19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 28 EYLÜL 2010 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Demokrasi, özgürlük, barış, hoşgörü Türkiye’de siyasetçisinden gazetecisine, işadamından bilim insanına değin herkesin sık sık kullandığı kavramlar. Tophane’de sanat galerilerine yapılan coplu, sopalı, muştalı saldırıya “kılıf arayanlar” bile aynı kavramı kullanıp “gelenek, görenek” adı altında savunmaya geçerken benzer gerekçeler öne sürüyorlar: “Bizim mahalle muhafazakârdır... Buraya gelenler içki kadehleriyle sokağa çıkıp tacizde bulundular!” 15 milyonluk kenti yönetenler de aynı düşüncede. Bu arada toplumu “laikçi- inançlı” diyerek ikiye bölenler, 12 Eylül anayasasına, Siyasi Partiler ve Seçim Yasası’na sırtlarını dayayıp, “demokrasi-özgürlük- hoşgörü” masalı anlatırken; kendilerini “ulusalcı” sanan bir kesim, “millicilik”le “ırkçılığı” birbirine karıştırıyor. “Millicilik” demek “yurtseverlik”tir, kör milliyetçilik değil. Tüm bunlar olurken kendi kendime soruyorum: “Gerçekten Türkiye bir değişim sürecinin sancılarını mı yaşıyor, yoksa bir çıkmaz sokağa doğru mu gidiyor?” Türkiye’de yaratılan “muhafazakârlık” iklimi tüm Anadolu kentlerinde, kasabalarında kendini gösteriyor aslında. Türkiye’de laik demokratik sistemin temellerinin 60 yıldır oyulduğunu bilmeyen yok. Sivil güçler, demokratik güçler Türkiye’de laikliğin güvencesidir. Kemal Kılıçdaroğlu, bu nedenle laikliğin elden gitmediğini, demokrasinin ortadan kaldırılmak istendiğini vurguluyor. Gelin de bunu CHP üst yönetimine ya da parti meclisine doluşmuş bazı kişilere anlatın. Ankara Temsilcimiz Utku Çakırözer’in, CHP yönetiminde “laiklik” tartışması yazısını okuyunca, sosyal demokrasinin “s”sinden haberi olmayan; Marksist kavramları bilmeyen, “milliciliğin” “kör milliyetçilik” olduğunu sanan kesimin; CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu neden eleştirdiğini anladım. Bir kez daha yineliyorum: “Millicilik yurtseverliktir...” Adama sorarlar: Dağların, ovaların, koyların, büklerin, limanların, bankaların yabancılara satılırken ya da özelleştirilirken neden sustun? Kör terör büyük kentlerde insanları öldürürken İspanya’da olduğu gibi alanları niçin doldurmadın? Faili meçhul cinayetler karşısında, devlet içindeki silahlı güçlere neden karşı çıkmadın? Yurtsever, ne askeri ne de sivil vesayeti savunur; Mustafa Kemal’in “tam bağımsızlık” ilkesinden yola çıkıp emperyalizme karşı başkaldırır. Bir sosyal demokrat ya da yurtsever, Türkiye’nin tüm sosyal, ekonomik, kültürel sorunlarına sınıfsal açıdan bakar. 60 yıldır laik, demokratik cumhuriyetin altını oyanlar var ve onlarla mücadelemiz sürecek... O ayrı bir konu... Kılıçdaroğlu’nun değindiği gibi laikliğin güvencesi CHP’dir... Laiklik olmadan demokrasi olmaz ama demokrasi olmadan laiklik olur... 12 Eylül darbesini yapanlar, laik ve Atatürkçü geçiniyorlardı.. din derslerini zorunlu yaptılar. Tam 30 yıldır din dersleri zorunlu. Alevi yurttaşlarımızın seslerini duyan yok. Bu mu laik demokratik devlet! İlhan Selçuk, “Bu ülke ne çektiyse gardırop Atatürkçülerinden çekti” diye yüzlerce yazı yazdı. Mustafa Kemal’in, Fransız ve Rus devriminden etkilendiğini, laiklik kavramının ne olduğunu anlattı. Türkiye’de laiklik güçlüdür... Asıl tehlike “tek adam” yöntemi ve “muhafazakârlık” adı altındaki tarikatçı yapılanmadır devlet kadrolarında ve duyarlı kurumlarda. CHP yönetimi havanda su dövmeyi bırakıp, Güneydoğu’da nasıl bir politika izleyeceklerini saptamalı; AKP’nin bölgedeki egemenliğini sona erdirmenin yollarını aramalı; sivil demokratik bir anayasa için kolları sıvamalı; demokratikleşme konusunda AKP’nin önüne geçmeli. Bu ülkede yaşayan büyük çoğunluğun laikliğe ve demokrasiye sahip çıktığına inananlardanım... Bu konuda tıpkı Kılıçdaroğlu gibi düşünüyorum. Elbet laikliği koruyacağız... Ama bugün tehlikede olan demokrasidir... Demokrasi olmadan laiklik olsa ne yazar? Türkiye “tek adam”la yönetilirse, ülkemizin nereye gideceğini uzun uzun anlatmaya hiç gerek yok. Başkanlık sistemi, Türkiye’de krallığı yaratır... O krallık ise baskıcı rejimi. Bunu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de gördü ve gerekli açıklamayı yaptı. CHP’ye dönelim... CHP neden yoksullardan, emekçilerden, Anadolu’daki orta sınıftan, Kürtlerden oy alamıyor? CHP örgütleri, parti üst yönetimi, Kılıçdaroğlu’nun orta sınıflar, yoksullar ve Güneydoğu’yla araladığı kapıyı kapatmasın. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kılıçdaroğlu Haklı... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Erdoğan, sürpriz şekilde görüştüğü Kõlõçdaroğlu’nun anayasa önerisine yanõt vermedi Önceliği türbanKõlõçdaroğlu’nun “yeni anayasa için hemen çalõşmalara başlama” önerisine olumsuz yanõt veren Erdoğan, “Türbanõ hemen çözelim” dedi. Kõlõçdaroğlu’nun AİHM kararlarõ vurgusuna karşõ çõkan Erdoğan, sorunun çözümü için Diyanet İşleri Başkanlõğõ’nõ adres gösterdi. TÜREY KÖSE ANKARA - CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ye- ni anayasa önerisine “genel seçimden sonra” yanõtõnõ veren Başbakan Tayyip Er- doğan, “türban sorununu hemen çözelim” çağrõsõnda bulundu. İki lider arasõnda dün gerçekleşen sürpriz gö- rüşmede, Kõlõçdaroğlu, Er- doğan’õn önerisine “Ben meydanlarda YÖK, doku- nulmazlıkların kaldırılma- sı, seçim barajının düşü- rülmesini de söyledim. Bun- ların hepsini birlikte de- ğerlendirelim. Türban ko- nusunda AİHM kararları- nı inceliyoruz” yanõtõnõ ver- di. Erdoğan ise “Bu AİHM’nin işi değil, ilgili kurum Diyanet İşleri Baş- kanlığı’dır” dedi. Kõlõçda- roğlu, Erdoğan’õn “Namaz ile başörtüsünün cezası ol- maz” sözlerine “Namaz ile türbanı aynı kefeye koy- manız doğru değil” yanõtõ- nõ verdi. Yeni anayasa konusunda günlerdir “samimiyim-de- ğilsin” tartõşmasõ yapan Baş- bakan Erdoğan ile CHP lideri Kemal Kõlõçdaroğlu, dün sürpriz bir şekilde bir araya geldi. İki lider, TESK’in 18. Genel Kurulu’na katõlmak üzere dün Rixos Otel’e gitti. TESK Başkanõ Bendevi Pa- landöken salona giren CHP lideri Kõlõçdaroğlu’nu Baş- bakan Erdoğan’õn beklediği odaya çağõrdõ. Kõsa bir süre sohbet eden iki lider, daha sonra genel kurulun yapõldõ- ğõ salona birlikte geçtiler. Görüşmede, Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Ali Babacan, Devlet Bakanõ Za- fer Çağlayan, Sanayi ve Ti- caret Bakanõ Nihat Ergün ile CHP Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Umut Oran, Genel Sayman Faik Öztrak ve Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi’nin de bulun- duğu öğrenildi. Başbakan Erdoğan, otelden ayrõlõrken gazetecilerin so- rularõ üzerine Kõlõçdaroğlu ile sohbet havasõnda bir gö- rüşme yaptõklarõnõ belirte- rek, “Anayasayla ilgili ola- rak tabii ki görüştük de... Yani bugün dedik, mey- danlarda bir şeyi konuşu- yorsun, söylüyorsun. Ne- dir? Bir başörtü meselesini devamlı dillendirdiniz, söy- lediniz. Ben de ne dedim? ‘Bugünden tezi yok hemen adõmõ atalõm. Hemen ekiple- ri kuralõm, çalõşmaya başla- yalõm’” yanõtõnõ verdi. Baş- bakan Erdoğan, bir gazete- cinin “türban...” sözü üze- rine de “başörtüsü” vurgu- su yaptõ. Edinilen bilgiye göre; Başbakan Erdoğan ile CHP lideri Kõlõçdaroğlu ara- sõnda şu konuşma geçti: Erdoğan: Siz anayasa de- ğişikliğini bir haftada geçiri- riz dediniz, bu nasõl olacak? Kılıçdaroğlu: Komisyon kuralõm, üzerinde uzlaşõlan konular genel kurula iner, bir haftada geçiririz. Erdoğan: Siz meydan- larda söz verdiniz, şimdi sa- dece başörtüsü sorununun çözümüyle ilgili bir komis- yon kuralõm. Sadece bunun için kuralõm, Diyanet’ten gö- rüş isteyelim. Bunu bir an ön- ce çözelim. Kılıçdaroğlu: Ben sa- dece bu meseleyi söyleme- dim. Dokunulmazlõklarõn, YÖK’ün kaldõrõlmasõnõ, ba- kanlarõn yargõlanmasõnõ, se- çim barajõnõn düşürülmesini de söyledim. Bunlarõn hepsini birlikte ele alalõm. Türban meselesi anayasal sorun de- ğil, anayasa ve yasayla dü- zenlenemez. Erdoğan: Namazõn ve başörtüsünün cezasõ olmaz. Kılıçdaroğlu: Namazla türbanõ aynõ kefeye koymanõz doğru değil. Biz bu konuda çalõşõyoruz. Hem mevzuata hem AİHM kararlarõna ba- kõyoruz. Din adamlarõnõn gö- rüşünü alacağõz. Erdoğan: AİHM önem- li değil, bu AİHM’in işi de- ğil, iç işimiz. Bunu biz içeri- de çözeriz. İstenirse din adamlarõndan “İslamda tür- ban zorunlu değildir” diye yorum da çõkabilir. Burada yetkili olan Diyanet İşleri Başkanlõğõ’dõr. O da 1983 yõlõnda bir karar verdi. ‘Diyanet kapatılsın’ Hacõ Bektaş Veli Vakfõ Genel Başkanõ Ercan Geçmez, zorunlu din derslerinin kaldõrõlmasõnõ ve devletin din işlerine karõşmamasõnõ istedi SEYFETTİN METE ÇORUM - Hacõ Bektaş Veli Vakfõ Ge- nel Başkanõ Ercan Geçmez, “Türkiye’nin laik bir ülke olması isteniyorsa önce zo- runlu din dersleri kaldırılacak, Diyanet İşleri Başkanlığı kapatılacak” dedi. Geçmez, Hacõ Bektaş Veli Anadolu Kül- tür Vakfõ Çorum Şubesi’nin genel kurul top- lantõsõnda yaptõğõ konuşmada, daha fazla öz- gürlük, demokratikleşme ve laiklik söy- lemleriyle iktidara gelen AKP’nin Alevi- leri asimile ettiğini ve kendi Aleviliğini ya- ratmak istediğini vurguladõ. Din dersleri- nin zorunlu olmaktan çõkarõlmasõ çağrõsõ- nõ yineleyen Geçmez, “Herkes kendi inancını yaşasın. Devlet din işlerine ka- rışmasın. Artık bu insanlık suçuna ‘dur’ denilsin. Diyanet İşleri lağvedilsin. Di- yanet’e harcanan bütçe ile yoksul ço- cuklarının okuması sağlansın” dedi. Alevilerin kamuda yükselmesinin en- gellendiğini, Alevi çocuklarõnõn işe alõn- madõğõnõ ifade eden Geçmez, her yerde ay- rõmcõlõkla karşõlaştõklarõnõ söyledi. Geçmez, “Türkiye’de özgürlük isteyenlerin önce eşitlik istemesi gerekir” diye konuştu. Alevilerin beklentilerini gerçekleştirmenin yolunun birlik olmaktan geçtiğini vurgu- layan Geçmez, tüm Alevileri örgütlü mü- cadeleye çağõrdõ. Geçmez, zorunlu din derslerini protesto etmek için 9 Ekim’de Ankara’da düzenlenecek oturma eylemine de tüm yurttaşlarõ davet etti. Ercan Geçmez, zorunlu din ders- lerini protesto için 9 Ekim’de Anka- ra’da düzenlene- cek oturma eyle- mine de tüm yurt- taşları davet etti. Yiğit Bulut, Başbakan Erdoğan’a “Gazete ve internet sitelerini denetleyecek RTÜK benzeri bir üst kurul oluşturun” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle