Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLU
Türkiye’de Referandumlar
Türkiye, Cumhuriyet tarihi boyunca altı
referandum yaşamıştır. İlki, 27 Mayıs 1960
Darbesi sonrası hazırlanan anayasanın
seçmenlerin onayına sunulduğu 9 Temmuz 1961
tarihli referandumdur. Bu referandumda
seçmenlerin yüzde 61.7’si yeni anayasaya ‘evet’,
yüzde 38.3’ü de ‘hayır’ demiştir. 67 ilin 56’sında
‘evet’ oyları ağırlıktayken, 11 ilde ‘hayır’ oyları
ağırlık kazanmıştır. ‘Hayır’ diyen iller Sakarya,
Bolu, Zonguldak, Çorum, Samsun, İzmir, Aydın,
Manisa, Kütahya, Denizli ve Bursa’dır. Daha sonra
il olan Düzce, Karabük ve Bartın ilçelerinde de
‘hayır’ oyları ağırlıktadır.
10 ili kapsayan Marmara Bölgesi’nden yalnızca
Bursa ve Sakarya ‘hayır’ diyen iller arasındayken,
geri kalan sekiz il 1961 Anayasası’na ‘evet’
demiştir. 8 ili içeren Ege bölgesinde ise üç il,
Muğla, Uşak, Afyon ‘evet’, İzmir, Aydın, Manisa,
Kütahya ve Denizli ise ‘hayır’ oyu vermiştir. 7
Akdeniz ilinin tümü ‘evet’, 14 Karadeniz ilinin 2’si
(Zonguldak, Çorum) ‘hayır’, 13’ü ‘evet’, 10 İç
Anadolu ilinin tümü gibi, 12 Doğu Anadolu
kentiyle 6 Güneydoğu Anadolu kentinin de tümü
‘evet’ demiştir.
‘Hayır’ oyu veren illerin tümünde 1957 genel
seçimlerinde Demokrat Parti kazanmıştı.
İkici referandum, 12 Eylül 1980 Darbesi’nden
sonra hazırlanan 1982 Anayasası için süngü
zoruyla ve ‘hayır propagandası’ yasaklanarak 7
Kasım 1982’de yapıldı. Anayasa, yüzde 8.63
“hayır” (1.626.431 seçmen) oyuna karşılık, yüzde
91.37 ’evet’ (17.215.559 seçmen) oyuyla kabul
edildi. Bu referandumda en çok ‘hayır’ oyunun
çıktığı üç il Bingöl (yüzde 23.5), Diyarbakır (19.7)
ve Tunceli (17.4) idi. Kürt ve Zaza nüfusun yoğun
olduğu bu illerde faşist-ırkçı baskıların,
işkencelerin toplumun tepkisinde bir rol oynadığı
haklı olarak ileri sürülebilir. Fakat en çok ‘evet’
çıkan Kars (97.5) ve Bilecik’in (95.9) arasında yine
Kürt nüfusun yoğun olduğu Ağrı’nın (96.4) yer
alması ilginçtir; şablona uymamaktadır.
Üçüncü referandum, 1982 Anayasası’nın geçici
4. maddesi ile getirilen Süleyman Demirel,
Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Alparslan
Türkeş gibi politikacılara ilişkin 10 ve 5 yıllık
siyasal yasakların kalkıp kalkmaması konusunda 6
Eylül 1987’de düzenlendi. Yüksek Seçim Kurulu,
halkoylaması sonuçlarını 12 Eylül 1987’de
açıkladı. Halkoylamasına 24.436.821 seçmen
katıldı. Geçerli 23.347.856 oydan 11.711.461’i
‘evet’ (50.16), 11.636.395’i ‘hayır’ (49.84) çıktı.
Böylece, geçici 4. madde yürürlükten kalktı. Tüm
İç Anadolu illeriyle Doğu Anadolu’nun büyük
bölümünde seçmenler ‘hayır’ derken, Çanakkale
dışında tüm Trakya ile Akdeniz’in tüm kıyı illeri
‘evet’ dediler.
Bu referandumda ‘evet’ ile ‘hayır’ oyları arasında
yalnızca 75.066 oyluk bir fark ortaya çıkmıştır.
Sonuçların açıklanması ile dönemin Başbakanı
Turgut Özal erken genel seçim kararı almış ve
aynı yıl 29 Kasım 1987 Türkiye Cumhuriyeti
Milletvekili Genel Seçimleri yapılmıştır. 1987
referandumunda seçim yasaklarının kalkmasına,
dolayısıyla Necmettin Erbakan’ın politikaya
dönmesine ‘hayır’ diyen Konya, 1991 genel
seçimlerinde Refah Partisi’nin ve Erbakan’ın kalesi
oldu. İlginçtir, şaşırtıcıdır.
Türkiye’de yapılan dördüncü halkoylamasının
sonucu ‘hayır’ çıkmıştır. 1982 Anayasası’nın 127.
maddesindeki yerel seçimlerin 1 yıl erkene alınıp
alınmaması konusunda 25 Eylül 1988’de yapılan
bu halkoylamasında seçmenlerin yüzde 65’i
‘hayır’, yüzde 35’i de ‘evet’ oyu kullandılar.
Böylece yerel seçimlerin erkene alınması için
anayasanın 127. maddesindeki değişiklik kabul
edilmedi ve 13 Kasım 1988 olarak öngörülen
erken yerel seçim yapılmadı.
Bu halkoylamasında ‘evet’ çıkan tek il Malatya
idi, bu sonucu Malatyalıların Turgut Özal’la olan
hemşerilik bağlarıyla açıklayabiliriz. Gönül
bağından kaynaklanan siyasal bir sonucun
demokrasi ile ne ölçüde bağdaşabilir olduğu
konusunda sanırım düşünmek gerekir.
Bu referandumları anımsatmak istedim, hem 12
Eylül Referandumu’nu hem de demokrasimizin
düzeyini daha iyi anlayabiliriz düşüncesiyle…
Anayasa referandumu yü-
zünden kamuoyunda yete-
rince tartõşõlmayan olaylar-
dan biri de 4 Eylül’de Yeni
Zelanda’da gerçekleşen dep-
remdi. “Olay” dememin ne-
deni ise 7.1 büyüklüğündeki
sarsõntõnõn “can kaybı ol-
madan” atlatõlmasõydõ… oy-
sa aynõ büyüklükte ocak
ayõnda Haiti de sallanmõş,
yaklaşõk 260 bin kişi yaşa-
mõnõ yitirmişti.
Aradaki bu “çarpıcı
fark”õn nedenine Türkiye
aldõrmazken, deprem ülkesi
olmayan Almanya’nõn Der
Spiegel dergisi olayõn peşine
düştü… sonunda açõğa çõkan
“gerçek” özetle şuydu: Ye-
ni Zelanda önceki deprem-
lerde felaketin nedeninin
“denetimsiz beton bina-
lardaki çökmeler” olduğu-
nu görerek “çağdaş tasa-
rımlı ahşap bina”lara yö-
nelmişti. Bu tercihin sonun-
da 7.1 büyüklüğündeki dep-
remi “sıfır can kaybı”yla at-
latmõştõ.
Haiti’de ise denetimsiz be-
tonarme yapõlaşma sürdüğü
için aynõ büyüklükteki dep-
rem büyük bir felakete dö-
nüşmüştü... O halde deprem
riski olan ülkelerde “ahşap
mimari”nin yaygõnlaştõrõl-
masõ yaşamsal önem taşõ-
yordu... (Milliyet-06 Eylül
2010)
Bizdeki gelişmeler
Bunlarõ okuyunca, Türki-
ye’nin en gelişmiş bölgele-
rinde on binlerce can kaybõ-
na neden olan ’99 depremi-
ni izleyen günleri anõmsadõm.
Sakarya’dan Yalova ve Av-
cılar’a uzanan felaket kuşa-
ğõnda sayõlarõ az da olsa
“ayakta” kalabilen “eski
ahşap yapı”lar ile gelenek-
sel üslupta inşa edilmiş köy
evlerinde ise tahribat varsa
bile can kaybõ yoktu.
17 Ağustos ’99’da yaşam-
larõnõ yitirenlerin büyük ço-
ğunluğu, 7.4’e dayanama-
yõp çöken ağõr betonarme
döşemelerin altõnda kalan-
lardõ. O çok katlõ “sözde(!)
modern” apartmanlar yerle
bir olurken, ahşap ve “gele-
neksel” yapõlar “yüzyılların
deprem deneyimini içeren”
yapõsal özellikleriyle ayak-
taydõlar...
Bu gözlemi daha önceki
Adana depreminde de yap-
tõğõmõzdan, dünyadaki ör-
neklerini de irdeleyerek
“çağdaş mimaride ahşap”
konusunu işleyen yazõlar
yazdõk, etkinlikler düzenle-
dik, konuyu kamuoyu gün-
demine taşõmaya gayret ettik.
Hatta UNESCO bile İs-
tanbul’da “Ahşap ve Dep-
rem” konulu uluslararasõ bir
toplantõ düzenleyerek dep-
rem riski yüksek ül-
kelerde geleneksel
ahşap yapõlarõn mo-
dern mimariye esin
kaynağõ olmasõ ge-
rektiğini vurguladõ.
Peki, bütün bun-
lardan ders çõkarõldõ
mõ? Kocaman bir
HAYIR!
Ne mimarlõk eğiti-
minde “çağdaş ah-
şap yapı tasarımı”
işlenmeye başlandõ;
ne Bayõndõrlõk Ba-
kanlõğõ ahşap yapõ uygula-
malarõ için teknik şartname-
ler düzenledi, ne de İnşaat
Mühendisleri Odasõ ve eği-
tim kurumlarõ betonarmenin
egemenliğini azaltan, mü-
hendislerin ahşap yapõ sis-
temlerini de öğrenmelerini
sağlayacak bir çabaya giriş-
ti.
Dahasõ, aynõ günlerde “be-
tonarme yerine ahşapla
çağdaş tasarım” konulu ma-
kaleme büyük tepki gösteren
deneyimli bir mimar, yaz-
dõklarõmõn “çağdışı”lõk ol-
duğunu belirterek diyordu
ki: “Betonarme karşısın-
da şapka çıkarıyorum.”
Şimdi ise aynõ şapkayõ ay-
nõ saygõyla çõkardõğõ anlaşõ-
lan Haiti’de 7 büyüklüğün-
deki depremin sonucu 260
bin ölü; betonarmeye şapka
çõkaracağõna, sorgulayan Ye-
ni Zelanda’da ise 7.1’in ah-
şap yapõlardaki sonucu, tek
bir can kaybõnõn bile olma-
masõ...
Tarih boyunca sayõsõz dep-
remi atlatarak kendini ye-
tiştirmiş geleneksel mimari-
den esinlenmede dünyaya
ders verebilecek zenginliğe
sahip Türkiye’de bu gerçek
ne zaman önemsenecek?
ÇED KÖŞESİ
OKTAY EKİNCİ
Ahşap Yapõlarõn Zaferi
ekinci@cumhuriyet.com.tr
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr
ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com
HARBİ SEMİH POROY
22 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
15
HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ
Referandum-Değerlendirme-II-
Dr. Alev COŞKUN
Dünkü yazõmõzda 12 Eylül 2010
tarihinde yapõlan halkoylamasõnõn
siyasal açõdan genel değerlendiril-
mesi yapõlmõş, rakamsal yorumla-
ra geçilmişti.
Bu yazõmõzda rakamsal değer-
lendirmeler sürdürülecek, özellik-
le bütün gazetelerde yer alan üç
renkli haritalar üzerinde durula-
caktõr.
Üç renkli haritalar
Halkoylamasõndan sonra gaze-
telerde yer alan üç renkli haritalar
siyaset bilimi metodolojisi açõsõn-
dan yanlõştõr, aldatõcõdõr.
Kõyõlar kõrmõzõ, geri kalan mavi,
güneydoğu sarõ, siyaset sosyoloji-
si açõsõndan “vahim” hatalar ya-
ratõr. Çok çarpõcõ bir örnek verelim:
Aşağõdaki illerde hayõr oranlarõ
şöyledir:
Burdur, yüzde 47 Hayõr; Isparta,
yüzde 42 Hayõr; Kõrşehir, yüzde
41.48 Hayõr; Bartõn, yüzde 44.04
Hayõr; Iğdõr, yüzde 46.05 Hayõr;
Yalova, yüzde 48.8 Hayõr; Osma-
niye, yüzde 46.57 Hayõr.
Şimdi bu iller Evet oyu vermiş
gibi mavi renge boyanmõştõr.
Evet vermiş gibi gösterilmiştir.
Oysa bu illerde, Evet-Hayõr ara-
sõndaki fark yüzde 2 ile yüzde 8
arasõnda oynamaktadõr. Yani Ha-
yõr’lar Evet’lere çok yakõndõr. O ne-
denle haritada o illeri “Evet” ola-
rak göstermek yanõltõcõdõr.
Karşõt, çarpõcõ örnek Manisa’dõr.
Bu ilde hayõrlar yüzde 50.3, Evet
yüzde 49.7 oranlarõndadõr. O ne-
denle Manisa’yõ “Hayır” olarak
göstermek de yanlõştõr.
Bu siyasal analiz inceliğini Cum-
huriyet gazetesi yakaladõ ve pazar
günü (19.09.2010) gerçekçi bir oy
dağõlõmõ haritasõ yayõmladõ.
Aslõnda illeri şöyle sõralamak
daha doğru oldu:
Hayõr oylarõnõn yüzde 30-40 dü-
zeyinde olduğu iller: Bu grup 21 ta-
ne ve Evet oylarõnõn yoğun olduğu:
Afyon, Bolu, Çorum, Erzincan,
Gaziantep, Giresun, Kars, Kasta-
monu, Kocaeli, Nevşehir, Niğde,
Ordu, Sakarya, Samsun, Sinop,
Tokat, Trabzon, Karaman, Kõrõk-
kale, Karabük, Kilis gibi illeri
kapsamaktadõr. Bu illerde “Ha-
yır” oylarõnõn yüzde 30-40 ban-
dõnda oluşmasõ son derece önem-
lidir.
Bir başka gruplama “Hayır”
oylarõnõn yüzde 41 ile yüzde 50 dü-
zeyinde olduğu illerdir. Onlar da
Amasya (41.32), Ankara (45.98)
Artvin (49.8), Ardahan (45), Bur-
dur (47.61), Bursa (43.64), Ispar-
ta (42.51), İstanbul (45.14), Kõr-
şehir (41.48), Bartõn (44.64), Ar-
dahan (45), Iğdõr (46), Yalova
(48.8), Osmaniye (46.57), Zon-
guldak’tõr (49.95) .
Kuşkusuz bir diğer gruplama
“Hayır” oylarõnõn yüzde 50’yi aş-
tõğõ illerdir:
Adana (56.2), Antalya (56.6),
Aydõn (63.5), Balõkesir (51.6), Bi-
lecik (50.4), Çanakkale (59.3),
Denizli (53.6), Edirne (73.1), Es-
kişehir (53.8), Hatay (50.7), Mer-
sin (562.4), İzmir (63.5), Kõrklareli
(74.2), Manisa (50.3), Muğla
(69.02), Tekirdağ (65.3), Tunceli
(81.2), Uşak (50.22).
Bu tablo, Türkiye’nin üç renkli
bir haritaya bölünmediğini göste-
rir. Bu tablo aynõ zamanda hayõr
oylarõnõn bütün Türkiye’ye yayõl-
dõğõnõ gösterir.
Referanduma karşõ boykotun be-
lirgin olarak uygulandõğõ Diyar-
bakõr, Mardin, Batman, Siirt, Muş,
Şõrnak, Van, Hakkâri dahil, “Ha-
yır” oylarõ, bütün illerde belirli
oranlarda vardõr. Bu da bütün Tür-
kiye’de ciddi bir muhalefet potan-
siyelini gösteriyor.
Bu sonuçlara bakarak, Türki-
ye’nin üçe ayrõştõğõnõ belirten ya-
zõ yazanlar aslõnda kolaycõ yakla-
şõmlar sergiliyorlar. Ancak gaze-
temizde Deniz Kavukçuoğlu, “Bir
Başka Açıdan Referandum So-
nuçları” (15.9.2010 ve
19.09.2010), Erol Tuncer
(19.09.2010) ve Radikal’de Ali
Eşref Turan, (14.09.2010), Hür-
riyet’te Mehmet Y. Yılmaz
(14.09.2010) bu noktalara daha
gerçekçi olarak yaklaştõlar.
İstanbul’un rengi
Referandum sonuçlarõ aslõnda
İstanbul için de çok çarpõcõdõr ve İs-
tanbul’un özellikle ilçeler bazõnda
ele alõnmasõ teker-teker incelenmesi
gerekir.
9 milyonu aşan seçmen kitlesiy-
le İstanbul tek başõna, tüm Türki-
ye’deki seçmenin yüzde 20’sine ya-
kõnõnõ kapsõyor. Bu nedenle başlõ
başõna ele alõnõp incelenmesi ve si-
yasal analize tabi tutulmasõ gerekir.
Örneğin:
Sağ seçmenin çoğunlukta oldu-
ğu Fatih ilçesinde yüzde 42, Eyüp
ilçesinde yüzde 47, Üsküdar’da
yüzde 46, Beykoz’da yüzde 41,
Bayrampaşa’da yüzde 44, B.Çek-
mece’de yüzde 53, K.Çekmece’de
yüzde 49, Zeytinburnu’nda yüzde
41 hayõr oyu çõkmasõ son derece
önemlidir.
Önceki seçimlerde bu ilçeler sa-
ğõn, özellikle AKP’nin oy depola-
rõydõ. Bu hususlarõ özetlersek:
1- Bütün gazetelerde yer alan üç
renkli haritalar siyaset bilimi açõ-
sõndan yanõltõcõdõr.
2- Düşünülenin aksine hayõr oy-
larõ bütün illerde vardõr ve yay-
gõndõr.
3- Toplam seçmenin yüzde 20’si-
ne yaklaşan oy potansiyeline sahip
İstanbul ilçe bazõnda özel olarak
değerlendirilmelidir. Çünkü gele-
neksel olarak sağ kesime oy veren
örneğin, Fatih ilçesinde hayõr oyu
yüzde 42, Üsküdar’da yüzde 46 ve
Eyüp’te yüzde 47’ye yükselmiştir.
4- Sadece İstanbul’da değil, An-
kara, İzmir, Bursa, Kocaeli, Ada-
na, Hatay, Gaziantep gibi büyük il-
lerde ilçe bazõnda rakamsal değer-
lendirmeler yapõlmadõr.
Seçim AKP için ‘çantada
keklik’ değil
Bu analizler, AKP’nin önümüz-
deki genel seçimde rahat olama-
yacağõnõ gösteren önemli kanõt-
lardõr.
Önümüzdeki seçimler yandaş
yazarlarõn ileriye sürdüğü gibi
AKP için adeta “çantada kek-
lik” değildir. Bana göre, eğer mu-
halefet partileri bundan sonrasõnõ
iyi değerlendirirlerse, önümüzde-
ki seçim sonuçlarõ AKP dõşõnda bir
koalisyon göstermektedir.
Yarõnki yazõmõzda referandum-
da siyasal partilerimizin çalõşma ve
performanslarõnõ değerlendirece-
ğim...
Halkoylamasõndan sonra gazetelerde yer alan üç renkli haritalar siyaset bilimi metodolojisi
açõsõndan yanlõştõr, aldatõcõdõr. Hayõr oyunun yüzde 45’i geçtiği birçok il, haritada evet gibi
gösterilmiştir. Bu doğru değildir. Hayõr oylarõ bütün Türkiye’ye dağõlmõştõr. Bu nedenle
sosyolojik bölünme söylemi yanõltõcõdõr.
Çökmedikleri için öldürmediler.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SAĞA:
1/ Manisa’nõn
Kula ilçesinde bir
kaplõca. 2/ At, as-
lan gibi hayvan-
larõn ensesinde
bulunan uzun kõl-
lar... Yapraklarõ
salata olarak ye-
nen baharlõ bir
bitki.. 3/ Birleş-
me, birlik kurma.
4/ “ --- derdiyle
hoşem el çek ilacõm-
dan tabib” (Fuzuli)...
Ağõzda güç eriyen bir
cins şeker. 5/ Gemilerin
barõndõklarõ sõğõnak...
Nikel elementinin sim-
gesi. 6/ Keman gibi om-
za dayanarak çalõnan
yaylõ bir çalgõ... İlgi eki.
7/ Güzel çiçekli bir süs
bitkisi... Bayõndõrlõk. 8/
Özbekistan’õn plaka imi... Parlaklõğõ geçici olarak ar-
tarak patlayan yõldõz. 9/ Bir cins antibiyotik.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Kütahya’nõn Simav ilçesinde bir kaplõca... Uğur, ta-
lih. 2/ Kuzu sesi... Ciltçilikte, kitap yapraklarõnõ düz-
gün tutmaya yarayan ince şerit. 3/ İdare lambasõ. 4/ Bir
şeyi kabul etmeyerek geri çevirme... Kastamonu’nun
bir ilçesi. 5/ Pirinç, buğday, mõsõr gibi bitkilerin to-
humu... Kemiklerin yuvarlak ucu. 6/ Bir kimsenin dav-
ranõşlarõna temel olan ahlak ilkelerinin tümü... Kah-
verengi kabuklu ve yeşil etli bir meyve. 7/ İpotek... So-
ğurma, emme. 8/ Karahindibanõn sebze olarak yenen
yapraklarõ. 9/ Bir çeşit çörek... Cerahat.
1 2 3 4 5 6 7 8 9
1
2
3
4
5
6
7
8
9
I S L I K Ç I N
S U A R E R A F
K M I S K A L A
A D E M A K T
R U S E L F A
L A A N A D O L
A Y A Z M E R İ
T E K İ L A A Z
N A Z İ R E M
1 2 3 4 5 6 7 8 9
1
2
3
4
5
6
7
8
9
dkavukcuoglu@superonline.com
www.denizkavukcuogluyazilari.blogspot.com