22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 HAZ RAN 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA DİZİ 9 Seçim sonrası CHP’nin yüzde 25.9’luk oy oranını başarılı bulan da var, kurultay lafları eden de Baykal: Gereği yapılsın Karayalçın: Nedenini araştırın Çetin: Yurttaş inanmadı Öymen: Sihirli değnek yok l il, yıl yıl oy oranları Bu tartışma bitmez 22 Temmuz 2007 seçimlerinde CHP yüzde 20.9’da kalırken, genel merkezde düş kırıklığı vardı. Genel Başkan Deniz Baykal, genel merkeze gelmemişti. Genel merkezde gazeteciler, konuşacak muhatap bulamıyordu. Genel Sekreter Önder Sav gece yarısı kameralar önüne çıkarak “Biz de böyle bir sonucu demokrasinin gereği olarak algılıyoruz. Bize verilen ana muhelefet görevini sürdüreceğiz” diye açıklama yaptı. O dönemde de merkez sağdan lhan Kesici, Lütfullah Kayalar, Edip Safter Gaydalı gibi isimlerin aday gösterilmesi tepkilere yol açarken genel merkez önündeki kalabalıktan “Baykal istifa” sloganları yükseliyordu. Deniz Baykal, ancak iki gün sonra kamuoyu önüne çıkarken; seçim sonuçlarını “başarısızlık” değil, “beklentilerin gerçekleşmemesi” olarak değerlendirdi. Baykal, “Partiyi yüzde 4.70’lerden yüzde 20’lerin üzerine çıkardık. CHP’nin oy oranı 2002 seçimlerine göre 1.5 puan artmıştır. Bu ortamda oyların 1 milyon 200 bin civarında artması bizim için değerlidir” demişti. 12 Haziran 2011 seçimlerinde CHP 25.9’a ulaştı, ancak beklentiler yine gerçekleşmedi. “Yeni CHP” söylemiyle yarışa giren Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, 12 Haziran akşamı genel merkezde gazetecilerin önüne çıkarak “CHP bu kısa süre içerisinde 3.5 milyon gibi yeni oydaş kazanmıştır. Seçime girip milletvekili sayısını arttıran tek parti CHP’dir” dedi. ki seçimde de ertesi gün hemen istifa çağrıları ve “kurultay” sesleri yükselmeye başladı. Geleceğin CHP’si Hangisi? (1) Burhan ŞENATALAR İstanbul Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi MURAT KARAYALÇIN AKP bir milyon kişiyi çalıştırdı, ya biz H KMET ÇET N Ölçü kaçtı inandıramadı Eski CHP genel başkanlarından Hikmet Çetin, AKP ve BDP’nin başarılı olduğu, ancak CHP’nin başarısız olduğu görüşünde. Çetin, “AKP çok başarılı, dünyada da üç seçim kazanan parti var, ama oyunu arttırarak kazanan hatırlamıyorum. BDP’nin başarısı hem sorunun çözümü için mesajdır, hem de barajı kaldırın, mesajıdır. CHP’nin Genel Başkan’ın çok çalışmasına rağmen başarılı olduğu söylenemez” görüşünü dile getirdi. Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aday belirlenirken partili ve örgüt dikkate alınmamıştır. Ankara’da listede örgütten gelen bir tek kişi vardı, o da 6. sıraya kondu. Dışarıdan da adaylar olabilirdi ama parti kendi ilkelerini ve özelliklerini kaybetmeden götürmeliydi. ‘Yeni CHP’ CHP değiliz, anlamına kadar gitti. CHP’den uzak durmaya kadar götürdü işi. İdeoloji kayboldu, hizmet ağırlıklı gidildi. Vaatlerde ölçü tutturalamadı. O zaman da tam AKP’nin istediği alana girildi. Vatandaş AKP söylediği zaman inandı, bunlar zaten yapıyor diye hizmete oy verdi. CHP projelerinde ölçü kaçtı, her alana el atıldı, inandırıcılığı olmadı. Tabii ki yenileşmeden, gençleşmeden yanayım ama birbirini tanımayan insanlardan MYK oluşturulduğu da göz ardı edilemez.” CHP başarılı oldu mu, olmadı mı sorusunu yanıtlamak için önce başarı ölçütünde mutabık olmamız gerek. Eğer 2002 ve 2007 genel, 2009 yerel seçimlerine bakacak olursak, sınırlı da olsa, bir başarı var. Eğer beklentileri esas alacak olursak, çoğu kişi yüzde 30 dolayında bir oran beklediği için, başarı sağlanamadı sonucu doğar. Mutsuzluk ve başarısızlık duygusu da aslında bununla ilgili . Ancak bu beklentinin de çok sağlam dayanakları yoktu. Güvenilir anketlerde CHP yüzde 30’a ulaşmıyordu. Miting kalabalığına bakarak oran tahmini yapmak ise hiç de anlamlı değildi. Kötümser duygunun bir nedeni de AKP’nin hemen hemen yüzde 50’ye ulaşmış olması ile ilgili. Bu konuda da şunu bilmekte yarar var, iktidar partileri her zaman yıpranır diye bir kural yok. O dönemdeki dünya ve ülke konjonktürü önemli, ayrıca iktidar partisinin icraatı önemli vb. sveç Sosyal Demokrat Partisi 44 yıl iktidarda kalmıştı, Japonya Liberal Demokrat Partisi de yıllar boyu iktidarda idi. Başarı değerlendirmesini yaparken, CHP bu seçime eski kadroları ve eski yaklaşımlarla girmiş olsaydı ne yapardı, sorusu da önemli. Bu soruya benim yanıtım, bugünkü oy oranına da ulaşılamazdı. Oy oranlarına bakmakla yetinmeyelim, daha geniş bir değerlendirmeye geçelim. CHP son bir yılda temel konulardaki politikalarını hayli yeniledi ve geliştirdi. Özet bir ifadeyle, evrensel standartlara daha yakın bir parti durumuna geldi, zamanın ruhuna daha yakın bir parti haline geldi. Bu konuda bilinen birkaç örnek vermek gerekirse, CHP askerin siyasetteki yeri, laiklik, devlettoplum ilişkisi, Kürt sorunu, sosyal eşitsizliklere verilen önem gibi konularda açıkça yeni bir söyleme geçti. Bunların tümünde sosyal demokrat bir parti kimliğine daha çok yaklaştı. Yeni söylemi oluştururken, geçmişte görülmemiş bir ölçüde düşünce ve proje üretimi performansı ortaya koydu. Çok sayıda rapor üretti. Bu raporların açıklanma tarihleri daha erken olsaydı ve raporlar parti örgütüne ve topluma daha geniş biçimde yayılabilseydi, etki dereceleri daha yüksek olurdu. Buna rağmen, tarımdan eğitime kadar birçok önemli alanda gerçekleştirilen nitelikli çalışmalar, partinin “bilgiye dayalı siyaset” anlayışı açısından önemli bir başarısıdır. Özellikle seçime çok kısa bir süre kala açıklanan anayasa raporu CHP’nin eski yaklaşımlarının açıkça ilerisindedir ve bu kadar geç açıklanması bir eksiklik olmuştur. Seçim dönemindeki performans değerlendirilecek olursa, Türkiye’nin tüm illerinde ve çok sayıda ilçesinde miting yapılmış olması da önemli bir adımdır. Bunun her yerde hemen oylara yansımasını beklemek de gerçekçi değildir. Kampanya döneminde televizyonun ve sosyal medyanın başarılı bir şekilde değerlendirildiği kanısındayım. Ancak seçim kampanyaları ile ilgili şu gerçek de bilinir, son birkaç ayda yürütülen kampanya oy oranlarını sadece birkaç puan etkiler. Dolayısıyla yalnızca oy oranlarına bakarak bir başarısızlık iddiası geçerli değildir. Eski SHP genel başkanı Murat Karayalçın, CHP’nin sonuçları başarı olarak göremeyeceğini düşünüyor. Karayalçın, şu değerlendirmeleri yapıyor: “Hedefin çok altında bir sonuç alınmıştır. Bu asla başarı olarak görülemez. Araştırılmalıdır, tartışılmalıdır. Ben özellikle parti işletmeciliği açısından çok basit birtakım değelendirmelerin yapılmasını gerekli görüyorum. Ayrıntıya boğmadan, basit değerlendirmeler yapılmalı. AKP seçimlerde 1 milyon 250 bin kişiyi çalıştırmış, acaba biz kaç kişiyi çalıştırdık. BDP’nin desteklediği vekillerin milim milim hesaplanmış oy oranlarını görüyoruz. Bu da bir örgütlenmenin sonucu. CHP, kendi örgütlerini bu yönüyle ele alabilmeli. Bu, kurultay şeklinde olabilir, PM şeklinde olabilir. Yönetim değişikliği talebinden önce, seçim sonuçlarının nedeni ciddi bilimsel şekilde ortaya konmalıdır.” DEN Z BAYKAL Bu destek Özal’a Eski CHP genel başkanı Deniz Baykal seçim sonuçlarını “başarısızlık” olarak değerlendirirken, şu değerlendirmeleri yapıyor: “2010 yılında yapılan kamuoyu yoklamalarında biz yüzde 28’e ulaşmıştık. Üstelik, bunları yapanlar bize yakın olmayan kuruluşlardı. Şimdi seçim sonuç bile verilmedi larını 2007 sonuçları ile ölçmek yanlış olur. Bazı açıklamalar, açılımlar seçmende tereddüt yarattı. CHP’ye bu seçimlerde görülmemiş bir medya desteği de vardı. Bu destek Özal’a bile gösterilmemişti. Buna rağmen sonuç hüsran, gereği yapılsın.” Baykal’ın istifa konuşmasından... ALTAN ÖYMEN 1 ay 20 günde mucize Eski CHP genel başkanlarından Altan Öymen, CHP’nin seçimlerde başarılı olduğu kanısında. Öymen, “Seçimde başarı ölçütlerinin en önemlisi oy oranlarının bir önceki seçime göre artıp artmadığıdır. Artarsa oy oranı artan parti başarılı, artmazsa başarısız sayılır. 2007’deki DSP katkısı dikkate alınmasa bile, CHP’nin oyu 5 puan artmıştır” diyor. Öymen, “ortanın solu” hareketinin ilk seçim sınavı sonuçlarını anımsatırken de şu değerlendirmeleri yaptı: “Bülent Ecevit’in ‘ortanın solu’ hareketinin öncüsü olarak CHP’ye genel sekreter oluşunu hatırlıyorum. Ecevit sekreter olduktan sonraki ilk seçimde bütün propaganda ‘ortanın solu’na dayandırıldı. 1969 seçimi öncesinde yeni atılım başlatılmış, yeni politikalar anlatılmış ve Ecevit büyük ilgi görmüştü. Ancak CHP’nin oyları öyle birdenbire art olmaz madı, hatta bir gerileme bile oldu. Oylar yüzde 2728 civarındaydı. Bunun üzerine partide ‘ortanın solu tutmadı’ diye tartışma çıktı. Partide çekişme oldu ve neticede aynı politikalar devam etti. Bir sonraki seçimde, 1973’te oylar yüzde 33’e 1977’de ise yüzde 41’in üzerine çıktı. Kılıçdaroğlu gelmiş daha bir sene olmuş, sihirbazın değneği yok ki elinde? 1 ay 20 günde mucize olmaz. Aceleci başarısızlık ilanları fevkalede yanlış. Kemal bey 81 ili gezdi. Devam etmesi lazım. 2007’deki sonucu başarı sayanların özellikle bu açıklamaları yapmamaları lazım. Eksen kaymasından söz edenler var. ‘Eksen’ dediğin şey kazık gibi bir şey değildir. Zamana göre, çağdaşlaşma esaslarına göre mütemadiyen geliştirilen bir şeydir.” YARIN: MUHAL FLER KURULTAY ST YOR SUÇLANAN YEN S MLER NE D YOR? C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle