Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 31 AĞUSTOS 2010 SALI
6 HABERLER
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
Güneydoğu meselesini çözmek istiyor. CHP
Merkez Yönetim Kurulu, Güneydoğu
komisyonunu bu yüzden oluşturdu. Komisyon
yaklaşık bir aydır Doğu ve Güneydoğu illerini
dolaşıyor. CHP’nin amacı Türkiye’yi ve
özellikle de Güneydoğu’yu şiddet yorgunu
haline getiren bu sorunu bir an önce ülke
gündeminden çıkarmak... Oysa birileri
CHP’nin attığı adamlardan rahatsız oluyor!
İşte, Kürt meselesinde aktör olmaya çalışırken
taklitçi figüranlara dönüşenlerin çifte
standardı... Buyurun madde madde okuyalım:
Kılıçdaroğlu’nun Tunceli’de gündeme
getirdiği “genel af” konusu hem içeriğinin
yeterince açıklanamaması hem de art niyetli
iktidar medyasının zırvaları nedeniyle
anlaşılamadı. Medyadaki takkeli uşaklar, sanki
CHP teröristleri serbest bırakmak istiyormuş
gibi bir manzara yaratmaya çalıştılar!..
Oysa CHP liderinin bu çıkışı ne terör
örgütüne bir nemalanma sağlayacak
niteliktedir ne de ülkenin bölünmez
bütünlüğüne inanmış kitleleri üzecek içerikte!..
CHP’nin tek hedefi vardır; şiddeti durdurmak,
terörün yarattığı tahribatı ortadan kaldırmak,
terörü besleyen sosyo-politik, sosyo-kültürel
ve sosyo-ekonomik sıkıntılara neşter vurmak!..
8 yıldır ikiyüzlü ve yanlış politikalarla
Güneydoğu’daki sorunu kangrene
dönüştüren AKP’liler ise Kılıçdaroğlu’nun
bu çıkışına karşı saldırıya geçtiler...
Amaçları puslu hava yaratıp kafa
bulandırmaktır!..
Özellikle CHP’nin Kürt sorununun
çözümünde aktör olmasını istemeyen AKP
lideri Erdoğan saldırıları neredeyse bir iftira
yağmuruna dönüştürdü! Erdoğan’ın bu
saldırılarının çok önemli bir gerekçesi var;
tarikat ve cemaatlerin cirit attığı bir bölgeyi
oy deposu olarak kullanan Başbakan, etnik
bölücülük ve dinsel gericilik kıskacındaki
Güneydoğu’yu tek başına sömürebilmek
için elinde tutmak istiyor!
Hürriyet gazetesi geçtiğimiz günlerde
Erdoğan’ın genel afla ilgili tepkisini “Türkiye
ayağa kalkar” başlığıyla verince hem
geçmişe gittim hem de siyasetin iyice deşifre
olan ikiyüzlülüğüne çok şaşırdım...
Ayağa kalkmanın nedeni çok!..
Evet, ne demiş Erdoğan; Türkiye ayağa
kalkacakmış!.. Ülke kaynakları özelleştirme adı
altında yağmalanırken, terör kardeş kavgasına
yol açarken, işsizlik yuvaları yıkarken,
yoksullaştır-köleleştir zihniyeti yüzünden
milyonlarca insan açlık sınırında yaşamaya
çalışırken Türkiye ayağa kalkacakmış!..
Biz en iyisi sosyo-ekonomik rezaletlerin yol
açtığı sıkıntıları bir yana bırakalım ve
hükümetin geçmişte Türkiye’yi ayağa
kaldırması gereken girişimlerine bir gözatalım:
BİR: 18 Nisan 2006’da Erdoğan ve
bakanlarının imzasıyla Öcalan’a fiilen af
önerildi?.. Terörle Mücadele Yasası’nda bu
amaçla yapılmak istenen değişiklik CHP’nin
karşı çıkması nedeniyle engellendi. İşte
AKP’nin yasallaştırmaya çalıştığı, ancak
CHP’nin müdahalesiyle çöpe giden o madde:
“3713 sayılı kanunun 7. maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir: Madde 7-1’inci
maddede belirtilen amaçlara yönelik suç
işlemek üzere, terör örgütü kuranlar,
yönetenler, örgüte üye olanlar TCK’nin 314.
maddesine göre cezalandırılır. Örgütün
faaliyetini düzenleyen de örgütün yöneticisi
olarak cezalandırılır. TCK’nin 221. maddesi
(etkin pişmanlık) hükmü, bu madde açısından
da uygulanır.”
AKP’nin sabıkaları!..
İşte bu maddeyle Öcalan’a da özgürlüğün
yolunu açmaya çalışan Erdoğan, 4 yıl önce
ülkenin ayağa kalkabileceğinden niçin
korkmadı?.. Bu şark kurnazlığının tek
gerekçesi vardır; AKP’nin lideri, CHP’nin
Öcalan’ı affedeceği gibi yanlış bir propaganda
üzerinden referandum rantı yaratmak istiyor?..
Yani bu kara propagandanın asıl amacı,
hükümet Öcalan’la anlaştı şeklinde ayyuka
çıkan planının üzerini örtebilmektir!..
İKİ: Adına önce “Kürt açılımı” sonra
“demokratik açılım” denilen içi boş planı da
AKP gündeme getirmedi mi?.. PKK’nin
beklentilerine yanıt veren uygulamaları
yaşama geçiren AKP değil miydi?..
Üstelik bu süreç ne çözüm olabildi ne de
Güneydoğu’da akan kanı durdurabildi!.. Tam
aksine AKP’nin ülkeyi yönettiği son 8 yılda
850 civarında asker şehit oldu... Yüzlerce
güvenlik görevlisi yaralandı. Güneydoğu ile
ilgili yanlış politikalar birçok bölgede etnik
çatışmaya yol açarken Türkiye niçin ayağa
kalkmadı acaba?..
ÜÇ: Kandil Dağı’ndaki teröristler Habur
Kapısı’ndan ellerini kollarını sallayarak
girerken orada çadır mahkemesi kurduran
AKP değil miydi?.. 34 PKK’li, on binlerce
örgüt sempatizanının eşliğinde otobüsler
üzerinde davul zurnayla Güneydoğu’da tur
atarken şehitler üzerinden siyasi ticaret yapan
AKP’liler, Türkiye’nin ayağa kalkacağından
korkmadılar mı acaba?..
DÖRT: Ve belki de bugünlerde CHP’ye
saldırı furyasına yol açan dördüncü örnek...
AKP’nin yönettiği devlet İmralı Adası’nda
PKK lideri Öcalan’la masaya oturmadı mı?..
PKK’nin Kandil Dağı’ndaki sorumlusu Murat
Karayılan “Devlet Öcalan’la anlaştı” demedi
mi?.. Öcalan da bu diyaloğu doğrulamadı
mı?..
Başbakan şehitler, vatan ve millet
konusunda hamasi nutuklar atarken Ankara-
İmralı arasındaki diyaloğun Türkiye’yi ayağa
kaldırabileceğini düşündü mü acaba?..
Türkiye ayağa kalkmaz!..
AKP’liler de Başbakan da terörün bitirilmesi
konusunda elini taşın altına koymaya çalışan
Kılıçdaroğlu’nun genel af çıkışını, referandum
öncesinde CHP’yi yıpratma malzemesi olarak
kullanmaya çalışıyor. Oysa görüldüğü gibi
AKP’lilerin PKK, terör ve Güneydoğu
konusundaki sabıka dosyaları oldukça
kabarıktır!..
CHP; attığı yanlış adımlar, yıpratıcı, taviz
içerikli eylemler ve fiyasko açılım
girişimlerine rağmen Güneydoğu
konusunda AKP’den çok daha samimi bir
politika izliyor. Üstelik aynı CHP bundan 21
yıl önce hazırladığı Kürt raporuyla Güneydoğu
konusunda ne kadar cesur bir yaklaşım içinde
olduğunu da kanıtlamıştır...
CHP, Öcalan’ın affedilmesinin yasal açıdan
olanak dışı olduğunu çok iyi biliyor. Duyarlı her
yurttaş da CHP’nin bu konuda yanlış bir adım
atmayacağını biliyor.
Herkesin bildiği önemli bir gerçek daha
var... Başbakan rahat olsun; partisi ülkeyi bu
kadar kötü yönetmesine rağmen Türkiye
ayağa kalkmamışsa hiçbir zaman kalkmaz!..
Türkiye Ayağa Kalkacakmış!..
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
‘Hayır’ Diyorlarsa
Doğrudur!
Emniyet Müdürü Hanefi Avcı‘nın devlet
içindeki illegal (yasal olmayan) yapılanmayı
Haliç’teki Simonlar kitabıyla gözler önüne
sermesinden sonra, Türkiye yeni bir döneme
girmiştir. Cemaat basını ve yazarlarının, kitabı
okuyarak veya okumayarak, ama peşinen,
kitaptaki olgular konusunda külliyen yalan
sahtekârlığına yatmaları normaldir!
Çünkü Cemaatçe güdüleniyorlar; bu
sayede iş, ün, nam, para kazanıyorlar, açıkça
Cemaatçi oldular; yatay-dikey geçişlerle
Cemaatçi/yandaş medya ile devlet kurum ve
kuruluşları arasında gidip geliyorlar...
Bu ekibin şimdi kalkıp, evet Hanefi Avcı
doğru yazıyor, devletin içinde illegal
örgütlenmiş durumdalar, demelerini bekleyen
vardıysa, şaşmak gerekir! Bu durumda
işleyen şaşmaz kriter şudur: Hayır diyorlarsa
doğrudur!
Hanefi Avcı’nın kitabı için, içinde söylenti
var, belge yok diyorlar ya!
Bu da külliyen yalan! Kitap neredeyse
baştan sonra olaylarla ve isimlerle dolu!
Ayrıca Avcı, istenirse resmi belgeleri de
savcılara verebileceğini söylüyor!
Nihat Genç, OdaTV’deki yazısında çok
doğru bir saptama yapmış. Diyor ki, esas
belge Hanefi Avcı’nın ta kendisidir!
Çok doğru! Emniyet Genel Müdürlüğü
istihbaratının yıllarca başında bir insan!
Emniyet Müdürü! Doğu’dan Edirne’ye bir dizi
çok önemli görevlerde bulunmuş.
Muhafazakâr, ama hukuk adamı, hukuk
fakültesi mezunu, vicdanlı, devletin yasaları
uygulamasında tarafsızlığına inanmış; bir
Cemaat tarafından devletin yok edildiğini,
adım adım altının oyulduğunu görüyor.
Cemaat, CIA’nın da desteğiyle, karşısındaki
en önemli iki ana gücü, Ordu’yu ve Hukuk’u
eritip kendi egemenliği altına alıyor..
Yazdığı kitap ile çığlığı basıyor, tamtamları
çalıyor, alarmları en yüksek derecede
harekete geçiriyor!
Avcı’nının yaptığı, yurtseverliğin,
vatanseverliğin daniskasıdır!
Hürriyet’e bakıyorum, o Amiral gemisi bu
konuda karaya oturmuş durumda! İlk gün
hariç, haber olarak yer vermedi. Neredeyse
sus-pus. Birkaç yazarı olmasa, okurun böyle
bir olaydan haberi bile olmayacak neredeyse!
Niye diye sordum, kendime! Zaman
gazetesinin dağıtımına takıldım! Hürriyet ile
Cemaat arasında sessiz sedasız bir anlaşma
var. Her gün dağıtılan 800 bin Zaman
gazetesi ve diğerleri var. CNN Türk, Hanefi
Avcı ile yapacağı röportajı bile son anda iptal
ediyor. Cemaat sopa mı salladı?
Ertuğrul Özkök bile, Türkiye
Cumhuriyeti’nin geleceği konusunda bu en
önemli olayda şöyle böyle bir yazı yazdı!
Oysa hemen her konuda, Ordu dahil bütün
muhalefete hukuksuz ve darbeci saldırılardan
kendisi baş şikâyetçilerden biri! Ancak yazıyı
anladım. Ama yine de yazmalıyım...
Doğan Grubu’na kesilen bunca haksız
ceza, iktidar ve cemaat cephesinden gelen
bunca baskı ve tehdit!
Peki, işte bütün bu hukuksuzlukların
ardındaki güçlerden biri, en önemlisi resmen
ortaya kondu!
Eeee?
Hadi Bakalım! Türkiye’nin, “Türk’ün bu son
yurdunun” sana her zamankinden fazla
ihtiyacı var!
Ayrıca, bu gazetenin yazarlarından,
başarısız bir ekonomi gazetesinin genel yayın
müdürünün, Hanefi Avcı’nın kitabı üzerine
yazısı, epey utanılacak bir nitelikteydi!
Cemaat basınının ve elemanlarının tümüne
baktığınızda, acaba Cemaatin medya imamı
kim, diye merak ediyorsunuz!?
Bunu merak eden var mı benden başka?
Zafer Bayramı coşkusu
30 Ağustos’un 88’inci yõldönümünde Ankara’daki etkinliklere yurttaşlar büyük ilgi gösterdi
obursali@cumhuriyet.com.tr
YAŞ krizine geçici çözüm
3 generale
süresiz izin
BARKIN ŞIK
ANKARA - YAŞ’taki terfi kararlarõ
Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gönül ta-
rafõndan imzalanmayarak geri gönderi-
len Tümgeneral Halil Helvacıoğlu,
Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğami-
ral Abdullah Gavremoğlu, süresiz iz-
ne çõkartõldõ. Komutanlarõn geleceğini
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin
(AYİM) kararõ ve Bakanlõğõn karar son-
rasõ izleyeceği tutum belirleyecek.
YAŞ sõrasõnda terfi ettirilen Balyoz
sanõklarõ arasõndaki üç ismin dosyasõ
onaylanmayõnca olay bir ilke imza atõ-
larak yargõya taşõnmõştõ. Balyoz sanõk-
larõ arasõnda yer alan üç ismin atamalarõ
terfileri onaylanmõş gibi yapõlmõştõ.
Tümgeneral Helvacõoğlu, korgeneral
kadrosundaki Jandarma Genel Komu-
tanlõğõ Değerlendirme ve Denetleme
Başkanvekilliği’ne, Tümgeneral Kaya,
yine korgeneral kadrosundaki Harita
Genel Komutanlõğõ’na ve Tuğamiral
Gavremoğlu, tümamiral kadrosundaki
Deniz Kuvvetleri Personel Başkanlõ-
ğõ’na atanmõştõ. Helvacõoğlu, Kaya ve
Gavremoğlu, AYİM’ye gitmişti. Söz
konusu personel, “Terfi ettirilmemele-
riyle ilgili tasarrufun / işlemin iptal
ve yürütmenin durdurulmasını” talep
etmişti. Başvurular, üzerine AYİM de,
“Kararlar neden, hangi gerekçe ile
yürürlüğe konulmuyor?” sorusuyla
MSB’den savunma istemişti.
3 isimle ilgili tartõşmalar 30 Ağustos
resepsiyonuna da damga vurdu. Cum-
huriyet’in edindiği bilgilere göre, 3 ge-
neral için kriz aşõlamayõnca “geçici çö-
züm” yoluna gidildi ve generaller süre-
siz izne çõkartõldõ. Bu işlem nedeniyle
imza yetkilerini kaybeden generaller,
AYİM’nin haklarõnda vereceği karar ve
bu karardan sonra Milli Savunma Ba-
kanlõğõ’nõn yapacağõ işlem sonrasõnda
ya terfi ederek görevlerinin başõna dö-
necekler ya da emekliye ayrõlacaklar.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - 30 Ağustos Zafer Bayramõ ve
Türk Silahlõ Kuvvetleri (TSK) Günü
başkentte coşkuyla kutlandõ. Rize’deki
heyelan bölgesine giden Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, resmi prog-
ramõnda yer almasõna karşõn kutla-
malara katõlmadõ.
30 Ağustos Zafer Bayramõ için ilk
tören Anõtkabir’de gerçekleştirildi.
Tören, 27 Ağustos tarihinde Genel-
kurmay Başkanlõğõ görevini İlker
Başbuğ’dan devralan Orgeneral Işık
Koşaner ve diğer askeri erkânõn As-
lanlõ Yol’dan yürüyüşüyle başladõ.
Atatürk’ün mozolesine çelenk ko-
yan Koşaner, Anõtkabir Özel Defte-
ri’ne de şunlarõ yazdõ: “Yüce Ata-
türk; sarsılmaz kararlılıkla bağlı ol-
duğumuz Atatürkçü düşünce sis-
teminin ulusumuz için taşıdığı öne-
min farkında olarak aziz hatıran
önünde saygıyla eğiliyoruz.”
Anõtkabir’deki törenlerin ardõndan
Koşaner ile kuvvet komutanlarõ, Ge-
nelkurmay Başkanlõğõ Karargâhõ Şe-
ref Salonu’nda kutlamalarõ kabul et-
ti. Kutlamalarõn ikinci adresi AKM ol-
du. Buradaki törene, Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül, TBMM Başkanõ
Mehmet Ali Şahin, Genelkurmay
Başkanõ Orgeneral Koşaner, CHP
Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu
ve öteki yetkililer katõldõ. Başbakan
Erdoğan resmi programõnda yer al-
masõna karşõn AKM’deki kutlamala-
ra katõlmadõ. Erdoğan’õn Rize’de ya-
şanan sel felaketi sonrasõ inceleme-
lerde bulunmak üzere Rize’ye gitti.
Sabah erken saatlerden itibaren AKM
alanõna gelen yurttaşlar da törene yo-
ğun ilgi gösterdi. Törende, Kara Harp
Okulu’ndan mezun olarak dün TSK
saflarõnda göreve başlayan Teğmen
Mehmet Utku Davulcu ile Teğmen
Sena Yağcız, “en genç subaylar”
adõna konuşma yaptõlar.
Paraşütçülerin inişinin ardõndan
resmi geçit başladõ. Törende geçişle-
ri protokol gereği Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül, Genelkurmay Başka-
nõ Orgeneral Işõk Koşaner ile birlik-
te ayakta izledi. Gül ve Koşaner’in
ayağa kalktõğõ sõrada CHP lideri Kõ-
lõçdaroğlu da ayağa kalktõ. Ancak
Gül’ün uyarõsõ ile Kõlõçdaroğlu yeri-
ne oturdu. Geçişler sõrasõnda izleyi-
cilerden biri “referandumda evet”
yazõlõ pankart açtõ.
Bu geçişlerin ardõndan Kara Ha-
vacõlõk Komutanlõğõ’na ait 25 heli-
kopter tören geçişi yaptõ. Bu sõrada
aşağõdan da topçu birlikleri, modern
tank birlikleri ile füze sistemleri ge-
çiş yaptõ. Helikopterlerin ardõndan
24’erden 48 adet savaş uçağõ geçiş
yaptõ. Törene toplam 56 uçak katõldõ.
Türk Yõldõzlarõ’nõn gösterisi proto-
koldekiler ve yurttaşlar tarafõndan
dakikalarca alkõşlandõ.
Ankara’daki kutlamalar kapsamõnda Genelkurmay Başkanõ olarak ilk kez Anõtkabir’e
çõkan Orgeneral Işõk Koşaner, Anõtkabir Özel Defteri’ne yazdõğõ mesajda “Yüce Atatürk;
sarsõlmaz kararlõlõkla bağlõ olduğumuz Atatürkçü düşünce sisteminin ulusumuz için taşõdõğõ önemin
farkõnda olarak aziz hatõran önünde saygõyla eğiliyoruz” ifadelerini kullandõ.
‘Bedelli yok, tek tip var’ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Milli Savunma Bakanõ Vecdi
Gönül, “Bedelli askerlikle ilgili ça-
lışma yok. Bedelliyle ilgili çalışma
yapmaya da gerek yok. Bedelliy-
le ilgili kanunda hüküm var” de-
di. Gönül, tek tip askerlikle ilgili ça-
lõşmalarõn ise Genelkurmay Baş-
kanlõğõ’nda sürdüğünü söyledi.
Genelkurmay Başkanõ Orgeneral
Işık Koşaner, 30 Ağustos Zafer
Bayramõ nedeniyle Merkez Ordu-
evi’nde resepsiyon verdi. Resepsi-
yona Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan CHP Genel Başkanõ Ke-
mal Kılıçdaroğlu, MHP Genel
Başkanõ Devlet Bahçeli katõlmadõ.
Resepsiyonda gazetecilerin so-
rularõnõ yanõtlayan Gönül, bedelli as-
kerlikle ilgili çalõşma yapõlõp yapõl-
madõğõnõn sorulmasõ üzerine, “Be-
delli askerlikle ilgili hiçbir çalış-
ma yok. Çalışmaya da gerek yok.
Çünkü kanunda hüküm var. Ge-
nelkurmay diyecek ki ‘ihtiyacõm-
dan fazla asker var’ ondan sonra
bedelliyi işletmeye başlayacağız”
diye konuştu. Başka bir gazetecinin
“tek tip askerliğe” yönelik sorusu
üzerine de Gönül, “Tek tip asker-
lik daha Bakanlar Kurulu’nda gö-
rüşülmedi. Genelkurmay’da bir
çalışma var” dedi.
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül de
referandum sürecinde tansiyonun
yükselmesiyle ilgili soru üzerine
“Sorunları çözme yerine sorunları
kullanma çok oluyor Türkiye’de.
Sorunları kullanmak, daha kolay
oluyor” dedi. TBMM Başkanõ
Mehmet Ali Şahin de genel af tar-
tõşmalarõyla ilgili olarak gazetecilerin
õsrarlõ sorularõ üzerine “Bu sadece
cezaevlerinin karışmasını sağlar.
Beklenti yaratır” demekle yetindi.
İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, sõ-
nõr birlikleri ile ilgili bir soru üzerine,
Kara Kuvvetleri Komutanlõğõ’nõn
konuya ilişkin yürüttüğü çalõşmalarõ
tamamladõğõnõ söyledi. Bakan Ata-
lay, “AB müktesebatına göre En-
tegre Sınır Kanunu çerçevesince
birlikle kurulacak. Ancak 2014’e
kadar süremiz var” diye konuştu.
“Polislere askerlik müjdesi ver-
miştiniz ama yeni Genelkurmay
Başkanı eşitlik uygulanacak dedi.”
sorusu üzerine ise Atalay, “Orge-
neral Koşaner’le görüştüm. Ken-
disi eşitlik sözünü polisler için
söylememiş” diye konuştu.
Jandarma Genel Komutanõ Or-
general Necdet Özel de YAŞ sõra-
sõndaki tartõşmalar ve kendisinin
Genelkurmay Başkanlõğõ yolunun
açõlmasõyla ilgili olarak, “İleriye
dönük plan yapmamak gerekir.
1 sene sonra ne olacağını kimse
bilemez. Ben bana tevdi edilen
görevlere bakarım. Ben 43 yıldır
askerim, beni TSK 43 yıldır test
ediyor” dedi.
Milli Savunma Bakanı Gönül, bedelli askerlikle ilgili hiçbir çalışma olmadığını söyledi
30 Ağustos Zafer
Bayramı ve Türk Si-
lahlı Kuvvetleri Gü-
nü için ilk tören Anıt-
kabir’de gerçekleşti-
rildi. Genelkurmay
Başkanı Koşaner,
Atatürk’ün mozolesi-
ne çelenk koyduktan
sonra Anıtkabir Özel
Defteri’ni imzaladı.
Ankara’daki kutla-
malar AKM’de yapı-
lan resmi törenle de-
vam etti. Genelkur-
may Başkanı Koşa-
ner, akşam saatlerin-
de Merkez Ordu-
evi’nde resepsiyon
verdi. Resepsiyona
Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan CHP
Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu, MHP
Genel Başkanı Devlet
Bahçeli katılmadı.
Yoğun
program
(Fotoğraflar:NECATİSAVAŞ/AA)