Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
29 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA
HABERLER 5
Neoliberal bir evrende solcu,
yurtsever, sosyalist, devrimci
olmak zor...
“Yeni Dünya Düzeni” masalıyla
avutulan toplumlarda, din eksenli
siyasi partiler varoşlarda oy
almanın yolunu, torba torba nohut-
mercimek dağıtarak buldular.
Eski dönek solcular, komünistler,
sosyalistler “Yeni Dünya Düzeni”ne
çok çabuk ayak uydurdu. Vahşi
kapitalizmin güler yüzünü anlatmak
için, önce medya kuruluşlarının
patronlarını “kafaya” aldılar.
Bakıyorum 12 Eylül
halkoylamasından sonra bu kesim
işi daha da azıttı...
Bir süre önce, Birgün’de Selçuk
Candansayar’ın, Selami İnce ve
Adnan Bostancıoğlu’nun yazılarını
okuyunca, “Yeni Dünya Düzeni”nin
tutsak kıldığı neoliberaller aklıma
geldi.
Tunceli’de çıkan oyları
“Kemalizm artıkları” diye
nitelendiren bu kesim, sapla
samanı birbirine karıştırıp “dört kol
çengi” eyleme geçmişlerdi.
Avrupa fonlarından beslenen üç
dört televizyon kanalında “kahve
sohbeti” yapıp paraları cebe
indiren, halkın vergileriyle ayakta
duran devlet televizyonundan
parsayı toplayanlar yüzde 42
“hayır” oyunu önemsemeyip,
iktidar yalakalığını sürdürüyor.
Sosyalistlere ve sosyalizme
karşı duyulan bu kin ve öfke niye?
Sermaye-emek çelişkisini ortaya
koyup, sosyal, ekonomik ve
kültürel olaylara sınıfsal açıdan
bakmak niçin bu beyleri çılgına
çeviriyor?
12 Eylül halkoylamasında “hayır”
oyu veren yurtseverlere, solculara,
sosyalistlere “Kemalist artıkları” ya
da “darbesever”,“kafatasçı”,
“Ergenekoncu” diye saldıranları
gördükçe şaşırıyorum.
Kim bunu yapanlar?
Soros’un çocukları, sözde
liberaller...
Adnan Bostancıoğlu,“organik
aydın”dan “enstitü ve fon aydını”na
dönüşüm sürecinin Türkiye’ye
özgü olmadığını yazdı.
Çok doğru!
Yeni Dünya Düzeni Avrupa solu
üzerinde de büyük etki yarattı...
İngiltere’deki İşçi Partisi’ni,
Almanya’da SPD’yi buna örnek
gösterebilir, oradaki aydınların
dönüşüm sürecini anlatabilirim.
Bunlara gerek yok!
Tunceli’de “hayır” oyu verenleri
“Kemalist artıkları” olarak
değerlendirenlere Selami İnce’nin
verdiği yanıt da “cuk” oturmuştu.
Bu ülkenin sosyalistleri,
yurtseverleri, aydınları, devrimcileri
askeri diktalardan çok çekti...
12 Eylü askeri faşizmi Metris’te,
Diyarbakır’da, Aydın’da can
alırken seslerini çıkarmayanlar, Ali
Baransel’in deyişiyle Kenan Evren
ve arkadaşlarının önünde diz
çökenler, bugün “demokrasi
savaşçısı” olarak karşımıza
çıkıyorlar.
Kenan Evren’in sofralarında
kadeh tokuşturup, “Paşam iyi ki
darbe yaptınız, memleket elden
gidiyordu” diyenleri de çok iyi
anımsıyoruz.
Selçuk Candansayar yazısında
şöyle diyor:
“Peki ama hayır oyu veren
sosyalistlere yönelik bu şehvetli
öfke niye? Niye evet oyu
verenlerin bir bölümünde,
kazanmanın keyfini çıkarmak
dururken sosyalistlere ve
sosyalizme kin kusmadan
duramayan bir hazımsızlık hali var.”
Türkiye’de bildim bileli
sosyalistlere ve sozyalizme karşı
bir kin ve nefret duygusu vardır.
TİP’in TBMM’ye girdiği 1965
seçimlerinden sonra ve önce de bu
kin ve nefret duygusu vardı. Aynı
duygu Komünizmle Mücadele
Dernekleri’yle ivme kazandı.
Bahçelievler katliamında ülkücü
faşistlerce katledilen 7 TİP’li genci
belki genç kuşaklar anımsamıyor
bugün...
Dönekler mangası başta
belirttiğim gibi medyada köşe
başlarını tuttu. Yarın bir iktidar
değişikliği olunca bunlar
“rüzgârgülü” oldukları için çok
kolay yön değiştirirler.
Bunu bir yere mutlaka yazın!
Sen, dincilerle, tarikatçılarla,
Büyük Birlik Partisi ve AKP’yle
birlikte hareket edip
halkoylamasında “evet” diyeceksin,
“hayır” diyen sosyalistlere de en
ağır dille saldıracaksın.
Sen 12 Eylül darbecilerinin
getirdiği yüzde 10 barajının, Siyasi
Partiler ve Seçim Yasası’ndan
kaldırılmasına niçin karşı
çıkmıyorsun?
Çıkamazsın!
Sen kurulu düzenden yanasın...
Sen ezilenden değil ezenden
yanasın... Sen işbirlikçisin... Sen
emperyalizme karşı çıkamazsın...
Sen 1980’den beri hep egemen
güçlerin yanında oldun, vahşi
kapitalizme ve emeğin
sömürülmesine alkış tuttun!
Daha ne yazayım!..
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Sen Ezilenden Değil Ezenden Yanasın...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69
CHP, “anayasal değil; siyasal bir sorun” olarak gördüğü türban için komisyona karşõ çõkõyor
‘Sadece türban olmaz’TÜREY KÖSE
ANKARA - CHP Genel Baş-
kan Yardõmcõsõ Umut Oran, si-
yasette gündemi belirleyen tür-
ban tartõşmalarõnõn geldiği nok-
tayla ilgili olarak “Burada bir
plan var. Başbakan işi yine ge-
tirdi türbana dayadı. Türban
anayasanın konusu değil. Tek
başına türban konusunda bir
komisyon olmaz” dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan
önceki gün CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu ile yaptõğõ kõsa gö-
rüşmede türban konusunda or-
tak komisyon kurulmasõ için
çağrõda bulundu. Başbakan Er-
doğan bu görüşme sõrasõnda
“AİHM’nin kararlarının bağ-
layıcı olmadığını, Diyanet İş-
leri Başkanlığı’ndan görüş
alınması gerektiğini” ifade
ederken “Diyanet’in 1982’de
bu konuda hazırladığı bir not
var. Bizim referans alacağımız
odur” mesajõ verdi. Bu görüş-
menin ardõndan CHP’de “Ana-
yasa için komisyona evet, sa-
dece türban komisyonuna ha-
yır” görüşü öne çõktõ. CHP Ge-
nel Başkan Yardõmcõsõ Umut
Oran, bu konuda şu değerlen-
dirmeleri yaptõ:
“Diyalogdan mutluyum. Bir
ülkede iktidar partisinin genel
başkanı ile ana muhalefet li-
derinin bir araya gelmesi se-
vindirici. Ama sonuç itiba-
rıyla burada bir plan oldu-
ğunu görüyorum. Bu kadar
sorun varken iş geldi yine
türbana dayandı. Konu, insan
hakları ve özgürlükler içinde
önemli olmakla beraber ana-
yasanın konusu değil. Konu-
yu türbana oturtmak çözüm-
süzlüktür. Anlaşıldığı kada-
rıyla Başbakan yine ‘tek konu’
diyor. Anayasa Mahkemesi,
AİHM kararları bizi bağla-
maz, diyor. Anayasa Mahke-
mesi, AİHM, Danıştay ka-
rarlarını yok saymak sadece
Diyanet İşleri Başkanlığı en-
deksli olarak bu konuya yak-
laşmak çarpıklık olur. Biz
anayasa değişikliği için ko-
misyon kurulmasına tamam,
diyoruz. Ama Başbakan ger-
çek niyetini ortaya koyuyor,
öyle planlamış. Tek başına
türban konusunda bir ko-
misyon olmaz.”
‘Perakende yok’
CHP Grup Başkanvekili Ke-
mal Anadol, türban konusun-
daki sorulara “Bunu tek mad-
de halinde değil, paket halin-
de konuşuruz. Anayasa oyla-
masındaki samimiyetlerini
gördük, hem 12 Eylül istis-
marı yapılıyor hem de YÖK’e
ağızlarını açmadılar” yanõtõnõ
verdi. Devlet Bakanõ ve Baş-
bakan Yardõmcõsõ Cemil Çi-
çek’in CHP’nin önerisini açõk-
lamasõna yönelik sözlerinin so-
rulmasõ üzerine de Anadol,
“Cemil Bey dokunulmazlık
konusunda ne diyor, barajı in-
direcek mi, YÖK’ü kaldıra-
cak mı? Türban da bunun
içinde olur. Niye bir tanesini
tartışıyoruz? Perakende yok,
toptan” dedi.
‘CHP, AKP’lileştirili-
yor’ eleştirisi
CHP Bilim Yönetim ve Kül-
tür Platformu Başkanõ Sencer
Ayata türban sorununun çözü-
mü için çalõşmalarõnõ sürdürür-
ken konu CHP yönetimi ve ta-
banõnda da tartõşma yarattõ. Bu
süreçte CHP kulislerinde yapõ-
lan değerlendirmeler özetle şöy-
le:
?Türban sorunu anayasal ve ya-
sal bir sorun değildir; siyasal ve
toplumsal bir sorundur. Bu ne-
denle, çözümü anayasa ve ya-
sa değişikliğinde aramak bir çö-
züm getirmez. Şu anda üni-
versitelerde bir türban sorunu
yoktur. Uygulamada “esnek-
lik” getirerek sorun çözülebilir.
? CHP, türban konusuna “eği-
tim hakkı”, “kadın-erkek eşit-
liği” temelinde yaklaşmalõdõr.
CHP türban konusunda yakla-
şõmõnõ ortaya koyarken; taba-
nõnõ, kamuoyunu rahatlatacak
“güvenceler” de istemelidir.
? CHP lideri Kõlõçdaroğlu’nun
bazõ açõklamalarõ “Deniz Bay-
kal’a yöneltilen en büyük
eleştiri kolektif akla başvur-
mamasıydı. Kemal Bey de
kimseye danışmadan,
MYK’de konuşmadan bazı
görüşleri dile getiriyor” eleş-
tirilerine yol açtõ.
? Deniz Baykal ve yakõn çev-
resinde Kõlõçdaroğlu’nun “tür-
ban” ve “cemaatler” konu-
sundaki açõklamalarõndan du-
yulan rahatsõzlõklar gizlenmiyor.
“CHP’yi AKP’lileştirmek,
ehlileştirmek istiyorlar”,
“Kırmızı çizgiler aşılıyor”
eleştirisi dile getiriliyor.
CHP’nin bu hafta sonu yapõla-
cak il başkanlarõ ve PM top-
lantõsõndan sonra bu konular-
daki eleştirilerin daha yüksek
sesle dile getirilmesi bekleniyor.
İÜ’de türban zatenİÜ’de türban zatenİÜ’de türban zaten serbestİÜ’de türban zaten Kamuoyunda tür-
banla ilgili tartışma-
lar sürerken türban-
lı öğrenciler yeni eği-
tim-öğretim sezonun
açılmasıyla birlikte
İstanbul Üniversite-
si’nin (İÜ) Beyazıt
yerleşkesindeki tüm
fakültelere hiçbir so-
runla karşılamadan
giriyor, dersleri izli-
yor. Beyazıt’ta dün
İÜ’nün ana kapısın-
dan giren ve hiçbir
sorunla karşılaşma-
yan öğrenciler ders-
lere girdi. Üniversi-
tenin bahçesinde
oturdular bazı etkin-
liklere katıldılar.
Yerleşke dışındaki
fakültelerin öğrenci-
lerini yerleşke içeri-
sine sokmayan üni-
versite yönetiminin
türbana ses çıkar-
maması ise eleştirile-
re neden oluyor.
(Fotoğraf: SERKAN
YILDIZ)
MEHMET ALİ ŞAHİN
Partiler
isterse
adım
atarım
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - AKP
MYK, türban ve yeni ana-
yasa tartõşmalarõ arasõnda
Başbakan Tayyip Erdo-
ğan başkanlõğõnda topla-
nõrken AKP Genel Başkan
Yardõmcõsõ Ömer Çelik,
“AKP’nin yeni anayasa
konusunda iradesi ta-
mam. CHP’nin şu ira-
deye gelmesi sevindirici”
dedi. TBMM Başkanõ
Mehmet Ali Şahin de
yeni anayasa için haziran
ayõndaki seçimler nede-
niyle vaktin daraldõğõnõ
ancak partilerden talep
gelmesi durumunda ken-
disinin de adõm atabilece-
ğini söyledi. TBMM Ana-
yasa Komisyonu Başkanõ
Burhan Kuzu ise Mec-
lis’in çalõşma takviminin
yeni bir anayasa için uy-
gun olmadõğõnõ kaydetti.
AKP’li Çelik, yeni ana-
yasa için sadece AKP ve
CHP’nin uzlaşmasõnõn ye-
terli olmayacağõnõ, daha
geniş çaplõ bir uzlaşmaya
ihtiyaç olduğunu kaydet-
ti. AKP Grup Başkanve-
kili Bekir Bozdağ da so-
rularõ yanõtlarken “Ba-
şörtüsü konusu ayrı bir
konu, anayasa konusu
ayrı bir konu. Hem ana-
yasa konusunda hem ba-
şörtüsü konusunda ayrı
zamanlarda çağrılarda
bulunduk” dedi. Bozdağ,
Kılıçdaroğlu’nun “he-
men çözerim” dediğini
belirterek CHP’nin bu ko-
nudaki tavrõnõ bekledik-
lerini söyledi.
Şahin de, sivil anayasa-
nõn hep tartõşõldõğõnõ be-
lirterek “Eğer grupları-
mızdan, gerçekten yeni
bir anayasa değişikliği
ile ilgili ‘Biz çalõşmaya
hazõrõz, TBMM Başka-
nõ’nõn inisiyatifiyle bir
uzlaşma komisyonu ku-
rulmasõ gerekir’ şeklinde
bir mesaj alırsam adım
atabilirim” dedi.
Kuzu: Seçimden
önce imkânsız
TBMM Anayasa Ko-
misyonu Başkanõ Burhan
Kuzu da, genel seçimlerin
Haziran 2011’de yapõl-
masõ düşünüldüğünde tek-
nik anlamda yeni anayasa
çalõşmalarõnõn yetişmeye-
ceği görüşünü dile getirdi.
Yeni anayasa için geniş ta-
banlõ bir uzlaşõya varõl-
masõ gerektiğini belirten
Kuzu, bir metin hazõrlan-
masõ ve bu metnin
TBMM’deki sürecinin ay-
lar sürebileceğini kaydet-
ti. Kuzu, “Bu kadar dar
bir zamanda sil baştan
anayasa yapılmaz” dedi.
Başbakan Erdoğan, yeni anayasayõ õsrarla seçim sonrasõna bõrakmak istiyor
AKP’nin dört çekincesi
ERDEM GÜL
ANKARA - CHP Genel Baş-
kanõ Kemal Kılıçdaroğlu’nun
“Niye 2011’i bekliyoruz. Yeni
anayasayı hemen yapalım”
şeklindeki açõk önerisine karşõ
AKP’nin õsrarla seçim sonrasõna
bõrakmasõ, AKP kulislerinde 4
nedene bağlanõyor.
CHP’yi, Kõlõçdaroğlu önce-
sinde, “Anayasa başta olmak
üzere hiçbir konuda uzlaşma-
ya yanaşmıyor” diye eleştiren
AKP, bu kez CHP’nin açõk çe-
kine karşõn, yeni anayasayõ seçim
sonrasõna ertelemekte õsrar edi-
yor. AKP kulislerinde Başba-
kan Tayyip Erdoğan’õn yeni
anayasa için seçim sonrasõna bõ-
rakmaktaki kararlõ tutumu şu
nedenlere dayandõrõlõyor:
Yeni anayasa seçim vaa-
di: AKP’deki planlamaya göre
yeni anayasa partinin haziran
ayõnda yapõlacak genel seçim-
lerdeki en önemli vaadini oluş-
turacak. Erdoğan, yeni anayasa
vaadiyle oy isteyecek. Erdoğan
seçim kampanyasõnõ yeni ana-
yasa tartõşmasõna dönüştürecek.
AKP, yeni anayasa üzerinden
yürütülecek bir kampanyayla re-
ferandum benzeri bir seçim süreci
yaşanmasõnõ da planlõyor.
CHP’siz anayasa: Refe-
randum sonrasõndaki partinin
kendi yaptõrdõğõ anketlerde oy
oranõ yüzde 44’ler düzeyinde
görünüyor. CHP’nin oyu ise
yüzde 27-28’lerde. MHP’nin ba-
rajõn kõlpayõ üzerinde olduğu
görülüyor. Partide bu anketler
çerçevesinde partinin en az bu-
günkü 330’larda sandalyeyle ge-
lebileceği hesaplanõyor. Hatta
MHP’nin baraja takõlmasõ duru-
munda sandalye sayõsõnõn daha
da artabileceği yorumlarõ da ya-
põlõyor. Bu yorum çerçevesinde
seçimden daha güçlü gelindi-
ğinde artõk CHP’ye de ihtiyaç
kalmadan partinin kendi anaya-
sasõnõ yapabileceği de düşünü-
lüyor.
Dokunulmazlık sıkıntı-
sı: AKP’nin, CHP’nin ‘hemen
yapalım’ önerisine sõcak bak-
mamasõnda başta dokunulmazlõk
olmak üzere gelecek bazõ öneri-
lere açõk olmamasõ da etkili. Bu
konuda CHP’nin dokunulmazlõk
başta olmak üzere AKP açõsõndan
sõkõntõlõ alanlarda değişiklik is-
teyerek süreci tõkayacağõ değer-
lendirmeleri yapõlõyor.
BDP istekleri: AKP’de se-
çime kadar geçecek sürede Kürt
sorununun çözümü konusunda
bir mesafe alõnmasõ, ardõndan
seçim sonrasõ da anayasayla bu-
nun taçlandõrõlmasõ şeklinde bir
takvim planlanõyor. Bu aşamada
yeni anayasaya girilmesi halinde
BDP’nin karşõlanamayacak ta-
leplerde bulunmasõndan kaygõ
duyuluyor. BDP’nin “anayasal
vatandaşlık”, “anadilde eği-
tim” gibi isteklerle gelmesi ha-
linde bunlarõn karşõlanamayaca-
ğõ, BDP ile bu nedenle yaşanacak
bir gerilimin de başlatõlan çözüm
sürecine zarar vereceği kaygõla-
rõ dile getiriliyor.
TBMM’de basın toplantısı düzenleyerek kararını açıklayan Kesici, “Yeni par-
ti yönetimi ve siyaset anlayışına, etkili katkı sunabileceğim durum yok” de-
di. Kesici, eski Genel Başkan Baykal’a kararını ilettiğini söyledi. (Fotoğraf:AA)
Kesici CHP’den istifa etti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP İstanbul Milletvekili İlhan
Kesici, partisinden istifa etti. Dün
TBMM’de basõn toplantõsõ
düzenleyerek istifa kararõnõ
açõklayan Kesici, 22 Mayõs 2007’de
katõldõğõ CHP’de kendisinde “sadece
güzel anılar” olduğunu anlatarak,
“CHP’de şimdi yeni bir yönetim
ve yeni bir siyasi anlayış dönemi
başlamış bulunmaktadır. Yeni
parti yönetimi ve yeni siyaset
anlayışına, başta fikri temelde
olmak üzere etkili bir katkı
sunabileceğim bir durum
bulunmadığını hissediyorum” dedi
DP’ye gidecek iddiaları
Kesici, “Özgür bir siyasi söylem ve
tavır içinde olmak gerektiği
düşüncesiyle” istifa ettiğini
belirtirken DP’ye genel başkan
olacağõ iddialarõ için ise, “İstifamın
başka bir partinin genel başkanı
olmak gibi bir niyet ve düşünceyle
hiçbir ilgisi bulunmamaktadır”
dedi. İstifasõ öncesinde Kõlõçdaroğlu
ile görüşmek istediğini belirten
Kesici, yoğun program nedeniyle
bunu bir türlü gerçekleştiremediğini
belirtti. Kesici, CHP’ye katõlmasõnda
eski Genel Başkan Deniz Baykal’õn
izlediği politikalarõn büyük katkõsõ
olduğunu belirterek “CHP’nin
merkeze ve merkezin sağına doğru
ne kadar yaklaşırsa o kadar
faydalı olacağı kanaatindeyim.
Deniz Baykal, bu yönde kudretli
bir hamle yapmak istiyordu.
Kendisine istifa edeceğimi
söyledim. Elbette hem
Kılıçdaroğlu hem de Baykal istifa
etmemi istemedi” diye konuştu.
Kesici, toplantõ sonrasõnda
TBMM’den ayrõlarak CHP Genel
Merkezi’nde Kõlõçdaroğlu ile 45
dakikalõk bir görüşme yaptõ. Kesici,
“Güzel ve medeni
değerlendirmeler oldu, istifa eden
bir genel başkan, istifa eden
milletvekili... Zaten olması icap
eden bu ve benzeri
davranışlardır” dedi. Kesici,
“Hüzün de var mıydı” sorusunu,
“Elbette, olmaz mı” diye yanõtladõ.
Eski CHP Genel Başkanõ Deniz
Baykal ile perşembe günü
görüştüğünü ve istifa kararõnõ
söylediğini belirten Kesici, “En çok
üzülen normal olarak Sayın
Baykal olur herhalde. Bugün ya
da yarın, olanı biteni bir sohbet
tarzında değerlendiririz diye
düşünüyorum” dedi.
Erdoğan’õn anayasa değişikliği konusundaki tartõşmalarõ türbana oturtmak gayreti
içinde olduğunu söyleyen CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Umut Oran, “Anayasa
Mahkemesi, AİHM, Danõştay kararlarõnõ yok saymak sadece Diyanet İşleri Başkanlõğõ
endeksli olarak bu konuya yaklaşmak çarpõklõk olur. Biz anayasa değişikliği için
komisyon kurulmasõna tamam, diyoruz. Ama Başbakan gerçek niyetini ortaya
koyuyor, öyle planlamõş. Tek başõna türban konusunda bir komisyon olmaz” dedi.
İÜ’de türban zaten serbest