toplam oyu CHP’den daima daha fazla olmuştur. AKP’nin oy düzeyi DP’nin ve AP’nin oy düzeylerine ulaşamamış olsa da AKP CHP karşıtlarının birleştiği siyasi akımın günümüzdeki tek temsilcisi olmuştur. Artık DP’nin, ANAP’ın, DYP’nin yerleri yoktur. Türkiye muhafazakârlaştığı için değil, AKP belli bir karşıt akımın tek temsilcisi olduğu için iktidardadır. Bu yazgının kökü bin dokuz yüzlü yılların başlarında Hürriyet ve İtilaf Fırkası’na uzanmaktadır. Dış güçler, değerleri, yaşam biçimi olarak CHP’yi daha yakın görseler de, kendi çıkarları açısından CHP karşıtı partileri, her dönem dolaylı ve dolaysız bir şekilde desteklemişlerdir. Kadınlarımızın, kızlarımızın başlarını bağlamaları, türban, cumaya giden sayısındaki artış, yeni camilerin yapımı Türkiye’nin muhafazakârlaştığını göstermez. Tüm bunları bir akımın simgeleri olarak algılayabiliriz. Muhafazakârlık değerlere, geleneklere sahip çıkmakla olur, şeklen olmaz. AKP niçin iktidarda? Alalamadan tarihi gelişmeye de bakarak doğru çözümlemeye çalışalım. TİM Başkanı gelen paranın portföy yatırımları yerine reel sektöre yönlendirilmesi gerektiğini söyledi Aşırı değerli TL riskli Ekonomi Servisi Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye’de yaşanan olumlu gelişmelere rağmen dünyada risklerin hâlâ sürdüğüne dikkat çekti ve Türkiye için de risklerin bulunduğunu söyledi. Türkiye İhracatçılar Meclisi, kasım ayı ihracat rakamlarını Sakarya’da açıkladı. Büyükekşi, dünyadaki risklerin sürerken Türkiye’de olumlu gelişmelerin yaşanmaya devam ettiğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: Türkiye tekrar “yatırım yapılabilir ülke” kredi notu aldı. Önümüzdeki dönemde diğer kurumların ? Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Büyükekşi, ihracat açısından oluşabilecek iki önemli riskin bulunduğunu belirterek, “Bunlardan biri, Türkiye’ye yönelik yoğun sıcak para girişi ve ikincisi, Türk lirasının aşırı değerlenmesi” dedi. da kredi notunu yatırım yapılabilir ülke seviyesine çıkarması bekleniyor. Yatırım yapılabilir ülke notu ile birlikte Türkiye ekonomisine olan güven ve beklentiler daha da artacak. Bu noktada birtakım riskler de mevcut. Türkiye’nin kredi notunun artması ile birlikte ihracat açısından oluşabilecek iki önemli risk var. Bunlardan biri, Türkiye’ye yönelik yoğun sıcak para girişi ve ikincisi, Türk lirasının aşırı değerlenmesi. Cari açık iyi yönetilmeli Bu risklerin iyi yönetilmesini bekliyoruz. Bu iki konuda özellikle Merkez Bankası’nın hazırlıklı olduğunu ve gerekli önlemleri zamanında aldığını görüyoruz. Merkez Bankası’nın bu politikaları önümüzdeki dönemde de sürdürmesi en büyük temennimizdir. Türkiye’nin cari açığını iyi yöİhracat arttı netmek gibi bir gerekliliği bulunuyor. Çünkü büyümek için kaynak geTİM verilerine göre rekiyor. Oysa kaynak için gerekli ihracat, 2012 yılı Kaolan yurtiçi tasarruf oranımız maasım’da geçen yılın aynı lesef düşük. ayına göre yüzde 19.97 Dolayısıyla Türkiye, büyüoranında artışla 10 milyar mek için yurtdışından gelecek 656.4 milyon dolardan 12 kaynağa ihtiyaç duyuyor. Pamilyar 927 milyon dolara ranın kalitesini yönetmeliyiz. yükseldi. İhracat yılın ilk 11 Parayı portföy yatırımlaayında geçen yılın aynı dönerı yerine reel sektör yatırımmine göre yüzde 13.58 arttı. larına yönlendirebilirsek, caKuzey Afrika, Ortadoğu ri açık riskini azaltmış oluruz. ülkeleri gibi alternatif pazarlara Bunun için yatırım ortamını ihracat yüzde 33 artarken Avrupa pazarında da toparlanma iyileştirmeliyiz. görüldü. Altına talep yüzde 40 düştü ŞEHRİBAN KIRAÇ Sabancı Vakfı’ndan engellere karşı sosyal yatırım Ekonomi Servisi Sabancı Vakfı, 38 yıldır engellilerin toplumsal hayata daha aktif katılmaları ve eşit fırsatlara sahip olmaları için hibe programlarından Fark Yaratanlar projesine, uluslararası işbirliklerinden burslar ve ödüllere uzanan geniş bir yelpazede sosyal yatırım yapıyor. Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle verdiği mesajda, şunları aktardı: “Sabancı Vakfı olarak engellileri toplumla bir bütün olarak görüyoruz. Engellilerin, herkes ile eşit fırsatlara sahip olmalarını, istihdamdan eğitime, kültür sanattan sosyal hayata her alanda topluma katılmalarını sağlamalıyız.” Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan da şunları söyledi: “Türkiye’de yaşayan 8.5 milyon engelli, toplumda eşit fırsatlardan yararlanamıyor ve toplumsal hayata yeterince aktif olarak katılamıyor. Sabancı Vakfı olarak engellilerin toplumsal yaşamdaki sorunlarını yakınGüler dan görebilen ve bunlar için çözümler geliştiren sivil topSabancı lum kuruluşlarının projelerine hibe veriyoruz. Hibe programları kapsamında destek verdiğimiz 28 projeden 18’si engelli yaklaşımı ile geliştirildi.” Favori Kuyumculuk Genel Müdürü Gökay Uğur, altın fiyatlarında yaşanan yükseliş ve krizin yarattığı güvensizlik ortamı nedeniyle tüketicilerin altına talebinin yüzde 40 düştüğünü söyledi. Uğur, “Kuyumcuların ciroları ve satışlaGökay rında yüzde 30’lara Uğur varan düşüş oldu. Biz durgunluktan çıkmak için mağazalaşmayı strateji olarak seçtik. Tasarım ağırlıklı bir firmayız. 100 tane mağazamız var. Yıl sonunda 120 mağazaya ulaşırız” dedi. Kriz öncesinde düğünler için 14 ayar ürünlerde altın setlerin 60 gramlara kadar çıktığını anımsatan Uğur, “İnsanlar 20 gramlık setlere kadar düştüler. Yüzüklerde de eskiden 6 gramlar alınırdı, şimdi 2.5 civarında talep görüyor. Kolye uçlarında da gramajlar 2.5’i geçmiyor” açıklamasını yaptı. Altın fiyatlarının yakın zaman da normal seviyelere inmeyeceğini dile getiren Uğur’un konuşmasının satır başları şöyle: ? 2008’de ABD’de çıkan kriz hâlâ sürüyor. Arap ülkelerinde rejim değişiklikleri oldu. Toplum güvensizlik ortamına doğru gitti. İnsanların Avro’ya yani nakit paraya olan eğilimlerini azaltıyor. Bu da altın fiyatlarını yükselten en önemli neden. ? Dünyadaki bu karışıklıklar düzelecek gibi görünmüyor. Bu durum sektörümüzü olumsuz etkiliyor. Fiyat arttıkça tüketim azalıyor. ? Bankaların hediyelik altın satması gündemde. Ama bunu başarabileceklerine inanmıyorum. Her ailenin bir aile kuyumcusu var. İyi gününde de kötü gününde de o kuyumcuya giderler. Bir banka bu duyguyu hissettiremez. ? Sektördeki eleman açığını çözmek için 2005’te Favori Altın Akademisi’ni kurduk. Her yıl 100’e yakın kişi buradan mezun oluyor. 350 kişiye istihdam sağlıy o ruz. Engelliler sokağa çıktı İstanbul Haber Servisi Şişli Belediyesi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle Şişli Meydanı’nda etkinlik düzenledi. Altı Nokta Körler Derneği, Zihinsel Engelliler Derneği, Bedensel Engelliler Derneği, Omurilik Felçlileri Derneği, Konuşma Engelliler Federasyonu’nun da katıldığı etkinlikte engellilerin toplumda yaşadığı sorunlara duyarlılık çağrısı yapıldı. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün de katıldığı etkinlikte “Engellileri anlamak için engelli olmaya gerek yok”, “Görmezden gelmeyin biz de varız”, “Mimari engeller kaldırılsın” pankart ve dövizleri taşındı. Türkiye Beyazay Derneği de Beyoğlu’nda etkinlik düzenlendi. Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği ise önlenebilir kazalar konusuna dikkat çekmek için “Engelli Olma” sloganıyla bir kampanya yürütüyor. Sunucu Zahide Yetiş’in de destek verdiği kampanya 4 ay devam edecek. Kadınlar hikâye istiyor Türkiye’de klasik takı alışkanlığı devam ediyor. Her kadın tek taşı olsun istiyor. Artık kadınlar aldıkları ürünün bir hikâyesinin olmasına dikkat ediyor. İlerde Favori’de güncel konuları içeren koleksiyonlar olacak. Kadınların ilgisini çekecek gramajları hafif koleksiyonlarımız olacak. Şems ve Mevlana en popüler koleksiyonlarımız oldu. Tüm koleksiyonlarımızda hoşgörü ön planda. Dünyada bir karışıklık var. Bunun için hoşgörü mesajına ihtiyacı var. İş Bankası’nın Ateşböceği’nden eğitime destek guldak ve Bartın illerini gezen Ateşböceği Gezici Öğrenim Birimi, halen Avcılar Ambarlı İlköğretim Okulu’nda öğrencilere eğitim desteği sağlıyor. Bugüne kadar 38 bin 676 öğrenciye ulaşan İş Bankası Ateşböceği Gezici Öğrenim Birimi, on iki bilgisayarlı bir eğitim odası ve bir serbest etkinlik odasının yer aldığı TIR dorsesinden oluşuyor. Proje ile Anadolu’da çocukların bakış açılarının genişletilmesi ve yaratıcı bireyler olarak yetişmeleri amaçlanıyor. Türkiye İş Bankası’nın, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV) maddi imkânları yetersiz çocuklara okul dışı kişisel gelişim eğitimi sunmak için hazırladığı “Ateşböceği Gezici Öğrenim Birimleri” projesine verdiği destek 11’inci yılına ulaştı. 2001’den bu yana Sivas, Trabzon, Erzurum, Düzce, Bolu, Zon Altensis: Yeşil tasarım geleceği şekillendirecek Mimarlıkta en iyi diploma projelerini seçmek üzere Yapı Endüstri Merkezi’nin düzenlediği ArchiprixTR ödül töreni, 6 Aralık’ta yapılacak. Yarışmada jüride Altensis kurucularından yeşil bina uzmanı Berkay Somalı da yer alıyor. Projelere sürdürülebilirlik için çözümler sunan Altensis’ten Berkay, tecrübesini yansıtacak. Berkay Somalı, “Yeşil bina kriterlerine yönelik tasarım, yaşanabilir bir çevre için de çok önemli olacak” dedi. ‘Evlilik Dünyası’nda heyecan dorukta Patika Fuarcılık Genel Müdürü Didem Cılga, 1113 Ocak tarihleri arasında 11. kez düzenlenecek olan Evlilik Dünyası Fuarı’nın, 300’den fazla katılımcı firmayı bir araya getireceğini belirtti. Çiftlerin tüm ihtiyaçlarını bulabilecekleri fuar, bu yıl daha fazla alternatif sunmayı hedefleyerek Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı ile birlikte İstanbul Kongre Merkezi salonunu da fuar alanına dönüştürüyor. Fuarın ziyaretçi sayısının bu yıl 60 bini geçmesi bekleniyor. “Evlilik Dünyası”, her yıl konsept çekimleriyle de ses getiriyor. Ünlü fotoğrafçı Bennu Gerede’nin objektifinden yansıyan konsept çekimlerin bu yılki teması ‘Mitolojik Aşklar’a İstanbul Arkeoloji Müzesi ev sahipliği yaptı. Kreatif direktörlüğünü Emir Koç’un üstlendiği çekimlerde manken Masha Rudenko objektif karşısına geçti. For you çalışanı hakkını istiyor 2008’de kapatılan “For you” da çalışan 30 işçi, tazminatlarının ödenmediği gerekçesiyle Beşiktaş’ta eylem yaptı. Açıklama yapan Halime Gül “Aziz Zapsu, 2006 itibarıyla ilaçların eczane dışında da satılması beklentisiyle hızlı bir büyüme sürecine girmiştir. Bizler, gece gündüz çalışıp 208 mağaza açmasını sağladık... Tazminatları ödeme sözü verilmişti. Zapsu sözünü tutana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle