25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ARALIK 2011 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TÜRKİŞ SEÇİMLERİ 5 biber gazı sonucu kalp krizi geçirip öldü... Bu gençlerin 23’ü tutuklu bugün... 10’u üniversite öğrencisi ve yaşamları altüst oldu... Onların dün Ankara’da duruşması vardı ve önceki gün sanatçılar, bilim insanları, kimi siyasetçiler, sendikalar ve demokratik kitle örgütleri temsilcileri saçlarını kestirerek destek verdiler. Bugün Türkiye’de hukuksuzluk, adalette eşitsizlik almış başını gidiyor... TBMM’deki milletvekilleri, seçilmiş yedi milletvekilinin hâlâ zindanlarda yatmasını umursamıyorlar ama “şike yasası”nın hemen çıkmasını istiyorlar. ??? Üç beş genç parasız eğitim ya da çevre eylemi yapsın, başlarına ne geleceğini biliyorum. Önce cop, yerlerde sürüklenme ve gözaltı... Ardından bir örgüt üyeliği yaftası ve tutuklama... Che’nin fotoğrafları, Mahir Çayan posteri, Nihat Behram’ın “Darağacında Üç Fidan”ı, 78’lilerin “12 Eylül Belgeseli”, Fidel’in “Ya Sosyalizm Ya Ölüm”ü, MarxEngels’in “Diyalektik ve Tarihsel Materyalizm”i suç öğesi olarak kabul edilip iddianameye yazılıyor. Bu arada Deniz Gezmiş’in, Mahir Çayan’ın, Yusuf’un, Hüseyin’in mezarlarını ziyaret etmek de suç. Alın size bir terör örgütü ve çıkın işin içinden çıkabilirseniz. Peki Hizbullah’ın uykudaki hücreleri yeniden uyanırken, El Kaide ve Taliban Türkiye’de cirit atarken ne yapılıyor? Birkaç operasyon! Köktendinci terör örgütlerini koruyup kollayan tetikçi gazetenin sorumluları ise Başbakan Erdoğan’ın özel uçağından inmiyor yurtdışı ve yurtiçi gezilerinde. ??? Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün açıklamaları, 90’lı yıllardaki faili meçhul cinayetler, Susurluk... Silivri zindanında yatan Balbay, Tuncay Özkan, Soner, Ahmet, Nedim, Müyesser, Doğan, Barış... Ve öteki meslektaşlarımız... Üç yıl yattıktan sonra tutuksuz yargılanacak olan teğmenler, üsteğmenler... Hani 12 Eylül’le, 28 Şubat’la, emuhtıra veren paşayla, faili meçhul cinayetlerin arkasındaki “Büyük Patronlarla” yargı önünde hesaplaşılacaktı? ??? Hopa davası Ankara’da başladı... Güneşsiz insanların ülkesini düşünüyorum... İşlenen faili meçhul cinayetleri... Küçük Ceylan’ı, babasıyla birlikte öldürülen Uğur Kaymaz’ı, ülkemin acımasız insanlarını, hukukun ve adaletin nasıl çiğnendiğini... Canım sıkkın! Ve saat 22.30... Mahkeme Hopa davasında tutuklu 22 sanığı tutuksuz yargılanmak üzere salıveriyor. Biraz olsun umutlanıyorum... Listeler netleşti MUSTAFA ÇAKIR GÜNAY’DAN YUMURTA TEPKİSİ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’a önceki gün yapılan yumurtalı protestoya tepki göstermek amacıyla, dün yapılan Ege Art Sanat Günleri’nin açılışına katılmadığını söyledi. Bağış, Ege Üniversitesi tarafından düzenlenen Ege Art Sanat Günleri kapsamında kampustaki bir heykel açılışı sırasında, önceki akşam yumurta atılarak protesto edilmişti. Olayla ilgili iki öğrenci gözaltına alınırken Bağış’ın sağ yanağında küçük bir nokta kan toplamış ve hafif şişmişti. Gazetecilerin sorusu üzerine Günay, “Üç beş tane çağdışı fikir sahibi, devlet yöneticilerine üniversite adabıyla bağdaşmayan tavırlarda bulunuyorlar” dedi. Hopa Davası ve Adalet’te Eşitlik... Engin deniz mağaralarını düşündüm dün sabah... Ulu ağaçlarından sığırcıkların kanat çırparak havalandığını... Oysa önceki gece yağmur yağıyordu bardaktan boşanırcasına... Aslında adaletin koptu kopacak ipiyle, nice tutkular ve özlemler, inanın bütün alfabelerin soluk harflerle büyüdüğü yıllardan çıkıp gelmişti karşıma. Sabah uyandığımda hayatın tekdüze olduğunu anladım bir kez daha... Bunca yazılıp çizilenler, Meclis’ten bir türlü çıkmayan yasa tasarıları, tutuklu milletvekillerinin hâlâ hapiste yatmaları. Bin günü çoktan dolduran Mustafa Balbay ve öteki milletvekilleri... Cumhurbaşkanı Gül’ün veto ettiği “şike yasası” daha mı önemliydi, yıllardır bekleyen o yasalardan? Uzun uzun düşündüm bunu... Yaşama dair ne varsa, fotoğraf karelerinde çoğaldı ansızın. ??? Gözkapaklarının tehlikesiz sığınağında uzun bir yolculuğa çıkar ya insan. İşte öyle bir ruh halindeydim... Malatya’da kurulacak füze kalkanına karşı çıkan, ellerinde “Füze kalkanı değil parasız eğitim istiyoruz” diye haykıran o üniversiteli kızımızın gözaltına alınışı, aylardır hapiste yatan gençler. Babadan tokat yiyen o eylemci kızımız... Gözlerinin içinde esen fırtına. Acaba bu ülkeyi yönetenler onun yüreğinden geçenleri okuyabiliyor muydu? Üniversiteli gençlerin stant kurup imza toplamaları nedense demokratik bir hukuk devletinde suç öğesi anlamına geliyordu; tıpkı bir dönem Nâzım Hikmet’in, Aziz Nesin’in ve Yaşar Kemal’in kitapları gibi. Bir babanın attığı Osmanlı tokadı, güvenlik güçlerinin biber gazı, tazyikli suyu. Düşleri birden yok olan üniversiteli kızımız... Eee, ne de olsa ileri demokrasiye geçmiştik! ??? Türkiye’yi yönetenler, çevre eylemi yapanları terörist, vatan haini, ajan olarak görürken, dağlarımızı, ovalarımızı “çokuluslu altın avcıları”na peşkeş çekmelerini “ekonomik kalkınma” olarak topluma yutturuyorlardı. Hopa’da yaşananlar buydu aslında... Bilinçli halk buna karşı çıkıyordu. Başbakan Hopa’ya gelişinde HES’lere karşı çıkanlar ayrı bir alanda toplanmışlardı eylem yapmak için. Emekli öğretmen Metin Lokumcu ANKARA Türkİş’in 21. Olağan Genel Kurulu’nda yarınki seçimler öncesinde listeler netleşmeye başladı. Türkİş Genel Başkanı Mustafa Kumlu’nun kendisiyle birlikte beş kişilik listesinde, Türkİş Genel Sekreteri, Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak, Türkİş Genel Mali Sekreteri, Demiryolİş Sendikası Genel Başkanı Ergün Atalay ile Türkiye Yolİş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar’ın yer alacağı kesinleşti. Petrolİş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın’ın genel başkan adayı olduğu Sendikal Güç Birliği Platformu’nun listesi de büyük oranda netleşti. Havaİş Genel Başkanı Atilay Ayçin’in listede genel sekreter adayı olarak yer alacağı öğrenildi. Listede, TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, Kristal İş Genel Başkanı Bilal Çetintaş, Deriİş Genel Başkanı Musa Servi’nin de yer alacağı belirtildi. Tek Gıdaİş Genel Başkanı Mustafa Türkel ile Belediyeİş Genel Başkanı Nihat Yurdakul ise yönetime aday olmayacaklarını söyledi. Yurdakul, “Eletek öpen Türkİş istemiyoruz” dedi. Türkel de AKP’nin 2007’de “yandaş sendika yaratma operasyonuna başladığını” söyledi. TGS Genel Başkanı İpekçi ise gazetecilere baskı ve tutuklamaların, “tahammül sınırlarını zorladığını” vurguladı. Tezkoopİş Genel Başkanı Osman Gürsu, “Susmayan, mücadeleci bir Türkİş’i hedefliyoruz” dedi. İzmir için rapor hazırlayanların adliyede kaydı bulunmuyor Bilirkişileri bilen yok 20 KİŞİ İFADEYE ÇAĞRILDI Gözaltına alınan 44 kişiden 11’inin tutuklandığı operasyonun ardından dün de 20 belediye personeli ifade için Emniyet’e çağrıldı. İzmir Emniyet Müdürü Ali Bilkay, yeni bir operasyonun söz konusu olmadığını, savcılık talimatıyla başlayan sürecin devam ettiğini söyledi. EMRE DÖKER İZMİR İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde vergi denetimi yapan Maliye Bakanlığı’na bağlı denetmen ve başkontrolörlerin bilirkişi olarak büyükşehir belediyesinde görevlendirilmelerinin ardından, bu isimlerin İzmir Adliyesi’nde kayıtlı olmadıkları öğrenildi. Bu arada belediyeden 20 kişinin daha Emniyet’e ifade için çağrıldığı belirtildi. Belediyye 22 Kasım’da düzenlenen operasyona dayanak oluşturan raporları hazırlayan bilirkişilerden altısının, belediyede vergi denetimi yapan Maliye Bakanlığı bürokratları olduğu belirlenmişti. Başkontrolörler Adil Bayram, Umut Engin Yücesoy, Feruze Dönmez, Şenol Gezer’le, vergi denetmenleri yapan Zübeyir Efe ve Yakup Yücel Özşahin’in savcılık tarafından bilirkişi olarak atandığı ortaya çıkmıştı. Ceza Muhakemesi Yasası gereği bilirkişilik listelerinin her yıl İzmir Adliyesi Adli Yargı Adalet Komisyonu tarafından güncellendiğini belirten İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Sözcüsü avukat Murat Bakan, “Komisyon her yıl ilanla bilirkişilik başvurularını kabul eder. İzmir’de bu yıl bilirkişilik yapabilmek için başvuranlardan 1216’sı kabul edildi. Bini aşkın tecrübeli bilirkişiye karşın, listede yer almayan altı vergi denetmeni ve başkontrolör, savcılık tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde bilirkişi olarak görevlendirildi. Bu manidardır” diye konuştu. Bilirkişilerin belirlendiği komisyonun savcı, hâkim ve adalet komisyonu başkanından oluştuğuna dikkat çeken Bakan, “Bilirkişileri listeden belirleme zorunluluğu yok. Ancak bin 216 bilirkişi içinden bu kişilerin yapacağı işi yapacak adam bulamadılar. Bu kişilerin büyük çoğunluğu uzman, tecrübeli isimler. Eski müfettiş, bankacı, maliye uzmanı, yeminli mali müşavirler var. Bunların içinden birisi atansaydı daha sağlıklı olurdu. Yargılama aşamasında aynı konularda yeni bilirkişi raporlarının istenmesi gerekiyor. Umarız mahkeme diğer bilirkişilerden de rapor alır” dedi. CHP MİLLETVEKİLİ SEZGİN TANRIKULU’NDAN SERT TEPKİ ‘Anayasa Mahkemesi hükümetin noteri oldu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri sırasında CHP Milletvekili Atilla Kart’ın “faşizan” suçlaması üzerine “tek parti dönemi ve İstiklal Mahkemeleri” tartışmaları yaşandı. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “12 Eylül 2010 sonrasında oluşturulan Anayasa Mahkemesi, daha bir yıl geçmeden verdiği kararlar ile artık tamamen hükümetin emrine girdiğini, hükümet politikalarını onaylayan bir noter dairesi haline geldiğini açıkça göstermiştir” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda dün Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Sayıştay, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Başbakanlık, MİT, MGK Genel Sekreterliği bütçeleri görüşüldü. CHP’li Kart’ın “Cumhuriyet başsavcılarının etkili bir bölümü artık ‘hükümetin ajanı’. Saç kesme eyleminden suç unsuru yaratan savcılar var. Cezaevlerinde son 1 yıl içinde 30 kişi şüpheli bir şekilde ölüyor. AKP sivil görünüm altında, faşizan bir yapıyı oluşturmuştur” sözleri AKP’lilerin tepkisine yol açtı. AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, “Bir tek parti devleti CHP’nin tek başına iktidar olduğu dönemde olmuştur, başka da parti devleti olmamıştır” dedi. CHP’li Tanrıkulu da şunları söyledi: “12 Eylül tek tipleştirici politika demektir. Bakınız Anayasa Mahkemesi’nin son zamanlarda aldığı Süryani vatandaşlarımızın soyadları ile ilgili karara. Süryani vatandaşa açıkça ‘senin adına da ben karar veririm’ denmiştir. 12 Eylül, işçi sınıfı karşıtlığıdır. Bakınız Anayasa Mahkemesi’nin sözleşmeli öğretmenler ve 4/C’li diye bilinen kamu çalışanları ile ilgili kararlarına” dedi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da milletvekillerinin sorusunu yanıtladı. CHP’li Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun Cumhurbaşkanının görev süresi ile ilgili sorusuna Bozdağ, “Bakanlar Kurulu’nda bu konuyla ilgili bir görüşme yapılmamıştır. Bana göre süre 7 yıldır” dedi. Canlı yayın kararı’ Bu arada, TBMM TV 2012 bütçe tasarısının genel kurulundaki görüşmelerini canlı yayımlama kararı aldı. İstiklal Mahkemeleri tartışma çıkardı BDP’li Murat Bozlak, “Habur’daki mahkeme, barışa katkıya önayak olacak bir karardan başka hangi kararı verdi? İstiklal Mahkemeleri’nden niye bahsetmiyorsunuz, Şeyh Sait’in, Seyit Rıza’nın kellesini alan. Meşhur yargıcı Kılıç Ali’den, Ali Çetinkaya’dan...” sözleri üzerine CHP’li Muharrem İnce, “Tarihi tersinden yazmak, kervanı tersine çevirmek, kahramanları sorgulamak isterseniz, başınıza şu gelir; uyuz eşek başa geçer” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle