20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 222 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Miyase İlknur Yayın Yönetmeni: Hayri Arslan Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişli- İstanbul Tel: 0 212 343 72 74, Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam, Genel Müdür: Özlem Ayden, Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal, Reklam Koordinatörü: Neşe Yazıcı Reklam Müdürü: Onur Çeliköz Tel: 0 212 251 98 74-75 Ege Reklam Sorumlusu: Zuhal Altungüneş Tel: 0 232 441 12 20 Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri C TURİZM “Muğla evleri” denilince, kapõlarõ ve ba- calarõndan söz etmeden geçmek olmaz. Sokaktan evlere “kuzulu kapılardan” gi- riliyor. Bu kapõlarõn geniş iki kanadõ bu- lunuyor. Bunlardan genellikle girişe göre sağ taraftakinin içinde, ikinci bir küçük kapõ daha oluyor. Bu- gün Muğla’nõn sembolü olarak kabul edilen karakteristik ba- calar da, alaturka kiremitlerle yapõlan kendine özgü bir şap- kayla kapatõlõyor. Bunun nedeni kentin, Ri- ze’den sonra en fazla yağõş alan il olmasõ... Bacalarõn biçimini ayrõca, yõl boyunca sürekli değişen rüzgâr yönü de belirliyor... Arasta... Döneminde kenti dünyaya bağla- yan tek unsur, İzmir-Aydõn-Çine- Tavas-Denizli güzergâhõ iken, kervan yolu da Muğla’dan geçiyormuş. Yağcõlar Hanõ ve Kocahan’da konaklayan kervanlar, tarihi arastadaki ticari hareketliliğin başlõca kay- nağõymõş. “Demirciler Arastası”, “Ba- kırcılar Arastası” günümüzde de aynõ ad- larla anõlõyor. Bölge bugün valilik ve yerel yönetim iş- birliğiyle yeniden ayağa kaldõrõlmaya çalõ- şõlõyor. Muğla Belediye Başkanõ Dr. Osman Gürün, uygulanmasõna başlanan projeyle ilgili şu bilgileri veri- yor: “Toplam 11 adada çalışma yapılacak. 21’i tescilli olmak üzere 128 dükkân- daki onarımların bir yıl içinde ta- mamlanmasını hedefliyoruz. KDV hariç 1.5 milyon liraya iha- le edilen onarım- lar, çatı ve dış cep- he yenilemelerini kapsıyor. Aynı za- manda arastadaki 10 sokakta da sağlıklılaş- tırma çalışması yapıla- cak. Proje kapsamında ça- tı ve dış cepheler yenilenecek. Dış cephe doğramaları ile tabelalar tek tip ha- le getirilecek. Projenin 1 yıllık bölümü ta- mamlandıktan sonra arastanın, hedefle- diğimiz kültür turizmi hareketliliği için- de en önemli lokomotiflerden biri olaca- ğına inanıyoruz. İlerleyen dönemlerde arastanın kalan kısımlarında da yenile- me ve iyileştirme çalışması yapacağız.” Muğla’nõn en önemli değerlerini barõn- dõran bölgelerinden biri de Karabağlar Yay- lasõ. Uzun yõllardan bu yana kentli- lerin yaz aylarõnõ geçirdikleri yaylanõn rakõmõ, kent merke- zinden birkaç metre düşük! 1671 yõlõnda Muğla’ya gelen Evliya Çelebi, Ka- rabağlar Yaylasõ’nõn 11 bin bağdan oluştuğunu, yaz günleri sekiz ay bo- yunca Muğla ve Ula şehri halkõnõn burada kaldõğõnõ belirtmiş. Karabağlar Yaylasõ, Muğla’ya özgü bir kül- türel yapõyõ da oluşturu- yor. Bu kültürel yapõ için- deki en önemli oluşum yay- la içine dağõlan kahveler. İsimlerini bulunduklarõ semt- lerden alan tarihi kahveler, koru- ma altõndaki asõrlõk çõnarlarõ, yapõla- rõ ve doğal güzellikleriyle, her yõl binlerce dinginlik arayan konuğunu ağõrlõyor. Bu kah- velerin başlõcalarõ ise Keyfoturağõ, Süpü- roğlu, Ayvalõ, Berberler, Cihanbeğendi, Elmalõ, Gökkõble... Turizm cenneti Muğla... Kıyı bölgelerindeki turizm canlılı- ğını iç ve özelikle Muğla merkeze taşımak için Muğla Belediyesi ola- rak ciddi çalışmalar yapmaktayız. Özellikle tarihi yapılara yönelik yaptığımız restorasyon çalışmaları buna örnektir. Restore edilen Ko- nakaltı Kültür Merkezi, Sekibaşı Kahvesi, Özbekler Evi, Şerefliler Evi, Belediye Hizmet Binası ve Keyfoturağı Kahvesi, Sekibaşı Ha- mamı ile Zahire Pazarı gibi sivil mi- marlık ve anıtsal mimarlık örnekleri yeniden günümüze kazandırılan eserlerdir. Ve bu eserler bugün, hedeflediğimiz “Kültür Turizmi” di- namikleri içinde, günübirlik turistik harekete hizmet etmektedir. Bunun yanında Türkiye, hatta dünyada tek örnek olan Karabağlar Yaylası da günübirlik turizm hare- ketlerinin içinde yer almaktadır. Kent merkezinden daha düşük ra- kımda yer alan Karabağlar Yaylası, kendine özgü kliması ve florası ile görülmeye değer bir zenginliktir. Saygıdeğer okurlar, insan yapısı, insan ilişkileri, zengin mimari kül- türü, sözlü ve yazılı değerleri, tür- küleri, folklorik değerleri, her tür damak tadına hitap eden zengin mutfağı ve doğal varlıkları ile Muğ- la kent merkezi, keşfedilmeyi bek- leyen bir cennettir. Bodrum, Mar- maris, Fethiye, Göcek ve Akyaka gibi önemli turizm merkezlerinin tam ortasındaki kent, alternatif tu- rizm hareketleri içinde zengin bir seçenek olarak sizleri beklemekte- dir. Sizleri Muğla’da ağırlamaktan du- yacağımız keyfi şimdiden ifade ederek hepinize içten duygularla saygılar sunuyorum. Dr. Osman Gürün Muğla Belediye Başkanı Baştarafı 1. Sayfada Baştarafı 1. Sayfada Tarihi dokuya sahip çıkan, kentin kanalizasyon ve arıtma sorununu çöz- meye, daha fazla yeşil alan yarat- maya çabalayan Muğla, bu haf- ta sonu da geleneksel kültür şenliğini kutlamaya hazır- lanıyor. 24-26 Eylül tarihleri arasında gerçekleştiri- lecek şenlikte, söyleşi- ler, sergiler, dinletiler, konserler ve yarışmalar yer alacak. Muğla Be- lediye Başkanı Dr. Os- man Gürün, “Kültür şenliğimizi her yıl oldu- ğu gibi bu yıl da kenti- mizdeki çok sayıda kurum ve kuruluşla birlikte ger- çekleştireceğiz. Bütün etkin- liklerimize hemşerilerimizi davet ediyorum” diye konuşuyor. Cuma günü saat 16.00’da sergi açı- lışlarıyla başlayacak şenliğin, kortej yürüyüşü de belediye önünde saat 17.00’de gerçekleştirilecek. C TURİZM Kapılar... Bacalar... Kültür şenliği başlıyor Muzaffer Ergöz [email protected] K ültür ve Turizm Bakanlarının değişme- siyle beraber gündeme hemen yöne- timi ele geçirme projeleri girer TURİZM BAKANLIĞI’NI KALDIRMAYA GELDİM… Sayın Erkan Mumcu’nun Turizm bakanlığı dö- neminde bu programla yola çıktığını ilan et- mesindeki en büyük neden Turizm sektörünün artık kendi kendini yöneteceğine ve artık Ba- kanlığa ihtiyaç kalmadığına karar vermesiyle başladı. Gerek bakanlık gerekse sektör bu açık- lamadan sonra çok ağır bir travma geçirdi. Sek- tör çok ani bir refleksle bu teze karşı ciddi bir duvar oluşturdu. Bu gün hiçbir yazar, düşünür, sektörden ge- len siyasiler bu çıkışın şifrelerini ne çözebildi- ler nede sektörün hangi kesimleri bu fikrin uy- gulamasından karlı çıkacaklarını kamuoyuna açıklamadılar. Ama Turizm Bakanlığı bu uy- gulamadan oldukça negatif olarak etkilendi. Bu gün de bu etkinin izleri hala sürmektedir. Sayın Ertuğrul Günay ve ekibi bu gün karşı- laştıkları sorunları çözmek için anormal çaba sarf etmektedirler. Oysa bu sorunları onlar yarat- madı, devraldılar. KÜLTÜR BAKANLIĞI İLE TURİZM BA- KANLIĞI BİRLEŞTİ Mİ? Yasal olarak teoride birleşti. Ancak ne kim- yasal nede fiziksel olarak birleşebildi. Birleştirme uygulamaları Türk bürokrasisinde sıkça gö- rülmüştür. Bir sektörün bürokrasisini yasal olarak lağv edebiliyorsunuz ancak ona asla ye- ni bir fonksiyon veremiyorsunuz. Onlar yine bildiklerini yapmaya devam edi- yorlar. Bu gün Adı Kültür ve Turizm Bakanlığı olduğuna bakmayın, bu iki bakanlık yasal ola- rak birleşti ama fonksiyon olarak birleştiğini söy- lemek sanırım mümkün değil. Bakanlığın turizm bölümü bir alanı Kültür ve Turizm Alanı ilan edi- yor, kültür bölümü ise o alanı SİT alanı ilan ede- rek tüm çalışmaları durdurabiliyor. TURİZM BAKANI SAYIN ATİLLA KOÇ VE ALTYAPI BİRLİKLERİ… Ünlü bir siyasetçi arkadaşım bana aynen şu- nu söyledi. Ülkemizde şayet bakanlığın ve be- lediye başkanlığının okulu olsaydı bu masala- rı Koçlar, Sabancılar ve diğer kapital sahiple- ri doldurur bize sıra gelmezdi. Bu sözün ne an- lama geldiğini yaklaşık yirmi tane Turizm Ba- kanı görünce çok iyi anladım. Turizm Bakan- larını yaptıkları projelere göre anmak sanıyorum çok daha rasyonel olur. Biz de Sayın Atilla Koç’un yaptıklarına bir mercek tutalım. Bu gün ülkemizde bazı ayrıcalıklı yatırım alan- larını yasal olarak ortaya çıkartıp belirli devlet yatırımları ve teşviklerini o bölgeye akıtabili- yorsunuz. Organize Sanayi Bölgeleri, serbest bölgeler gibi. Ama bu bölgeleri ihdas ederken bir de yasal yönetim ortaya çıkartıyorsunuz ki kendi kendilerini yönetsinler diye. Oysa yıllar- dan beri organize edilen Kültür ve Turizm Alanlarını yönetecek yasal bir kurum olmadığı için bu boşluğu yatırımcılar genellikle kendi ken- dilerine kurdukları dernekler ile veya şirketler ile şöyle veya böyle yönetiyorlardı. Bu tür uygu- lama bir müddet sonra yozlaşıyor ve turizmle ilgisi olmayan kişilerin eline geçiyordu. Yani turizmci deyişiyle hanutçuların eline ge- çiyordu. Kısa bir süre sonra turizm bölgelerin- de oluşan çetelerin faaliyetleri boy, boy gaze- telere yansıyordu. İşte bu boşluğu gören Bakan Sayın Atilla Koç sektör kendi kendini yönetsin diye bir yasa çı- kartarak turizmcilere yasal birlik statüsü vermek istedi. Ancak masa başındaki hukukçular bu bir- likler asla yürümesin diye öyle bir kanun çı- kardılar ki, kanun çıkınca bu haliyle uygula- masının hiç mümkün olmadığını gören Sayın Koç çok üzüldü ama yapacak bir şey yoktu. Seçimlerde gelmiş çatmıştı. Bu birliklerin ya- salarını gelecek dönemde düzeltmeye söz ve- ren Sayın Atilla Koç girdiği seçimlerden ba- kanlığını kaybederek kılı kılına Aydın Milletve- kili olarak zor çıktı. Ama o da öğreneceğini öğ- renmişti. Hem bakanlar hem de belediye baş- kanları koltuklarını terk ettikleri gün ihtiyaçları olan yönetim bilgilerini öğreniyorlardı ancak kol- tuk ta elden gitmiş oluyordu. SAYIN BAKAN İBRAHİM GÜRDAL VE SAYIN ATİLLA KOÇ NEDEN BASINDA HEDEF TAHTASI OLDU? Bakanlığı kaldırmaya gelen bakanlar basın- dan sektörün aksine oldukça büyük destek gör- düler. Oysa bu iki bakanı basın ne diye yargı- ladı ve belleklere nasıl kazıdı, onları nasıl yer- den yere vurdu kısaca ona bir bakalım; İbrahim Gürdal Basında ulan, çiğ yemedim ki karnım ağırsın, vs. argo kelimeleri ile öne çı- kartılıyor ve sürekli belden aşağı mevzular ile yıpratılıyordu. Sayın Atilla Koç’a gelince nelerin hedefi ol- duğu hepimizin bildiği mizansenlerdi. Uyuyan bir bakan profili ile aşağılanmak isteniyordu. Peki, bu iki bakan neden basının hedefi olu- yordu dersiniz? Her ikisinin de ortak bir özel- liği vardı. Her ikisi de turizm camiasından gel- miyordu, her ikisi de basınla içli dışlı değildi ve de olması gerekenden yana tavır koyuyorlar- dı. Böylece ne tahsislerde ne de diğer konularda ona buna evet demiyorlardı. Üstüne üstlük Sayın Atilla Koç turizm alan- larındaki yönetimi yerindeki turizmcilere yasal olarak devretmek istiyordu. Bundan büyük suç olur muydu? Tecrübelerim göstermiştir ki Kültür ve Turizm Bakanlığında yasaları uygulayan, yasal hakkı olan kesimlerden yana uygulamaya giden ba- kanlar anında basının karalama kampanyası- nın hedefi oluyordu. Ve oldular da. Peki, çare- si ne onu da haftaya bırakalım. TURİZM YÖNETİMİNDE NELER OLDU..? Turizm Eki- Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TURSAB) Baş- kanı Başaran Ulusoy ve birliğin diğer yöne- ticileriyle çeşitli seya- hat acentelerinin tem- silcilerinden oluşan yaklaşık 70 kişilik he- yet, Kütahya’da dü- zenlenen kültür ve tu- rizm gezisine katıldı- lar. Heyet Kütayha’da tarihi evlerin yanı sıra dünyaca ünlü seyyah Evliya Çelebi’nin mü- ze evini gezdi. (AA) TÜRSAB KÜTAHYA’DAYDI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle