19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 28 EYLÜL 2010 SALI 18 SPOR Trilyoner Kahramanlar Fenerbahçe’nin kalecisi Volkan, geçen cuma günü Çırağan Sarayı’nda görkemli bir düğün ile dünyaevine girdi. Ülkenin seçkin insanları bu düğüne konuk oldu. Çırağan Sarayı değişik günlerinden birini daha yaşadı. Yadırgayanlar var. Ne garip. Volkan, çay bahçesinde düğün yapacak değildi ya! Medyadan izliyoruz. Düğünün hemen ertesi günü sakatlığını gidermek ve Kasımpaşa maçına yetişmek amacıyla kulübe tedaviye geliyor. Anlı şanlı medyamız bu olayı manşetten yayımlıyor, hem de Volkan’a kahramanlık sıfatını yakıştırarak. İşte ben de Volkan’ın Çırağan Sarayı’ndaki görkemli düğün törenine değil de bu kahramanlık sıfatına takıldım. Bizim bildiğimiz kadarıyla bu sıfat önemli bir sıfattır. Savaşta büyük yarar gösterenler için kullanılır. Kapsadığı anlam bakımından sıradan bir sözcük değildir. Ama biz, kral, imparator, padişah, kahramanlık gibi sıfatları olur olmaz kimselere yakıştırıp, olur olmaz yerlerde kullanıyoruz. Şöyle bir incelesek, ülkemizde kahraman enflasyonu vardır. Oldu olacak futbol hakemlerinden de bu sıfatı esirgemeyelim. Onlara hiç kahraman sıfatı yakıştırıldığını gördünüz mü? Kötü niyetli futbol takımlarının maçını 90 dakika yönetmek, bu durumda kahramanlık mı, değil mi? Bir düşünmek lazım. Nedense hakemlerden bir türlü kahraman çıkartamıyoruz. Ya futbol yazarlarımız?.. Hiç futbol oynamadığı, maçlara da pek gitmediği halde futbol eleştirisi yapanlar kahraman değil de nedir? Amigoları, top toplayanları da unutmayalım. Onlar arasında da görevlerini iyi yapanlar var. Onlardan da kahramanlığı esirgemeyelim! Düğün merasiminden sonraki gün bir futbolcunun kulübe tedaviye gitmesi ilk kez bir kahramanlık olarak nitelendiriliyor. Peki, haydi bu olayı kahramanlık olarak niteleyelim! Ama bazı eski futbolcuların yaptıkları gibi dizine otomobil lastiği sararak oynayanlar, maç esnasında omuz kemiği ve kaburgası kırılan, maçta kafasına tekme yiyip 10 cm. açılan ve bu halde maça devam eden, ayağı kırılan ve hatta yediği tekmeden ölenler için ne sıfat kullanılmalı? Volkan’a kahramanlık sıfatı verirken bunlara ne sıfat vermek gerekiyor acaba? Yıllar yılı kulübünde ve ulusal takımda amatör futbol oynayan, boğaz tokluğuna çalışan futbolcuların kemikleri sızlıyordur şimdi. Dünya ne kadar değişti. Şimdi artık böyle futbolcular değil de trilyon alan futbolculara kahramanlık sıfatı yakıştırılıyor. Bu kahramanlar, transfer ayında istedikleri paradan az alırlarsa kulüplerini, bayraklarını bırakıp başka kulüplere gidiyor. Bunları düşünerek, sıfatlarımızı ona göre verelim. Değer yargılarımızı yozlaştırmadan. e-mail: [email protected] GÖRÜŞ / HALİT DERİNGÖR ELEŞT R A L İ İ S M E T U R A L Ağõr Abiler B ırakın maçın skorunu, oynanan futbola bakalım. Ağır adamlarla bu iş olmuyor. Volkan, önünde Bilica ve Lugano, onların önünde Selçuk. Hepsi kendi çapında birer ‘ağır abi’. Düne kadar 5 hafta geçmiş, 2 golü var Kasımpaşa’nın, ilk 25 dakikada 2 gol attılar F.Bahçe’ye. Yekta ve Şahin ikilisi Selçuk-Bilica abileri deli ettiler. Ya Volkan’a ne demeli. Savunmasını yönetmeyi bir tarafa koyun, kendini yönetemiyor. Sıfır konsantrasyon, düşük surat. Ersen Martin biraz daha atik davransa Bilica’nın Volkan’a geri pasında skoru 2-0 yapardı. Bilica hangi akla hizmettir bilinmez, savunmayı orta sahada yapmaya kalkınca sürekli Şahin’in tuzağına düştü. Tekrar yazıyorum dün gece genç Kasımpaşa değil de deneyimli Kasımpaşa olsaydı, sahada Fenerbahçe ilk 30 dakikada havlu atardı. Hücum yönü kuvvetli görünen ama attıkça bir o kadar gol yemeye müsait Fenerbahçe izledik dün gece. İki taraf arasında dengeyi kurmaya çalışanlar sadece Emre, Mehmet Topuz ve Gökhan Gönül oldu. Dia ve Niang yanına birde Stoch bu takımı Alex’in önderliğinde uçurur. Teknik adamların işine karışmak haddime değil. Oyuncuları ile saatler geçirip ağır sorumluluk altına giren onlar. Ancak zaman zaman bana ters gelen şeyleri sizlerle paylaşmak isterim. 6 yabancı işi karıştırıyor gibi görünse de isimler belli bence. Bunlar tartışmasız Lugano, Yobo, Dia, Alex, Stoch ve Niang olmalıdır. Sağ sol bekler Gökhan ve Caner, orta sahada Emre ile Mehmet Topuz yanyana. Bu çok yönlü kadroyu ne zaman göreceğiz Tanrı bilir. Bir de Aykut hoca. L igde kazanmak zorunda olan iki takımın mücadelesinde gülen taraf Fenerbahçe oldu. Çoğu kez Fenerbahçe’ye ters gelen bir teknik adam Yılmaz Vural... Çalıştırdığı çeşitli takımlarla Fenerbahçe’ye karşı ciddi galibiyetler almıştı. Dün gece şansını bir kez daha denemek istedi. Ancak bu sefer olmadı. Kasımpaşa, konuk olduğu Ali Sami Yen’de ancak seyircisinin önünde galibiyete endeksli açık bir futbol anlayışını sahaya sürmeye çalıştı. Çok sayıda yeni transfer yüzünden uyum sorunu yaşayan Kasımpaşa, her iki yarıda da takım savunmasından yoksun, orta sahası dirençsiz ve defansında kademe hatalarının ön plana çıktığı oyun kurgusu sayesinde Fenerbahçe’ye yenilmekten kurtulamadı. Kasımpaşa’da öne çıkan futbolcular Ersen Martin, Keller ve Şahin oldu. Ancak onların çabası da farkı engellemeye yetmedi. Fenerbahçe ise maça etkili başlayamadı. Özellikle savunmada Bilica ve Lugano uyumsuzluğu dikkatlerden kaçmadı. Rakip forvetler ise, iki stoperin arasına çok rahat sızıp kolay goller buldu. Fenerbahçe de rakibine benzer negatif bir oyun formatını sahaya yansıttı. Ancak ilkyarıda 3 gol bulup soyunma odasına galip giden taraf olmayı başardı. Ayağa pas yapıp, kanat organizasyonlarını iyi kullandı. Özellikle Dia, Ergün ve Halil’i çok zorladı. İkinci yarıda da goller atmaya devam eden Fenerbahçe, oyunu daha dar alana sıkıştırıp savunma güvenliğini ön plana çıkardı. Niang sürekli kanatlara deplase olarak rakip savunmayı zorladı ancak arzuladığı pasları alamadı. Takım halinde konsantrasyon bütünlüğünden yoksun olan Fenerbahçe’de yıldız oyuncular maça ağırlığını koydu. Emre ve Gökhan’ın istikrarlı mücadelesi, Alex’in müthiş futbol korteksi, Dia’nın iyi kanat varyasyonları ve gol asistleri, Niang’ın kusursuz final vuruşları sonucu Fenerbahçe farklı ve rahat bir galibiyet almayı başardı. ELEŞT R DR. SEDAT HAYRAN Farklõ Galibiyet Ligde seri yakalayan G.Saray’da Elano’nun ülkesine dönmesi şok etkisi yarattõ Aslan’da sambacı krizi ALEX: KOCAMAN’IN KARARINA SAYGILIYIM F.Bahçe’de performansõ eleştirilen ve bu sezon ilk kez bir maçta 90 dakika sahada kalan Alex, “F.Bahçe’nin başarısı için elimden geleni yapıyorum. Hocamızın kararlarına ve düşüncelerine saygı duyuyorum” dedi. Dün 3 gol atan, oynadõğõ 6 maçta da 6 kez fileleri sarsan Niang, “3 gol için çok mutluyum. Kişisel hedeflerden ziyade takım başarısını ön planda tutarım” diye konuştu. Sahanõn yõldõzlarõndan Dia, “Ne olursa olsun kazanmalıydık. Beşiktaş derbisinde kaçırdığımız golleri atabileceğimizi gösterdik. Takım arkadaşlarım çok sıcakkanlı. Formum iyi ama daha çok atılacak gol, kazanacak maç ve yapılacak asist var” ifadelerini kullandõ. Kasõmpaşa karşõsõnda 6 gol atan F.Bahçe, 6. hafta sonunda 17 kez fileleri sarstõ. Sarõ - Lacivertliler en son 1996-1997 sezonunun 6. haftasõnda 18 gol atmõştõ. COŞKUN GÜLBAHAR Spor Toto Süper Lig’de arka arkaya aldõğõ 4 galibiyetle moral bulan G.Saray’da Elano ülkesine gitti. Son maçlarda forma şansõ bulamayan ve önceki akşam oynanan İstanbul BŞB. karşõlaşmasõnda õsõnmak için, kulübeden dahi çõkmayan Brezilyalõ futbolcunun, ailevi nedenlerden dolayõ teknik heyetten izin alarak Türkiye’den ayrõldõğõ açõklandõ. Ancak kulüp içinden alõnan bilgiler bu yönde değildi. G.Saray’da düzenli oynayamadõğõ için mutsuz olan ve Brezilya Ulusal Takõmõ’na da seçilemeyen Elano’nun, yönetim ve teknik heyete tepkisini göstermek üzere ülkesine gittiği öğrenildi. Dünya Kupasõ’nda sergilediği başarõlõ performansla göz dolduran ve Avrupa’nõn önde gelen kulüplerinin transfer listesine giren 29 yaşõndaki futbolcunun bu davranõşõ, iki sezon önce aynõ şekilde Sarõ - Kõrmõzõlõ kulüple ipleri koparan vatandaşõ Lincoln’ü anõmsattõ. Şu anda Palmeiras formasõ giyen Lincoln de kaçarcasõna Türkiye’den ayrõlmõş, bir daha da geri dönmemişti. G.Saray’dan yapõlan açõklamada, Elano’nun Türkiye’ye ne zaman geleceği hakkõnda bilgi olmamasõ ise dikkat çekti. Yaşananlar, “Elano, devre arasında takımdan ayrılacak” yorumlarõnõ güçlendirdi. A2’de derbi günü A2 Ligi’nde G.Saray, bugün sahasõnda F.Bahçe’yi ağõrlayacak. Ezeli rakiplerin Florya Metin Oktay Tesisleri’nde oynayacağõ maç saat 15.00’te başlayacak. Ligde oynanan 5 maç sonunda G.Saray 3., F.Bahçe 9. sõrada yer alõyor. TAKIM O G B M A Y P AVJ. BURSA 5 5 0 0 8 1 15 +7 BEŞ KTAŞ 6 4 1 1 12 5 13 +7 G.SARAY 6 4 0 2 9 6 12 +3 TRABZON 6 3 2 1 12 6 11 +6 KAYSER 6 3 2 1 7 3 11 +4 F.BAHÇE 6 3 1 2 17 10 10 +7 KARABÜK 6 3 1 2 10 9 10 +1 BB. 6 3 0 3 8 8 9 0 ANTALYA 6 2 2 2 6 9 8 -3 G.B RL Ğ 6 2 2 2 4 7 8 -3 A.GÜCÜ 6 2 1 3 7 8 7 -1 G.ANTEP 5 1 3 1 3 3 6 0 KONYA 6 1 3 2 7 8 6 -1 MAN SA 6 2 0 4 10 12 6 -2 BUCA 6 1 2 3 4 5 5 -1 S VAS 6 1 2 3 5 14 5 -9 ESK ŞEH R 6 0 2 4 4 9 2 -5 K.PAŞA 6 0 2 4 4 14 2 -10 PUAN DURUMU Gol Düellosu Rezalet... Her şeyimiz sanki çok iyi gidiyormuş gibi bir de statlarımız sorun olmaya başladı. Kimi suçlayalım; kimi, kime şikâyet edelim? Bugün en iyi transferleri yapan Beşiktaş’ın sahasının hali bile içler acısı... Ligin daha başı ve İnönü’nün görüntüsü tarlayı anımsatıyor. Olimpiyat Stadı desen, ayrı bir problem. Buranın çilesi hiçbir zaman bitmez... Kasımpaşa, stadını yeni sezona maalesef yetiştiremedi. Şimdi de kapı kapı dolaşıyorlar. Stadını versen bir türlü, vermesen bir türlü... Ali Sami Yen idare eder durumda görünse de pek sağlıklı olduğu söylenemez. Şu anda hazır durumda sadece Şükrü Saracoğlu Stadı var. F.Bahçe için “Örnek bir kulüp, örnek bir stat yaptı” dediğimizde, bizlere abarttığımızı söyleyenler olmuştu. Durum en canlı hâliyle ortada. Çok iyi hatırlarsınız ki Sarı - Lacivertliler, statları inşaat halindeyken bile Saracoğlu’nda maç oynamıştı. Bunu başka kim yaptı? İnönü Stadı için yıllardır “Yıkılacak, yerine yenisi yapılacak” deniyor. Hani, bir çivi dahi çakılmadı. Stadın çevresini bir dolaşın; betonlar dökülüyor, öbek öbek açılan yerler var. Resmen tehlike saçıyor bu stat. Kasımpaşa, bir iki maçını bildiğiniz gibi İnönü’de yapmıştı. Ancak bir taraftan Beşiktaş’ın maçları, bir taraftan Kasımpaşa’nın karşılaşmaları, bir taraftan da daha önce yapılan ‘rock’ konserleri, İnönü’yü neredeyse ‘maç oynanamaz’ hale getirdi. İnönü’deki yükün hafiflemesi gerekiyordu. Beşiktaş, Kasımpaşa’ya nazikçe artık oynama izni veremeyeceğini iletti. Kasımpaşa kaldı ortada. Elbette bir çözümü bulunacaktı. Düşünüp taşındılar, gittiler Galatasaray’ın kapısını çaldılar. Sarı - Kırmızılılar teklife sıcak baktı ama Kasımpaşa’nın F.Bahçe ile mücadele etmesi, kafalarda soru işaretlerine neden oldu. Sabahın erken saatlerinden itibaren Ali Sami Yen’de hareketlilik başladı. Sanki Kasımpaşa-Fenerbahçe karşılaşması değil de Galatasaray-Fenerbahçe maçı vardı. İki ezeli kulübün tribün liderleri bir araya gelip, toplantı yaptı. Çünkü Sarı - Kırmızılılar için dünün önemi büyüktü. Dün, iki yıl önce kaybettikleri Ultraslan taraftar grubunun kurucularından, arkadaşları Alpaslan Dikmen’in ölüm yıldönümüydü. Galatasaraylılar, günün ‘özel bir gün’ olması nedeniyle, herhangi bir tatsızlığın yaşanmasına, Alpaslan’ın emeğinin geçtiği tribünden, bir koltuğun sökülüp sahaya atılmamasına ya da tekmelenmemesine, kötü tezahüratların yapılmamasına özen gösteriyorlardı. Bütün bunlar düşünülürken G.Saray Kulübü de tribünlerin bazılarını kapatarak, işi garantiye almıştı. İyi ki de bu kararı vermişler. Fenerbahçe taraftarı geniş alana yayılsaydı, görüntüler hoş olmazdı. Nedenine gerekçe birkaç kendini bilmez densizi gösterebilirim. Mücadelede öyle bir ilk 45 dakika vardı ki anlatmakla olmaz, yaşamanız gerekirdi. Kasımpaşa’nın daha iyi mücadele ettiği, daha çok çalıştığı ve daha çok pozisyon ürettiği ama kaçırdığı bu bölümde F.Bahçe 3-2’lik üstünlükle soyunma odasına gitti. Yani adalet yerini bulmadı. Yılmaz Hoca sanırım futbolcularına bağırırken haklıydı. Ersen, Şahin, Yekta ve İbrahim gibi oyuncuların olsun, kolay kolay yıkılmassın. Sarı- Lacivertlilerde böyle isimler yok. Orta saha yine Emre dışında döküldü. Dia, gecede ön plana çıkan isimdi, olağanüstü oynadı. Niang’ı da es geçemem, haksızlık etmiş olurum. Üstelik üç gol birden attı. Beşiktaş maçında iki Senegalli’yi de beğenmemiştim. Hep böyle oynarlarsa keyif verirler. Ama kondisyonları hâlâ yetersiz. Selçuk, Santos ve Lugano’nun artık bu takımda yeri yok. Alex ile ilgili kararını Aykut Hoca erteleyebilir, fena değildi. Fenerbahçe için moral gecesi oldu, Kasımpaşalılar üzülmekte yerden göğe kadar haklılardı. Futbol böyle bir oyun işte. Yakaladığın zaman atacaksın, yoksa... 90 DAK KA HİLMİ TÜRKAY KASIMPAŞA: 2 FENERBAHÇE: 6 STAT: Ali Sami Yen HAKEMLER: Kamil Abitoğlu (6), Erdinç Sezertam (6), Mustafa Sönmez (6) KASIMPAŞA: Murat (3), Keller (4), Barış (4), Erdi (4), Ergün (4), Hüseyin (5), Sarmov (5), Yekta (6), brahim (6) (dk. 46 Korhan 4), Şahin (6), Ersen Martin (6) (dk. 81 G.Güleç) F.BAHÇE: Volkan (6), Gökhan Gönül (5), Lugano (4), Bilica (4) (dk. 46 Yobo 5), Santos (3) (dk. 46 Caner 5), Mehmet (5), Selçuk (4), Emre (7), Dia (8) (dk. 81 Stoch), Alex (6), Niang (8) GOLLER: Dk. 6 Şahin, dk. 15 (pen.) ve 90+5 Alex, dk. 21 Emre, dk. 24, 64 ve 90 Niang, dk. 25 Ersen SARI KARTLAR: Ersen, Ergün (Kasımpaşa), Lugano, Niang (F.Bahçe) Attıkça coştu, coştukça attıAttıkça coştu, coştukça attı FENERBAHÇE ALİ SAMİ YEN’DE KASIMPAŞA’YI FARKLI YENERKEN NIANG 3 GOLLE YILDIZLAŞTI Ali Sami Yen Sarõ-Lacivert CUMHUR ÖNDER ARSLAN F.Bahçe’nin Ali Sami Yen Stadõ’nda Kasõmpaşa’yõ 6-2 yenerek bu sezon deplasmandaki ilk galibiyetini almasõ Sarõ - Lacivertlilerle, G.Saray arasõndaki ezeli rekabeti bir kez daha gündeme getirdi. G.Saray’õn, sezonun ikinci yarõsõndan itibaren Ali Sami Yen’e veda edecek olmasõ dün son kez bu stada gelen F.Bahçeli taraftarlar için ayrõ bir önem taşõyordu. 2002-2003 sezonunda G.Saray’õ 6-0 yenen Sarõ - Lacivertliler, ezeli rakibinin evinde Kasõmpaşa’ya da 6 gol atõnca seyirciler, “Kulakların çınlasın” şeklinde tezahüratlarla rakibine gönderme yaptõ. 1 hafta önce F.Bahçe ve G.Saray taraftarlarõ arasõnda başlayan stat tartõşmasõ dün kendini hissettirdi. Emniyet güçleri, saatler öncesinden Mecidiyeköy’de ‘alarma’ geçti. Ali Sami Yen Stadõ’nõn hemen yanõnda bulunan Sarõ - Kõrmõzõlõ ekibin kulüp binasõ ve G.Saray Store mağazasõ önünde emniyet güçleri geniş güvenlik önlemleri aldõ. F.Bahçeli taraftarlar eski açõk tribünde kendilerine ayrõlan bölümü tamamen doldururken, G.Saray aleyhine maç boyunca küfürlü tezahürat yaptõlar. Kasõmpaşaspor yönetimi, F.Bahçe’ye ayõrdõğõ biletlerin dõşõnda, kendi taraftarlarõnõn yer aldõğõ bölüme Sarõ - Lacivertli seyircilerin girmemesi için fiyatlarõ 50 ile 200 TL arasõnda tuttu. Ancak Kasõmpaşalõ yandaşlarõn bulunduğu tribünün biletlerini alan F.Bahçeli taraftarlar, karşõlaşmanõn başlamasõna kõsa bir süre kala ortaya çõkarak mücadeleyi bu bölgeden takip etti. Bu arada güvenlik güçleri, kapalõ tribünden takõmlarõnõ destekleyen Sarõ - Lacivertli taraftarlarõn, eski açõk bölümüne geçmek istemesine izin vermedi. Ardõndan emniyet güçleri kapalõ tribünde tampon bölge oluşturarak taraftarlar arasõndaki olasõ gerginliği önledi. Maç öncesi G.Saray ve F.Bahçe’nin tribün liderleri, Ali Sami Yen’e zarar verilmemesi adõna bir görüşme yaptõ. Sarõ - Kõrmõzõlõ grup, özellikle kendilerini rencide edecek bir hareketin yapõlmamasõnõ F.Bahçe cephesinden istedi. Ancak maç sonrasõ bazõ taraftarlarõn stat koltuklarõna zarar verdiği görüldü. F.Bahçe seyircisi, ezeli rakibinin hayatõnõ kaybeden tribün lideri Alpaslan Dikmen’i, eski açõk tribününe astõğõ “Alpaslan Dikmen’i saygıyla anıyoruz” pankartõyla andõ. BAŞKAN YILDIRIM’IN G.SARAY HASSASİYETİ F.Bahçe Başkanõ Aziz Yıldırım, karşõlaşmadan 45 dakika önce stattaki yerini aldõ. Yõldõrõm, ardõndan kendisi için ayrõlan protokol koltuğunun aksine, daha arka bölüme oturdu. Ancak Kasõmpaşa yönetiminin õsrarõ sonrasõ F.Bahçe Başkanõ, hemen altõnda G.Saray amblemiyle, Sarõ - Kõrmõzõlõlarõn kazandõğõ UEFA Kupasõ ve Süper Kupa’nõn heykelinin bulunduğu bölüme geçti.Golü atan Emre teknik direktör Aykut Kocaman’a koştu. F.Bahçe iki hafta aradan sonra ilk kez 3 puanla tanıştı. Maç sonrası F.Bahçeli taraftarlar “Aziz Başkan Cimbom’un tapusunu alsana” şeklinde tezahürat yaptı (Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU) BAROS’TA YIRTIK VAR İstanbul BŞB. maçõnda oynadõğõ futbol ve attõğõ 3 golle büyük beğeni toplayan Baros’un sol ayak arka adalesinde yõrtõk olduğu açõklandõ. Karabük karşõsõnda forma giyemeyecek Çek futbolcunun sakatlõğõ teknik heyetin moralini bozdu. Rijkaard’õn, 28 yaşõndaki yõldõzõn yokluğunda forvette Kewell’a görev vereceği öğrenildi. F.Bahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, “İlkyarıdaki durumumuz umut vermedi. F.Bahçe olarak bu kadar pozisyon vermemeliyiz. İkinci yarı biraz daha derli toplu geçti. Kasımpaşa fırsatlar yakaladı. İlerleyen günlerde bunu mutlaka düzelteceğiz. Öne geçtiğimiz anlarda topun bizde kalma süresi artmalı. Takımda son haftalardaki sonuçların getirdiği bir gerginlik var. Ama F.Bahçe çok nitelikli oyunculardan kurulu bir takım” dedi. YILMAZ VURAL’IN İSYANI - Kasõmpaşaspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, takõmõnõn yediği 5. gol sonrasõ futbolcularõnõ sert bir dille uyardõ. Küfrettiği duyulan Vural’õ, 4. hakem Hakan Ceylan, orta hakem Kamil Abitoğlu’na şikâyet etti. Abitoğlu, Vural’õn tribüne çõkmasõnõ istedi. Vural ise küfretmediğini hakemlere söylemek için sahaya girdi. F.Bahçe çalõştõrõcõsõ Aykut Kocaman’a dert yanan Vural, 4 dakikalõk duraklama sonrasõ yedek kulübesinin arkasõna geçti. ‘İLKYARI UMUT VERMEDİ’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle