Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 22 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA
6 HABERLER
AVRUPA
GÜRAY ÖZ
Allianoi Ağıtı
Tarihi kapatıyorlar. Üstüne beton döktüler,
sonra da suyu salıverecekler.
Betonun ve suyun altında kalan tarih,
dayanabildiği kadar dayanacak, sonra terk
edecek zamanı. Onu görmek, gezmek, ondan
öğrenmek, hiç değilse yıllar sonra yeniden
bulup çıkarmak imkânı yok artık.
Çok yakın zamanlara kadar, insan elinde
büyük, yıkıcı, öldürücü teknolojiler birikmediği,
insanın mahareti bu kadar artmadığı için kendi
kendine eskirdi tarih. Katmanlar halinde
uygarlıklar üst üste yığılırdı ve biz de usulca
kazarak, fırçalarımızla okşayarak, geçmişimizi
merak eder, geçmişten kalan izleri gün ışığına
çıkartırdık. Geçmişi öğrendikçe gelecek
karanlıktan kurtulurdu.
Çünkü tarih, biliyoruz ki, helezonlar
çizerek, zaman ve uzam içinde yayılan,
kendini tekrarın imkânsızlığı içinde inkâr
ederek sürekli yenileyen bir harekettir.
Biz de işte şimdi, “ne var ki bu taş
yığınında” diyen, yalnızca yaşadıkları zamanı
zaman sayanlarla hesaplaşmanın imkânsızlığını
ve güdüklüğünü yaşayıp gidiyoruz.
Zaman hırsızlarıdır onlar, tarih yıkıcıları.
Kendilerini, yaşadıkları anın boşluğu
kadar var edebiliyorlar. Yaşadıkları anın
çıkarlarından başka söz edebilecekleri bir
tek kelimeleri bile yoktur onların. Yoksul bir
dil, birkaç yüz banknot, limiti yüksek bir kredi
kartıdır onlar için hayat. Ölüp gidecekler de ne
anı, ne zamanı, ne geçmişi, ne geleceği
bilecekler.
Geçmişi, uydurulmuş kahramanlık hikâyeleri
sanıyorlar.
Geleceği, Hollywood’da planlanan bir bilim
kurgu olarak öğrendiler.
Bu nedenle de tarihin gerçek hikâyelerini,
insanın büyük masalını, efsanelerin gizlendiği
surları, sütunları, insanoğlunun kendini hep bir
üst boyutta büyüterek yücelterek tekrar eden
aşkını anlamaları imkânsız.
Zamanın ta kendisi olan hareketin yasalarını
yenebilirler mi?
Yenemezler, ama şimdi o hareketin en etkin
varlığı insanı iğdiş etmenin, eylemsiz kılmanın
yollarını öğrendiler. Tekerlerine taş koyanlara
ise öyle kızıyorlar ki, hayatı zamanı birlikte yok
edebilecek nükleer silahlara, santrallara karşı
çıkanlara öyle diş biliyorlar ki, ellerinden gelse
bir kaşık suda boğarlar onları.
Tarihe karşı kızgınlıklarının nedeni de
budur. Tarih iyice ortaya çıkartılırsa, onu
yapanın insanlar olduğu bilinirse; taşların,
surların, sütunların içinde kıvrılarak kendini
yeniden var eden inkârın hikâyesi
öğrenilirse, yaşadıkları zamanın dar
çıkarlarına mahkûm kötülük ortaya çıkar
diye telaşlanıyorlar.
Bunun için hesap sormayı yasaklayan
yasalar çıkartıyorlar.
Bunun için denetlenemez olmak istiyorlar.
Biz zamanın içinde geriye doğru gittikçe nice
tiranın, şahın, padişahın, kralın, kraliçenin,
papanın, Hitler’in ve sonrakilerin geçip
gittiklerini görürüz diye çabuk çabuk beton
döküyorlar tarihin üstüne.
Tarihi küçümsemelerinin nedeni budur.
Yine de zaman onların zamanı. Bu kez de
yitirdik savaşı.
Allianoi’yi kurtaramadık.
Başka kurtarılacak yerler, zamanın
değirmeninde ayakta kalmayı başarmış, narin
küreklerimiz, zarif fırçalarımızla gün yüzüne
çıkartılmayı bekleyen gelecekler vardır.
Belki beton dökülmeden önce gördüklerimizi
anlatan hikâyelerle, şiirlerle zorbalara
direnmenin, az çok bir şeyler kurtarmanın
yolunu bulabiliriz.
Belki de tarih hep zorbalarla savaşan,
yenildikçe kendini büyüten, olgunlaşan, “hayır”
demeyi bilen, yenildikçe güçlenen insanın
hikâyesidir.
Güzeldir o hikâye.
Sizler hikâyenin kendini yok eden
zalimlerisiniz.
Biz de işte o hikâyenin mazlum kahramanları.
guray@cumhuriyet.com.tr
Çubukçu’dan
BDP’ye yanıt
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Eğitim Bakanõ
Nimet Çubukçu, BDP
Şõrnak Milletvekili Hasip
Kaplan’õn “ana dilde
eğitim taleplerine” ilişkin
soru önergesine, yazõlõ
yanõt verdi. Bakan
Çubukçu, yanõtõnda,
“YÖK’ten alõnan 6
Ağustos 2010 tarihli
yazõda, yükseköğretim
kurumlarõnda Kürdoloji
bölümü açõlmasõna,
üniversitelerden gelecek
öneriler üzerine
Yükseköğretim
Kurulu’nca karar
verilmekte olduğu
belirtilmektedir” dedi.
Kılıçdaroğlu
Coşkun’u aradı
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Başkanõ
Kemal Kõlõçdaroğlu
Habertürk gazetesinden
“kovulan”, hükümeti
eleştiren yazõlarõyla
tanõnan gazeteci Bekir
Coşkun’a telefon ederek
üzüntülerini ilettti.
CHP’den yapõlan
açõklamada,
“Almanya’da bulunan
Genel Başkan Kemal
Kõlõçdaroğlu ‘bertaraf’
edilen gazeteci yazar
Bekir Coşkun’a telefon
etti, geçmiş olsun
dileklerini iletti” denildi.
CHP’den Hanefi
Avcı sorusu
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Sivas Milletvekili
Malik Ecder Özdemir,
eski Eskişehir Emniyet
Müdürü Hanefi Avcõ’nõn,
“Haliç’te Yaşayan
Simonlar, Dün Devlet
Bugün Cemaat” adlõ
kitabõnda yer alan
cemaatlerle ilgili
iddialarõ, Adalet Bakanõ
Sadullah Ergin ile İçişleri
Bakanõ Beşir Atalay’a
sordu. Özdemir,
TBMM’ye sunduğu soru
önergesinde; her iki
bakana da “Kitabõ
okudunuz mu” sorusunu
yöneltti.
5 yasa için ilk
inceleme bugün
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
CHP’nin, iptali ve
yürürlüğünün
durdurulmasõ istemiyle
Anayasa Mahkemesi’ne
götürdüğü 5 yasaya
ilişkin ilk inceleme
bugün yapõlacak. CHP,
Kooperatifler Yasasõ,
Maden Yasasõ, Veteriner
Hizmetleri, Bitki Sağlõğõ,
Gõda ve Yem Yasasõ,
Kamulaştõrma Yasasõ ile
Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn
Kuruluş ve Görevleri
Hakkõnda Yasa’nõn bazõ
hükümlerinin iptali ve
yürürlüğünün
durdurulmasõnõ talep
etmişti.
TÜMÖD’den
tarikat yorumu
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Tüm Öğretim Elemanlarõ
Derneği (TÜMÖD)
Genel Başkanõ Prof. Dr.
Alpaslan Işõklõ, “KPSS
skandalõnda gerçek
suçlularõn tarikatlarla
işbirliği içerisinde
çalõştõğõ bilinmesine
rağmen henüz bu yönde
bir adõm atõlmamõştõr ya
da atõlmak
istenmemektedir” dedi.
Işõklõ, “ÖSYM ve KPSS
sõnavlarõnõn ortaya
çõkardõğõ facianõn gerçek
nedenlerini iyi
düşünmemiz gerekiyor”
diye konuştu.
ÖSYM Başkanõ, KPSS sorularõnõn çalõndõğõ iddialarõ nedeniyle hedefteki kişiydi
Yarımağan istifa ettiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
KPSS’deki kopya iddialarõ nedeniyle sõ-
kõntõlõ günler geçiren Öğrenci Seçme ve
Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başka-
nõ Prof. Dr. Ünal Yarımağan, gör-
evinden istifa etti. Yarõmağan, 6 yõldõr
bu görevi sürdürüyordu. YÖK Başka-
nõ Prof. Yusuf Ziya Özcan, Yarõma-
ğan’õn yerine ÖSYM dõşõndan vekâle-
ten bir atama yapacaklarõnõ söyledi.
İstifa kararõndan önce, pazartesi gü-
nü YÖK Başkanõ Prof. Dr. Özcan ile
görüşen Yarõmağan, dün istifa dilek-
çesini hazõrlayarak YÖK’e sundu. Ya-
rõmağan, dün de ÖSYM çalõşanlarõyla
toplanarak, istifa kararõnõ açõkladõ.
Duygusal bir ortamda geçen toplantõ-
da, bazõ çalõşanlarõn gözyaşlarõnõ tuta-
madõğõ öğrenildi. Yarõmağan, dün öğ-
len saatlerinde ise yeni ÖSYM Başka-
nõ’nõ atama yetkisini elinde bulunduran
Prof. Özcan’la tekrar bir araya geldi.
Yarõmağan, istifa kararõyla ilgili ola-
rak “Koşullar böyle gerektirdi. Baş-
kanlıktan ayrılmam gerekti. Emek-
li olacağım. Birkaç gün izin alacağım,
peşinden emekli olacağım. Toru-
numla ilgileneceğim. Bahçeyle ilgi-
leneceğim” diye konuştu. “Kimseye
kırgın değilim. Kurumun daha faz-
la yıpranmaması için istifa ettim” di-
yen Yarõmağan, KPSS sorularõnõn
ÖSYM’den sõzdõrõldõğõna inanmadõğõ-
nõ savundu. Yarõmağan, “Dinleme yo-
luyla sızdırılma olasılığı çok yüksek”
ifadesini kullandõ. Yarõmağan,
KPSS’nin sadece eğitim bilimleri kõs-
mõnõn iptal edilmesini de “doğru alın-
mış bir karar” olarak nitelendirdi.
Özcan ise yaptõğõ açõklamada, son ge-
lişmeler nedeniyle Yarõmağan’õn ya-
şadõğõ sõkõntõlardan dolayõ istifa etmiş
olabileceğini belirtti. Özcan, “ÖSYM
Başkanı ile dün (önceki gün) yaptı-
ğımız görüşmede bu konu gündeme
geldi mi” sorusuna, “Hayır, dün (ön-
ceki gün) akşam bu konu gündeme
gelmedi. Dün akşam sınavları nasıl
yapacağımızı konuştuk. Onun için
geldi buraya. ‘ÖSYM’deki çalõşanla-
rõn morali düşük’ dedi. Sonra biz de
düşünmeye başladık, böyle morali
düşük bir örgütle nasıl 12 tane sınav
yaparız diye. Onları konuştuk ho-
cayla. Ne yapalım, ne edelim diye ko-
nuştuk. 37 yıllık tecrübesi var” kar-
şõlõğõnõ verdi. ÖSYM’ye en kõsa süre-
de vekâleten bir atama yapacaklarõnõ di-
le getiren Özcan, “Atama yapacağımız
kişi ÖSYM dışından olacak ve gör-
evini bu yıl sonuna kadar sürdüre-
cek. Bu arada, ertelediğimiz 12 sınav
ile iptal ettiğimiz KPSS Eğitim Bi-
limleri Sınavı yapılacak” dedi. KPSS
Eğitim Bilimleri sõnavõna başvuru alõn-
mayacağõnõ, eski başvurularõn geçerli
olacağõnõ bildiren Özcan, sõnava gire-
ceklerden yeniden sõnav ücreti alõn-
mayacağõnõ, sõnava herkesin daha ön-
ce belirlenen yerde gireceğini söyledi.
Prof. Özcan, ÖSYM’yi yeniden ya-
põlandõracaklarõnõ, bu kapsamda daha
önce Milli Eğitim Bakanlõğõ’na sun-
duklarõ yasa taslağõnõ geri çekerek
üzerinde çalõşacaklarõnõ ve yeni bir
yapõya kavuşturacaklarõnõ söyledi.
TUTUKLANAN UĞUR’UN İDDİASI
‘Soruları
cemaatdağıttı’
‘Organize kopya’ soruşturmasõnda
tutuklanan ‘Reis’ lakaplõ öğretim
elemanõ, Polis Meslek Yüksek
Okullarõ sõnavõnõ kendisinin iptal
ettirdiğini söyledi.
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
ÖSYM’nin bazõ sõ-
navlarõnda kopya çe-
kilmesini organize et-
tiği gerekçesiyle tu-
tuklanan öğretim ela-
manõ Oruç Ali Uğur,
2009’da yapõlan Polis
Meslek Yüksek Okul-
larõ’na giriş sõnavõ so-
rularõnõ, cemaate bağ-
lõ bazõ kişilerin elde
ederek kendilerine ya-
kõn kişilere dağõttõğõ-
nõ kaydetti. “Reis”
lakaplõ Uğur, kendi-
sinin de bu durumu
internette yayõmlaya-
rak sõnavõn iptal edil-
mesini sağladõğõnõ
açõkladõ.
Sõnavlarda kopya
çekilmesini organize
ettikleri gerekçesiyle
pazar günü 4 kişi tu-
tuklanmõştõ. Bunlar
arasõnda suç örgütü-
nün lideri olarak gös-
terilen Gazi Üniver-
sitesi Öğretim Ele-
manõ Oruç Ali Uğur,
Ankara 1. Sulh Ceza
Mahkemesi’ndeki ifa-
desinde, hakkõndaki
suçlamalarõ kabul et-
mediğini, kendisinin
hiçbir şekilde örgüt
kurup yönetme ve bu
şekilde çõkar sağla-
ma şeklinde bir eyle-
minin olmadõğõnõ sa-
vundu. Uğur, “Kim-
seyi çıkar karşılığı
ÖSYM, ALES vb.
sınavlara sokup ken-
dilerine kopya oluş-
turacak bilgileri ver-
miş değilim. Geçmiş
yıllarda siyasi ya-
kınlığım sebebi ile
Soner Gökgül’ü Ülkü
Ocakları’ndan, Zül-
fü Biçer’i de yine
Elazığ’daki Ülkü
Ocakları’nda görevli
olduğundan, Öz-
gür’ü (Fidan) de be-
nim görev yaptığım
Gazi Üniversite-
si’nde araştırma gö-
revlisi olması sebebi
ile tanırım. Bu şa-
hıslarla herhangi bir
suç örgütü kurmuş
değilim. Daha önce-
den MHP Genel
Merkezi’nde görev
yaptığım için arka-
daşlarım bana Reis
diye hitap ederler.
Telefon görüşmele-
rinde de bu şekilde
kayıtlar mevcut ola-
bilir. Bu suç örgütü-
nün başı olmamdan
kaynaklanan bir sı-
fat değildir” diye ko-
nuştu.
İfadesinde, 2009 yõ-
lõnda yapõlan ve
ÖSYM tarafõndan ip-
tal edilen Polis Mes-
lek Yüksek Okullarõ
sõnavõna da değinen
Uğur, şunlarõ söyledi:
“Polis Meslek
Yüksek Okulları öğ-
renci adaylığının ip-
talini sağladığım yö-
nündeki suçlama
kısmen doğrudur.
Ancak soruları ben
çalmadım. Kadirlili
olan bir hemşerim
bu sınava girmek
için Ankara’ya gel-
diğinde beni buldu.
Cemaate mensup
bazı kişilerin sınav
sorularını elde etti-
ğini, bu soruları ta-
nıdıkları kişilere da-
ğıttıklarını söyledi.
Ben de cuma gü-
nünden önce sorula-
rı bana verip vere-
meyeceğini sordum.
Ancak korkup Ka-
dirli’ye döndü.”
Özal, 1988’deki suikastõn arkasõnda Yirmibeşoğlu’nun olduğunu söyledi
Yirmibeşoğluiddiasõ
İstanbul Haber Servisi - 8. Cumhur-
başkanõ Turgut Özal’õn oğlu Ahmet
Özal, 1988 yõlõnda gerçekleşen suikastõn
arkasõnda dönemin MGK Sekreteri Or-
general Sabri Yirmibeşoğlu’nun bulun-
duğunu söyledi. Ahmet Özal, Yirmibe-
şoğlu’nun savcõya “Konunun üzerine
fazla gitme” dediğini de aktardõ.
8. Cumhurbaşkanõ Özal’õn oğlu Ah-
met Özal, babasõna yönelik 1988’de dü-
zenlenen başarõsõz suikastõn arkasõndaki
isimlerin çok kõsa sürede tespit edildiğini
açõkladõ.
Habertürk gazetesine konuşan Ahmet
Özal, “Babam ülke karışmasın diye bu
isimleri açıklamadı. Bunlardan biri de
dönemin MGK Genel Sekreteri Sabri
Yirmibeşoğlu’ydu. Bu isimlerin hepsi
Emniyet ve MİT’in arşivlerinde var. Ar-
şivler açılsın” dedi. Amcasõ Korkut
Özal’õn Turgut Özal’õn ölümüyle ilgili Er-
genekon’u işaret etmesine de değinen
Ahmet Özal, “Ölümüyle ilgili değil ama
eğer arşivler açılırsa babama suikast
olayı ile Ergenekon bağlantıları görü-
lecektir. Ölümüyle suikastın birlikte
araştırılması gerekir. Çünkü Kartal De-
mirağ diye bir adamı çıkıyor ve 2 sene
hapis yiyor, kayboluyor. Babam öldü-
ğü gün Kartal Demirağ gelip dua edip
ağladı” diye konuştu.
Sabri Yirmibeşoğlu kimdir?
Bir dönemin ‘karakutusu’ olarak da bi-
linen eski Milli Güvenlik Kurulu Genel
Sekreteri ve eski Özel Harp Dairesi Baş-
kanõ emekli Orgeneral Sabri Yirmibe-
şoğlu’nun ismi, 6-7 Eylül 1955’te yaşa-
nan olaylarda da adõ geçti. Gazeteci Fa-
tih Güllapoğlu, “Tanksız Topsuz Ha-
rekât” adlõ kitabõnda, Özel Harpçi Yir-
mibeşoğlu’nun görüşlerine de yer verdi.
Kitapta röportajõn bir yerinde Yirmibe-
şoğlu’nun “6-7 Eylül de bir Özel Harp
işidir ve muhteşem bir örgütlenmeydi.
Amacına da ulaştı. Sorarım size, bu
muhteşem bir örgütlenme değil miy-
di?” sözleri büyük yankõ uyandõrdõ. An-
cak Yirmibeşoğlu, kitapta kendisine ait ol-
duğu yazõlan sözleri inkâr etti.
Başkentte 40 kilometrede değişen eğitim manzarasõ
Polatlı’da çadır okul
ALİ ÖZTÜRK
ANKARA - Milli Eğitim Bakanõ Nimet
Çubukçu’nun, eğitim-öğretim açõlõş tören-
lerine Ankara Sincan’daki “teknolojik
okul”da katõlmasõ başkentteki eğitim ku-
rumlarõndaki çarpõklõğõ gündeme getirdi. An-
kara’nõn birbirine yaklaşõk 40 kilometre
uzaklõktaki iki ilçesinden biri olan Sin-
can’da sõnõflar teknolojinin her türlü olana-
ğõyla donatõlõrken Polatlõ ilçesinde mevsimlik
tarõm işçilerinin çocuklarõ halen çadõr okul-
larda eğitimlerini sürdürmeye çalõşõyor.
Eğitim-öğretim yõlõnõn başlamasõ nede-
niyle Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubuk-
çu’nun da katõlõmõyla Sincan İl Genel
Meclisi İlköğretim Okulu’nda tören dü-
zenlendi. Bakan Çubukçu törende, tekno-
lojik altyapõyla ilgili yakõnda yeni bir pro-
je başlatarak okullarda tek bir bilişim tek-
nolojisi sõnõfõ yerine bir bilgisayar ve pro-
jeksiyon cihazõyla bilişim teknolojisini sõ-
nõflara taşõyacaklarõnõ ifade etti.
Bakan bunlarõ söylerken başkentin Polatlõ
ilçesi Sarõoba köyünde mevsimlik tarõm
işçilerinin çocuklarõ, yeni eğitim ve öğretim
yõlõna, kurulan “çadır okul”da başladõ. Bu
çadõr okulun açõlõşõnõ da Kaymakam Gür-
soy Osman Bilgin ve Belediye Başkanõ Ya-
kup Çelik yaptõ.
Köyde 1500 civarõnda işçinin yaşadõğõnõ
ifade eden Bilgin, açtõklarõ “çadır okul”da
ilk etapta yaklaşõk 80 öğrencinin eğitim öğ-
retime başladõğõnõ belirterek 40 öğrencinin
daha kayõtlarõnõn tamamlanmasõ için çalõş-
ma yaptõklarõnõ, kõsa sürede sayõnõn 120’ye
çakacağõnõ bildirdi. Mevsimlik işçilerin ma-
yõs ile kasõm aylarõ arasõnda ilçelerinde ya-
şadõğõnõ, işçi çocuklarõnõn da burada 3 ay sü-
reyle okula ihtiyacõ olduğunu vurguladõ.
8. Cumhurbaşkanõ Turgut
Özal’õn oğlu Ahmet Özal,
Yirmibeşoğlu’nun savcõya
“Konunun üzerine fazla gitme”
dediğini de aktardõ.
SABRİ YİRMİBEŞOĞLU YALANLADI
OZAN YAYMAN
İZMİR - Eski MGK Genel Sekreteri Emekli Orgeneral
Sabri Yirmibeşoğlu, Cumhurbaşkanõ Turgut Özal’õn oğ-
lu Ahmet Özal’õn, 1988 yõlõnda babasõna yönelik düzenle-
nen suikast girişiminin arkasõnda kendisinin olduğu yö-
nündeki söyleminin gerçeği yansõtmadõğõnõ söyledi. Yir-
mibeşoğlu, Ahmet Özal’õ, söz konusu açõklamalarõnõn ar-
dõndan telefonla aradõğõnõ belirterek, “Ahmet Özal bana,
yanlış anlaşılma olduğunu ve haberi yapan arkadaşla-
rın konuyu yanlış yansıttıklarını söyledi” dedi. Yirmi-
beşoğlu, böyle bir konuyla kamuoyunun gündemine gel-
mekten rahatsõzlõk duyduğunu da sözlerine ekledi.
MüdürTatlıcı’ya
AKP sürgünü
ŞAHAP AVCI
ALİAĞA - Alia-
ğa’da 7 yõldõr ilçe mil-
li eğitim müdürlüğü
görevini yürüten Ya-
kup Tatlıcı, okullarõn
açõldõğõ gün yapõlan
bildirimle Kõnõk İlçe
Milli Eğitim Müdür-
lüğü’ne görevlendiril-
di. Tatlõcõ’nõn yerine
ise geçen yerel se-
çimlerde Helvacõ bel-
desinde AKP’nin be-
lediye başkan adayõ
olan Kazım Sayın gö-
revlendirildi.
Tatlõcõ’nõn görev-
den alõndõğõnõ, Alia-
ğa’da 2010-2011 eği-
tim ve öğretim yõlõ
açõlõş törenlerinin ya-
põldõğõ TOKİ İlköğ-
retim Okulu’ndaki ve-
da konuşmasõyla öğ-
renen eğitimciler
üzüntü yaşadõ. Tatlõcõ
konuşmasõnda, “Gö-
revlendirme adı al-
tında Kınık ilçesine
sürgün edildim. Be-
nim hiçbir rızam ol-
madan gönderiliyo-
rum. Yarın gidip
görevime başlayaca-
ğım, diğer yandan
da yasal yollardan
hakkımı arayaca-
ğım” dedi.
Tatlõcõ’nõn yerine ise
Menemen Çõraklõk Eği-
tim Müdürü iken bir
ay önce Aliağa ME-
TEM Müdürlüğü’ne
atanan Kazõm Sayõn
getirildi. Sayõn, son ye-
rel seçimlerde
AKP’nin, Helvacõ be-
lediye başkan adayõydõ.
Eğitim-Sen Aliağa
İlçe Baştemsilcisi Çe-
tin Ekinci, “Siyasi
kadrolaşmanın yan-
sımasını Aliağa’da
da görüyoruz” dedi.
KINIK’TA GÖREVLENDİRİLDİ
YÖK yetkilileri KPSS’deki iddialar nedeniyle yürütülen soruşturma
çerçevesinde savcılıkla görüştükten sonra ÖSYM’de birçok birimin
müdürünü, halen devam eden “soruşturmanın selameti” açısından gö-
revden aldı. Görevden alınanlar arasında Özel Kalem Müdürü Işıl
Çıngı, Genel Sekreter Mehmet Altunay, Bilgi İşlem Müdürü Mustafa
Tütüncü ve Test Araştırma Müdürü Haydar Altunay da bulunuyor.
ÖSYM’DE DOKUZ KİŞİ GÖREVDEN ALINDI