23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 22 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Allianoi Ağıtı Tarihi kapatıyorlar. Üstüne beton döktüler, sonra da suyu salıverecekler. Betonun ve suyun altında kalan tarih, dayanabildiği kadar dayanacak, sonra terk edecek zamanı. Onu görmek, gezmek, ondan öğrenmek, hiç değilse yıllar sonra yeniden bulup çıkarmak imkânı yok artık. Çok yakın zamanlara kadar, insan elinde büyük, yıkıcı, öldürücü teknolojiler birikmediği, insanın mahareti bu kadar artmadığı için kendi kendine eskirdi tarih. Katmanlar halinde uygarlıklar üst üste yığılırdı ve biz de usulca kazarak, fırçalarımızla okşayarak, geçmişimizi merak eder, geçmişten kalan izleri gün ışığına çıkartırdık. Geçmişi öğrendikçe gelecek karanlıktan kurtulurdu. Çünkü tarih, biliyoruz ki, helezonlar çizerek, zaman ve uzam içinde yayılan, kendini tekrarın imkânsızlığı içinde inkâr ederek sürekli yenileyen bir harekettir. Biz de işte şimdi, “ne var ki bu taş yığınında” diyen, yalnızca yaşadıkları zamanı zaman sayanlarla hesaplaşmanın imkânsızlığını ve güdüklüğünü yaşayıp gidiyoruz. Zaman hırsızlarıdır onlar, tarih yıkıcıları. Kendilerini, yaşadıkları anın boşluğu kadar var edebiliyorlar. Yaşadıkları anın çıkarlarından başka söz edebilecekleri bir tek kelimeleri bile yoktur onların. Yoksul bir dil, birkaç yüz banknot, limiti yüksek bir kredi kartıdır onlar için hayat. Ölüp gidecekler de ne anı, ne zamanı, ne geçmişi, ne geleceği bilecekler. Geçmişi, uydurulmuş kahramanlık hikâyeleri sanıyorlar. Geleceği, Hollywood’da planlanan bir bilim kurgu olarak öğrendiler. Bu nedenle de tarihin gerçek hikâyelerini, insanın büyük masalını, efsanelerin gizlendiği surları, sütunları, insanoğlunun kendini hep bir üst boyutta büyüterek yücelterek tekrar eden aşkını anlamaları imkânsız. Zamanın ta kendisi olan hareketin yasalarını yenebilirler mi? Yenemezler, ama şimdi o hareketin en etkin varlığı insanı iğdiş etmenin, eylemsiz kılmanın yollarını öğrendiler. Tekerlerine taş koyanlara ise öyle kızıyorlar ki, hayatı zamanı birlikte yok edebilecek nükleer silahlara, santrallara karşı çıkanlara öyle diş biliyorlar ki, ellerinden gelse bir kaşık suda boğarlar onları. Tarihe karşı kızgınlıklarının nedeni de budur. Tarih iyice ortaya çıkartılırsa, onu yapanın insanlar olduğu bilinirse; taşların, surların, sütunların içinde kıvrılarak kendini yeniden var eden inkârın hikâyesi öğrenilirse, yaşadıkları zamanın dar çıkarlarına mahkûm kötülük ortaya çıkar diye telaşlanıyorlar. Bunun için hesap sormayı yasaklayan yasalar çıkartıyorlar. Bunun için denetlenemez olmak istiyorlar. Biz zamanın içinde geriye doğru gittikçe nice tiranın, şahın, padişahın, kralın, kraliçenin, papanın, Hitler’in ve sonrakilerin geçip gittiklerini görürüz diye çabuk çabuk beton döküyorlar tarihin üstüne. Tarihi küçümsemelerinin nedeni budur. Yine de zaman onların zamanı. Bu kez de yitirdik savaşı. Allianoi’yi kurtaramadık. Başka kurtarılacak yerler, zamanın değirmeninde ayakta kalmayı başarmış, narin küreklerimiz, zarif fırçalarımızla gün yüzüne çıkartılmayı bekleyen gelecekler vardır. Belki beton dökülmeden önce gördüklerimizi anlatan hikâyelerle, şiirlerle zorbalara direnmenin, az çok bir şeyler kurtarmanın yolunu bulabiliriz. Belki de tarih hep zorbalarla savaşan, yenildikçe kendini büyüten, olgunlaşan, “hayır” demeyi bilen, yenildikçe güçlenen insanın hikâyesidir. Güzeldir o hikâye. Sizler hikâyenin kendini yok eden zalimlerisiniz. Biz de işte o hikâyenin mazlum kahramanları. guray@cumhuriyet.com.tr Çubukçu’dan BDP’ye yanıt ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu, BDP Şõrnak Milletvekili Hasip Kaplan’õn “ana dilde eğitim taleplerine” ilişkin soru önergesine, yazõlõ yanõt verdi. Bakan Çubukçu, yanõtõnda, “YÖK’ten alõnan 6 Ağustos 2010 tarihli yazõda, yükseköğretim kurumlarõnda Kürdoloji bölümü açõlmasõna, üniversitelerden gelecek öneriler üzerine Yükseköğretim Kurulu’nca karar verilmekte olduğu belirtilmektedir” dedi. Kılıçdaroğlu Coşkun’u aradı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Kemal Kõlõçdaroğlu Habertürk gazetesinden “kovulan”, hükümeti eleştiren yazõlarõyla tanõnan gazeteci Bekir Coşkun’a telefon ederek üzüntülerini ilettti. CHP’den yapõlan açõklamada, “Almanya’da bulunan Genel Başkan Kemal Kõlõçdaroğlu ‘bertaraf’ edilen gazeteci yazar Bekir Coşkun’a telefon etti, geçmiş olsun dileklerini iletti” denildi. CHP’den Hanefi Avcı sorusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, eski Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcõ’nõn, “Haliç’te Yaşayan Simonlar, Dün Devlet Bugün Cemaat” adlõ kitabõnda yer alan cemaatlerle ilgili iddialarõ, Adalet Bakanõ Sadullah Ergin ile İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’a sordu. Özdemir, TBMM’ye sunduğu soru önergesinde; her iki bakana da “Kitabõ okudunuz mu” sorusunu yöneltti. 5 yasa için ilk inceleme bugün ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP’nin, iptali ve yürürlüğünün durdurulmasõ istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne götürdüğü 5 yasaya ilişkin ilk inceleme bugün yapõlacak. CHP, Kooperatifler Yasasõ, Maden Yasasõ, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlõğõ, Gõda ve Yem Yasasõ, Kamulaştõrma Yasasõ ile Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn Kuruluş ve Görevleri Hakkõnda Yasa’nõn bazõ hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulmasõnõ talep etmişti. TÜMÖD’den tarikat yorumu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tüm Öğretim Elemanlarõ Derneği (TÜMÖD) Genel Başkanõ Prof. Dr. Alpaslan Işõklõ, “KPSS skandalõnda gerçek suçlularõn tarikatlarla işbirliği içerisinde çalõştõğõ bilinmesine rağmen henüz bu yönde bir adõm atõlmamõştõr ya da atõlmak istenmemektedir” dedi. Işõklõ, “ÖSYM ve KPSS sõnavlarõnõn ortaya çõkardõğõ facianõn gerçek nedenlerini iyi düşünmemiz gerekiyor” diye konuştu. ÖSYM Başkanõ, KPSS sorularõnõn çalõndõğõ iddialarõ nedeniyle hedefteki kişiydi Yarımağan istifa ettiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - KPSS’deki kopya iddialarõ nedeniyle sõ- kõntõlõ günler geçiren Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başka- nõ Prof. Dr. Ünal Yarımağan, gör- evinden istifa etti. Yarõmağan, 6 yõldõr bu görevi sürdürüyordu. YÖK Başka- nõ Prof. Yusuf Ziya Özcan, Yarõma- ğan’õn yerine ÖSYM dõşõndan vekâle- ten bir atama yapacaklarõnõ söyledi. İstifa kararõndan önce, pazartesi gü- nü YÖK Başkanõ Prof. Dr. Özcan ile görüşen Yarõmağan, dün istifa dilek- çesini hazõrlayarak YÖK’e sundu. Ya- rõmağan, dün de ÖSYM çalõşanlarõyla toplanarak, istifa kararõnõ açõkladõ. Duygusal bir ortamda geçen toplantõ- da, bazõ çalõşanlarõn gözyaşlarõnõ tuta- madõğõ öğrenildi. Yarõmağan, dün öğ- len saatlerinde ise yeni ÖSYM Başka- nõ’nõ atama yetkisini elinde bulunduran Prof. Özcan’la tekrar bir araya geldi. Yarõmağan, istifa kararõyla ilgili ola- rak “Koşullar böyle gerektirdi. Baş- kanlıktan ayrılmam gerekti. Emek- li olacağım. Birkaç gün izin alacağım, peşinden emekli olacağım. Toru- numla ilgileneceğim. Bahçeyle ilgi- leneceğim” diye konuştu. “Kimseye kırgın değilim. Kurumun daha faz- la yıpranmaması için istifa ettim” di- yen Yarõmağan, KPSS sorularõnõn ÖSYM’den sõzdõrõldõğõna inanmadõğõ- nõ savundu. Yarõmağan, “Dinleme yo- luyla sızdırılma olasılığı çok yüksek” ifadesini kullandõ. Yarõmağan, KPSS’nin sadece eğitim bilimleri kõs- mõnõn iptal edilmesini de “doğru alın- mış bir karar” olarak nitelendirdi. Özcan ise yaptõğõ açõklamada, son ge- lişmeler nedeniyle Yarõmağan’õn ya- şadõğõ sõkõntõlardan dolayõ istifa etmiş olabileceğini belirtti. Özcan, “ÖSYM Başkanı ile dün (önceki gün) yaptı- ğımız görüşmede bu konu gündeme geldi mi” sorusuna, “Hayır, dün (ön- ceki gün) akşam bu konu gündeme gelmedi. Dün akşam sınavları nasıl yapacağımızı konuştuk. Onun için geldi buraya. ‘ÖSYM’deki çalõşanla- rõn morali düşük’ dedi. Sonra biz de düşünmeye başladık, böyle morali düşük bir örgütle nasıl 12 tane sınav yaparız diye. Onları konuştuk ho- cayla. Ne yapalım, ne edelim diye ko- nuştuk. 37 yıllık tecrübesi var” kar- şõlõğõnõ verdi. ÖSYM’ye en kõsa süre- de vekâleten bir atama yapacaklarõnõ di- le getiren Özcan, “Atama yapacağımız kişi ÖSYM dışından olacak ve gör- evini bu yıl sonuna kadar sürdüre- cek. Bu arada, ertelediğimiz 12 sınav ile iptal ettiğimiz KPSS Eğitim Bi- limleri Sınavı yapılacak” dedi. KPSS Eğitim Bilimleri sõnavõna başvuru alõn- mayacağõnõ, eski başvurularõn geçerli olacağõnõ bildiren Özcan, sõnava gire- ceklerden yeniden sõnav ücreti alõn- mayacağõnõ, sõnava herkesin daha ön- ce belirlenen yerde gireceğini söyledi. Prof. Özcan, ÖSYM’yi yeniden ya- põlandõracaklarõnõ, bu kapsamda daha önce Milli Eğitim Bakanlõğõ’na sun- duklarõ yasa taslağõnõ geri çekerek üzerinde çalõşacaklarõnõ ve yeni bir yapõya kavuşturacaklarõnõ söyledi. TUTUKLANAN UĞUR’UN İDDİASI ‘Soruları cemaatdağıttı’ ‘Organize kopya’ soruşturmasõnda tutuklanan ‘Reis’ lakaplõ öğretim elemanõ, Polis Meslek Yüksek Okullarõ sõnavõnõ kendisinin iptal ettirdiğini söyledi. ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - ÖSYM’nin bazõ sõ- navlarõnda kopya çe- kilmesini organize et- tiği gerekçesiyle tu- tuklanan öğretim ela- manõ Oruç Ali Uğur, 2009’da yapõlan Polis Meslek Yüksek Okul- larõ’na giriş sõnavõ so- rularõnõ, cemaate bağ- lõ bazõ kişilerin elde ederek kendilerine ya- kõn kişilere dağõttõğõ- nõ kaydetti. “Reis” lakaplõ Uğur, kendi- sinin de bu durumu internette yayõmlaya- rak sõnavõn iptal edil- mesini sağladõğõnõ açõkladõ. Sõnavlarda kopya çekilmesini organize ettikleri gerekçesiyle pazar günü 4 kişi tu- tuklanmõştõ. Bunlar arasõnda suç örgütü- nün lideri olarak gös- terilen Gazi Üniver- sitesi Öğretim Ele- manõ Oruç Ali Uğur, Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki ifa- desinde, hakkõndaki suçlamalarõ kabul et- mediğini, kendisinin hiçbir şekilde örgüt kurup yönetme ve bu şekilde çõkar sağla- ma şeklinde bir eyle- minin olmadõğõnõ sa- vundu. Uğur, “Kim- seyi çıkar karşılığı ÖSYM, ALES vb. sınavlara sokup ken- dilerine kopya oluş- turacak bilgileri ver- miş değilim. Geçmiş yıllarda siyasi ya- kınlığım sebebi ile Soner Gökgül’ü Ülkü Ocakları’ndan, Zül- fü Biçer’i de yine Elazığ’daki Ülkü Ocakları’nda görevli olduğundan, Öz- gür’ü (Fidan) de be- nim görev yaptığım Gazi Üniversite- si’nde araştırma gö- revlisi olması sebebi ile tanırım. Bu şa- hıslarla herhangi bir suç örgütü kurmuş değilim. Daha önce- den MHP Genel Merkezi’nde görev yaptığım için arka- daşlarım bana Reis diye hitap ederler. Telefon görüşmele- rinde de bu şekilde kayıtlar mevcut ola- bilir. Bu suç örgütü- nün başı olmamdan kaynaklanan bir sı- fat değildir” diye ko- nuştu. İfadesinde, 2009 yõ- lõnda yapõlan ve ÖSYM tarafõndan ip- tal edilen Polis Mes- lek Yüksek Okullarõ sõnavõna da değinen Uğur, şunlarõ söyledi: “Polis Meslek Yüksek Okulları öğ- renci adaylığının ip- talini sağladığım yö- nündeki suçlama kısmen doğrudur. Ancak soruları ben çalmadım. Kadirlili olan bir hemşerim bu sınava girmek için Ankara’ya gel- diğinde beni buldu. Cemaate mensup bazı kişilerin sınav sorularını elde etti- ğini, bu soruları ta- nıdıkları kişilere da- ğıttıklarını söyledi. Ben de cuma gü- nünden önce sorula- rı bana verip vere- meyeceğini sordum. Ancak korkup Ka- dirli’ye döndü.” Özal, 1988’deki suikastõn arkasõnda Yirmibeşoğlu’nun olduğunu söyledi Yirmibeşoğluiddiasõ İstanbul Haber Servisi - 8. Cumhur- başkanõ Turgut Özal’õn oğlu Ahmet Özal, 1988 yõlõnda gerçekleşen suikastõn arkasõnda dönemin MGK Sekreteri Or- general Sabri Yirmibeşoğlu’nun bulun- duğunu söyledi. Ahmet Özal, Yirmibe- şoğlu’nun savcõya “Konunun üzerine fazla gitme” dediğini de aktardõ. 8. Cumhurbaşkanõ Özal’õn oğlu Ah- met Özal, babasõna yönelik 1988’de dü- zenlenen başarõsõz suikastõn arkasõndaki isimlerin çok kõsa sürede tespit edildiğini açõkladõ. Habertürk gazetesine konuşan Ahmet Özal, “Babam ülke karışmasın diye bu isimleri açıklamadı. Bunlardan biri de dönemin MGK Genel Sekreteri Sabri Yirmibeşoğlu’ydu. Bu isimlerin hepsi Emniyet ve MİT’in arşivlerinde var. Ar- şivler açılsın” dedi. Amcasõ Korkut Özal’õn Turgut Özal’õn ölümüyle ilgili Er- genekon’u işaret etmesine de değinen Ahmet Özal, “Ölümüyle ilgili değil ama eğer arşivler açılırsa babama suikast olayı ile Ergenekon bağlantıları görü- lecektir. Ölümüyle suikastın birlikte araştırılması gerekir. Çünkü Kartal De- mirağ diye bir adamı çıkıyor ve 2 sene hapis yiyor, kayboluyor. Babam öldü- ğü gün Kartal Demirağ gelip dua edip ağladı” diye konuştu. Sabri Yirmibeşoğlu kimdir? Bir dönemin ‘karakutusu’ olarak da bi- linen eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ve eski Özel Harp Dairesi Baş- kanõ emekli Orgeneral Sabri Yirmibe- şoğlu’nun ismi, 6-7 Eylül 1955’te yaşa- nan olaylarda da adõ geçti. Gazeteci Fa- tih Güllapoğlu, “Tanksız Topsuz Ha- rekât” adlõ kitabõnda, Özel Harpçi Yir- mibeşoğlu’nun görüşlerine de yer verdi. Kitapta röportajõn bir yerinde Yirmibe- şoğlu’nun “6-7 Eylül de bir Özel Harp işidir ve muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı. Sorarım size, bu muhteşem bir örgütlenme değil miy- di?” sözleri büyük yankõ uyandõrdõ. An- cak Yirmibeşoğlu, kitapta kendisine ait ol- duğu yazõlan sözleri inkâr etti. Başkentte 40 kilometrede değişen eğitim manzarasõ Polatlı’da çadır okul ALİ ÖZTÜRK ANKARA - Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu’nun, eğitim-öğretim açõlõş tören- lerine Ankara Sincan’daki “teknolojik okul”da katõlmasõ başkentteki eğitim ku- rumlarõndaki çarpõklõğõ gündeme getirdi. An- kara’nõn birbirine yaklaşõk 40 kilometre uzaklõktaki iki ilçesinden biri olan Sin- can’da sõnõflar teknolojinin her türlü olana- ğõyla donatõlõrken Polatlõ ilçesinde mevsimlik tarõm işçilerinin çocuklarõ halen çadõr okul- larda eğitimlerini sürdürmeye çalõşõyor. Eğitim-öğretim yõlõnõn başlamasõ nede- niyle Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubuk- çu’nun da katõlõmõyla Sincan İl Genel Meclisi İlköğretim Okulu’nda tören dü- zenlendi. Bakan Çubukçu törende, tekno- lojik altyapõyla ilgili yakõnda yeni bir pro- je başlatarak okullarda tek bir bilişim tek- nolojisi sõnõfõ yerine bir bilgisayar ve pro- jeksiyon cihazõyla bilişim teknolojisini sõ- nõflara taşõyacaklarõnõ ifade etti. Bakan bunlarõ söylerken başkentin Polatlõ ilçesi Sarõoba köyünde mevsimlik tarõm işçilerinin çocuklarõ, yeni eğitim ve öğretim yõlõna, kurulan “çadır okul”da başladõ. Bu çadõr okulun açõlõşõnõ da Kaymakam Gür- soy Osman Bilgin ve Belediye Başkanõ Ya- kup Çelik yaptõ. Köyde 1500 civarõnda işçinin yaşadõğõnõ ifade eden Bilgin, açtõklarõ “çadır okul”da ilk etapta yaklaşõk 80 öğrencinin eğitim öğ- retime başladõğõnõ belirterek 40 öğrencinin daha kayõtlarõnõn tamamlanmasõ için çalõş- ma yaptõklarõnõ, kõsa sürede sayõnõn 120’ye çakacağõnõ bildirdi. Mevsimlik işçilerin ma- yõs ile kasõm aylarõ arasõnda ilçelerinde ya- şadõğõnõ, işçi çocuklarõnõn da burada 3 ay sü- reyle okula ihtiyacõ olduğunu vurguladõ. 8. Cumhurbaşkanõ Turgut Özal’õn oğlu Ahmet Özal, Yirmibeşoğlu’nun savcõya “Konunun üzerine fazla gitme” dediğini de aktardõ. SABRİ YİRMİBEŞOĞLU YALANLADI OZAN YAYMAN İZMİR - Eski MGK Genel Sekreteri Emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, Cumhurbaşkanõ Turgut Özal’õn oğ- lu Ahmet Özal’õn, 1988 yõlõnda babasõna yönelik düzenle- nen suikast girişiminin arkasõnda kendisinin olduğu yö- nündeki söyleminin gerçeği yansõtmadõğõnõ söyledi. Yir- mibeşoğlu, Ahmet Özal’õ, söz konusu açõklamalarõnõn ar- dõndan telefonla aradõğõnõ belirterek, “Ahmet Özal bana, yanlış anlaşılma olduğunu ve haberi yapan arkadaşla- rın konuyu yanlış yansıttıklarını söyledi” dedi. Yirmi- beşoğlu, böyle bir konuyla kamuoyunun gündemine gel- mekten rahatsõzlõk duyduğunu da sözlerine ekledi. MüdürTatlıcı’ya AKP sürgünü ŞAHAP AVCI ALİAĞA - Alia- ğa’da 7 yõldõr ilçe mil- li eğitim müdürlüğü görevini yürüten Ya- kup Tatlıcı, okullarõn açõldõğõ gün yapõlan bildirimle Kõnõk İlçe Milli Eğitim Müdür- lüğü’ne görevlendiril- di. Tatlõcõ’nõn yerine ise geçen yerel se- çimlerde Helvacõ bel- desinde AKP’nin be- lediye başkan adayõ olan Kazım Sayın gö- revlendirildi. Tatlõcõ’nõn görev- den alõndõğõnõ, Alia- ğa’da 2010-2011 eği- tim ve öğretim yõlõ açõlõş törenlerinin ya- põldõğõ TOKİ İlköğ- retim Okulu’ndaki ve- da konuşmasõyla öğ- renen eğitimciler üzüntü yaşadõ. Tatlõcõ konuşmasõnda, “Gö- revlendirme adı al- tında Kınık ilçesine sürgün edildim. Be- nim hiçbir rızam ol- madan gönderiliyo- rum. Yarın gidip görevime başlayaca- ğım, diğer yandan da yasal yollardan hakkımı arayaca- ğım” dedi. Tatlõcõ’nõn yerine ise Menemen Çõraklõk Eği- tim Müdürü iken bir ay önce Aliağa ME- TEM Müdürlüğü’ne atanan Kazõm Sayõn getirildi. Sayõn, son ye- rel seçimlerde AKP’nin, Helvacõ be- lediye başkan adayõydõ. Eğitim-Sen Aliağa İlçe Baştemsilcisi Çe- tin Ekinci, “Siyasi kadrolaşmanın yan- sımasını Aliağa’da da görüyoruz” dedi. KINIK’TA GÖREVLENDİRİLDİ YÖK yetkilileri KPSS’deki iddialar nedeniyle yürütülen soruşturma çerçevesinde savcılıkla görüştükten sonra ÖSYM’de birçok birimin müdürünü, halen devam eden “soruşturmanın selameti” açısından gö- revden aldı. Görevden alınanlar arasında Özel Kalem Müdürü Işıl Çıngı, Genel Sekreter Mehmet Altunay, Bilgi İşlem Müdürü Mustafa Tütüncü ve Test Araştırma Müdürü Haydar Altunay da bulunuyor. ÖSYM’DE DOKUZ KİŞİ GÖREVDEN ALINDI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle