27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 31 AĞUSTOS 2010 SALI 6 HABERLER TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ [email protected] - www.mehmetfarac.com CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Güneydoğu meselesini çözmek istiyor. CHP Merkez Yönetim Kurulu, Güneydoğu komisyonunu bu yüzden oluşturdu. Komisyon yaklaşık bir aydır Doğu ve Güneydoğu illerini dolaşıyor. CHP’nin amacı Türkiye’yi ve özellikle de Güneydoğu’yu şiddet yorgunu haline getiren bu sorunu bir an önce ülke gündeminden çıkarmak... Oysa birileri CHP’nin attığı adamlardan rahatsız oluyor! İşte, Kürt meselesinde aktör olmaya çalışırken taklitçi figüranlara dönüşenlerin çifte standardı... Buyurun madde madde okuyalım: Kılıçdaroğlu’nun Tunceli’de gündeme getirdiği “genel af” konusu hem içeriğinin yeterince açıklanamaması hem de art niyetli iktidar medyasının zırvaları nedeniyle anlaşılamadı. Medyadaki takkeli uşaklar, sanki CHP teröristleri serbest bırakmak istiyormuş gibi bir manzara yaratmaya çalıştılar!.. Oysa CHP liderinin bu çıkışı ne terör örgütüne bir nemalanma sağlayacak niteliktedir ne de ülkenin bölünmez bütünlüğüne inanmış kitleleri üzecek içerikte!.. CHP’nin tek hedefi vardır; şiddeti durdurmak, terörün yarattığı tahribatı ortadan kaldırmak, terörü besleyen sosyo-politik, sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik sıkıntılara neşter vurmak!.. 8 yıldır ikiyüzlü ve yanlış politikalarla Güneydoğu’daki sorunu kangrene dönüştüren AKP’liler ise Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışına karşı saldırıya geçtiler... Amaçları puslu hava yaratıp kafa bulandırmaktır!.. Özellikle CHP’nin Kürt sorununun çözümünde aktör olmasını istemeyen AKP lideri Erdoğan saldırıları neredeyse bir iftira yağmuruna dönüştürdü! Erdoğan’ın bu saldırılarının çok önemli bir gerekçesi var; tarikat ve cemaatlerin cirit attığı bir bölgeyi oy deposu olarak kullanan Başbakan, etnik bölücülük ve dinsel gericilik kıskacındaki Güneydoğu’yu tek başına sömürebilmek için elinde tutmak istiyor! Hürriyet gazetesi geçtiğimiz günlerde Erdoğan’ın genel afla ilgili tepkisini “Türkiye ayağa kalkar” başlığıyla verince hem geçmişe gittim hem de siyasetin iyice deşifre olan ikiyüzlülüğüne çok şaşırdım... Ayağa kalkmanın nedeni çok!.. Evet, ne demiş Erdoğan; Türkiye ayağa kalkacakmış!.. Ülke kaynakları özelleştirme adı altında yağmalanırken, terör kardeş kavgasına yol açarken, işsizlik yuvaları yıkarken, yoksullaştır-köleleştir zihniyeti yüzünden milyonlarca insan açlık sınırında yaşamaya çalışırken Türkiye ayağa kalkacakmış!.. Biz en iyisi sosyo-ekonomik rezaletlerin yol açtığı sıkıntıları bir yana bırakalım ve hükümetin geçmişte Türkiye’yi ayağa kaldırması gereken girişimlerine bir gözatalım: BİR: 18 Nisan 2006’da Erdoğan ve bakanlarının imzasıyla Öcalan’a fiilen af önerildi?.. Terörle Mücadele Yasası’nda bu amaçla yapılmak istenen değişiklik CHP’nin karşı çıkması nedeniyle engellendi. İşte AKP’nin yasallaştırmaya çalıştığı, ancak CHP’nin müdahalesiyle çöpe giden o madde: “3713 sayılı kanunun 7. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir: Madde 7-1’inci maddede belirtilen amaçlara yönelik suç işlemek üzere, terör örgütü kuranlar, yönetenler, örgüte üye olanlar TCK’nin 314. maddesine göre cezalandırılır. Örgütün faaliyetini düzenleyen de örgütün yöneticisi olarak cezalandırılır. TCK’nin 221. maddesi (etkin pişmanlık) hükmü, bu madde açısından da uygulanır.” AKP’nin sabıkaları!.. İşte bu maddeyle Öcalan’a da özgürlüğün yolunu açmaya çalışan Erdoğan, 4 yıl önce ülkenin ayağa kalkabileceğinden niçin korkmadı?.. Bu şark kurnazlığının tek gerekçesi vardır; AKP’nin lideri, CHP’nin Öcalan’ı affedeceği gibi yanlış bir propaganda üzerinden referandum rantı yaratmak istiyor?.. Yani bu kara propagandanın asıl amacı, hükümet Öcalan’la anlaştı şeklinde ayyuka çıkan planının üzerini örtebilmektir!.. İKİ: Adına önce “Kürt açılımı” sonra “demokratik açılım” denilen içi boş planı da AKP gündeme getirmedi mi?.. PKK’nin beklentilerine yanıt veren uygulamaları yaşama geçiren AKP değil miydi?.. Üstelik bu süreç ne çözüm olabildi ne de Güneydoğu’da akan kanı durdurabildi!.. Tam aksine AKP’nin ülkeyi yönettiği son 8 yılda 850 civarında asker şehit oldu... Yüzlerce güvenlik görevlisi yaralandı. Güneydoğu ile ilgili yanlış politikalar birçok bölgede etnik çatışmaya yol açarken Türkiye niçin ayağa kalkmadı acaba?.. ÜÇ: Kandil Dağı’ndaki teröristler Habur Kapısı’ndan ellerini kollarını sallayarak girerken orada çadır mahkemesi kurduran AKP değil miydi?.. 34 PKK’li, on binlerce örgüt sempatizanının eşliğinde otobüsler üzerinde davul zurnayla Güneydoğu’da tur atarken şehitler üzerinden siyasi ticaret yapan AKP’liler, Türkiye’nin ayağa kalkacağından korkmadılar mı acaba?.. DÖRT: Ve belki de bugünlerde CHP’ye saldırı furyasına yol açan dördüncü örnek... AKP’nin yönettiği devlet İmralı Adası’nda PKK lideri Öcalan’la masaya oturmadı mı?.. PKK’nin Kandil Dağı’ndaki sorumlusu Murat Karayılan “Devlet Öcalan’la anlaştı” demedi mi?.. Öcalan da bu diyaloğu doğrulamadı mı?.. Başbakan şehitler, vatan ve millet konusunda hamasi nutuklar atarken Ankara- İmralı arasındaki diyaloğun Türkiye’yi ayağa kaldırabileceğini düşündü mü acaba?.. Türkiye ayağa kalkmaz!.. AKP’liler de Başbakan da terörün bitirilmesi konusunda elini taşın altına koymaya çalışan Kılıçdaroğlu’nun genel af çıkışını, referandum öncesinde CHP’yi yıpratma malzemesi olarak kullanmaya çalışıyor. Oysa görüldüğü gibi AKP’lilerin PKK, terör ve Güneydoğu konusundaki sabıka dosyaları oldukça kabarıktır!.. CHP; attığı yanlış adımlar, yıpratıcı, taviz içerikli eylemler ve fiyasko açılım girişimlerine rağmen Güneydoğu konusunda AKP’den çok daha samimi bir politika izliyor. Üstelik aynı CHP bundan 21 yıl önce hazırladığı Kürt raporuyla Güneydoğu konusunda ne kadar cesur bir yaklaşım içinde olduğunu da kanıtlamıştır... CHP, Öcalan’ın affedilmesinin yasal açıdan olanak dışı olduğunu çok iyi biliyor. Duyarlı her yurttaş da CHP’nin bu konuda yanlış bir adım atmayacağını biliyor. Herkesin bildiği önemli bir gerçek daha var... Başbakan rahat olsun; partisi ülkeyi bu kadar kötü yönetmesine rağmen Türkiye ayağa kalkmamışsa hiçbir zaman kalkmaz!.. Türkiye Ayağa Kalkacakmış!.. BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI ‘Hayır’ Diyorlarsa Doğrudur! Emniyet Müdürü Hanefi Avcı‘nın devlet içindeki illegal (yasal olmayan) yapılanmayı Haliç’teki Simonlar kitabıyla gözler önüne sermesinden sonra, Türkiye yeni bir döneme girmiştir. Cemaat basını ve yazarlarının, kitabı okuyarak veya okumayarak, ama peşinen, kitaptaki olgular konusunda külliyen yalan sahtekârlığına yatmaları normaldir! Çünkü Cemaatçe güdüleniyorlar; bu sayede iş, ün, nam, para kazanıyorlar, açıkça Cemaatçi oldular; yatay-dikey geçişlerle Cemaatçi/yandaş medya ile devlet kurum ve kuruluşları arasında gidip geliyorlar... Bu ekibin şimdi kalkıp, evet Hanefi Avcı doğru yazıyor, devletin içinde illegal örgütlenmiş durumdalar, demelerini bekleyen vardıysa, şaşmak gerekir! Bu durumda işleyen şaşmaz kriter şudur: Hayır diyorlarsa doğrudur! Hanefi Avcı’nın kitabı için, içinde söylenti var, belge yok diyorlar ya! Bu da külliyen yalan! Kitap neredeyse baştan sonra olaylarla ve isimlerle dolu! Ayrıca Avcı, istenirse resmi belgeleri de savcılara verebileceğini söylüyor! Nihat Genç, OdaTV’deki yazısında çok doğru bir saptama yapmış. Diyor ki, esas belge Hanefi Avcı’nın ta kendisidir! Çok doğru! Emniyet Genel Müdürlüğü istihbaratının yıllarca başında bir insan! Emniyet Müdürü! Doğu’dan Edirne’ye bir dizi çok önemli görevlerde bulunmuş. Muhafazakâr, ama hukuk adamı, hukuk fakültesi mezunu, vicdanlı, devletin yasaları uygulamasında tarafsızlığına inanmış; bir Cemaat tarafından devletin yok edildiğini, adım adım altının oyulduğunu görüyor. Cemaat, CIA’nın da desteğiyle, karşısındaki en önemli iki ana gücü, Ordu’yu ve Hukuk’u eritip kendi egemenliği altına alıyor.. Yazdığı kitap ile çığlığı basıyor, tamtamları çalıyor, alarmları en yüksek derecede harekete geçiriyor! Avcı’nının yaptığı, yurtseverliğin, vatanseverliğin daniskasıdır! Hürriyet’e bakıyorum, o Amiral gemisi bu konuda karaya oturmuş durumda! İlk gün hariç, haber olarak yer vermedi. Neredeyse sus-pus. Birkaç yazarı olmasa, okurun böyle bir olaydan haberi bile olmayacak neredeyse! Niye diye sordum, kendime! Zaman gazetesinin dağıtımına takıldım! Hürriyet ile Cemaat arasında sessiz sedasız bir anlaşma var. Her gün dağıtılan 800 bin Zaman gazetesi ve diğerleri var. CNN Türk, Hanefi Avcı ile yapacağı röportajı bile son anda iptal ediyor. Cemaat sopa mı salladı? Ertuğrul Özkök bile, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği konusunda bu en önemli olayda şöyle böyle bir yazı yazdı! Oysa hemen her konuda, Ordu dahil bütün muhalefete hukuksuz ve darbeci saldırılardan kendisi baş şikâyetçilerden biri! Ancak yazıyı anladım. Ama yine de yazmalıyım... Doğan Grubu’na kesilen bunca haksız ceza, iktidar ve cemaat cephesinden gelen bunca baskı ve tehdit! Peki, işte bütün bu hukuksuzlukların ardındaki güçlerden biri, en önemlisi resmen ortaya kondu! Eeee? Hadi Bakalım! Türkiye’nin, “Türk’ün bu son yurdunun” sana her zamankinden fazla ihtiyacı var! Ayrıca, bu gazetenin yazarlarından, başarısız bir ekonomi gazetesinin genel yayın müdürünün, Hanefi Avcı’nın kitabı üzerine yazısı, epey utanılacak bir nitelikteydi! Cemaat basınının ve elemanlarının tümüne baktığınızda, acaba Cemaatin medya imamı kim, diye merak ediyorsunuz!? Bunu merak eden var mı benden başka? Zafer Bayramı coşkusu 30 Ağustos’un 88’inci yõldönümünde Ankara’daki etkinliklere yurttaşlar büyük ilgi gösterdi [email protected] YAŞ krizine geçici çözüm 3 generale süresiz izin BARKIN ŞIK ANKARA - YAŞ’taki terfi kararlarõ Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gönül ta- rafõndan imzalanmayarak geri gönderi- len Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğami- ral Abdullah Gavremoğlu, süresiz iz- ne çõkartõldõ. Komutanlarõn geleceğini Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin (AYİM) kararõ ve Bakanlõğõn karar son- rasõ izleyeceği tutum belirleyecek. YAŞ sõrasõnda terfi ettirilen Balyoz sanõklarõ arasõndaki üç ismin dosyasõ onaylanmayõnca olay bir ilke imza atõ- larak yargõya taşõnmõştõ. Balyoz sanõk- larõ arasõnda yer alan üç ismin atamalarõ terfileri onaylanmõş gibi yapõlmõştõ. Tümgeneral Helvacõoğlu, korgeneral kadrosundaki Jandarma Genel Komu- tanlõğõ Değerlendirme ve Denetleme Başkanvekilliği’ne, Tümgeneral Kaya, yine korgeneral kadrosundaki Harita Genel Komutanlõğõ’na ve Tuğamiral Gavremoğlu, tümamiral kadrosundaki Deniz Kuvvetleri Personel Başkanlõ- ğõ’na atanmõştõ. Helvacõoğlu, Kaya ve Gavremoğlu, AYİM’ye gitmişti. Söz konusu personel, “Terfi ettirilmemele- riyle ilgili tasarrufun / işlemin iptal ve yürütmenin durdurulmasını” talep etmişti. Başvurular, üzerine AYİM de, “Kararlar neden, hangi gerekçe ile yürürlüğe konulmuyor?” sorusuyla MSB’den savunma istemişti. 3 isimle ilgili tartõşmalar 30 Ağustos resepsiyonuna da damga vurdu. Cum- huriyet’in edindiği bilgilere göre, 3 ge- neral için kriz aşõlamayõnca “geçici çö- züm” yoluna gidildi ve generaller süre- siz izne çõkartõldõ. Bu işlem nedeniyle imza yetkilerini kaybeden generaller, AYİM’nin haklarõnda vereceği karar ve bu karardan sonra Milli Savunma Ba- kanlõğõ’nõn yapacağõ işlem sonrasõnda ya terfi ederek görevlerinin başõna dö- necekler ya da emekliye ayrõlacaklar. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - 30 Ağustos Zafer Bayramõ ve Türk Silahlõ Kuvvetleri (TSK) Günü başkentte coşkuyla kutlandõ. Rize’deki heyelan bölgesine giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, resmi prog- ramõnda yer almasõna karşõn kutla- malara katõlmadõ. 30 Ağustos Zafer Bayramõ için ilk tören Anõtkabir’de gerçekleştirildi. Tören, 27 Ağustos tarihinde Genel- kurmay Başkanlõğõ görevini İlker Başbuğ’dan devralan Orgeneral Işık Koşaner ve diğer askeri erkânõn As- lanlõ Yol’dan yürüyüşüyle başladõ. Atatürk’ün mozolesine çelenk ko- yan Koşaner, Anõtkabir Özel Defte- ri’ne de şunlarõ yazdõ: “Yüce Ata- türk; sarsılmaz kararlılıkla bağlı ol- duğumuz Atatürkçü düşünce sis- teminin ulusumuz için taşıdığı öne- min farkında olarak aziz hatıran önünde saygıyla eğiliyoruz.” Anõtkabir’deki törenlerin ardõndan Koşaner ile kuvvet komutanlarõ, Ge- nelkurmay Başkanlõğõ Karargâhõ Şe- ref Salonu’nda kutlamalarõ kabul et- ti. Kutlamalarõn ikinci adresi AKM ol- du. Buradaki törene, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin, Genelkurmay Başkanõ Orgeneral Koşaner, CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu ve öteki yetkililer katõldõ. Başbakan Erdoğan resmi programõnda yer al- masõna karşõn AKM’deki kutlamala- ra katõlmadõ. Erdoğan’õn Rize’de ya- şanan sel felaketi sonrasõ inceleme- lerde bulunmak üzere Rize’ye gitti. Sabah erken saatlerden itibaren AKM alanõna gelen yurttaşlar da törene yo- ğun ilgi gösterdi. Törende, Kara Harp Okulu’ndan mezun olarak dün TSK saflarõnda göreve başlayan Teğmen Mehmet Utku Davulcu ile Teğmen Sena Yağcız, “en genç subaylar” adõna konuşma yaptõlar. Paraşütçülerin inişinin ardõndan resmi geçit başladõ. Törende geçişle- ri protokol gereği Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Genelkurmay Başka- nõ Orgeneral Işõk Koşaner ile birlik- te ayakta izledi. Gül ve Koşaner’in ayağa kalktõğõ sõrada CHP lideri Kõ- lõçdaroğlu da ayağa kalktõ. Ancak Gül’ün uyarõsõ ile Kõlõçdaroğlu yeri- ne oturdu. Geçişler sõrasõnda izleyi- cilerden biri “referandumda evet” yazõlõ pankart açtõ. Bu geçişlerin ardõndan Kara Ha- vacõlõk Komutanlõğõ’na ait 25 heli- kopter tören geçişi yaptõ. Bu sõrada aşağõdan da topçu birlikleri, modern tank birlikleri ile füze sistemleri ge- çiş yaptõ. Helikopterlerin ardõndan 24’erden 48 adet savaş uçağõ geçiş yaptõ. Törene toplam 56 uçak katõldõ. Türk Yõldõzlarõ’nõn gösterisi proto- koldekiler ve yurttaşlar tarafõndan dakikalarca alkõşlandõ. Ankara’daki kutlamalar kapsamõnda Genelkurmay Başkanõ olarak ilk kez Anõtkabir’e çõkan Orgeneral Işõk Koşaner, Anõtkabir Özel Defteri’ne yazdõğõ mesajda “Yüce Atatürk; sarsõlmaz kararlõlõkla bağlõ olduğumuz Atatürkçü düşünce sisteminin ulusumuz için taşõdõğõ önemin farkõnda olarak aziz hatõran önünde saygõyla eğiliyoruz” ifadelerini kullandõ. ‘Bedelli yok, tek tip var’ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gönül, “Bedelli askerlikle ilgili ça- lışma yok. Bedelliyle ilgili çalışma yapmaya da gerek yok. Bedelliy- le ilgili kanunda hüküm var” de- di. Gönül, tek tip askerlikle ilgili ça- lõşmalarõn ise Genelkurmay Baş- kanlõğõ’nda sürdüğünü söyledi. Genelkurmay Başkanõ Orgeneral Işık Koşaner, 30 Ağustos Zafer Bayramõ nedeniyle Merkez Ordu- evi’nde resepsiyon verdi. Resepsi- yona Başbakan Recep Tayyip Er- doğan CHP Genel Başkanõ Ke- mal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli katõlmadõ. Resepsiyonda gazetecilerin so- rularõnõ yanõtlayan Gönül, bedelli as- kerlikle ilgili çalõşma yapõlõp yapõl- madõğõnõn sorulmasõ üzerine, “Be- delli askerlikle ilgili hiçbir çalış- ma yok. Çalışmaya da gerek yok. Çünkü kanunda hüküm var. Ge- nelkurmay diyecek ki ‘ihtiyacõm- dan fazla asker var’ ondan sonra bedelliyi işletmeye başlayacağız” diye konuştu. Başka bir gazetecinin “tek tip askerliğe” yönelik sorusu üzerine de Gönül, “Tek tip asker- lik daha Bakanlar Kurulu’nda gö- rüşülmedi. Genelkurmay’da bir çalışma var” dedi. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül de referandum sürecinde tansiyonun yükselmesiyle ilgili soru üzerine “Sorunları çözme yerine sorunları kullanma çok oluyor Türkiye’de. Sorunları kullanmak, daha kolay oluyor” dedi. TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin de genel af tar- tõşmalarõyla ilgili olarak gazetecilerin õsrarlõ sorularõ üzerine “Bu sadece cezaevlerinin karışmasını sağlar. Beklenti yaratır” demekle yetindi. İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, sõ- nõr birlikleri ile ilgili bir soru üzerine, Kara Kuvvetleri Komutanlõğõ’nõn konuya ilişkin yürüttüğü çalõşmalarõ tamamladõğõnõ söyledi. Bakan Ata- lay, “AB müktesebatına göre En- tegre Sınır Kanunu çerçevesince birlikle kurulacak. Ancak 2014’e kadar süremiz var” diye konuştu. “Polislere askerlik müjdesi ver- miştiniz ama yeni Genelkurmay Başkanı eşitlik uygulanacak dedi.” sorusu üzerine ise Atalay, “Orge- neral Koşaner’le görüştüm. Ken- disi eşitlik sözünü polisler için söylememiş” diye konuştu. Jandarma Genel Komutanõ Or- general Necdet Özel de YAŞ sõra- sõndaki tartõşmalar ve kendisinin Genelkurmay Başkanlõğõ yolunun açõlmasõyla ilgili olarak, “İleriye dönük plan yapmamak gerekir. 1 sene sonra ne olacağını kimse bilemez. Ben bana tevdi edilen görevlere bakarım. Ben 43 yıldır askerim, beni TSK 43 yıldır test ediyor” dedi. Milli Savunma Bakanı Gönül, bedelli askerlikle ilgili hiçbir çalışma olmadığını söyledi 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Si- lahlı Kuvvetleri Gü- nü için ilk tören Anıt- kabir’de gerçekleşti- rildi. Genelkurmay Başkanı Koşaner, Atatürk’ün mozolesi- ne çelenk koyduktan sonra Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı. Ankara’daki kutla- malar AKM’de yapı- lan resmi törenle de- vam etti. Genelkur- may Başkanı Koşa- ner, akşam saatlerin- de Merkez Ordu- evi’nde resepsiyon verdi. Resepsiyona Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli katılmadı. Yoğun program (Fotoğraflar:NECATİSAVAŞ/AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle