Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 6 EYLÜL 2010 PAZARTESİ
6 HABERLER
‘Dürüstlük dersi verme’
TARKAN TEMUR
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan, Kazlõçeşme mitinginde muha-
lefete yüklendi. Mitingde konuşan
Erdoğan, CHP Genel Başkanõ Ke-
mal Kılıçdaroğlu’na “cibiliyet-
siz”, MHP Genel Başkanõ Devlet
Bahçeli’ye de “kafatasçı” dedi.
Başbakan Erdoğan, muhalefet li-
derleri ardõndan medyaya “Satılık
gazeteler var. Sabrediyoruz” di-
yerek gözdağõ verirken, yargõya da
sert eleştirilerde bulundu.
Partisinin dün Kazlõçeşme Mey-
danõ’nda düzenlediği mitingde Baş-
bakan Erdoğan’õn hedefinde muha-
lefet partileri vardõ. Egemenliğin ka-
yõtsõz şartsõz millette olduğunu an-
cak CHP’nin bunu tartõşõlõr hale
getirmek istediğini belirten Başba-
kan Erdoğan, şunlarõ söyledi:
“Siyasetçinin ağzından söz çık-
tıktan sonra onu bağlar. Sayın Kı-
lıçdaroğlu bize dürüstlük dersi
verme. Bu ülkede başörtülü ba-
cılarımı tuttun rahibelere ben-
zettin. Sizin zaten tavrınız hep bu.
Utanmadan sıkılmadan ‘hükümet
görevini yapsõn’ dedi. Hükümet
onun talimatıyla değil ama eşeği
sağlam kazığa bağlamak için, gü-
venlik güçleri görevini yaptı. Bu-
nun Avcılar Belediyesi tarafından
yapıldığı meydana çıktı. Dürüst ol,
dürüst ol. Bu sizin ilk yanlışınız,
ilk yalanınız değil.”
Erdoğan, CHP’nin afiş tartõşma-
larõnda takõndõğõ tutumunun yanlõş
olduğunu ve CHP’nin hükümetten
özür dilemesi gerektiğini söyledi.
‘Bu cibiliyet meselesi’
CHP lideri Kõlõçdaroğlu’nun tür-
ban sorunun çözeceklerine yönelik
sözlerine de tepki gösteren Başba-
kan Erdoğan, “Bu bir cibiliyet me-
selesi. Sen kalkacaksın bu ülkede
benim başörtülü bacıma rahibe
benzetmesi yapacaksın. İşte onun
için buradan çıkınca kapı kapı do-
laşacağız. 12 Eylül’de sandıklar-
da bunlara en güzel cevabı vere-
ceğiz. Anayasa değişikliğine karar
verdik, eğitim özgürlüğü ellerin-
den alınan, inanç özgürlüğünün
gereğini yerine getiremeyen kız-
larımız için bu anayasa değişikli-
ğini yaptık” dedi.
Erdoğan’õn, Kõlõçdaroğlu’na yö-
nelik eleştirilerinin ardõndan bu kez
de MHP’ye yüklendi. Bahçeli’yi is-
mini vermeden eleştiren Başbakan
Erdoğan, şöyle konuştu: “Onlar
borçlandı biz ise ödüyoruz. Öde-
dik, ödedik, şu anda 6.6 milyar do-
lara indi. Bunlar milliyetçi değil
mi? Senden olsa olsa ancak kafa-
tası milliyetçisi olur. Ne yaptın hiz-
met olarak çık onu söyle.”
Muhalefet partilerinin kendileri-
ni “AKP kendi anayasasını yapı-
yor” diye eleştirdiğini ifade eden Er-
doğan, anayasa hazõrlarken CHP’ye
de MHP’ye de gittiklerini, CHP’nin
daha kapağõnõ açmadan “hayır”
derken, MHP’nin “kahve, çay iç-
meye gelirsiniz” dediğini anõm-
sattõ. Erdoğan, “Bunlar devlet cid-
diyeti nedir bilenlerden değil.
Bunlar, sulu şaka yapmayı çok se-
verler. Bunlara devlet filan asla
teslim edilemez” dedi.
Muhalefet liderleri ve yargõya
yönelik eleştirilerinin ardõndan Baş-
bakan Erdoğan’õn hedefinde bu kez
medya vardõ. Konuşmasõnda eleş-
tirdiği medya kuruluşlarõnõn adõnõ
vermeyen Başbakan Erdoğan,“İk-
tidar sizin şamar oğlanınız değil.
Bazı satılık gazetelerimiz var.
Bunları biliyoruz, sabrediyoruz.
Yargıya başvuruyoruz. Yargı ‘si-
yasetçi bu tür hakaretlere alõşmalõ’
diyor. Bunlar ağır eleştiriye girer
diyor. Peki aynısını ben sana yap-
sam o zaman ne diyeceksin? Ne
diyecek biliyor musun. ‘Ben siya-
setçi değilim’ diyecek. O zaman çı-
kar cüppeyi çık meydana” dedi.
Bahçeli
Balkan
turuna
çıkıyor
YORGUNLUK ATACAK
‘Orayı sana yıktırmayız’
MAHMUT ORAL
DİYARBAKIR - BDP’nin Di-
yarbakõr mitinginde konuşan Di-
yarbakõr Büyükşehir Belediye Baş-
kanõ Osman Baydemir, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn “Di-
yarbakır Cezaevi’ni yıkacağız”
açõklamasõna tepki göstererek “Sa-
na orayı yıktırtmayacağız. Orası
insan hakları, demokrasi, barış ve
birlikte yaşam müzesi olacak.
Yaşadığımız zulmün hafızalardan
silinmemesi ve bir daha böyle
bir zulüm yaşanmaması için ora-
yı yıktırmayacağız” diye konuştu.
BDP’nin referandumu boykot mi-
tingine katõlan Diyarbakõr Büyük-
şehir Belediye Başkanõ Baydemir,
Türkçe ve Kürtçe olarak yaptõğõ
konuşmasõnda, Başbakan Erdo-
ğan’õn Diyarbakõr’da söylediği söz-
lerle, AKP’nin samimi olmadõğõnõn
açõğa çõktõğõnõ, oyunlarõnõ bozacak-
larõnõ belirtti. Baydemir, Başba-
kan’õn 12 Eylül fotoğrafõnõ çizece-
ğine, 12 Eylül’de Diyarbakõr Ceza-
evi’nde kendini yakan Mazlum
Doğan’õn, Ferhat Kurtay’õn, Cey-
lan Önkol’un, Uğur Kaymaz’õn fo-
toğrafõna bakmasõnõ istedi.
‘Okul olmayacak’
Baydemir, sözlerini şöyle sür-
dürdü: “Sayın Başbakan zulmün
yaşandığı cezaevini yıkacakmış.
Bunu ona yaptırmayacağız. Sana
orayı yıktırtmayacağız. Orası in-
san hakları, demokrasi, barış ve
birlikte yaşam müzesi olacak.
Yaşadığımız zulmün hafızalardan
silinmemesi ve bir daha böyle
bir zulüm yaşanmaması için ora-
yı yıktırmayacağız. Orasını okul
da yaptırmayacağız. Çünkü okul
olursa çocuklarımıza ‘Türk’üm-
doğruyum’ marşını söyletecekler,
bu da olmayacak.”
Erdoğan’õn Diyarbakõr mitingin-
de Kürt aydõn Musa Anter’i andõ-
ğõnõ anõmsatan Baydemir, Anter’i
katledenlerin hâlâ yakalanamadõğõnõ
vurguladõ. KCK operasyonlarõnda
belediye başkanlarõ ve politikacõla-
rõn AKP döneminde tutuklandõğõnõ
ifade eden Baydemir, “Onurumu-
zu çiğnediğin için, Kürt halkıyla
alay ettiğin için, ortaklaşmaya
gelmediğin için sandık başına
gitmiyoruz. Savaş uzadıkça, ça-
tışma uzadıkça, kirlenme devam
edecektir. Mesele onurlu bir ba-
rışı tesis etme meselesidir. CHP ve
MHP iktidarlarını bu halk gördü,
yaşadı ve şu an onlar bölgede ta-
bela partisidir. Sayın Başbakan,
ya özgürlük, ya müzakere, ya
onurlu bir barış. Ya da tabela
partisi olma. Tercih sizin” dedi.
BDP Genel Başkan Yardõmcõsõ
Gültan Kışanak ise “Bizim tek is-
teğimiz var, o da tanınmak. Bu en
kutsal haktır. Herkesin bir ismi,
bir kimliği var. Bizim halkımızın
da bir kimliği, dili, kültürü var. Sa-
dece bunu istiyoruz” diye konuştu.
Barış ve Demokrasi Partisi’nin de (BDP) aralarında bulunduğu 36 siyasi parti ve sivili toplum
örgütünün oluşturduğu boykot cephesi, dün Çağlayan Meydanı’nda “Ne kadar boykot o kadar
demokrasi” mitingi düzenledi. Mitingde konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bu-
güne dek en fazla AKP’den baskı gördüklerini ifade ederek “Bir tek kişi kalsa bile Türkiye’nin
aydınlık geleceğini o mum aydınlatacaktır, ampul değil. AKP dilenme kültüründen gelmiş ola-
bilir, biz direnerek geldik, direnerek yürüyeceğiz” diye konuştu. Anayasa değişikliğinde evet ile
hayır arasında bir farkın olmadığını ifade eden Demirtaş, “Kim ki ‘darbeyle hesaplaşıyorum’ di-
yorsa en büyük yalanı, kim ki ‘12 Eylül faşizminden hesap soruyorum’ diyorsa en büyük riya-
kârlığı yapıyor. Kenan Evren’in ruhu Tayyip Erdoğan’ın arkasında dolaşıyor” diye konuştu.
‘Gelecek
oylanacak’
Kanadoğlu:
Ömrü olmaz
CHP Adalar İlçe Örgütü tarafın-
dan dün Büyükada Atatürk Mey-
danı’nda “Referandumda neden ıs-
rarla hayır diyoruz” konulu panel
düzenlendi. İstanbul Barosu Başkanı
Muammer Aydın, 12 Eylül’de ül-
kenin geleceğinin oylanacağına dik-
kat çekerek “Atatürkçüler, cum-
huriyetçiler tutuklanarak cezaev-
lerine konuldu. Bunların önemli
bir bölümü hâlâ suçlarını bile bil-
meden peşin infazla cezaevlerinde
yatıyor” dedi. Adalar Belediye Baş-
kanı Mustafa Farsakoğlu, AKP’nin
anayasa değişiklik paketinde ülke-
de ekonomik dinamikleri de ele ge-
çirmek istediğini belirterek “Patron
yanlısı sarı sendikaların yerini ikti-
dar yanlısı yeşil sendikaların alma-
sı hedeflenmektedir” dedi.
AKP, Kazlıçeşme’de düzenlediği mitinge katılım için İETT’yi sefer-
ber etti. Miting alanına yüzlerce belediye ve halk otobüsü İstan-
bul’un 39 ilçesinden partili taşıdı. Gazetemizi arayan birçok yurttaş,
sefer saatleri geçmesine karşın birçok otobüsün mitingde kullanıl-
ması nedeniyle sefer yapmadığını ve mağdur olduklarını belirtti.
İETT mitingiçinseferberoldu
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Aydın Dediğin Ne Ki...
Bir süredir yazmak istediğim konuya girmek için
Fatih Altaylı’nın yazısını kullanacağım: Türk
entelleri yıllarca CHP’yi statükoculukla suçladılar,
şimdi Kılıçdaroğlu farklı şeyler söylüyor, başkası
söylese alkışlayacaklar.. ama CHP yine
statükocu... Siyaset dediğin basit bir taraftarlık ile
aşağılık bir öznecilikten ibaret.. Bunun altında
yatan tek şey ise bireysel avanta...
Bu kadar basit mi!
Belki bu kadar basittir, ama ben biraz daha
derine bakmak istiyorum...
Şimdi söyleyeceklerim, genellemelerdir. Epey
kızan da olacaktır. Ama boşveriyorum. Ortalıkta
kullanılan, kamuoyu oluşturmak için bitmez
tükenmez bir enerjiyle iktidara her türlü hizmet
sunan tipler, konumuzdur.
Bağımlılık; hep büyük ve yükselen güçlerden
yana olmak; kendi başına bir düşünceyi
savun(a)mamak; özgün bir karakter ve kişilik
yapısı ortaya koyamamak; bizim bu aydın/
okumuş tipinin neredeyse kişilik hastalığıdır.
Bugün iktidar yanlısı olanlar, geçmişte de başka
şeylerin yanlısıydılar.
Mesela Mokovacıydılar, darbeciydiler,
“Maocu”ydular, Arnavutçuydular vb. (Bu
tanımlara benim gençliğim de giriyor). Ama hiç
bağımsız değildiler. Örneğin siyasi liderlerden
Mehmet Ali Aybar bağımsız bir sosyalist kişilikti;
ama bağımlı aydınlar ise onu yok etmek için
çalışırdı!
Şimdi aynı hastalık başka türlü devam ediyor.
Bir kısmı Avrupacı, bir kısmı Amerikancı, bir
kısmı, AKP’ci ve Erdoğancı, bir kısmı Fethullahçı
ve cemaatçi.. hatta dinci oldu!
Ve tabii ki kapitalizmci, liberalizmci..
Geçmişteki bağımlı kafalar/kişilikler ile bugünkü
bağımlı kafalar/kişilikler arasında temel benzerlik
şudur: Yükselen güç veya yükselen dalganın
insanları olmak.
1960/70’lerin yükselen dalgası,
antiemperyalizmdi. Ve onunla işbirliği yapan
iktidarlara karşı çıkmaktı. Sosyalizmdi yükselen
dalga!
Amerika’nın dünyayı kasıp kavurmasına, askeri
darbelerine, hegemonyacılığına ve üçüncü dünya
ülkelerinin ezilmişliğine karşı çıkmak, büyük bir
itibar kazandırıyordu. Protestoculuk “in”di.
Özgürlük savunuculuğu, kişilikleri oluşturuyordu.
Şüphesiz bu geniş yelpaze içinde gerçekten özgür
beyinler de vardı.
Bugün ise yükselen dalga farklı. Sosyalizm ve
protesto hareketi yok. Bu cephede büyük bir
çöküş yaşandı. Bir yeşil ve çevreci hareket var
biraz. Dünyada ABD egemen, asker darbeciliği
yok, ama egemenliğini bu defa “sivil sözde
demokratik kitle hareketlerini” (sivil darcebilik!) ve
yeni liberalizmi yayarak pazar egemenliğini elinde
tutuyor. Tabii Avrupa Birliği de, etekleri altında.
Para dağıtımı da bol.
Ülkede yükselen güç AKP ve Fethullah!
ABD+AKP+Fethullah, üçlü mihrak, (AB’yi de
katalım) ülkeye egemen.
Bizim bağımlı aydın veya entel ekibi, eski kişisel
ve toplumsal tarihini tamamen kötüleyerek,
tamamen reddederek (eleştirmek, ders almak ve
günün değişen koşullarıyla birleştirerek yeni bir
siyasi durum saptamak... değil), tam 180 derece
saf değiştirerek, günümüzde ülkemizde yükselen
güce tapmaya, hizmet sunmaya başladılar.
Onlar için dünün tapınakları neyse, bugünün
AKP’ciliği Fethullahçılığı o!
Sovyetler çöktü ve kapitalist oldu; bizimkiler
ABD’ci oldular.
Bugün bakıyoruz, Fethullah cemaatine övgüde
yarışıyorlar, Erdoğan’ın nasıl ülkenin tek kurtarıcısı
olabileceğine ilişkin her gün iman tazeliyorlar..
ABD hür dünyanın bekçisi! Avrupa tek
kurtarıcımız!
Doğrusu yükselen güçler de, bu bağımlı aydın
tipini her anlamda tepe tepe kullanıyor! Kimisine
gazete çıkarttırıyor, istediğine sövdürüp saydırıyor;
kimisinin eline televizyon ve köşeler veriyor.
Kitaplar yazdırıyor. Kimilerine de “sosyalist kılık”
giydirmiş, sokaklarda yürütüyor, AKP’ye destek
attırtıyor! “Yetmez ama evet”çiliği kullanarak
insanları bunun çevresinde toplamaya gayret
ediyor. Sözde “Darbecilere dur de”ci olarak
ortalığa salıyor!
Evet, insan beyni aslında bağımlılıktan sakattır.
İkincisi, insanoğlu menfaatlerini kollar. Bu iki açı,
başka bir yazı konusu..
Ama, belki de Altaylı haklıdır. Aydınlara
derinlikler atfetmenin anlamı yok. Bu kadar
basittir: Avanta nerede kardeşim? Ve avantacı ana
figürler etrafında, yine iyi niyetli insanlar...
Yönlendirici ana oyuncular CHP’yi
desteklemezler, çünkü inanıyorlar ki CHP tek
başına iktidar olamaz, olsa bile onlara öyle avanta
dağıtmaz. AKP kadar uygun bir iktidar bulamaz
hiçbiri.
[email protected]
Baydemir, Diyarbakõr Cezaevi’nin müze yapõlmasõnõ istediklerini söyledi
Kazlıçeşme Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuşan Başbakan Erdoğan’ın hedefinde muhalefet partileri vardı. CHP lideri Kılıçdaroğlu’na
“cibiliyetsiz”, MHP lideri Bahçeli’ye “kafatasçı” diye yüklenen Erdoğan, medyaya da gözdağı verdi. (Fotoğraflar: SERKAN YILDIZ)
‘EnçokAKP’denbaskõgördük’ Sosyalistlerden
‘Hayır’ mitingi
İstanbul Haber Servisi- Türkiye Komünist Par-
tisi (TKP), Özgürlük ve Dayanõşma Partisi
(ÖDP), Halkevleri ve Emeğin Partisi (EMEP),
“Eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye için
hayır” sloganõyla Gaziosmanpaşa’da miting
düzenledi. TKP İl Sekreteri Kamil Tekerek,
AKP’nin son 8 yõlda, ülkemizin zenginlikleri-
nin çoğunu sattõğõnõ anõmsatarak, “Bu ülkeyi
uçuruma sürüklemek isteyen AKP’ye hayır
diyoruz” diye konuştu. ÖDP Merkez Yönetim
Kurulu üyesi Sema Yazan Özçetin de, 12 Ey-
lül’ün ürünü olan AKP’nin 12 Eylül’le hesap-
laşamayacağõnõ belirterek “AKP’nin 12 Ey-
lül’le hesaplaşmak gibi bir derdi yok. 12
Eylül kurumlarını ele geçirerek iktidarını
güçlendirmek gibi bir stratejisi var” diye
konuştu. Mitingin ardõndan konser veren Ye-
niden Müzik Kolektifi üyeleri 17’sinde yaşõ
büyütülerek idam edilen Erdal Eren için
“Büyü” şarkõsõnõ seslendirdiler.
AYŞE SAYIN
ANKARA - MHP lideri Devlet
Bahçeli, referandum yorgunluğunu
Balkanlar’da atacak. Bahçeli, Batõ
Trakya’dan başlayan 1 haftalõk gezi
programõ kapsamõnda hem bölgede-
ki bazõ ülkeleri ziyaret edecek, hem
de Türk dernekleri ve siyasilerle gö-
rüş alõşverişinde bulunacak.
Yurtdõşõna nadir çõkan MHP lideri,
referandum sonrasõnda geniş kap-
samlõ Balkan turu yapacak. Geçmiş-
te Avrupa’daki parti teşkilatlarõ ziya-
retine uzun süredir ara veren Bahçe-
li, tarihi kesin olarak belirlenmemek-
le birlikte 1 haftalõk Balkan gezisi
planladõ. Sürdürdüğü referandum mi-
tingleri sõrasõnda sorumuzu yanõtlayan
Bahçeli, referandum sonrasõnda Batõ
Trakya’dan başlayan kapsamlõ bir
Balkan gezisi düşündüğünü açõkladõ.
Programõnda, Kosova-Bulgaristan
hattõ olduğunu belirten Bahçeli, se-
yahatlerini genelde tercih ettiği kara-
yolu ile yapacağõnõ söyledi.
Bir haftalık gezi
Bahçeli, gezisine ilişkin şu bilgi-
leri verdi: “Çok uzun düşünmüyo-
ruz, bir hafta gibi bir zaman dili-
minde olacak. Hem gezip görece-
ğiz, hem de oralarda Türk der-
nekleri, Türklerin kazandığı be-
lediye yönetimleri, Türk kökenli
milletvekilleri ve zamanla ileti-
şim içinde olduğumuz siyasi par-
tiler var. Onlarla temas kuracağız
görüşmeler yapıp bölgedeki geliş-
meleri de değerlendireceğiz.”
İstanbul Haber Servisi - Memleket
Sevdalõlarõ Derneği dün Maltepe Tür-
kan Saylan Kültür Merkezi’nde “12
Eylül’de halkoyuna sunulacak olan
anayasa değişikliklerini aydınlarla
tartışıyoruz” konulu bir toplantõ dü-
zenledi. Yargõtay Onursal Başsavcõsõ
Sabih Kanadoğlu, toplumsal uzlaşma
olmadan yapõlan anayasa değişiklikle-
rinin ömrü olmadõğõnõ belirterek “Eğer
sen düşündüğünü saklayarak ‘bu
anayasa değişikliği bir anahtardõr’ di-
yorsan, üniter, laik, demokratik sos-
yal hukuk devleti ve Türkiye’nin bü-
tünlüğü için sana ‘hayõr’ diyorum”
dedi. Eski YARSAV Başkanõ Ömer
Faruk Eminağaoğlu “Ülkemiz böy-
le bir tartışmasız bir güç, dikta, oto-
rite dönemi yaşamamıştır. Yapılan si-
vil darbedir” diye konuştu.