Katalog

‘Ankara vapurunu seçiyor!’ 48 cummizah@gmail.com 18 HAZ RAN 2011 Bir Angelina Jollywood klasiği ‘Sınırcının Kızı’ Filmin senaryosu yıllar önce yazıldı... Oyuncu seçiminde çok titiz davranıldı, işe yaramayacağı düşünülen eski starların yerine genç yetenekler seçildi... “Ortadoğu'da 22 devletin sınırları değişecek” sloganıyla büyük bir reklam kampanyası başlatıldı... “Sosyal paylaşım siteleri” üzerinden yeni rol paylaşımları tezgâhlanarak çok sayıda Ortadoğu ülkesinde çekimlere başlandı. Ve en sonunda filmin Türkiye ayağının da çekim sırası geldi. Ama ne de olsa Türkiye, bu filmin “eşyapımcısının” ülkesi... Öyle kuru kuruya çekim olmaz. Büyük bir Hollywood yıldızı gerek çekimlerin başlaması için... Yargıtay ve Danıştay'a kardeş geliyor! Helaltay yolda! Başbakan'ın “helalleşme açılımı” kapsamında bazı gazeteci ve siyasetçilere açtığı davaları geri çekmesinden sonra, yeni bir yargı üst kuruluşu olarak “Helaltay” gündeme geldi. Başbakanlığa bağlı olarak kurulması düşünülen Helaltay, davaları geri çekilerek helalleşilecek kişi ve kuruluşların belirlenmesini sağlayacak, böylelikle Başbakan'ın yanlış kişi ve kuruluşlarla helalleşmesinin önüne geçilecek. Helaltay, çalışmalarını Yargıtay ve Danıştay gibi koca koca binalarda yürütmeyecek, toplantılarını Başbakan'ın balkonunda yapacak. Kılıçdaroğlu’na büyük tepki! TGRT'den geri adım Seçim sonrası CHP'deki iç hesaplaşmalar durmak bilmiyor. Son olarak, Sururi Kocakalça adlı partiliden şok suçlama: “Kılıçdaroğlu yüzünden şezlongumu kaybettim” Bodrum'daki bir tatil köyünde basına açıklama yapan Kocakalça, “Bodrum'dan kalkıp İstanbul'a oy kullanmaya geldim. Oyumu kullanıp geri döndüğümde üç buçuk aydır kahramanca savaşıp kaptırmadığım havuz başındaki şezlongda bir yabancının yattığını görünce dünyam yıkıldı. Biz o kadar fedakârlık yapıp yaz günü tatili bırakıp oy kullandık, Kılıçdaroğlu aynı çabayı göstermediği için iktidar olamadık, üstelik bi de şezlongumuzdan olduk, kendisi derhal helalleşip istifa etmelidir” dedi. Sıfırıncı 12 12 Mart, Birinci 12 Eylül, kinci cüsü 12 Eylül, Üçün .. iran Haz Tam 12'den a rund vurulmak zo ? hep mıyız Sema Akdemir Ekonomi Kulisi programında Başbakan’ın adını kullanarak tehditler savuran ve programı yayından kaldırılan Z. Osman Açıkel'in programı yeniden başladı. Aldığımız habere göre bu kararda Açıkel'in kanal yöneticilerini de Başbakan’ın adını vererek tehdit etmesi etkili oldu. Korkunç şüphe! 12 Haziran seçiminin ardından, “Aynı sudan içmişiz” şüphesi ile çok sayıda vatandaş tanelere akın etti. Sağlık has Bakanı Akdağ, bir salgına karşı her türlü önlemin alındığını belirterek kendisinin de “aynı suyu” içtiğini söyledi. 70’li yılların başında İstanbul Boğazı’na ilk köprü yapıldı. Vapurların köprü olduğu çocukluktan, demir yığınıyla gölgelenen ergenlik dönemine adım atmıştım. Sonra 80’ler geldi ve artık gençtik ve vapur düdüklerinin sesiyle bezeli deniz kokusunun yerini egsoz hırıltılı benzin kokuları çoktan almıştı. Biz fark etmeden ikinci köprü olmuş bitmişti bile. Şimdilerde üçüncü köprü geliyor. Bir, yetmedi geldi ikinci. . Şimdi üçüncü Bu daha devam edecek belli ki. O zaman elimizi korkak alıştırmayalım bir anda üç katlı köprü yapabiliriz. ‘Artık bu ülkedeki iki kişiden biri AK, biri KARA!’ Ne o? Yüzde 50’niz beni ön sayfada görünce şaşırdınız mı? Bundan sonra böyle kardeşim! Yüzde elline gelirse!. Ben uzun söylenişiyle: Biat Badem Komplosto... Yüzdesi belli, yaniiiii yüzdesi elli Kazateciniz!.. 47 haftadır beni arka sayfada tutan Cumertesi zihniyeti 12 Haziran’dan sonra şeffaf sandığa sığmadığımı görünce buralara dalmama ses çıkaramadı! Çünkü 12 Haziran günü görüldü ki; bu ülkede artık iki kişiden biri Ak, diğeri ise Kara! Bunlar kara mizahçı diil mi zaten? Sen karalar bağla bakalım Cumertesi tayfası! Yalakalıkta Sınır Tanımayan bir kalem olarak Biat Badem (Badem ki benim diğer adımdır) Komplosto için bu sayfa sathında artık duble yol açılmıştır! Biat buradan girer arka sayfaya devam eder!.. Devamı arka sayfada... gibi seçim yolsuzluklarına bir yenisi daha eklendi. Antalya'daki bir seçim sandığının içinde mazbatasını almış sahte milletvekili bulundu! Oyların sayımı bittikten sonra şeffaf seçim sandığının içinde havasızlıktan boğulmak üzereyken yakalanıp çıkartılan sahte milletvekili, “ şi sağlama alalım dedik, ama oy zarfları çok canımı yaktı” dedi. r da olma u kada B Sahte oy, yanlış sandık bilgisi z! 3. Köprü diğer ikisinden farklı olarak “Gökdelenkondu” şeklinde yapılabilir. Böylece son yıllarda pıtrak başı gibi biten gökdelenlere bir yenisi daha katılabilir. (hem de iki yakada birden) Köprüler ile Boğaz’ın bir yakasından diğerine geçiyoruz. Yani bir tek yöne. Bu yeter mi. Yetmez. Bence Boğaz’ı dikine de geçmeliyiz. Tek yöne değil her yöne gitmeliyiz. Diyelim köprüden Ortaköy’e doğru gidiyorsunuz tam köprünün ortasında aklınıza bir anda Emirgân’a gidip çay içmek geldi. Hoop hemen sola doğru direksiyonu çevir. Amaney! Bu tasarımın benle bir alakası yok. Oh be neyse ki rüyaymış. Üçüncü köprü bence Bono’ya ithafen yapılsın derim. Çünkü Bono “Avrupa’dan Asya’ya yürüyerek geçen ilk insan” unvanını kazanmış biri. Çook eskilerde İstanbul Boğazı’nda Deniz Kızları varmış. Onlardan biri de “Deniz Kızı Eftalya Hanım”mış. O güzel sesiyle boğazın bir yakasından okuduğu şarkıları karşı yakadaki insanlar dinlermiş. Biz görmesek de Deniz Kızları şimdi de var. C MY B C MY B