15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ARALIK 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 15 Boratav, Türkiye’nin küçülme patikasına girdiğini, vergilerin artacağını, istihdamın düşeceğini söyledi Durum gerçekten vahim Prof. Dr. Korkut Boratav: Sanayide de ciddi bir daralma var. Türkiye aslında küçülüyor. İhracat artışının önemli bölümü yapay olduğu için ekonomi aslında büyüme sürecini de durdurmuş halde. Türkiye bir durgunluk, sıfır büyüme civarındaki bir konumdadır. MUSTAFA ÇAKIR Orta Gelir Tuzağı: Hangi Türkiye? Bu yazımda sizlere TÜRKONFED (Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu) için hazırlamış olduğumuz bir raporun bulgularını tanıtmak arzusundayım: “Orta Gelir Tuzağından Çıkış: Hangi Türkiye?” (Yazarlar: E. Yeldan, Kamil Taşçı, Ebru Voyvoda ve Emin Özsan) Rapor bu hafta içinde basında da tanıtım sürecinde. Orta gelir tuzağı kavramı iktisat yazınına Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley Ekonomi Profesörü Barry Eichengreen’in bir çalışmasıyla girdi. Kavram, kişi başına düşen milli gelirin (2005 fiyatlarıyla) 16.000 dolar düzeyine ulaşmış ülkelerde ileri sanayileşme aşamalarına geçebilmek için gerekli üretkenlik ve kurumsal dönüşümleri gerçekleştirmekteki zorlukları betimlemek için kullanılıyor. Ekonomiler “orta gelir” düzeyine yaklaştıkça, artık tarımdan kente işgücü transferine ve sermaye yatırımlarının uyardığı yüksek kârlara dayanan görece “kolay” büyüme kaynakları uyarıcı gücünü yitiriyor; teknolojiler olgunlaşıyor, giderek eskiyor. Bu noktadan sonra büyümenin kaynakları artık üretkenlik kazanımlarından gelmek zorunda. Üretkenliğin artırılması ise beşeri sermayeye eğitim ve araştırmageliştirme (ArGe) yatırımlarıyla ve kurumsal reformlarla olası. Kavram son dönem iktisat yazınında bir dizi niceliksel araştırmaya da yol açtı. Bunlar arasında Felipe, Abdon ve Kumar’ın (2012) tarihli katkısıdır. Felipe ve arkadaşları ülkemizin içerisinde bulunduğu orta gelir grubunun sürelerini ve büyüme hızlarını saptamışlar. Bulgularını aşağıdaki tabloda özetliyorum: Türkiye’nin Orta Gelir Konumu DüşükOrta Gelir YüksekOrta Gelir DüşükOrta Gelir Geçiş Dönemi Ülke Düzeyine Düzeyine Düzeyinde Boyunca Ortalama Ulaşıldığı Yıl Ulaşıldığı Yıl Geçirilen Süre Büyüme Hızı (Yıl) (%) Çin Halk Cumh. 1992 2009 17 7.5 Malezya 1969 1996 27 5.1 Kore 1969 1988 19 7.2 Milli. Çin (Taypei) 1967 1986 19 7.0 Tayland 1976 2004 28 4.7 Bulgaristan 1953 2006 53 2.5 Türkiye 1955 2005 50 2.6 Kosta Rika 1952 2006 54 2.4 Uman 1968 2001 33 2.7 Kaynak: Felipe, Abdon ve Kumar (2012) “Tracking the Middle Income Trap: What Is It, Who Is In It, and Why?” Levy Economics Institute Working Paper No 715. ANKARA Prof. Dr. Korkut Boratav , Türkiye’nin küçülme patikasına girdiğini, bir süre sonra hükümetten “kaynak yok” bahaneleri geleceğini, ücretlerin ve istihdamın kısılacağını, vergilerin artırılmaya çalışılacağını vurguladı. “Ne güzel işte, cari açık azalıyor” söylemlerini de eleştiren Boratav, “Sen sıfır büyüme ile bile, hatta eksik büyüme ile cari açık veriyorsan durumun çok vahimdir” dedi. Büyüme rakamları ve sanayi üretimi verilerini değerlendiren Prof. Boratav’ın açıklamaları şöyle: * İşin özü iç talep daralıyor. 9 ayda 1.9 oranında iç talep daralmıştır. Yani tüketim, kamu harcamaları ve yatırımın toplamı bir yıl önceki 9 aya göre 1.9’luk daralma gösteriyor. Son 3 ay daha da kötü. 9 aya bakarsanız 2.6’lık büyüme var ama bu esas olarak ihracattaki artıştan kaynaklanıyor. * İhracattaki artış da esas olarak altın ihracatından kaynaklandı. Yani stoklardan yollasanız bile milli gelire girmemesi lazım. Türkiye altın üreten bir ülke olmadığı için... İşlenmemiş altın ihracatının işte 9 milyar falan gibi rakam çıkıyor. Bu da tonlarca altın ifade ediyor. 177 ton 2012’de. Türkiye’deki altın stoklarından mı gidiyor, yoksa kayıt dışından para transfer ediliyor ve altın diye mi gösteriliyor, ne olursa olsun milli gelire katılmaması gereken bir kalem... Rezervlerden döviz aktarımı ne anlama gelirse ithalatın finansmanı için, altın ihracatı da ihracat terimi altına girmemesi lazım. Onu düşürmek lazım... Bu durumda 2.6’lık büyüme hızının da önemli bir öğesi aşınacaktır. * Türkiye iç talep açısından küçülme patikasına girdi. Küçülme de ithalatı aşağıya çekiyor. İhracat artışı ise önemli bölümü yapay olduğu için ekonomi aslında büyüme sürecini durdurmuş halde. * Bitkisel hayata girmek olumlu mu? Yani dünyanın her ülkesi büyümeyi şevkle karşılar. İktidar propagandasını yapar. Türkiye’nin zengin batı ülkelerinin çok gerisinde bir düzeyde olduğu konumda ekonominin sıfır büyüme rayına oturması olumlu olamaz. Şöyle laflar var: “Ne güzel cari açık azalıyor” diye... Cari açık refah göstergesi değildir ki... Sen sıfır büyüme ile bile, hatta eksik büyüme ile cari açık veriyorsan durumun çok vahimdir * Bir kere kaynak yok bahaneleri gelecek. Çünkü büyüme bütçeyi sıkıştırıyor. Diyelim ki işte memur maaşlarında artış planlanacak, asgari ücret tartışmaları başlayacak vs... Kaynak kıtlığını bahane edecek, bazı şeyleri kısacak. Vergileri yükseltmeye çalışacak. Ekonomi Servisi Ekonomi Servisi Merkez Bankası Türkiye’de ekonomik büyüme Başkanı Erdam Başçı, “Ekim yavaşlarken sanayi üretiminin ayında sanayi üretim endeksi beklentileri aşan bir oranda gerilemesi, eksi büyüme yaptı, kasımda artı yurtdışında da yankılandı. Financial Times büyüme bekliyoruz. Yılın üçüncü (FT) gazetesi, üçüncü çeyrekteki büyümeyi çeyreğinde büyüme düşük geldi. büyük ölçüde altın ihracatına bağlarken “Altın Dördüncü çeyrekte daha hızlı olmasa ekonomi, resesyona girmiş olurdu” dedi. büyüme bekliyoruz” dedi. Gazete, Capital Economics’ten Neil Shearing’in Antalya Ticaret ve Sanayi altın satışlarının, bu yıldaki ihracat artışının yüzde O d a s ı ’ n ı n d ü z e n l ediği 60’ını oluşturduğu yönündeki değerlendirmesine dikkat “Para Politikaları” konulu çekti. FT “Türkiye’nin, üçüncü çeyrekte sadece yüzde konferansta konuşan Başçı, 1.6 olan son büyüme rakamları, çok canlı bir Türk “2012 yılında ekonomik ekonomisi lafının artık biraz demode olabileceğini büyümenin oldukça yavaş gösteriyor” diye yazdı. Türkiye altın sayesinde büyüdü Başçı: Önce yağmurfırtına, sonra güneşli hava gerçekleştiğini ve gerçekleşmeye devam edeceğini, 2013’te ekonomik büyümede hızlanma bekliyoruz. Ekonomide önce yağmurfırtına, arkasından güneşli bir hava bizleri bekliyor” açıklamasını yaptı. Türkiye’deki işsizlik oranlarının rekor seviyedeki düşük borçlanma faiziyle bağlantılı olduğunu belirten Başçı, Türkiye’de borçlanma faizlerinin düşmeye devam ettiğini bunun da önümüzdeki aylarda istihdamda güzel gelişmelerin yaşanacağı anlamına geldiğini aktardı. Dramatik yavaşlama ABD’nin borsa ve iş çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Türkiye’de yayımlanan son ekonomik verileri “Türkiye’nin büyümesi baskı altına girdi” başlıklı haber analizinde irdeledi.WSJ, politika yapıcıların temmuzdan bu yana Türk ekonomisinin “yumuşak bir iniş” gerçekleştirdiğini, ihracat artırılırken iç talebin kısılarak bir denge sağlandığını söylese de son verilerin revize 2012 hedeflerine ulaşılamayabileceğini gösterdiğini vurguladı. ABD’li gazete, Standard Bank’ın yükselen piyasalar araştırma bölümü başkanı Tim Ash’ın, verilerin Türkiye’nin küresel trendlerine bağışık olmadığını gösterdiğini belirterek bir dize faktörlerin Türk ekonomisini “dramatik” biçimde yavaşlattığı değerlendirmesine dikkat çekti. WSJ, yatırımcıların yeni bir faiz indirimi beklentisi olduğunu belirtti. 6 milyar 583 milyon dolar gizemli para geldi Ekonomi Servisi Merkez Bankası’nın açıkladığı ödemeler dengesi verilerine göre 2012 Ekim ayında ‘net hata noksan’ kaleminde 697 milyon dolarlık kaynağı belirsiz para girişi yaşandı. Bu girişle birlikte yılın ilk 10 ayında gizemli para girişi 6 milyar 583 milyon dolara ulaştı. 2011 sonunda 11 milyar 384 milyon dolar düzeyinde kaynağı belirsiz para girişi gerçekleşmişti. Ekonomideki yavaşlama ve altın ihracatının da desteğiyle dış ticaret dengesindeki dengelenme sürecine paralel gerilemeye devam eden cari işlemler açığı, ekimde 1.96 milyar dolar ile beklentilere paralel gerçekleşti. Merkez Bankası verilerine göre ocakekimde cari açık geçen yılın aynı dönemine göre, 23.872 milyar dolar azalarak 41.095 milyar dolara geriledi. OLAĞAN GENEL KURUL ÇAĞRISI Vakfımızın Olağan Genel Kurul Toplantısı aşağıdaki gündem dahilinde 16 Aralık 2012, Pazar günü saat 10.00’da Ahırkapı Sokak No. 24 Sultanahmetİstanbul adresindeki Armada Otel’de yapılacaktır. Vakıf üyelerimizin yanı sıra dostlarımıza da açık olan Olağan Genel Kurul Toplantımıza katılarak onur vermenizi dileriz. Saygılarımızla 68’liler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu GÜNDEM: 1. Açılış ve saygı duruşu, 2. Divan seçimi ve divana tutanakları imzalama yetkisi verilmesi, 3. Vakıf Başkanının açılış konuşması, 4. Konukların konuşmaları, 5. Tüzük değişikliği önerisinin görüşülmesi, 6. Aday üyelerin vakıf üyeliğine kabulü, 7. Çalışma yazanağı ve mali yazanağın okunması ve görüşmeye açılması, 8. Organların aklanması, 9. 20122014 dönemi çalışma tasarısı ve tahmini bütçenin görüşülmesi, 10. Organlar seçimi, 11. Dilekler ve kapanış. NOT: Üye listesi ile hazirun listesi vakıf merkezine asılmıştır. Üyelerimizin denetimine açıktır. Ey Mert ve Güzel İnsan! Özlemin her geçen gün daha da büyüyor! ALİ ATEŞ (1959 ....) Alçakça katledilerek bizden alınışının 16. yılında seni her zamankinden daha çok seviyor ve de saygı ile anıyoruz. Rezzan, Yıldız, Turgut Silivri’de “Duruşmaları İzleme Eylemi” sürüyor! 1314 Aralık’da Silivride’yiz! Cumhuriyet’in Bahçesi’nde hareket saati: 07:00 Önceden Başvuru Gerekmektedir! Telefon: 0535.636 59 11 0535.270 56 84 Düşük orta gelirli düzeyde kalma süresi Çin H. Cumhuriyeti’nde 17 yıl iken, Bulgaristan ve Türkiye’de 50 senenin üstünde görülmektedir. Türkiye düşükorta gelir düzeyine 1955’te ulaşmış ve ancak 50 yıl sonra 2005’te yüksekorta gelir düzeyini yakalayabilmiştir. Türkiye’nin orta gelir bandı içindeki serüveni göreceli olarak en uzun süre almış olan üç ülkeden (Bulgaristan ve Kosta Rika ile birlikte) birisidir ve dolayısıyla orta gelir tuzağına sıkışmış tipik bir geçsanayileşen ülke görünümü sergilemektedir. HHH Burada çok acil bir soru gündeme gelmektedir: Hangi Türkiye? TÜRKONFED raporunda Türkiye gelir gruplarına göre üç bölgede değerlendirilmektedir: İstanbul, Ankara ve İzmir’in başını çektiği yüksek gelirli Türkiye’nin bölgesel geliri 376 milyar dolara ulaşmakta ve Norveç, İsviçre gibi Avrupa ekonomilerinden daha büyük bir gelir ile orta gelir tuzağından çıkışlarının göreceli olarak kolay olacağı görülmektedir. Bu bölge, Türkiye’nin idari, siyasi, ticari ve finansal güç merkezlerini barındırmakta ve geride kalan Türkiye ile olan bağlantıları da zayıflamaktadır. Bunun dışında orta gelirde sıkışma tehlikesi yaşayan Türkiye ile, aslında orta gelir düzeyini yakalama şansı dahi bulunmayan yoksul bir diğer Türkiye gözlenmektedir. Yoksulluk tuzağında kalmış bulunan yoksul Türkiye’nin yaşamakta olduğu bu bölgede ortalama eğitim süresi 5 yıldan dahi az olup (ilkokul mezunu değil); sabit sermaye yatırımlarından yoksun; mevsimlik ve düşük vasıflı işgücüyle merkez kapitalizminin ilkel sömürüsüne ve sosyal dışlanmışlığa uğramış 27 ilimiz bulunmaktadır. Tarımsal katma değer payının nüfusa oranı en düşük olan yoksulluk tuzağı bölgesinde son sıralarda kırsal nüfus ağırlığının fazla olduğu doğu illerinin yer alması, bu bölgeler için kullanılan “ekonomisi tarıma dayanmaktadır” genel söylemi ile çelişmektedir. Oysa bu bölgeler piyasalaşma sorunu yaşayan, üretimin iktisadi bir faaliyet olarak değil, geçimlik olarak yapıldığı ve birtakım sosyal transfer mekanizmaları ile desteklenen bir yapı arz etmektedir. Küresel dünyayla eklemlenmiş, yüksek gelirli Türkiye’nin sorunları ile yoksulluk tuzağındaki Türkiye’yi birlikte değerlendirebilecek iktisadi kalkınma politikaları ise neoliberal öğretinin piyasa sinyallerine terk edilemeyecek kadar karmaşık ve o derecede önemli bir konudur. T.C. TARSUS 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2012/242 Esas Davacı KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ tarafından, Mersin ili, Tarsus ilçesi, Deliminnet Köyü, 1234 parsel numarası ile tapuya kayıtlı bulunan mülkiyeti davalı Mehmet DOĞAN’a ait dava konusu taşınmazın 5.385,29 m2’lik kısmının yol inşaatı ve emniyet sahası tesis etmek amacıyla kamulaştırması yapılmış olup, Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesi gereğince kamulaştırma bedellerinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ adına tapuya tesciline karar verilmesi Mahkememizden istenilmiştir. Bu taşmmazlardaki hak sahiplerinin ve 3. kişilerin tebliğden itibaren 30 gün içerisinde Kamulaştırmanın iptali için İdari Yargıda ya da maddi hataların düzeltilmesi için Adli Yargıda dava; açabilecekleri, açılacak davada husumetin kamulaştırmayı yapan KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’ne yöneltileceği, bu süre içerisinde, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların, dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde, kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tescil edileceği, Mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedellerinin yargılama sırasında hak sahipleri adına bankaya yatırılacağı, ilgililerin davaya ve taşınmazların değerine ilişkin bütün savunma ve delillerini de tebliğden itibaren 10 gün içerisinde Mahkememize yazılı olarak ibraz etmeleri gerektiği 2942 s. Kamulaştırma Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince ilanen tebliğ olunur. 13/11/2012 “Resmi ilanlar:www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 78340) CUMOK İSTANBUL ÇAĞRISI 16 ARALIK 2012 PAZAR S.11.00’de kahvaltılı toplantıda KISA... KISA... İspanyol banka Türkiye’de İspanya’nın 5. büyük bankası Banco Popular, Türkiye’ye daha fazla yoğunlaşma kararı aldı. Mayısta temsilcilik açan banka dün de Başbakanlık Yatırım Ajansı ile Türk ve İspanyol şirketlerinin ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla anlaşma imzaladı. Değerli Cumhuriyet Yazarı, ERGİN YILDIZOĞLU “GÜNCEL GELİŞMELER IŞIĞINDA TÜRKİYE ve ORTADOĞU’NUN GELECEĞİ” konusunu irdeliyor, soruları yanıtlıyor, ufkumuzu açıyor; kitaplarını imzalıyor. LÜTFEN YER AYIRTINIZ! SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ Yer: ADEN OTELİ Vapur İskelesi KarşısıKADIKÖY İletişimBilgi: 0555 967 24 97 0535 412 68 68 0532 391 11 27 0536 739 02 29 Arçelik’e ArGe kredisi Arçelik, Avrupa Birliği’nin uzun vadeli finansman kurumu Avrupa Yatırım Bankası’ndan ArGe faaliyetlerinin desteklenmesine yönelik olarak, 100 milyon Avro tutarında program kredisi temin etti. Sağlıksız ürüne önlem www.cumokistanbul.org Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın genelgesine göre, iç piyasada olan piyasa gözetimi ve denetimleri, 1 Ocak 2013’ten itibaren gümrüklerde de uygulanacak. Böylece, sağlıksız kırtasiye ve çocuk bakım ürünleri, Türkiye’ye giremeyecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle