Katalog

CMYB C M Y B Sağlõk Primi’ne Seçim Ertelemesi 2008 yılında çıkan Bağ-Kur affından yararlanarak prim borçlarımı ödedim. 2009 yılının 4. ayında 2 yıllık yurtdışı borçlanması ödeyerek emekliliğe hak kazandım. Halen kahvehane işletiyorum, vergi mükellefiyim. Emekliliğe hak kazandığım halde maaş alamıyorum. Ne yapmalıyım? Muammer Çakmak Yurtdışı borçlanması yapanların emekli olduktan sonra çalışması veya işyeri açması halinde aylıkları kesiliyordu. Ancak bu hüküm değiştirildi. Aylık bağlanması için yeniden başvurun, hemen bağlanacaktır. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad- resine mail ata- bilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek ce- vaplanacaktır. B aşlığı okudunuz. Hemen konu neydi anımsatalım. Genel Sağlık Sigortası Primi, sosyal güvenlik reformunun en iddialı düzenlemelerinden birisiydi. Bu sistemle tüm vatandaşlar sağlık güvencesine kavuşturulacaktı. Halen sağlık hizmetlerinden yararlanan SGK emeklileri ve hak sahipleri, SSK, Bağ-Kur, memur ve isteğe bağlı sigortalılarla bakmakla yükümlü oldukları kişilere ilave olarak, 18 yaşına kadar çocuklar, vatansız ve sığınmacılar, Türkiye’de ikamet eden ve kendi ülkesinde sigortalı olmayan yabancı ülke vatandaşları kapsama alınacaktı. Düzenlemeye göre, Sağlık Sigortası kapsamında prim ödemesi gerekecekler, bir ay içinde genel sağlık sigortası giriş bildirgesini vermek zorunda kalacaktı. Usule uygun vermeyenler, internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde bunu yapmayanlara; her bir sigortalı için asgari ücret yani 760.50 TL tutarında idari para cezası uygulanacaktı. İşte zorunlu geri adımda özellikle bu para cezası ve prim ödenmesiyle ilgili şartlar etkili oldu. Çünkü SGK henüz altyapısını hazırlayamadığı gibi, sistem yürürlüğe girecek olursa birçok kişinin alt sınırdan da olsa prim ödemesi gerekecekti. Bu durumda hükümete tepkiler artacaktı. İşte bu çerçevede seçimlerden sonra uygulamanın yürürlüğe girmesi öngörülüyor. Bu nedenle TBMM açılınca geçici 12. madde de 1 Ekim 2012 tarihine kadar bir erteleme yapılacak. 1 Ekim 2012 tarihinden itibaren tüm vatandaşlar sağlık kapsamına alınmakla kalmayacak, kişi başına düşen aylık gelir tutarı asgari ücretin üçte birinden, yani 253,50 TL’den fazla olanlar Genel Sağlık Sigortası Primi de ödeyecekler. Aile içindeki kişi başına düşen aylık gelir tutarı asgari ücretin üçte birinden az olanlar ise herhangi bir prim ödemeden genel sağlık sigortalısı sayılacak. Kredi küçük desteği büyük İhracatta kargo kolaylığına dikkat! G örünen o ki, internet yoluyla web üzerinden alışveriş, satın almada kredi kartı pratikliği, uluslararası kargo şirketlerinin mesafe tanımaz gönderi altyapısı gibi etkenlerle hızla büyüyen global ticaret, gelecekte daha büyük sıçramalar yaşayacak. Yurtdışından sipariş edilen bir parfüm, bir mutfak eşyası ya da ünlü internet satış portalları aracılığıyla Türkiye’den satılarak yurtdışına gönderilen yerel bir ürün, günlük yaşamımızın olağan bir parçası oldu artık. Bu gibi satışlarda özellikle bireyler açısından, işin vergi ya da beyan boyutunu birçoğumuz tarafından bilinmediği ise çok açık. Aslına bakarsanız, ihracat yapan “ticaret hukukunu bilen” birçok şirketimizin bile, bize gelen sorulardan anladığımıza göre, bazı durumlarda “kavram karmaşası” ya da mesleğimize uygun bir ifadeyle “beyan karmaşası” yaşadığını görüyoruz. Bu aşamada en çok kafa karıştıran konu ise “kargo ile yurtdışına gönderilen malların ihracat teslimi” sayılıp sayılmayacağı noktasında yoğunlaşıyor. Özellikle şirketler, yurtdışındaki müşterilerinin acil talepleri üzerine küçük miktar ve tutarlardaki malları uluslararası kargo taşımacılık şirketleri aracılığıyla KDV hesaplamadan, yani ihracat istisnası kapsamında satış göstererek işlem yapıyorlar. Peki, acaba bu satışın uygunluğu konusunda mevcut yasalar ne diyor? Katma Değer Vergisi Kanunu’nun ilgili maddesine göre, ihracat teslimleri, bununla ilgili hizmetler ve uluslararası dolaşım anlaşmasından kaynaklanan Türkiye’de verilen hizmetler vergiden istisna edilmiştir. Ve ilgili kanun “bir teslimin ihracat sayılabilmesi için” şartları açık bir şekilde ortaya koymuştur. Buna göre teslim, “yurtdışındaki müşteriye, serbest bölgedeki alıcıya ya da gümrük antrepo işleticisine yapılmalıdır”. Posta kolilerinin ihracat işlemleri ise Posta Gümrük İşlemleri’nin ilgili yönetmeliğinde şu ifadeyle tanımlanmaktadır: “Gerek kesin olarak gerek geçici ihracat işlemlerine tabi tutularak yurtdışına posta yolu ile gönderilecek ticari ve gayri ticari nitelikteki eşya posta idaresi tarafından kabul edilir. Bu eşya gümrük idaresinin gözetim ve denetimi altındadır.” Sevgili okurlarım işte şimdi geliyoruz esas noktaya. Yukarıdaki ifade aynen şöyle devam ediyor: “Yurtdışına posta yoluyla gönderilecek ticari nitelikteki eşya ihracat rejimi kapsamında gümrük beyannamesi ile beyan olunur ve bu rejim çerçevesinde işlemleri tamamlanır.” Özetle, eğer gümrük beyannamesi düzenlenmesi yerine, örneğin bağlantılı kargo şirketinin düzenleyeceği konşimento, kesinlikle ihracatı tevsik edici belge olarak geçerli kabul edilmez. Bu ifadeden de anlamışsınızdır sanırım. İlgili nitelikteki bir satış işlemi için mutlaka Katma Değer Vergisi hesaplanması gerekmektedir. Son söz olarak konumuzu, yüzünüzde bir tebessüm oluşturması amacıyla Benjamin Franklin’le bağlayalım: Dünyada ölüm ve vergiler dışında hiçbir şey kesin değildir. YAHYA ARIKAN e-posta: [email protected] 29 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA EKONOMİ 11 Bilgi ve iletişim teknolojileri, tüm dünya ülkelerinde bırakın KOBİ’leri yaşamın her alanında tüm insanlığın yaşam kalitesini yükselten, yaşamını kolaylaştıran bir konumda... Bilişim teknolojisi; bilginin toplanmasında, iş- lenmesinde, depolanmasında, ağlar aracılığıyla bir yerden bir yere iletilip kullanıcıların hizmetine sunulmasında kullanılan iletişim ve bilgisayarlar da- hil bütün teknolojileri kapsayan tek- nolojiler olarak tanımlanmakta. Ge- lişmiş ülkelerde bu teknolojilerle bir- likte, toplum bilişim toplumu olma ko- nusunda hızla değişim ve dönüşüm sürecine girmektedir. Ülkemizde bilişim alanındaki eğiti- me de bakmakta yarar görüyorum. MEB verilerine göre Türkiye’de Bilişim Teknolojileri Eğitimi, ilköğretim, orta- öğretim, mesleki ortaöğretim ve üni- versite düzeyinde gerçekleşmektedir. İlköğretim düzeyinde bilişim tekno- lojileri eğitimi, seçmeli bilişim tekno- lojileri dersi kapsamında verilmekte- dir. İlköğretim bilişim teknolojileri dersi 1., 2., 3. sınıflarda haftada 1 sa- at, 4., 5. sınıflarda haftada 2 saat, 6., 7., 8. sınıflarda haftada 1 saat şeklinde verilmektedir. Mesleki liseler dışındaki liselerde bilişim teknolojileri eğitimi amacıyla bilgi ve iletişim teknolojile- ri dersi verilmektedir... Bu çabalar bil- gi teknolojilerinin yaygınlaştırılarak kullanımı açısından elbette önemli; ül- kemizde mesleki eğitimi genelinde desteklemek gerekiyor... Keza ülke- mizdeki reel sektör ve KOBİ’lerin en temel sorunlarından biri de hiç kuş- kusuz nitelikli ara eleman eksikliğidir. Bilişimin KOBİ’lerde algılanması ve kullanılması bugün hangi noktada sorusuna yanıt ise TÜBİSAD’ın yap- tığı bir çalışmada ilginç verilerle kar- şımıza çıkıyor.. Türkiye çapında 25 ilde 1 ile 49 ara- sında çalışana sahip KOBİ’lerde top- lam 1645 yönetici ile yapılan görüş- melerle gerçekleştirilen çalışma, KO- Bİ’lerin teknoloji kullanımları ve tek- nolojiye bakış açılarıyla ilgili çarpıcı bil- gileri ortaya koydu. Araştırma kap- samında işyeri yöneticilerine “ithalat yapıyor musunuz” ve “ihracat yapıyor musunuz” şeklinde dış ticarete yönelik iki ayrı soru yöneltildi. Genel kitle açı- sından bakıldığında işyerlerinin sadece yüzde 5.4’ünün dış ticarete yöneldi- ği görüldü. Bölgesel olarak bakıldı- ğında, dış ticarete yönelişin daha çok İç Anadolu Bölgesi’nde yaygın ol- duğu belirlendi. İç Anadolu’daki KO- Bİ’lerin yüzde 7.8’i dış ticaret yapar- ken, bu oran Doğu ve Güneydo- ğu’da yüzde 2.3’e geriliyor. KOBİ’le- re yöneltilen “Bulunduğunuz ilde hiz- met aldığınız kişi ya da kurumları yet- kin görüyor musunuz” sorusuna işyeri yöneticilerinin yüzde 53.7’si, yetkin görmedikleri yanıtını verdi. En fazla memnuniyet yüzde 59.5 ile Ege Bölgesi’nde görülürken, en fazla memnuniyetsizlik de yüzde 60 ile Doğu Anadolu’da oldu. Araştırma- ya göre hemen hemen her üç iş- letmeden ikisinde bilgisayar kulla- nılıyor. Ege Bölgesi yüzde 71.3 ile en çok bilgisayar kullanılan bölge olurken, Karadeniz’deki KOBİ’ler yüz- de 55.6’lık oranla en az bilgisayar kul- lanan bölge oldu. Bilgisayar kullanılan işletmelerin yüzde 92’sinde internet erişimi de sağlanıyor. En çok internet kullanan KOBİ Ege’de, en az interneti olan KO- Bİ ise Akdeniz’de yer alıyor. Karade- niz’deki KOBİ’lerin yüzde 44’ünde bil- gisayar bulunmuyor. Söz konusu araştırma, her dört işletmeden sadece birinin web site- sinin bulunduğunu da ortaya koydu. Bölgelere göre bakıldığında Marma- ra ve Ege Bölgeleri işletmeleri arasında web sitesi sahipliği oranı diğer grup- lara göre daha yüksek. Web sitesine sahip olmayan KOBİ’ler yüzde 81.8’lik oranla en yüksek Akdeniz’de yer alı- yor. Karadeniz’de web sitesi olmayan KOBİ’lerden yüzde 82.5’i de web si- tesi yaptırmayı düşünmüyor. KOBİ’lere yöneltilen “e-ticaret ya- pıyor musunuz” yönündeki soruya Ege Bölgesi’ndeki KOBİ’lerin yüzde 13.2’si olumlu cevap verdi. Karade- niz’deki KOBİ’ler ise yüzde 1.8’le en az e-ticaret yapan KOBİ’lere sahip. Araştırmaya göre e-ticaret yapmayı düşünen KOBİ’ler en fazla Doğu Anadolu’da yer alıyor. Doğu Anado- lu’daki KOBİ’lerin yüzde 31.9’u e-ti- caret yapmayı planlarken Karadeniz Bölgesi’ndeki KOBİ’lerin 81.6’sı e-ti- caret yapmayı düşünmüyor. Akdeniz Bölgesi’ndeki KOBİ’lerin yüzde 13.2’si ise e-ticaretin ne olduğunu bilmedi- ğini ifade ediyor.. Küresel rekabetin giderek yoğun- laştığı dünyamızda bilgi ve iletişim tek- nolojilerini yeterince kullanamaz isek iç ve dış piyasalarda nasıl rekabet edilebilir, yaşamlarını nasıl sürdüre- bilirler... KOBİ’lerimiz bu soruyu hiç çekinmeden önce kendilerine sor- malılar. Bunu özümseyip sonra KOS- GEB ve diğer kurumlardan destek arayışına yönelmeliler.. S A T I R A R A S I HİLMİ DEVELİ [email protected] Bilişim ve KOBİ’ler... CEMİL CİĞERİM SAMSUN - Samsun İl Özel İda- resi tarafõndan sürdürülen ve dar ge- lirli kadõnlarõ daha üretken hale ge- tirme yönünde destek sağlamayõ amaçlayan Mikro Kredi Projesi kapsamõnda kadõnlar üretmeye de- vam ediyor. 2009 yõlõ Nisan ayõnda başlayan Mikro Kredi Projesi’yle 460 kadõnõn mikro kredi desteği al- masõ sağlandõ. Projenin yaygõnlaş- tõrõlarak üretim süreci dõşõnda kalan vatandaşlara ulaşõlmasõ yönündeki çalõşmalar yoğun bir şekilde sürüyor. Aldõklarõ mikro kredilerle kõsa sü- rede kendi işlerini kuran kadõnlarõn birçoğu eşlerinin de desteğini alarak evlerine maddi destek sağlõyor. Samsun’un Çarşamba ilçesi Çay Mahallesi’nde oturan 60 yaşõndaki Azime Zeren de birçok kadõn gibi il özel idaresince koordinasyonu yü- rütülen Mikro Kredi Projesi’nden yararlanõyor. Azime Zeren kendisiyle mikro kredi üzerine yaptõğõmõz görüşme- de 40 yõldõr süpürge yapõp satarak geçimini sağladõğõnõ ifade ederek mikro krediye nasõl başvurduğunu ve mikro kredi aldõktan sonra neler yaşadõğõnõ şöyle anlattõ: “1950 Samsun doğumluyum. Evli ve 3 çocuk annesiyim. 40 yıl- lık evliyim ve 40 yıldır eşimle birlikte süpürge yapıp satıyoruz. 2 yıl önce bir gazetede mikro kre- di ile ilgili haber okudum. Mikro kredinin ne olduğunu araştırdım. Mikro kredinin il özel idaresi ta- rafından yürütüldüğünü öğren- dim ve başvurdum. İlk kredimi 2 yıl önce aldım. Süpürge yapımın- dan kâr edemez olmuştuk. Ser- maye olmayınca toplu mal alımı yapamıyorsunuz. O zamanda ka- zancınız çok düşük oluyor. Biz tüm geçimimizi bu işten sağladı- ğımız için sermayesiz geçinmemiz güç. Ben çocuklarımı bu işten kazandığım parayla büyüttüm, okuttum ve evlendirdim. Krizin ardından aldığımız ilk mikro kre- di bize can suyu oldu. Kazancımız arttı, işimiz yoluna girdi. Daha sonra ödemelerimizi düzenli yap- tığımız için ihtiyaç duydukça tek- rar kredi aldık.” Daha çok kõrsal alanlara satõş yaptõklarõnõ ifade eden Azime Zeren, krizden etkilendikten sonra çok üzüldüğünü ve “Devlet niye bize de bir el uzatmıyor” diye düşündü- ğünü belirterek “İl özel idaresinin çalışmak isteyen kadınlara verdiği krediyle işimi devam ettirebil- dim” diye konuştu. 2009 yõlõ Nisan ayõnda başlayan proje sayesinde bugüne kadar 460 kadõn mikro kredi ile iş yapar hale geldi. Pek çoğu kendi işini yanõ sõra eşinin de desteğini aldõ. 60 yaşõndaki Azime Zeren: Ben çocuklarõmõ bu işten kazandõğõm parayla büyüttüm, okuttum ve evlendirdim. Krizin ardõndan aldõğõmõz ilk mikro kredi bize can suyu oldu. Kazancõmõz arttõ, işimiz yoluna girdi. Daha sonra ödemelerimizi düzenli yaptõğõmõz için ihtiyaç duydukça tekrar kredi aldõk. 5 YILDIR K L M DOKUMACILIĞI YAPAN EM NE TAŞTEM R: Artık malzemeyi toplu alabiliyorum Samsun’un Terme ilçesinde oturan Emine Taştemir de 5 yõldõr kilim dokumacõlõğõ yaptõğõnõ, ancak sermayesi olmadõğõ için ciddi bir kazanç elde edemediğini, aldõğõ mikro krediyle kazancõnõn arttõğõnõ söyledi. 1974 doğumlu ve iki çocuk annesi olan Emine Taştemir, anne mesleği olan kilim dokumacõlõğõna evlenmeden önce başladõğõnõ, evlendikten sonra da devam ettiğini ifade ederek yaptõğõ işten ev ekonomisine ciddi des- tek sağladõğõnõ belirtti. Taştemir, Önceden işim için malzemeyi toplu alamõyordum. Dolayõsõyla kârõm çok düşük oluyordu. Ama mikro kre- diye başvurduktan sonra ürünü toplu aldõm ve kazancõm arttõ” diye ko- nuştu. Taştemir, “Mikro kredinin bizim gibi evine maddi destekte bu- lunmak isteyen her kadõn için iyi bir fõrsat olduğunu düşünüyorum. Ben- ce her ev hanõmõnõn mutlaka evinden de olsa yapabileceği bir iş var- dõr. Herkes evine maddi destekte bulunabilir” dedi. SAYI: 2010/632 Esas Satõlmasõna karar verilen taşõnmaz malõn cinsi, kõymeti, adedi, evsafõ: Çorum İli, Osmancõk ilçesi, Cumhuriyet Mah. Musallaönü mevkii, 943 ada 14 parsel de kayõtlõ 283.27 m2 arsa cinsi taşõnmazda borçluya ait tam hisse arsa ve yapõ değerinden 144.220,00 TL. bedelle satõşa çõkarõlmõştõr. Arsa üzerinde fiilen bulanan tek katlõ betonarma inşaatin brüt alanõ yaklaşõk 115,00 m2’dir. E-80 karayoluna cephesi olan inşaatõn %60’õ tamamlanmõş du- varlarõ ve ince sõvasõ bitmiş, kapõ ve pencere doğramalarõ takõlmõştõr. Zemin kat üzerinde asma kat mevcuttur. Gayrimenkul imar sahasõ içesisinde olup imar durumu ayrõk nizam 4 kattõr. Satõş Şartlan: Taşõnmazõn 1. satõşõ 12/11/2010 cuma günü saat 10.30-10.40 arasõnda Osmancõk Adliye Binasõ önünde açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmalarda tahmin edilen kõymetin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ toplamõnõ ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak şar- tõyla 22/11/2010 pazartesi günü aynõ yer ve aynõ saatlerde ikinci artõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu artõrmada da bu miktar elde edilememiş ise gayrimen- kul en çok artõranõnõn taahhüdü saklõ kalmak üzere artõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok artõrana ihale edilecektir. Şu kadarki artõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanlõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. Artõrmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kõymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu ver- meleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediğinden 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir, ihale pulu, tapu harç ve masraflarõ, %18 KDV alõcõya aittir. Birikmiş vergiler ve tellaliye satõş bedelinden ödenir. İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi taktirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaklardõr. İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son iha- le bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hük- me hacet kalmaksõzõn Dairemizce tahsil olunacak bu fark, varsa özellikle temerrüt bedelinden alõnacaktõr. Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başka bilgi almak isteyenlerin Müdürlüğümüzün 2010/632 Esas No’lu dosyasõna başvurmalarõ ilan olunur. 31/08/2010 İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. NOT: Tebligat yapõlamayan ilgililere tebligat yerine ilanen tebliğ olunur. Basõn: 62200 T.C. OSMANCIK İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2010/117. İŞ Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 01.03.2010 tarih ve 2005/1935 esas 2010/370 Karar sayõlõ ilamõ ile satõl- mak suretiyle ortaklõğõn giderilmesi için hissedar Sõnav Basõn Yayõn Dağõtõm ve Organizasyon San. ve Tic.Ltd.Şti ve- kili Av. Elif BAŞKAN tarafõndan diğer hissedarlar hakkõnda yapõlan izalei şüyu icra takibinde, Satõlmak suretiyle ortaklõğõn giderilmesine karar verilen Ankara ili Yenimahalle ilçesi Çayyolu Mahallesi 2471. So- kağa cepheli Platin-2 ve Platin-5 Sitelerine komşu imarõn 42202 ada 1 parselini teşkil eden 14823 m2 miktarõndaki boş arsa vasõflõ taşõnmaza müdürlüğümüzce yaptõrõlan 21.08.2010 tarihli bilirkişi incelemesinde, bilirkişilerce tanzim edi- len 23.08.2010 tarihli kõymet takdir raporu ile 15.564.150,00.TL kõymet takdir edildiği taşõnmazõn hissedarõ olup ad- resleri tespit edilemeyen ve kendisine tebligat yapõlamayan hissedarlardan, Meral ERDOĞAN’a işbu kõymet takdir ra- porunun İlanen Tebliğine karar verilmiştir. Karar gereğince işbu ilanõnõn yayõmõ tarihinden itibaren 7 günlük yasal sü- reye 15 gün ilaveten toplam 22 gün içinde itiraz edilmediği taktirde tebliğ edilmiş sayõlacağõ ve kesinleşeceği 23.08.2010 tarihli kõymet takdir raporunun hissedar Meral ERDOĞAN’a tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 22.09.2010 (Basõn: 64759) T.C. ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ (22) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN KIYMET TAKDİR RAPORUNUN İLANEN TEBLİĞ TÜRK KALP VAKFI Emekli Sandığı, SSK, Bağkur, Kamu Çalışanları Hastalarının Hizmetinde 19 Mayıs Cad. No:8 Şişli / İSTANBUL Tel: (212) 212 07 07 (pbx) http://www.tkv.org.tr