Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA 6 EYLÜL 2010 PAZARTESİCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 6 Eylül
Oslo PB 17
Helsinki PB 15
StockholmPB 15
Londra Y 19
AmsterdamPB 19
Brüksel PB 20
Paris Y 22
Bonn PB 21
Münih PB 21
Berlin PB 17
BudapeştePB 17
Madrid PB 30
Viyana PB 16
Belgrad Y 19
Sofya Y 20
Roma Y 24
Atina Y 25
Zürih PB 19
Moskova PB 14
Aşkabat A 30
Taşkent A 34
Bakû A 33
Bişkek A 29
Tiflis A 34
Kahire A 35
Şam A 36
İstanbul B 27
Edirne PB 28
Kocaeli Y 28
Çanakkale PB 27
İzmir PB 30
Manisa PB 32
Denizli PB 33
Zonguldak Y 24
Sinop Y 27
Samsun Y 27
Trabzon Y 26
Giresun Y 26
Ankara PB 32
Eskişehir Y 27
Konya PB 32
Sıvas PB 31
Antalya PB 32
Adana PB 35
Mersin PB 33
Diyarbakır B 38
Şanlıurfa B 38
Mardin B 34
Siirt B 37
Hakkâri B 33
Van B 30
Kars PB 30
Ülkemizin kuzey
kesimleri parçalı
bulutlu, Marma-
ra’nın doğusu, Ba-
tı Karadeniz, Orta
ve Doğu Karade-
niz kıyıları ile Kü-
tahya, Afyonkara-
hisar, Eskişehir ve
Çankırı çevreleri
sağanak ve gök
gürültülü sağanak
yağışlı, diğer yerler
az bululu ve açık
geçecek.
AKP icraatlarının demokrasi,
özgürlük ve insan hakları ile
bağdaşmadığına ilişkin
ağustos ayında uluslararası
basında yer alan haberlerin
arkasında Cumhuriyet
muhabirlerinin gazetecilik
başarılarının yattığını biliyor
muydunuz? Sayalım...
Referanduma sunduğu
anayasa değişikliği ile kadın-
erkek eşitliğinin sağlanacağını
savunan Başbakan
Erdoğan’ın kendisine üç eşli
Ali Yüksel’i danışman olarak
atadığını Türkiye,
Cumhuriyet’ten öğrendi. İlhan
Taşcı’nın kaleminden çıkan
haber Türk ve dünya
basınında büyük yankı yarattı.
Fransız Le Figaro gazetesinde
7 Ağustos ve Amerikan New
York Times gazetesinde 11
Ağustos’ta yayımlanan
haberlerde laik Türkiye’de
böyle bir olay yaşanması
kapsamlı biçimde tartışıldı.
Dünya Basketbol
Şampiyonası’nda seyircileri
coşturmakla görevli ponpon
kızlara, Türkiye’nin maçlarında
uygulanan düşündürücü
sansürü de dünyaya ilk
duyuran Cumhuriyet oldu.
Turnuvanın ilk maçlarından
itibaren sahaya çıkan ponpon
kızlara Başbakan Erdoğan’ın
eşiyle birlikte izlediği Türkiye-
Rusya maçında gösteri
yaptırılmadı. Fırat Kozok ve
Sevil Arınan’ın arka arkaya
yazdıkları haberlerin ardından
önce Reuters sonrasında da
yine New York Times
Türkiye’deki bu garip
uygulamayı 2 Eylül’de
okuyucularının önüne koydu.
Çekilmeyi yerinde
izledik
Dış ilişkilerdeki iki önemli
gelişmeyi iç ve dış kamuoyu
yine Cumhuriyet’ten takip
etti. ABD askerlerinin
çekildiği Bağdat’tan röportaj
ve izlenimler yazan Bahadır
Selim Dilek’in Irak Devlet
Başkan Yardımcısı Tarık
Haşimi, Irak Başbakan
Yardımcısı Rafi Isavi ve Irak
Ulusal Güvenlik Bakanı
Şirvan el Vaili ile yaptığı
görüşmeler PKK konusundaki
en önemli muhatabımız
ABD’nin Irak’tan çekilmesi
sonrasında bizi nasıl bir
tablonun beklediğini gözler
önüne serdi.
ABD yönetiminin Türk
bankacılık ve enerji
sektörlerine İran ile iş
yapmamaları konusunda
verdiği ültimatomu da 20
Ağustos’ta Türk ve dünya
kamuoyu Cumhuriyet
referansıyla okudu.
İç politikada ise; krizli YAŞ
toplantıları sonrasında üç
amiral ve generalin bir ilke
imza atarak şûra kararlarını
yargıya taşımasını Barkın
Şık, referandum sürecinde
BDP’nin özerklik talebi ve
boykot kararıyla ilgili
gelişmelerin ayrıntılarını Ayşe
Sayın, Türkiye’deki Deniz
Feneri soruşturmasındaki
önemli gelişmeleri ise Aykut
Küçükkaya okurlarımıza
duyurdu.
ANALİZ
UTKU ÇAKIRÖZER
Dünya Cumhuriyet’ten Öğrendi
2000’Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Bayramınız
‘Hayır’lı Olsun...
Ramazan ayında reklamlara dikkat ediyor
musunuz?
Dinle imanla ilgisi olmayan birçok firmanın
reklamı oruç-iftar üzerinden yapılıyor.
‘İftarınızı ünlü kolamızla açın’ demeye gelen
reklamlar.
Çoluk çocuk, yaşlısı, genci iftar sofrasında
bekliyor. Sofraya koşa koşa bir şişe kola geliyor.
Masadakilerde bir sevinç, bir coşku. Kolamız
geldi!
Hurmayla, zeytinle açılan iftarlar tarihe mi
karışıyor?
Uluslararası bir dondurma firması da güllaçlı,
sütlaçlı dondurmalar yapıyor.
Dinsiz imansız çokuluslu şirketler birdenbire
dindar oluveriyor.
Biz din bilgini, din yetkilisi falan değiliz ama
olup bitenleri görünce şaşıp kalıyoruz.
Hiç kimse bunlara bir şey demiyor mu?
Hani ‘dine saygısızlık ediliyor’ diye ayağa
kalkanlar?
Hani en küçük sözde, çizgide ‘dine hakaret
edildi’ diyenler?
Kimsenin aldırdığı yok.
Dini imanı, ibadeti kullanan firma reklamı olur
mu?
‘Aman şu ramazanda ben de cebimi
doldurayım’ diyene söylenecek bir
şey yok mu?
Demek ki ticaret olunca her şey mubah oluyor.
Öyle mi?
Din adına yapılanlara ne demeli?
Dinlerde, hele de İslam dininde bizim bildiğimiz
sadelik yok mu?
Alçakgönüllülük yok mu?
Allah için yaptığını kimsenin bilmemesi gibi bir
hicap yok mu?
Birine yapılan iyiliği kimsenin bilmemesi
gerekmiyor mu?
Nedir o Guiness Rekorlar Kitabı’na girme
görüntülü iftar yemekleri?
Bunlar doğru işler mi?
‘Sen beş bin kişilik mi verdin, bak ben on bin
kişilik iftar veriyorum’ gibi
televizyonlara haber olayları dinin sadeliğine
uyuyor mu?
Kimse bunlara bir şey söylemiyor mu?
Artık her şey bir reklam aracı mı oluyor?
Yavaş yavaş toplumun nerelere kaydırıldığını
gören yok mu?
Bir Uzakdoğulu otomobil şirketi de ‘Yemedik
içmedik fiyatları indirdik’ diye oruç imalı reklam
yapıyor.
Demek ki toplum buralara getirildi.
HAYIR. Bu kadar sorumsuzluk kabul edilemez.
Mademki referandum kişisel görüş belirtme
zamanı.
Bu reklam ideolojisine HAYIR.
AKP’nin her şeyi bir reklam kampanyasına
çevirmesine HAYIR.
AKP döneminde her şeyin reklama
dönüşmesine HAYIR.
Ülkenin bölünmesini bile parti propagandası
yapanlara HAYIR.
Anayasa değişikliği oluyormuş da Türkiye daha
demokrat olacakmış.
Daha demokrat olmak mı?
Ergenekon haksızlıkları ortada iken mi?
Hukuku ‘ayaklara vurulmuş pranga’ sayarken
mi?
HAYIR.
Bu tuzaklara HAYIR. Bu aldatmacalara HAYIR.
Bu reklamlara HAYIR.
Bayramınız HAYIRlı olsun...
erdalatak@gmail.com
Atatürk’ün
fotoğraflarını
delil saydılar
ERDEM GÜL
ANKARA - Sincan Ağõr Ceza Mahkemesi
Başkanõ Osman Kaçmaz ve Yargõtay Cumhuri-
yet Savcõsõ Ömer Faruk Eminağaoğlu hakkõn-
da Adalet Bakanlõğõ Teftiş Kurulu tarafõndan ha-
zõrlanan soruşturma raporlarõna Atatürk’ün fo-
toğraflarõ suç delili olarak girdi.
Kaçmaz ve Eminağaoğlu’nun beraatlarõyla so-
nuçlanacak olan haklarõndaki davalarõn temelini
oluşturan Adalet Bakanlõğõ Teftiş Kurulu rapor-
larõ gazeteci Hüseyin Özalp’in bu hafta piyasa-
ya çõkan kitabõ “Son Kale Kuşatılan Yargı”
adlõ kitabõnda yer aldõ. Kitapta raporlarla ilgili
belge ve bilgiler şöyle anlatõldõ:
Cem Ersever’den Eşref Bitlis’e: Raporu
okurken Veli Küçük başta olmak üzere bazõ
sanõklar hâkimler ve savcõlarla ilişki kurmaya
çalõşmõş, bu görülüyor. Osman Kaçmaz hak-
kõnda tek bir belge yok. Eminağaoğlu’nun bazõ
Ergenekon sanõklarõ veya avukatlarõyla telefon
konuşmalarõ dosyaya konmuş. Bunun dõşõnda
soruşturma dosyasõ, Ergenekon ile ilgili ne ka-
dar belge ve doküman varsa, onlarla desteklen-
miş. Cem Ersever’den Eşref Bitlis suikastõna,
bu bilgilerin hâkimlerle ne ilgisi olabilir, hâ-
kim ve savcõnõn dosyasõna bu kadar detay bilgi
neden konulur.
Ergenekon ve Atatürk: Hâkim ve savcõ-
larõn dosyalarõna konulan, üzerine de Adalet
Bakanlõğõ’nõn mührü basõlan belgelerin ilkinin
kapağõnda Atatürk’ün kalpaklõ fotoğrafõ bulu-
nuyor. 1918 yõlõnda çekilen fotoğrafta Mustafa
Kemal, yaverleri ile beraber. Salih Bozok,
Şükrü Tezer, Cevat Abbas Gürer arkasõnda
ayakta bekliyor. Fotoğrafõn altõnda ‘Mütareke-
ye rağmen aldığı önlemlerle ordunun ayakta
durmasını sağladı’ ibaresi yer alõyor. Fotoğra-
fõn altõnda ise büyük harflerle ‘Ergenekon’ ya-
zõyor. Belgenin adõ: ‘Analiz Yeni Yapılanma
Yönetim ve Geliştirme Projesi’. Amaç, Kap-
sam ve Yöntem başlõklõ giriş bölümünde ise
söze yine doğrudan Atatürk’le giriliyor. Şöyle
deniliyor: ‘Bu çalışmanın amacı Atatürk il-
keleri doğrultusunda biçimlendirilmiş, Ke-
malizmin tek, gerçek ve içtenlikle koruyucu-
su TSK bünyesinde faaliyet gösteren Erge-
nekon’un reorganizasyonuna katkıda bulu-
nabilmektir.’ Üçüncü sõrada yer alan doküma-
nõn kapağõnda da yine Atatürk resmi bulunu-
yor. Bu kez Türk bayrağõnõn altõnda karakalem
çizilmiş bir Atatürk portresi sayfanõn sol köşe-
sine yerleştirilmiş.
Kaçmaz’ın AKP lehine kararları
Kitapta AKP’lilerce Cumhurbaşkanõ Abdul-
lah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan’a dava-
larõ nedeniyle eleştirilen Kaçmaz’õn AKP’liler
lehine verdiği kararlar da sõralandõ. Aralarõnda
Gül, Erdoğan, TBMM Başkanõ Şahin, bakanlar
ve bürokratlarõn da bulunduğu isimler hakkõnda-
ki 36 şikâyette Kaçmaz’õn AKP’liler lehine ver-
diği kararlarõn listesi kitapta yer aldõ.
TEFTİŞ KURULU RAPORU
Prof.Dr.Caniçin
‘taktikmücadele’
MAHMUT LICALI
ANKARA - Giresun Üniversitesi’ndeki (GÜ)
seçimlerde yalnõzca 2 oy almasõna karşõn
YÖK’ün 3. sõradan rektör adayõ gösterdiği On-
dokuz Mayõs Üniversitesi (OMÜ) İlahiyat Fa-
kültesi’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Yılmaz
Can’õn adaylõktan çekilmesi nedeniyle seçimle-
rin yenileneceği GÜ’de bir yõl süreyle görevlen-
dirilmesi talep edildi. Prof. Can’õn rektörlük
aday adaylõğõ seçimlerinin yenileneceği GÜ’de
oyunu arttõrmak amacõyla görevlendirilmek is-
tendiği iddia edildi.
GÜ’deki rektör atama sürecinde YÖK’ün en
çok oyu alan ilk iki adayõ çizerek seçimlerde
yalnõzca 2 oy alan Prof. Dr. Can’õ rektör adayõ
göstermesiyle başlayan tartõşmalar, Cumhurbaş-
kanõ Abdullah Gül’ün YÖK’ten izahat istemesi
ve ardõndan da Can’õn adaylõktan çekilmesiyle
sonuçlanmõştõ. “Türbana Özgürlük Bildiri-
si”nde imzasõ olan Yõlmaz’õn adaylõktan çekil-
mesiyle YÖK, Giresun Üniversitesi’nde 6 rektör
aday adayõnõn belirlendiği seçimlerin sil baştan
yenilenmesini kararlaştõrmõştõ.
GÜ’DEKİ REKTÖRLÜK SEÇİMİ
Eski Müdür Avcõ’nõn kitabõndaki iddialar için ‘Görünen köy kõlavuz istemez’ dedi
ÖzdemircemaatkurbanõALİCAN ULUDAĞ
ANKARA - Eski Ankara Emniyet
Müdürü Orhan Özdemir’in yakõn
çevresine, kendisinin tutuklanmasõyla ilgili
Hanefi Avcı’nõn “Haliç’te Yaşayan
Simonlar” kitabõnda yer alan “Bu bir
cemaat operasyonudur” yönündeki
sözlerini doğruladõğõ ve “Görünen köy
kılavuz istemez” dediği öğrenildi.
Kayseri Emniyet Müdürlüğü’nden haziran
ayõnda Ankara’ya atandõktan sonra, temmuz
ayõnda tutuklanmasõndan kõsa bir süre önce,
üst düzey bazõ polis şeflerini görevinden
alan Özdemir, Z.G’yi de İstihbarat Şube
Müdür Yardõmcõlõğõ görevinden alarak
başka birimlerde görevlendirmek üzere
personel emrine verdi. Özdemir, bu
görevlendirmeden bir hafta sonra Ankara
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn Kayseri’de
yürüttüğü soruşturma kapsamõnda, “ihaleye
fesat karıştırmak” ve “çıkar amaçlı suç
örgütüne üye olmak” suçlamasõyla
çõkarõldõğõ mahkeme tarafõndan tutuklandõ.
Özdemir’in yerine Ankara Emniyet
Müdürlüğü’ne atanan Zeki Çatalya ise,
Z.G’yi bu kez İstihbarat Şube
Müdürlüğü’ne getirdi. Z.G’nin adõ, Hanefi
Avcõ’nõn kitabõnda geçiyordu. Şu an
rahatsõzlõğõ nedeniyle Numune
Hastenesi’nde yatan Orhan Özdemir’in,
kendisi hakkõnda Avcõ’nõn kitabõnda yer
alan “cemaat iddialarını” yakõn çevresine
değerlendirirken, “Görünen köy kılavuz
istemez” dediği belirtildi.
Avcı ne yazmıştı?
Hanefi Avcõ, gündem yaratan kitabõnda
Özdemir’in tutuklanmasõnõ özetle şöyle
anlatõyor:
“...Bir yıldır Orhan Özdemir’e karşı
cemaatin bir tertip içinde olduğunu,
onun en olumsuz hal ve durumlarda
fotoğraflarının çekilerek yaptığı harcama
ve işlemlerin araştırılıp hakkında
olumsuz manada kullanılacak materyal
hazırlanmaya çalışıldığını emniyet
teşkilatı içerisinde herkes bilmektedir...
(...) Orhan’ın tutuklanmasından kısa süre
önce görevinden aldığı şube müdürü Z.
G’nin adı cemaate çok önemli belgede
Ömer kod adlı cemaat imamın ABD
havaalanında yakalanması olayında
üzerinden çıkan notlarda geçmesi, hem
kendisinin hem de (adliye mensubu olan)
eşinin telefon bilgilerinin bulunması
tesadüf müdür?
(...) Olay hakkındaki genel kanaat
şudur: Cemaat kendilerine engel
gördüğü bir kişiyi daha bertaraf
etmiştir.”
12 Eylül’ün baskısı, basında
en çok Cumhuriyeti vurdu
Ali Babacan: Hesabı
hükümet soramaz
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Devlet
Bakanõ ve Başbakan
Yardõmcõsõ Ali Baba-
can, 27 Nisan “e-muh-
tıra”sõyla ilgili olarak,
“Böyle bir şeyin hesa-
bını hükümet sormaz
ki. Böyle bir konunun
hesabını sormak ön-
celikle mahkemelerin
işi, yargının işi” dedi.
Babacan, bir tel-
evizyon kanalõnda ka-
tõldõğõ bir programda,
anayasa değişikliği,
prim ve vergi borçlarõ
gibi konularda açõkla-
malarda bulundu.
Babacan, yüzde 4 ar-
tõ yüzde 4’ün enflas-
yondan memuru koru-
yacak ve belki bir mik-
tar refah payõ olarak ad-
landõrõlacak bir zam ora-
nõ olduğunu söyledi.
Babacan, 2007 yõlõn-
da 27 Nisan akşamõ “e-
muhtıra vakası” ya-
şandõğõnõ, internete o
bildiri konulunca her-
kesin darbeleri anõm-
sadõğõnõ ifade etti. “Bu
konuda neden hesap
sorulmadığı” sözleri
üzerine Babacan, “Böy-
le bir şeyin hesabını
hükümet sormaz ki.
Bu ülkenin yargısı var.
Hükümet mi yargıla-
yacak, hükümet ayrı
bir mahkeme kurup
da mı bunları yapan-
ları yargılayacak. Tür-
kiye’nin savcıları, hâ-
kimleri var. Böyle bir
konunun hesabını sor-
mak öncelikle mahke-
melerin işi, yargının
işi” diye konuştu.
27 NİSAN E-MUHTIRASI YORUMU
SELDA GÜNEYSU
ANKARA - Devrimci 78’liler
Federasyonu, 12 Eylül 1980
darbesi sõrasõnda ve sonrasõnda
yaşananlarõn sergilendiği “12
Eylül Utanç Müzesi”ni, Çağdaş
Sanatlar Merkezi’nde (ÇSM) açtõ.
Müzede sergilenen her bir belge,
yaşanan acõlarõ gözler önüne
seriyor.
Müzede 1980 olaylarõnda
cezaevine girenlerin, yaşamlarõnõ
kaybedenlerin isimleri, hayat
öyküleri, mektuplarõ ve fotoğraflarõ
da yer alõyor. 15 Eylül’e değin
gezilebilecek müzede bir belge var
ki, dönemde “basın-yayın
özgürlüğü”ne ne kadar değer
verildiği gözler önüne seriliyor.
Belge, “12 Eylül’ün basına
getirdiği yasaklar” başlõğõnõ
taşõyor. Gazeteler arasõnda
Cumhuriyet’in ağõr darbe
aldõğõnõn kanõtlayan belgede
gazetemize yapõlan uyglamalardan
bazõlarõ:
- 11 Ocak 1981: Cumhuriyet
gazetesinin, 5 gün süre ile Adana,
İçel, Kahramanmaraş, Gaziantep,
Adõyaman ve Hatay illerinde
basõmõ, yayõmõ ve bu illere
sokulmasõ ve dağõtõlmasõ
yasaklandõ.
- 3 Nisan 1981: Cumhuriyet
gazetesinin 4 Nisan tarihinden
itibaren Ankara, Kastamonu ve
Çankõrõ illerinde basõmõ, yayõmõ,
dağõtõlmasõ ve taşõnmasõ
yasaklandõ.
- 7 Haziran 1981: Cumhuriyet
gazetesi Yazõişleri Müdürü Okay
Gönensin ile yazar Mehmet
Kemal hiçbir gerekçe
gösterilmeden gözaltõna alõndõ.
- 10 Haziran 1981: Okay
Gönensin ve Oktay Akbal 21
Mayõs 1981 günü Cumhuriyet’te
yayõmlanan Oktay Akbal’õn
“Çanakkale’de Bir Vali Var”
başlõklõ yazõda yasaklanmõş
bulunan siyasal parti mücadelesi
yapõldõğõ gerekçesiyle 3’er ay hafif
hapis, biner lira hafif para cezasõna
çarptõrõldõlar. Hapis cezalarõ 4 bin
500’er liralõk hafif para cezasõna
çevrildi.
- 23 Haziran 1981: Cumhuriyet
Gazetesi Ege Temsilcisi Hikmet
Çetinkaya siyasi polis tarafõndan
gözaltõna alõndõ.
- 19 Kasım 1981: Cumhuriyet
gazetesi yazarõ Ali Sirmen’in
yurtdõşõna çõkõşõ yasaklandõ ve
pasaportuna, iade edilmek üzere
emniyetçe el kondu.
Darbenin ardından cezaevlerinde kullanılan işkence aletleri de sergide yer alıyor.
İNSANLIĞIN ADALET TERAZİSİATATÜRK FOTOĞRAFI BİLE SUÇ DELİLİ OLDU
Aralarında Mustafa
Balbay ve Tuncay
Özkan’ın da bulunduğu
Ergenekon Davası’nda
yargılanan isimler aylardır
tutuklu. Suçsuzluk
karinesinin hiçe sayıldığı bu
durumun AİHM kararlarına
ve insan haklarına aykırı
olduğu gerçeği, herkes
tarafından yüksek sesle dile
getiriliyor. Zaten tutukluluk
cezaya dönüşmüştü. Şimdi
mahkemenin, tahliye
istemlerinin ayda bir
alınması yönündeki
kararıyla bu da ağır bir ceza
haline geldi. Unutmamak
gerekir ki hukuk, üç ya da
beş kişinin değil tüm
insanlığın ve uygar
dünyanın adalet terazisidir.
Meslektaşımız Hüseyin
Özalp, bir araştırmacı
gazetecilik başarısı olan
“Son Kale, Kuşatılan
Yargı” kitabında Sincan
Ağır Ceza Mahkemesi
Başkanı Osman Kaçmaz
ile Yargıtay Cumhuriyet
Savcısı Ömer Faruk
Eminağaoğlu hakkında
Adalet Bakanlığı Teftiş
Kurulu tarafından
hazırlanan soruşturma
raporlarının inanılmaz
ayrıntılarını gözler önüne
seriyor. Sonradan beraatlâ
sonuçlanan davalara temel
oluşturan bu raporlardaki
suç delilleri arasında
Atatürk’ün fotoğraflarının
dahi yer aldığını biliyor
muydunuz?
utku.cakirozer@cumhuriyet.com.tr