Katalog

SAYFA CUMHUR YET 18 HAZ RAN 2011 CUMARTES 4 HABERLER Selahattin Demirtaş, Erdoğan’ın çağrısına ‘Önce tutuklu olan 2 bin arkadaşımızı serbest bırakın’ yanıtı verdi ‘Hâlâ Yazıyor musun?’ Yukarıdaki soru şu anlama gelebilir: Neden boşuna uğraşıyorsun? Nasıl olsa çoğunluk gerçeği görmüyor. Yazık! Ama şu anlamda da söylenmiş olabilir: Ne anlayışsız adamsın birader! Çoğunluk bin kez beynine çaktı, hâlâ haksız ve yanlış olduğunu kabul etmemekte direniyor ve utanmadan yazıyorsun. Köşelerinde yazdıklarından anladığıma göre, benimle aynı ya da yakın veya benzer çizgide olan kimi arkadaş ve dostlarıma bu son söylemi kullananlar olmuş. Hangi bağlamda söylenmiş olursa olsun, soru kipindeki bu çıkış yanlıştır. Her şeyden önce, demokrasilerde, tek gerçek yoktur. Tek gerçek olmayınca da kimin gerçeği gördüğü, kimin yanıldığı konusunda karar vermek mümkün değildir. Daha doğrusu, neyin salt doğru, neyin salt yanlış olduğunu saptamak hak ve yetkisine sahip bir merci demokrasilerde yoktur ve olamaz da. Demokrasilerde herkes kendi doğrusunu aramak, savunmak hakkına sahiptir. Bunu herhangi bir baskı ve kısıtlamayla karşılaşmadan yapabilmesinin yollarını da demokrasinin evrensel kuralları belirlemiş, anayasalar ve de onlara, uygun olarak çıkarılan yasaları da normlaştırmışlardır. Bu yüzdendir ki, mutlak doğru gibi mutlak yanlış da yoktur demokrasilerde, yalnızca yasal olanla olmayan vardır, bunlar da özgürlüklerin önünü tıkamayacak şekilde düzenlenmek durumundadırlar. Bütün bu gerçekler göz önünde bulundurulduğunda, 12 Haziran seçimlerinde AKP’ye oy veren her iki kişiden biri de kendi gerçeklerinden hareketle doğru yapmıştır, AKP’ye oy vermeyen her iki kişiden biri de... Zaten aksini düşünmek, diktayı demokrasi diye yutturmaya çalışmaktır. Düşünsenize aksini söylemek toplumun bir yarısının doğru, öbür yarısının yanlış olduğu hükmüne varılmasına yol açar ki, en kötüsü de bu olur. Şu yanılgıya da asla düşmemek gerekir: Çoğunluk ne diyorsa o doğrudur. Aksini iddia etmek ihanettir. Kimi zaman bir tek kişi, tek başına yalnız bütün bir topluma karşı görüşünü savunabilir. Eugene Ionesco’nın fantastik oyunu Gergedan, birden insanların gergedana dönüştükleri bir toplumun öyküsünü anlatır. Oyunun sonunda, sahnede insan olarak, bir tek, piyesin kahramanı Beranger kalır. O da, herkes gibi gergedanlaşmayı beklemektedir ki, birden bilinci ışıldar ve haykırır. Hayır ben insanım ve sonuna kadar insan kalacağım! Son üç sözcük ise, insanlığın evrensel dramını dile getirir: Vay direnen insanın haline! İnsanlıkta direnen Beranger azınlıkta kaldığı için haksız ve yanlış mıdır? Onun için hangi amaçla olursa olsun başlıktaki soruyu yöneltenlere yanıtım açık: Evet, hâlâ yazıyorum! BDP’den helalleşme şartı MAHMUT ORAL DİYARBAKIR TBMM’de BDP grubu altında faaliyet yürütecek bağımsız milletvekilleri Diyarbakır’da toplandı. Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çatışmasızlığı uzatması, Hatip Dicle’ye milletvekilliğinin yolunun açılmasıyla rahatlayan bağımsız adaylar, dün Diyarbakır’da BDP il binasında bir araya geldi. Ahmet Türk, Şerafettin Elçi, Emine Ayna, Ayla Akat Ata, Özdal Üçer, Sırrı Sakık’ın da aralarında bulunduğu milletvekilleri, basına kapalı yapılan toplantıda, TBMM’de yeni dönemde izlenecek temel politikalar, yeni anayasa çalışmalarındaki tutum, eylemsizlik sürecinin uzatılması konularında görüş alışverişinde bulundu. BDP’nin desteklediği Hakkâri Milletvekili Selahattin Demirtaş, İMKB Hattat Hamid Aytaç İlköğretim Okulu 1. sınıfında okuyan kızı Delal Demirtaş’ın karne dağıtım törenine katıldı. Burada Demirtaş, yemin krizi iddialarını yalanlayarak “Gündemimizde böyle bir konu yok. Ama şunu söyleyebiliriz. Sonuçta biz yeni anayasa önerilerinde yemin metninin ideolojik kim Dicle kararı YSK’de ANKARA/D YARBAKIR (Cumhuriyet) Mahkeme tarafından 1 yıl 8 aylık cezası KCK davasında tutuklu bulunduğu süreyle mahsup edilen Diyarbakır bağımsız milletvekili Hatip Dicle’nin avukatı, söz konusu kararı YSK’ye teslim etti. Öte yandan Dicle’nin mazbatası dün il seçim kurulundan alındı. Dicle’nin ardından Diyarbakır bağımsız milletvekilleri Leyla Zana, Şerafettin Elçi, Nursel Aydoğan, Emine Ayna ve Altan Tan da mazbatalarını aldı. Öcalan: Meclis bana çağrı yapsın MAHMUT ORAL D YARBAKIR Terör örgütü PKK’nin lideri Abdullah Öcalan’ın çarşamba günü avukatlarıyla yaptığı görüşmenin ayrıntıları Fırat Haber Ajansı’nda yayımlandı. Öcalan, eylemsizlik sürecinin bu koşullarda ancak birkaç ay sürebileceğini belirterek, “Meclis derhal toplanmalıdır. Çözüm konusunda rolümü oynayabilmem için Meclis’in bana bir çağrı yapması gerekiyor. Eğer Meclis bu çağrıyı yaparsa ben de silahlı güçlerin çatışmasız bölgelere çekilmesi konusunda ve diğer hususlarda elimden geleni yaparım” dedi. Kürt sorununun çözümü için devletin gönderdiği heyetle görüştüğünü ifade eden Öcalan, gençlere de çağrı yaparak, “Kendilerini böyle kolay tutuklatmamalıdırlar, tedbirlerini almalı, basitçe tutuklanmamalıdırlar. Ayrıca o gösterilerde öyle gelişigüzel sağa sola molotof atmalarına gerek yok, bu da süreci zorlayan bir husustur” dedi. likten sıyrılarak düzenlenmesi ya da kaldırılması gerektiğini savunuyoruz” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın seçim öncesi muhalefet liderlerine, gazeteci ile bazı yazarlara açtığı davaları geri çekmesini değerlendiren Demirtaş, Erdoğan’ın “helalleşme” çağrısıyla ilgili şunları söyledi: “Bizimle ilgili savcıların açtığı 2 bin 500 yıllık hapis davaları var, onlar ne olacak? Onları geri çekme konusunda yasal düzenleme önüne koyuyor mu? Helalleşme olacaksa böyle olur. 2 bin arkadaşımız tutukludur. Bunların serbest kalması için yasa değişikliği teklifimizi kabul edecek mi?” diye konuştu. Demirtaş, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin BDP’liler ile bir daha tokalaşmayacağı yönündeki sözlerine karşılık da, “Bizim meşruiyetimiz Sayın Bahçeli’nin tokalaşmasına bağlı değildir” dedi. ‘Bu dönem gerçekleşebilir’ Demirtaş, çatı partisi ile ilgili ise şunları söyledi: “Çatı partisi, dışarıda yani içinde BDP’nin de olduğu bu blokun bir çatı partisi hareketine dönüşmesi çalışmasıdır. Bu dönem gerçekleştirebileceğimizi sanıyorum.” YALANLAMA Bağımsız adaylar yemin edecek İstanbul Haber Servisi Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’ndan TBMM’ye giren Ertuğrul Kürkçü, Sırrı Süreyya Önder ve Levent Tüzel, ideolojilerine ters düştüğü için milletvekili yemini etmek istemedikleri yönündeki haberleri yalanladılar. Milletvekilleri söz konusu haberin asılsız olduğunu ve kendilerinin düşüncesi alınmadan yazıldığını belirttiler. Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, haber ile ilgili, “Böyle bir şey söz konusu değil. Ne benim ne diğer arkadaşlarımın görüşü dahi alınmadan yazılan yalan bir haber. Yeminimizi edeceğiz” dedi. Milletvekili Levent Tüzel ise söz konusu haberin gerçeklik payının olmadığını vurgulayarak, “Aslı astarı yok. Nereden çıktı bu haber anlamış değiliz. Ne bana ne de arkadaşlarımıza bu yönde sorulmuş bir soru da yok. Tamamen bizi zor durumda bırakmaya yönelik bir haber. Anayasadaki o cümleleri eleştirmek farklı bir olay, yasanın gereğini yerine getirmeyeceğim demek farklı bir olay. Biz yasanın gereğini yerine getireceğiz” diye konuştu. Meleğimiz ödül aldı Karanlık bir dönemdi. Tutukluluk yoluyla infaz ediliyorduk. Komedi hapishane binasında değil, spor salonunda sahneleniyordu. Askeri yargı asgari adaleti ezmeye uğraşıyordu. Devletin üniformalı başı arada savcının yerine geçiyordu. Toz dumandan göz gözü görmüyordu... Coplar cipler... Darağacında sallanan ipler... İnsanları birbirlerine bağlayan zincirler... Düşünceye takılmış kelepçeler... Baba oğlu, dost dostu, karı kocayı tanımaz olmuştu... Bu ortamda, spor salonunda oynanıyordu oyun. Sahnede bir avuç sanık, eşleri, çocukları, hepsi o kadar... Salon ağustos sıcağında buz kesiyordu. Ve biz Barış Derneği sanıkları ne zaman tribünleri boş salona doğru yollansak biliyorduk ki, o, bizimle dayanışma için orada olacaktı. O, Zeynep Oral’dı. O, biz Barışçıların meleğiydi. Ve bizim meleğimiz, şimdi IPI Basın Özgürlüğü Diyalog Ödülü’nü aldı. Bin yaşa Zeynep!.. Şanlıurfa’da Binici gerginliği DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Şanlıurfa’da seçim sonuçları açıklandıktan sonra BDP’nin desteklediği bağımsız milletvekili adaylarından İbrahim Binici’nin seçilememesi taraftarları tarafından protesto edildi. Polis gruba müdahale etti. Viranşehir’de PKK’ye yönelik düzenlenen operasyonda da BDP’li meclis üyesi Hıdır Ardin’in de bulunduğu 7 kişi gözaltına alındı. Kılıçdaroğlu’na çifte destek MERSİN/ ARTVİN (Cumhuriyet) CHP örgütlerinden Kemal Kılıçdaroğlu’na destek geldi. Artvin İl Başkanı Selim Bilgin, “Kılıçdaroğlu’nun çizmiş olduğu yolda yanındayız” dedi. Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı da “Eleştirenler önce kendileri bir aynaya baksın” dedi. an: Yemin slama uygun değil Diyarbakır’dan bağımsız milletvekili seçilen Altan Tan da milletvekilliği yeminini İslama uygun bulmadı. Tan İstanbul’da katıldığı panelde bir soruyu yanıtlarken, “Yeminle benim sorunum var. Yani Kemalizme bağlılık yemini olan bu yemin, itikaden yanlış, İslam hukukuna göre yanlış. Bir anayasal zorunluluk olursa yemin edersem edeceğim, bunun ötesinde de Allah’tan özür talep edeceğim” dedi. T CHP’li Gök’ten Çağlayan’a takım MERSİN (Cumhuriyet) Seçimlerden önce AKP’li Zafer Çağlayan ile “kim birinci parti olur” iddiasına giren CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, Bakan Çağlayan’a takım elbise gönderdi. Gök, elbiseye “123 oy karşılığı” yazılı bir de kâğıt iliştirdi. Mersin’de AKP 309 bin 903 oy alırken CHP 309 bin 780 oy almıştı. MHP’de başarısızlık istifaları KIRŞEHİR (Cumhuriyet) Genel seçimlerin ardından MHP Kırşehir il teşkilatında il başkan yardımcıları Davut Taşçı ve 11 yönetici görevlerinden istifa etti. C MY B C MY B