Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHUR YET 29 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA
6 HABERLER
AVRUPA
GÜRAY ÖZ
Dil Meseleleri
Dilin, etnisite bakımından çeşitlilik gösteren ve göç
alan ülkelerde hem sorun, hem zenginlik kaynağı ol-
masından daha doğal ne olabilir? Avrupa’da göç
alan ya da işçi göçü nedeniyle nüfusları çeşitlilik gös-
teren ülkeler dil meselelerinde oldukça muhafaza-
kârdırlar. Entegrasyon adı altında ulus devletin dili-
nin kesin egemenliğinden, asimilasyondan taviz ver-
meye yanaşmazlar. Göçmenlerin anadillerini okul-
larda ikinci ya da seçmeli ders olarak öğrenmeleri
konusunda da bin bir güçlük çıkarmayı ihmal et-
mezler. Türkiye gibi ülkeler söz konusu olduğunda
ise kendi çıkarlarına uygun bir biçimde ve oldukça
“radikal” tutumlar takınırlar.
Bizim ülkemizde de şimdilik zamana yayılmış, sı-
kıntılı bir süreç içinde gelişen bir dil ya da diller so-
runu var. Yeni gibi göründüğüne bakmayın, sorunun
ortaya konuluş tarihi epeyce eskidir. Kürtçe, Türki-
ye’de evvel eski konuşulan, yaşayan bir dildir. Onun
var olmadığına ya da yalnızca bir lehçe olduğuna da-
ir iddialar, bu iddiaları savunanlar tarafından bile ina-
nılarak dile getirilmemiştir.
Sosyalist, komünist partiler dil meselesinin de
ötesinde, sorunu çözebilmek için formüller ge-
liştirmişlerse de çabaları, sorunu çıkmaza doğ-
ru sürükleyen çift yönlü katı anlayışlar karşısın-
da etkisiz kalmıştır.
Şimdi sürecin bir başka aşamasına girildi.
Türkiye’de Kürtçenin anadil olarak kabul edilme-
si, onaylanması mümkün mü?
Kürtlerin kendi dillerini öğrenmeleri, geliştirmele-
ri, edebiyat ve kültürde kendi dillerinde zenginleş-
melerine itiraz edilebilir mi?
Eskiden ediliyordu.
Gerekçe de “iki dilin resmen kabulünün ayrılık-
çılığı kışkırtacağı, ülkenin bölünmesine yol aça-
cağı ” kaygısıydı.
Böyle bir kaygı haklı olabilir mi?
Nereden baktığınıza, niyetinizin ne olduğuna bağ-
lıdır bu sorunun yanıtı.
Gerçekten de bir halkın ulus olabilmesi için dilini
özgürce kullanabilmesi, öğrenebilmesi ve zengin-
leştirebilmesi temel bir koşuldur.
Ulus ancak dille sağlam bir harca kavuşabilir. Bir-
likte yaşamanın yolu ise toprakları paylaşmak değil,
o topraklarda birlikte var olabilmektir. Peki, farklı dil-
ler konuşan halkların bir arada yaşayabilmeleri bir
devlet çatısı altında birleşmeleri tümüyle olanaksız
mı?
Dünya farklı deneyler yaşadı.
Bu farklı ve olumlu deneylerden en fazla gerçeğe
yaklaşanı kapitalist dünyanın hışmına uğradı. Sos-
yalist Sovyetler Birliği’nde farklı diller bir arada
yaşıyor, ortak bir dille de aralarındaki iletişimi
koparmamayı başarıyorlardı. Bu ilişkinin kopma-
sı kapitalist emperyalist dünyanın yoğun saldırıları ve
milliyetçiliğin kışkırtılmasıyla gerçekleşti.
Aynı olumsuz deney Yugoslavya’da da yaşandı.
Halklar birbirinden koptular ve birbirlerine düş-
man oldular, kan döktüler.
Türkiye’de de epeyce kan döküldü, ama “artık ye-
ter” denilebilir. İçerden ve dışardan ısrarla gelen kış-
kırtmalara kapılmadan, sorun zenginliğe dönüştü-
rülebilir.
Bunun için gizli gündemlerin ortadan kalkması ge-
rekiyor.
Şoven milliyetçiliğin, katı ulusçuluğun her iki ta-
rafta da devre dışı bırakılması, terör yangınının atı-
lacak etkin, ciddi adımlarla ve öncelikle söndürül-
mesi gerekiyor.
Kürt kardeşlerimizin anadilde eğitimi resmi devlet
dili olarak anlamamaları, anadil eğitimi ile Kürtçe-
nin resmi eğitim dili olmasını, yani anadilde eği-
timi birbirinden ayırmaları, yerel yönetimlerde yetki
alanının genişletilmesini bağımsızlığa giden yolda
bir adım olarak görmemeleri gerekiyor.
Türk kardeşlerimizin de eğer başka niyetlerin, es-
ki katı anlayışların bir ifadesi değilse, Kürtçe eğitimin
önünde durmaktan ve bunu bölünme olarak algıla-
maktan vazgeçmeleri gerekiyor.
Bu satırlar Dil Bayramı’nın Dil Derneği’nce kutlan-
dığı, dillerin ayırıcı değil zenginleştirici, birleştirici ola-
bilmesinin yollarının bulunması dileğinin sık sık dile
getirildiği törenden sonra yazıldı.
Başarılabilir mi bilinmez.
Konu bıçak sırtıdır.
Çünkü dil ve toprak, birleştirir de ayrıştırır da...
guray@cumhuriyet.com.tr
Tek Gõda-İş yöneticileri ile görüşen Haşim Kõlõç, davalar için yeni heyetin oluşmasõnõ beklediklerini söyledi
Yüksek yargõ beklemedeMUSTAFA ÇAKIR
ANKARA - Referandumla bir-
likte yapõsõ değişecek Anayasa
Mahkemesi, davalara bakmak için
yeni heyetin oluşmasõnõ bekliyor.
Anayasa Mahkemesi Başkanõ Ha-
şim Kılıç, 4-C ile ilgili dava hak-
kõnda bilgi vermek üzere kendisini
ziyaret eden Tek Gõda-İş Sendika-
sõ yöneticilerine, yeni üyeler dahil
olmadan verecekleri kararlarõn ile-
ride tartõşma konusu olabileceğini,
bu nedenle süreci beklemek zo-
runda olduklarõnõ söyledi.
Eylül sonunda iş kaybõ tazminat-
larõ da kesilecek olan TEKEL işçi-
leri Anayasa Mahkemesi’nin 4-C ile
ilgili vereceği kararõ beklerken yük-
sek mahkeme davalara “referan-
dum arası” verdi. Tek Gõda-İş
Sendikasõ yöneticileri önceki gün
Anayasa Mahkemesi Başkanõ Kõ-
lõç’õ ziyaret ederek mahkeme gün-
deminde bulunan 4-C ile ilgili da-
va hakkõnda bilgi verdi. Tek Gõda-
İş Sendikasõ Genel Sekreteri Mecit
Amaç ziyarette Başkan Kõlõç’a da-
vanõn bir an önce sonuçlanmasõnõn
önemini anlattõklarõnõ söyledi.
Amaç, “Başkan’la verimli bir gö-
rüşme yaptık. Dertlerimizi ilettik.
Mağduriyetlerimizin önlenmesi
için bir an önce davanın sonuç-
landırılmasını talep ettik. Yüksek
mahkemenin kararına saygılı ola-
cağımızı, bir an önce kararın çık-
masını istediğimizi söyledik” de-
di. Başkan Haşim Kõlõç’õn, yeni
anayasal düzenlemeden sonra üye
sayõsõnõn 17’ye çõktõğõnõ, şu anda 11
üye ile toplanarak alõnacak karar-
larõn ileride tartõşma konusu olabi-
leceğini ifade ettiğini belirten Amaç,
kendilerine 4 yedek üyenin yemin
töreni ile 2 yeni üyenin atamalarõ-
nõn ardõndan çalõşmalara başlana-
cağõnõn söylendiğini bildirdi. Amaç,
“Başkan Kılıç, üzüntülerini ifade
ederek bu süreci beklemek zo-
runda olduklarını belirtti. Ekim
ayı içinde atamaların olacağını
ondan sonra da Anayasa Mah-
kemesi’nin rutin görüşmelere
başlayacağını, bizim dosyaların
da diğer dosyalarda olduğu gibi
gündeme alınabileceğini ve bir ka-
rar çıkabileceğini söyledi” dedi.
Mecit Amaç, Başkan Haşim Kõlõç’õn
dosyanõn raportörde olduğunu, ra-
portörden çalõşmanõn bir an önce so-
nuçlanmasõ ricasõnda bulunduğunu
ilettiğini de kaydetti. Amaç, şöyle
devam etti:
“Artık kararın çıkması kasım
ortası mı olur aralık başı mı olur
bu tamamen atama sürecinin hız-
lanmasına bağlı. Sayın Başkan da
‘Anayasa Mahkemesi gibi bir ku-
rumun boş oturmasõ doğru değil. İş-
leri toparlamaya çalõşõyoruz’ di-
yor. Kamu yararı ve çalışanlar
açısından da bu sorunu bir an ön-
ce çözememelerinin kendilerini
üzdüğünü söylüyor.”
Amaç, eylül sonu itibarõyla işçi-
lerin iş kaybõ tazminatlarõnõn ke-
sileceğini, önlem olarak 4-C baş-
vurusu yaptõklarõnõ, hükümetin
adõm atmamasõ durumunda emek-
çilerin işsiz ve sağlõk güvencesin-
den yoksun, kõş ortasõnda açõkta ka-
lacaklarõnõ vurguladõ. TEKEL iş-
çilerinin okullarõn da açõlmasõ ile
birlikte zor durumda kaldõklarõnõ di-
le getiren Amaç, hiçbir gelirleri kal-
madõğõ için dershaneye verdikleri
çocuklarõnõ geri almayõ da düşün-
düklerini bildirdi. “Anayasa Mah-
kemesi’nden karar çıkmadığı
için elimiz, kolumuz bağlandı”
diyen Amaç, hükümetin de “Top
bizden çıktı. Hazırlıklarımız var
ama biz de Anayasa Mahkeme-
si’nden çıkacak kararı bekliyo-
ruz” dediğini belirtti. Amaç, oysa
hükümetin Anayasa Mahkeme-
si’nin kararõnõ beklemek zorunda
olmadõğõnõ, bir adõm atabileceğini
dile getirirken “Sayın Başkan’a
şunu da anlattık. Ortada bir
haksızlık var. TEKEL kapandı
10 bin TEKEL işçisi 4-C’li... Be-
lediyeler birleştirildi 16 bin be-
lediye çalışanı özlük hakları ile
kamu kuruluşlarına aktarıldı.
Bu hukuksuzluktur. Ülkede ada-
leti tesis ediyorum diyen adında
adalet olan bir parti için hoş de-
ğil. Ona ayrı buna ayrı adalet ol-
maz. Bir ülkede adalet herkese
eşit olmak zorunda. Sana ayrı
hukuk bana ayrı hukuk olmaz”
diye konuştu.
Eylül sonunda iş kaybõ tazminatlarõ da kesilecek olan TEKEL işçileri Anayasa
Mahkemesi’nin 4-C ile ilgili vereceği kararõ beklerken yüksek mahkeme davalara “referandum
arasõ” verdi. Mahkeme Başkanõ Haşim Kõlõç, Tek Gõda-İş Sendikasõ yöneticileri ile yaptõğõ
görüşmede, yeni anayasal düzenlemeden sonra üye sayõsõnõn 17’ye çõktõğõnõ şu anda 11 üye ile
toplanarak alõnacak kararlarõn ileride tartõşma konusu olabileceğini ifade etti.
TERFİ DURDURMA DAVASI
AYİM savcısı
generalleri
haklı buldu
Balyoz sanõklarõ arasõnda yer alan üç
generalin terfilerinin YAŞ’ta
onaylanmamasõ nedeniyle Askeri Yüksek
İdare Mahkemesi’nde açtõklarõ davada
başsavcõ, generalleri haklõ bulan bir
değerlendirme yaptõ. AYİM’in yürütmeyi
durdurma kararõ almasõ durumunda, üç
generalin atandõklarõ görevlere
başlayacaklarõ belirtiliyor.
BARKIN ŞIK
ANKARA - Balyoz
sanõklarõ arasõnda yer
alan üç generalin terfi-
lerinin onaylanmamasõ
nedeniyle Askeri Yük-
sek İdare Mahkeme-
si’nde (AYİM) açõlan
davada, AYİM Başsav-
cõsõ, generalleri haklõ
buldu. Savcõnõn mahke-
meye verdiği mütalaa
generaller ile ilgili alõ-
nacak karar için büyük
önem taşõyor. AYİM,
Milli Savunma Bakanlõ-
ğõ ve Başbakanlõk’tan
alacağõ savunma ile as-
keri savcõnõn mütalaasõ-
nõ değerlendirerek bir
karara varacak. Mahke-
me, başsavcõnõn müta-
laasõ yönünde karar ver-
mezse, savcõnõn bu ka-
rara itiraz hakkõ bulunu-
yor. Milli Savunma Ba-
kanlõğõ yetkilileri,
AYİM’in öncelikli ola-
rak “yürütmeyi dur-
durma” kararõ almasõnõ
bekliyor.
YAŞ’taki terfi kararlarõ
Milli Savunma Bakanõ
Vecdi Gönül tarafõndan
imzalanmayarak geri
gönderilen Tümgeneral
Halil Helvacıoğlu, Tüm-
general Gürbüz Kaya
ve Tuğamiral Abdullah
Gavremoğlu, Askeri
Yüksek İdare Mahke-
mesi’ne (AYİM) dava
açmõştõ.
Bakanlık
savunmasını yaptı
Mahkeme, önce Milli
Savunma Bakanlõğõ’ndan
(MSB) hangi gerekçeyle
terfilerin onaylanmadõğõ
konusunda 27 Ağustos’ta
savunma istedi. Milli Sa-
vunma Bakanõ Vecdi
Gönül, Yüksek Askeri
Şûra’daki terfileri onay-
lanmayan Balyoz sanõk-
larõnõn konuyu yargõya
taşõmasõ üzerine, mah-
kemenin kendisinden is-
tediği savunmayõ geçen
günlerde AYİM’e gön-
derdi. AYİM, Milli Sa-
vunma Bakanlõğõ’nõn ya-
nõ sõra Başbakanlõk’tan
da savunma istedi.
Savcının itiraz
hakkı var
Balyoz sanõklarõ ara-
sõnda yer alan üç ismin
atamalarõ, terfileri onay-
lanmõş gibi yapõlmõştõ.
Tümgeneral Helvacõoğ-
lu, korgeneral kadrosun-
daki Jandarma Genel
Komutanlõğõ Değerlen-
dirme ve Denetleme
Başkanvekilliğine, Tüm-
general Kaya, yine kor-
general kadrosundaki
Harita Genel Komutan-
lõğõ’na ve Tuğamiral
Gavremoğlu, tümamiral
kadrosundaki Deniz
Kuvvetleri Personel Baş-
kanlõğõ’na atanmõştõ.
Üç general, AYİM’den,
“Terfi ettirilmemeleriy-
le ilgili tasarrufun/işle-
min iptal ve yürütmenin
durdurulmasını” talep
etmişti. Başvuralar, üze-
rine AYİM de, “Karar-
lar neden, hangi gerek-
çe ile yürürlüğe konul-
muyor” sorusuyla önce
MSB’den ardõndan da
Başbakanlõk’tan savun-
ma istedi. Helvacõoğlu,
Kaya ve Gavremoğlu,
yargõ süreci tamamlanana
kadar süresiz izne çõka-
rõldõ. Bu üç isim ile ilgili
AYİM’in vereceği karar
bundan sonraki şûra top-
lantõlarõ açõsõndan büyük
önem taşõyor. AYİM’in
yürütmeyi durdurma ka-
rarõ almasõ durumunda, üç
generalin atandõklarõ gö-
revlere başlayacaklarõ be-
lirtiliyor. Bu gelişmeler
yaşanõrken AYİM Baş-
savcõsõ, başvurular ile il-
gili olarak hazõrladõğõ de-
ğerlendirmesinde gene-
rallerin başvurusunu hak-
lõ buldu. AYİM’in vere-
ceği kararda savcõnõn de-
ğerlendirmesi büyük
önem taşõyor. AYİM,
savcõnõn değerlendirmesi
yönünde karar almazsa,
savcõnõn buna itiraz hak-
kõ bulunuyor. Kararõn
en kõsa sürede çõkmasõ
bekleniyor.
Gül, AKP ile ters düştü
CHP’nin anayasa değişikliğinin hemen yapõlmasõ istemine destek veren Cumhurbaşkanõ,
‘Kõlõçdaroğlu’nunki olağanüstü bir tavõr. ‘Bu Meclis yapsõn’ demek çok önemli’ dedi
İstanbul Haber Servisi - Cum-
hurbaşkanõ Abdullah Gül, New
York yolculuğu sõrasõnda uçakta
gazetecilerin gündeme ilişkin so-
rularõnõ yanõtladõ.
Gazetecilerin, “CHP lideri Ke-
mal Kõlõçdaroğlu’nun Kürt soru-
nuna çözümün Meclis çatısı al-
tında bulunması ve anayasa de-
ğişikliğinin hemen yapılması is-
teminin” anõmsatõlmasõ üzerine
Cumhurbaşkanõ Gül, “Kılıçdaroğ-
lu’nunki olağanüstü bir tavır.
‘Bu Meclis yapsın’ demek çok
önemli. Siyaset dili çok önemli.
Neden biz kendi parlamentomu-
zun değerini düşürelim ki? Par-
lamentoya biz saygı göstermez-
sek kimse göstermez. Bu biraz
da herkesin yeni anayasa yapma
konusundaki iradesine, karar-
lılığına ve sözlerinin samimiye-
tine bağlı. Başbakan’ın, diğer
partilerin başta ana muhalefet
partisinin iradesini görürse ‘ha-
yõr’ diyeceğini zannetmiyorum.
O da memnun olur. Kuvvetli
irade varsa niye olmasın, otu-
rulur çalışılır” dedi.
Cumhurbaşkanõ Gül, HSYK ata-
malarõna ilişkin de çalõşmalara baş-
ladõğõnõ belirterek atama yetkisi ol-
masõna karşõn referandum öncesi
kadroyu dolduruyor durumuna düş-
memek için atamalarõ Yargõtay Ku-
rulu’na bõraktõğõnõ söyledi.
Yargõda reformdan söz edildiği
bir dönemde Ergenekon soruştur-
masõndaki uzun süren tutukluluk sü-
relerinin çelişki olup olmadõğõna iliş-
kin soruya ise Cumhurbaşkanõ Gül,
şu yanõtõ verdi: “Tutuklular, hü-
kümlülerden çok hale geldi. Gö-
rüntü açısından hoş bir şey değil.
Bu durum yargının süratiyle,
mensuplarının çoğaltılmasıyla il-
gili. DGM’leri biz kaldırdık. As-
keri üyeleri çıkardık. Özel yetki-
li mahkemelere dönüştürdük. O
zaman danışmanlarım, ‘Bu böy-
le olmaz. Fazla yetkiler var diye
uyardõlar.’ O zaman kurumlar
özel mahkemelerin yetkileri için
bunlar devletin ulusal güvenliği
açısından gerekli dediler. Baş-
bakan olduğum dönemde, ‘Biz
yargõda gerçek anlamda reform ya-
palõm’ dediğimde kurumlarımız-
dan itirazlar ve tavsiyeler geldi.
DGM’de sadece insanlar değişti,
üniformalar çıktı. Özünde bir
şey değişmedi. Danışmanlarım
kaygılarında haklı çıktı.”Abdullah Gül
VECDİ GÖNÜL
Vural, Erdoğan’ın, “Bunlarla bir arada oturduğumuzu söyleme şerefsizliğini yapanlar, bu
alçakça iftirada bulunanlar bunun hesabını her yerde vereceklerdir’’ sözlerini dinletti. (AA)
‘PKK’den medet umuyorlar’
ANKARA (AA) - MHP Grup Başkanve-
kili Oktay Vural, “Hükümet, seçimlere
kadar PKK’dan, Erbil’den, Barzani’den
ve İmralı‘dan medet ummaktadır’’ dedi.
Vural, gazetecilerle düzenlediği sohbet
toplantõsõnda, “İmralı canisiyle yapılan
görüşmelerin tutanaklarının gazete man-
şetlerine taşındığını” ifade etti. Vural, “Bu
kirli ve pis pazarlıkların yapıldığı bir
gerçek olarak ortaya çıkmıştır’’ dedi. İç-
işleri Bakanõ Beşir Atalay’õn “İmralı’nın
yol haritasına biz yakınız’’ dediğini savu-
nan Vural, “İmralı yol haritasında ne öne-
riyor? Demokratik özerklik. Anayasa ek-
seninde yapılacak birtakım değişiklikle-
rin demokratik özerklik taleplerini karşı-
lamak için olduğu açık şekilde ortaya çık-
mıştır’’ diye konuştu.
Vural, şunlarõ kaydetti: “Al gülüm, ver
gülüm, Kandil, İmralı, Erbil, bu üçgen
içerisinde devletin üniter yapısı ve ulus
devlet yapısı pazarlık konusu yapılabil-
mektedir. Türkiye, üniter ve ulus devlet
yapısının ortadan kaldırılması ve bunları
anayasal garanti verecek bir sürece doğ-
ru sürüklenmektedir.’’
‘Siz kimi kandırıyorsunuz?’
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn, “Bunlar-
la bir arada oturduğumuzu söyleme şe-
refsizliğini yapanlar, bu alçakça iftirada
bulunanlar bunun hesabını her yerde ve-
receklerdir’’ sözlerini dinleten Vural, şun-
larõ söyledi: “Ey Başbakan; terör örgütü-
nü muhatap alıp o terör örgütünün yol
haritası doğrultusunda adım atmak için
bir yerlerde kirli pazarlıklar yapmak şe-
refsizliktir. Bugün görüyoruz ki ‘İmralõ
canisiyle görüşme yapõyoruz’ diyen bir Be-
şir Atalay var. İmralı canisiyle AKP gö-
rüşmeler yapıyor. İspatı mı istiyordunuz,
işte ispatı. Gazete manşetlerinde her yer-
de ‘İmralõ’yla nitelikli görüşmeler yapõlõ-
yor’ derken siz kimi kandırıyorsunuz?’’
‘Bedelli
gündemde
değil’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gö-
nül, tek tip askerlikle ilgili Genel-
kurmay tarafõndan yapõlan teknik
çalõşmalarõn tamamlanõp Başbakan-
lõk’a iletildiğini belirterek “İnisiya-
tif Başbakanlık’ta” dedi. Gönül,
bedelli askerlik uygulamasõnõn ise
gündemde olmadõğõnõ ifade etti.
Gönül, Irak Savunma Bakanõ Ab-
dülkadir Muhammed Casim el
Mafraci ve beraberindeki heyet ile
makamõnda görüştü. Bir gazetecinin
“tek tip askerlik” ile ilgili çalõşma-
lar konusundaki sorusu üzerine Gö-
nül, şunlarõ söyledi:
‘Tek tipte inisiyatif
Başbakanlık’ın’
“Bakanlıkların görüşü alınma-
dan Bakanlar Kurulu’nda kanun
tasarısı haline gelip imzaya açıl-
mıyor. Bu görüşlere göre teknik ça-
lışmada değişiklikler yapılabilir
endişesiyle şu aşamada herhangi
bir bilgi vermemiz, sonradan de-
ğişecek bir hususu söylememiz
manasına gelir diye söylemiyoruz.
Şu anda Genelkurmay, çalışması-
nı Başbakanlık’a verdi, bundan
sonra inisiyatif Başbakanlık’ta,
Başbakanlık Kanunlar ve Karar-
lar Dairesi’nde. Başbakanımızın
şahsen yapacağı bir şey değil.”
Bakan Gönül, bedelli askerliğe
ilişkin bir soru üzerine de, bu konu-
da bir kanun çõkmasõna gerek olma-
dõğõnõ vurguladõ. Gönül, “Genel-
kurmay’ın ihtiyaç gösterdiği asker
miktarından daha fazlası celp olur-
sa o madde kendiliğinden yürür-
lüğe girecek. Genelkurmay’ın ‘Celp
fazladõr, bedelliyi uygulayõn’ diye bir
işaretini beklemiyoruz. Bu neden-
le ‘gündemde değil’ diyoruz” dedi.
‘12 Eylül anlayışını yukarı taşır’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõ-
tay Cumhuriyet Savcõsõ Ömer Faruk Eminağaoğ-
lu, YSK’ye başvurarak, hâkim ve savcõ kökenli
bürokratlara HSYK üyeliği adaylõğõ imkânõ ve-
ren genelgenin değiştirilmesini istedi. Eminağa-
oğlu uygulamanõn “12 Eylül anlayõşõnõ daha yu-
karõya taşõmak sonucunu doğuracağõnõ” savundu.
Topuz: Fişleme ne zaman kalkacak?
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Muğla Milletvekili Fevzi Topuz, Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õn yanõtlamasõ istemiyle verdiği soru
önergesinde hükümet yetkililerinin “Artõk fişleme
olmayacak” yönündeki açõklamalarõnõ anõmsattõ.
Topuz, Adalet Bakanlõğõ’nõn, 2004’te çõkardõğõ
yönetmelikle “fişlemeyi” sürdürdüğünü belirterek
“Fişlenmeyi ne zaman kaldõracaksõnõz?” dedi.
Cezaevinde işkence iddiası
İstanbul Haber Servisi - İHD İstanbul Şu-
besi Cezaevi Komisyonu’ndan Ümit Efe, Tekir-
dağ F Tipi cezaevinde tutuklu epilepsi hastasõ Si-
nan Halis Çelik ve Resul Çetin’in infaz memur-
larõnca darp edildiğini öne sürdü. Aileler de me-
murlar hakkõnda suç duyurusunda bulundu.
Yurtdışı çıkış yasaklarına iptal
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri
Bakanõ Beşir Atalay, Anayasa değişiklik madde-
lerinin yürürlüğe girmesiyle yargõ kararõ taşõma-
yan yurtdõşõ çõkõş yasaklarõyla ilgili değerlendir-
melerde bulunduklarõnõ bildirdi. Atalay, “Yargõ
kararõ taşõmayan yasaklarõ iptal ediyoruz” dedi.
Engelli hakları Brüksel’e taşındı
İstanbul Haber Servisi- Engellilerin İn-
san Haklarõ Avrupa Vakõflar Konsorsiyumu”
Brüksel’de toplandõ. Engelli haklarõnõn masaya
yatõrõldõğõ toplantõya Türkiye’den yalnõzca Sa-
bancõ Vakfõ’nõn kurucu üyelerinin katõldõ.