Katalog

CMYB C M Y B Eko Turizm Merkezi tarafından Küre Dağları Milli Parkı içerisinde Azdavay Belediyesi’nin katkılarıyla Zümrüt Köyünde köy evlerinin doğal görüntüsü bozulmadan restorasyonu yapılan ahşap evlerin konaklama ve yöresel yemeklerin yapıldığı ve organik ürünlerin yetiştirildiği bir yer olması dolayısıyla doğayla baş başa bir tatil geçirmek isteyenler için yeni bir alternatif merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. HAYRİ ARSLAN’ın yazısı 3. Sayfada Biradadan başkabiradaya Bir kıtadan başka bir kıtaya göçer gibi geçtik Gökçea- da’ya… Dolduk taş- tık, sıkıştık kaldık. Aşkım da adadan taştı. Ben ve seramik sanatçısı arkadaşım Meliha Coşkun ne yap- sak diye düşünürken aklımı- za Gökçeada’ya gitmek fikri geldi. Kral’a öy- lesine “Gökçeadaya gitsek mi” dedik. Kral- da “hemen yelkenleri açalım” dedi. Seneler- dir her yaz sonu Bozcaada’da “seneye mu- hakkak Gökçeadaya gideceğim” deyip gide- memişken bir anda daha gün bitmeden yel- kenlideyiz ve rotamız Gökçeada… NİLHAN AYDIN’ın yazısı 4. Sayfada Ben ve 3 arkadaşım sürekli gitmeyi hayal ettiğimiz renklerin ülkesi Fas’a doğru bir yolculuğa çıkmaya karar veriyoruz. Amacımız turla gitmek değil. Kendi araştırmamız doğrultusunda Fas’ı gezerek sadece turistik yerleri değil, daha önceden hiç kimsenin gitmediği yerleri de görmek. Hedefimizde Celavilerin Kasbah’ı olan Telouat var. MELİHA COŞKUN’un yazısı 3. Sayfda Doğaseverlere alternatifbirköy Renklerin ülkesi: FAS Körfezin gizli cenneti: KÜÇÜKKUYU C 29 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA / SAYI: 3729 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA / SAYI: 37 Ege’nin başladığı yer... Cengiz BALKAN Küçükkuyu Belediye Başkanı Değerli Cumhuriyet okurları, Bir Küçükkuyu sevdalısı, aynı zamanda Küçükkuyu Belediye Başkanı olarak, sizlere Küçükkuyu’yu anlatmak ve tanıtmak için adeta sabırsızlanıyorum... Bu arada sizlerden de küçük bir ricam var; Ben size Küçükkuyu’yu anlatırken, siz de lütfen gözlerinizi kapatın ve hiçbir cümlemi kaçırmadan Küçükkuyu’yu düşünmeye ve tanımaya çalışın. Küçükkuyu, Çanakkale- İzmir (E-87) karayolu üzerinde, Edremit Körfezi’nin kuzey batısında, kısaca Ege’nin başladığı yerdedir. Antik dönemdeki adı Gargaron’dur. Bir süre Lidya, Pers ve Bergama krallıklarının egemenliğinde kalan kent, daha sonra Bizans hâkimiyetine geçmiştir. Bereketli toprakları, pırıl pırıl denizi ve yemyeşil ormanları ile Gargaron, tarih boyunca sürekli istilalara maruz kalmıştır. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde, Girit ve Midilli’den gelen Türklerin, sonraları Karadeniz’den gelen balıkçıların, yörede yaşayan Yörük ve ZM R (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Çanakkale-Balıkesir yolu üzerinde, Edremit Körfezi’nin kuzey ucunda, Kaz Dağları’nın ( da) eteklerindeki Küçükkuyu, var olan değerleriyle “Körfezin gizli cenneti” olarak adlandırılıyor. Temiz denizi, kendine özgü zeytin ve zeytinyağı, mitolojik tarihi ve Adatepe gibi, da’nın içlerine saklanmış, mimari dokusunu korumuş köyleriyle “keşfedilmeyi” bekliyor. Küçükkuyu, mitolojide tanrılarının balaylarını geçirdiği, Afrodit’in Hermes’le aşk yaşadığı, Paris’in Helena’ya aşkını sunduğu zümrüt taçlı efsanevi da’nın eteklerinde yer alıyor. Adı önceleri “Gargaron” imiş. Bir süre Lidya, Pers ve Bergama krallıklarının egemenliğinde kalan Gargaron, daha sonra Bizans hâkimiyetine girmiş. Ormanları, zeytin ve zeytinyağı, endemik bitkileri ve bereketli denizi ile dikkati çeken Gargaron, tarih boyunca, sürekli istilalara uğramış. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde Girit ve Midilli’den gelen Türkler, sonraları Karadeniz den gelen balıkçılar, yörede yaşayan Yörük ve Türkmenlerin bir araya gelmesiyle Küçükkuya’da gerçek bir Anadolu mozaiği ortaya çıkmış. Assos Doğayla tarihin, dağla denizin iç içe geçtiği Assos, M.Ö. 10. yüzyılda Midilli Adası’ndan gelen Metymna halkı tarafından kurulmuş, Aristo’nun yüzlerce yıl önce kurduğu felsefe okuluna ev sahipliği yapan kent, iskelesi, taş evleriyle hâlâ yoğun ilgi görüyor. Ünlü Athena Tapınağı M.Ö. 6. yüzyılda burada inşa edilmiş. Akropol üzerinden güneşin doğuşunu ve batışını izlemek isteyenler, bölgeye akın ediyor. Şehir, sarnıçları, cimnazyumu, temelleri duran agorası, idari binaları ve at nalı biçimindeki amfitiyatrosuyla günümüze dek gelmeyi başarmış. Bölgede 1881-1883 yılları arasında Amerikalılar tarafından ve bugün Türk arkeologlar tarafından yürütülen kazı çalışmaları sürüyor. Devamı 2. Sayfada Devamı 2. Sayfada