17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 HAZ RAN 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 17 Giovanni Scognamillo’nun resimleri ilk kez Tomtom Sinema Karnavalı kapsamında izleyiciyle buluşuyor ‘Kontun Bahçesi’ne buyurun AYŞEGÜL ÖZBEK Yaptığı resimlerde iddiasız sinema tarihçisi Giovanni Scognamillo. Tomtom Sinema Karnavalı kapsamında bugün açılacak “Kont’un Bahçesi” isimli ilk sergisi için biraz şaşkınlık, biraz espriyle “Dalga geçerler mi acaba?” diyor. Karnavalın bu ilk günü ona adanmış gibi. Bugün Indigo Bar’da Scognamillo’nun vampir çizimleri ve biriktirdiği “action figür”lerden oluşan bir hafta sürecek sergisi açılıyor. Akşam 19.00’da ise yazarın Atina’dan gelen torunu Dimitris Değirmencioğlu dedesinin sevdiği müzikleri “Tomtom’da Günbatımı” isimli bir DJ sette çalacak. Ardından Deniz Pınar Giovanni Scognamillo için başka bir DJ set hazırladı. Sinema yazarlığı, oyunculuk, “vampir uzmanlığı” dışında en az bilinen yönünüz ressamlığınız herhalde? Kendimi ressam olarak görmüyorum. Resim yapmak benim için bir hobi. Çocukluğumdan beri çizmeye çalışıyorum. “Broadway Melody” diye 1930’ların bir Hollywood filminin çekim senaryosu vardı, boş kalan sayfalara Flash Gordon, Mandrake, Kızıl Maske, Maskeli Süvari ve Walt Disney gibi çizgi roman kahramanlarını çiziyordum. 70’lerde vampirlere merak sardıktan sonra da vampir çizmeye başladım. Bu ilk serginiz mi olacak? Evet. Daha önce de teklifler geldi ama resimlerime güvenmediğim için yanaşmadım. Bu sefer “amaaan neyse” dedim. Merak ediyorum, küfür mü edecekler, dalga mı geçecekler, beğenecekler mi? Hepsini satışa çıkarıyorlar, ama kim alır onları? Hangi resimleriniz olacak sergide? Genelde vampir çizimleri ve erotik resimler. İnşallah basmazlar sergiyi...(gülüyor) Selim Eyüboğlu da vampirler ve benimle ilgili kısa bir film çekti etkinlik için. Lale Müldür bir şiir okudu bana o filmde. Karnavalın ilk günü size ayrılmış bir saygı günü gibi. Takipçileriniz, okurlarınız olacaktır mutlaka... Sabahleyin gazete küpürlerine Tomtom Sinema Karnavalı’nın ilk günü sinema tarihçisi Giovanni Scognamillo’ya adanmış gibi. Vampir çizimlerinden oluşan sergisinin açılışının ardından torunu DJ kabininde dedesinin sevdiği şarkıları çalacak. Beyoğlu’ndan hiç kopmamış ve aynı sokaktaki talyan Lisesi’nde okumuş Scognamillo için sergi Tomtom’a dönüş gibi. bakıyorum: “Kült yazar!” Niye kült yazar? Kim uyduruyor bunları. Tamam beni takip edenler, okuyanlar, ziyaretime gelenler, öğrencilerim var. Ama biraz abartılı görüyorum. Şaşırıyorum. Ben özel bir şey yapmadım. Lisedeyken bir hayalim vardı. Kitap yazmak. 52 kitap yazdım. Sinemada çalıştım, bir okulda sinema tarihi dersi de verdim. Şimdi de önümüzdeki aylarda Türk sineması yazılarımı topladığımız bir kitabım çıkacak. Bir de kızımla hazırladığımız 18961979 arası Türkiye’de gösterilen yabancı filmler dizini... Karnaval Tomtom Sokak’ta olacak. Beyoğlu’nu hiç terk etmemiş biri olarak bir dönem Tomtom Sokak’ta da yaşadınız mı? Tomtom’daki İtalyan Lisesi’nde okudum. Bir de Tomtom’un başlangıcı Postacılar Sokak’ta yaklaşık 40 yıl oturdum. O zamanlar sokağın sağ köşesinde ünlü bir taverna ve bir bakkalla çiçekçi vardı. Eskiden İstiklal bir kültür caddesiydi. Bugün bir kafebar merkezi. Hayat sürprizlerle dolu. Tomtom’a yeniden döneceğiz. İtalya’ya yerleşmeyi düşündünüz mü hiç? Bir levanten olarak İtalya’ya sık sık gittim ama yerleşmeyi hiç düşünmedim. Bende öyle aidiyet duygusu yoktur. Dünya vatandaşıyım. Hatta uzay vatandaşı. (gülüyor) Torununuz karnavalın açılışında sizin için çalacak... Disk jokey torunum benim sevdiğim şarkıları bilir. Onlardan bir seçki yaptı. Caz ağırlıklı 4050’lerin pop şarkıları. Hâlâ Frank Sinatra dinlerim ben. Bugün açılışa gidecek misiniz? Evet. Biraz yorulacağımı düşünüyorum. Ondan biraz kaygılıyım. Torunumun programından sonra dönerim. Ben dışarı çıkacaksam yağmur yağar kesin. Güneşli havayı mı tercih edersiniz? İçerdeysem yağmurlu, dışarıdaysam güneşli... Tatilde Kitap Soruşturmaları Her yaz başında neredeyse bütün gazetelerin kültürsanat sayfalarında, eklerinde gündeme gelir bu konu. Tatilde hangi kitapları okuyacağız? Genellikle de “hafif” kitaplar önerilir. Öğrencilik yıllarımda benim için tamamen tersi olurdu bunun. Kışın derslerin ağırlığını sabun köpüğünde kitaplarla hafifletir, çetin cevizleri tatile saklardım. Şimdi yazkış fark etmiyor. Her şeyi her zaman okuyabiliyorum. Ama beyni fazla uğraştırmayacak dördüncü vites kitapların önerilmesini de pek yadırgamıyorum. Bedenle birlikte beynin de dinlenmesi gerek. Tabii koca bir yıl sürekli çalışıp yorulduysa, dinlenmeyi hak ettiyse... “Tatilde neler okuyalım” konusunda benim de önerilerim olacak. Orhan Veli’nin toplu şiirlerini en son ne zaman okudunuz? “Yazık oldu Süleyman Efendi’ye” ya da “İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı” dizelerinden başka hangi dizelerini hatırlıyorsunuz onun, hangi şiirlerini ezbere biliyorsunuz? Dranas’ın “Fahriye Abla”sı sevdiğiniz şiirler arasında. Belki “Olvido”su da. Ya öteki şiirleri? Antolojilere alınmış birkaçının dışındakileri okumamış da olabilirsiniz. Melih Cevdet Anday’ı önemli bir sanatçı olarak kabul ediyorsunuz. Belki okumadığınız halde. Size öyle söylendiği için. “Troya Önünde Atlar”ı okumuş muydunuz? 1950’lerin şairlerini? Sözgelimi Dağlarca’yı, Rıfat Ilgaz’ı, Oktay Rifat’ı, Necati Cumalı’yı, Behçet Necatigil’i, Sabahattin Kudret Aksal’ı? Onları okuyun. Bu kış çok satan yerli yazarları okudunuz. İyi de ettiniz. Kesinlikle küçümsemiyorum onları. Ama Orhan Kemal’i, adını çok duyduğunuz bu sanatçıyı da mı okumadan önemli yazarlar listenize eklediniz? Bereketli Topraklar Üstünde’yi okumuş muydunuz? Yaşar Kemal de mi okumadan önemli yazarlar listenize aldığınız bir sanatçı? Demirciler Çarşısında Cinayet’ini okumuş muydunuz? Sait Faik’in öykülerini? Hüseyin Rahmi Gürpınar’ı, Abdülhak Şinasi Hisar’ı, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nu, Sadri Ertem’i, Kemal Tahir’i? Reşat Nuri Güntekin’i? Sözgelimi, Olağan İşler adlı öykü kitabını bulabilir misiniz, bilmiyorum. Bulup okursanız seveceksiniz. Günümüz yazarlarını, yeni kitapları elbette okuyacaksınız. Ama arada birçok eskilere değil, hiç olmazsa düne uzanın. Steinbeck yok artık ama ABD’de Gazap Üzümleri hâlâ gündemde. Fransızlar Gide’in Kalpazanlar’ını, İsveçliler Lagerlöf’ün Gösta Berling’ini, İngilizler Lawrence’ın Oğullar ve Sevgililer’ini okumayı sürdürüyor. Biz ise Sinekli Bakkal’ı bile... Sahi, kim yazmıştı onu? Fotoğraf: VEDAT ARIK Metin And anılıyor Kültür Servisi Geleneksel Türk Tiyatrosu, tasvir sanatları ve illüzyon üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Metin And, doğumunun 83. yılında İstanbul Oyuncak Müzesi’nde anılıyor. Yarın saat 14.30’da gerçekleşecek anmada Metin And’ın özel koleksiyonundan seçilerek hazırlanan oyunlar sunulacak. Oyunlar, İstanbul Oyuncak Müzesi’nde beş yıldır gönüllü olarak gösteri yapan Selim Başarır, Özgür Özdural, Doruk Ülgen, Utku Aldoğan ve Barış Çeviker tarafından ücretsiz olarak gerçekleştirilecek. ZAZ Türkiye’ye geliyor Kültür Servisi 2010 yılında Avrupa’da “En Beğenilen Fransız Şarkıcı” unvanını alan ZAZ, Akbank 21. Caz Festivali kapsamında Türkiye’ye geliyor. ZAZ, 22 Ekim Cumartesi günü müzikseverlere Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda bir konser verecek. 10 Mayıs 2010’da kendi yazdığı ve söylediği şarkılardan oluşan ilk albümünü yayımlayan ZAZ “Fifty Fingers” isimli blues grubuyla sahne hayatına adım attı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle