16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ARALIK 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Holding, Güney Afrika’da ikinci maden sahasını görkemli bir törenle açtı. Törene katılan Gökhan Kantarcıgil, Kaan Esener (Türkiye’nin Güney Afrika Cumhuriyeti Büyükelçisi), Buyelwa Sonjica (eski Güney Afrika Cumhuriyeti Maden ve Enerji Bakanı), Vuslat Bayoğlu, Tarık İmre basının karşısına birlikte geçti. (Sağda küçük resim) Törende konuşan Güney Afrika’nın eski Maden Bakanı Sonjica, Türkiye’nin üç gençle gurur duyabileceğini söyledi. Törende Maden Bakanlığı Mpumalanga Bölge Müdürü Aubrey Tshivhandekano, Prof. Alfred Nevuthanda, VTG Holding Güney Afrika şirketi Umthombo Resources çalışanları, şirketin taşeronları, müşterileri ile hizmet veren danışmanlık şirketlerinin yöneticileri de bulundu. 7 VTG Erdoğan’ın Yok Saydığı Sorunlar Meclis’te 2013 Mali Yılı Bütçesi görüşülüyor. Öylelikle, çoğunluğuna güvenerek Meclis İç Tüzüğü’nü istediği biçimde değiştirme hakkını kendisinde gören ve yorumlayan iktidarı yılda bir kez de olsa denetleme olanağı, grubu bulunan partilerin hakkı oluyor. Önceki gün başlayan ve 10 gün sürecek olan görüşmeler, bu açıdan liderler için de uzun soluklu bir maraton koşusu gibiydi. Yılda bir kez Meclis Televizyonu’ndan iktidar partisi genel başkanına ayrılmış süre kadar vatandaşlara seslenme olanağını bulan liderler, birer Kırkpınar başpehlivan adayı gibi kürsüyü kullanabildiler. BDP, MHP, CHP ve AKP’nin birinci ağızlarından “Manzarai Umumiye”mizin nasıl görüldüğünü izleme imkânını bulduk. Doğrusu etnik sorunların çıkmazında zaman yitirmez de bir Türkiye partisi olmanın avantajlarını iyi kullanabilirse BDP’nin de sadece Doğu ve Güneydoğu’dan değil, kendisine bugünkü ayıplı baraj sistemini bile aşırtacak bir oy potansiyeli bulabileceği görüldü. Merkez muhalefet partileri olarak MHP ve bir türlü sosyal demokrat olarak kendi geçmişine sahip çıkamayan CHP’nin genel başkanlarının Başbakan’a yönelttiği soruları, Erdoğan’ın tam 66 dakika süren yanıt konuşmasında pas geçmesi dikkat çekiciydi. Özellikle Kılıçdaroğlu, “3 Y”yi, “yoksulluk, yasaklar ve yolsuzluklar”ı bitireceklerini söyleyerek iktidara gelen AKP’nin zam, zulüm ve zindanı yarattığını ileri sürdü. Başbakan, ana muhalefet liderinin bu somut suçlamaları karşısında 3 maymunları oynamayı yeğledi. Yani bu somut eleştirileri, hiç yapılmamış gibi görmemiş, duymamış, bu yüzden de ağzını açmamış olma rolünü oynadı. Ve önceden hazırlattığı metni okumayı yeğledi. Asıl mesleği hesap uzmanlığı olan Kılıçdaroğlu’nun, Erdoğan’a yönelttiği somut eleştirilerden birisi de Sayıştay’ın 2012 yılı içindeki kamu harcamaları ile ilgili “Kesin Hesap Cetveli”ni hazırlamadan gelecek yıl bütçesinin TBMM’ye getirilişindeki aksaklığı kürsüye getirmesiydi, Sanırım, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına yine bir anayasal kurum olan Sayıştay’ın denetiminden kaçırılmış bir Devlet Bütçesi, AKP’nin onuncu iktidar yılında görüşülmektedir. Böylesine birbirinden önemli ülke sorunları için somut yanıtlar bekleyen ana muhalefet lideri, “tek adam”dan istediği yanıtları alamadı. Başbakan ne hazindir ki, kendi deyişi ile on yıllık ustalık döneminde, seçilmiş parlamenterlerin hâlâ zindanda tutuklu olmalarını içine sindirebiliyor. Bütçe görüşmelerinin başladığı 11 Aralık 2011 tarihini taşıyan ve Merkezi New York’ta bulunan CPJ’nin “Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi” en yeni raporunda, tutuklu Türk gazetecilerinin sayılarındaki artış İran ve Çin ile birlikte sıralanıyor. Başbakan’ın ülkesi Türkiye’den “Parmaklıklar ardında 49 gazeteciyle dünyanın gazeteci hapseden ülkeleri arasında en kötüsü olan” diye söz edilmesi, Erdoğan tarafından umursanmaz olarak mı değerlendiriliyor? “..Düzinelerce Kürt muhabir ve editör, terörizmle ilgili suçlamalarla ve diğer bazı gazetecileri de hükümet karşıtı komplolara iştirak suçlamasıyla içeride tutuluyor. Türkiye’de hapsedilen gazetecilere dair 2012 yılında geniş bir araştırma gerçekleştiren CPJ, daha önceki sayımlarda yer almayan pek çok davanın gazetecilikle alakası olduğunu kesinleştirdi ve böylece ülkedeki toplam rakam önemli ölçüde yükseldi. CPJ, kapsamı geniş tutularak yazılmış terörle mücadele ve ceza kanunlarının Türkiyeli yetkililere yasadışı gruplara dair haber yapmayı ve hassas konuları incelemeyi doğrudan terörizm veya devlet karşıtı kapsamına alma imkânı sağladığı bulgusuna ulaştı” deniliyor. Siz, acaba siz bu açık suçlamalar karşısında ne diyeceksiniz Sayın Başbakan? Hani olimpiyat yarışmalarında dereceye girenler, dördüncüden birinciye doğru bir şeref kürsüsünde yer alırlar ya! 2012 ömrünü tamamlarken öyle bir “Parmaklık Arkasındaki Gazeteciler” yarışmasını düşünmek için lütfen bir dakika olsun gözlerinizi kapatın. Dördüncü sırada yer alan Eritre, cezaevindeki 28 gazeteciyle kürsünün hemen yanında yer alıyor. 3’üncülük merdiveninde 32 gazeteci ile Çin var. Parmaklıklar arkasına “gazeteci hapis etmek”te 2’nci ülkeye ayrılan basamak 45 gazeteciyi tutuklayan İran’a ayrılmış. Yarışı kimseye kaptırmadan birinci bitiren Türkiye ise ne yazık ki en üst merdiven basamağında yerini alıyor. 49’u Kürt 76 meslektaşımızın parmaklıklar arkasında tutulduğu Türkiye’yi izninizle, on yıllık AKP iktidarının ustalık dönemini maharetle geçirmekte olan anlı şanlı Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan bütün haşmeti ile temsil ediyor. Bu yazıyı tamamladığım sırada gözüm masamın üstündeki gazetenin manşetinde yazılı olan “Umudun adı TÜRKİYE” başlığına takılıyor. Dünürün gazetesi de kendisine verilen misyonu yerine getiriyor. Tabii uluslararası medya kuruluşları tarafından kullanılmış olanlar hanesinde hak ettiği sıfatı taşıyarak. Güney Afrika’da taşkömürü çıkaran VTG Holding bu ülkede ikinci kömür madenini işletmeye açtı 14 metrede ‘karaelmas’ AYKUT KÜÇÜKKAYA JOHANNESBURG En son tam bir yıl önce Zonguldak’ta yerin yüzlerce metre altında “karaelmas”a alın terlerini akıtan yiğit maden işçilerinin mücadelesine tanık olmuştum. Bu kez Zonguldak’tan binlerce kilometre uzakta Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde, Kara Afrika’nın “karaelmasına” gitmek üzere helikopterdeyim. Yanımda Vuslat Bayoğlu (VTG Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı) oturuyor. Hakhano maden bölgesine giderken bir yandan da kafamda maden bölgesini canlandırmaya çalışıyorum. Helikopter maden sahasına indiğinde havada yaptığım o canlandırma tamamen siliniyor; çok farklı bir manzarayla karşılaşıyorum. Yeraltı madenciliğine alışan bünyemiz, taşkömürünün 14 metrede çıkarıldığına, maden işçilerinin kazmasının yerine büyük iş makinelerinin çalıştığına tanık oluyor... ODTÜ’lü 3 genç mühendis girişimcinin, Tarık İmre, Vuslat Bayoğlu ve Gökhan Kantarcıgil’in kurduğu VTG Holding, madencilik sektöründe dünyanın en önemli ülkelerinden biri olan Güney Afrika’da önemli üreticilerden biri konumuna ulaşmış. Madencilik faaliyetlerine Güney Afrika’da başlayan, ardından portföyüne Türkiye ve Kolombiya’yı da ekleyen şirket, Güney Afrika’daki Schoogezicht kömür madenini de açarak, ülkedeki üretim yapmakta olduğu maden sayısını 2’ye yükseltti. Hakhano kömür madeninde de kömür üretimine devam eden VTG, kısa süre önce tamamladığı Zevenfontein madeninde ise 20092011 yılları arasında toplam 2.5 milyon ton kömür üretimi gerçekleştirmiş. VTG Holding, Schoogezicht madeninin açılışı kapsamında sektördeki faaliyetlerini değerlendirmek üzere Güney Afrika’da bir grup meslektaşımızla bir araya geldi. VTG Holding’in Güney Afrika’daki tesislerinde düzenlenen buluşmaya VTG Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kantarcıgil, VTG Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bayoğlu, VTG Holding Yönetim Kurulu Üyesi İmre ile VTG Holding Sürdürülebilirlik Yöneticisi Esra Yalçın katıldı. Bu buluşmada konuşan ve sorularımızı yanıtlayan VTG Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kantarcıgil, yeni yatırımlar Kantarcıgil’den çevre teminatı VTG Holding 6 yılda Güney Afrika’nın yıllık 320 milyon ton civarındaki toplam kömür üretiminde yüzde 1.8’lik paya sahip. ODTÜ’lü 3 genç uslat Bayoğlu (VTG Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı): “VTG Holding’in kısa vadeli hedefleri arasında; Türkiye’de ve Güney Afrika’da büyümek yer alıyor. Orta vadede Kolombiya ve Mozambik’te maden projelerinde faaliyet göstermeyi hedefleyen şirketimiz, uzun vadede ise Kanada, Avustralya ve ABD gibi ülkelerde şirket satın alma yoluyla büyümeyi planlıyor.” Mandela adına okul yapılacak T V G arık İmre (Yönetim Kurulu Üyesi): “Güney Afrika, dünya madencilik sektörünün lider ülkelerinden biri. Güney Afrika’nın GSMH’sinin yaklaşık yüzde 20’sini temsil eden madencilik sektörü, 500 bin kişiye de istihdam sağlıyor. Dünyanın en önemli altın ve platin üreticilerinden biri olan Güney Afrika, temel metaller ve kömür üretiminde de önde gelen oyuncusudur.” ökhan Kantarcıgil (Yönetim Kurulu Başkanı): “Sosyal kalkınmayı desteklemek üzere Güney Afrika’da Umthombo Sosyal Fonu oluşturuldu. Fon, arsa tahsisi ve inşaat izinlerinin tamamlanmasının ardından 2013 yılında inşasına başlayacağı ‘Winnie Madikizela Mandela Kız Lisesi’ projesi ile özellikle kız öğrencilerin eğitimine destek olacak.” ‘Temiz kömür üretiyoruz’ la büyümeyi planladıkları Güney Afrika’da, yakın zamanda devreye almayı planladıkları 5 proje üzerinde de rezerv ispatlama çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Güney Afrika’daki üretimiyle ülkenin yıllık yaklaşık 250 milyon ton civarındaki toplam kömür üretiminde yüzde 1.8 oranında paya sahip olduklarını anlatan Kantarcıgil, ülkedeki üretimlerinin yüzde 40’ını Türkiye, İngiltere, Fransa, Hindistan, Pakistan ile Doğu Afrika ülkelerine ihraç ettiklerini vurguladı. Güney Afrika’daki tesislerinde, Avrupa Birliği normlarına uygun olarak “te miz kömür” ürettiklerine dikkat çeken Kantarcıgil, sıradan yatırımlara kıyasla yüzde 67 oranında su ve enerji verimliliği sağlayan tesisteki “kömür yıkama ünitesi”yle, yandığında kömürün ortaya çıkardığı zararlı gazları Avrupa Birliği’nin izin verdiği ölçülerin de altına düşürdüklerini söyledi. Kantarcıgil, Güney Afrika’da 175 sahada ise demir cevheri, platin, altın, kömür, manganez ve krom konusunda ön arama faaliyetlerinin sürdüğünü de söyledi. Açılışta Afrikalı maden işçilerinin simgesel dansı gençler tarafından sergilendi. Toplantının ardından VTG’nin üç girişimcisiyle birlikte maden sahasını geziyoruz. Kantarcıgil’le hem Zonguldak’ı hem de Güney Afrika’daki taşkömürü madenciliğini konuşuyoruz. Söz Manisa Turgutlu’daki Çaldağ projesine geliyor. VTG Holding’in bünyesinde bulunan VTG Nikel aynı zamanda Çaldağ Nikel’in sahibi konumunda. 2014 yılında üretime başlamayı planladıklarını açıklayan Kantarcıgil şunları söylüyor: “Türkiye’de nikel ihtiyacı, tamamen ithalat yoluyla karşılanmakta. Türkiye nikel ve paslanmaz çelik ithalatı için yılda yaklaşık 1.2 milyar dolar ödemekte. Türkiye’de de ithal edilen nikelin en çok kullanıldığı endüstri paslanmaz çelik. Bölgedeki en önemli sosyal projelerimizden biri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Turgutlu Belediyesi işbirliğiyle, Turgutlu’ya kazandıracağımız modern ‘Evsel Atıksu Arıtma Tesisi’ olacak. Bu kapsamda Çaldağ Nikel, su ihtiyacını bölgedeki kanalizasyon sularını arıtarak karşılayacak. Bölgede Toplumsal Destek Fonu oluşturacak olan Çaldağ Nikel, bağımsız uzmanlardan oluşan Proje Değerlendirme Kurulu kurarak, Turgutlu ve çevresinin ekolojik ve sosyal kalkınma problemlerinin çözümüne yönelik projeleri destekleyecek. Madencilik çevre ile uyumlu bir şekilde yapılabilir ve bunun örnekleri özellikle gelişmiş ülkelerde çokça vardır. Madenciliğin hangi yöntemle ve kim tarafından yapıldığı değil, doğru yapılıp yapılmadığı önemlidir. Bu bilincin korunmasında ve geliştirilmesinde sürdürülebilir madenciliğin önemi büyük...” Kantarcıgil’e, “Cumhuriyet’in, çevreci sözlerinin takipçisi olacağını” söylerken bir yandan da Zonguldak’taki maden işçilerini düşünüyorum. 14 metre derinlikten taşkömürü çıkarıldığını görünce insan “Darısı Zonguldak’ın, Türkiye’nin başına” demekten kendini alamıyor. ATALAY, HAKKINDAKİ KÖSTEBEK İDDİALARINA SİNİRLENDİ RTÜK’TE GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA DAVASI Bütçe konuşmalarında ‘köstebek’ atışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Deniz Feneri e.V. yolsuzluğunda hakkındaki köstebek iddialarının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iftirası olduğunu savunarak “ CHP Genel Başkanı alnım altı boş dosyalar alıp ekrana çıkmayı çok seviyor. Benim anlım ak, başım dik. Sizin iftiralarınız bana bulaşmaz” dedi. Genel Kurul’da Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Sayıştay, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Başbakanlık, MİT ve MGK Genel Sekreterliği bütçeleri kabul edildi. Atalay konuşmasında yaptırdıkları anket sonuçlarını açıkladı. Atalay, “Yeni yaptırdığımız son araştırma da daha birkaç gün oldu. Son araştırmada yüzde 51.5, aldığımız oyun üzerinde. Şirketin ismi Konda. Takip edin, arayın, bulun” dedi. CHP grubu adına söz alan Atilla Kart da Cumhurbaşkanı’nın 5 yılın sonunda 674 yasayı kabul ettiğini, yalnızca 6 yasayı veto ettiğini belirtti. 2. turda CHP’li Turgay Develi Türkiye’nin TRT aracılığıyla AKP’nin stüdyosu haline dönüştüğünü ifade etti. Develi, “Behzat Ç.’nin alkol sorununu çözdük, Demet Evgar’ın nişan sorununu da ancak bazı televizyonlarda kızların bakireliğinin pazarlığı yapılıyor, RTÜK bunları ıskalıyor” dedi. CHP’li Oktay Ekşi de, gazetecilerin yıpranma payının kaldırıldığını anımsatarak bu sürede görev yaparken ölen gazetecileri sıraladı. Ekşi, AKP iktidarında Erdoğan’ın medyaya saldırı niteliğinde 185 konuşma yaptığını kaydetti. Akman’dan ‘çıkışta’ müdahile küfür Sırrı Sakık’tan Meclis’e sitem: TBMM’de dün bütçe görüşmeleri sürerken MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, diğer Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın annesinin öldüğü haberini milletvekillerine duyurdu. Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş söz alarak AKP adına Vural’a başsağlığı diledi. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de partisi adına başsağlığı diledi. Hamzaçebi’nin ardından ise bir süre önce oğlunu kaybeden Sakık söz aldı. Sakık,“Çok insani bir şey. Biz yakınlarımızı kaybettiğimizde niye aynı hassasiyeti göstermiyorsunuz. Ayıptır ayıp, günahtır günah” diye tepki gösterdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun ve eski RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın da aralarında bulunduğu 5’i eski 8 üst kurul üyesinin “görevi kötüye kullanmak” suçlamasından yargılanmasına devam edildi. Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, sanık Akman ve müdahil Cengiz Özdiker ile taraf avukatları katıldı. Hâkim Sait Çağlar, geçen celselerde Adalet Bakanlığı’na yazılan müzekkereye cevap gelmediğini bildirdi. Duruşma dosyasını ayrıntılı bir şekilde inceleyemediğini belirten Çağlar, iddianameden, Akman’a yöneltilen suçu bulmaya çalıştı. Bu sırada Akman’ın avukatı Şule Yıldız, müvekkilinin iddianameyi okuduğunu, isnat edilen suçu bildiğini ifade etti. Akman, kimlik tespiti sırasında ayağa kalkmaması üzerine hâkim tarafından “Beyefendi ayağa kalkın” şeklinde uyarıldı. Daha sonra ayağa kalkan Akman, aylık gelirinin 25 bin lira olduğunu beyan etti. Savunmasını yazılı olarak dosyaya sunduğunu belirten Akman, sözlü savunma yapmadı. Özdiker’in avukatı Nadire Özkaya da “Bu davanın hukuka uygun şekilde sonuçlanacağına, adaletin layıkıyla gerçekleşeceğine inancımız kalmamıştır” dedi. Hâkim Çağlar, Akman’ın duruşmadan vareste tutulmasına karar vererek duruşmayı erteledi. Özdiker, duruşma çıkışı Akman’ın kendisine “S..tir git” diyerek küfrettiğini savundu. Akman ise gazetecilerin sorularını yanıtsız bırakarak adliyeden ayrıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle