25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 29 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Dil Meseleleri Dilin, etnisite bakımından çeşitlilik gösteren ve göç alan ülkelerde hem sorun, hem zenginlik kaynağı ol- masından daha doğal ne olabilir? Avrupa’da göç alan ya da işçi göçü nedeniyle nüfusları çeşitlilik gös- teren ülkeler dil meselelerinde oldukça muhafaza- kârdırlar. Entegrasyon adı altında ulus devletin dili- nin kesin egemenliğinden, asimilasyondan taviz ver- meye yanaşmazlar. Göçmenlerin anadillerini okul- larda ikinci ya da seçmeli ders olarak öğrenmeleri konusunda da bin bir güçlük çıkarmayı ihmal et- mezler. Türkiye gibi ülkeler söz konusu olduğunda ise kendi çıkarlarına uygun bir biçimde ve oldukça “radikal” tutumlar takınırlar. Bizim ülkemizde de şimdilik zamana yayılmış, sı- kıntılı bir süreç içinde gelişen bir dil ya da diller so- runu var. Yeni gibi göründüğüne bakmayın, sorunun ortaya konuluş tarihi epeyce eskidir. Kürtçe, Türki- ye’de evvel eski konuşulan, yaşayan bir dildir. Onun var olmadığına ya da yalnızca bir lehçe olduğuna da- ir iddialar, bu iddiaları savunanlar tarafından bile ina- nılarak dile getirilmemiştir. Sosyalist, komünist partiler dil meselesinin de ötesinde, sorunu çözebilmek için formüller ge- liştirmişlerse de çabaları, sorunu çıkmaza doğ- ru sürükleyen çift yönlü katı anlayışlar karşısın- da etkisiz kalmıştır. Şimdi sürecin bir başka aşamasına girildi. Türkiye’de Kürtçenin anadil olarak kabul edilme- si, onaylanması mümkün mü? Kürtlerin kendi dillerini öğrenmeleri, geliştirmele- ri, edebiyat ve kültürde kendi dillerinde zenginleş- melerine itiraz edilebilir mi? Eskiden ediliyordu. Gerekçe de “iki dilin resmen kabulünün ayrılık- çılığı kışkırtacağı, ülkenin bölünmesine yol aça- cağı ” kaygısıydı. Böyle bir kaygı haklı olabilir mi? Nereden baktığınıza, niyetinizin ne olduğuna bağ- lıdır bu sorunun yanıtı. Gerçekten de bir halkın ulus olabilmesi için dilini özgürce kullanabilmesi, öğrenebilmesi ve zengin- leştirebilmesi temel bir koşuldur. Ulus ancak dille sağlam bir harca kavuşabilir. Bir- likte yaşamanın yolu ise toprakları paylaşmak değil, o topraklarda birlikte var olabilmektir. Peki, farklı dil- ler konuşan halkların bir arada yaşayabilmeleri bir devlet çatısı altında birleşmeleri tümüyle olanaksız mı? Dünya farklı deneyler yaşadı. Bu farklı ve olumlu deneylerden en fazla gerçeğe yaklaşanı kapitalist dünyanın hışmına uğradı. Sos- yalist Sovyetler Birliği’nde farklı diller bir arada yaşıyor, ortak bir dille de aralarındaki iletişimi koparmamayı başarıyorlardı. Bu ilişkinin kopma- sı kapitalist emperyalist dünyanın yoğun saldırıları ve milliyetçiliğin kışkırtılmasıyla gerçekleşti. Aynı olumsuz deney Yugoslavya’da da yaşandı. Halklar birbirinden koptular ve birbirlerine düş- man oldular, kan döktüler. Türkiye’de de epeyce kan döküldü, ama “artık ye- ter” denilebilir. İçerden ve dışardan ısrarla gelen kış- kırtmalara kapılmadan, sorun zenginliğe dönüştü- rülebilir. Bunun için gizli gündemlerin ortadan kalkması ge- rekiyor. Şoven milliyetçiliğin, katı ulusçuluğun her iki ta- rafta da devre dışı bırakılması, terör yangınının atı- lacak etkin, ciddi adımlarla ve öncelikle söndürül- mesi gerekiyor. Kürt kardeşlerimizin anadilde eğitimi resmi devlet dili olarak anlamamaları, anadil eğitimi ile Kürtçe- nin resmi eğitim dili olmasını, yani anadilde eği- timi birbirinden ayırmaları, yerel yönetimlerde yetki alanının genişletilmesini bağımsızlığa giden yolda bir adım olarak görmemeleri gerekiyor. Türk kardeşlerimizin de eğer başka niyetlerin, es- ki katı anlayışların bir ifadesi değilse, Kürtçe eğitimin önünde durmaktan ve bunu bölünme olarak algıla- maktan vazgeçmeleri gerekiyor. Bu satırlar Dil Bayramı’nın Dil Derneği’nce kutlan- dığı, dillerin ayırıcı değil zenginleştirici, birleştirici ola- bilmesinin yollarının bulunması dileğinin sık sık dile getirildiği törenden sonra yazıldı. Başarılabilir mi bilinmez. Konu bıçak sırtıdır. Çünkü dil ve toprak, birleştirir de ayrıştırır da... guray@cumhuriyet.com.tr Tek Gõda-İş yöneticileri ile görüşen Haşim Kõlõç, davalar için yeni heyetin oluşmasõnõ beklediklerini söyledi Yüksek yargõ beklemedeMUSTAFA ÇAKIR ANKARA - Referandumla bir- likte yapõsõ değişecek Anayasa Mahkemesi, davalara bakmak için yeni heyetin oluşmasõnõ bekliyor. Anayasa Mahkemesi Başkanõ Ha- şim Kılıç, 4-C ile ilgili dava hak- kõnda bilgi vermek üzere kendisini ziyaret eden Tek Gõda-İş Sendika- sõ yöneticilerine, yeni üyeler dahil olmadan verecekleri kararlarõn ile- ride tartõşma konusu olabileceğini, bu nedenle süreci beklemek zo- runda olduklarõnõ söyledi. Eylül sonunda iş kaybõ tazminat- larõ da kesilecek olan TEKEL işçi- leri Anayasa Mahkemesi’nin 4-C ile ilgili vereceği kararõ beklerken yük- sek mahkeme davalara “referan- dum arası” verdi. Tek Gõda-İş Sendikasõ yöneticileri önceki gün Anayasa Mahkemesi Başkanõ Kõ- lõç’õ ziyaret ederek mahkeme gün- deminde bulunan 4-C ile ilgili da- va hakkõnda bilgi verdi. Tek Gõda- İş Sendikasõ Genel Sekreteri Mecit Amaç ziyarette Başkan Kõlõç’a da- vanõn bir an önce sonuçlanmasõnõn önemini anlattõklarõnõ söyledi. Amaç, “Başkan’la verimli bir gö- rüşme yaptık. Dertlerimizi ilettik. Mağduriyetlerimizin önlenmesi için bir an önce davanın sonuç- landırılmasını talep ettik. Yüksek mahkemenin kararına saygılı ola- cağımızı, bir an önce kararın çık- masını istediğimizi söyledik” de- di. Başkan Haşim Kõlõç’õn, yeni anayasal düzenlemeden sonra üye sayõsõnõn 17’ye çõktõğõnõ, şu anda 11 üye ile toplanarak alõnacak karar- larõn ileride tartõşma konusu olabi- leceğini ifade ettiğini belirten Amaç, kendilerine 4 yedek üyenin yemin töreni ile 2 yeni üyenin atamalarõ- nõn ardõndan çalõşmalara başlana- cağõnõn söylendiğini bildirdi. Amaç, “Başkan Kılıç, üzüntülerini ifade ederek bu süreci beklemek zo- runda olduklarını belirtti. Ekim ayı içinde atamaların olacağını ondan sonra da Anayasa Mah- kemesi’nin rutin görüşmelere başlayacağını, bizim dosyaların da diğer dosyalarda olduğu gibi gündeme alınabileceğini ve bir ka- rar çıkabileceğini söyledi” dedi. Mecit Amaç, Başkan Haşim Kõlõç’õn dosyanõn raportörde olduğunu, ra- portörden çalõşmanõn bir an önce so- nuçlanmasõ ricasõnda bulunduğunu ilettiğini de kaydetti. Amaç, şöyle devam etti: “Artık kararın çıkması kasım ortası mı olur aralık başı mı olur bu tamamen atama sürecinin hız- lanmasına bağlı. Sayın Başkan da ‘Anayasa Mahkemesi gibi bir ku- rumun boş oturmasõ doğru değil. İş- leri toparlamaya çalõşõyoruz’ di- yor. Kamu yararı ve çalışanlar açısından da bu sorunu bir an ön- ce çözememelerinin kendilerini üzdüğünü söylüyor.” Amaç, eylül sonu itibarõyla işçi- lerin iş kaybõ tazminatlarõnõn ke- sileceğini, önlem olarak 4-C baş- vurusu yaptõklarõnõ, hükümetin adõm atmamasõ durumunda emek- çilerin işsiz ve sağlõk güvencesin- den yoksun, kõş ortasõnda açõkta ka- lacaklarõnõ vurguladõ. TEKEL iş- çilerinin okullarõn da açõlmasõ ile birlikte zor durumda kaldõklarõnõ di- le getiren Amaç, hiçbir gelirleri kal- madõğõ için dershaneye verdikleri çocuklarõnõ geri almayõ da düşün- düklerini bildirdi. “Anayasa Mah- kemesi’nden karar çıkmadığı için elimiz, kolumuz bağlandı” diyen Amaç, hükümetin de “Top bizden çıktı. Hazırlıklarımız var ama biz de Anayasa Mahkeme- si’nden çıkacak kararı bekliyo- ruz” dediğini belirtti. Amaç, oysa hükümetin Anayasa Mahkeme- si’nin kararõnõ beklemek zorunda olmadõğõnõ, bir adõm atabileceğini dile getirirken “Sayın Başkan’a şunu da anlattık. Ortada bir haksızlık var. TEKEL kapandı 10 bin TEKEL işçisi 4-C’li... Be- lediyeler birleştirildi 16 bin be- lediye çalışanı özlük hakları ile kamu kuruluşlarına aktarıldı. Bu hukuksuzluktur. Ülkede ada- leti tesis ediyorum diyen adında adalet olan bir parti için hoş de- ğil. Ona ayrı buna ayrı adalet ol- maz. Bir ülkede adalet herkese eşit olmak zorunda. Sana ayrı hukuk bana ayrı hukuk olmaz” diye konuştu. Eylül sonunda iş kaybõ tazminatlarõ da kesilecek olan TEKEL işçileri Anayasa Mahkemesi’nin 4-C ile ilgili vereceği kararõ beklerken yüksek mahkeme davalara “referandum arasõ” verdi. Mahkeme Başkanõ Haşim Kõlõç, Tek Gõda-İş Sendikasõ yöneticileri ile yaptõğõ görüşmede, yeni anayasal düzenlemeden sonra üye sayõsõnõn 17’ye çõktõğõnõ şu anda 11 üye ile toplanarak alõnacak kararlarõn ileride tartõşma konusu olabileceğini ifade etti. TERFİ DURDURMA DAVASI AYİM savcısı generalleri haklı buldu Balyoz sanõklarõ arasõnda yer alan üç generalin terfilerinin YAŞ’ta onaylanmamasõ nedeniyle Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde açtõklarõ davada başsavcõ, generalleri haklõ bulan bir değerlendirme yaptõ. AYİM’in yürütmeyi durdurma kararõ almasõ durumunda, üç generalin atandõklarõ görevlere başlayacaklarõ belirtiliyor. BARKIN ŞIK ANKARA - Balyoz sanõklarõ arasõnda yer alan üç generalin terfi- lerinin onaylanmamasõ nedeniyle Askeri Yük- sek İdare Mahkeme- si’nde (AYİM) açõlan davada, AYİM Başsav- cõsõ, generalleri haklõ buldu. Savcõnõn mahke- meye verdiği mütalaa generaller ile ilgili alõ- nacak karar için büyük önem taşõyor. AYİM, Milli Savunma Bakanlõ- ğõ ve Başbakanlõk’tan alacağõ savunma ile as- keri savcõnõn mütalaasõ- nõ değerlendirerek bir karara varacak. Mahke- me, başsavcõnõn müta- laasõ yönünde karar ver- mezse, savcõnõn bu ka- rara itiraz hakkõ bulunu- yor. Milli Savunma Ba- kanlõğõ yetkilileri, AYİM’in öncelikli ola- rak “yürütmeyi dur- durma” kararõ almasõnõ bekliyor. YAŞ’taki terfi kararlarõ Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gönül tarafõndan imzalanmayarak geri gönderilen Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, Tüm- general Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, Askeri Yüksek İdare Mahke- mesi’ne (AYİM) dava açmõştõ. Bakanlık savunmasını yaptı Mahkeme, önce Milli Savunma Bakanlõğõ’ndan (MSB) hangi gerekçeyle terfilerin onaylanmadõğõ konusunda 27 Ağustos’ta savunma istedi. Milli Sa- vunma Bakanõ Vecdi Gönül, Yüksek Askeri Şûra’daki terfileri onay- lanmayan Balyoz sanõk- larõnõn konuyu yargõya taşõmasõ üzerine, mah- kemenin kendisinden is- tediği savunmayõ geçen günlerde AYİM’e gön- derdi. AYİM, Milli Sa- vunma Bakanlõğõ’nõn ya- nõ sõra Başbakanlõk’tan da savunma istedi. Savcının itiraz hakkı var Balyoz sanõklarõ ara- sõnda yer alan üç ismin atamalarõ, terfileri onay- lanmõş gibi yapõlmõştõ. Tümgeneral Helvacõoğ- lu, korgeneral kadrosun- daki Jandarma Genel Komutanlõğõ Değerlen- dirme ve Denetleme Başkanvekilliğine, Tüm- general Kaya, yine kor- general kadrosundaki Harita Genel Komutan- lõğõ’na ve Tuğamiral Gavremoğlu, tümamiral kadrosundaki Deniz Kuvvetleri Personel Baş- kanlõğõ’na atanmõştõ. Üç general, AYİM’den, “Terfi ettirilmemeleriy- le ilgili tasarrufun/işle- min iptal ve yürütmenin durdurulmasını” talep etmişti. Başvuralar, üze- rine AYİM de, “Karar- lar neden, hangi gerek- çe ile yürürlüğe konul- muyor” sorusuyla önce MSB’den ardõndan da Başbakanlõk’tan savun- ma istedi. Helvacõoğlu, Kaya ve Gavremoğlu, yargõ süreci tamamlanana kadar süresiz izne çõka- rõldõ. Bu üç isim ile ilgili AYİM’in vereceği karar bundan sonraki şûra top- lantõlarõ açõsõndan büyük önem taşõyor. AYİM’in yürütmeyi durdurma ka- rarõ almasõ durumunda, üç generalin atandõklarõ gö- revlere başlayacaklarõ be- lirtiliyor. Bu gelişmeler yaşanõrken AYİM Baş- savcõsõ, başvurular ile il- gili olarak hazõrladõğõ de- ğerlendirmesinde gene- rallerin başvurusunu hak- lõ buldu. AYİM’in vere- ceği kararda savcõnõn de- ğerlendirmesi büyük önem taşõyor. AYİM, savcõnõn değerlendirmesi yönünde karar almazsa, savcõnõn buna itiraz hak- kõ bulunuyor. Kararõn en kõsa sürede çõkmasõ bekleniyor. Gül, AKP ile ters düştü CHP’nin anayasa değişikliğinin hemen yapõlmasõ istemine destek veren Cumhurbaşkanõ, ‘Kõlõçdaroğlu’nunki olağanüstü bir tavõr. ‘Bu Meclis yapsõn’ demek çok önemli’ dedi İstanbul Haber Servisi - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, New York yolculuğu sõrasõnda uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin so- rularõnõ yanõtladõ. Gazetecilerin, “CHP lideri Ke- mal Kõlõçdaroğlu’nun Kürt soru- nuna çözümün Meclis çatısı al- tında bulunması ve anayasa de- ğişikliğinin hemen yapılması is- teminin” anõmsatõlmasõ üzerine Cumhurbaşkanõ Gül, “Kılıçdaroğ- lu’nunki olağanüstü bir tavır. ‘Bu Meclis yapsın’ demek çok önemli. Siyaset dili çok önemli. Neden biz kendi parlamentomu- zun değerini düşürelim ki? Par- lamentoya biz saygı göstermez- sek kimse göstermez. Bu biraz da herkesin yeni anayasa yapma konusundaki iradesine, karar- lılığına ve sözlerinin samimiye- tine bağlı. Başbakan’ın, diğer partilerin başta ana muhalefet partisinin iradesini görürse ‘ha- yõr’ diyeceğini zannetmiyorum. O da memnun olur. Kuvvetli irade varsa niye olmasın, otu- rulur çalışılır” dedi. Cumhurbaşkanõ Gül, HSYK ata- malarõna ilişkin de çalõşmalara baş- ladõğõnõ belirterek atama yetkisi ol- masõna karşõn referandum öncesi kadroyu dolduruyor durumuna düş- memek için atamalarõ Yargõtay Ku- rulu’na bõraktõğõnõ söyledi. Yargõda reformdan söz edildiği bir dönemde Ergenekon soruştur- masõndaki uzun süren tutukluluk sü- relerinin çelişki olup olmadõğõna iliş- kin soruya ise Cumhurbaşkanõ Gül, şu yanõtõ verdi: “Tutuklular, hü- kümlülerden çok hale geldi. Gö- rüntü açısından hoş bir şey değil. Bu durum yargının süratiyle, mensuplarının çoğaltılmasıyla il- gili. DGM’leri biz kaldırdık. As- keri üyeleri çıkardık. Özel yetki- li mahkemelere dönüştürdük. O zaman danışmanlarım, ‘Bu böy- le olmaz. Fazla yetkiler var diye uyardõlar.’ O zaman kurumlar özel mahkemelerin yetkileri için bunlar devletin ulusal güvenliği açısından gerekli dediler. Baş- bakan olduğum dönemde, ‘Biz yargõda gerçek anlamda reform ya- palõm’ dediğimde kurumlarımız- dan itirazlar ve tavsiyeler geldi. DGM’de sadece insanlar değişti, üniformalar çıktı. Özünde bir şey değişmedi. Danışmanlarım kaygılarında haklı çıktı.”Abdullah Gül VECDİ GÖNÜL Vural, Erdoğan’ın, “Bunlarla bir arada oturduğumuzu söyleme şerefsizliğini yapanlar, bu alçakça iftirada bulunanlar bunun hesabını her yerde vereceklerdir’’ sözlerini dinletti. (AA) ‘PKK’den medet umuyorlar’ ANKARA (AA) - MHP Grup Başkanve- kili Oktay Vural, “Hükümet, seçimlere kadar PKK’dan, Erbil’den, Barzani’den ve İmralı‘dan medet ummaktadır’’ dedi. Vural, gazetecilerle düzenlediği sohbet toplantõsõnda, “İmralı canisiyle yapılan görüşmelerin tutanaklarının gazete man- şetlerine taşındığını” ifade etti. Vural, “Bu kirli ve pis pazarlıkların yapıldığı bir gerçek olarak ortaya çıkmıştır’’ dedi. İç- işleri Bakanõ Beşir Atalay’õn “İmralı’nın yol haritasına biz yakınız’’ dediğini savu- nan Vural, “İmralı yol haritasında ne öne- riyor? Demokratik özerklik. Anayasa ek- seninde yapılacak birtakım değişiklikle- rin demokratik özerklik taleplerini karşı- lamak için olduğu açık şekilde ortaya çık- mıştır’’ diye konuştu. Vural, şunlarõ kaydetti: “Al gülüm, ver gülüm, Kandil, İmralı, Erbil, bu üçgen içerisinde devletin üniter yapısı ve ulus devlet yapısı pazarlık konusu yapılabil- mektedir. Türkiye, üniter ve ulus devlet yapısının ortadan kaldırılması ve bunları anayasal garanti verecek bir sürece doğ- ru sürüklenmektedir.’’ ‘Siz kimi kandırıyorsunuz?’ Başbakan Tayyip Erdoğan’õn, “Bunlar- la bir arada oturduğumuzu söyleme şe- refsizliğini yapanlar, bu alçakça iftirada bulunanlar bunun hesabını her yerde ve- receklerdir’’ sözlerini dinleten Vural, şun- larõ söyledi: “Ey Başbakan; terör örgütü- nü muhatap alıp o terör örgütünün yol haritası doğrultusunda adım atmak için bir yerlerde kirli pazarlıklar yapmak şe- refsizliktir. Bugün görüyoruz ki ‘İmralõ canisiyle görüşme yapõyoruz’ diyen bir Be- şir Atalay var. İmralı canisiyle AKP gö- rüşmeler yapıyor. İspatı mı istiyordunuz, işte ispatı. Gazete manşetlerinde her yer- de ‘İmralõ’yla nitelikli görüşmeler yapõlõ- yor’ derken siz kimi kandırıyorsunuz?’’ ‘Bedelli gündemde değil’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gö- nül, tek tip askerlikle ilgili Genel- kurmay tarafõndan yapõlan teknik çalõşmalarõn tamamlanõp Başbakan- lõk’a iletildiğini belirterek “İnisiya- tif Başbakanlık’ta” dedi. Gönül, bedelli askerlik uygulamasõnõn ise gündemde olmadõğõnõ ifade etti. Gönül, Irak Savunma Bakanõ Ab- dülkadir Muhammed Casim el Mafraci ve beraberindeki heyet ile makamõnda görüştü. Bir gazetecinin “tek tip askerlik” ile ilgili çalõşma- lar konusundaki sorusu üzerine Gö- nül, şunlarõ söyledi: ‘Tek tipte inisiyatif Başbakanlık’ın’ “Bakanlıkların görüşü alınma- dan Bakanlar Kurulu’nda kanun tasarısı haline gelip imzaya açıl- mıyor. Bu görüşlere göre teknik ça- lışmada değişiklikler yapılabilir endişesiyle şu aşamada herhangi bir bilgi vermemiz, sonradan de- ğişecek bir hususu söylememiz manasına gelir diye söylemiyoruz. Şu anda Genelkurmay, çalışması- nı Başbakanlık’a verdi, bundan sonra inisiyatif Başbakanlık’ta, Başbakanlık Kanunlar ve Karar- lar Dairesi’nde. Başbakanımızın şahsen yapacağı bir şey değil.” Bakan Gönül, bedelli askerliğe ilişkin bir soru üzerine de, bu konu- da bir kanun çõkmasõna gerek olma- dõğõnõ vurguladõ. Gönül, “Genel- kurmay’ın ihtiyaç gösterdiği asker miktarından daha fazlası celp olur- sa o madde kendiliğinden yürür- lüğe girecek. Genelkurmay’ın ‘Celp fazladõr, bedelliyi uygulayõn’ diye bir işaretini beklemiyoruz. Bu neden- le ‘gündemde değil’ diyoruz” dedi. ‘12 Eylül anlayışını yukarı taşır’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõ- tay Cumhuriyet Savcõsõ Ömer Faruk Eminağaoğ- lu, YSK’ye başvurarak, hâkim ve savcõ kökenli bürokratlara HSYK üyeliği adaylõğõ imkânõ ve- ren genelgenin değiştirilmesini istedi. Eminağa- oğlu uygulamanõn “12 Eylül anlayõşõnõ daha yu- karõya taşõmak sonucunu doğuracağõnõ” savundu. Topuz: Fişleme ne zaman kalkacak? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Muğla Milletvekili Fevzi Topuz, Başbakan Tay- yip Erdoğan’õn yanõtlamasõ istemiyle verdiği soru önergesinde hükümet yetkililerinin “Artõk fişleme olmayacak” yönündeki açõklamalarõnõ anõmsattõ. Topuz, Adalet Bakanlõğõ’nõn, 2004’te çõkardõğõ yönetmelikle “fişlemeyi” sürdürdüğünü belirterek “Fişlenmeyi ne zaman kaldõracaksõnõz?” dedi. Cezaevinde işkence iddiası İstanbul Haber Servisi - İHD İstanbul Şu- besi Cezaevi Komisyonu’ndan Ümit Efe, Tekir- dağ F Tipi cezaevinde tutuklu epilepsi hastasõ Si- nan Halis Çelik ve Resul Çetin’in infaz memur- larõnca darp edildiğini öne sürdü. Aileler de me- murlar hakkõnda suç duyurusunda bulundu. Yurtdışı çıkış yasaklarına iptal ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, Anayasa değişiklik madde- lerinin yürürlüğe girmesiyle yargõ kararõ taşõma- yan yurtdõşõ çõkõş yasaklarõyla ilgili değerlendir- melerde bulunduklarõnõ bildirdi. Atalay, “Yargõ kararõ taşõmayan yasaklarõ iptal ediyoruz” dedi. Engelli hakları Brüksel’e taşındı İstanbul Haber Servisi- Engellilerin İn- san Haklarõ Avrupa Vakõflar Konsorsiyumu” Brüksel’de toplandõ. Engelli haklarõnõn masaya yatõrõldõğõ toplantõya Türkiye’den yalnõzca Sa- bancõ Vakfõ’nõn kurucu üyelerinin katõldõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle