Katalog

CMYB C M Y B 22 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Antik kent Allianoi’nin üzeri çimentoyla kapatılıyor. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu 10 gün önce gittiği Brüksel’deki görüşmelerden olumlu bir sonuç alabilir mi? Eroğlu, bir grup gazeteciyle birlikte yaptığımız yaklaşık üç saatlik yemekli sohbette Rumların, ticaret tüzüğünün doğrudan AP’de görüşülmesini istediğini, Brüksel’de 87 kişilik bir uzman kadroyla çalıştıklarını anımsatarak şöyle dedi: “Eğer ticaret tüzüğü Avrupa Parlamentosu’na gelirse ben bunun onaylanacağını düşünüyorum.” O anda aklıma 2004’te yapılan Annan Planı oylaması geldi... Türkler “evet” demiş, Rumlar ise “hayır”. Peki Annan Planı için “hayır” diyen Rumlar oylamanın ardından neden AB üyesi olmuş, tüm dünyada “Kıbrıs Cumhuriyeti devleti” olarak görülmüştü? Anımsıyorum, o tarihte dönemin AB Genişleme Komiseri Günter Verheugen şu açıklamayı yapmıştı: “Rumlar tarafından aldatıldım.” Eroğlu, Brüksel’de AB Dönem Başkanı Steven Vaneckere, Genişleme Komiseri Stephan Füle, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve AP Sosyalist Grup Başkanı Martin Schulz’la görüştü bir süre önce. Bu kişilerden ikisi de Verheguen gibi konuşuyor: “Rumlar bizi aldattı.” Bu bir oyun... Küresel güçlerin senaryosunu yazdığı ve birilerinin oynadığı değişik aşamalı bir oyun... Çünkü 2012’de Rumlar AB dönem başkanı olacak. Derviş Eroğlu beş yıl kalacak cumhurbaşkanlığı koltuğunda... Beş yıl içinde sorunun sağlıklı bir biçimde çözülmesi zor görünüyor. Onun için de Eroğlu dün yazdığım gibi müzakereler için “Deneme topunda çözüm arıyoruz” diyor. Eroğlu cumhurbaşkanı seçildikten sonra, BM Genel Sekreteri’ne bir mektup göndermişti. Mektupta müzakerelerin süreceğini bildirmiş, temel sorunları bir bir sıralamıştı. Eroğlu ayrıca Rauf Denktaş ve Mehmet Ali Talat döneminde “müzakere heyetleri”nde görev yapmış Doç. Dr. Kudret Özersay’ı özel temsilci atayarak, devletin sürekliliği esasına uygun hareket edeceğini göstermişti. Eroğlu bunların yanı sıra bir danışma kurulu oluşturdu. Danışma kurulu üyelerinin bazılarıyla konuşma olanağı da buldum. Bu kişiler Kıbrıs Türklerini temsil eden her görüş ve düşünceden yetkin bilim insanları, eski bürokratlar ve hukukçulardı. Türk tarafının “temel ilkeleri” var, Rumların ise yok... Çünkü onlar AB üyesi... Türk tarafı 2010 yılının sonuna dek “eşitlikçi ve kalıcı bir çözümden yana” tavır izleyecek. Burada en önemli noktayı yine görüşmeler içinde yer alan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve danışmanları dillendiriyor: “Rum tarafı Birleşmiş Milletler hakemliği ve süre sınırlamasını kabul etmediği için bu istemin gerçekleşmesi bizim için çok zordur.” Eroğlu-Hristofyas görüşmeleri “mülkiyet”, bir başka deyişle “taşınmaz mal” başlığıyla başlatılmıştı. Bu istek Rum tarafından gelmiş, Türk tarafından “makul” karşılandığı için “evet” denilmişti. Bir hafta kadar önce Türk tarafı “mülkiyet konusu”nda kırk sayfayı aşkın bir metinle kapsamlı bir öneri sundu. Neydi bu öneri? Türk ve Rum mallarının tazminatının ödenmesinde takas ve iade işleminin dengeli bir biçimde yapılmasıydı. Bu gerçekleşebilse taşınmazların ekonomiye de katılması koşuluyla “çözüm zemini” bulunabilirdi. Türklerin bu önerisi BM’de çok olumlu karşılandı... Peki Rumlar ne yaptı? Her zaman olduğu gibi, kendi önerilerinde direttiler... 40 yıldır Ada’da çözüm aranıyor ama bir sonuç ne yazık ki yok. Derviş Eroğlu, Ankara’yla ilişkilerin iyi olduğunu söylüyor sohbetimiz sırasında... Bunun üzerine bir soru geliyor Cumhurbaşkanı’na: “AKP iktidarının Ortadoğu’ya ilişkin açılımlarının KKTC’ye yararı oldu mu?” Derviş Eroğlu: “Hayır olmadı!” Eroğlu şöyle sürdürüyor konuşmasını: “Suudi Arabistan ve Mısır, KKTC için İslam Konferansı Örgütü’nün 2004 toplantısında aldığı kararla Kıbrıs Türk Devleti adının kaldırılmasını, ‘devleti’ yerine ‘toplumu’ olmasını istedi. Biz Katar, Dubai, Umman ve Kuveyt’te temsilcilikler açtık. Mısır ve İsrail Rumlarla sıkı ilişki içindeler. Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerinin sarsılması nedeniyle Hayfa-Gazimagusa feribot seferleri askıya alındı. Rumlar ayrıca Akdeniz’de petrol aramak için bir Amerikan şirketiyle anlaştı. Mısır ve İsrail birlikte hareket etmeye başladılar. Sadece Lübnan ve Suriye Türkiye’yle ilişkileri nedeniyle bu işe girmedi.” Kuzey Kıbrıs’tan döndüm. Dönerken hava sıcaklığı 37 dereceydi... Derviş ise New York’ta “deneme topu”nda çözüm arıyordu... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Küresel Güçler ve Kıbrıs (2) [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Kõlõçdaroğlu, Türkiye’deki antidemokratik düzenlemelere verilen desteği eleştirdi AB’ye zor sorular MURAT KIŞLALI BERLİN - CHP Genel Baş- kanõ Kemal Kılıçdaroğlu, “Eğer bugün Avrupa’da bir eksen kayması konusu tartı- şılıyorsa, onun sorumluların- dan birisi Avrupa Birliği’dir. Kimsenin Türkiye’yi dışla- maya hakkı yok” dedi. Kõlõç- daroğlu, “Bugün için laiklik tehlikededir diyemem” deme- sine karşõn esas tehlikeyi yargõ bağõmsõzlõğõnda gördüğünü ifa- de ederek “AB, anayasa deği- şikliğine olumlu bakıyor. Şey- tan ayrıntıda gizlidir. Cehen- nem yolu iyiniyet taşlarıyla dö- şenir. Biz bu iyiniyet taşlarıy- la cehenneme gitmek istemi- yoruz” diye konuştu. Alman solu ile “barışmak üzere” beraberindeki CHP Ge- nel Başkan Yardõmcõsõ Haluk Koç ve Genel Sekreter Yar- dõmcõsõ Gülsün Bilgehan ve Ali Kılıç ile Berlin’i ziyaret eden Kõlõçdaroğlu, önceki gece Friedrich Ebert Vakfõ’nda “Tür- kiye ve Gerçekleri” konulu konferans verdi. Konferansa ka- tõlõm çok yüksek oldu. Kõlõçda- roğlu, dün sabah da önce Yeşil- ler Partisi Eşbaşkanlarõ Claudia Roth ve Cem Özdemir ile, ar- dõndan da Sol Parti Genel Baş- kanõ Klaus Ernst ile görüştü. ‘Kimsenin Türkiye’yi dışlamaya hakkı yok’ CHP lideri Kõlõçdaroğlu’nun panelde, görüşmelerde ve dün yaptõğõ basõn toplantõsõnda ver- diği bazõ mesajlar şöyle: ? Eksen kaymasından AB sorumlu: Eğer bugün Avrupa’da bir eksen kaymasõ konusu tartõşõlõyorsa, onun so- rumlularõndan birisi Avrupa Bir- liği’dir. Kimsenin Türkiye’yi dõşlamaya hakkõ yok. AB, ana- yasa değişikliğine evet demesi- ni aklõm almõyor. Şeytan ayrõn- tõda gizlidir. Cehennem yolu iyi niyet taşlarõ ile döşenir, der- ler. Biz bu iyi niyet taşlarõyla ce- henneme gitmek istemiyoruz. Kimsenin, birilerinin bizi özgür dünyanõn dõşõna itmesine izin vermemesi lazõm. ? Özgürlükçü anayasa: Türkiye’de sivil anayasadan zi- yade, hak ve özgürlükleri esas alan bir anayasa yapõlmasõ lazõm. Biz sivil veya askeri özgürlük- çü olmayan anayasalara karşõyõz. ? AB’ye demokrasi dersi: Yüzde 10’luk seçim ba- rajõnõn arkasõna nasõl sõğõnõrsõn? Kömür dağõtarak oy toplanõyor. Hangi demokraside anayasa değişir, üniversiteler konuş- maz? AB bunlarõ niye görmü- yor, niye sormuyor? Batõlõ dost- larõmõz medya özgürlüğüne dikkat etsin. Avrupalõ dostla- rõmõz bu anayasa değişiklikle- rine evet diyor. AB’nin bu anayasaya evet demesini aklõm mantõğõm almõyor. ? Laikliği tehlikede görmüyoruz: Din alanõn- daki özgürlüklerin daha da öz- gürleştirilmesi ama bunun siya- sete alet edilmesinin önüne ge- çilmesi gerekir. Anayasa Mah- kemesi’nin bu konuda (laiklik tehlikesi) bir kararõ var. Ama bu- gün için laiklik tehlikededir di- yemem. Öyle bir tehlike gör- müyoruz. Bunun altõnõ doldur- mam lazõm, askõda kalõr, gerek- çelendiremem. Ama Hanefi Av- cı ile ilgili savcõ Keleş’in rapo- runu bekliyoruz. ? Gül’ün başkanlık yo- rumu: Bu konuya Başbakan’õn cevap vermesini bekliyoruz. ? MHP’nin tasfiye suç- laması: Hiçbir zaman başka bir partinin tasfiye süreci içinde ol- mayõz. Demokrasi anlayõşõmõza uygun düşmez. Kaldõ ki biz yüzde 10 barajõnõ düşürerek da- ha fazla partinin parlamentoda temsil edilmesini savunuyoruz. ‘AK Alevi’ örgütü geliyor FIRAT KOZOK ANKARA - AKP iktidarõnda sayõlarõ hõzla ar- tan “yandaş” sivil toplum örgütlerine bir yenisi daha ekleniyor. Demokrat Yargõ, Medya Derneği gibi kurumlarõn ardõndan bu kez de Demokrat Alevi Girişimi için düğmeye basõldõ. Referandumda Alevi oylarõna göz diken AKP, Alevi açõlõmõ kapsamõnda art arda toplantõlar dü- zenlemiş ancak, bu toplantõlarõn hiçbirinden somut sonuç çõkmamõştõ. AKP’nin Alevi politikasõnõn sa- mimiyeti daha sonra Başbakan Tayyip Erdoğan’õn İstanbul mitinginde yaptõğõ konuşma nedeniyle eleştiri konusu olmuştu. Erdoğan, yargõnõn kendisi- ni haksõz yere mahkûm ettiğini savunarak, “Sadece okuduğum bir şiirdi. Bizi de Metris’e uğrattılar. Yargıtay’da belli bir mezhebi grup, böyle yak- laştı” demişti. Bu konuşmanõn ardõndan Alevilerle AKP ilişkileri daha da gerilmişti. Açõlõm projesinden istediğini elde edemeyen iktidar çareyi “yandaş örgüt”te buldu. Çankaya Belediyesi’nin AKP’li meclis üyesi ve Su TV Genel Müdürü Yalçın Özdemir öncülüğünde Demokrat Alevi Girişimi için düğmeye basõldõ. ABF: Muaviye oyunu Oluşuma tepki gösteren Alevi Bektaşi Federas- yonu (ABF) Genel Başkanõ Ali Balkız, AKP’nin kendi Kürt’ünü, Alevisini, solcusunu, işadamõnõ yaratmak istediğini vurgulayarak “Aleviler, AKP’nin gerçek yüzünü biliyorlar ve bunun bir Muaviye oyunu olduğunu fark edecektir” dedi. ERBAKAN KONGREDE ISRARLI Referandum bitti SP yine karıştı ERDEM GÜL ANKARA - SP’de refe- randum sürecinde ara veri- len parti içi kavga yeniden başladõ. Necmettin Erba- kan, olağanüstü kongrenin toplanarak yeni bir yapõ- lanma oluşturulmasõ için yeniden harekete geçti. Referandumun sona erme- siyle Erbakan cephesi hare- ketlendi. Erbakan önceki gün, partinin yüksek istişare kurulu üyeleriyle, bölge sorumlula- rõ ve delegelerin de katõldõğõ yemekli bir toplantõ yaptõ. Toplantõya yaklaşõk 30 il baş- kanõ da katõldõ. Edinilen bil- gilere göre Erbakan burada- ki konuşmasõnda, kongrenin bir an önce toplanmasõ için tüm partilileri göreve çağõrdõ. Toplantõ sonrasõnda yapõlan açõklamada, yönetimin kõsa bir zamanda büyük kongre ta- rihi belirlemesinin yasalarõn ve mahkeme kararlarõnõn ge- reği olduğu da ifade edildi. Kampanya başlattılar Erbakan yanlõlarõ SP Ge- nel Başkanõ Numan Kur- tulmuş’a en güçlü desteği veren İstanbul, Bursa ve Kocaeli il başkanlarõnõn gö- revden alõnmasõ için bu il- lerde de olağanüstü kon- greye gidilmesi için imza toplamaya başladõ. PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ Din derslerini boykot hazırlığı İstanbul Haber Servisi - BDP’nin anadilde eğitim is- temiyle yeni öğretim yõlõnõn başlamasõyla bir haftalõk boykot kararõnõn ardõndan Alevi örgütleri de “Zorun- lu Din” derslerini boykot etmeye hazõrlanõyor. Pir Sul- tan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanõ Fevzi Gümüş, AİHM ve Danõştay’õn zorunlu din der- si konusunda vermiş olduğu kararõn uygulanmadõğõnõ anõmsatarak, “9 Ekim’de Ankara’da gerçekleştire- ceğimiz 24 saatlik oturma eylemi son uyarımız ola- cak. Daha sonrada din der- selerine girmeyerek boykot uygulayacağız” dedi. Alevilerin temel taleple- rinin yer aldõğõ çalõştaydan sonuç çõkmadõğõnõ belirten Gümüş, şunlarõ söyledi: “Edindiğimiz bilgilere gö- re din dersinin sayısının arttırılması yönünde bir karar alınmış. Hükümet Alevilerin tek tek dava açmasını bekleyerek ka- rarı uygulatmıyor.” Eylem Ankara’da Gümüş, “Alevi örgütleri ile görüşmelerimiz sürü- yor. Bu doğrultuda 9 Ekim’de Ankara’da Gü- ven Park’ta 24 saatlik otur- ma eylemi yapacağız” dedi. 2 BİN 850 DOLARI CEBİNDEN ÖDEMEK AĞIR GELDİ Lojman yardımı gitti Akman villadan çıkıyor FIRAT KOZOK ANKARA - Cumhurbaşkanlõğõ Devlet Denetleme Kurulu (DDK), Başbakanlõk müfettişleri ve Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun arka ar- kaya yaptõğõ incelemeler ve Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin “4 bin TL’lik lojman yardımı olmaz” kararõnõn ardõndan eski RTÜK Başkanõ Za- hid Akman, Bil- kent’teki 3 katlõ vil- lasõnõ boşaltma ka- rarõ aldõ. Deniz Feneri e.V davasõyla bağlantõlõ olarak hakkõnda gündeme gelen id- dialarõn ardõndan RTÜK Başkanlõ- ğõ’nõ bõrakan ancak kurul üyeliği devam eden Akman’õn is- mi, üst kurulun 17 Eylül 2009 tarihli toplantõsõnda alõnan bir kararla yine tar- tõşma konusu olmuştu. Toplantõda ku- rul üyelerine yapõlan lojman yardõmõ ödeneğine “Zahid Akman ayarı” yapõlmõştõ. Akman’õn daha önce baş- kan sõfatõyla aldõğõ 4 bin TL’lik lojman yardõmõ, koltuğunu bõrakõnca 3 bin 500 TL’ye düşünce, kirasõ aylõk 2 bin 850 dolar olan bir villada oturan Akman’õn “mağdur olmaması” için idari ve ma- li işler başkanlõğõ devreye girmişti. Baş- kanlõk, Akman’a ödenen yardõmõn ki- rasõnõ karşõlayacak şekilde sürmesini önermişti. CHP’li üyelerin itirazlarõ üzerine Akman’a özel zam kararõndan vazgeçilmiş ve tüm kurul üyeleri için yardõm tavanõ ayda 4 bin TL’ye yük- seltilmişti. Ancak üst kurulun bir diğer üyesi Mehmet Dadak önce kurul ka- rarõna karşõ oy kul- lanmõş, ardõndan da yargõya başvurmuş- tu. Ankara 8. İdare Mahkemesi de Da- dak’õn başvurusunu yerinde bulmuştu. İdari işlemlerin belli bir kişiye yarar sağ- lamak amacõyla tesis edilmemesi gerekti- ğine işaret eden mah- keme, kurul kararõ- nõn yürütmesini dur- durmuştu. 2010 yõlõ başõnda önce DDK’nin in- celemesinden ge- çen, daha sonra Baş- bakanlõk müfettişleri ve Kamu Gö- revlileri Etik Kurulu’nun günde- mine giren RTÜK hakkõnda, yargõ- dan da bu tür bir karar çõkmasõ, Ak- man’a geri adõm attõrdõ. Akman’õn halen oturduğu Bilkent Mahallesi Şafak Sitesi’ndeki 3 katlõ villayõ bo- şaltmaya karar verdiği, bölgede baş- ka bir “lojman” aradõğõ öğrenildi. Zahid Akman’õn villa kirasõnõ ödemek için 4 bin liraya çõkartõlan lojman yardõmõ yargõdan dönünce, eski RTÜK Başkanõ kendi bütçesine uygun konut arayõşõna girdi. ‘Türkiye’de eksen kaymasõ yaşanõyor’ tartõşmasõnõn sorumlularõndan birinin de AB olduğunu söyleyen Kemal Kõlõçdaroğlu, “AB’nin bu anayasaya evet demesini aklõm mantõğõm almõyor” dedi. Almanya’nın başkenti Berlin’de Yeşiller Partisi Eşbaşkanları Claudia Roth ve Cem Özdemir ile görüşen Kemal Kılıçdaroğlu “Türkiye’de kadın erkek eşitliğinin sağlanması, demokrasinin geliştirilmesi ve güçler ayrılığı ilkesinin güçlendirilmesi’’ konularında destek istedi. (Fotoğraf:AA) İstanbul Haber Servisi - Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanõ Rıdvan Turan, Genel Başkan yardõm- cõlarõ Ecevit Piroğlu, Günay Kubilay, MYK üyeleri ve şube yöneticileri ile BDP ve Top- lumsal Özgürlük Platformu üyelerinin de aralarõnda bulun- duğu 7 kişi gözaltõna alõndõ. “Devrimci Karargâh Ör- gütü”ne yönelik İstanbul’un da aralarõnda bulunduğu çeşitli il- lerde 23 adrese eşzamanlõ ope- rasyon düzenlendi. Operasyon- larda 17 kişi gözaltõna alõndõ. Bu kişilerin adreslerinde yapõ- lan aramalarda, örgütsel dokü- man, dergi, kitap ve bilgisayara el konuldu. Operasyonlar Gala- tasaray Meydanõ’nda basõn açõklamasõyla protesto edildi. 23 ADRESE BASKIN SDP’liler gözaltında AKP’NİN SİVİL TOPLUMU