25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y 10 10 11 11 12 11 10 10 11 13 17 15 7 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y K Y Y Y PB Y PB PB PB PB PB 6 6 4 19 17 15 10 14 11 10 7 5 2 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y 5 Belgrad Helsinki K 2 Sofya Stockholm B 1 Roma Londra Y 11 Atina AmsterdamY 9 Zürih Brüksel Y 6 Moskova Paris Y 6 Aşkabat Bonn Y 7 Taşkent Münih Y 12 Baku Berlin B 4 Bişkek Budapeşte Y 6 Tiflis PB 14 Kahire Madrid Viyana Y 5 Şam B K B B Y B A B B B B A A 12 7 17 17 5 3 12 8 9 4 9 20 15 Ülke genelinin parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Batı ve Orta Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun batısı ile Giresun, Gümüşhane ve Trabzon çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların genellikle yağmur ve sağanak, İç Anadolu’nun doğusu, Batı ve Orta Karadeniz’in iç kesimleri, Bilecik, Erzincan ve Tunceli çevrelerinin yükseklerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması bekleniyor. 10 ARALIK 2011 CUMARTESİ TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 10 Aralık GÜNCEL ? Baştarafı 1. Sayfada CÜNEYT ARCAYÜREK CEVAP HAKKI 07 Aralık 2011 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde, S. Ölmez adına Mehmet Ali Demir’e yılın müteahhidi ödülü verdiğim şeklinde haber yapılmıştır. Bu haberin kaynağı ve Gazetenize servis edenlerin amacı kamuoyunu yanıltarak şahsımı karalamaya yöneliktir ve tamamen yalan niteliğinde bir haberdir. Belediye Başkanlığım döneminde hiçbir şahıs veya firmaya yılın müteahhidi ödülü verilmemiştir.. Bu haber asılsız, kişilik haklarıma saldırı niteliğinde bir haberdir. Haberde geçen fotoğraf 2931 Temmuz 2004 tarihleri arasında düzenlenen uluslararası Ercişli Emrah ve Selvi Kültür Festivalinde, İlçemiz Belde Belediyelerinden birinin festival etkinliklerine katkısından dolayı günün anısına tertip komitesince 100 e yakın verilen plaketten birisinin verilişinde çekilmiş bir fotoğraftır. Tertip komitesi bu verilen plaketler sırasında beni Belediye Başkanı sıfatıyla sahneye davet ederek bir kısım plaketin de tarafımdan verilmesini talep etmiş benimde bu festivalde 10’a yakın verdiğim plaket sahibinden birisidir. Plaket verilecekleri kararlaştıran tertip komitesidir. Ayrıca anılan plaket de Yılın Müteahhidi Ödülü plaketi de değildir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. Fatih ÇİFTCİ Van Milletvekili Bu kez fotoğraflar konuşuyor Ankara temsilciliğimizde yer alan Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde (CKM), Van’da meydana gelen 5.6’lık ikinci büyük depremde yıkılan Bayram Oteli’nin enkazında yaşamını yitiren iki muhabir, Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir’in anısına açılan “Van İnsan Manzaraları” sergisi, Van depreminde yaşanan acıyı, fotoğrafların diliyle, kare kare anlatıyor. Serginin açılışına gazetemiz yazarları Bekir Coşkun, Ahmet Tan ve çok sayıda gazeteci, foto muhabiri katıldı. Sergide, Van’daki depremde görev yapan foto muhabirlerinin fotoğrafları yer alıyor. Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin (TFMD) katkılarıyla açılan sergiyi özel kılan bir diğer unsur ise Yılmaz ve Emir’in de yaşamını yitirmeden önce Van’da çektiği fotoğrafların sergilenmesi. Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Rıza Özel, “Fotoğraflar sadece Van’daki dramı anlatmıyor, gazetecilerin ne şartlar altında görev yaptığına da dikkat çekiyor” diye konuştu. Gazetemizin Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer de açılışta, Cem Emir’in babası Mehmet Ali Emir’in “Bu otelde kalınabilir” diyen yetkililer hakkında dava açtığını kaydetti. Sergi, 22 Aralık’a değin görülebilir. Alparslan Arslan’a, Danıştay baskınında kullanılan Glock marka silah satılmasına ilişin Üsküdar 5. Asliye Ceza Mahkeme C MY B C MY B Glock tabanca Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ yıla indiren yasayı Meclis’ten geçirdi. Yukarıdaki AKP’li yasayı veto etmesine etti de sonrasını etkileyecek önemli “bir etkeni” hesaba katmadı. Önce sevindirici haberler aldı. AKP’deki etkili kişilerden destek gördü. Örneğin Bülent Arınç, yasayı tekrar genel kurula getirecek olanın alnını karışlarım demedi ama, buna yakın bir saptamada bulundu. Yasayı genel kurula getirmeye kimsemin cesaret edemeyeceğini ilan etti. Yargıdan gelen Gümrük Bakanı Hayati Yazıcı da veto gerekçesine aynen katıldığını açıkladı. Milletvekili düzeyinde sert tepki gösteren ise eski bir gazeteci. Ergenekon soruşturması başladığında sızdırılan tek yanlı belgelere dayanarak kimilerinin darbeci diye suçlanıp tutuklanmasına, kısacası yargısız infaza önderlik yapan AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar! ??? Bir gün sonra iyimser havayı, karamsarlığa dönüştüren gelişme izlendi. Yazarın çizerlerin usta mı usta politikacı diye övegeldikleri, başta Çankaya’daki AKP’linin ameliyat oldu, evden çıkamıyor nasılsa diye, hesaba katmadıkları “etken”; grup yöneticilerine, partiler yasanın aynen iadesini destekliyorsa, gönderdiği yasayı Çankaya’ya iade edin, dedi. AKP’de vetoya aslanlar gibi destek verenlerin kükreyen sesi; RTE’nin iade kararını emreden iradesi karşısında bir anda kedi miyavlamasına dönüşüverdi. Bülent Arınç toz oldu. Ortalıkta yok! Bir gün önce Çankaya’nın vetosunu haklı bulan Hayati Yazıcı, hukuksal görüşlerinden parti disiplinini gerekçe göstererek bir gün sonra ricat eyledi… …ve böylece AKP’de, particiliğin, liderin her sözüne biat etmenin hukukun gereklerine üstün geldiğine yadsınamaz bir örnek verdi. Şike yasasını referanduma götürmeyi öneren Şamil Tayyar ise başka bir âlem. Meclis tüzüğünün, anayasanın böyle yola olanak tanımadığının farkında değil... Tayyar’ın olası referandumda şike yasasına hayır çıkarsa yeni bir Habur olayı yaşanacağını öne sürmesi ile PKK’li teröristlere seyyar yargı sağlanması arasında kel alaka ilişki kurması da bir başka incisi! ??? Bu gelişmelere bakarak kafaların, siyasetin karmakarışık olduğunu söyleyebilir misiniz? Oysa gelişen olaylar demokrasimizin aynası. Ne karışık ne de karmakarışık, olağan! Dün de bugün de “direktif” çıktı mı liderden; parti emre amade. Partide kırılma noktası, kargaşa, çatlama patlama gibi yorumlar hoop çöp sepetine. Bu olgu ne ilk ne de son! Veto olayının öncesi ve sonrası bir açıdan yararlı oldu. RTE’nin liderlikten ve başbakanlıktan ayrıldığı gün; AKP’de iflah olmaz bir sürecin başlangıcı. Son olay bu gerçeğin sırıtmasına vesile oldu. RTE’den “hizaya gel” komutu alınca vetoyu destekleyenlerin görüşlerinden tam yol tornistan etmelerine bakıp; RTE’den sonra da AKP’de aynı tablonun yaşanacağını sanmak da saflığa talim etmekle eşanlamda. Çankaya’dakinin veya stepne görevi üstlenerek başbakanlığa geleceği söylenen Arınç’ın ne geçmişleri ne de karizmaları, bugünkü tabloyu gerçekleştirmeye yeterli. Doğru Yol ve Anavatan partilerinin Demirel ve Özal’ın ayrıldıktan sonraki akıbetlerini anımsamak, AKP’nin olası geleceğini tasarlamaya yeter de artar bile. ??? Bugün AKP grubunun RTE’nin peşinde koşmasını yadırgayanları tarihsel bir örnek yanıtlayabilir. Demokrat Parti grubunun liderin bulunmadığı bir toplantısında, bugün AKP’de olduğu gibi aslanlar gibi kükreyen milletvekilleri; karizmatik lider Adnan Menderes’i kapıda görünce suspus oluverdiler ve 27 Mayıs müdahalesine kadar her isteğine parmak kaldırdılar. O tarihte medyatik muhalefetin temel öğesi olan Metin Toker’in Akis dergisinde DP grubundaki hazin manzarayı özetleyen, “Kedi gelince fareler kaçtı” başlıklı yazı nedeniyle, bir saat içinde, saçlarımın tıraş edildiği Hamamönü’ndeki kapalı cezaevine tıkılıverdim. Şamil Tayyar ilk söylemlerindeki geri dönüşü savunurken; “Tek realite var, o da Erdoğan” demiş. Demokrasimizdeki 70 yıllık gelişmeyi özetlemiş: Ha, dünün Menderes’i… ha, bugünün RTE’si! İsimler, suretler farklı, kafa aynı kafa! Bu kafalara takılan milletvekillerinden oluşan parti grupları da… TÜSİAD’ın Ankara’da yapılan Yüksek İstişare Konseyi toplantısı son yılların en düşük profilli toplantılarından biri oldu. Aynı saatlerde imparatorun doğum günü şerefine Japonya Büyükelçiliği’nde verilen resepsiyona Enerji Bakanı Taner Yıldız giderken, iş dünyasının ağır toplarının yer aldığı TÜSİAD resepsiyonuna hükümet üyelerinden hiçbirinin katılmaması gece boyu en çok konuşulan konulardan biriydi. TÜSİAD yönetimi, aynı saatte TBMM’de yapılan bütçe görüşmelerini geçerli bir mazeret olarak kabul etme eğiliminde olsa da, CHP grubundan parti yöneticisi sıfatına da sahip 10’a yakın ismin aynı saatte salonda hazır olması bu tezi kısa sürede çürüttü. Herkesin kafasından geçen ama açıkça dile getirilmeyen gerçek sebep sanırız, AKP hükümetinin TÜSİAD yönetiminden gelen samimi uyarı ve eleştirilerden duyduğu rahatsızlık olmalı... Koç ve Boyner’den Ekonomi ve Suriye İçin Uyarılar “Ben de bu tespite katılıyorum. Bunun ilk işaretlerini de almaya başladık maalesef. İnşaat sektörü ilk erken uyarıyı veriyor. Sorun var orada. Müteahhitlerden borçlarını ödeyemeyenlerin sayısında dikkat çekici artış var.” Koç’un ikinci temel kaygısı ise dış politikayla ilgili. Türkiye’nin yanı başındaki Suriye krizine yuvarlanması olasılığından endişe duyduğunu şu sözlerle vurguladı: “Suriye’ye bizim bulaşmamamız, daha doğrusu sirayet etmememiz lazım. Suriye diğerlerine benzemez. İki açıdan benzemez. Birincisi arkasında Rusya ve İran var. İkincisi de Esad diğer liderler gibi zayıf gözükmüyor. Askerleri ona bağlı gibi. O yüzden Suriye konusunda çok dikkatli hareket etmek lazımdır.” Koç’tan iki uyarı Resepsiyonda masaların ortak konusu ise ekonominin krize girip girmeyeceği üzerineydi. Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç, The Economist Türkiye Temsilcisi ve Habertürk yazarı meslektaşım Amberin Zaman’ın “Avrupa’dan Türkiye’yi analiz edenler en çok tüketici kredilerindeki şişmeden endişe duyuyor” sözlerini tasdik ederek ekonomiye ilişkin gözlemini şöyle aktardı: süresi dolmak üzere olan Ümit Boyner’in süresinin bir dönem daha uzayıp uzamayacağı. Kendisi başkanlığı bırakmak niyetinde: “Ben başlarken tek dönem diye başladım. Zaten bugüne kadar Halis Komili dışında iki dönem başkanlık yapan da yok. TÜSİAD’da çok değerli arkadaşlarım var bu görevi yürütebilecek. Ama son karar konusunda şimdilik ‘no comment (yorum yok)’0” Diğer üyelerden duyduğumuz kadarıyla TÜSİAD’ın ‘büyük ağabeyleri’ ise Boyner’in bırakması fikrine karşı. Boyner üzerinde ‘bir dönem daha kalması’ için yoğun baskı kurulmuş durumda. Rahmi Koç’un deyimiyle ‘ateşten gömlek’ olan TÜSİAD Başkanlığı için çok fazla da aday olmadığı kulislerde dile getirilen bir başka iddia. istiyorum ama... Boyner: Bırakmak Merak edilen konu, görev ‘İçte ve dışta goygoyculuktan kaçınalım’ Boyner ile sohbetimizde Rahmi Koç’un kaygı duyduğu iki konuda yani ekonomi ve dış politikada ‘goygoyculuktan kaçınılması’ gereğini üst üste vurgulaması dikkat çekiciydi. TÜSİAD Başkanı’na göre, “Türkiye’nin şu anda büyük bir krize girme riski yok. Ancak çok temkinli olunması lazım. Ve bir an önce yatırıma yönelik reformların yaşama geçmesi lazım. Özellikle de kayıt dışı istihdam ve vergi kaçırma bu kadar yaygınken yabancı yatırımcı Türkiye’ye gelmez.” Özellikle hükümete yakın çevrelerde hâkim olan ‘her şey çok iyi gidiyor, ekonomimiz çok iyi, bize bir şey olmaz’ söylemine dikkat çeken Boyner, “Bu konuda çok temkinli olmak lazım. Goygoyculuk yapılıyor. Hepimizin bu eğilimden kaçınması lazım” diyor. Boyner aynı nitelemeyi bir de Suriye için kullanıyor: “Londra ve diğer batı başkentlerindeki konuşmalarda bir ‘Türkiye goygoyculuğu’ seziyorum. Suriye işini biz çözebilecekmişiz gibi. Bundan kaçınmak lazım. Türkiye ile Suriye’nin askeri olarak karşı karşıya gelmesini düşünemiyorum bile. Bence olası da değil. Şu anda güney illerimiz Şanlıurfa, Gaziantep, Hatay yakından etkileniyor. Çatışma halinde tüm ekonomi derinden etkilenir...” Keşke hükümet üyeleri de geceye katılarak Koç ve Boyner’in görüşlerinden biraz olsun faydalanabilseydi... AMİRALLERE SUİKAST Poyrazköy davası birleşti İstanbul Haber Servisi Gölcük Donanma Komutanlığı’nda yapılan aramada ele geçirilen belgelerde “Amirallere suikast girişimi” iddiasına ilişkin adları geçtiği öne sürülen Koramiral Deniz Cora ve Kurmay Albay Ümit Metin, dün yargıç karşısına çıktılar. Mahkeme, dosyayı Poyrazköy davasıyla birleştirdi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada konuşan Koramiral Cora, dava konusu dijital verilerin sahte olduğunu ve sözde yazılarda geçen kişilerin hiçbirisini tanımadığını belirtti. Cora, “Amirallere suikast iddiasına ilişkin iki dijital veri nedeniyle suçlanıyorum. Hayatımda bilgisayarda mesaj, bilgi notu, toplantı tutanağı gibi hiçbir belge yazmadım” dedi. Cora şöyle devam etti: “14 yılı kapsayan bir terfi listesi yapmak mümkün değildir. Bu listeyi yapanlarında terfi sistemi hakkında en ufak bir bilgisi yoktur. Bu iddianame yalanlarla dolanlarla hazırlanmıştır.” Kurmay Albay Metin de hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 31 yıldır görev yaptığını ve bu süreç içerisinde yasal olmayan hiçbir şeye başvurmadığını ifade eden Metin, “Komutanlarıma suiskat yapacağım iddiasıyla ilgili suçlama iftiradır. Suikast yapacağım iddia edilen komutandan daha önce çalışmalarımdan dolayı takdir belgesi aldım. Sahte olmayan belgelere dayanılarak yargılanmak istiyorum ve tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu. Mahkeme heyeti davayı, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle Poyrazköy davasıyla birleştirdi. Sanıkların tahliye talebi, kuvvetli suç şüphesini gösteren olgular bulunduğu gerekçesiyle reddedildi. Poyrazköy davasının gelecek oturumu 23 ve 25 Ocak 2012 tarihlerinde yapılacak. Fener Rum Patriği Bartholomeos’a suikast iddiasıyla tutuksuz yargılanan sanık İsmet Reçber: Niçin Ergenekon ile birleştirildiğini ben de bilmiyorum TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ Silahları kim verdi? HATİCE TUNCER Birinci Ergenekon davasıyla birleştirilen Fener Rum Patriği Bartholomeos’a suikast hazırlığı ve Danıştay’a baskından sanık Alparslan Arslan’ a “Glock marka silah” satılması dosyası sanıklarının savunmaları alındı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi Yerleşkesi bitiğişinde görülen davanın 204. duruşması yapıldı. Fener Rum Patriği Bartholomeos’a suikast hazırlığından suçlanan tutuksuz sanık İsmet Reçber, çapraz sorgusu sırasında “Kars’ta işsizdim. 11880’den Şişli’deki sinagogun telefonunu aldım. İş istediğimi söyledim. Emin Eken diye biriyle görüştüm. Polismiş, İstanbul’a gelince ‘ara’ dedi. 20 Haziran 2010’da Şişli’de buluşmaya gittim. 15 dakika sonra polisler beni gözaltına aldı” dedi. Veli Küçük’ün avukatı Zeynep Küçük ise İsmet Reçber’in Romanya’daki kız arkadaşıyla “Bu görevden sağ kurtulursam bu işi bırakırıyorum” şeklindeki telefon görüşmelerinin Ergenekon ile bağlanma nedeni olduğuna dikkat çekerek “Dosyada görünen resmi ifadenizde Ergenekon sanıklarıyla bir bağınız görünmüyor. Sizinle Emniyet’te mülakat yapılmış. Bizim bilmediğimiz bir bağdan mı söz ettiniz? Gürbüz Çapan 2. davanın sanığı olduğu halde, dosya niçin 1. Ergenekon ile birleştirildi” diye sordu. Reçber “Niçin Ergenekon ile birleştirildiğini ben de bilmiyorum” diye yanıt verdi. si’nde görülen ve birleştirilen dosyanın tutuksuz sanığı Erkan Ayyıldız, savunmasında “Bana iftira atıldı. Ben silah kimseye silah satmadım” diye konuştu. Glock tabancalara ilişkin dosyada yargılanan Selçuk Özkan’ı tanımadığını, Kenan Özay’ı mahalleden tanıdığını söyleyen Erkan Ayyıldız’a, Alparslan Arslan ve Kenan Özay’ın ifadeleri okundu. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel “Alparslan Arslan’ın Glock marka tabancaları Aykut Metin Şükre’den aldığını söylemesi üzerine Şükre gözaltında alındı. Kenan Özay, Erkan Ayyıldız’a 4 bin dolar vererek 2 Glock marka silah aldığını bunları Selçuk Özkan’a verdiğini söylüyor” şeklindeki sözleri üzerine Erkan Aylıldız “İftira. Benim silah tamiri yaptığımı bildikleri için bana iftira atıyorlar” diye konuştu. Danıştay davasından da yargılanan Glock satışı dosyası sanığı Aykut Metin Şükre de sanık Erkan Ayyıldız’ı tanımadığını söyledi. Kenan Özay’ın silahları kimden aldığını bilemediğini söyleyen Şükre, “Ben Selçuk Özkan’dan silah istedim. Selçuk Özkan, Kenan Özay’ın Mercan Yokuşu’nda bir tanıdığı olduğunu söyledi. Selçuk parayı alıp silahları verdi. Sonra Selimiye’de silahları Alparslan Arslan’a verdim” dedi. Mahkeme önceki gün geldikleri halde dün gelmeyen diğer sanıklar Selçuk Özkan ve Kenan Özay’ın zorla getirtilmelerine karar verdi. Selçuk Özkan ve Kenan Özay’ın, Erkan Ayyıldız ve Aykut Metin Şükre ile yüzleştirilmeleri gerektiği kaydedildi. Duruşma 12 Aralık Pazartesi gününe ertelendi. Simavi Ödülleri açıklandı İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nce (TGC) verilen “Sedat Simavi Ödülleri”ni kazananlar belirlendi. 9 daldaki ödüller, 22 Aralık’ta The Marmara Taksim Oteli’nde düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek. TGC’den yapılan açıklamaya göre 1977 yılından bu yana verilen “Sedat Simavi Ödülleri”nden bu yıl “Gazetecilik Ödülü”ne Habertürk gazetesinde yayımlanan “Seçimlere Doğru ‘Koşar Adım’ İhale” başlıklı haberiyle Enis Yıldırım layık görüldü. Seçici kurul, ayrıca Mediha Olgun’u, Sabah gazetesinde yayımlanan “Kadının Şiddetle İmtihanı” başlıklı yazı dizisi dolayısıyla övgüye değer gördü. Gaye Nadide Çağlayan, Defne Kayhan ve İdil Akçıl, TRT Radyo 3’te yayımlanan “Arkadaşım Müzik (6 bölüm)” adlı radyo programıyla “Radyo Ödülü”nü alacak. Kurul, ayrıca Aybeniz Ece Uçan’ın TRT Radyo 3’te yayımlanan “Göç Şarkıları” adlı radyo programını övgüye değer buldu. Mete Çubukçu ve Mesut Sert’e NTV’de yayımlanan “Mısır’da İsyan Ateşi” adlı haber programıyla “Televizyon Ödülü” verilecek. Seçici kurul, Sevinç Yeşiltaş’ın TRT Haber kanalında yayımlanan “Dostluğu Hatırlamak” adlı belgesel programını övgüye değer gördü. Burhan Sönmez’e “Masumlar” adlı roman ile “Edebiyat Ödülü” ve Prof. Dr. Bilsay Kuruç’a “Mustafa Kemal Döneminde Ekonomi: Büyük Devletler ve Türkiye” adlı eseriyle “Sosyal Bilimler Ödülü” verilecek. Doç. Dr. Müfit Sezer’e “Devirsel PGrupları İçin Açık Ayrıştıran Değişmezler” adlı eseriyle “Fen Bilimleri Ödülü”, Prof. Dr. Ayşe Nurten Akarsu’ya “İleri Mikroftalmi ve Ciddi Yüz Yanıklarına Yol Açan ALX1 Bozukluğu: OtozomalResesif ALX ile İlişkili Frontonasal Displazi Spektrumu” adlı çalışmasıyla “Sağlık Bilimleri Ödülü”, İnci Eviner “Galeri Nev ve Paris Modern Sanatlar Müzesi ‘Kırık Manifestolar’ Sergisi” ile “Görsel Sanatlar Ödülü”, Yıldız Kız Voleybol Milli Takımı’na “Dünya ve Avrupa Voleybol Şampiyonu” olmaları dolayısıyla “Spor Ödülü” verilecek. 11 Aralık 1953’te yaşamını yitiren TGC Kurucu Başkanı Sedat Simavi, ölümünün 58. yıldönümünde yarın Kanlıca’daki mezarı başında anılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle