19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ARALIK 2011 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Öğrencilere yapılanların geçmişe yolculuk hissini yarattığının dile getirildiği YİK’te, TÜSİAD eleştirilerini sıraladı Vicdanlar rahat değil ? Demokrasinin yalnızca çoğunluğun yönetimi olmadığını belirten Ümit Boyner, uzun tutukluluk sürelerinin vicdanları rahatsız ettiğini vurguladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, demokrasilerde her şeyin sayısal çoğunlukla ölçülemeyeceğini belirterek “Demokrasinin yalnızca çoğunluğun yönetimi olmadığı gerçeğini de artık iyice sindirmemiz gerekiyor” dedi. Boyner, kamuoyunun geniş kesimlerinin giderek yıllarca süren tutukluluk sürelerinin infaza dönüşmesinden ve uluslararası kuruluşların dahi sahip çıktığı gazetecilerin hapiste olmasından vicdanen rahatsızlık duymaya başladığını söyledi. Hopa davası için “geçmişe yolculuk gibi” nitelemesinde bulunan Boyner, Arap ülkelerindeki gelişmelerle ilgili olarak “Çöldeki illüzyonlara kendimizi kaptırmamalıyız” dedi. Anayasa hazırlıklarına da değinen Boyner ilk anayasa taslağını neredeyse yirmi yıl önce hazırladıklarını anımsatarak “Özgürlüklerin çekincesiz korunduğu; hakların kısıtlanmadığı; kuvvetler ayrılığı dengesinin işlediği; yargının tarafsız ve bağımsız şekilde çalışmasının garanti altına alındığı; her türlü azınlığın sesinin bastırılmadığı; seçim sisteminin insanın adalet duygusunu zedelemediği; partiler kanununun tabanın ve seçmenin sesinin duyulmasına imkân tanıdığı; güçlendirilmiş bir parlamenter sistem anayasası arzuluyoruz” diye konuştu. ERKUT YÜCAOĞLU: Ankara’da Türkİş Kayıp, Hak Arayan İşçi Bulamıyor Türkİş’in başkanları, sendikal örgütlülüklerinin gücünü, siyasi iktidarlar üzerindeki caydırıcı etkinliklerini anlatabilmeye yönelik, “Ankara’da Türkİş vardır” sözünü slogan olarak kullanmayı pek severlerdi... Doğrusu 1961 Anayasası, 63 sendikal yasaları ile gelen örgütlenme, toplu pazarlık haklarının kullanılmasında, hakların geç alınmış olması, toplumsal uzlaşmanın rüzgârlarında, klasik demokrasilerden çok daha hızlı, etkin bir sendikacılık, işçi hakları kazanım süreci yaşanmıştı... 12 Eylül 1980’e kadar 17 yıl gibi toplumsal yaşamdaki gelişmeler için çok kısa süreçte, 3 milyon sigortalı işçi içinde 1.5 milyon üstü, yüzde 50 sendikalaşmış, toplu pazarlık haklarından yararlanabiliyor olma, Batı demokrasilerinden çok daha yüksek bir örgütlenme, başarı anlamına geliyordu. Gerçi dönem koşullarında kayıtlı ekonomide çalışan işçi sayısının ağırlıklı kamuda olması, işe girme ile sendikal üyeliğin nerede ise otomatik gündeme girmesi önemli etkenlerdi. Gelişmiş demokrasilerde sendika üyeliği daha düşük oranlarda kalırken sendikal etkinlik, ileri sendikal haklar, sözleşmelerin sendika üyesi olmayanlar için de geçerli olabilmesi, bizden hep çok daha yüksek ücret, insanca çalışma koşulları düzeni demekti... Kamuda toptancı üyelik, toplu pazarlık düzeninin geçerli olması, Türkİş’in siyasi iktidarlar karşısındaki etkinlik gücünü her dönem güçlü kılarken sendikal hakları işyerlerine sokamamakta direnen özel sektörde zor örgütlenme, Türkİş liderlerini kolay sendikacılığa itmede etkili oldu. Özel sektörde bedel ödenerek zorlu örgütlenme, solda, daha militan sendikacılık yapılanması ile DİSK’in Türkİş içinden koparak doğuşunu getirdi. DİSK’in çok daha az üye, zorlu örgütlenme ile, ancak kaçınılmaz daha ilkeli sendikacılık yapma zorunluluğu, ücret ve çalışma koşullarının iyileşmesinde lokomotif rolünü üstlenmesi de bundandı. Elbette 12 Mart, 12 Eylül süreçlerinde de işçi haklarının geriye püskürtülmesi uğruna hedef alınması da budandı... Bugünün sivil darbe hukukunun bir benzeri, askeri darbe hukukunun kurallarının işletilmesi çerçevesinde, toptancı, yargısız infaz içerikli yöneticilerinin işkence, cezaevlerinde yargısız infazla 4 yıla varan sürelerle tutuklu kalmaları, sonradan düşecek davalarla, illegal örgüt üyeliğinden çok ağır suçlanmaları sonuçları ile değerlendirmek gerek... ??? İşçi haklarına yönelik küresel saldırı, Türkiye için biçilen arka bahçe rolünün kolayca geçerli kılınmasında, sol dinamik sendikacılık kimliği ile özel sektörde gelişen DİSK, Ankara’da her koşulda etkin güç Türkİş’in doğal engel oluşturma varlıklarını kırmada, 24 Ocak kararlarının ardından Özalizm ile serbest piyasa düzenine geçiş, sosyal devletin kazanımlarının geri alınmasında ilk anlamlı kırılma noktası 12 Eylül’dür. Hâlâ en yaşamsal yasakları ile çok geçerli 12 Eylül Anayasası, 282122 sayılı sendikal yasaları yasakları, DİSK’in örgütlülüğünün dinamitlenmesi, Türkİş’in Ankara’daki ağırlığının tüketilmesi sayesindedir. O günlerden bugünlere eklenen yasaklar, baskılar düzeninde, Özal sivil iktidarından, Erdoğan iktidarlarına giderek acımasız işçi hakları gaspı tırmanışında, merdiven taşları örüldü... Özelleştirmelerle kamu işçiliği tarihe gömülürken özel sektörde sendikasızlaştırma, iş yasası hakları içinde bile çalıştırmama, taşeronlaştırma, kayıt dışı aldı başını gitti. Ne işçi, ne memur, keyfi, kolay çalıştırma için icat edilen aslında ILO sözleşmelerine, hukuka aykırı kamuda sözleşmeli çalıştırma Özal döneminde icat edildi, Erdoğan döneminde yüzbinlerle, en olamaz alanlarda, öğretmenlikte bile kuralsız çalıştırmanın aracı haline getirildi. Kamuda tümden hukuk dışı çalıştırmanın araçları, taşeron elinde yüzbinler, Tekel direnişine de konu olan 4C benzeri dünyada örneği olmayan icatlar, hakhukuk dışı kararnameler... Erdoğan iktidarlarını dünya emek sömürüsüne son katkıları... Türkİş Genel Kurulu’nda, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ağzından duymak, artık Ankara’da Türkİş yönetiminin kayıplara karıştığının son perdesi... ??? DİSK üyelerine 12 Eylül’ün el koymasından sonra, bilinen yeni yasakçı koşullarda, iktidar, işverene rağmen örgütlenme söz konusu olamayınca zaten bir daha toparlanamadı. Türkİş sözde yeni sivil iktidarlar sürecine, DİSK üyeleri de armağan edilmiş olarak girmişken sendikal yasaklar artı liberal piyasa düzeni baskıları üstüne Özal dönemi, sonrasında daha acımasız Erdoğan dönemi icraatlarında hızla eridi gitti. Siyasal İslam, rejim değişikliği, her tür ayrımcılık vitrininde Erdoğan iktidarı icraatlarında sendikal düzen, vitrinde tabelası kalmış, sanal düzene teslim, örgütlü işçinin hakkını koruyabilen kimliği ile tarihe gömüldü... Türkİş çatısı altında Özalizmi kıran, bahar eylemleri, yaz, Zonguldak direnişleri son anlamlı kazanımlardı. 12 Eylül, Özal döneminin ücret, çalışma koşullarının olumsuz hızlı kayıplarının birkaç yıllık düzeltilmesini de getirmişlerdi... Şimdi kamusu özeli birkaç yüzbin sendikalısı, kayıtlı ama iş yasası hakları bile verilmeyen angarya çalıştırılan milyonlarca asgari ücret ortalaması, bir o kadar yasa dışı kayıtsız kölelik düzeninde çalıştırılanı, birkaç milyoncuk da işsizi olan bir tablodayız. Bir umut kendi koltukları da gider korkusu ile iktidara tam teslim Türkİş yönetimi karşısında ses olmaya çalışan muhalefet hareketinde. Delege yelpazesi izin vermese de işçilik refleksi ile gerçekten umut olabilecekler mi?.. Ankara’nın göbeğinde, Kızılay’da Türkİş yeniden var olabilecek mi? 2012 tehlikeli bir yıl olacak üksek İstişare Konseyi Başkanı Erkut Yücaoğlu , 2012’nin son derece ciddi tehlikelerin olacağı bir sene olduğuna dikkat çekerek “Türkiye için en iyi büyüme hızı yüzde 23 tahminleri yapılmaktadır. Biz bu seneyi her halükârda çok iyi yönetmeliyiz” dedi. TÜSİAD’ın Ankara’da yapılan Yüksek İstişare Konseyi toplantısının açılışında konuşan Yücaoğlu, şu noktalara dikkat çekti: ? Türkiye ekonomisi Avrupa’dan ciddi bir şekilde etkilenmeye başladı. ? Dünyada ve Avrupa’da olan bitenden dolayı Merkez Bankası’na bu politika, esneklik ve çabuk hareket etme imkânı sağlıyor ama Türk iş âlemi için bu ciddi belirsizlik yaratıyor. ? Enflasyon baskısının artması ve TL’nin değer kaybetmesi cari açığı yeterince azaltmadı. ? Avrupa ve Amerika’da krizi devam ederken bu ülkelerin düşen büyüme hızlarından dolayı ihracatın daralması muhtemel. Aynı zamanda Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki müteahhit ve diğer hizmet gelirlerimizin azalması bekleniyor. Y ürk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Toplantısı, Cumhurbaşkanı Vekili ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in de katılımıyla yapıldı. Aralarında (Sağdan) Rahmi Koç, Cemil Çiçek, Bülent Eczacıbaşı, Mustafa Koç, Cem Boyner, Sedat Aloğlu ve Haluk Dinçer’in de bulunduğu TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısının açılış konuşmasını yapan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, anayasa hazırlık sürecine değindi. Çiçek, anayasa yapmak için bir bayram havasına, ortamın yumuşamasına ve gerginliklerin ortadan kalkmasına ihtiyaç bulunduğuna işaret ederek kendisine gelen soruların çoğunun olumsuzlukları içerdiğini kaydetti. Çiçek, “Herkes kendisini komisyondaki bir partinin yerine koyuyor. Onun fikrince, onun sözlerine bakarak getirip ortaya koyuyor. Sonra da benden şapkadan tavşan çıkarmamı bekliyor. Öncelikle bu olumsuz havayı ortadan kaldırmamız lazım” dedi. T Boyner: Kayıtsız kalamayız ? TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, kayıt dışılığa kayıtsız kalmanın sürdürülebilir büyümenin önünde engel olduğunu belirterek, “Yeni bir vergi sistemine olan ihtiyacımız, artık bastırılamayacak düzeydedir” dedi. Ekonomi konusunda Türkiye’deki kaynak paylaşımı mücadelesinin tüm ülke sathına yayılmış şekilde kayıtlı işletmelerle kayıt dışı işletmeler arasında olduğunu kaydeden Boyner, Türkiye’de gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin, verginin tabana yayılması ve kayıt dışı ile mücadele siyaseten zor geldiği için dolaylı vergilere yüklendiğini söyledi. Kayıt dışılığa kayıtsız kalmanın sürdürülebilir büyümenin önünde bir engel olduğunu belirten Boyner, “Yeni bir vergi sistemine olan ihtiyacımız artık bastırılamayacak düzeydedir. Bu yolda, vergi denetim kapasitesinin daha etkin ve güçlü hale getirilmesi anahtar bir öneme sahiptir” dedi. Bu krizin Türkiye’nin yavaşlayan mikro reform gündemini taze bir bakış ile yeniden canlandırmak için bir fırsat da yarattığına işaret eden Boyner, “Bugün için Türkiye’nin ekonomik dengeleri hem mutlak hem de nispi olarak iyidir. Ancak göreli olarak olumlu dengelerimizin, gerekli mikro reformlar krize rağmen yapılmadığı takdirde, süratle bozulabileceği ihtimalini de gözden kaçırmamalıyız. Gün gelecek AB ve ABD ekonomileri toparlanacaktır. Türkiye’yi ileride daha etkili bir ekonomik aktör haline getirecek adımların atılması için fırsat anı bugündür” dedi. TÜSİAD Başkanı, bu bağlamda modern ve karmaşık bir ekonominin iyi yönetilmesinde bağımsız denetleyici ve düzenleyici kurumların önemini ayrıca vurgulamanın bile gereksiz olduğunu kaydetti. Şiddetle terbiye olmaz Hopa davasına da değinen Boyner, “Bugün siz hitap ederken insafsız değerlendirmeler ve uzun tutukluluklar bağlamında simgesel önem taşıyan Hopa Davası ve Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Cihan Kırmızıgül’ün duruşmaları da başlıyor. 281 ile 500 arasında öğrencinin yıllarını hapishanelerde geçirmesi geçmişe yolculuk duygusu uyandırıyor. 1960’larda gelişmiş ülkelerin gençlerin sorunlarına eğilerek, taleplerini dinleyerek aştıkları büyük öğrenci isyanları sırasında Türkiye aksi yöne giderek geleceğini inşa edecek bu gençlerimizi şiddetle terbiye yolunu seçti. Bu terÜmit cihin sonucu kaybedilmiş Boyner binlerce canın maliyetini biz unutmuş değiliz. Benzer bir maliyetin yeniden ödenmesini istemiyoruz.” dedi. Cari açık incelenmeli ? 2012 son derece ciddi tehlikelerin olacağı bir sene olacak. ? Türkiye’nin dışa bağımlı olduğu enerji faturasına rağmen dış açık kapatması için çok ciddi çalışması lazım. ? Cari açık vermeye devam ettiğimiz sürece bu açığı finanse etmemiz gerekiyor. Bu ortamda cari açık finansmanı kısa vadeli dış borçlanma ile sağlanırsa en büyük avantajımız olan finansal istikrarda da kaybederiz. ? Bu açığı kaynağı belli olmayan ve sürdürülmesinin hiçbir garantisi olmayan bir kaynakla finanse ediyoruz. ? Antik çağlardaki gibi Avrupa’da Yunan ve Roma trajedisi oynuyor. ? Hâlâ krizin derinleşmesi ihtimali var. T.C. KDZ.EREĞLİ 1.İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2009/385 Tal. 1 Tapu Kaydı: Zonguldak ili Kdz. Ereğli ilçesi Bağlık Mahallesi’nde kâin ve Tapu Sicili Müdürlüğü’nün ada 1091, parsel 5’te kayıtlı, 3761,92 M2 miktarlı ana taşınmaz üzerindeki binanın B. Blok, 1. kat, 40/1176 arsa paylı Mesken nitelikli (6) no’lu bağımsız bölümü, Hali Hazır Durumu: Taşınmaz üzerinde BK+ZK+2NK’den ibareti betonarme bina bulunmaktadır. Binanın bodrum, zemin ve normal katları mesken olarak kullanılmaktadır. Apartman tamamen bitmiş, çatısı örtülmüş haldedir. Şehrin idari ve ticari merkezine 550 m mesafededir. Ticaretin yaygın olduğu çarşı merkezindeki pazaryerine yaklaşık 300 m mesafededir. Etrafında yeni özel konutlar yapılmaktadır. Her türlü belediye hizmetlerinden yararlanmaktadır. Satılmasına karar verilen bağımsız bölüm apartmanın 1. katındaki 6 nolu bağımsız bölümü olup daire olarak kullanılmaktadır. Dairenin dış kapısı çelik, iç kapıları panel kapı doğramaları PVC, ıslak zeminler seramik, diğer döşemeler lamine kaplı, duvarlar saten alçı ve saten boya, tavanlar kartonpiyer kaplıdır. Kullanım alam 120 m2 ve 3+1 oda sistemlidir. İmar Durumu: İmar durumunun incelenmesinde; ayrık nizam 3 kat (A3) olup serbest alanda kalmaktadır. Bitişiğinde yeşil alan (park) bulunmaktadır. Muhammen Bedeli: 110.000,00 TL Satış Saati: 15.00 15.10 Arası Satış Şartları: 1Satış 16.01.2012 günü yukarıda belirtilen saatler arasında Kdz.Ereğli Adliyesi l. İcra Müdürlüğü önünde adresinde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 26.01.2012 günü Kdz.Ereğli Adliyesi 1. İcra Müdürlüğü önünde adresinde yukarıda belirtilen saatler arasında ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok arttırana ihale olunur. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malm tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde Türk Lirası peşin para veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alım harcı, damga vergisi ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve tellaliye ücreti satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İşbu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 75636) T.C. ADANA 3 İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2007/2538 Satılmasına Karar Verilen Gayrimenkulun Cinsi, Kıymeti, Adedi, Evsafı: Borçluların Adana ili, Seyhan ilçesi Sarıhamzalı köyü 12250 ada 16 parseldeki bir gazino ve bir otel ve arsası satışa çıkarılmıştır. Gayrimenkulun Özellikleri ve Kıymeti: Gayrimenkul, Seyhan ilçesi Sarıhamzalı köyü Hipodrum güneydoğu tarafında 46199 Sk üzerinde bulunan Erbaş Otel ve müştemilatının bulunduğu yerdir. Çevresi tamamen eğlence, işyeri olarak yapılaşmış olan yerde olup kendiside otel gazino ve kulüp olarak kullanılmaktadır. Parselin güneydoğu tarafında gazinokulüp olarak kullanılan yer 2 katlı her kat 225 m2 toplam oturum alanı 450 m2 dir yapı betonarme karkas tarzında inşa edilmiş zeminleri karo duvarları plastik badana kapı ve peencereleri ahşap tuvaletleri yan duvarları boydan boya fayans kaplamadır. Yapının halihazır durumu ile yıpranma payı düştükten sonra 190.000TL değer takdir edilmiştir. Otel binası olarak kullanılan yer parselin kuzeybatı tarafında otel olarak yapılmış zemin betonarme karkas tarzında inşa edilmiş zemin katta resepsiyon, lokanta, mutfak tuvalet lavabo düzenlenmiştir. Üst katlar otel odaları olarak kullanılmaktadır. Yapının zemini karo duvarları kısmen plastik badanalı kısmen mobilya kaplamalı. Yapının halihazır durumu ile yıpranma payı düştükten sonra 950.000,00TL değer takdir edilmiştir. Otelin güney bitişiğindeki yapı bodrum kat zemin kat 1. kat ve teras kat olarak yapılmış yapı betonarme karkas tarzında inşa edilmiş toplam inşaat alanı 600 m2 dir.Teras katın üzeri Çelik çatılı ve çatı üzeri atermit kaplamalıdır. Yapının halihazır durumu ve yıpranma payı düştükten sonra 300.000,00TL değer takdir edilmiştir. Parselin güney tarafında iç avlu oluşturulacak şekilde parselin sınırı boyunca tek katlı betonarme karkas tarzında bina inşa edilmiş toplam 250 m2 alanlıdır. Yapının halihazır durumu ve yıpranma payı düştükten sonra 150.000,00TL değer takdir edilmiştir. Parsel üzerinde avlu içerisinde yaklaşık 850 m2 saha betonu, karo döşeme 7 adet kamelya mevcuttur. Yapıların halihazır durumu ve yıpranma payı düşültükten sonra 65.000,00TL değer takdir edilmiştir. Gayrimenkulun bulunduğu yer mevkii halihazır kullanım şekli ulaşım şekli göz önüne alındığında 16 parselin tamamı 2679.15 m2 alanlı olup zemin değerine 401.872,50TL değer takdir edilmiştir Gayrimenkulun Üzerindeki Yapıların ve Arsaların Toplam Değeri: Otelin değeri: 950.000,00TL Gazinonun ve kulübün değeri: 190.000,00TL Otelin güneyindeki yapı değeri: 300.000,00TL Parselin güneyindeki tek katlı binaların değeri: 150.000,00TL Kamelya ve beton sah değeri: 65.000,00TL Arsanın değeri: 401.872,50TL Toplam: 2.056,872,50TL olup 2.056,872,50TL üzerinden satışa çıkarılmıştır. İmar durumu: Adana ili Seyhan ilçe Belediyesi İmar Müdürlüğü’nün 12.08.2011 tarih ve 4087/15 sayılı imar çapında Adana ili Seyhan ilçesi 12250 ada 16 parselin 2.00 yoğunluklu turistik tesis alanı olarak gösterilen alan içinde kaldığı gösterilmiştir. Satış Günleri: l. Satış 16.01.2012 günü saat: 09.5010.00 arası Adana Adliyesi 4. kat No: 408 Seyhan/ADANA. 2. Şatış 26.01.2012 günü saat: 09.5010.00 arası Adana Adliyesi 4. kat No: 408 Seyhan/ADANA. adresinde açık arttırma suretiyle satılacaktır Satış Şartları: 1 Satışlar yukarıda yazılı tarih gün ve saatler arasında yukarıda belirtilen adreste açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin dilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak kaydı ve şartı ile yukarıda yazılı 2. Satış günlerinde yukarıda yazılı adreste aynı saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacakların alacağını ve satış masraflarını ve değerinin %40’ını aşması suretiyle en çok artırana ihale olunur. Ancak artırma bedelinin satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevrilme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verebilir. %18 KDV, resmi, ihale damga resmi, tapu harç ve masraflarının 1/2’si ve tahliye, teslim masrafları alıcıya aittir, aynından doğan vergi borçları ve tellaliye satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.) Bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan dayanağı belgeler ile (15) on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İ.İ.K’nin 133. maddesi gereğince ihale feshedilir, iki ihale arasındaki farktan diğer zararlardan ve ayrıca yasal faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak hiçbir hükme hacet kalmaksızın dairemizce kendilerinden tahsil edilcektir. 5Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edeceklerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/2538 sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin başvurana verileceği veya gönderileceği ilan olunur. (İc.İf. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 75843 C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle