23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Türkiye’de Referandumlar Türkiye, Cumhuriyet tarihi boyunca altı referandum yaşamıştır. İlki, 27 Mayıs 1960 Darbesi sonrası hazırlanan anayasanın seçmenlerin onayına sunulduğu 9 Temmuz 1961 tarihli referandumdur. Bu referandumda seçmenlerin yüzde 61.7’si yeni anayasaya ‘evet’, yüzde 38.3’ü de ‘hayır’ demiştir. 67 ilin 56’sında ‘evet’ oyları ağırlıktayken, 11 ilde ‘hayır’ oyları ağırlık kazanmıştır. ‘Hayır’ diyen iller Sakarya, Bolu, Zonguldak, Çorum, Samsun, İzmir, Aydın, Manisa, Kütahya, Denizli ve Bursa’dır. Daha sonra il olan Düzce, Karabük ve Bartın ilçelerinde de ‘hayır’ oyları ağırlıktadır. 10 ili kapsayan Marmara Bölgesi’nden yalnızca Bursa ve Sakarya ‘hayır’ diyen iller arasındayken, geri kalan sekiz il 1961 Anayasası’na ‘evet’ demiştir. 8 ili içeren Ege bölgesinde ise üç il, Muğla, Uşak, Afyon ‘evet’, İzmir, Aydın, Manisa, Kütahya ve Denizli ise ‘hayır’ oyu vermiştir. 7 Akdeniz ilinin tümü ‘evet’, 14 Karadeniz ilinin 2’si (Zonguldak, Çorum) ‘hayır’, 13’ü ‘evet’, 10 İç Anadolu ilinin tümü gibi, 12 Doğu Anadolu kentiyle 6 Güneydoğu Anadolu kentinin de tümü ‘evet’ demiştir. ‘Hayır’ oyu veren illerin tümünde 1957 genel seçimlerinde Demokrat Parti kazanmıştı. İkici referandum, 12 Eylül 1980 Darbesi’nden sonra hazırlanan 1982 Anayasası için süngü zoruyla ve ‘hayır propagandası’ yasaklanarak 7 Kasım 1982’de yapıldı. Anayasa, yüzde 8.63 “hayır” (1.626.431 seçmen) oyuna karşılık, yüzde 91.37 ’evet’ (17.215.559 seçmen) oyuyla kabul edildi. Bu referandumda en çok ‘hayır’ oyunun çıktığı üç il Bingöl (yüzde 23.5), Diyarbakır (19.7) ve Tunceli (17.4) idi. Kürt ve Zaza nüfusun yoğun olduğu bu illerde faşist-ırkçı baskıların, işkencelerin toplumun tepkisinde bir rol oynadığı haklı olarak ileri sürülebilir. Fakat en çok ‘evet’ çıkan Kars (97.5) ve Bilecik’in (95.9) arasında yine Kürt nüfusun yoğun olduğu Ağrı’nın (96.4) yer alması ilginçtir; şablona uymamaktadır. Üçüncü referandum, 1982 Anayasası’nın geçici 4. maddesi ile getirilen Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş gibi politikacılara ilişkin 10 ve 5 yıllık siyasal yasakların kalkıp kalkmaması konusunda 6 Eylül 1987’de düzenlendi. Yüksek Seçim Kurulu, halkoylaması sonuçlarını 12 Eylül 1987’de açıkladı. Halkoylamasına 24.436.821 seçmen katıldı. Geçerli 23.347.856 oydan 11.711.461’i ‘evet’ (50.16), 11.636.395’i ‘hayır’ (49.84) çıktı. Böylece, geçici 4. madde yürürlükten kalktı. Tüm İç Anadolu illeriyle Doğu Anadolu’nun büyük bölümünde seçmenler ‘hayır’ derken, Çanakkale dışında tüm Trakya ile Akdeniz’in tüm kıyı illeri ‘evet’ dediler. Bu referandumda ‘evet’ ile ‘hayır’ oyları arasında yalnızca 75.066 oyluk bir fark ortaya çıkmıştır. Sonuçların açıklanması ile dönemin Başbakanı Turgut Özal erken genel seçim kararı almış ve aynı yıl 29 Kasım 1987 Türkiye Cumhuriyeti Milletvekili Genel Seçimleri yapılmıştır. 1987 referandumunda seçim yasaklarının kalkmasına, dolayısıyla Necmettin Erbakan’ın politikaya dönmesine ‘hayır’ diyen Konya, 1991 genel seçimlerinde Refah Partisi’nin ve Erbakan’ın kalesi oldu. İlginçtir, şaşırtıcıdır. Türkiye’de yapılan dördüncü halkoylamasının sonucu ‘hayır’ çıkmıştır. 1982 Anayasası’nın 127. maddesindeki yerel seçimlerin 1 yıl erkene alınıp alınmaması konusunda 25 Eylül 1988’de yapılan bu halkoylamasında seçmenlerin yüzde 65’i ‘hayır’, yüzde 35’i de ‘evet’ oyu kullandılar. Böylece yerel seçimlerin erkene alınması için anayasanın 127. maddesindeki değişiklik kabul edilmedi ve 13 Kasım 1988 olarak öngörülen erken yerel seçim yapılmadı. Bu halkoylamasında ‘evet’ çıkan tek il Malatya idi, bu sonucu Malatyalıların Turgut Özal’la olan hemşerilik bağlarıyla açıklayabiliriz. Gönül bağından kaynaklanan siyasal bir sonucun demokrasi ile ne ölçüde bağdaşabilir olduğu konusunda sanırım düşünmek gerekir. Bu referandumları anımsatmak istedim, hem 12 Eylül Referandumu’nu hem de demokrasimizin düzeyini daha iyi anlayabiliriz düşüncesiyle… Anayasa referandumu yü- zünden kamuoyunda yete- rince tartõşõlmayan olaylar- dan biri de 4 Eylül’de Yeni Zelanda’da gerçekleşen dep- remdi. “Olay” dememin ne- deni ise 7.1 büyüklüğündeki sarsõntõnõn “can kaybı ol- madan” atlatõlmasõydõ… oy- sa aynõ büyüklükte ocak ayõnda Haiti de sallanmõş, yaklaşõk 260 bin kişi yaşa- mõnõ yitirmişti. Aradaki bu “çarpıcı fark”õn nedenine Türkiye aldõrmazken, deprem ülkesi olmayan Almanya’nõn Der Spiegel dergisi olayõn peşine düştü… sonunda açõğa çõkan “gerçek” özetle şuydu: Ye- ni Zelanda önceki deprem- lerde felaketin nedeninin “denetimsiz beton bina- lardaki çökmeler” olduğu- nu görerek “çağdaş tasa- rımlı ahşap bina”lara yö- nelmişti. Bu tercihin sonun- da 7.1 büyüklüğündeki dep- remi “sıfır can kaybı”yla at- latmõştõ. Haiti’de ise denetimsiz be- tonarme yapõlaşma sürdüğü için aynõ büyüklükteki dep- rem büyük bir felakete dö- nüşmüştü... O halde deprem riski olan ülkelerde “ahşap mimari”nin yaygõnlaştõrõl- masõ yaşamsal önem taşõ- yordu... (Milliyet-06 Eylül 2010) Bizdeki gelişmeler Bunlarõ okuyunca, Türki- ye’nin en gelişmiş bölgele- rinde on binlerce can kaybõ- na neden olan ’99 depremi- ni izleyen günleri anõmsadõm. Sakarya’dan Yalova ve Av- cılar’a uzanan felaket kuşa- ğõnda sayõlarõ az da olsa “ayakta” kalabilen “eski ahşap yapı”lar ile gelenek- sel üslupta inşa edilmiş köy evlerinde ise tahribat varsa bile can kaybõ yoktu. 17 Ağustos ’99’da yaşam- larõnõ yitirenlerin büyük ço- ğunluğu, 7.4’e dayanama- yõp çöken ağõr betonarme döşemelerin altõnda kalan- lardõ. O çok katlõ “sözde(!) modern” apartmanlar yerle bir olurken, ahşap ve “gele- neksel” yapõlar “yüzyılların deprem deneyimini içeren” yapõsal özellikleriyle ayak- taydõlar... Bu gözlemi daha önceki Adana depreminde de yap- tõğõmõzdan, dünyadaki ör- neklerini de irdeleyerek “çağdaş mimaride ahşap” konusunu işleyen yazõlar yazdõk, etkinlikler düzenle- dik, konuyu kamuoyu gün- demine taşõmaya gayret ettik. Hatta UNESCO bile İs- tanbul’da “Ahşap ve Dep- rem” konulu uluslararasõ bir toplantõ düzenleyerek dep- rem riski yüksek ül- kelerde geleneksel ahşap yapõlarõn mo- dern mimariye esin kaynağõ olmasõ ge- rektiğini vurguladõ. Peki, bütün bun- lardan ders çõkarõldõ mõ? Kocaman bir HAYIR! Ne mimarlõk eğiti- minde “çağdaş ah- şap yapı tasarımı” işlenmeye başlandõ; ne Bayõndõrlõk Ba- kanlõğõ ahşap yapõ uygula- malarõ için teknik şartname- ler düzenledi, ne de İnşaat Mühendisleri Odasõ ve eği- tim kurumlarõ betonarmenin egemenliğini azaltan, mü- hendislerin ahşap yapõ sis- temlerini de öğrenmelerini sağlayacak bir çabaya giriş- ti. Dahasõ, aynõ günlerde “be- tonarme yerine ahşapla çağdaş tasarım” konulu ma- kaleme büyük tepki gösteren deneyimli bir mimar, yaz- dõklarõmõn “çağdışı”lõk ol- duğunu belirterek diyordu ki: “Betonarme karşısın- da şapka çıkarıyorum.” Şimdi ise aynõ şapkayõ ay- nõ saygõyla çõkardõğõ anlaşõ- lan Haiti’de 7 büyüklüğün- deki depremin sonucu 260 bin ölü; betonarmeye şapka çõkaracağõna, sorgulayan Ye- ni Zelanda’da ise 7.1’in ah- şap yapõlardaki sonucu, tek bir can kaybõnõn bile olma- masõ... Tarih boyunca sayõsõz dep- remi atlatarak kendini ye- tiştirmiş geleneksel mimari- den esinlenmede dünyaya ders verebilecek zenginliğe sahip Türkiye’de bu gerçek ne zaman önemsenecek? ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ Ahşap Yapõlarõn Zaferi ekinci@cumhuriyet.com.tr KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com HARBİ SEMİH POROY 22 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 15 HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ Referandum-Değerlendirme-II- Dr. Alev COŞKUN Dünkü yazõmõzda 12 Eylül 2010 tarihinde yapõlan halkoylamasõnõn siyasal açõdan genel değerlendiril- mesi yapõlmõş, rakamsal yorumla- ra geçilmişti. Bu yazõmõzda rakamsal değer- lendirmeler sürdürülecek, özellik- le bütün gazetelerde yer alan üç renkli haritalar üzerinde durula- caktõr. Üç renkli haritalar Halkoylamasõndan sonra gaze- telerde yer alan üç renkli haritalar siyaset bilimi metodolojisi açõsõn- dan yanlõştõr, aldatõcõdõr. Kõyõlar kõrmõzõ, geri kalan mavi, güneydoğu sarõ, siyaset sosyoloji- si açõsõndan “vahim” hatalar ya- ratõr. Çok çarpõcõ bir örnek verelim: Aşağõdaki illerde hayõr oranlarõ şöyledir: Burdur, yüzde 47 Hayõr; Isparta, yüzde 42 Hayõr; Kõrşehir, yüzde 41.48 Hayõr; Bartõn, yüzde 44.04 Hayõr; Iğdõr, yüzde 46.05 Hayõr; Yalova, yüzde 48.8 Hayõr; Osma- niye, yüzde 46.57 Hayõr. Şimdi bu iller Evet oyu vermiş gibi mavi renge boyanmõştõr. Evet vermiş gibi gösterilmiştir. Oysa bu illerde, Evet-Hayõr ara- sõndaki fark yüzde 2 ile yüzde 8 arasõnda oynamaktadõr. Yani Ha- yõr’lar Evet’lere çok yakõndõr. O ne- denle haritada o illeri “Evet” ola- rak göstermek yanõltõcõdõr. Karşõt, çarpõcõ örnek Manisa’dõr. Bu ilde hayõrlar yüzde 50.3, Evet yüzde 49.7 oranlarõndadõr. O ne- denle Manisa’yõ “Hayır” olarak göstermek de yanlõştõr. Bu siyasal analiz inceliğini Cum- huriyet gazetesi yakaladõ ve pazar günü (19.09.2010) gerçekçi bir oy dağõlõmõ haritasõ yayõmladõ. Aslõnda illeri şöyle sõralamak daha doğru oldu: Hayõr oylarõnõn yüzde 30-40 dü- zeyinde olduğu iller: Bu grup 21 ta- ne ve Evet oylarõnõn yoğun olduğu: Afyon, Bolu, Çorum, Erzincan, Gaziantep, Giresun, Kars, Kasta- monu, Kocaeli, Nevşehir, Niğde, Ordu, Sakarya, Samsun, Sinop, Tokat, Trabzon, Karaman, Kõrõk- kale, Karabük, Kilis gibi illeri kapsamaktadõr. Bu illerde “Ha- yır” oylarõnõn yüzde 30-40 ban- dõnda oluşmasõ son derece önem- lidir. Bir başka gruplama “Hayır” oylarõnõn yüzde 41 ile yüzde 50 dü- zeyinde olduğu illerdir. Onlar da Amasya (41.32), Ankara (45.98) Artvin (49.8), Ardahan (45), Bur- dur (47.61), Bursa (43.64), Ispar- ta (42.51), İstanbul (45.14), Kõr- şehir (41.48), Bartõn (44.64), Ar- dahan (45), Iğdõr (46), Yalova (48.8), Osmaniye (46.57), Zon- guldak’tõr (49.95) . Kuşkusuz bir diğer gruplama “Hayır” oylarõnõn yüzde 50’yi aş- tõğõ illerdir: Adana (56.2), Antalya (56.6), Aydõn (63.5), Balõkesir (51.6), Bi- lecik (50.4), Çanakkale (59.3), Denizli (53.6), Edirne (73.1), Es- kişehir (53.8), Hatay (50.7), Mer- sin (562.4), İzmir (63.5), Kõrklareli (74.2), Manisa (50.3), Muğla (69.02), Tekirdağ (65.3), Tunceli (81.2), Uşak (50.22). Bu tablo, Türkiye’nin üç renkli bir haritaya bölünmediğini göste- rir. Bu tablo aynõ zamanda hayõr oylarõnõn bütün Türkiye’ye yayõl- dõğõnõ gösterir. Referanduma karşõ boykotun be- lirgin olarak uygulandõğõ Diyar- bakõr, Mardin, Batman, Siirt, Muş, Şõrnak, Van, Hakkâri dahil, “Ha- yır” oylarõ, bütün illerde belirli oranlarda vardõr. Bu da bütün Tür- kiye’de ciddi bir muhalefet potan- siyelini gösteriyor. Bu sonuçlara bakarak, Türki- ye’nin üçe ayrõştõğõnõ belirten ya- zõ yazanlar aslõnda kolaycõ yakla- şõmlar sergiliyorlar. Ancak gaze- temizde Deniz Kavukçuoğlu, “Bir Başka Açıdan Referandum So- nuçları” (15.9.2010 ve 19.09.2010), Erol Tuncer (19.09.2010) ve Radikal’de Ali Eşref Turan, (14.09.2010), Hür- riyet’te Mehmet Y. Yılmaz (14.09.2010) bu noktalara daha gerçekçi olarak yaklaştõlar. İstanbul’un rengi Referandum sonuçlarõ aslõnda İstanbul için de çok çarpõcõdõr ve İs- tanbul’un özellikle ilçeler bazõnda ele alõnmasõ teker-teker incelenmesi gerekir. 9 milyonu aşan seçmen kitlesiy- le İstanbul tek başõna, tüm Türki- ye’deki seçmenin yüzde 20’sine ya- kõnõnõ kapsõyor. Bu nedenle başlõ başõna ele alõnõp incelenmesi ve si- yasal analize tabi tutulmasõ gerekir. Örneğin: Sağ seçmenin çoğunlukta oldu- ğu Fatih ilçesinde yüzde 42, Eyüp ilçesinde yüzde 47, Üsküdar’da yüzde 46, Beykoz’da yüzde 41, Bayrampaşa’da yüzde 44, B.Çek- mece’de yüzde 53, K.Çekmece’de yüzde 49, Zeytinburnu’nda yüzde 41 hayõr oyu çõkmasõ son derece önemlidir. Önceki seçimlerde bu ilçeler sa- ğõn, özellikle AKP’nin oy depola- rõydõ. Bu hususlarõ özetlersek: 1- Bütün gazetelerde yer alan üç renkli haritalar siyaset bilimi açõ- sõndan yanõltõcõdõr. 2- Düşünülenin aksine hayõr oy- larõ bütün illerde vardõr ve yay- gõndõr. 3- Toplam seçmenin yüzde 20’si- ne yaklaşan oy potansiyeline sahip İstanbul ilçe bazõnda özel olarak değerlendirilmelidir. Çünkü gele- neksel olarak sağ kesime oy veren örneğin, Fatih ilçesinde hayõr oyu yüzde 42, Üsküdar’da yüzde 46 ve Eyüp’te yüzde 47’ye yükselmiştir. 4- Sadece İstanbul’da değil, An- kara, İzmir, Bursa, Kocaeli, Ada- na, Hatay, Gaziantep gibi büyük il- lerde ilçe bazõnda rakamsal değer- lendirmeler yapõlmadõr. Seçim AKP için ‘çantada keklik’ değil Bu analizler, AKP’nin önümüz- deki genel seçimde rahat olama- yacağõnõ gösteren önemli kanõt- lardõr. Önümüzdeki seçimler yandaş yazarlarõn ileriye sürdüğü gibi AKP için adeta “çantada kek- lik” değildir. Bana göre, eğer mu- halefet partileri bundan sonrasõnõ iyi değerlendirirlerse, önümüzde- ki seçim sonuçlarõ AKP dõşõnda bir koalisyon göstermektedir. Yarõnki yazõmõzda referandum- da siyasal partilerimizin çalõşma ve performanslarõnõ değerlendirece- ğim... Halkoylamasõndan sonra gazetelerde yer alan üç renkli haritalar siyaset bilimi metodolojisi açõsõndan yanlõştõr, aldatõcõdõr. Hayõr oyunun yüzde 45’i geçtiği birçok il, haritada evet gibi gösterilmiştir. Bu doğru değildir. Hayõr oylarõ bütün Türkiye’ye dağõlmõştõr. Bu nedenle sosyolojik bölünme söylemi yanõltõcõdõr. Çökmedikleri için öldürmediler. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Manisa’nõn Kula ilçesinde bir kaplõca. 2/ At, as- lan gibi hayvan- larõn ensesinde bulunan uzun kõl- lar... Yapraklarõ salata olarak ye- nen baharlõ bir bitki.. 3/ Birleş- me, birlik kurma. 4/ “ --- derdiyle hoşem el çek ilacõm- dan tabib” (Fuzuli)... Ağõzda güç eriyen bir cins şeker. 5/ Gemilerin barõndõklarõ sõğõnak... Nikel elementinin sim- gesi. 6/ Keman gibi om- za dayanarak çalõnan yaylõ bir çalgõ... İlgi eki. 7/ Güzel çiçekli bir süs bitkisi... Bayõndõrlõk. 8/ Özbekistan’õn plaka imi... Parlaklõğõ geçici olarak ar- tarak patlayan yõldõz. 9/ Bir cins antibiyotik. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kütahya’nõn Simav ilçesinde bir kaplõca... Uğur, ta- lih. 2/ Kuzu sesi... Ciltçilikte, kitap yapraklarõnõ düz- gün tutmaya yarayan ince şerit. 3/ İdare lambasõ. 4/ Bir şeyi kabul etmeyerek geri çevirme... Kastamonu’nun bir ilçesi. 5/ Pirinç, buğday, mõsõr gibi bitkilerin to- humu... Kemiklerin yuvarlak ucu. 6/ Bir kimsenin dav- ranõşlarõna temel olan ahlak ilkelerinin tümü... Kah- verengi kabuklu ve yeşil etli bir meyve. 7/ İpotek... So- ğurma, emme. 8/ Karahindibanõn sebze olarak yenen yapraklarõ. 9/ Bir çeşit çörek... Cerahat. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 I S L I K Ç I N S U A R E R A F K M I S K A L A A D E M A K T R U S E L F A L A A N A D O L A Y A Z M E R İ T E K İ L A A Z N A Z İ R E M 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 dkavukcuoglu@superonline.com www.denizkavukcuogluyazilari.blogspot.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle