18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 MART 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA HABERLER TİHAK Başkanı ‘Kitap taslağına el konulması ana rahminden zorla çocuk almak gibi’ dedi 9 BÜLENT ARINÇ: ÜZÜLDÜM AMA... ‘Şablon uygulanıyor’ Askeri hareketlilik arttı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Terör örgütü PKK’nin tek taraflı ateşkes kararını askıya aldığını açıklaması ve ardından Diyarbakır’ın Hani ilçesinde karakola saldırı bölgede askeri hareketliliği getirdi. Van’dan Hakkâri’ye 80 araçtan oluşan konvoyla askeri sevkıyat yapıldı. İç Anadolu Bölgesi’nde konuşlu birliklerden gelen 30 araçlık askeri konvoy Erciş ilçesi istikametinden şehir merkezine girdi. Konvoy, İpekyolu ile Şabaniye caddeleri üzerinden Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı’na götürüldü. Buradan da 50 aracın katılımı ile konvoy bu kez de zırhlı araçlar nezaretinde Hakkâri istikametine doğru yola çıkarıldı. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde de iki kobra ve bir Skorsky tipi helikopterin Şemdinli semalarında uzun süreli uçuş yaptığı belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye İnsan Hakları Kurumu (TİHAK) Başkanı, yayıncıyazar Muzaffer İlhan Erdost, kurumun 12. Olağan Genel Kurulu’nda, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Ahmet Şık’ın “İmamın Ordusu” adlı kitap taslağının toplatılmasını “ana rahminden zorla çocuk almak” olarak nitelendirdi. TİHAK’ın 12. Olağan Genel Kurulu dün gerçekleştirildi. Kurulun açılışında konuşan Erdost, “Kitabı toplatılmış Ahmet Şık’ın. Hem de daha baskıya girmeden. Ana rahminden zorla çocuk almak gibi bir şey bu” dedi. Kitabın toplatılması kararının ancak kitap yayımlandıktan sonra, belirli bir süre içinde derleme listesinde basın savcılığına iletilip verilebileceğini belirten Erdost, “Savcılığın istemi üzerine, nöbetçi mahkeme karar verir, kitap toplatılır. Toplatmaya itiraz edilebilir. Savcılık doğrudan ya da bilirkişi raporuna dayanarak dava açabilir. Bizim zamanımızda bu böyleydi. O zaman da Türkiye’de basın ağır baskı altındaydı. Ama taslak kitabı makinelerden kazıyarak çöpledikleri hiçbir yerde görülmedi. Bu kitap toplatma değil, bir imha edimidir” dedi. ABD’nin küresel planlarını, küresel faşizmini yaşama geçirmek için Türkiye’nin bir tuzak içinde olduğunu anlatan Erdost, şunları söyledi: “Bir şablon var. Basılmamış bir kitabın toplatılmasından gazetecilerin tutuklanmasına, Ergenekon’dan Balyoz’a, Türkiye’de daha önce hazırlanmış bir şablona uygun program uygulanıyor. Ana odağını NATO’da, CIA’da, Pentagon’da aramak olanaklı. Bu çok kapsamlı geniş bir tuzak. Buna uygun olarak uygulama yapılıyor.” Elimden bir şey gelmez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ergenekon tutuklusu gazeteci Ahmet Şık’ın basılmamış kitabının suç unsuru sayılarak imha edilmesine “üzüldüğünü” söyledi. Arınç, “Basmak, el koymak, hele hele basılmamış bir noktada ise ‘onunla ilgili filan kişi ile ilgili’ deyip arama kararı duymak bana üzüntü verdi” dedi. Arınç, yasama ve yürütme olarak yargı kararına yapacakları bir şey olmadığını da belirterek, “Eleştirilerin kararı alan mahkemeye karşı yapılması gerektiğini” söyledi. Arınç, Samanyolu TV’de Şık’ın kitabına imha kararı ve gündemdeki olaylarla ilgili değerlendirmeler yaptı. Arınç şunları söyledi: çeriği ne olursa olsun: Bir basın mensubunun tutuklanmasından üzüntü duyarım. Bir kitapla ilgili, velev ki basılmış olsa bile, içeriği ne olursa olsun. Eğer yasaların kabul ettiği suçlar varsa, o kişi hakkında da elbette yasal takibat yapılabilir. Ama basmak, el koymak, hele hele basılmamış bir noktada ise ‘onunla ilgili filan kişi ile ilgili’ deyip arama kararı duymak, bana üzüntü verdi. Bunu şık bulmuyorum. Ama şunu kabul etmemiz lazım. Bu olay bir yargısal faaliyettir, anladığımız kadarıyla. Yasama olarak bizim burada bir dahlimiz yok, yürütme olarak da bir dahlimiz yok. Yapılan iş, hâkim, savcı birlikteliği ile bir yargı kararının verilmesidir. Dolayısıyla burada bir itiraz olacaksa, eleştiri olacaksa bu kararı olan mahkemeye karşı yapılmalı; hâkimlerin, savcıların varsa bir yanlışlıkları, itiraz yoluyla bu kararın kaldırılması veya tekrar gözden geçirmelerini istemesi lazım. Benim talimatımla düzelmez: Bu hadise ne kadar yanlış olursa olsun, karşıdan gördüğümüz kadarıyla, ne kadar içimiz buna sinmemiş de olsa bu sizin, benim talimatımla düzelecek değil. Sizin, benim talimatımla başlamış bir olay değil, bir karar var, gözaltına alınmışlar, tutuklanmışlar. İddia edilen bir suç var, bu suçla ilgili olarak deliller elde edilmeye çalışılıyor. Delillerden bir tanesinin de bu henüz kitap haline gelmemiş birtakım evraklarla ilgili olduğu söyleniyor. Davalar acilen bitirilmeli: Yargı bu konuda süratle işini bitirmeli, beraat edeceklerse etmeli, mahkumiyet olacaksa olmalı ve bütün bu planların deşifre edilmesini, ortaya çıkarılmasını halk görmeli, duymalı ve bilmeli. Bu konuda yargıya büyük görev düşüyor. Tutuklamaları Gülen yaptırıyor demek densizlik: Fethullah Gülen hoca efendiye çamur atmak, onu suçlamak, onun aleyhinde konuşmak, onu çeteci olmakla itham etmek en basit tabiriyle densizliktir. Dolayısıyla ne kadar kötülerse kötülesin ve her gün 24 defa isterse bunu her saat başında tekrar etsin millet buna başını bile çevirmez, kulağından bile girmez. Güneş balçıkla sıvanmaz. Kendilerini aldatıyorlar. Facebook’ta Ahmet Şık’a destek veren katılımcıların sayısı 45 bini aştı Kitap bende de var (Fotoğraf: METE KIZIK) İstanbul Haber Servisi “İmamın Ordusu” adlı kitap taslağına el konulan tutuklu gazeteci Ahmet Şık’a destek için sosyal paylaşım sitesi “Facebook”ta oluşturulan sayfada katılımcı sayısı 45 bini aştı. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, “kitap taslağı bulunan kişilerin terör örgütü üyesi sayılacağı” kararına tepki gösterenler “Facebook” da bir araya gelerek “Ahmet Şık’ın kitabı bende de var” etkinliği düzenlemişlerdi. Facebook’ta oluşturulan sayfada Şık’a destek veren katılımcı sayısı 45 bini aştı. Katılımcılar İmamın Ordusu kitabının kendilerinde de bulunduğunu belirterek kitap taslağının polis baskınlarıyla toplanarak imha edilmesini protesto ediyor. Üskül: Ceylan gözaltında kaybolmadı KIRKLARELİ (AA) TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde oluşturulan alt komisyon, Kırklareli’nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesinde Tolga Baykal Ceylan’ın 2004 yılında kaybolmadan önce uğradığı yerler, temas kurduğu kişilerle görüşme ve incelemelerini tamamladı. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, bugüne kadar yaptıkları incelemeye göre şu anda göründüğü kadarıyla Tolga Baykal Ceylan’ın gözaltında kaybolan bir kişi olmadığını belirtti. Üskül, “Çünkü hiçbir zaman gözaltına alınmadığını tespit ettik. Jandarma karakol kayıtlarını inceledik. Kendisinin kimlik tespiti yapılmış, inceleme yapılmış ama karakola hiç götürülmemiş. Nezarete alınmamış, dolayısıyla Ceylan’ın gözaltında kaybolduğunu söyleme imkânına sahip değiliz. Bunun tersi geçerli görünüyor” dedi. MAMIN ORDUSU İzmir’de Vatanseverlere Özgürlük eylemi ‘Sahte delillerle sanık değil tanık olunur’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Cumhuriyet İçin Güçbirliği Platformu’nca gerçekleştirilen “Vatanseverlere Özgürlük” eyleminde Ergenekon, Balyoz, Kafes davası tutuklularının serbest bırakılarak tutuksuz yargılanmaları istendi. Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde toplanan ve Cumhuriyet Alanı’na yürüyen göstericiler, “Davalar naklen yayınlansın”, “Tutuklu aydınlar onurumuzdur” sloganlarını attı. Balyoz Planı davası kapsamında tutuklanan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan, davada yargılanan Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına “sanık” demeye dilinin varmadığını belirterek, “Sahte delillerle inşa edilmiş bir davanın sanığı olmaz, olsa olsa tanığı olur” dedi. 200’e yakın ordu mensubunun 50 kuruşluk bir CD’de hazırlanan planla suçlandığını anımsatan Doğan, “Soruşturmayı yürütenler Balyoz CD’sinin sahte olduğunu gösteren bütün resmi yazışmaları adli emanete sakladılar. Balyoz CD’si 2003’te hazırlanmıştır diye iddianame yazdılar. Sahteciliğin izleri neredeyse bir yıl boyunca adli emanete gömülü kaldı. Buraya gelmeden önce öğrendik ki belgelerin 1. Ordu bilgisayarlarında hazırlanmadığını gösteren ve soruşturmanın başında savcılara ulaştırılan bilirkişi raporu adliyede buhar olmuş. Hiçbir yerde yok. Gerçekleri ortaya çıkarmakla görevli kişiler gerçekleri nasıl saklar?” diye konuştu. Doğan, “Bizler haklı olan taraftayız. O yüzden başımız dik. Onlar tutsak kaldıkça vardiya bizde olacak” dedi. ADD Genel Başkan Yardımcısı Sina Akşin de, “Ortadoğu’da yaşananlar ve en son Libya’ya yapılan saldırılar, yurtseverler subayların tutuklanmasının nedenini açıklamaktadır” dedi. İnternetten yayımlanacak iddiası Haber Merkezi Tutuklu gazeteci Ahmet Şık’ın yazmaya hazırlandığı ancak yayın taslaklarının yayınevi ve Radikal gazetesine yapılan polis baskınıyla imha edilen “İmamın Ordusu” kitabının internetten yayımlanacağı duyuruldu. Kitabın yayımlanması için satın alınan “www.imaminordusu.com” adlı internet sitesi Washington’dan alınırken yönetici olarak Fethullah Gülen adı yer aldı. Uluslararası internet alan adı (domain) satışı yapan firmadan kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce önceki gün “www.imaminordusu.com” isimli internet sitesi satın alındı. Aynı saatlerde aynı adla Twitter hesabı açıldı. “Türkiye’de yer yerinden oynayacak”, “Kitabı yayımlamamıza çok az zaman kaldı”, “11 Nisan 2011’i bekleyin” yazılarının bulunduğu Twitter hesabının yanı sıra internet sitesine de “İmam’ın Ordusu adlı kitabın her yerde aranan taslağına ulaştık ve çok yakında sayfamızda yayınlayacağız” diye yazıldı. Kitabın Facebook hayran sayfası da açıldı. Hesap sahipleri, “Hazırlıyoruz, biraz daha sabır, yurtdışındayız, kopyamız güvende 11.04.2011’i bekleyin!” diye yazdı. ABD’deki Godaddy sitesinden satın alınan “www.imaminordusu.com” sitesinin bilgi sorgulamasında tescil eden bölümünde “cemaat”, yönetici iletişimi bölümünde “Fethullah Gülen”, adres olarak Gülen’in yaşadığı ABD’nin Pennsylvania Eyaleti yer alıyor. IP’den kiralanan sunucunun Washington’da olduğu öğrenildi. MAMIN ORDUSU K TABININ TASLAĞI ARANDI Şık’ın Silivri’deki hücresi de basıldı İstanbul Haber Servisi Yayımlanmamış “İmamın Ordusu” kitabı nedeniyle evi, yayınevi, avukatının bürosu ve meslektaşı Ertuğrul Mavioğlu’nun bilgisayarı aranan gazeteci Ahmet Şık’ın Silivri Cezaevi’ndeki hücresinde de basılmamış “İmamın Ordusu” kitabının taslağı arandı. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Şık, Milliyet gazetesi yazarı Nedim Şener ve Odatv temsilcisi Doğan Yurdakul’un kaldıkları Silivri 2 No’lu Cezaevi’ndeki 9 No’lu hücrede arama yapıldı. Aramanın ortak yaşam alanlarına kadar genişletildiği öğrenildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Silivri Cezaevi’ne de gönderdiği tebligata uyan cezaevi yönetimi önceki gün sabah saat 10.00’da taslak halindeki “İmamın Ordusu” kitabının nüshasını aramak için Şık, Şener ve Yurdakul’un kaldıkları odaya girdi. Cezaevi müdürü ve gardiyanlar, Şık, Şener ve Yurdakul’a, savcılığın, kitabın nüshasını bulunduranların suç işleyeceğine yönelik tebligatı imzalattı. Arama sonunda, odada ve ortak yaşam alanında kitap nüshası ya da kitabın içinde yer alan herhangi bir belge bulunmadı. Aramaya Şık, Şener ve Yurdakul tepki gösterdi. Şık, Şener ve EL KOYMA PROTESTO ED LD ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) Sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve meslektaşları, Ahmet Şık’ın kitap taslağına el konulmasını ve tutuklanmasını protesto etti. AKP Ankara İl Başkanlığı önünde toplanan grup AKP ve hükümet aleyhinde sloganlar atarak bir süre bekledi. Yapılan açıklamada yaşananların “faşist rejimlere parmak ısırtacak” nitelikte olduğu vurgulandı. İstanbul’da da gazeteci meslektaşları Şık’a toplu mektup gönderme eylemi yaparak tutuklanmasını protesto etti. Galatasaray Meydanı’nda toplanan grup burada bir de basın açıklaması yaptı. Yurdakul, kendilerini önceki gün ziyaret eden avukatlarına olayı aktardı. Şener, Şık’ın, tutuklanmasına gerekçe gösterilen kitabının nüshası olmadan nasıl savunma yapacağını sordu. Arama sırasında kaba bir davranışla karşılaşmadıklarını belirten Şık, Şener ve Yurdakul, savunma haklarının kısıtlandığını ifade etti. Şık, kendisine imzalatılan savcılık tebligatında, savunma amacıyla bile olsa, piyasaya çıkmayan kitabıyla ilgili bir materyali elinde bulunduramayacağını, bulundurursa, mevcut suçlamalara ek olarak, Ergenekon’a yardım gerekçesiyle de suçlanacağının belirtildiğini kaydetti.. Sondaj kuyusuna düşerek öldü TURGUTLU (AA) Turgutlu’da Acıbadem Yolu’nda bulunan bir bağevine arkadaşlarıyla eğlenmeye giden Şerafettin Acar (25), tuvalete giderken, karanlıkta üzerine bastığı sondaj kuyusuna düştü. Çevrede bulunanların haber vermesiyle olay yerine gelen itfaiye ve AKS ekipleri, Acar’ın cesedini yaklaşık 30 metre derinliğindeki kuyudan çıkardı. Bekâroğlu : Beyinlerdeki bilgileri silmeye kalkabilirler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekâroğlu, tutuklu gazeteci Ahmet Şık’ın kitap taslağının toplatılmasına tepki göstererek “Bugün harddisklerden kitap silenler yarın beyinlerden bilgileri silmeye kalkabilir” dedi. Avukatlar Vakfı Başkanı Avukat Uğur Yetimoğlu da “Basılmamış kitaba elkoyma kararı ve nüshalarının imha edilmesi, düşünce özgürlüğünü, halkın bilgi edinme hakkı ve okuma özgürlüğünü yok etmektir” dedi. Mehmet Bekâroğlu yaptığı açıklamada Ergenekon soruşturmasını desteklemekle birlikte Şık’ın kitap taslağına yönelik uygulamanın “infial” uyandıracak boyuta ulaştığını belirtti. Bekâroğlu, “Uygulamaların kamuoyunda infial uyandıracak bir boyuta ulaştığını görüyoruz. Her ne kadar mahkeme kararları ile olsa da polis devleti çağrıştırması yapan bu uygulamalar kabul edilemez. Bu uygulamayı yapan zihniyetin nerede duracağı belli değildir. Bu uygulama Türkiye’nin baskı dönemlerini hatırlatmaktadır. ” Avukat Yetimoğlu açıklamasında “kitap taslağını teslim etmemenin örgüte yardım suçunu oluşturacağı” şeklindeki bildiriminin “açık bir tehdit ve suç” olduğunu belirtti. Yetimoğlu “Bu bir hukuk cinayetidir” dedi. C MY B C MY B ‘Hukuk cinayeti’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle